Etiket: Üreticilerinden

  • Traktör üreticilerinden acil önlem çağrısı

    Döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların traktör ve biçerdöver alımında ciddi bir durgunluğa sebep olduğunu belirten Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Armağan, sektör için alınması gereken acil önlemler olduğunu söyledi.

    Ülke olarak üretime devam etmek zorunda olduğumuzun altını çizen Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Armağan, Türkiye’de sektörün yaşadığı sıkıntılara hükümetin çözüm getireceğine inandığını dile getirdi. Türkiye traktör pazarının yılın ilk 8 ayında yüzde 22 daraldığını ifade eden Armağan, “Sadece Ağustos ayında bu daralma yüzde 40 oldu, yani daralma hızlanarak devam ediyor. Beklentimiz yıl sonunda daralmanın yüzde 40-50 arası bir kümülatife varması yönünde. Bu daralma, yıl başında bütçe çalışmalarını geçen yılki pazar büyüklüğüne yani 75 bin adet pazara bakarak yapan tüm firmaları ve yan sanayilerini müthiş bir durgunluk içine itti. Yıllık izin kullanımlarının çok dışına çıkan duruşlarla ve stok azaltma çalışmaları ile sadece ana sanayi değil, yan sanayi de ayakta duramaz hale geldi. Çok firma kapandı” diye konuştu.

    Yükselen döviz kurlarının çiftçinin işletme maliyetini olumsuz etkilediğini söyleyen Armağan, “Çiftçi, yıllık kazancını traktöre yatırmaktansa, piyasadaki gelişmeler olumlu bir seyre dönene kadar cebinde tutuyor. En büyük sıkıntısı ise yakıt, ilaç, gübre vs. gibi işletme giderlerini karşılayamayacağına dair olan endişesi. Dolayısı ile makine ve teçhizat yatırımı şu anda çiftçimize gereksiz geliyor ama sektör sık sık üretimi durdurarak kan kaybediyor, zor nefes alıyor. Yaşadığımız bu ekonomik darboğazdan ancak üretimin devamlılığını sağlayarak ve ihracatla çıkabiliriz. Hem üretimin hem gelirin devamıdır ihracat ve ülkemizin şu anda en çok buna ihtiyacı var” dedi.

    Hurda teşviki vurgusu

    Yıllardır dile getirdiği hurda teşvikinin gerçekleşmesiyle birlikte talebin tekrar canlanacağını kaydeden Armağan, şöyle devam etti:

    “Üretimin devamı, endüstrinin devamı demektir. Bunun için bıçakla kesilmiş hale gelen talebin yeniden canlanması gerekir. Cumhurbaşkanımız yıllardır Sanayi Bakanlığının Stratejik Planları içinde tarım traktörlerine verilmesi planlanan hurda teşvikinin yer aldığını bilir. Bugüne kadar bu teşvikin hayata geçmemesinin sebebi büyük ihtimalle sektörün 75 bin pazar büyüklüğünde seyretmesi idi; ancak bugün nefesi kesilen sektöre bir nefes olacaktır hurda teşviki. Üretim hatlarının yeniden üretime dönmesi, hızlı küçülme zorunluluğuna bağlı işten çıkartmaların durması ve ekonomi çarklarının sektörde yeniden dönmeye başlamasının yanı sıra, hurda teşviki son derece yaşlanmış traktör parkını gençleştirerek israfı bitirecektir. Bu teşvik, yaşlı traktörlerin israf mertebesinde tükettiği mazottan, çağ dışı kalmış modellerin yedek parçasının aşırı pahalı olmasından, attığı zararlı gazlarla eski traktörlerin çevreye verdiği zarara kadar bir kez daha düşünülmeli, tam sektörün boğulduğu anda bir ilaç niyetine hayata geçmelidir.”

  • Fındık üreticilerinden ‘Mart karı klibi’

    Ordu’nun orta ve yüksek kesimlerinde etkili olan kar yağışı sonrası bahçeleri beyaz örtüyle kaplandı. Fındık üreticileri, zirai don yaşanmasından endişeleniyor.

    Meteorolojinin soğuk hava uyarısının ardından dün gece başlayan kar yağışı, Ordu’nun bazı ilçelerinde etkili oldu. Özellikle Akkuş, Kabadüz, Mesudiye ve Aybastı ilçelerinde etkili olan kar yağışıyla, çiçek açan fındık dalları kar altında kaldı.

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Arslan Soydan, kar yağışının en çok Ordu’nun orta ve yüksek kesimlerinde etkili olduğunu ifade etti. Soydan, “Yaptığımız ilk tespitlerde kar yağışıyla birlikte fındık dalları da beyaz örtüyle kaplandı. Şu anda yağan karın fındık dallarına ya da karanfillerine zarar verip vermediği belli değil. Ekiplerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Umarım zirai don olmaz. Fındığın yanmasından endişeleniyoruz” dedi.

    Endişelerini klibe döktüler

    Bu arada fındık üreticileri Mart ayında yağan kar sebebiyle endişelerini klibe döktü. Ordu’nun Korgan ilçesinde yaşayan ve bölgenin sosyal konularında yaptıkları klip ve skeçlerle tanınan Hasan Yiğit ve Sami İsen, yöreye özgü olan ‘Yine yeşillendi fındık dalları’ türküsünü ‘Yine şımardı fındık dalları’ adlı bir klip yaptılar. Genç fındık üreticileri kar yağışı sebebiyle ‘fındığın yanma tehlikesini’ yöreye özgü şive ile anlattı.

    Üzerine kar yağmış fındık dalları ile konuşan ikili, “Ne kadar şımarıksınız la siz, Mart’ta şımarılır mı? Ne olacak şimdi? Ya yanarsanız ne olacak, biz de yanaruk sizinle. Zaten para etmiyorsunuz, biz siz para edin diye çalışıyoruz siz Mart ayında açıyorsunuz, şimdi yanarsanız ne olacak?” şeklinde fındıktaki yanma tehlikesini dile getirdiler.

  • Antalyalı biber üreticilerinden biberde zirai ilaç kullanımı haberine tepki

    ANTALYA (İHA) – Antalya’nın Kumluca ilçesindeki üreticiler, özel bir televizyon kanalında biberlerin uzun ömürlü olması için zirai ilaç kullanıldığı iddiasına tepki gösterdi.

    Kumluca’lı üreticiler, 9 Şubat akşamı bir televizyon kanalında biberlerin uzun ömürlü olması için zirai ilaç kullanılıyor iddialı haberine tepki gösterdi. Kumluca Ziraat Odası Başkanı Süleyman Kayhan, Kumlucalı çiftçilerin biberlerde zirai ilaç kullanmadıklarını, biyolojik mücadele olarak bilinen böcekli üretim yaptıklarını ve haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Kayhan, “Biyolojik mücadelede faydalı böcekler zararlı böcekleri yiyor. Böceklerin olduğu serada zirai ilaç kullanırsak böcekler ölür. Ölürse de yerine yenisini almak maliyeti ikiye katlar ve zarar ederiz. Basında duyduğumuz haberlerde, biberlerin lastik gibi olduğu, kırılmadığı, bunun sebebinin de uzun ömürlü olsun diye zirai ilaç kullanıldığı iddia ediliyor. Biberlerin lastik gibi uzaması kimyasal ilaçlardan kaynaklanmıyor. Ağacından toplanan biberlerin İstanbul ve Ankara gibi şehirlere uzun sürede ulaştığından veya raflarda uzun süre bekletildiği için biberin suyunu kaybediyor, bu yüzden lastik gibi uzuyor” dedi.

    Mavikentli Biber Üreticisi Hasan Karabaş ise zararlı böcekleri yiyen faydalı böceklerle biber ürettiğini ve biberlerin uzun ömürlü olması için hiçbir ilaç atmadıklarını söyledi. Bir başka üretici Dursun Akıncı ise “Biz seralarda ilaç, gübre kullanmıyoruz. Bizim ilacımız gübremiz biyolojik mücadele böcekleridir. İlaç kullanırsak böceklerimiz ölür. Kesinlikle seralarımıza kimyasal ilaç giremez” ifadelerini kaydetti.

  • Türk tarım ve hayvancılık üreticilerinden oluşan heyet Bükreş’te

    Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu ve üyelerinden oluşan 165 kişilik heyet, Romanya’nın başkenti Bükreş’te bu yıl 21’incisi kurulan ‘Indagra Tarım ve Hayvancılık Fuarı’na katıldı.

    Romanya’nın başkenti Bükreş’te bu yıl 21’incisi kurulan ve 03-05 Kasım 2016 tarihlerinde kapılarını açan fuarda, Edirne’den de 165 kişilik heyet de yer aldı. Tarım ve hayvancılık sektörlerinde kullanılan makine, alet, zirai ilaçlar ve canlı hayvan teşhirinin yer aldığı Indagra Tarım ve Hayvancılık Fuarı’na, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Orhan Sarı, ETB Başkanı Özay Öztürk, Meclis Başkanı Fedai Canım, yönetim kurulu üyeleri, ETB üyeleri, sektör temsilcileri ve basın mensupları katıldı.

    Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, bu yıl 21’incisi düzenlenen Indagra Fuarı ile ilgili bilgiler vererek, “Romanya Bükreş’teki Indagra Fuarı, 33 bin metrekare alan üzerine kurulu. 50 bin ziyaretçinin ziyaret ettiği ve aynı zamanda 35 ülkenin de katıldığı bir fuar” dedi.

    “Fuarlar üyelerimizin işlerine ciddi katkılar sağlıyor”

    Öztürk, fuarların sektörler içerisinde yer alan teknolojik ve çeşitli gelişmelerin sunulduğu alanlar olduğunu hatırlatarak, “Edirne Ticaret Borsası olarak fuarları çok önemsiyoruz. Bu fuarda tarım ve hayvancılık ile ilgili makineler, buna bağlı sektörlerle ilgili gelişmeler sergileniyor. Sergilenen ürünlerin üyelerimiz tarafından gezilerek, işlerine ciddi bir katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz” şeklinde konuştu.

  • Üzüm üreticilerinden TARİŞ’e kayyum talebi

    TARİŞ’in kuru üzüm fiyatını açıklamaması üzüm üreticilerini kara kara düşündürürken üreticiler TARİŞ’e kayyum atanmasını talep etti.

    Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri’nin (TARİŞ) kuru üzüm fiyatlarını açıklamaması üreticilerin tepkisine neden oluyor. Birçok siyasinin de duruma tepki göstermesine rağmen TARİŞ’in hala bir açıklama yapmaması üzüm üreticilerini zor durumda bıraktı. TARİŞ’in Manisa Depolarında üzümlerini teslim etmek için bekleyen üreticiler fiyat belirsizliğinin bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtti.

    TARİŞ’in üzüm alımlarına başladığını kaydeden üretici ortaklar, hala fiyat açıklanmamasından şikayet ederek fiyatların neden açıklanmadığı konusunda kendilerinin de bir bilgisi olmadığını ve piyasanın çok bozuk olduğunu belirtti. Geçtiğimiz yıl 6-6,5 TL’den TARİŞ’in üzüm aldığını kaydeden üreticiler bu fiyatlarla kullandıkları ilaç parasını bile çıkaramayacaklarından dert yandı.

    TARİŞ’in 40 yıllık ortakları olan üreticiler üzümleri getirmeye başladıklarını ve alındığını ancak fiyat belirsizliğinin hala devam ettiğini anlatırken bir üretici de TARİŞ’in elinde çuval olmadığı için dünden beri TARİŞ Deposunda çuval beklediğini anlattı.

    “Fiyat neden açıklanmıyor?”

    TARİŞ’in bir diğer ortağı olan üzüm üreticisi Murat Malta, “Şu anda dışarıda özel sektörde tüccarlarda kuyruklar var. Geçen yıl 6,5 TL fiyat açıklayan TARİŞ bu yıl fiyat açıklamıyor. Niye açıklanmıyor? Ona göre çiftçi TARİŞ’e mi verecek, dışarıya mı verecek bir karar versin. İki de bir devletten para istiyor. Kapansın o zaman TARİŞ. FİSKOBİRLİK, TMO, Tarım Krediler onların üzerinden devlet onlara versin bypas etsin TARİŞ’i. 2002 yılında TARİŞ’in 2 trilyon borcunu sildi bu hükümet. Devlet daha ne yapacak. 70 milyonun parasını harcıyor. 2002 yılındaki o 2 trilyon 70 milyon insana mal oluyor. Benim cerememi bir başkası ne diye çeksin. 15 seneden beri yukarıdaki yöneticiler aynı. ABD de bile 2 yılda bir başkan değişiyor. Bizimkiler sağolsunlar bir gelen bir daha gitmiyor” dedi.

    “TARİŞ’e kayyum atansın”

    Ortaklar arasında TARİŞ’in kendisinden alışveriş yapmayan ortakların üzümlerini almayacağı yönünde söylentiler olduğuna dikkat çeken Malta, “Burası Türkiye Cumhuriyetinin en güzide kurumu TARİŞ. Ayıptır, ben bir ton kuru üzüm getirdim, üzümüm alınacak mı alınmayacak mı belli değil. Ben yaklaşık 100 ton üzüm çıkarıyorum. Sen bir ton alamıyorsan bu kurumu kapat git ‘Biz bu işi yapmıyoruz’ de. Bakkalcı dükkanı olmuş burası. Sen geçen sene 6,5 TL’den üzüm al gel bu sene fiyat belli değil. Ne olacağı hiç belli değil. Üstüne işletme maliyetini koy, 7 liradan pazarını bul sat. Eğer bulamıyorsan pazarını da girme bu işe. Zarar ettirme bu kurumu o zaman. Duyuyoruz ki 60 trilyon mu 20 trilyon mu geçen senenin üzümü duruyormuş. Buraya bir tane kayyum atansın. Devlet buraya kayyum atasın. Burası şimdi özelleşti. Yarı özel yarı devlet. En azından paralar boşu boşuna çarçur olmasın günah. Devlet de destekleyecekse tarım kredilerle, TMO’larla çiftçiye müdahale kurumları var onlarla müdahale ettirsin. Biz yıllardan beridir TARİŞ’e getiriyoruz. Bir şey olmuyor buradan. Çiftçinin bir tek atımlık kurşunu var. Koca sene ne çalıştın o. Şimdi harmana çıkıyoruz. Tüccarın bağlantısı belli kim daha ucuza alırız diye bakıyor. Ondan sonra çiftçi öyle oluyor, böyle oluyor. Yanlış tarım politikaların sonucu bunlar” dedi.