Etiket: Üniversitede

  • Trafik Kazasında Yaralanan Çakala Üniversitede Ameliyat

    Bursa’nın Keles ilçesi Baraklı Köyü kırsalında köylüler tarafından kayalıklara sıkışmış olarak bulunan yaralı çakal üniversitede tedavi altına alındı.

    İlk müdahalesi Orman ve Su işleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 2.Bölge Müdürlüğü Veteriner Hekimleri tarafından sıkıştığı yerden kontrollü bir şekilde çıkarılan çakala ilk müdahale olay yerinde yapıldı. Yaralı çakala otomobilin çarptığı ve kafasından yaralandığı tespit edildi. İç kanama şüphesi bulunan yırtıcı hayvan ayrıntılı tetkik ve tedavisinin yapılması amacıyla Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi’ne sevk edildi.

    Tedavisi süren ve ameliyata alınan çakalın tekrar tabiata salınması amacıyla Orman ve Su işleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 2.Bölge Müdürlüğü Celal Acar Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’ne teslim edileceği öğrenildi.

  • Üniversitede Öldürülen Çakıroğlu Davası Ertelendi

    İzmir Ege Üniversitesi Kampüsü’nde bıçaklanarak öldürülen ülkücü genç Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun davası 6 Ocak 2016’ya ertelenirken, 1 tutuklu 32 sanığın yargılandığı ilk duruşmaya 300’ü aşkın seyirci katıldı.

    İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ölümüyle ilgili ilk duruşmada, 1’i tutuklu 32 sanığın yargılanmasına başlandı. Sabah yapılan bölüm, avukatların kimlik tespitleri ve oturma bölümlerine alınan kişilerin üzerlerini aranması nedeniyle geç başladı. Mahkeme Başkanı Ahmet Badalı’nın, SEGBİS üzerinden kayıt altına alınacağını söylediği duruşmaya sosyoloji bölümü 4’üncü sınıf öğrencisi ve PKK sempatizanı olduğu iddia edilen Nurullah S. ile tutuksuz sanık Beyza C. katılırken, 30 tutuksuz sanık duruşmaya gelmedi. Mağdur ve sanıkları savunmak için de 110 avukat hazır bulundu. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, milletvekilleri, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, onlarca kişi de duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.

    ANNE ÇAKIROĞLU, GÖZLERİNİ SANIKTAN AYIRMADI

    Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun annesi Özlem Erdem ile babası Fuat Mahir Çakıroğlu, sanığa ayrılmış olan bölümün yanındaki sandalyede oturdu. Ölen Çakıroğlu’nun annesi Özlem Erdem, bakışlarını sanığın üzerinden bir an olsun ayırmadı. Salondaki bazı izleyiciler ile avukatlar da yakalarına Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun fotoğraflarını taktı. Daha sonra söz alan sanık avukatı Zeynep Sedef Özdoğan, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ailesine ve sevenlerine başsağlığı diledi. Özdoğan, iddianamenin içeriğine ve eldeki delillerin kullanımına, bu delillerin sonradan hasar gördüğüne yönelik eleştirilerde bulunarak, iddianamenin kabul edilmemesini, tutuklu müvekkilinin de tahliye edilmesini talep etti.

    SANIK AVUKATI TAHLİYE İSTEDİ, SALONDAN TEPKİ GELDİ

    Duruşmaya kısa ara veren mahkeme heyeti bu talebi reddetti. Bu talep salonda tepkilerin yükselmesine neden oldu. Bu arada en önde ayağa kalkan Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun babası Fuat Mahir Çakıroğlu, eliyle izleyicilere sakin olması telkininde bulundu. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ifade veren tutuklu sanık Nurullah S., “Tarafsız mahkeme istiyorum, insan yaşamına saygım var” dedi.

    İlk ifadesinde cinayetin işlendiği kafeye hiç girmediğini, Fırat Çakıroğlu’nu tanımadığını söyleyen sanık, mahkemede verdiği ifadesinde, kafeye girdiğini itiraf ederken, kendisine 100 kişinin saldırdığını, 20 bıçak darbesiyle yaralandığını söyledi.

    “PARAM YOK” DEDİ; AMA 10’DAN FAZLA AVUKATI VAR

    Sanık Nurullah S., gösterilen taş sopa ve soda şişeleri ile saldırıya hazırlık görüntülerinin kendisine ait olduğunu kabul etti. Nurullah S.,hakkında açılan, “Kasten adam öldürmek, örgüt adına suç işlemek, örgüt üyeliği ve yaralama” suçlamalarını kabul etmedi. Mahkeme Başkanı, kriminal raporda sanığın üstünde Fırat Çakıroğlu’nun kanı olduğunu sorması üzerine sanık Nurullah S., “Karışmış olabilir bulaşmış olabilir” şeklinde cevap verdi. Sanık, tüm delillere “Bu bir tiyatro olaydır” dedi. ’Param yok’ diyen 10’dan fazla avukatı bulunan sanığa avukatların ücretinin kimin ödediği soruldu. Sanık bu soruya cevap vermek istemedi.

    BABA SİNİRLENİNCE HAKİM TARAFINDAN DIŞARI ÇIKARILDI

    Savunmasına, “İnsana saygım vardır. Üniversitede iki öğrenci grubunun kavgasında bir kişi öldü, bir kişi yaralandı. Bu kabul edilemez. Fırat’ın ailesine başsağlığı dilerim” sözleri üzerine Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun babası Fuat Mahir Çakıroğlu, “Şerefsiz” diye bağırdı. Ardından da “Benim oğlum milliyetçi Türk çocuğuydu. Fırat’ın yanına nasıl gideceksin? Bekliyorum yanına gideceğin günü. Oğlumdan ne istedin? Üç ay kalmıştı okulunu bitirmesine” dedi. Sinirlerine hakim olamayan baba daha sonra salon dışına çıkarıldı.

    Gergin ilk duruşmanın ardından mahkeme heyeti davayı 6 Ocak 2016 tarihine erteledi.

  • Eğitim-bir-sen İkinci Şubesini Üniversitede Açtı

    Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, üniversitelerde değişim ve dönüşüme ihtiyaç olduğunu söyledi.

    Eğitim-Bir-Sen, Bursa’daki ikinci şubesini, Uludağ Üniversitesi Teknik ve Kredi Yurtlar Kurumu’nda 700 üyesiyle açtı. Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan kongrede tek aday İlyas Kaya başkanlığa seçildi. Kaya, “Emek ve özgürlük mücadelesine gönül vermiş olan üniversite çalışanları olarak birlerle başlattığımız bu hareket bugün binlere ulaştı. Bugün Eğitimciler Birliği Sendikası 2 No’lu Bursa Şubesi’nin kuruluş kongresini yapıyoruz. Sendikamızın kuruluş gayesi üniversite çalışanlarının özlük haklarına sahip çıkmak, daha iyi şartlarda çalışmasını sağlamak ve herhangi bir sıkıntıyla karşılaştıklarında bu sıkıntılarında yanında durmak. Birlik ve beraberlik içinde eğitim faaliyetleri düzenlemeyi arzu ediyoruz. Bizim şu an 700 üyemiz mevcut. Uludağ Üniversitesi Teknik ve Kredi Yurtlar Kurumu bize bağlı” dedi.

    Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, “Bursa’da ikinci şubemizi açmış oluyoruz. Emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Artık şaha kalmış durumda olan sendikamız geçen yıl üniversitelerde yetki aldı. Bugün de burada üniversite şubemizin kongresini yapacağız. Bu da gösteriyor ki üniversiteler kalıbını kırmaya başladı. Üniversitedeki ideolojik yapılanma ve baskıların artık tarihe karışmaya başladığını görüyoruz. Bu son derece önem arz etmekte. Üniversitelerde değişim ve dönüşüme ihtiyaç var. Bunun yolu da anayasanın 130 ve 131. maddelerinin değişmesinden geçiyor. Bununla birlikte YÖK yasasının da ciddi anlamda elden geçirilmesi gerekiyor. Yetkilerin şahıslarda toplandığı bir üniversite değil, yetkilerin kurumlara verildiği bir üniversite istiyoruz. Uluslararası üniversiteler arasında ilk yüze girmek için üniversitelerde özgür bir ortamın ve zeminin oluşması elzem. Bu da, başta anayasa değişikliği olmak üzere, YÖK yasasında yapılacak değişikliklerle mümkündür. Bu arada akademisyenler ve idare karomuzun örgütlenmiş olması, bir birine omuz vermesi, bir güç oluşturması, eğitim çalışanları açısından ciddi bir kazanç. Artık üniversitelerde eğitim çalışanlarının meseleleri daha rahat bir şekilde çözülebiliyor” şeklinde konuştu.

  • D-8 Genel Sekreteri Mousavi Üniversitede Konferans Verdi

    D-8 Ülkeleri Genel Sekreteri Seyed Ali Mohammad Mousavi, İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü tarafından düzenlenen “Küresel Rekabete Entegrasyonda D-8’in Rolü” konulu konferansta konuştu.

    Hoca Ahmet Yesevî Konferans Salonu’ndaki etkinliğe Rektör Vekili Prof. Dr. Davut Özbağ, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Cafer Mum, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Recep Karabulut, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Karadağ, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. D-8’in Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya’dan oluştuğunu söyleyen Mousavi, D-8’in 1997 yılında merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan önderliğinde oluşturulduğunu belirtti. D-8 ülkelerinin tabii kaynakları, kalabalık nüfusları ve potansiyel pazarları ile önemli konumda olduklarını belirten Mousavi, “D-8 girişiminin başlatılmasındaki amaç, büyük bir ekonomik potansiyeli, çeşitli kaynakları, geniş bir nüfus ve coğrafi alanı temsil eden 8 ülke arasında ticaret ilişkilerinde yeni fırsatlar oluşturmak ve çeşitlendirmek. Uluslararası düzeyde karar alma sürecine katılımı artırmak, daha iyi hayat şartları sağlamak, somut ortak projeler etrafında ekonomik işbirliğini geliştirmek ve gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki durumlarını güçlendirmektir” diye konuştu.

    D-8 kapsamındaki işbirliğinin sektörel bazda yürütüldüğünü ifade eden Mousavi, “Bu kapsamda Türkiye sanayi, sağlık ve çevre, Bangladeş kırsal kalkınma, Endonezya yoksullukla mücadele ve insan kaynakları, İran bilim ve teknoloji, Malezya finans, bankacılık ve özelleştirme, Mısır ticaret, Nijerya enerji, Pakistan tarım ve balıkçılık alanındaki işbirliği çalışmalarını koordine etmektedir. D-8’in daimi sekretaryası İstanbul’dadır” dedi.

    Konferansın sonunda katılımcılardan gelen soruları yanıtlayan D-8 Genel Sekreteri Seyed Ali Mohammad Mousavi’ye Rektör Vekili Prof. Dr. Davut Özbağ kristal plâket verdi.

  • Hemşirelik Üniversitede Tartışıldı

    Uludağ Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, üniversitenin 40. kuruluş yıldönümü dolayısıyla “Hemşirelikte Güncel Sorunlar ve Yaklaşımlar” konulu sempozyum düzenledi.

    Ana teması ‘Değerlerin hemşirelik eğitim ve uygulamasına yansıması’ olarak belirlenen sempozyumun açılış törenine Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Eray Alper, Prof. Dr. Mehmet Yüce, UÜ Sağlık Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Berrin Tunca, akademisyenler, hemşireler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde iki gün sürecek sempozyumda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Eray Alper, sağlık teknolojilerindeki yeni gelişmelerin hemşirelik mesleği için de yeni fırsat ve zorlukları beraberinde getirdiğini söyledi.

    Meslekte her gün test sonuçları, görüntülemeler, kan sayımları ve ilaç hazırlamanın elektronikleştiğine işaret eden Prof. Dr. Eray Alper,Hemşirelerin dijital ortamda daha fazla zaman geçiriyor. Kendisini bu yönde eğitmesi gerekiyor. Hemşirelik mesleği sadece genişlemekte kalmamakta, aynı zamanda derinleşmektedir. Yoğun uzmanlaşma alanlarının ortaya çıktığı meslekte sağlık sistemini çok yönlü etkileyen kompleks konular da eklenmektedir. Sağlık bakımının gittikçe altından kalkılamaz maliyetleri sebebiyle hastane yataklarındaki kronik bakımı işlevleri hastaların evlerindeki izleme programlarına doğru kayacak, hemşireler webde canlı bakım hizmetleri sunabilecektir” diye konuştu.