Etiket: Üniversitesinde

  • Atatürk Üniversitesi’nde akademik başarı

    Atatürk Üniversitesi’nde akademik başarı

    Atatürk Üniversitesi’nden iki bilim insanı, dünyanın en etkili bilim insanları arasında yer aldı.

    Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Hollanda’da görev yapan bilim insanları tarafından hazırlanan dünyanın en etkili bilim insanları listesi, Plos Biology Dergisinde yayımlandı.

    Bilimsel makale sayısı, atıf sayısı, yazar sırası gibi değişkenlerden oluşan ve kompozit indikatör bilimsel etki endeksi kullanılarak 22 anabilim dalı ve 176 alt bilim dalında hazırlanan “Dünyanın En Etkili 100 Bin Bilim İnsanı” listesinde Atatürk Üniversitesi de yer aldı.

    Hazırlanan listeye göre; Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Gülçin Türkiye’deki akademisyenler arasında 6. sırada, Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Meyve Yetiştirme ve Islahı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Ercişli ise 86. sırada yer aldı.

    Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sezai Ercişli, 1989 yılından beri Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünde Öğretim görevlisi olarak çalıştığını belirterek, “Ana çalışma branşım meyvecilik. Daha da alt grup olarak yabani yenilebilir meyve türleri üzerine çalışmalar yapıyorum. Yabani meyve türlerinin özellikle Morfoloji, Biyokimyasal ve Moleküler karakterizasyonu konusunda uzun yıllara dayanan çalışmalar yapıyorum. Bu çalışmalarda özellikle Çoruh Vadisi çok büyük önem taşıyor. Üniversitemizin geçmişten beri bizlere sunduğu geniş imkanlarla çok sayıda çalışmalar yürüttüm. Bu çalışmaların büyük bir kısmı uluslararası dergilerde kabul edildi. Bir üniversitenin değerlendirmesinde dünyanın en etkili yüz bin akademisyeni arasında yer aldım. Türkiye’de de bu listede 195 akademisyen bulunmaktadır. Türkiye’den bu listeye giren 195 akademisyen içerisinde 86’ncı sırada yer aldım. Yine meyvecilikle ilgili yaptığım çalışmaların bir kısmı Osmanlılar dönemi Anadolu’daki meyvelerin Balkan ülkelerine taşınmasıdır. Bu konuda yaptığım moleküler çalışmalarla Osmanlılar tarafından Balkanlara meyvecilik kültürünün götürüldüğünü ispat ettik. Yine bu çalışmalar dünyanın prestijli dergilerinde yayınlandı” dedi.

    Başta ABD olmak üzere 30’a yakın ülkede farklı laboratuarlarda çalışmalarda bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Sezai Ercişli, “Yurt dışında yaklaşık olarak 60 akademisyen ile çalışma fırsatı buldum. Halen bu akademisyenlerle iletişim halindeyiz. Bu iletişim aynı zamanda da Atatürk Üniversitesi’nin uluslararası çalışmalarda tanıtımına sebep oluyor. Üniversitemiz araştırma yapanlara büyük ölçüde destek sağlıyor. Üniversitemizin en büyük farkı çalışan akademisyenleri ciddi anlamda desteklemiş olmasıdır. Çalışmalarımda son 4 yıl rektör yardımcılığı olarak görev yaptım. Özellikle bölge çiftçimize meyvecilik konusunda önemli katkılarda bulunuyorum. 1996 yılında ahududu bitkisini Erzurum’a ben getirdim. Yetiştiricilik olarak Oltu ilçesinde başlattık. Ahududu bitkisini tüm yöremizde görme imkanı sağladık. Bölgemizde yedi veren bir çeşittir. Bunları görmek elbette gurur vericidir. Bölgemizde yüze yakın çilek bahçeleri kurulmasına yardım ettik. Yöre çiftçilerine modern çilek yetiştirme konusunda yardımlarımız oldu. Yine bodur elma ve kiraz bahçelerinin kurulmasına vesile olduk. Yine bir başka konumuz olan yöre çiftçilerine meyve ağaçlarının aşılanması ve budanması konusunda yardımlarımız oldu. Organik çalışmaların devamlılığında yardımlarımız oldu” diye konuştu.

    Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. İlhami Gülçin ise ayrıca Türkiye Bilimler Akademisi üyesi olarak da görev yaptığını belirterek, “Doktora çalışmalarım boyunca temel konular üzerine oldu. Bitkilerde biyolojik aktivite, bunun yanı sıra biyolojik aktivite içerisinde en etkili aktivitelerden birisi olan Antoksantin üzerine çalışmalar yaptık. Bu çalışmanın en önemli bölümü ısırgan otunun bu konuda ki etkinliğini kanıtladık. Bilimsel literatüre kazandırdık. Çalışma grubumla iki temel alanda çalışmalar sürdürdük. Birincisi Türkiye’de endemik bitki ve gıda amaçlı kullanılan bitkilerin kapasitelerin belirlenmesi konusudur. İkinci temel konu ise bazı global hastalıklarla ilintili enzimlerin invision çalışmalar üzerinedir. Çalışmalarımız bir çok dergilere kapak oldu. Antioksidan aktiviteler çalışmalar dünyada son zamanlarda üzerinde durulan çalışma alanlarından birisidir. Türkiye ayağına ilk bizler girdik. Doktora çalışmamız bu yöndeydi. Yüzlerce çalışmalarda bitkilerin özlerini belirledik. Yine bazı hastalıklarla ilintili enzimlerle ilgili çalışmalar sürdürdük. Kanser hastalığı, alzaymır hastalığı gibi, birçok global hastalıkta innovatör hastalıklar gibi. Sentetik ilaçlar gibi ilaçların birçoğunun istenmeyen yan etkileri oluşur. Birçok hastalığa bitki çalışmaları konusunda yardımlarımız oldu” diye konuştu.

    Ülkemizin çok zengin bitki örtüsüne sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. İlhami Gülçin, “Özellikle Doğu Anadolu Bölgesinin bitki florasına ait birçok bitkinin Antoksantin potansiyelini belirledik. Etkili olarak maddelerin profillerini ortaya koyduk. Çalışmalarımızın ikinci ayağında ise dünya çapında birçok insanın acı çektiği birçok hastalığın enzimlerine yönelik çalışmalarımız oldu” dedi.

  • Atatürk Üniversitesi’nde akademik başarı

    Atatürk Üniversitesi’nde akademik başarı

    Doç. Dr. Bekir Gürbulak “Liquid phase exfoliated ındium selenide based highly sensitive photodetectors” makalesiyle advanced functional materials dergisinde yer aldı.

    Atatürk Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından hazırlanan ve uluslararası çapta impack faktörü yüksek olan dergilerde yayımlanan bilimsel makalelere bir yenisi daha eklendi.

    Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Gürbulak tarafından multidisipler araştırma sonucunda hazırlanan biri yayımlanmış diğeri kabul edilmiş iki makale, bilim dünyasında bilimsel değeri (Impact Faktörü yaklaşık 20 olan Q1) yüksek olan ünlü ’’Advanced Functional Materials’’ adlı dergide yayımlandı.

    Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Kristal Büyütme Araştırma Laboratuvarında yürütülen bu çalışmada kullanılan sıvı fazda -InSe’nin endüstriyel ölçekli 2D malzeme tabanlı optoelektronik cihazların geliştirilmesi için kritik olan basılı yüksek performanslı fotodedektörler için geçerli bir aday olduğunu ortaya koydu.

  • Sanko Üniversitesi’nde kayıt heyecanı yaşanıyor

    Sanko Üniversitesi’nde kayıt heyecanı yaşanıyor

    Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) puanlarına göre yerleştirme sonuçlarında tüm bölümlerinde yüzde 100 doluluk sağlanan SANKO Üniversitesi’nde 2020-2021 akademik yılı kayıt heyecanı başladı.

    Öğrenciler, üniversiteye gelmeden e-devlet üzerinden de kayıt işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar. SANKO Üniversitesi lisans ve önlisans bölümlerine bu yıl kayıt yaptırmak için gerek il dışından gerekse Gaziantep’ten gelen öğrenci ve velilerin işlemlerini kolaylıkla gerçekleştirmeleri için gerekli düzenlemeler yapıldı.

    SANKO Üniversitesi kayıt günlerinde 31 Ağustos Pazartesi günü Tıp Fakültesi, 1-2 Eylül Salı ve Çarşamba günü Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin Beslenme ve Diyetetik, Hemşirelik ile Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümleri, 3-4 Eylül Perşembe ve Cuma günü Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Ameliyathane Hizmetleri, Anestezi, İlk ve Acil Yardım ile Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Bölümleri, 5 Eylül Cumartesi günü ise kayıt yaptıramayan öğrenciler bölüm ayrımı yapılmaksızın kayıt yaptırabilecek.

    Kayıt için gelen öğrenciler ve veliler, personelin ilgisi ve güler yüzüyle karşılanmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ettiler.

    SANKO Üniversitesi

    2013 yılında kurulan SANKO Üniversitesi’nde Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesinin Hemşirelik, Beslenme ve Diyetetik ile Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümlerinde lisans düzeyinde, Biyoistatistik alanında Doktora, Moleküler Tıp, Hemşirelik, Biyolojik ve Biyomedikal Bilimler, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ile Tıbbi Mikrobiyoloji alanlarında tezli yüksek lisans eğitimleri veriliyor. 2020-2021 akademik döneminde Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda ise Ameliyathane Hizmetleri, Anestezi, İlk ve Acil Yardım ile Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Bölümlerinde eğitim verilecek.

  • Toros Üniversitesi’nde dijital mezuniyet töreni

    Toros Üniversitesi’nde dijital mezuniyet töreni

    Toros Üniversitesi’nde bu yılki mezuniyet töreni, korona virüs salgını dolayısıyla dijital ortamda gerçekleştirildi.

    Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, her yıl akademik yılın bitmesinin ardından düzenlenen ve büyük bir coşku ile gerçekleştirilen mezuniyet töreni bu yıl, tüm dünyayı etkisi altına alan korana virüs pandemisinden dolayı gerçekleştirilemedi. 2019-2020 pandemi yılında mezun olan öğrencilerin böylesi önemli bir günü yaşamayacak olmalarının üzüntüsünü yaşayan üniversite yönetimi, ’dijital mezuniyet töreni’ düzenledi.

    Törende konuşan Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Arıöz, “Gönül isterdi ki, bu töreni ailelerinizle, hocalarımızla ve mezun arkadaşlarımızla birlikte coşkulu bir şekilde kutlayalım. Maalesef tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle 2019-2020 mezuniyet törenimizi dijital ortamda gerçekleştiriyoruz” dedi.

    Mezuniyetlerin, öğrencinin öğrenim hayatı boyunca çalıştığı derslerin, uykusuz geceler geçirerek girdiği bir çok sınavın nihayete ermesi, taçlanması olduğunu söyleyen Arıöz, “Bu nedenle hayatımızdaki yeri ayrıdır. Sizler üniversitenizde sadece bilgi almadınız, bunun yanına çok güzel dostluklar eklediniz. 3+1 ve intörn eğitim modelleri ile teorik bilgilerin yanında sektörlerinizi de yakından tanıma ve pratik bilgiler yapma şansına sahip oldunuz. Sizler eğitim hayatınız boyunca aldığınız bilgiler ışığında mesleklerinize dört elle sarılacak, kazanacağınız başarılarla ailelerinizi ve bizleri gururlandıracaksınız. Değerli mezunlarımız, hayatı bir bayrak yarışına benzettiğimizde sizler bu bayrağı bizlerden alıp hayat yarışında koşmaya başlayacak, sizlerden sonra gelecek nesillere aktaracaksınız. Yürüdüğünüz bu yolda sizler Toros ailesinin bir bireyi olarak yalnız değilsiniz, bizler daima sizlerin yanında olacağız. Bu vesileyle sizleri en içten ve en kalbi duygularımla selamlıyor, sağlık ve mutluluk dolu bir gelecek diliyorum, yolunuz ve bahtınız açık olsun” diye konuştu.

    Her sene stadyumlarda büyük kalabalıklarla bütün ailelerin, öğrencilerin, öğretim üyelerinin ve konukların katılımı ile gerçekleştirilen mezuniyet törenini bu sene, dijital olarak yapmak zorunda kaldıklarını dile getiren Kurucu Mütevelli Heyet Başkanı Ali Özveren, 2019-2020 eğitim- öğretim yılının 2. döneminin problemli bir dönem olduğunu hatırlattı. Bu dönemde yüzyüze eğitimin uzun süre aksadığını kaydeden Özveren, “Ama bundan ciddi bir kayba uğradığınızı zannetmiyorum. Belki bu da sizin için özel bir deneyim sağlamış oldu. Dilerim öyledir. Sevgili Toros Üniversitesi mezunları, sizlerin Toros mensubu olarak yeni bir ailenin, büyük bir ailenin önemli fertleri olduğunuzun bilincinde olmanızı istiyorum. Toros Üniversitesi’nin önemli bir ayrıcalığıdır mezunlar arasındaki dayanışma duygusunun gelişmesi. Ve şu anda daha önce Toros Üniversitesi’nden mezun olan her bir mezunumuzun nerede olduğunu, ne yaptığını ciddi ciddi takip ediyoruz. İlk günden itibaren kurmuş olduğunuz Toros Mezunları Derneği vasıtasıyla çok önemli işler yapıyorsunuz. Ben hem kendiniz hem mensup olduğunuz topluluk adına bu çalışmalarınızın ileride daha önemli meyveler vereceğine inanıyorum. Bu birlikteliğinizi hep devam ettirin. Ve her biriniz çevrenize iyi bir örnek olun. Kesinlikle mahsun olmayın. Bu törenin dijital ortamda yapılmış olmasını belki de sizler için bir ayrıcalık olarak da görebilirsiniz. Farklı bir dönem ve farklı bir sistem. İnsanın temel özelliği belki de intibak etme kabiliyetidir. Farklı dönemlere intibak etmeniz bunu kendiniz için bir kriz olarak değil, bir fırsat olarak da düşünebilirsiniz. Artık bu yeni ortamda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sizin yeni ortama öncülük etmeniz gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

  • KTO Karatay Üniversitesinde özgün mühendislik eğitimi

    KTO Karatay Üniversitesinde özgün mühendislik eğitimi

    Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi, ülkenin kalkınma ve refah düzeyini artırabilecek bilim insanlarını mühendislik fakültesi bünyesinde iş hayatına hazırlıyor.

    KTO Karatay Üniversitesi, Türkiye’nin küresel bir aktör olmasına katkı sağlayacak nitelikli mühendisler yetiştiriyor. Akıllı Teknolojiler Merkezi ile Model Fabrika uygulamalarının yanı sıra Sektör Danışmanlığı Projesi ile KTO Karataylı mühendisler, üreten, yeni ürün geliştiren, işte aranan ve kendi işini kuran mezunlar olarak hayata atılıyor. KTO Karatay Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bünyesinde elektrik-elektronik mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, mekatronik mühendisliği, makine mühendisliği, inşaat mühendisliği ve endüstri mühendisliği bölümleri yer alıyor. Mühendislik eğitiminde uygulamalı eğitimi kendisine temel ilke olarak edinen KTO Karatay Üniversitesi, modern teknolojileri konuşturacak, yeni teknolojiler üretecek, AR-GE’de öncü ve yenilikçi mühendisler yetiştirmek için kapılarını ardına kadar açarak, ülkemizin kalkınma ve refah düzeyini artırabilecek bilim insanlarını mühendislik fakültesi bünyesinde iş hayatına hazırlıyor.

    Türkiye’de Akıllı Teknolojiler Merkezi’ne Sahip Tek Üniversite

    Türkiye tarım makineleri üretiminin yaklaşık yüzde 65’ini gerçekleştiren tarım ve sanayi şehri Konya’da, KTO Karatay Üniversitesi “Akıllı Teknolojiler, Tasarım, Geliştirme ve Prototipleme Merkezi” (AKİTEK) ile KOBİ’lere akıllı makine üretme becerisi kazandırmayı, tarımda verimi ve ihracat gelirlerini arttırmayı hedefliyor. Mühendislik Fakültesi akademisyenlerinin doğrudan katkı sağladığı projede önümüzdeki dönemde mühendislik fakültesi öğrencileri de uygulama yapma fırsatı yakalayacak. Makine, mekatronik, bilgisayar ve elektrik-elektronik mühendisliğinde öğrenim gören KTO Karataylı öğrenciler, akıllı makine üretiminin önemli birer parçası olacaklar. Türk sanayisinin özellikle de Konya sanayisinin dünya ile rekabet edebilmesi amacıyla kurulan, Konya Ticaret Odası Teknoloji ve Eğitim Kampüsü’nde yer alan Model Fabrika, gerçek bir ürünün üretim proseslerini, makine, kalıp ve aparatları ile buna ait kalite sistemlerini kısaca bir fabrika ortamında olan tüm unsurları uygulamalı olarak ele alan bir eğitim kurumudur. Önümüzdeki dönem iş dünyasına destek verecek olan Model Fabrikada, KTO Karataylı endüstri, makine, mekatronik mühendisliği öğrencileri de uygulama yapma fırsatı yakalayacaklar. “İş Arayan Değil, İşte Aranan ve Kendi İşini Kuran Mezunlar” sloganıyla mühendisler yetiştiren KTO Karatay Üniversitesi, Türkiye’nin en köklü odalarından biri olan Konya Ticaret Odası üyelerini mühendis adaylarına danışman atayarak üniversite-sanayi iş birliğini gerçek anlamda uyguluyor ve eğitime teknik bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Teknoloji alanında da aldığı bilgi birikimini alanına uyarlayacak ve teknolojik gelişimleri sadece izleyen değil; teknolojik gelişimlere katkı sağlayarak Türkiye’nin teknolojik anlamda açığını kapatabilecek bilim adamlarını bilim dünyasına kazandırıyor.

    Aktif Öğrenci Toplulukları ve Proje Temelli Eğitim

    KTO Karatay Üniversitesi, bünyesindeki Robot Topluluğu, Siber Güvenlik Topluluğu, Yazılımda Gelişim Topluluğu ve AR-GE Topluluklarıyla sosyal alandada mühendisliğini daha öğrenciyken kanıtlayabilecek yetenekleri destekliyor. Yerli ve elektrikli araç projeleri, yerli drone projeleri, kodlama eğitimleri ile akademik müfredat dışında da eğitimler vererek, aynı zamanda olayları mühendis bakış açısıyla görebilen bilim insanları yetiştiriyor. Korona virüsle mücadele sürecinde, toplum sağlığını korumak için Türkiye’ye örnek olan projelere imza atan KTO Karatay Üniversitesi, öğrenci, akademisyen, mezun ve sektör danışmanlarından oluşan proje ekosistemini başarıyla hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyor. KTO Karataylı mühendisler pandemi sürecinde anti bakteriyel dezenfektan, ateş ölçer, taşınabilir solunum cihazı ön prototipi, tek bir cihazla aynı anda dört hastanın solunum işlevini yerine getiren vantilatör modülü, kuru buharlı dezenfeksiyon sistemi, temassız dezenfektan, maske üretim makinesi üretip geliştirmeyi başardı. İlklerin üniversitesi KTO Karatay Üniversitesi aynı zamanda İsviçre’de yürütülmekte olan Cern Alice Deneyi’ne ilk ve tam üye olarak eğitim faaliyetlerine devam ediyor. Ayrıca fakültedeki bölümlerin çoğunda eğitim dilinin yüzde 30 İngilizce olması ve hazırlık eğitimiyle öğrenciye kazandırılan İngilizce dil kabiliyeti dışında öğrenciye sunulan 8 farklı yabancı dil seçeneği sayesinde öğrenciler ikinci bir yabancı dille mezun oluyor. Sadece mühendislik fakültesine ait nitelikli laboratuvarıyla, son teknoloji bilgisayarlarıyla öğrenciler ve bilim arasında köprü kuran KTO Karatay Üniversitesi, 2019-2020 eğitim öğretim yılında da bünyesine yerleşecek olan bilim insanı olma potansiyeline sahip, teknoloji sahasında yerli üretim hedefi olan mühendis adaylarını üniversiteye bekliyor. Üstelik başarı sırası 10 bin – 50 bin arasında yer alan KTO Karatay Üniversitesi Mühendislik Fakültesini tercih edecek öğrencilere aylık 500 TL burs imkanı sunuluyor.