Etiket: Üniversitesi’nin

  • Atatürk Üniversitesinin eğitim-öğretim yılına başlamasının 62. yıl dönümü

    Atatürk Üniversitesinin eğitim-öğretim yılına başlamasının 62. yıl dönümü

    Atatürk Üniversitesinde eğitim-öğretim 62 yıl önce bugün (17 Kasım 1958) başladı. Şair Nef’i Ortaokulu binasında 14 öğretim üyesi ve 123 öğrenci ile eğitim hayatına başlayan Atatürk Üniversitesi, günümüzde 2 bin 700 öğretim elemanı, 500 binin üzerinde öğrencisi ve 300 bin mezunuyla ülke kalkınmasına katkı sunmaya devam ediyor.

    “Üniversiteler Şehrin ve Bölgenin Kaderini Değiştirir”

    Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin eğitim-öğretim yılına başlamasının 62. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Rektör Çomaklı mesajında şu ifadelere yer verdi:

    “Üniversite sadece bir eğitim-öğretim kurumu değildir. Bir şehrin, bir bölgenin kaderini değiştirir. Eğitimin ve öğretimin yanı sıra ekonominin, sporun, sanatın, bilimin, teknolojinin, insanın ve toplumun birçok ihtiyacının şekillendirilip yönlendirildiği bütüncül bir kurumdur. Geçmişten gelen deneyimle çağdaş eğitim imkânlarını birleştirerek gelecek nesillere en doğru ve en öncü olanakları sunabilen bir kurumdur. Bu ilkeler ve öncüller etrafında şekillenen tam 64 yıllık köklü yapısını dinamik, çağdaş ve yeni nesil eğitim ilkeleri ile birleştiren, bölgesi içinde birçok üniversitenin kurucusu olan Atatürk üniversitesi, akademik bir kurumdan çok ötesidir. Sadece bir eğitim kurumu olarak disiplinli, katı ve statik bir yapı olmanın ötesinde, yaşama sımsıkı bağlı, genç ve dinamik yapısı, günceli yakalayıp zamanının önüne geçen ilerici vizyonu, deneyimli kadrosu, bilim ve teknolojiye entegre alt yapısı ile Türkiye’nin en büyük, en köklü ve en önemli üniversitelerinden biridir. Atatürk Üniversitesi öğrencisine her türlü imkânı sunabilmenin haklı gururunu yaşarken dünya genelinde meydana gelen Covid-19 salgını ile eğitim imkânlarını bambaşka bir boyuta taşımıştır. Sorunsuz işleyen uzaktan eğitim altyapısı ile bu olağanüstü dönemde fiziki kampüsünden uzak kalan bütün öğrencilerine ulaşabilmiştir. Onlarca yıldır kesintisiz devam ettirdiği eğitim ve öğretim görevini sorunsuz sürdürmenin sevincini ve gururunu da yaşamaktadır. Değerli meslektaşlarım ve sevgili öğrenciler; Bugün Atatürk Üniversitesi ailesi olarak 1958 yılında başladığımız eğitim hayatının yıldönümünü kıvançla kutluyoruz. Üstünden yıllar geçmesine rağmen ilk günkü heyecanla eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüren ailemizi tebrik ediyorum. Yeniden güzel kampüsümüzde yüz yüze eğitim yapacağımız günlere bir an evvel kavuşmamız dileğiyle… Hepimize hayırlı, uğurlu olsun.”

    Kuruluş Hikayesi

    Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasının ardından Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu’da üç kültür merkezi oluşturmak için çalışmalara başlar. Bu amaçla ilk olarak batıda 1933 yılında modern tarzda bir yükseköğretim kurumu olarak İstanbul Üniversitesi kurulur. İkinci olarak İç Anadolu Bölgesinin kültür merkezi olması için Ankara Üniversitesinin kurulması yönünde faaliyetlere başlanır. Yine aynı dönemde Doğu Anadolu’da kurulması hedeflenen Doğu Üniversitesi için ön incelemeler yapılır. Ancak II. Dünya Savaşının çıkması nedeniyle bu düşünce ertelenir.

    Demokrat Partinin iktidara gelmesiyle Doğu Üniversitesi fikri yeniden gündeme alınarak başta eğitim olmak üzere ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmaya katkı amacıyla doğuda bir üniversitenin kurulması için çalışmalar hız kazanır ve Demokrat Parti Hükümeti üniversitenin adının Atatürk Üniversitesi olmasına ve Erzurum’da kurulmasına karar verir.

    23 Temmuz 1957’de Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes tarafından temeli atılan Atatürk Üniversitesi, 1958-1959 yılı eğitim-öğretim döneminde Fen-Edebiyat ve Ziraat Fakülteleri ile eğitim hayatına başlar. 1962 yılına kadar tamamlanacağı öngörülen fakülte binalarının yapımı esnasında eğitim, Şair Nef’i Ortaokulunda sürdürülür.

    Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Milli Eğitim Bakanı Celal Yardımcı, Basın-Yayın ve Turizm Bakanı Server Somuncuoğlu ve Amerikan maslahatgüzarı ile Erzurum halkının yoğun katılımıyla 17 Kasım 1958’de eğitim-öğretim yılı açılış töreni gerçekleştirilir.

    Doğu Anadolu Bölgesinin ilk yükseköğretim kurumu olma özelliğini taşıyan Atatürk Üniversitesi, 5’i ABD’li olmak üzere 14 öğretim üyesi ve 123 öğrenci ile eğitim hayatına başlar. Ziraat Fakültesinde “Türk Ziraatında Atatürk ve Atatürk Üniversitesi” konulu ilk ders, Prof. Dr. İsfendiyar Kadester tarafından verilirken, Fen-Edebiyat Fakültesinde ise Doç. Dr. İbrahim Kafesoğlu’nun “Türk Medeniyetine Umumi Bir Bakış” adlı ders ile Atatürk Üniversitesinde ilk eğitim dönemi başlamış olur.

  • Bartın Üniversitesi’nin bir projesi daha kabul edildi

    Bartın Üniversitesi’nin bir projesi daha kabul edildi

    Bartın Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Dursun Kısa’nın ‘1002-Hızlı Destek Programı’ kapsamında TÜBİTAK’a sunduğu proje desteklenmeye hak kazandı.

    Bartın Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Dursun Kısa’nın yürütücülüğünde hazırlanan proje TÜBİTAK tarafından desteklenecek projeler arasında yer aldı. Aynı bölümden Arş. Gör. Yusuf Ceylan’ın da araştırmacı olarak görev alacağı proje ile Agrobacterium rhizogenes inokülasyonu ile fesleğen (Ocimum basilicum) bitkisinde fenolik bileşiklerin üretimi ve üretim kapasitesi ile ilişkili biyosentez mekanizmasında rol alan genlerin ekspresyon durumları ortaya konulmaya çalışılacak.

    “Fesleğen bitkisine (Ocimum basilicum L.) A. Rhizogenes İnokülasyonunun Fenolik Bileşik İçeriğine ve Gen Ekspresyonuna Etkisi” başlıklı proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Kısa, “Bitki doku kültürü ve moleküler biyoloji teknikleri kullanılarak bitki biyoteknolojisi alanında önemli yer tutan sekonder metabolitlerin üretiminin bitki dokularında artırılmasına yönelik çalışmalar projenin hedefleri arasındadır. Çeşitli alanlarda kullanılan fenolik bileşiklerin bitki dokusunda daha yüksek miktarda sentezinin başarılması durumunda, kaliteli ve verimli tıbbi ve aromatik bitkilerin geliştirilmesine yönelik Üniversite – Tarım sektörü arasında bilgi akışının sağlanmasına katkı sunulması hedeflenmektedir” dedi.

    Projede emeği geçenleri tebrik eden Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, “Üniversitemizde bölgemizden başlayarak ülkemizin öncelikleri doğrultusunda çalışmalar yapmaya özen gösteriyoruz. Proje kültürünü daha da yaygınlaştırmayı hedeflerken, bu önceliğimizi her zaman vurguluyor ve akademisyenlerimizi teşvik ediyoruz. Üniversite olarak yaptığımız çalışmalarla bilim dünyasına değer katmaya ve üretileni insanlık yararına sunmaya gayret gösteriyor, bu yöndeki çabamızı her geçen gün arttırmayı başarıyoruz. Bu düşüncelerle ‘1002-Hızlı Destek Programı’ kapsamında kabul edilen projelerinden dolayı Doç. Dr. Dursun Kısa ile Arş. Gör. Yusuf Ceylan’ı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.

  • YÖK 2020 Üstün Başarı Ödülü Atatürk Üniversitesi’nin

    YÖK 2020 Üstün Başarı Ödülü Atatürk Üniversitesi’nin

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde 2020-2021 Yükseköğretim Akademik Yılı açılış töreni gerçekleştirildi.

    Törene Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı iştirak ederken, devlet erkanının yanı sıra bakanlar, YÖK üyeleri, ilgili kurum başkanları, büyükelçiler, üniversite rektörleri ile YÖK 100/2000 Doktora Projesi kapsamında ülke için öncelikli alanlarda doktora eğitimi gören öğrenciler katıldı.

    Törenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uzaktan eğitim tecrübesinin önemli olduğunu ancak örgün eğitimin yerini tutmayacağını belirterek, kısa sürede yükseköğretimde de yüz yüze eğitimi başlatmayı hedeflediklerini söyledi.

    “81 İlin Tamamına Üniversite Kurulmasını Sağladık”

    “Ülkemizin potansiyeli ve ihtiyacı mevcut kapasitenin üstündeydi. Belki gafletten belki kasıttan, üniversitelerin yaygınlaştırılmasına engel olunuyordu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözümüzü tuttuk ve 81 ilin tamamına üniversite kurulmasını sağladık. Toplam 207 kamu ve vakıf üniversitemiz, 176 bin akademik personeliyle 8 milyon 267 bin öğrencimize eğitim-öğretim veriyor. Gençlerin en büyük itiraz konusu olan harçları da biz kaldırdık. Ücretsiz eğitim hayalini gerçeğe dönüştürdük. Yurtların kapasitesinin arttırılmasında geç kalmadık, süratle herkese burs veya kredi vermeye kadar pek çok yeniliğe imza attık” ifadelerini kullandı.

    “Yabancı Öğrenci Sayısı, Ülkemize Duyulan Güvenin İfadesidir”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İsteyen her gencimize yükseköğretim yolu açıldı. 2006’dan sonra kurulmuş üniversitelerimiz arasında dünyada ilk 800’ün arasına girmeyi başaranlar olduğunu görüyoruz. Doğru stratejilerle doğru adımlar atıldığında dünya çapında neticeler elde ediliyor. Ülkemizde yabancı öğrenci sayısının 200 bini aşmış olması Türkiye’ye duyulan güvenin ifadesidir. Anadolu’nun dört bir yanında gurur abidesi olarak yükselen üniversitelere daha önem veriyoruz.”

    “YÖK – Anadolu Projesi Başlıyor”

    “Yeni bir projenin müjdesini paylaşmak istiyorum: YÖK-Anadolu projesi. Bu çalışma Anadolu’daki yeni gelişen üniversiteleri nispeten daha gelişmiş üniversitelerle eşleştirerek, eksikliklerin hızlıca giderilmesini hedefliyor. Gelişmiş üniversitelerin altyapısı, kadro ve birikimi, Anadolu’daki henüz yolun başında olan üniversitelerin istifadesine açılmış olacak. Bu programı bu akademik yılın 2. döneminden itibaren hayata geçiriyoruz. YÖK-Sanal laboratuvar projesi ile de fen, mühendislik, eczacılık gibi fakültelerin programlarında yer alan genel kimya ve fizik dersleri sanal ortamda verilecektir. İlk olarak dijital dönüşüm projesinde yer alan 24 üniversitede yer alan 15 bin öğrenci bundan faydalanabilecektir.”

    Rektör Çomaklı, Üstün Başarı Ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Elinden Aldı

    Törenin son bölümünde, YÖK tarafından her yıl bireysel ve kurumsal olmak üzere iki kategoride dağıtılan YÖK 2020 Üstün Başarı Ödülleri, akademisyenlere ve yükseköğretim kurumlarına Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verildi.

    Törende Atatürk Üniversitesi, “2020 Yılı Yerel Kalkınmaya Katkı Ödülü” ile kurumsal ödül almaya hak kazanan üniversitelerden biri oldu. “Kırsalda Gezici Hayvan Sağlığı Poliklinik ve Eğitim Hizmetlerinin Sağlanması” Projesiyle ödüle layık görülen Atatürk Üniversitesinin ödülünü Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.

    2020 Yılı Yerel Kalkınmaya Katkı Ödülüne layık görülmenin Atatürk Üniversitesi için büyük gurur kaynağı olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, ödülü Atatürk Üniversitesinin tüm mensupları adına aldığını söyledi.

    YÖK 2020 Üstün Başarı Ödülünün üniversiteye kazandırılması hususunda emeği geçen herkese teşekkür eden Rektör Çomaklı, el ele vererek yeni başarılara ve yeni gururlara imza atılacağını vurguladı.

  • Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin 2020-2021 Akademik yılı açılışı gerçekleştirildi

    Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin 2020-2021 Akademik yılı açılışı gerçekleştirildi

    Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin (MTÜ) 2020-2021 Akademik yılı açılış töreninde İşadamı Ahmet Çalık’a fahri doktora unvanı takdim edildi.

    Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin 2020-2021 Akademik yılı açılış töreni pandemi nedeniyle Battalgazi yerleşkesi ve İstanbul’da aynı zamanda online olarak gerçekleşti. Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut törenin açılışında gerçekleştirdiği konuşmasında toplam 29 akademik birim ve 8 ayrı yerleşkeleri ile eğitim ve akademik faaliyetleri sürdüreceklerini söyledi. İkinci yıllarında faal 5 fakülte ile 16 bölüme sahip olduklarını dile getiren Karabulut, “Bu yıl akademik yılımıza Tıp Fakültesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi ve Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ilk öğrencilerini alarak eğitim ve akademik faaliyetlerine başladılar. Geçtiğimiz yıl kayıt yaptıran 82 lisans öğrenci sayısı bu yıl 550’ye yükseldi. Bunun 82’si tıp fakültesi öğrencisi” ifadelerine yer verdi.

    Her alanda büyüyen ve gelişen bir üniversite olduklarını da dile getiren Rektör Karabulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Gelişime açık dinamik yapımızla 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine güvenle bakıyoruz. Bilgi üretmenin tek başına yeterli olmadığına inanıyoruz, üretilen bilgiyi tüm insanlığın kullanımına sunmak, bilgiyi üretime dönüştürmek misyon ve vizyonumuzun temelidir. Çünkü bizim ülkemize, milletimize, gönül coğrafyamıza, bölgemize ve Malatya’mıza dair sorumluluklarımız var. Üniversitemiz; geliştireceği ve uygulayacağı projelerle ulusal ve uluslararası marka bir üniversite olacaktır. Tüm yönetici, öğretim elemanı ve öğrenci kadrosu buna hazırdır. Buradan üniversitemizin kuruluşunu sağlayan, Turgut Özal ismini kendi memleketinde ölümsüzleştiren, her aşamada tensip ve takdirleri ile desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanımızın kıymetli destek ve katkıları ile 2 yılda üniversitemiz çok hızlı gelişti ve kentimizin bir markası oldu. Yine her alanda destek ve katkısını esirgemeyen YÖK Başkanımız Sayın Yekta Saraç’a teşekkürlerimi sunuyorum.”

    “Eğer dünya beşten büyüktür” diyebiliyorsak bu yerli ve milli üretimimizdendir”

    Covid-19 sürecinin kendilerine birçok kavramı da gösterdiğini belirten Karabulut, ’Üretebilirsen ayakta kalırsın, üretebilirsen küresel salgınla baş edebilirsin’ , üretebilirsen güvenliği sağlayabilirsin. Güvenli gıda üretemezsen, halkın sağlık güvenliğini sağlayamazsınız. Güvenli gıda, savunma sanayi kadar halkın can güvenliği için önemlidir. Tarım arazilerimizi korumalıyız, tarımsal üretimimizi arttırmalıyız. Şu hususu asla unutmamalıyız; eğer dünya beşten büyüktür diyebiliyorsak bu yerli ve milli üretimimiz, yerli ve milli duruşumuz sayesindedir” dedi.

    Konuşmasında açılış programını online olarak izleyen öğrencilere de seslenen Karabulut, “Malatya Turgut Özal Üniversitesi, sizleri bugün için değil, yaşayacağınız dünya için hazırlayacak. Kendi dünyanızı kendiniz kuracaksınız. Kendi tarihini ve öz değerlerini iyi bilmeli ve evrensel değerleri yakalamalısınız. Ülkemizin kuruluş dinamiklerini asla unutmayın. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının mücadelesini asla unutmayın.” mesajını verdi.

    Fahri doktora ünvanı verdikleri İşadamı Ahmet Çalık’ın sadece Malatya ve Türkiye için değil gönül coğrafyalarındaki gençler içinde örnek bir kişilik ve girişimci olduğunu da dile getiren Rektör Karabulut, “İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi tarafından Sayın Ahmet Çalık’a Türkiye ekonomisine ve eğitim alanında yaptığı hizmetlerle Türk Eğitim Dünyasına verdiği katkılar dolayısıyla ‘fahri doktora’ unvanı takdim edilecek olması aslında gecikmiş olan bir eksikliği gidermektir. Malatya’mıza, ülkemize ve gönül coğrafyamızda yapmış olduğu hizmetler için Sayın Ahmet Çalık’a, teşekkür ediyoruz. İnanıyorum ki, Ahmet Çalık’ın açmış olduğu girişimcilik yolunda binlerce gencimiz gururla bayrak yarışana girecektir” şeklinde konuştu.

    Rektör Prof. Dr. Karabulut’un konuşmasının ardından İşadamı Ahmet Çalık’a cübbe ve fahri doktorası takdim edildi. Burada konuşan İşadamı Ahmet Çalık’ta 2020-2021 Akademik Yılı’nın ilk açılış dersinde öğrencilere girişimcilik alanındaki tecrübelerini ve tavsiyelerini aktardı. Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, kendisine takdim edilen fahri doktora unvanını almaktan büyük onur ve mutluluk duyduğumu belirterek “Tarihi doğası ve kültürel zenginlikleri ile öne çıkan memleketim Malatya’nın değerlerine değer katan Malatya Turgut Özal Üniversitesinin gelecek nesillerin yetişmesinde önemli bir rol oynadığına ve ülkemizin gelişmesine katkıda bulunduğuna tüm kalbimle inanıyorum” dedi.

    “Aşının dünya lideri ülkemizdi”

    Dünya olarak olağanüstü bir yıl geçirdiklerini ifade eden Çalık, Covid-19 salgını nedeniyle eğitimin ilk kez küresel ölçekli etkilendiğini söyledi. Bu salgında bütün dünyanın Covid-19 aşısı geliştirmeye yoğunlaştığını anımsatan Çalık, “Bizim üniversitemizde yoğunlaştı. Dünyada ilk aşı uygulaması Osmanlı döneminde 1720’lerde çiçek aşısı ile başladı. O dönemde aşının dünya lideri ülkemizdi.” şeklinde konuştu.

    “Öncülük ve girişimcilik yaptı”

    Uzun yıllar tifo ve klora aşılarının dünyanın Türkiye’den temin ettiğini belirten İşadamı Çalık konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Biliyoruz ki üniversitelerin amacı eğitim olduğu kadar bilim ve teknolojiyi geliştirmektir. Bilim ve teknolojinin gelişmesi demek o ülkenin bağımsızlığı ve kalkınması demektir. Ülkemizin kalkınması için yerli ve milli atılımları yapacak olan yeni kuşaklar sizlersiniz. Bizlerde bu konuda üzerimize düşen görevleri severek ve yılmadan yerine getireceğiz. Pandemi süresince öğrenciler geleneksel eğitim ortamlarından uzaklaştı. Uzaktan çalışma, uzaktan eğitim ve dijital okur-yazarlık hayatımızın gerçeği oldu. Çoğu ülke uzaktan eğitime hazırlıksız yakalanırken ülke olarak eğitimde dijital iletişim sürecine çok hızlı adapta olduk ve bu süreci çok başarılı bir şekilde yönettik. Bu noktada vurgulamak isterim ki, birçok değerli üniversitemiz gibi Malatya Turgut Özal Üniversitesi de uzaktan eğitim konusunu ilk yapan öncü başarılı, rol model okulların başından gelmektedir. Ve bugün Malatya Turgut Özal Üniversitemizin yazmış olduğu bu yazılımı Türkiye’deki başka üniversitelerimizde kullanacaktır. Bu konuda Malatya Turgut Özal Üniversitesi öncülük ve girişimcilik yaptı. Sayın rektörümüzü ve emeği geçenleri bu hızlı dönüşümlere imza attıkları için kutluyorum.”

    Krize hazırlıklı olmanın ve girişimciliğin önemi

    İçinde bulundukları pandemi sürecinde iş dünyasının da büyük dönüşüm yaşadığını aktaran Çalık, “Önümüzdeki dönemde iş modellerinin değişeceğini, bazı sektörlerin dönüşeceğini ve bazı sektörlerin çok daha fazla ön plana çıktığını göreceğiz. Bu değişim teknoloji ve dijitalleşmenin ön plana çıktığını da somut bir şekilde gösterdi. Bu süreç bize krize hazırlıklı olmanın ve kriz döneminde girişimciliğin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Tüm sektörler bu kriz döneminde farklı şekillerde ve farklı seviyelerde etkilendiler. Bizde Çalık Grubu olarak krizin ilk günlerinde krizin olası etkilerini doğru analiz etmeye odaklandık.”

    Törende Tıp Fakültesi Öğrencisi Dila Gönül Coşkun öğrencinler adına konuşma yaparak, “Bizler, Malatya Turgut Özal Üniversitesi öğrencileri, umut vadeden her yarın için umut veren gençler olarak yetişeceğiz. Burada olmaktan mutluyuz ve gururluyuz. Yürüdüğümüz yolda bizi asla yalnız bırakmayan ailelerimize, değerli hocalarımıza, bize verdiği ve vereceği bütün fırsatlar için de Rektörümüz Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut’a teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

  • Harran Üniversitesinin akademik yıl açılışı Harran’daki ören yerinde yapıldı

    Harran Üniversitesinin akademik yıl açılışı Harran’daki ören yerinde yapıldı

    Harran Üniversitesinin (HRÜ) akademik yıl açılış töreni, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan dünyanın en eski yerleşim yerlerinden Şanlıurfa’nın Harran ilçesindeki ören yerinde yapıldı.

    HRÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sabri Çelik, ilk İslam üniversitesinin ve Emeviler döneminden kalma Ulu Cami’nin kalıntılarının bulunduğu alanda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, üniversitenin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Harran’ın geçmişine işaret eden Çelik, bölgenin dünyanın bilinen en eski bilim merkezlerinden biri olduğunu söyledi. Üniversitenin Harran ismine layık bir şekilde akademik başarılar elde etmeye çalıştığını belirten Çelik, “Üniversitenin eğitim kalitesini daha da yükseltmek konusunda bütün imkanları kullanmaya çalışıyoruz. Tüm zorluklara, özellikle bu sene sürpriz olarak gelişen pandemiye rağmen değişen yükseköğrenim dünyasının yeni dinamiklerini yakından ve gayretle takip etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından törene katılanlar, tarihi Harran Ulu Cami’den geriye kalan mihrap ve sütunların bulunduğu alanda yatsı namazını kıldı. Törene, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Harran Kaymakamı Cihat Koç, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.