Etiket: Üretici

  • Kayısı fiyatları yükseldi ama üretici kar yapamadı

    Dünya kayısı başkenti Malatya’da kayısı fiyatları yükselirken üreticiler ellerinde kayısı kalmadığı için yine kar edemediklerini söyledi.

    Kayısı rekoltesinin bu yıl yüksek olması nedeniyle sezon içinde kayısının düşük fiyattan satıldığını ancak bugünlerde fiyatların yükselmesine rağmen ellerinde kayısı olmadığı için kar edemediklerini söyleyen bazı üreticiler kendilerine destek verilmesini istiyor.

    Üreticilerden bir kısmı sezon ortasında kayısıların 6-7 TL’den satıldığını, fiyatların şimdi ise 13-14 TL’ye kadar çıktığını ancak ürünlerinin hemen hemen hepsini sezon içinde sattıkları için fiyatların yükselmesinin kendilerine fayda sağlamadığını söylediler. Bazı üreticiler ise fiyatların hiç yükselmediğini iddia ettiler.

    Elinde kalan son kayısıları satmak için sabah erkenden Malatya Şire Pazarına geldiğini ancak alıcı bulamadığını söyleyen kayısı üreticisi İhsan Fidan, “Halimiz bu, Allah’a şükredip bekleyeceğiz. Bu sene kayısıdan hiç kar edemedik” şeklinde konuştu.

    Kayısı fiyatlarının yükseldiğini söyleyen Ekrem Yoldaş ise “Kayısı kalitesine göre fiyatlar değişiyor. 13 TL’ye bile giden var sezon içinde fiyatlar düşüktü ama şimdi yüksek” dedi.

    Kayısı fiyatlarının yükseldiğini söyleyen Zeynel Gürbüzel de, “Geçen sene böyle değildi. Kayısı kaliteliyse para eder, 80’lik dediğimiz kayısı şimdi 14-15 TL’ye gidiyor” ifadelerini kullandı.

    Kayısı fiyatlarının hala umdukları gibi olmadığını aktaran Burhan Önal ise, “5-6 TL’den kayısı satılıyor, 1 torba gübre geçen sene 70 TL’ydi bu sene 110 TL oldu. Bunu da göz önüne almak lazım, köylüyü düşünmek lazım” şeklinde konuştu.

    Üreticinin elinde ürün bittikten sonra kayısı fiyatlarının yükseldiğini dile getiren Murat Özyay da, “Ama fiyatlar hala istenilen düzeyde değil. Çiftçinin eline geçen bir şey yok kayısının tamamı esnafın elinde olduğu için karı esnaflar edecek” dedi.

    Sezon içinde üreticinin kayısıyı zararına sattığını aktaran Murat Yaşar ise “Şu anda aracı kazanıyor, stokçu kazanıyor, esnaf kazanıyor. Fiyatın yükselmesinin çiftçiye bir faydası yok, üreticiye destek verilmesi lazım” diye konuştu.

  • Bitkisel Komposta üretici talebi artıyor

    Başta fındık zurufları olmak üzere bitkisel atıklar kullanılarak elde edilen kompost gübrelere üretici ilgisi ve talebi giderek artıyor.

    Organik gübre olarak da adlandırılan bitkisel kompost bahçe içindeki budama atıkları, yapraklar, yabancı otlar ve zuruflar ile doğal atıkların kullanılması ile oluşturulabiliyor. Kompost gübrenin hazırlanması, Tarım İl Müdürlükleri, Fındık Araştırma İstasyonu ve sektörle ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından uygulanan projelerle üreticilere öğretiliyor.

    Ferrero Fındık tarafından Değerli Tarım Uygulamaları kapsamında da Sakarya, Düzce, Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon illerindeki model bahçelerde bitkisel kompost gübreler üreticilerle birlikte hazırlanıyor.

    Ferrero Tarım Geliştirme Direktörü Ersin Arısoy, bahçelere organik olarak nitelendirilebilecek yararlı gübre hazırlanırken, aynı zamanda üreticiye maddi kazanım da sağlandığına dikkat çekti. Bu konuda bir çok uygulama yaptıklarını ve üreticilerin bireysel olarak da bu tür gübreyi kendi başlarına hazırlamaya başladıklarını da hatırlattı. Arısoy “Bitkisel kompost gübre, bitkisel atıkların içerisine üre, TSP ya da DAP gübre karıştırılarak katmanlar haline getiriliyor. Daha sonra buna hayvan gübresi eklenip, tarım kireci serilip, üzerinin de ince bir toprak tabakasıyla kaplanmasıyla elde edilmeye başlanıyor. Hava alması için alt etek kısmı açık bırakılacak şekilde üzeri naylon veya branda ile örtülen karışımın böylece içindeki minarelerin yağışlarla birlikte yıkanıp kaybolması engellenmiş olunuyor. Yağışın olmadığı günlerde gübrenin açılarak kontrol edilerek havalandırılması da gerekiyor. Kuruma meydana geldiğinde suyla nemlendirilmesi de gereken karışımda sabit nem sağlanması da lazım. Yığının ayda bir kez altını üstüne getirilerek karıştırılması işlemi hızlandırıyor. Bitkisel kompost olarak elde edilen gübre, gövdeye değdirilmeden toprağa karıştırılarak bitkiye verilmesi gerekiyor” bilgilerini verdi.

  • İncirde hasat sezonu sona erdi, altın yılını yaşayan üretici mutlu

    Dünyanın en önemli incir üretim merkezi olan Aydın’da incir hasat sezonu tamamlandı. Tarihin en yüksek fiyatına satıldığı kuru incir üreticileri mutlu bir hasat sezonu yaşarken, Aydın’da ihracat hazırlıkları da devam ediyor.

    Aydın’ın dağlarında yetiştirilen sarı lop incirlerin hasadı tamamlandı. Ağustos ayının ikinci haftası itibariyle başlayan incir hasadı ilk olarak ovalarda tamamlandı. Hasadın geç başladığı yüksek rakımlı arazilerde de incir toplama işlemleri sona erdi. Oldukça güzel ve bereketli bir sezon geçiren incir üreticileri ürünleri özenle toplayıp kurutarak ihracata hazırlıyor.

    Kalite yüksek rekolte düşük

    Bu sezon incir kalitesinin oldukça yüksek olduğunu ancak geçen yıllara oranla rekoltenin düşük olduğunu belirten üreticilerden Mümin Kılınç, “Mevsim şartları oldukça iyi gitti. İncir çok iyi oldu. Böyle sezon çeyrek asırda bir gelir. O sezonun da bu yıla rastladığını düşünüyorum” diye konuştu. Geçen yıl 5.5 ton ürün veren bir bahçede bu yıl 2-3 yüz kilo civarında ürün eksiği bulunduğunu ancak kalitenin bu rekolte düşüklüğünü örttüğünü belirten üreticiler fiyatlardaki artışın tüm üreticileri mutlu ettiğini belirttiler.

    Oldukça meşakkatli ve bir o kadar da titiz işçiliği bulunan incir meyvesini toplayanlar sabah şafağın sökmesi ile evlerinden çıkıp hava aydınlandığında incir bahçesinde işe hazır oluyor. Ağaçtan düşürülen incir toprakta hiç bekletilmeden hemen toplanıyor. Ardından kasalarla sergi alanına taşınan incirler önce sergilerde güneş ışığı altında kurutuluyor. Daha sonra kalitesine göre seçime giriyor. Seçme işleminin ardından işletmelere götürülen incirler burada bulunan karanlık odalardaki özel ışınlar yardımı ile aflatoksin kontrollerinden geçiyor. Yıkanıp ayıklanan incirler daha sonra boylarına göre ayrıldıktan sonra tüketiciye ulaştırılıyor.

    Kilosu 25-30 TL civarına

    Tariş İncir Birliği tarafından süzme incire 25 TL fiyat açıklanmasının ardından iç piyasada da oldukça talep gören yemeklik incir de toptan 25-30 TL’ye satılmaya başlandı. Geçen yıl 10 TL civarında olan paçalı diye adlandırılan incirlerin ise bu yıl 12 TL ile 17 TL arasında toptan satışı yapıldığı belirtildi. İncirde oluşan zamlar tüm üreticileri sevindirirken, yüksek fiyatlar incir üreticisinin yorgunluğunu giderdi.

  • Gaziemir Belediyesi ’Üretici Kadın Kooperatifi’ kuruyor

    Gaziemir Belediyesi, İzmir Sivil Toplum Örgütü Platformu (İSTÖP) işbirliğiyle Gaziemirli kadınların sosyal yaşama ve üretim sürecine daha fazla katılmasını sağlamak amacıyla “Üretici Kadın Kooperatifi” kuruyor. El emeği göz nuru ürünleri ile aile ekonomisine katkıda bulunmak isteyen kadınlar için kayıtlar 15 Eylül Cuma günü sona erecek

    Gaziemir Belediyesi ile İzmir Sivil Toplum Örgütleri Platformu’nun birlikteliğiyle düzenlenen ‘Genç Kadınların Güçlendirilmesi ve Girişimciliğinin Desteklenmesi Projesi’nde ilk adım Sarnıç Spor Salonu’nda düzenlenen toplantı ile atıldı. Gaziemir Belediye Başkan Yardımcısı Barış Çağlar Çelik, İzmir Sivil Toplum Örgütleri Platformu Genel Başkanı Mehmet Aydoğan, Emekli Müsteşar ve Dünya Bankası Koordinatörü Dr. İsmail Okçay’ın katıldığı toplantıda kadınlarımızın üretim sürecine katılmalarını sağlamak, el emeği göz nuru ürünlerini aile ekonomisine kazandırmak amacıyla kurulacak üretici Kadın Kooperatifi’nin temeli atıldı.

    “Gaziemir Belediyesi ile üçüncü uluslararası projemiz”

    Ev hanımlarını meslek sahibi yaparak, üretim sürecine dahil etmek istediklerini belirterek, kendilerine bu imkanı sunan Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol’a teşekkür eden, İzmir Sivil Toplum Örgütleri Platformu Genel Başkanı Mehmet Aydoğan, şunları söyledi:

    “Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol’a çok teşekkür ediyorum. Bu, Gaziemir Belediyesi ile yaptığımız üçüncü uluslararası proje. Sağ olsun Belediye Başkanımızın ufku açık, vizyonu geniş. Biz uluslar arası projelerin çoğuna birlikte imza atıyoruz. İzmir Sivil Toplum Örgütleri Platformu olarak, 140 Bilim adamından oluşan, 7 üniversite ile çalışan uluslar arası bağlantıları olan İzmir’in sorunlarını, ülkemizin sorunlarını tespit edip, bunlara çözüm üreten bir sivil toplum örgütüyüz. Hedefimiz Gençlerimizi ve kadınlarımızı girişimci yapmak, evlerine ekmek götürebilecek seviyeye getirebilmek. Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 20, İzmir işsizlik oranı yüzde 50. Bunu en aza indirgemek istiyoruz.”

    Kadının emeği değer bulacak

    Kooperatif üyesi kadınlar, eğitimler sayesinde istedikleri alanlarda uzmanlaşma imkanı da bulacak. Arıcılık, anahtarlık, biblo, takı, sabun, yastık, giyim eşyası, nikah şekeri gibi el işi ürünlerin üretiminin yapılacağı kooperatif Organik Oyuncak Üretimi Eğitimi Projesi’nin ardından, arıcılık, el sanatları gibi ekonomiye katkı sağlayacak projeler ile AB ülkeleri başta olmak üzere dünyaya ihracat yapmayı hedefliyor.

  • Üretici üzümünü yola dökmeye hazırlanıyor

    Kurban Bayramı öncesinde fiyatı 5 lira 40 kuruşa kadar yükselen ancak bayram sonrasında 3 lira 70 kuruşa düşen kuru üzüm fiyatları üzüm üreticilerini tedirgin etti. Kuru üzümde taban alım fiyatlarının açıklanmamasına tepki gösteren üreticiler fiyatların 5 liranın altında kalması durumunda üzümlerini yola dökeceklerini belirtti.

    Manisa’nın Şehzadeler Ziraat Odası Meclis Toplantısının ardından bir basın açıklaması düzenleyen oda başkanı Mustafa Kaçire, üzümde fiyatın hala belirlenmemesinin bir başıboşluk meydana getirdiğini ve hükümetin acilen tedbir alması gerektiğini söyledi. Üreticileri üzümlerini açığa dökmemeleri konusunda bir kez daha uyaran Kaçire, “2005 yılından beri yapmış olduğumuz kampanyayı bir türlü tutturamadık. Değerli çiftçilerimize her zaman söylediğim halde bir türlü tutturamadık. Biz bu işin neresindeyiz, neyiyiz ve çiftçimizin ne istediğini artık biz de şaşırır konuma düştük. 2005 yılından beri yapmış olduğumuz kampanyamızda çiftçimize açığa üzümünüzü dökmeyin diyoruz ama bakıyoruz işletmelerin önünde her sene yığınlarca tonlarca üzüm, sıraya girmişler boşaltıyorlar. Bununla beraber çiftçimiz de haklıdır. Ürettiği ürünü bir yere teslim etmesi ve satması lazım. Fakat tam bu anda satışa girdiğimiz anda üzüm 5 lira 40 kuruştan, 4 lira 50 kuruşa, 4 lira 20 kuruşa derken bugün piyasada 3 lira 70 kuruşa kadar indi. Biz bunu üretici olarak anlayamıyoruz. Bayramdan çıktığımız ilk mesai gününde sabahtan beri birçok çiftçimizden şikayetler geliyor. Çok büyük bir sıkıntı var. Bu sıkıntı işletmelerimizden. Tamamıyla kimisi gidip parasını alacak, üzümü götürüyor üzüm para etmiyor. Çünkü beklentisi bayramdan önce 5 lira 40 kuruşa çıkmış bir üzümün bugün 3 lira 70 kuruşa inmesi üreticimizi şoka uğratmıştır” dedi.

    “Ok yaydan çıkıyor”

    Hükümetin üzümdeki politikasını yanlış olarak nitelendiren Kaçire, “Üreticimiz yıllardır bekledi ama artık sabrı taşmak üzere, gerçekten taşmak üzere. Biz buradaki bütün meclis üyesi arkadaşlarımızla birlikte hepimiz çiftçiyiz. Bugün burada oturduk meclis toplantısı yapamıyoruz. İnanın ki sattığımızda üzüme yapmış olduğumuz masrafların içinden çıkmamız mümkün değil. Hatta size en büyük tehlikeyi arz edeyim burada hükümetimize de bunu duyuruyorum özellikle; artık ok yaydan çıkıyor ve birçok üreticimiz yollara üzüm dökelim diyorlar. Bu saatten sonra bizlerden oda başkanlarından ‘niye sahip çıkmadınız’ diye talepte bulunmasınlar çünkü artık biz de bu işi salıvermek zorundayız” şeklinde konuştu.

    Bu sene okul üzümü projesinin yine uygulanacağını anlatan Kaçire, “Tarım kredi kooperatifleri işletmelerden sanki okul üzümü projesinin temin edicisi gibi işletmelerden üzüm alıyor. Geçen gün duydum bir işletmeden 3 bin ton üzüm almış. Niye okulun açılışına yetişmeyecekmiş. Biz tarım kredileri müdahil alım kurumu olarak devreye soktuk, okul üzümü projesini temin etsin diye değil. Burada sayın bakanımızın ve hükümetimizin bir yanlışlığı var veya bilgilendirme eksikliği var. Üzüm stratejik bir ürün. Manisa yöremize has bir üründür. Biz buradan milyon dolarlar devletimize katkı getiriyoruz. Çıkıyorlar, ‘şu kadar üzüm ihraç ettik, bu kadar döviz elde ettik, şu kadar para kazandırdık’ diyorlar. Devletimiz bundan bahsediyor. 500 milyon dolarlardan bahsediyoruz ama sahibine gelince kimse sahiplenmiyor. Karadeniz bölgesinde bir fındığın taban fiyatını hükümetimiz açıklıyorsa, fındıkta Karadeniz Bölgesine has bir ürünse bizim de Ege Bölgesine ait bir tane üzümümüz var. Bunda acilen devlet taban fiyat oluşturup açıklaması gerekiyor veya lisanslı depoculuğu bir an önce devreye geçirip bu çiftçimizi rahatlatması lazım. Bugün çiftçimiz kan ağlar durumda. Başıboş üç beş tane tüccarın eline kalmış, serbest piyasanın eline kalmış, akşam üzüm böyle sabah gel bak üzüm çoksa üzüm fiyatlarını indir. Böyle bir başı boşluk mümkün değil olmaz. Biz devletimizi uyarıyoruz, milletvekillerimizi uyarıyoruz; bu milletimiz bir huylandığı an bunu kimse durduramaz, kimse önüne geçemez. Biz üretmekle, memleketimize yetiştirmekle gurur duyuyoruz ama devletimiz, hükümetimiz demek ki üreticilerle gurur duyamıyor. Gerçekten çok acı bir durumdayız. Bu her tarafta böyle. Hele hele Manisa’da üzüm zamanında aynen böyle” ifadelerini kullandı.

    “Devlet müdahale etmeli”

    Üzümün şu an fiyatının 5 liranın üzerinde olması gerektiğini anlatan Kaçire, “Üzüm 5 liranın üzerinde olmalı ki bizim çiftçimiz ancak girdiği kapıdan çıkabilmesi lazım ama 3-5 tane işletmecinin eline, kaderine terk edilirse artık biz üretmekten vazgeçeriz veya bizi sokağa yola dökerler. Artık biz de bu işin önünü alamayız. Biz devletimizi ve bakanlığımızı özellikle uyarıyoruz. Bir an önce müdahale etmeleri lazım. Çiftçimizin durumu hakikaten çok zor durumda. Bayramın ilk bittiği mesainin başladığı gün böyle. Önümüzdeki günlerde ne olacağını bilmiyorum. Meclis toplantısındaydık. Birçok arkadaşımız, dışarıdaki üretici arkadaşlarımız artık üzümleri götürüp yollara dökelim diyorlar. Biz bunu topladık hiç pahasına birkaç kişiye verip de bunlara rant sağlamaktansa yola dökelim geçelim diyorlar. Böyle bir şey olduğu zaman biz sorumlusu değiliz. Bir an önce devletimizin buna müdahale etmesi lazım” dedi.

    “Müdahil alım kurumu devreye girsin”

    Çiftçinin gerçekten mağdur durumda olduğunu aktaran Kaçire sözlerini şöyle tamamladı:

    “Çiftçi, fiyatlardan mağdur, hava şartlarından mağdur, girdilerden mağdur, fiyatların tam oluşmamasından mağdur. İnanın ki yapılanmış bir tarım politikamız yok. Biz hükümetten çok şey bekledik. 14 senedir biz de bekliyoruz. 14 senedir acaba bir şeyler düzelir mi diye biz de bekliyoruz. Bakıyoruz ki her geçen gün biraz daha geri gidiyoruz. 2009 yılında biz bir kilo buğdayla 1 litre mazot alırken bugün 6,5 kilo buğdayla bir litre mazot alabiliyoruz. Üretmeyen ülkeler yok olmaya mahkumdur. Biz üretmek istiyoruz ama devletin de muhakkak elini atması lazım. Önümüzdeki günlerde bilhassa Manisa çiftçimiz baya sıkıntıda, neyin nerede duracağı belli değil. Freni kopmuş kamyon gibi gidersek, nereye toslarız nereye çarparız biz de bilmiyoruz. Bir an önce müdahale edilmesi lazım. Tarım krediler mi olacak, toprak mahsulleri mi olacak bir an önce üzümdeki müdahil alım kurumunun devreye sokulması lazım.”