Etiket: Üretiyor

  • TÜRKSAT Genel Müdürü Şen: “Türkiye TÜRKSAT 6A uydusunu üretiyor”

    TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen, “Türksat 6A, TÜBİTAK’ın öncülüğünde TÜRKSAT’ın da içinde yer aldığı ortak işbirliğiyle Ankara Kahraman Kazan’daki TUSAŞ-TAI Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde üretilmektedir. Türkiye kendi uydusunu üretiyor” dedi.

    Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Bilgisayar ve Bilişim Topluluğu 3’üncü Geleneksel Mühendislik Haftası kapsamında TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen’i “TÜRKSAT ve Sektördeki Yeri” konulu konferansta konuk etti. İşletme Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Güneş ve öğrenciler katıldı.

    “Bilişim ve uzay teknolojilerinde de millileşiyoruz”

    ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, “Çağımız; bilişim, teknoloji, haberleşme, uydu ve uzay çağı. Millet olarak her alanda olduğu gibi uzay alanında da millileşme faaliyetlerinde ülke olarak ciddi adımlar atıyoruz. TÜRKSAT da bu bağlamda millileşme alanında çok ciddi faaliyetler yürütüyor. Birkaç gün önce gazetelerde yer alan haber çok dikkatimi çekti. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Uzay Komutanlığı kurdu. Dolayısıyla bizimde bu konulardaki çalışmaları çok daha ileri götürmemiz gerekiyor” dedi. Rektör Pınarbaşı, “Bu etkinliğe davetimizi kırmayarak gelen TÜRKSAT Genel Müdürü Sayın Cenk Şen’e ve etkinliği düzenleyen Bilgisayar ve Bilişim Kulübümüze teşekkür ediyorum” dedi.

    Şen, TÜRKSAT’ı anlattı

    TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen, TÜRKSAT A.Ş.’nin genel yapısı, bilişim hizmetleri, kablo hizmetleri ve uydu hizmetleri hakkında bilgiler verdi. Şen, TÜRKSAT’ın üç alanda hizmet verdiğini söyledi. Bunları; Avrupa, Asya ve Afrika’yı kapsayan çok geniş bir coğrafyada uydular üzerinden haberleşme hizmetleri; Kablo altyapısı üzerinden sayısal televizyon, geniş bant internet ve sabit telefon hizmeti ve Kamu hizmetlerinin elektronik ortamdan sunumuna yönelik altyapının sağlanması, anahtar teslim projelerinin gerçekleştirilmesi ve e-Devlet Kapısı’nın işletilmesi olarak sıralayan Şen, e-Devlet hizmetleri sayesinde artık insanların bilgisayar başında işlerini çok kısa bir sürede bitirebildiklerini söyledi.

    “Yerli proje TÜRKSAT 6A”

    TÜRKSAT’ın bilişim, kablo ve uydu hizmetlerini slayt eşliğinde salonda bulunanlara anlatan Şen’in, yeni uydu projeleri 5A ve 5B teknolojileri hakkında verdiği bilgiler salonda bulunanlar tarafından ilgiyle dinlendi. Cenk Şen, “Sizlere 5A ve 5B teknolojisinden bahsetmek istiyorum. Biz gençlerimizin daha iyi bir dünyada yaşamasını ve gelişen teknolojinin nimetlerinden daha iyi yararlanmasını istiyoruz. Devlet büyüklerimiz de büyük fedakârlıklar yaparak iki tane uydu satın aldı. Bu uyduların her birine 300 milyon dolar verildi. Bu iki yeni uydunun yeni bir baz genişliği var. Dünyada bu teknolojiyi 5 ülke kullanabiliyor. Bunu gururla söylemek istiyorum ki bu ülkelerden birisi de Türkiye’dir. Dünyadaki kısık kaynak frekans var ve bunu büyütemiyorsunuz. İşte bizler sizin adınıza, sizler bizim yerimize geldiğinizde bu yeni kaynak sizin elinizin altında olacak. Bu teknolojiye şimdiden yatırım yapıyoruz. Bu teknoloji bize ne avantaj sağlayacak. Üç ayrı noktadan geri kestirme yaparsanız nerde olduğunuzu daha doğru bulursunuz. Şu anda herkes cep telefonundan birbirine konum gönderiyor. Bu konumu size GPS uyduları söylüyor. Yarın bir gün birisi bu GPS uydularını kapasa nerde olduğunuzu bile bulmazsınız. Bu durum bizim için değil ama havadaki F16 için, yerdeki top için, Afrin’deki tugay için çok önem arz ediyor. İşte biz de o günlere hazırlanmak için şimdiden bu uyduları uzaya atıyoruz.”

    Proje sahibinin UAB ve TÜRKSAT A.Ş., proje yöneticisinin TÜBİTAK Uzay Enstitüsü ve yüklenici kurumların TAI, ASELSAN ve Ctech olduğu Yerli Haberleşme Uydusu Projesi Türksat 6A’dan da bahseden Şen, “Türksat 6A Yerli Haberleşme Uydusu Projesinin sözleşmesi 15 Aralık 2014 tarihinde imzalandı. TÜBİTAK’ın öncülüğünde TÜRKSAT’ın da içinde yer aldığı ortak işbirliğiyle Ankara Kahraman Kazan’daki TUSAŞ-TAI Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde Türkiye kendi uydusunu üretmektedir. TÜRKSAT 6A yerli haberleşme uydu projesinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız ile TÜRKSAT müşteri kurum, TÜBİTAK Uzay proje yöneticisi, TAI, ASELSAN ve CTech ise yüklenici kurumlar olarak yer almaktadır” dedi.

    Öğrencilere çeşitli tavsiyelerde de bulunan Şen, “Okuyun arkadaşlar, okumayarak kendinize kötülük yapıyorsunuz. Beyninizi ne kadar çok çalıştırırsanız o kadar zekânız gelişir. Gayretle, hedefinize odaklanarak ve vazgeçmeden deneyerek çalışın” diye konuştu.

    Programın sonunda salonda bulunan öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Şen’e günün anısına Alanya Kalesi maketi ve ALKÜ mührü takdim edildi.

  • Belediye fidanlığı üretiyor, Erdemli yeşilleniyor

    Erdemli Belediyesi, yeşil bir ilçe var etmek adına kentin her noktasında ihtiyaç duyulan çiçek ve ağaç fidanlarını yetiştirdiği belediye serasında, sezon hazırlıklarını tamamladı.

    İlçenin çiçek ve fidan ihtiyacını, üreten belediyecilik anlayışı doğrultusunda karşılamak için kendi serasını kuran Erdemli Belediyesi, üretilen bazı çiçek ve fidan türlerini dikime hazır hale getirerek, ihtiyaç halinde talep edilen bölgelere gönderiyor.

    Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, ilçenin çevre düzenlemesinde ihtiyaç duyulan ürünlerin, belediyenin kendi serasında üretildiğini söyledi. Yetiştirilen tüm ürünlerin dikime hazır vaziyette bulunduğunu belirten Tollu, “Ürünlerimizi yetiştirme aşamasında da bilimsel metotları kullanıyoruz. Ziraat mühendisleri ve ziraat teknikerleri ile bu işi modern yöntemlerle yapıyoruz. Şu an çiçek seramızda onlarca çeşit bitkiden yüz bin adet üretilmiş olup, dikime hazır bir şekilde bekletilmektedir. İhtiyaçlara göre, mevsimsel uygunlukları da göz önüne alınarak dikim işleri gerçekleştirilecektir. Tüketen değil üreten belediyecilik anlayışı ile her alanda olduğu gibi çevre düzenlemesinde de kendi ürünlerimizi yetiştiriyor ve kullanıyoruz” dedi.

  • Erzincan’da saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor

    Erzincan’da yaşayan bağlama ustası 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor.

    13 Şubat Çarşısı’nda küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan 55 yaşındaki Yılmaz Kılınç, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Kılınç, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Kılınç, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi.

    Bir bağlamanın oluşumunda ağacın önemli olduğunu ifade eden Kılınç, belli bir süre geçtikten sonra ağaçları kuruttuğunu ve daha sonra gerekli işlemleri yaparak bağlamanın ortaya çıktığını söyledi.

    Yılmaz Kılınç, “İyi bir bağlama 5-6 yıl kurumuş bir maun ağacından ortaya çıkıyor. Bağlamaları ağırlıklı olarak yurt dışına, gurbetçilerin yoğun olduğu ülkelere gönderiyorum. Bağlama yapım işi eskiden iyiydi. Bu meslekte artık çırak bile yetişmiyor. El emeği yaptığım bağlamaların fiyatı 700 liradan başlıyor kalitesine göre fiyatı yükseliyor. Bağlamanın yapıldığı ürüne göre yaşam süreleri değişiyor. Bu mesleği Erzincan’da yapan da pek kalmadı. Bu meslek artık kaybolmaya yüz tuttu. Şimdi artık sazlar hazır yapılıp satılıyor. Bizim zamanımızda makine yoktu. Bağlamaların hepsi elle yapılıyordu. Bu makineler sonradan çıktı şimdi makineyle yapıyorlar” diye konuştu.

  • Pamukkale’de ‘Engelliler Üretiyor Turizme Katkı Sağlıyor’ projesi

    Denizli Pamukkale Belediyesi bir çok konuda olduğu gibi engelliler konusunda farkını ortaya koyuyor. Engellilere yönelik olarak hazırlanan “Engelliler Üretiyor Turizme Katkı Sağlıyor” projesi ile engelliler el işlerini satarak gelir elde edebiliyor.

    Denizli’de ve Türkiye’de Pamukkale adını her platformda duyuran, sağlıktan, eğitime; spordan, güvenliğe; turizmden, sosyal belediyeciliğe öncü olan Pamukkale Belediyesi, gönüllere dokunduğunu her projesinde ispatlamaya devam ediyor. “Pamukkale’de yaşamak ayrıcalıktır” sözünü ispatlarcasına Pamukkale’de yaşayan her kesime yönelik projeleri hayata geçiren Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, engellilere verdiği önemi 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinlikleriyle bir kez daha gösterdi.

    Pamukkale Belediyesi Kent Konseyi, Pamukkale Kent Konseyi Engelliler Meclisi’nin organize ettiği ve dört süren etkinliklerde engellilerle bir araya gelen Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, engellilerle bir araya geldi. Bu yıl içinde İŞKUR ile birlikte düzenlenen “Engelliler Üretiyor; Turizme Katkı Sağlıyor” projesi ile engelliler el işi kursuna katılarak ortaya güzel eserler çıkardı. Kursiyerlerin el iş göz nuru eserleri 3 Aralık Dünya Engelliler Günü çerçevesinde bir alışveriş merkezinde açılan stantla görücüye çıktı. Başkan Gürlesin, açılan sergide engelli kursiyerlerle bir araya geldi.

    “Engelli bireylerin üretmesini hedefliyoruz”

    “Engellileri önemseyen bir belediyeyiz” diyen Başkan Gürlesin, “Bunun için özel insanlarımıza yakışır özel ve güzel projelerimizi her geçen gün artırıyoruz. Bu yaz İŞKUR işbirliğiyle başlattığımız ‘Engelliler Üretiyor; Turizme Katkı Sağlıyor’ projemizin süresini uzattık. Bununla birlikte bu özel kursiyerlerimizin yaptıkları birbirinden güzel ürünleri halkımızın beğenisine sunarak satışını gerçekleştirmeleri için yaz aylarında Kocaçukur’da stant kurmuştuk. Bu hafta da Engelliler Günü içinde Denizli’mizin en büyük alışverişlerinden biri olan bir alışveriş merkezinde 3 gün stant kurduk. Buradaki en önemli nokta, stantta satılan ürünlerin gelirlerin engelli kursiyerlerimizin ev ekonomilerine katkı olması. Pamukkale Belediyesi olarak bizler projemizle hem engelli vatandaşlarımızın topluma kazandırılmalarını hem de üretken olmalarını amaçladık. Onların sosyal hayata karışmalarını sağlamak, onların ev ekonomilerine katkı sağlamalarını sağlayarak, bir anlamda kendilerine olan güvenlerinin artmasını sağlamak istedik. Engelli kursiyerlerimizin gözlerinde ki mutluluğu görünce de ne kadar doğru ve güzel bir projeye imza attığımızı gördük. Onların mutluluğunu görmek de bize ayrı bir mutluluk kattı” dedi.

    “Başkanımızın bizlere her zaman desteği oldu”

    Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin’in kentteki bir alışveriş merkezinde kurulan stantta ziyaret ettiği “Engelliler Üretiyor; Turizme Katkı Sağlıyor” projesi kursiyerleri Başkan Gürlesin’e teşekkür ederek, “Başkanımızın bizlere her zaman desteği oldu. Kursumuzun en başında bizlerin her zaman desteği olacağını sözünü vermişti. Gerçekten de sözünü tuttu. Biz engelliler genelde sadece bir gün hatırlanırız. Ancak Başkanımız Hüseyin Gürlesin, her zaman kursumuzu ziyaret eder, taleplerimizi sorar. Yani başkanımız bir gün değil her gün yanımızda. Kendisine gerçekten çok teşekkür ediyoruz” dediler.

  • Kurduğu çiftlikte ithal ettiği hayvanlarla, yıllık 260 ton süt üretiyor

    Elazığ’da devlet desteği ile kurduğu tesise Slovakya, Slovenya ve Avusturya’dan günlük 20 litre süt veren inek getirtip, sütçülük yapmaya başlayan 25 yaşındaki Hamza Çelik, yıllık 260 ton süt üretip satarak 375 bin TL gelir elde ediyor.

    Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde yaşayan 25 yaşındaki Hamza Çelik, 2013 yılında ‘Süt İnekçiliği’ tesisi kurmak için Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na (TKDK) başvurdu. Başvurusu kabul edilen Çelik, aldığı yüzde 65 hibe desteğiyle 2015 yılında 40 dönüm arazi üzerine 2 milyon TL’lik tesis kurdu. 60 büyük baş ile üretime geçen Çelik, yılda 260 ton süt üretiyor. Hayvanlardan aldığı sütü, Elazığ başta olmak üzere Bingöl, Diyarbakır, Erzurum ve bir çok bölge illerine sattığını aktaran Çelik, yıllık 375 bin lira gelir elde ettiğini, doğrudan 4 kişiye de istihdam sağladığını ifade etti.

    Dede mesleğini devam ettirdiğini ve 2014 yılına kadar eski tip ahırda hayvanlara baktıklarını belirten genç girişimci Hamza Çelik, “Eğitim ve öğretim hayatıma 2006 yılında son verdim. Hayvancılık yapmaya kararı aldım. Bizim eski ağıl gibi bir çiftliğimiz vardı. Ailemle istişare sonucunda hayvancılık yapacağımı söyledim. Daha önceden de bizim hayvanlarımız vardı. Dedem besledi, babam besledi ve şimdi de ben besliyorum. O zamandan bu yana bizim tecrübemiz var. Bu işte babamın çok yardımı oldu. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) var. Kırsal alanlara verilen bir destek vardı. Onu araştırdım. Babama danıştım, o da gidip bakalım dedi. Sonrasında bizim için hangisi olumlu veya olumsuz diye bir değerlendirmesini, istişaresini yaptık. Neticesinde TKDK’ya başvurduk” dedi.

    Hayvanları, Slovakya, Slovenya ve Avusturya’dan getirtti

    Yapmış oldukları tesiste 4 kişi çalıştıklarını dile getiren Çelik, “Biz projemizi yaptık. 2013 yılından 2015 yılına kadar bizim projemiz devam etti. İlk etapta ilk projemiz besi üretim çiftliği olarak geçiyordu. Besi desteği alamadığımız için biz de tekrardan süt desteğine başvuru yaptık. 2 hafta sonra da TKDK bizi çağırdı. Projenizi başlayabilir, 9 ay zaman zarfı içerisinde projenizi teslim edebilirsiniz dediler. Biz de projemize başladık ve 2015 yılında bitirdik. Ardından 2 ay bir boşluğumuz vardı. Biz o boşlukta hayvan almaya karar verdik. Bizim buranın yerli hayvanları, et ve süt kalitesi açısından randımanlı olmadığı için ithal hayvan almaya karar verdik. Hayvanları, Slovakya, Slovenya ve Avusturya’dan getirttik” ifadelerini kullandı.

    “Çiftlikte 60 hayvan mevcut”

    Şuanda aldıkları yüzde 65 hibe destek ile 40 dönüm arazi üzerine kurulu 100 büyük baş çiftliklerinin olduğunu aktaran Çelik, “Ben okumama kararı aldığım zaman başta ailem olmak üzere etrafımdaki herkes olumsuz tepki verdi. Benim küçükken bile iyi bir ticaretçi olacağım diyordum. İnşallah başaracağım. Benim hedefim özellikle yurtdışından ithal hayvan getirip, Türkiye’de ucuz ve kaliteli bir şekilde satmaktır. 10 ile 15 bin TL’ye hayvanlarımız satılıyor. Ben bunu daha da düşük bir şekilde mal edip, daha düşük bir kar marjıyla satmayı düşünüyorum. Çiftlikte şuan 60 hayvan mevcuttur. Biz proje aşamasındayken TKDK bize yüzde 65 oranında hibe verdi. Benim projemin bedeli ise 2 Milyon TL’ydi. Biz yüzde 65’lik bir destekle tesisimizi tamamlayamadık. Çünkü projeye sunamadığımız bazı ekstralarımız oldu. Bunları da yaptık. Biz de ortalama 400 bin TL harcadık. Çok şükür tesisimiz faaliyet halinde” diye konuştu.

    Yılda 260 ton süt alıyor

    Mevcut olan hayvan başına günlük 20 litre süt aldıklarını ifade eden Çelik, şunları söyledi:

    “Ortalama 40 sağmal hayvanımız mevcut. Bu da günlük 800 litre ediyor. Yıllık bazda düşündüğümüzde ortalama 260 tona tekabül ediyor. Hayvanlardan aldığımız sütleri Elazığ başta olmak üzere doğu illerine, Bingöl, Diyarbakır ve Erzurum’a kadar gönderiyoruz. Genç çiftçi ya da yatırımcı arkadaşlara bu işi öneriyorum. Gerçekten kaliteli bir yaşam sergiliyor. Kafa rahatlığı ve her yönden çok yüksek bir kazanç.”