Etiket: Üretilen

  • Bu pazara ithal tohumdan üretilen ve ilaçlı ürünler giremiyor

    Muğla’nın Marmaris ilçesinde kurulan pazarda yerel tohumdan üretilen ve ilaçsız doğal üretim ürünler satılıyor.

    Marmaris’te kent merkezinde yer alan pazar yerinde kurulan Yerel Tohum Temiz Gıda Üretici Pazarı’nda, ilçenin uzak mahallelerindeki çiftçiler eski yöntemlerle ve tarım ilacı kullanılmadan ürettikleri ürünleri satıyorlar. 4 yıllık bir çalışmanın ürünü olan proje Yerel Tohum Derneği, Marmaris Belediyesi ve Marmaris Kent Konseyi’nin katkılarıyla hayata geçti. İncir, bal, yerfıstığı, yeşillikler, sebze, zeytin, zeytinyağı, tarhana, köy ekmeği ve daha birçok ürünün satıldığı pazar, her hafta Pazar günü kuruluyor. Geleneksel yöntemlerle üretim gerçekleştiren şimdilik 8 üreticinin yer aldığı pazarın müdavimleri gün geçtikçe artıyor.

    Projenin hayata geçirilmesinde aktif rol alan Yerel Tohum Derneği Marmaris Temsilcisi Pınar Ünlü yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Yerel Tohum Derneği Temsilcisi olduktan sonra çalışmalarına hız verdiklerini aktaran Ünlü şunları söyledi, “Bu pazarı kurmak baya zamanımızı aldı. Burada şuan 8 üretici bulunuyor, bu sayının artmasını istiyoruz. Tüketicinin de bilinçlenmesini ve pazarımıza daha fazla ilgi göstermesini istiyoruz. Bunun için de çeşitli seminerler ve atölyeler düzenliyoruz. Ürünlerin fiyatları oldukça makul. Büyükşehirlerde bulunan organik pazarlardaki gibi fiyatlar uçuk değil. Diğer ürünlerle 1-2 TL’lik fark oluyor. Bunun sebebi ise üretici ve tüketici arasında aracı yok. Üreticilerimizi dernek olarak biz denetliyoruz, üreticilerimiz de kendilerini denetliyor. Dernek olarak ürünlerin laboratuvar testlerini yaptırtıyoruz. Bu çalışmadan dolayı üreticilerin organik sertifika alma ihtiyaçları yok. Bu da fiyatların makul olmasına katkı sağlıyor.”

    Ürünlerini tüketicilere gönül rahatlığıyla sunduklarını söyleyen Üretici Erol Demircan, ”Ürünlerimizin hiçbirinde bir gram zehirli madde yok. Herkes ürünlerimizi rahatlıkla çocuklarına yedirebilir. Biz de gönül rahatlığıyla ürünlerimizi evlatlarımıza yediriyoruz.” dedi.

    Kendi ürettikleri ürünleri aracı olmadan üreticiyle buluşturan üretici Safiye Gezer şöyle konuştu, “Kışı yeşillik ağırlıklı ürünler üretip satıyoruz. Yaz mevsiminde ise domates, biber, kabak, fasulye gibi ürünlerin üretimini yapıyoruz. Bütün ürünleri hayvan gübresi ile yetiştiriyoruz“ dedi.

    Üretici Ayşe Özdemir ise şunları söyledi, “ Ürünlerimizi hayvan gübresi ile yetiştiriyoruz. Tohumlar kendi tohumlarımız. Merak eden tüketicilerimiz gelip görebilir. Müşterilerimiz ürünlerimizin değerini biliyor. Gelen gidenimiz çok oluyor.”

    Temiz gıdayla beslenmeyi önemseyen tüketiciler pazarı çoktan keşfetmiş. 11 yıldır Marmaris’te yaşayan Seda Karabenli, “Normalde de bu şekilde tüketmeye özen gösteriyorduk. Başka yerlerden doğal ürünler getirtiyorduk. Yaşadığımız yerde böyle bir pazarın açılması bizler ve çocuklarımız için çok iyi oldu.” dedi.

    İlçe sakinlerinden Yoga Eğitmeni Elif Akalan ise şunları söyledi, “ Marmaris yerel tohum pazarının açılmasından dolayı çok mutlu ve gururluyum. Sağlık çok önemli, daha da önemli olan hasta olmadan temiz besinlerle sağlığımızı devam ettiriyor olmamız. Her hafta buradayım. Mümkün oldukça pazarla ilgili bilgileri çevremle de paylaşmaya gayret ediyorum. Doğal beslenme tarzının yaygınlaşmasını istiyorum.” dedi.

  • Jeotermal ısıtmalı serada üretilen domatesler ihraç ediliyor

    Manisa’nın Salihli ilçesinde ilçede 560 dekar jeotermal ısıtmalı serada üretilen 14 bin ton domatesin yüzde 80’i yurt dışına ihraç ediliyor.

    Salihli Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ali Demir, ilçede 560 dekar jeotermal ısıtmalı serada, yaklaşık 14 bin ton domates üretimi yapıldığını ve üretilen domateslerin ise yüzde 80’inin yurt dışına ihraç edildiğini söyledi. Jeotermal ısıtmalı seralarda üretimi yapılan domateslerin yurtdışına ihracatının devam ettiğini ifade eden Demir “İlçemizde 560 dekar jeotermal ısıtmalı serada, yaklaşık 14 bin ton taze domates üretimi yapılmakta olup, üretilen domateslerin yüzde 80’lik kısmı ihraç edilmektedir. İlçe Müdürlüğümüzde görevli inspektörlerce, ihraç edilmek istenilen taze domateslerin, alıcı ülkelerin karantina şartlarına göre gerekli kontrolleri yapılarak, düzenlenen Bitki Sağlık Sertifikaları nezaretinde ihracatçı firmalarca yurtdışına ihracatı gerçekleştirilmektedir” dedi.

  • Elazığ’da 2 bin 270 litre kaçak üretilen içki ele geçirildi

    Elazığ’da jandarma ekiplerinin yaptığı çalışmada bir evin eklentisinde 2 bin 270 litre kaçak üretilen şarap ele geçirildi.

    Edinilen bilgiye göre, Elazığ İl Jandarma Komutanlığına bağlı birimler, kaçak içki imalatı ile ilgili çalışma yaptı. Ekiplerin yaptığı çalışmada merkez Sedeftepe köyünde 2 ayrı ev tespit edilerek operasyon yapıldı. Operasyonda evin eklentilerindeki su depolarında 2 bin 270 lire kaçak üretilen şarap ele geçirildi.

    Jandarma ekipleri kaçak içki üreten 2 şüpheliyi gözaltına aldı.

    Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Kaçak üretilen bin 450 kilogram peynir imha edildi

    Osmaniye’de bir ihbar sonucu, izinsiz ve kayıtsız üretim yapıldığı tespit edilen bir tesiste el konulan bin 450 kilogram peynir ile 219 kilogram süt kreması Osmaniye Çöp Toplama Tesisi’nde imha edildi.

    Edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren Osmaniye Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nün ortaklaşa gerçekleştirdiği operasyonda sağlıksız koşullarda peynir ve süt ürünleri ile küçükbaş-büyükbaş sakatat üretimi yapan Rızaiye Mahallesi’nde faaliyet gösteren bir iş yerine operasyon düzenledi.

    Ruhsatsız imalathanede bin 450 kilo peynir ve 219 kilogram çiğ süt kreması ele geçirildi. El konulan ürünler Osmaniye Çöp Toplama Tesisi’nde imha edildi. İş yerleri mühürlenirken, sahiplerine de idari para cezası kesildi.

  • “Gayrimenkul danışmanlığı, üretilen hizmetin fark edilmediği bir sistem”

    ERA Gayrimenkul Türkiye Genel Müdürü Özhan Atalay, “Gayrimenkul Ticareti Hakkındaki Yönetmelik taslağı, genel olarak yararlı düzenlemeleri getirmekle birlikte, bazı noktalarda eksiklikleri bulunuyor” dedi.

    ERA Gayrimenkul Genel Müdürü Özhan Atalay, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından görüşe açılan Gayrimenkul Ticareti Hakkındaki Yönetmelik taslağının, sektörde birçok tartışmayı beraberinde getirdiğini söyledi. Atalay,”Genel olarak gayrimenkul ticaretinde aracılık faaliyetlerini yasal bir alt yapı eşliğinde ilerlemesini amaçlayan tasarı aynı zamanda işlemlerin güven içinde yapılmasını ve nitelikli insan kaynağı oluşturulmasını da hedefliyor” dedi.

    Atalay, düzenlemenin iyi niyetli olsa bile bazı eksik ve hatalar içerdiğini belirterek, “Yapılan düzenleme bu haliyle hayata geçerse, mevcut firmaların gelirlerini yarı yazıya azaltacaktır. Dolayısıyla gelir seviyesi düşen sektöre hem nitelikli iş gücü talep göstermeyecek hem de var olan kalifiye, eğitimli danışmanlar sektörden çıkacaklardır” diye konuştu. Sektörde gelenekselleşmiş bir hizmet bedeli standardı olduğunu da söyleyen Atalay, danışmanlık hizmeti verilen mülkiyetin büyüklüğüne, zorluğuna ve işin yapısına göre değişen bedelin birçok paydaş tarafından paylaşıldığını ve bu bedelden pazarlama ve reklam gideri gibi pek çok farklı kalemin dahil olduğunu sözlerine ekledi.

    “Bazı işlemlerde satış sonrası, taraflardan komisyon bedelini tahsil edemiyor”

    Danışmanların elde ettikleri gelirin nerelere gittiği ile ilgili detaylı açıklamalarda bulunan Atalay, “Hizmet bedeli içinden öncelikle merkez firma, kendi hizmet bedelini ve pazarlama katkı payını alıyor, ardından gayrimenkulü sisteme getirmiş danışman, bedelin en az yarısını alıyor ki bunu satışı yapan danışman ile referral adı verilen bir sistem içerisinde paylaşıyor. Kalan kısım ofise kalıyor. Bahsi geçen düzenleme bu haliyle yasalaşırsa, Gelir ve kurumlar vergisi çıktığında ofislerin yaşayabilmesi için gerekli rakam maalesef kalmıyor. Gayrimenkul danışmanlığı, üretilen hizmetin ne yazık ki fark edilmediği bir sistem. Çoğu kişinin gözünde ev gösterip ücret alınan, herkesin kolaylıkla yapabileceğini düşündüğü bir sistem olarak görülüyor. Oysa danışman o networke ulaşabilmek için bölgede aylarını harcıyor. Tek bir gayrimenkulü yüzlerce kez tanıtıyor ve defalarca tapudan ya da noterden satış geri dönüyor. Hatta bazı işlemlerde satış sonrası, taraflardan komisyon bedelini tahsil edemiyor” dedi.

    Bu düzensiz ortamda şirketlerin ayakta kalmakta hayli zorlandığını belirten Atalay, Türkiye ölçeğinde ayakta kalabilen ofis ortalamasının yüzde 10’lar düzeyinde olduğunu dile getirdi. Serbest piyasa ekonomisinin bir gereği olan ve rekabeti artırarak müşteri menfaatine çalışmayı sağlayan sistem yerine sınırlandırılmış bir bütçe ile çalışmanın işin ruhuna aykırı olacağını belirten Atalay, sisteme geçilmesi halinde sektörün birçok problemle karşı karşıya kalacağını sözlerine ekledi.