Etiket: Üreticisini

  • (Özel haber) Kar yağdı, fındık üreticisini korku sardı

    Düzce ve bazı ilçelerinde dün başlayan kar yağışının ardından fındık üreticisini korku sardı. Akçakoca Ziraat Odası Başkanı ve Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Levent Başaran, mevsim normallerinin çok farklı şekilde sürdüğünü, tarımsal açıdan soğuk havaların fındık üreticilerini olumsuz etkilediğini belirtti.

    Düzce ve bazı ilçelerinde dün başlayan kar yağışının ardından fındık üreticisini korku sardı. Fındık ağaçlarının çiçek mevsiminde olması sebebiyle üreticiler rekoltenin düşeceği görüşünde. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Akçakoca Ziraat Odası Başkanı ve Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Levent Başaran, “Yaklaşık 25 gün önce özellikle fındık alanlarında yoğun sis etkili oldu. Fındığın tam döküm yapacağı dönemde etkili olan bu sis, olumlu değildi. Bunun arkasından 7 gün önce iç kesimlerde ayaz söz konusu oldu. Bugün de sabah saatlerinden itibaren 350-400 rakımın üzerindeki tarım alanlarında kar yağdı. Fındığın tam verime yatacağı dönemde, olumsuz hava şartları kötü etkiledi, ne kadar etki yaptığı ise şu sırada söylemek doğru değil. Ama bir gerçek var ki fındık bu olumsuz havadan etkilendi. Hava şartları bir kaç gün sonra iyileştiğinde ekipler sahaya çıkacak ve araştırma yapılacak,ancak bu gecede yağış beklenmektedir.İnşallah temennimiz odur ki,ürünümüz bu hava şartlarından daha az etkilenir diye umut ediyoruz “dedi.

    Fındık üreticilerinin sis konusunda bir önlem alabileceğini aktaran Başaran, kar yağışı için herhangi bir önlemin yapılamayacağını ifade etti. Hava şartlarının rekolteyi önemli oranda etkileyeceğini anlatan Başaran, “Bu üst üste gelen kötü hava şartları fındığı olumsuz etkiledi. Biz, her zaman ’Fındık çuvala girmedikten sonra rekolteden bahsetmek doğru değildir’ dedik. Herhangi bir ifade kullanmak doğru değil, çünkü fındık üretimi ne kadar bakımla alakalı olsa da yüzde 50 oranda hava şartları da etki ediyor” diye konuştu.

  • Çağla, üreticisini sevindirdi

    Akdeniz Bölgesi’nde bahar meyvelerinin ilki olan çağla, 15 TL’lik toptan satış fiyatı ile üreticisini sevindiriyor.

    Havaların ısınmasıyla baharı erken yaşayan Silifke’de ilk olarak 50 TL’den alıcı bulan badem çağlası, şu günlerde 15 TL’den alıcı buluyor. Tamamen organik olarak özellikle sahil kesimlerinde ticari amaçlı yetiştirilen badem çağlasının kilosu tezgahlarda ise 50-75 TL’den alıcı buluyor.

    Işıklı Çevre Yardımlaşma ve Turizm Derneği Başkanı üretici Zafer Can, çağlayı vatandaşların kilo yerine tadımlık olarak gram ile satın aldıklarını kaydetti. Can, “Tamamen doğal şartlarda üretiliyor. İlaç yok, gübre yok. Tamamen doğal ve organik yetiştiriyoruz. Birkaç yıl öncesine kadar 3 bin ağacımız vardı. Bugün 150 bin ağacımız var. Önümüzdeki yıllarda 500 bine ulaşmak istiyoruz. Şu an 50 ila 80 ton arasında bir üretimimiz var” dedi.

    Silifke’nin Işıklı Mahallesi’nde çağla alımı yapan Ali Uysal, “Işıklı ve çevresinden günlük ortalama 2,5 ton badem çağlası satılıyor. Bu da köylüye, üreticiye iyi bir gelir kapısı oluyor. Burada aldığımız çağlaları ise Türkiye’nin birçok şehrine gönderiyoruz. Bizim burada 15 TL’ye aldığımız çağlalar gittiği yerde 100 gramlık kaselerde satışa sunuluyor. Taze olarak badem çağlası satışlarımız ortalama 20 gün daha sürer. Tezgahlardaki fiyatların yüksek olması ise alım satımda aracıların çok fazla olmasından kaynaklanıyor” diye konuştu.

  • Zeytin üreticisini ’yağmur korkusu’ sardı

    İzmir’in Ödemiş ilçesinde, kuraklığın ardından gelen yağışlar özellikle zeytin üreticisini korkuturken, üreticiler, yağışların ağaçtaki ürünün dökülmesine neden olabileceğini ve zarar verebileceğini söyledi.

    Yağlık ve yemeklik zeytin hasadının devam ettiği Ödemiş ilçesinde, iki gündür yağan yağmurlar hasadı olumsuz etkiledi. Zeytin üreticileri, tarlaların çamur haline gelmesiyle hasadı ertelemek zorunda kaldı. Üretici, yağışların ürünlere zarar verebileceği korkusuna kapılırken, zeytinlerin yere dökülmesinden de tedirgin oldu.

    Yağışların şiddetini devam ettirmesi halinde yağmurun zeytini dökeceğini ifade eden üretici Halis Aydın, “Zeytin üreticisi kuraklıktan etkilenecek derken, iki gündür yağan yağmur tedirginliğe neden oldu. Yağmur bu haliyle devam ederse zeytin üreticisi zor duruma düşer. Yere düşen zeytinin yağ kalitesi azalacağı gibi yemeklik zeytin de zarar görür” dedi.

    Kuraklığın bu yıl zeytin üreticisini etkilediğini ifade eden Aydın, rekoltenin kuraklıktan ciddi anlamda etkilenmediğini belirterek, fiyatların geçen yılla hemen hemen aynı olduğunu kaydetti. Ödemiş zeytininin, 3 ila 5 kilosundan 1 kilogram yağ elde edildiğini belirten Aydın, sofralık zeytinde fiyatların geçen yılla aynı olduğunu dile getirdi.

    Ödemiş’in Gölcük beldesinde zeytin hasadı yapan üretici Hüseyin Özer de, yağış ve soğuk tehlikesinin her dönem yaşandığını kaydetti. Bölgede zeytin hasadının yaklaşık 15 gün önce başladığını belirten Özer, hasadın cinse ve ağaca göre 15 Ocak tarihine kadar süreceğini söyledi. Sofralık zeytinin 2 buçuk liradan 7 buçuk liraya kadar değiştiğini ifade eden Özer, yağışlı ve soğuk havadan fırsat buldukça hasada devam edeceklerini sözlerine ekledi.

  • Nar üreticisini Rus pazarı da sevindiremedi

    Türkiye’nin nar üretiminin yüzde 35’ini karşılayan Antalya’da üreticiler, Rusya ile sebze meyve ihracatındaki kısıtlamaları kaldıran anlaşmanın geç yapılması nedeniyle ürünlerini 3 kat daha ucuza sattıklarından yakındı. Buna rağmen üreticiler, umutlarını gelecek yıla bıraktıklarını kaydetti.

    Tohumları meyve olarak yenilen, gövde-kök, dal ve kabukları tıbbi olarak kullanılan nar, ayrıca çorba, salata başta olmak üzere yemeklerde de nar ekşisi olarak tüketiliyor.

    Türkiye’nin en önemli nar üretim merkezlerinden olan Antalya’nın merkez Döşemealtı ilçesinde, ekim aynın girmesiyle birlikte nar hasadına başlandı. Birinci kalite narlar, tüccarlar tarafından alınırken, çatlak ve küçük narlar çiftçiler tarafından meyve suyu yapımı için gönderiliyor.

    Fiyat düşüklüğünden yakınırken, Rusya ile anlaşma sağlanmadan yaklaşık 20 gün önce ürünlerini tüccara düşük fiyattan sattıklarını belirten üreticiler, Rusya’ya ihracatın açılmasının bu yıl için kendilerine bir fayda getirmeyeceği görüşünde.

    “Rusya’ya ihracat anlaşması geç kaldı”

    İlçede yaşayan 65 yaşındaki Feridun Önal, 18 yıldır nar üreticiliği yaptığını kaydetti.

    İlk senelerde nardan önemli paralar kazandıklarını aktaran Önal, “Bunun ardından herkes bahçesindeki başka ağaçları söküp nar dikti. Her taraf nar olunca fiyatlar düşmeye başladı. Tüccar zamanında fiyat vermiyor. İlk tüccarın fiyatını açıklamasının ardından gelen tüm tüccarlar da aynı fiyatı söylüyor. Sanki ağız birliği yapmışlar gibi. Gelen tüccar da sadece birinci sınıf narı alıyor, diğerlerini almayınca yarı yarıya zarar oluyor” dedi.

    Narın uzun süre dalında bekletilememesinin üretici açısından olumsuz olduğunu dile getiren Önal, “Eylül ayı içinde tüccar bahçeleri gezip fiyat belirler. Ardından 5 Ekim gibi nar hasat edilmeye başlanır. En iyi narı alır, kötüsü bize kalır. Şuanda fiyat 40 ile 70 kuruş arasında değişiyor. Ben narımı tüccara eylül ayının 20’sinde sattım. Şuan toplanıyor. Rusya ile aramızdaki sebze meyve kısıtlaması yeni kalktı. Bundan 15-20 gün önce kalksaydı biz narımızın kilosunu tüccara 1 lira 50 kuruştan verirdik. Pazar açılınca hiç bahçeye gelmeyen tüccarlar daha fazla gelmeye başladı” diye konuştu.

    “Umut seneye”

    Çiftçinin zor durumda olduğunu belirten Önal, ağaçları sökmemeleri halinde umutlarını seneye sakladıklarını belirtti.

    Önal, ilçedeki bazı nar bahçesi sahiplerinin ise ağaçlarını kesip yerine zeytin ağacı dikmeye başladıklarını sözlerine ekledi.

    ” 70 kuruş masraf, 40 kuruş satış”

    10 yıldır nar üretimi yapan 38 yaşındaki Arif Çini, bu yıl narın kilogramını 70 kuruşa malettiklerini fakat 40 kuruştan zor satabildiklerini vurguladı.

    Narın elde kalmaması için ucuz olmasına rağmen tüccara verdiklerini dile getiren Çini, “Rusya ile anlaşma yapıldı ama bizi artık bağlamıyor. O anlaşmadan önce biz narımızı 40 kuruşa satmıştık. Bu yıl bizim için bitti, önümüzdeki yıla bakıyoruz. Bu yıl zarar ettik ama inşallah ihracat sayesinde yeni yılda kar ederiz. Tüketicinin en kaliteli narı yemesi için çalışıyoruz ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Ağaçlarımızı kesecek değiliz, ümidimizi seneye bıraktık” ifadelerine yer verdi.

    “Hasat süresi çok kısa”

    Nar üreticisi Güngör Daşdiken, narda hasat süresinin en fazla 3 hafta olduğunu belirterek, “Bu yıl üründe verim yüksek ama kalite bazı yerlerde düşük. Yazdaki yüksek hava sıcaklığı etkiledi. Döşemealtı’nın kırmızı narının yerini hiçbir nar tutmaz. İhracat olarak giden bir nar üretiyoruz. Fiyat 40 ile 70 kuruş arasında değişiyor. Toplanan nar soğuk depolarına gidecek, oradan da ihracata gider. Çiftçi kazanmasa da diğer sektörlere Rusya pazarının açılması katkı sağlayacaktır” dedi.

    “Üretim fazla”

    Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği(BAİB) Başkanı Mustafa Satıcı, Türkiye’de son 10 yılda nar üretiminde orantısız bir büyüme olduğunu işaret ederek, uyarıların dikkate alınmadığına değindi.

    Üretim rekoltesinin 400 bin tona ulaştığını kaydede Satıcı, “Bizde 2000’li yıllarda 5 bin tona yakın nar ihracatı yaparken bu rakamı son dönemde 100 bin tona çıkardık. İhracatta ciddi artış yakaladık. Ama çok da ötesine geçemiyorsunuz. Mısır ve İspanya gibi önemli rakipleriniz var. Bu üretim fazlası büyük bir problem. İkincisi narda hasat süresinin kısa olması. Ayrıca iklime bağlı olarak aşırı ısınma soğuma yağmur ürün kalitesini etkiliyor” dedi.

    “Rusya pazarı az da olsa etkiler”

    Üretimin fazla olması, kalite düşüklüğü, Rusya’nın talebinin az olması nedeniyle fiyatların diğer yıllara göre aşağıda kaldığına değinen Satıcı, “Nar fiyatları uzun süre böyle devam edecek. Ürünün ancak yüzde 25’ini değerlendirebiliyoruz. İç piyasanın hareketlenmesi gerekiyor. Rusya pazarının açılmasıyla ihracatta az da olsa hareket bekliyoruz. Çünkü narda alışveriş çok önceden bitti. Depo dönemi başladı” ifadelerine yer verdi.

    “Rekolte yüzde 30 yüksek”

    Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, “Antalya’da yaklaşık 107 bin ton nar üretimi yapılıyor. Nar hasadı şu günlerde başladı. Bu yıl rekoltenin yüzde 30 gibi bir oranda yüksek olması ve daha erkenci çeşitlerin de pazara yüksek tonajda girmesi nedeniyle 50-70 kuruş arasında üretici fiyatı bulmaktadır” dedi.

  • İncir üreticisini yağmur vurdu

    Türkiye’nin en kaliteli incirine sahip Aydın’ın Nazilli ilçesinde hasat yapan üreticileri sağanak yağış vurdu. Zamansız gelen yağışlı hava, incirin kalitesini düşürdü.

    Türkiye incir ihtiyacının yüzde 25’ini karşılayan Nazilli’de etkili olan sağanak yağış, incirde rekolte ve kaliteye büyük zarar verdi. Yeni sezona büyük bir umutla giren incir üreticileri dolu ve fırtınanın neden olduğu zarar nedeniyle büyük hayal kırıklığı yaşadı. Hasat sezonunun ortalarına denk gelen sağanak yağış, ilçenin Çobanlar, Sinekler, Hasköy, Kavacık, Işıklar, Samaili ve Derebaşı Mahalleleri’nde üreticiye büyük zarar verdi. Yağışların dağ kesimlerindeki üreticiyi daha çok etkilediğini söyleyen Nazilli Ziraat Odası Başkanı Necdet İzgü, hasata denk gelen yağışların üretime zarar verdiğine dikkat çekti.

    Dağlık kesimlerde yüzde 40-70 oranında bir zarar olduğunu ifade eden Ziraat Odası Başkanı Necdet İzgü, “Geçen yılki rekolte 70 bin ton civarındaydı. Kuraklığın da etkisiyle, hasarlardan sonra biraz daha aşağı düşebilir. İncirdeki bozulmadan dolayı incir artık hurda olacağı için bu 55-60 tona düşebilir. İncir fiyatları kalitesine göre, 5 lira ile 8-9 lira arasında değişiyor. Bu sonuna kadar böyle gitmez. Yarın bir gün hava koşullarından dolayı talebe göre yukarı çıkabilir, talep azalırsa aşağı da düşebilir. Ticarette bir fiyat garantisi olmaz incirin.” dedi.

    Yağmurun ürün kalitesini düşürdüğüne dikkat çeken Ziraat Odası Başkanı İzgü, “Yağmur kaliteyi bozar. Yağmurdan önce üreticiler ürünlerini normal fiyattan satar. Kalitesiz incirin fiyatı değişir. Bu da arz-talep dengesiyle alakalıdır. Talep olursa fiyat artar, arz fazla olursa fiyatlarda gerileme olur. Köylünün elinde mal kalır, bu sefer piyasaya herkes malını satmak için çıkarırsa, üreticinin talebinden fazla mal gelirse fiyatlarda düşüş olur. Bunu hiçbir zaman istemeyiz. İstikrarlı bir fiyat olsun, ihracatçı da, tüccarda kazansın, üretici de mağdur olmasın.” diye konuştu.

    “TARSİM’DE SONA YAKLAŞTIK”

    Yağmur nedeniyle mağdur olan üreticinin zararının karşılanması için TARSİM sigortası kapsamına alınacağını söyleyen Necdet İzgü, “Bu yıl yağan yağmurlar en çok yüksek dağ köylerimizi etkiledi. Arka arkaya yağan yağmurlar incirde büyük zarar oluşturuyor. Bu yağışlar 10 gün sonra yağsaydı aradaki hasat yapılırdı. Dolu riskinde TARSİM sigortası yaptıranlar hasar tespiti yapıldıktan sonra zararları karşılanıyor. Göreve geldiğim günden bu yana yağmur riskinin de incirde büyük etkisi olduğuna, bunun TARSİM kapsamına alınmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Yağmurun hem kaliteye hem de rekolteye verdiği zararların karşılanmasına yönelik çalışmalarımız sonuç aşamasına geldi. Çiftçimizin mağduriyeti giderilecek.” İfadelerini kullandı.