Etiket: Üretici

  • Bakan Pakdemirli: “Her şey üretici için”

    Bakan Pakdemirli: “Her şey üretici için”

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, yaptıkları her şeyin üretici için olduğunu ve borsaların derinleşmesiyle ilgili ışıkların umut verici olduğunu söyledi.

    Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Konya Ticaret Borsası’nı ziyaret ederek gong törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Bekir Pakdemirli, “Hasat günü üretici cebindeki parayı harcamak zorunda kalırsa, hasadının tamamını harcamalarına vermek zorunda kalırsa ne yazık ki tam anlamıyla ürününün değerini almamış demektir. Yani şunu söylemeye çalışıyorum; lisanslı depoculuk, görevli ihtisas borsaları. Bu borsalardaki derinleşme üreticilerimize, finansman piyasalarına ulaşımı getiriyor. Lisanslı depoya ürünü teslim eden üreticimiz cebine ELÜS’ünü (Elektronik Ürün Senedi) alıyor. ELÜS’üyle Ziraat Bankasından faizsiz kredisini kullanıyor, ihtiyaçlarını gideriyor ve bu zincir halinde devam ediyor” dedi.

    “Borsaların derinleşmesiyle ilgili ışıklar umut verici”

    2. Abdülhamit’in her işte yer aldığını belirten Bakan Pakdemirli, “Ulaşımda Abdülhamit Han, var. Hakikaten vizyonlu projelerin hepsinde bir şekilde onun imzası var. Burada borsaların değişmesi, gelişmesi üreticiler anlamında son derece önemlidir. Tabi ki eksiklerimiz var. Mesela ürünleri kalitelerine göre tasnif etmemiz ve aslında burada yapacağımız çok iş var. Ama gelişmiş ülkelere bakıyorum; iki ya da üç yüz yıllık borsalarda artık gelir garantili sigortalar çıkıyor. Üretici ürününü daha toprakla kavuşturmadan 1 sene sonra kaç paraya satacağını biliyor ve bununla ilgili bir sigorta alıyor ve hiçbir zaman etkilenmemiş oluyor. Geliri de garantili, sadece ürün ve mahsul miktarını değil gelir garantili. Bunlar Türkiye için de hayal değil. Bakan olur olmaz biz bu çalışmaları yaptık sadece tek eksiğimiz Türkiye’deki borsaların yeterince derinleşmesi. Burada da hakikaten Konya iyi performans gösteriyor. Burada borsaların derinleşmesiyle ilgili ışıklar umut verici. Türkiye’de Cumhurbaşkanımız sayesinde 5.7 milyon tonluk bir lisanslı depolama kapasitesi oldu ki bunun yaklaşık yüzde 20’si 1.2 milyon ton ile Konya’nın” dedi.

    “35 tane lisanslı depomuz var”

    35 tane lisanslı depoları olduğunu kaydeden Bakan Bekir Pakdemirli, “Borsalarımız, üreticimiz, lisanslı depomuz, üreticimizdeki en üst karla buradaki işlemlerle üreticimiz tamamen finansal piyasalara kavuşmuş olacak ve böylelikle asla üretici alın terinin karşılığını tam anlamıyla almış olacak. O yüzden borsalarımızın gelişmesi son derece önemli. Ben Konya Borsamıza teşekkür ediyorum. Bu konuda gerçekten özgün bir rol oynuyorlar. İnşallah tüm Türkiye’de sadece hububat değil diğer ürünlerin de borsalaştığı, ticaretinin yapıldığı durama gelir. Aslında bunun öncülüğünü de biz yaptık, dijital tarım pazarını oluşturduk. Sebzeden meyve kadar ürünlerin aynen borsa gibi ticaretinin sağlanması ve piyasalarda bunun işlem görmesi sağlanabilecek. İnşallah bununla ilgili de tohumları toprağa attık” ifadelerini kullandı.

    Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik ise, kuruldukları günden bu yana güvenilirlikten dolayı borsanın işlem hacminin artarak devam ettiğini söyledi. Başkan Çevik, insanlığın ilk yerleşim yerleri arasındaki Çatalhöyük’ten bu yana tahıl kullanımı ve üretiminin devam ettiğini belirterek, Ticaret Borsası’nın geneldeki işlem hacminin 16 milyar lira civarında olduğunu kaydetti.

    Bakan Bekir Pakdemirli daha sonra sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen ‘Konya Söz Sizde’ programına katıldı.

  • İpek böcekçiliği ve koza üretici firma yetkililerinden Kaymakam Kaya’ya ziyaret

    İpek böcekçiliği ve koza üretici firma yetkililerinden Kaymakam Kaya’ya ziyaret

    Yalova’da faaliyet gösteren bir ipek böcekçiliği ve koza üretici firma yetkilileri, Afyonkarahisar Şuhut İlçe Kaymakamı Nurullah Kaya’yı makamında ziyaret etti.

    Yalova’da faaliyet gösteren ipek böcekçiliği ve koza üretici firma yetkilileri Meral Evcil Özdemir ve Bülent Özdemir, Şuhut Kaymakamı Nurullah Kaya’yı makamında ziyaret etti. Kaymakam Kaya, ipek böcekçiliği ve koza üretici firma yetkilileri ile bir süre hasbihal ederek ipek böcekçiliği ve koza üreticiliği ile ilgili fikir alışverişlerinde bulundu. Kaymakam Kaya, ipek böcekçiliği ve koza üreticiliği ile ilgili açıklamalarında, ’’Şuhut’ta geçen haftalarda diktiğimiz numune dut ağaçları ile araştırma inceleme startını verdiğimiz ipek böcekçiliği ve Türk ipekçiliği ile ilgili olarak eski görev yerim Yalova’da faaliyet gösteren firmanın sahipleri Meral Evcil Özdemir ve eşi Bülent Özdemir ziyaretimize geldi. Aslında yerelde konuşulan rakamların ne kadar az olduğunu, sektörün gelişimi ile üretici sayısı dut tarlalarının artışı kaliteli ipek üretimi neticesinde oluşacak yeni pazarlar ile katma değer atışları dudak uçuklatıyor. Hayata dair birçok alanda geleneksel ipek ürünleri modelleri üzerine hem kaymakamlık makamında istişarelerde bulunurken hem de Afyonkarahisar’ı gezerken bol bol istişarede bulunduk. Gastronomi şehri Afyonkarahisar’ımıza gelecek misafirlerimize güzel hatıralar bırakacak tatların yanında güzel hediyelik eşyalar ve anılarda unutulmayacak. Meral hanımın el sanatları alanında üretim pazarlama ve sunum usullerindeki profesyonelliği, Bülent beyin üretim aşaması, bileği ve dağarcığı piyasa koşullarının çeşitliliği üzerindeki paylaşımları bizim doğru bir tercihi denediğimizi gösteriyor. Demem odur ki olaya sadece ipek böceği ve dut yaprağı olarak bakmıyoruz. Her aşamasını ve Şuhut ilçemize katkısını, Şuhut’un ipek böcekçiliği ve ipek hediyelik eşya sektörüne katkısını her yönü ile takipteyiz. Her zaman ortamda araştırmalara, çalışmalara ve Şuhut ilçemize faydası üzerine araştırmalarımıza devam edeceğiz’’ ifadelerine yer verdi.

  • Turşuluk salatalıkta üretici bu yıl umduğunu bulamadı

    Turşuluk salatalıkta üretici bu yıl umduğunu bulamadı

    İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı bazı mahallelerde üretimi yapılan turşuluk salatalıkta üretici umduğunu bulamadı. Sezonun ikinci ürün hasadı son günlerini yaşarken, üreticiler fiyatlardaki durgunluk nedeniyle ürünlerini tarlada bırakmak zorunda kaldıklarını söyledi.

    Ödemiş ilçesinde bazı mahallelerde turşuluk (kornişon) salatalık üretimi devam ediyor. Sezonun ikinci hasadı için son günlerin yaşandığı ilçede üreticiler fiyatlardan memnun değil.

    Güz dönemi ürün ekiminin bölgede çok sayıda üretici tarafından yapıldığını belirten Yusuf Şahan şöyle konuştu:

    “Bu yıl fiyatlar, birinci kalite 3 TL, ikinci kalite 1,5 TL, üçüncü kalite de 30 kuruştan işlem gördü. Beklendiği gibi çoğu firma alım için gelmedi. İhracat yapılan yerlerin daraldığını düşünüyoruz. Şu an pazarcılara yönelik bir toplama faaliyeti var. Böyle giderse üretici salatalık üretiminden vazgeçebilir.”

  • AK Partili Gündoğdu: “Üretici bahçeye girmeden fındık fiyatını açıklamaya çalışacağız”

    AK Partili Gündoğdu: “Üretici bahçeye girmeden fındık fiyatını açıklamaya çalışacağız”

    AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, TMO’nun bu yıl geçtiğimiz yıla göre daha yüksek rakamlarla fındık alımını devam ettireceğini belirterek, “Allah’ın izniyle üretici bahçeye girmeden fındığın fiyatını açıklatmaya çalışacağız. TMO da ayın 15’inden daha ileriye gitmemek koşuluyla fındığı almaya devam edecek” dedi.

    AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, bu yıl 18’incisi yapılan Geleneksel Çambaşı Yayla Festivali’ne katıldı. 2000 rakımlı Çambaşı Yaylası’nda Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Kabadüz Belediyesi tarafından ortaklaşa düzenlenen festivalde konuşan Gündoğdu, Türkiye üzerinde oynan oyunların fındık fiyatını etkilediğine ve geç açıklanmasına neden olduğuna dikkat çekti. Gündoğdu, “Ordu’nun meselesi, fındık meselesine her gittiğimiz yerde girmeyin diyorlar. Ama biz anlatmak zorundayız, fındığın takipçisi olmak zorundayız ve onunla ilgili de mücadele vermek zorundayız. Geçtiğimiz dönem bir sıkıntı yaşadık. Geçtiğimiz dönem fındık geç alındı. Bundan dolayı üreticilerimiz bize sitem etti, sonuna kadar haklılar. Fakat geçtiğimiz yıl 12 Ağustos tarihinde Türkiye’de dolar 5 liradan 7 liraya çıkartıldı. Türkiye’de Gezi olayları yapıldı, 17-25 Aralık darbe girişimi yapıldı, 15 Temmuz darbe girişimi yapıldı. Hiçbirinde başarılı olamadılar, ama tekrar buna rağmen Türkiye’de 12 Ağustos ekonomik darbe yapmaya kalkıştılar. Allah’a çok şükür onda da başarılı olamadılar. Tam o günlere denk gelmesinden dolayı bütün ekonomideki parayı doların o yükselişine karşı kullanmak üzere, farklı yerlerde kullanıldığı için fındık alımında geçtiğimiz yıl geciktik. Bundan dolayı özür diliyoruz, kusura bakmayın diyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Geçen seneki fiyatın üzerine enflasyon payı eklenerek, TMO fındık alımını devam ettirecek”

    “Cumhurbaşkanımız ile yaptığımız toplantıda, Cumhurbaşkanımız talimatını verdi, ‘fındık üreticisinin yanında olmaya devam edeceğiz’ dedi” diyen Milletvekili Metin Gündoğdu, şu ifadelere yer verdi:

    “Aksilik ve aksaklıklar var. Geçtiğimiz yıl en son gecikmeye rağmen 14 lira Ordu, 14 lira 50 kuruş da Giresun fındığıydı. Bu sene onun üzerine enflasyon payını koyup, TMO fındık almaya devam edecek. Onun için yarın fındığın fiyatını belirlemek üzere bakan beyle toplantımız var. Sonrasında Allah’ın izniyle üretici bahçeye girmeden fındığın fiyatını açıklatmaya çalışacağız. TMO da ayın 15’inden daha ileriye gitmemek koşuluyla fındığı almaya devam edecek.”

  • Girmen: “Ucuz sebze meyve için üretici direkt satış yapmalı”

    Girmen: “Ucuz sebze meyve için üretici direkt satış yapmalı”

    Seyhan Ziraat Odası Başkanı Süleyman Girmen, vatandaşın ucuz sebze meyve yiyebilmesi için üreticinin kuracağı kooperatifler aracılığıyla direkt satış yapması ve sebze üretimi yapan küçük aile işletmelerinin devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi.

    Sebze meyve fiyatlarının yükselmesinin birçok nedeninin olduğunu belirten Süleyman Girmen, bunun yapılacak müdahalelerle düşürülebileceğini söyledi. Girmen, “Sadece aracılar nedeniyle değil. Biz bu işin mutfağındayız. Biz bu ürünlerin nasıl yetiştiğini, nasıl pazarlandığını tüketiciye nasıl ulaştığını çok iyi biliyoruz. Sebze meyve fiyatlarındaki artışlarda en büyük nedenlerden biri maliyet girdilerinin artmasıdır. Bu inkar edilemez. Tarımdaki tüm girdiler dövize bağlı. Gübre, tohum, mazot, zirai ilaç maalesef bunlarda dışa bağımlıyız. Tabi üretim girdi maliyetleri arttı. Uzun süredir sebzeden zarar eden üreticiler bu işi bırakıp artık alternatif işlere yönelmeye başladılar. 10 yılda sebze ekim alanları 930 bin hektardan 800 bin hektara geriledi. Bu konuda defalarca uyarı yapmamıza rağmen bu kimsenin dikkatini çekmedi. Türkiye’de sebzeyi küçük aile işletmeleri üretir. Seracılar üretir, büyük çaplı sebze üretimi yapan yerleri göremezsiniz. Siz şimdi sebze üretimi yapan küçük aile işletmelerini dikkate almaz, seraların üretimindeki zorlukları dikkate almazsanız, ayrıca birde bunun üzerine girdi maliyetleri ve tabi afetler eklenirse sebze fiyatları biranda ebetteki akıl almaz noktalara gelir” dedi.

    “Bir mekanizma kurmak lazım”

    Vatandaşın ucuz sebze ve meyve tüketebilmesi için bazı düzenlemeler yapılması ve bunun için özel bir mekanizma kurulması gerektiğini vurgulayan Girmen, “Bize dahi bundan birkaç sene önce de deselerdi ki, ’patlıcanı 10 liraya, biber 20 liraya satılacak’, biz bile gülerdik. Bunu yapanlar ne gıda teröristi, ne aracı terörü, ne de başka bir şey. Aracıları biz de eleştiriyoruz. Ama çok farklı. Yani özetle, şu an halka ucuz sebze meyve sağlamak ne tanzim satış mağazalarıyla olur, ne de başka bir şeyle olur” diye konuştu.

    Türkiye’de günlük 90 bin ton sebze tüketildiğinin altını çizen Girmen, şunları kaydetti:

    “Bu kadar tüketim olan bir ülkede siz üretimi artırmazsanız, üretimi artıracak tedbirlere yönelmezseniz, her yıl bu tartışmaları yaşamaya devam ederiz. Bunun için ayrıca bir mekanizma kurmak lazım. Üretimden pazarlamaya kadar. Buna kooperatifte diyebilirsiniz. Direkt üreticiden satışta diyebilirsiniz. Biz ısrarla bunun tarafındayız. Bunu yapamazsanız halka ucuz sebze meyve tükettirme imkanı yok. Yeni Hal Kanunu da buna imkan sağlamıyor. Nedense bu tip kararlar alınırken eli taşın altında olan bizler değil de başka kesimler bu konuyu televizyonlarda tartışıyor. Bizlerde gülerek izlemeye devam ediyoruz. Şu an küçük aile işletmelerini desteklemek gerekiyor. Kooperatifleşme ve üreticiden tüketiciyle satış yapabilecek yasal düzenlemeler çok önemli. Üreticiden tüketiciye direkt satış yapabilecek yasal düzenlemeyi sağlamak hali hazırda hal yasası üreticinin tüketiciye direkt satışına izin vermiyor. Bu pahalılığın en büyük nedeni yine bu sistemin kendisi.”