Etiket: Üreticisini

  • (Özel Haber) Terör ’Şaran’ Üreticisini De Vurdu

    Batman’ın Sason ilçesinde halk arasında ’şaran’ olarak bilinen ’ceviz sucuğu’ satarak geçimini sağlayan Mehmet Çelik, terör olayları nedeniyle iş yapamadığı için ailesine bakmakta güçlük çekiyor.

    Sason ilçesi Gürgeni mezrasında ikamet eden Mehmet Çelik, 10 yıldır halk arasında ’şaran’ olarak bilinen ’ceviz sucuğu’ üretip satarak ailesinin geçimini sağlıyor. Ancak son zamanlardaki terör olayları nedeniyle iş yapamayan 8 çocuk babası Çelik, mağduriyet yaşıyor. 8 çocuğunu da okuttuğunu anlatan Çelik, “Bu dağlarda geçim kolay olmuyor. Kar-kış, yağmur-çamur demeden bu işi yapıyoruz. Bu işi yaparak 10 yıldır 8 öğrenci okutuyorum. Ancak çok iyi olan işlerimiz terör olaylarından dolayı düştü. Müşteri ve simsarlarımız, ’Yollar tehlikelidir, korkuyoruz’ deyip gelmiyorlar. Terör olayları piyasayı düşürdü. Satışlarımız geçen sene iyiye gidiyorken, bu sene düştü. Geçen sene ayda bir buçuk ton civarı ürün satarken, bu sene 700 kilo civarı ancak satabiliyorum” dedi.

    Ürünlerinin tamamen doğal olduğunu dile getiren Çelik, bunları satabilmek için ortam ve imkan aradıklarını da vurguladı.

  • Kestane Üreticisini Hem Hastalık, Hem De İhracat Vurdu

    İzmir’in Ödemiş ilçesinde, 2015 Ekim ayında başlayan kestane sezonu kapanmaya hazırlanırken, bu yıl yurt dışı ihracatlarının fazla olmayışı ve kestane ağaçlarında hastalıklar üreticiyi sıkıntıya soktu.

    Ödemiş ilçesinde, 2015 Ekim ayında başlayan ve yaklaşık üç aydır devam eden kestane sezonunun sonuna doğru gelindi. Bu yıl sezonun ilk günlerinde fiyatlarda sıkıntı yaşanırken, bu sorun sonraki günlerde ise çözüme kavuştu. Öte yandan üreticiler, yurt dışına ihracatının olmaması ve kestane ağaçlarındaki hastalıklar nedeniyle bazı problemlerde yaşadı. Kestane ve kestane hastalıkları ile mücadele vakfı ya da birliği gibi bir yapı kurulmasının bölge üreticisine fayda sağlayacağını belirten üretici Ergün Sezgin, 3 TL ile 7 TL arasında kilogram fiyatlarının değiştiğini söyledi. Sezgin, “Geçtiğimi Ekim ayında başladığımız kestane sezonu artık kapanacak. Ocak ayı sonlarına doğru sezonumuz bu yılda sona erecek. Bu sezon geçen yıllara göre istenilen ekonomik değer yakalanmasa da üreticimiz çokta mağdur olmadı. Ürünün bol olması sevindirirken fiyat dengesinin olmaması onun yerine inişli çıkışlı bir dengenin olmasından dolayı üreticimiz bol düşüneli bir yıl geçirdi” dedi.

    “TÜRKİYE KESTANE İHRACATI YAPAMADI”

    İhracatta yaşanan sıkıntılara da değinen Sezgin, “Geçen yıllarda ihracatımız fazlaydı ve özellikle Avrupa ülkeleri sürekli Türkiye’den ürün çekiyordu. Bu yıl ise kestane de ürünün bol ama istenilen kalite olmamasından dolayı ayrıca bazı Avrupa ülkelerinde kestane üretiminin artmasından dolayı Türkiye kestane ihracatı yapamadı. Onun için sezon açıldığında fiyatlar çok kötüydü; ancak daha sonra iç piyasasının ürünü işlemesi bir nebze olsun piyasayı rahatlattı. Kestane üreticisinin durumu iyi diyebilir belki ama beraberinde hak ettiği değeri de ulaşamadı demek doğru olur” diye konuştu. Üretici Ergün Sezgin, şöyle devam etti:

    “Sezonumuz böyle geride kalırken üreticimizin ve bölgemizin sorun ise hastalıklara karşı mücadele edemememizdir. Bugün kestanemizde kestane yaprak galeri güvesi ve mantar rahatsızlıklar var. Bizler köylü üreticiler olarak kestane üretiminden vazgeçmek istemiyoruz. Onun içinde bilinçli hareket etmek, eğitimler almak, bilinçlendirilmek, hastalıklarla mücadele formüllerini öğrenmek istiyoruz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızdan, Ziraat Odalarımızdan ve Belediyelerimizden bu konuda destek bekliyoruz. Aynı zamanda bizlerinde sivil örgütlenme içerisinde olması geleceğimiz için daha iyi olacaktır diye düşünüyoruz.”

  • Rus Krizi Domates Üreticisini Teğet Geçti

    Rusya ile uçak krizinin ardından yaşanan ekonomik kriz, Antalya’da domates üreticisini teğet geçti.

    Türkiye’nin Rusya krizi sonrası yeni pazar arayışları sonuç vermeye başladı. Uçak düşürme krizinin ardından Rusya’nın Türk mallarının ithalini durdurmaya yönelik kararı sonrası yaşanan ekonomik kriz, Antalya’da örtü altı domates üreticisi yapan çiftçileri teğet geçti. Üreticiler Antalya ve Serik halinden ürünlerini 2,5- 3 TL’ye ihraç ediyor. Antalya’nın turizm bölgesi Kundu’da 25 yıldır seracılık yaparak domates yetiştiren İzzet Demir, fiyatlardan çok memnun olduğunu söyledi.

    Domatesi 2,5- 3 TL’den sattığını söyleyen İzzet Demir, “Yaşanan uçak krizinden dolayı ürünlerimizin satılmayacağını söylemişlerdi ama böyle bir şey olmadı. Biz bundan etkilenmedik, fiyatlarımız çok güzel. Türkiye Rusya’ya mahkum değil. Türkiye istedikten sonra yeni pazarlar bulabiliyor. Rusya’ya çok da muhtaç değiliz. Para kazanabilmemiz için fiyatların bu şekilde olmasını istiyoruz” dedi.

    “KORKTUĞUMUZ GİBİ OLMADI”

    Domateslerin hasat zamanının geldiğini hatırlatan Gülay Çakır ise, hasat zamanında uçak krizinin yaşanmasının üzücü olduğunu söyledi. Uçak krizi sonrası ürünlerinin ihraç edilmeyeceği yönünde haberler yapıldığını söyleyen Çakır, “Ev hanımıyım aynı zamanda 6 dönüm seram var. Rızkım ve geçimim bunun üzerine olduğu için ürünlerimiz satılmayacak diye korkuyorduk. Ama korktuğumuz gibi olmadı. Domateslerimiz çok iyi fiyata gidiyor. Fiyatların böyle devam etmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.

    Seralara 40 TL’ye gündeliğe giden Meryem Aksakal ise, domatesin para etmesi durumunda hem patronun hem de kendisinin para kazanacağını söyledi.

  • Şuhutlu Patates Üreticisini Bu Yıl ’Mantar’ Hastalığı Vurdu

    Türkiye’nin önemli patates üretim merkezlerinden birisi olan Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde bu yıl baş gösteren ’mantar’ hastalığını nedeniyle patates üretimi yaklaşık yüzde 60 oranında düşüş gösterirken, buna birde alım fiyatlarındaki düşüş eklenince çiftçinin bu yıl ürettiği patatesler satılamadan depolarda kaldı.

    İlçedeki patates üretimi ile ilgili bilgi veren patates toptancısı Adnan Zeybek, bu yıl patateste görünen mantar hastalığının çiftçinin belini büktüğünü ifade etti. Ürün rekoltesinin bu yıl hastalıktan dolayı yaklaşık 30 bin ton civarında gerçekleştiğini kaydetti. Ürün rekoltesinin düşük olmasının yanında alım fiyatlarının da geçen yıla göre düşmesinin çiftçiyi iyice mağdur ettiğini aktaran Zeybek, durumu bir çare bulunmasını istedi. Çiftçinin 60 kuruşa patates satamamasına karşın pazarlarda patatesin satış fiyatının 1,5 TL’ye kadar çıkmasının anormal olduğunu da sözlerine ekleyen Zeybek, “Bu sene ilçemiz ile birlikte çevre ilçelerde olan hastalıktan dolayı çiftçimiz bayağı bir mağdur oldu. Bunun yanında plansız ve düzensiz ekim alanları var. Bu yüzden dolayı çiftçimizde büyük bir mağduriyetlik var. Bu yıl ürün rekoltesi yaklaşık yüzde 60 oranında düştü. Yani verim yüzde 40’lara kadar düştü. Bu yıl tahmini olarak 30 bin ton civarında ürün alındı, ama Şuhut’un çevre ilçelerde birlikte rekoltesi yaklaşık 100 bin ton civarındaydı. En iyi patatesin alım fiyatı 1-1,20 TL civarındaydı şu anda 80 kuruşa kadar düştü. Melodi diye adlandırdığımız grubu 85-90 kuruş arasındaydı şu anda 60 kuruşa kadar düştü. Pazarda şu anda 1,5 TL’den aşağı patates satılmıyor. Çiftçimiz burada 50-60 kuruşa alıcı bulamazken, biz de pazarlamasını yapamıyoruz şu anda. Ama pazarlarda 1,5 TL’den aşağı mal satılmıyor” diye konuştu.

    Öte yandan, patatesin satılmadığını ve depolarında kaldığını gören üreticiler ise yeni ekim döneminde patates ekmek yerine zamanlarını kahvehanelerde çay içerek geçirdikleri gözlendi.

  • Pamuk Üreticisini Memnun Etmiyor

    Şanlıurfa’da pamuk üreticileri gelirin masrafların karşılamadığını belirterek, bu gidişle eskiden ektikleri buğday, arpa ve mercimek gibi ürünlere yeniden yöneleceklerini ifade ettiler.

    Şanlıurfa’nın Bozova ilçesine bağlı Küçükördek Mahallesi’nde pamuk ekimi yapan çiftçi Mahmut Yazar, çiftçilerin pamuktan elde edilen gelirden memnun olmadıklarını belirtti.

    Bu şekilde devam ettiği takdirde eskiden ektikleri buğday, arpa ve mercimek gibi ürünleri yeniden ekmeye mecbur kalacaklarını ifade eden Yazar, “Mahallemizden ekilen pamuktan çiftçi memnun kalmıyor. Pamuk ekimi, küçük bir çocuğun bakımı gibi ilgi ve emek isteyen bir üründür. Pamuk üreticileri pamuktan elden edilen kazançla ancak toplama ve sulama bedelini karşılayabiliyor. Pamuk üreticileri bu gidişle eskiden ektikleri buğday arpa ve mercimek gibi ürünleri yeniden ekmek zorunda kalacaklar” dedi.

    Gelir ile giderin birbirini ancak karşılayabildiğini ve çiftçilerin bu durum karşısında zor durumda kaldığını kaydeden Yazar, “Bugün bir işçinin pamuk toplama maliyeti çok fazla. Yol masraflarıyla birlikte çok daha yükseliyor. Bunun yakıtı, ilacı, tohumu, gübresi, sulanması ve sulama iş gücü var. Yani ben pamuk ekeceğim, para kazanacağım diyemiyorsunuz, öyle bir şey yok. Pamuk ekip borçlanıyoruz. Ne ekelim bu saatten sonra. Mısır ayni şekilde, pamuk ayni şekilde, tahıl ürünleri ayni şekilde. Yani çiftçiye devlet tarafında ödenen teşvik primi de yetmiyor. Ben bugün pamuk ekmişim, pamuğun kilosu bir lira 80 kuruş. Bu fiyat çiftçiyi kurtarmıyor” şeklinde konuştu.