Etiket: Umudu’’

  • Mide Ülseri Ve Kanserinde Bakteriyle Tedavi Umudu

    Turgut Özal Üniversitesi (TÖÜ) mide ülseri ve tedavisinde önemli bir başarıya imza attı. Üniversitenin ATOMS iGEM Takımı midede bu iki hastalığa sebep olan bakteriyi bir başka bakteride genetik değişiklik yaparak yenmeyi başardı. Hastalık yapan bakterinin etkisiz hale getirilebileceği laboratuvar ortamında kanıtlandı. Çalışma ABD’de dünyanın en saygın sentetik biyoloji yarışması iGEM’de gümüş madalya aldı.

    AMANSIZ HASTALIĞA AMANSIZ MÜCADELE

    Mide ülseri ve kanseri ülkemizde ve dünyada milyonlarca insanın pençesine düştüğü hastalıkların başında geliyor. Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi ve öğrencilerinin oluşturduğu iGEM ATOMS Takımı bu iki amansız hastalıkla mücadelede farklı bir tedavinin yolunu genetik çalışmayla açtı. TÖÜ İGEM, projeyi 16 kişilik bir öğrenci takımıyla hazırladı. Başkanlığını Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Gündüz’ün yaptığı takıma diğer hocalar da danışmanlık yaptı. Ekip de tıp fakültesi 1., 2. ve 3. sınıf öğrencilerinden oluştu.

    TEDAVİDE İLACIN DIŞINDA YENİ YOL

    Takım ‘mide ülserine ilaç tedavisiyle değil de bakterilerle bir çözüm bulabilir miyiz’ sorusuna yanıt aradı. 1 yıldan uzun bir zaman diliminde yapılan genetik araştırmalar sonucunda Ecoli adlı bakteriye, helicobacterpylori denilen ve mide ülserine sebep olan bakteriyi yenebilmesi için çeşitli fonksiyonlar kazandırıldı.

    BAKTERİ UZAKLAŞTIRILDI

    TÖÜ Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Gündüz konuyla ilgili şu bilgileri verdi:

    “Helicobacterpylori bakterisi insanların çoğunda ülser hastalığına veya gastrik kansere sebep oluyor. Biz projemizde bu bakteriyi bir başka bakteri ile öldürmeyi hedefledik. Ve başarılı olduk. Helicobacterpylori’yi vücuttan uzaklaştırdığınız zaman ülser hastalığını vücudun kendisi tamir edebiliyor. Ancak gastrik kanser yani mide kanseri için böyle bir durum söz konusu değil. Onun için özel bir tedavi metodu geliştirmemiz gerekiyordu. Bunu da hazırladığımız bir genetik devre sayesinde yapmaya çalıştık. Bir miktar da başarılı olduk. Bu konuda çalışmalarımız devam edecek. ’Proje ABD’de düzenlenen iGEM’de Dünya Üniversitelerarası Genetik Mühendisliği ve Sentetik Biyoloji Yarışması’ndan gümüş madalya ile döndü.

  • Çukurcalı Çocukların Umudu Basketbol

    Hakkari Basketbol İl Temsilcisi ve 12 DABO Antrenörü Yakup Aktaş ve 12 DABO Antrenörü M. Emin Taş, Çukurca ilçesindeki çocuklar için basketbolun bir umut olduğunu ifade ettiler.

    Hakkari Basketbol İl Temsilcisi ve 12 DABO Antrenörü Yakup Aktaş ve 12 DABO Antrenörü M. Emin Taş, Türkiye Basketbol Federasyonu ve Çukurca Kaymakamı’nın destekleri ile 2013 yılında Çukurcalı çocukları 12 DABO aracılığı ile basketbolla tanıştırıldıklarını ifade ettiler. Küçük bir salonun mevcut olduğu Çukurca’da daha önce basketbolun hiç oynanmadığını belirten Aktaş ve Taş, 3 yıllık süreçte çocukların 12 DABO etkinlikleri çerçevesinde farklı illere götürülerek Çukurca’nın dışında daha güzel bir yaşamın olduğunu ve bunun da eğitim ile başarılarak yaşanabileceğinin gösterilmeye çalışıldığını belirttiler. Aktaş ve Taş, “Değişik yerleri gidip gören çocuklar yaşadıklarını ve gördüklerini arkadaşlarına anlattılar ve böylelikle ilçedeki bütün çocukların tek ilgili alanı ve sevdası basketbol oldu. Antrenmandan saatler önce salonun önüne gidip bekleyen, salondan çıkmak istemeyen çocukların basketbola olan tutkusu görülmeye değer. Çukurca’da Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğü olmamasına rağmen, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Sayın Reşit Güldal Çukurca 12 Dev Adam Basketbol Okulu açıldığı günden beri desteklerini hiç esirgemedi. Basketbol sevgisi 12 DABO aracılığıyla ülkenin bir ucundan diğer bir ucuna kadar çocuklara ulaştı. Çocuklara sahip çıkıp her zaman destek veren başta TBF Başkanı Harun Erdenay, Çukurca Kaymakamı Bayın Mehmet Mut’a ve Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Sayın Reşit Güldal’a teşekkür ederiz” dediler.

  • (Özel Haber) Engelli Ailenin Umudu Sümeyra Bebek

    Batman’ın Sason ilçesinde ikamet eden Demir ailesinin 5 ferdi, 2 yaşlarında yakalandıkları teşhisi konulamayan bir hastalık nedeniyle engelli durumuna düştü. Tekerlekli sandalyeye mahkum olan 4’ü kardeş 5 kişi, 1,5 yaşındaki yeğenleri Sümeyra’nın da aynı hastalığa yakalanmaması için dua ediyor.

    Sason’un Mehmet Akif Mahallesi’nde ikamet eden Demir ailesinden Mesude (32), Aydın (27), Hanis (25), Emrullah (12) adlı kardeşler ile Bilal (3) adlı yeğenleri, 2 yaşlarında teşhisi konulamayan bir hastalığa yakalandı. Söz konusu vatandaşlar, zaman geçtikçe el ve ayaklarının geriye doğru büzüşmesi ile kemiklerini erimesi yüzünden engelli durumuna düştü. Gün geçtikçe de tekerlekli sandalyeye mahkum olan vatandaşlar, ağabeylerinin 1,5 yaşındaki kızı Sümeyra’nın aynı hastalığa yakalanmaması için dua ediyor.

    “UMUT IŞIĞI ARIYORUZ”

    Engelli vatandaşların babası Mehmet Demir, çocukları ve torunu için başta İstanbul ve Ankara olmak üzere gitmedikleri hastanenin kalmadığını belirterek, “Doğduklarında hepsi sağlıklıydı. Hatta iki yaşına kadar hiçbir olumsuz etkisi olmayan bu hastalık iki yaşından itibaren belli olmaya başlıyor. İlk önce ayakları yamulmaya başlıyor. Daha sonra elini ve ayağını kullanamaz hale geliyor. Tek başlarına yemek yiyemiyorlar. Bütün hayat şartlarında zorlanmaya başlıyorlar ve artık yürüyemez hale geliyorlar. İki kızım, iki oğlum ve bir de torunum olmak üzere aynı bedensel engele sahip beş evladım var. Şu anda 3 yaşındaki torunum Bilal’de de bu hastalık maalesef başladı. En büyük korkumuz bir buçuk yaşındaki torunum Sümeyra’nın da beş ay sonra bu hastalığa yakalanmasıdır. Bütün dualarımız şimdilik Sümeyra bebek için. Allah devletimizden ve cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Maddi hiçbir sıkıntımız yok. Tek isteğim bu hastalığın azda olsa bir tedavisi için doktorlarımızdan bir umut ışığıdır” dedi.

    “KARDEŞİM OKULA GİDEMİYORUM DİYOR, İÇİM YANIYOR”

    Tek dileğinin Mehmet Akif İlköğretim Okulu’nda okuyan küçük kardeşi Emrullah’ın ve küçük Bilal’in iyileşmesi olduğunu dile getiren Mesude Demir ise, “Ben kendim için üzülmüyorum. Kardeşime ve yeğenime bir çare istiyorum. Kardeşim ve yeğenim okula gidiyorlar. Arkadaşlarına özeniyorlar. Ara sıra küçük kardeşim Emrullah yanıma geliyor abla ben okula gidemiyorum diyor. Ben onlar için çare istiyorum Ben kendi halime şükrediyorum. Ama onlar küçük bizim gibi sabredemiyorlar, üzülüyorlar. Onlara gün geçtikçe okula gidemiyorlar. Şimdiye kadar çok cefa çektik, fakat hiçbir zaman televizyon ve gazetelere konuşmadık hep sabrettik, azmettik. Ben buradan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Başbakan Ahmet Davutoğlu’na profesörlere ve bütün doktorlara sesleniyorum. Biz kendimiz için değil bedensel engelli küçük kardeşim ve abimin oğlu için bir tedavi bir çare istiyoruz” diye konuştu.

    Hanis Demir de kendileri için bir şey istemediklerini ancak küçük kardeşi ve yeğenlerinin kurtulmasını istediklerini kaydetti.

  • (Özel Haber) Engelleri Aşarak Madalyalar Kazandı Engellilerin Umudu Oldu

    Kayseri’de doğuştan engelli olan 26 yaşındaki Feyyaz Gözüküçük, hem yüzme antrenörlüğü yaparak down sendromlu çocukları rehabilite ediyor hem de ampute milli takımında ter döküyor.

    Kayseri’de doğuştan engelli olan 26 yaşındaki Feyyaz Gözüküçük’ün azmi görenleri şaşırtıyor. Tekerlekli basketbol ile spor hayatına başlayan ve Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yükseokulu antrenörlük bölümünden mezun olan Gözüküçük, aynı zamanda da ampute milli futbol takımında da ter döküyor. Antrenörlük bölümünden mezun olduktan sonra aldığı formasyon eğitimi ile beden eğitimi öğretmeni de olan Feyyaz Gözüküçük, aynı zaman da evini de geçindiriyor. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde yüzme antrenörlüğü yapan milli sporcu Feyyaz Gözüküçük, down sendromlu çocukların rehabilite edilmesi için onlara yüzme öğretiyor.

    Türkiye’de tek ayakla kayak yapan kişi olduğunu dile getiren Gözüküçük, “Doğuştan engelim var. Yaşamımı böyle devam ettiriyorum. Beden Eğitim ve Spor Yüksekokulu bitirdim ve yüzme antrenörüyüm. Aynı zamanda milli ampute futbol takımı oyuncusuyum. Türkiye’de de tek bacakla kayan engelli kayakçıyım. Spora ilk olarak tekerlekli sandalye basketbol ile başladım. Daha sonra ampute futbol 1. Liginde spor hayatıma devam ettim. Şu anda da milli takımda devam ediyorum. Milli takımda spor hayatıma devam ederken eğitimimi de aksatmamaya çalıştım. Şu anda Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde yüzme antrenörü olarak çalışıyorum” dedi.

    “Gözüküçük, “Antrenörlük bölümünü bitirdikten sonra formasyon alarak beden eğitim öğretmeni oldum. Yüzme antrenörlüğünde de kendim gibi engelli olan çocuklara eğitim vermeye çalışıyorum. Aynı zamanda da kayak sporu ile uğraşmaya başladım. Türkiye’de tekerlekli sandalye üzerinde kayanlar vardı ama tek bacak üzerinde kayan yoktu. Şuan tek ayakla kayan sporcuyum. Bu konuda da bana destek olurlarsa bunu ilerletmeyi düşünüyorum. Eğer bana destek verirlerse bunu ilerleterek iyi yerlere getirmeye çalışacağım” ifadelerini kullandı.

    Engelli vatandaşları spora yönlendirdiğini kaydeden Gözüküçük, “Diğer engelli vatandaşlara spor yaptırarak yüzdürmeye gayret ediyorum ve futbola yönlendiriyorum. Engelli kardeşlerimizi spora kazandırmak gerçekten çok güzel bir şey. Sadece spor yapmak anlamında değil, kişilerin rehabilitesi açısından da çok önemli. Kayseri’de birçok engelli sporcumuz var” diye konuştu.

    Gözüküçük, “Ben hayatımda bir çok engeli aştım ve madalyalarım var. Burada da engelli sporculara bana verilen destek gibi ben de onlara bir umut olmaya çalışıyorum. Bir sporcu olmaları yolunda onlara yardımcı olmaya çalışıyorum” dedi.

  • Kellerin Umudu Protez Saç

    Antalya dahil birkaç ilde şubesi bulunan saç sorunları merkezi, protez saç uygulamasıyla saçları dökülen kişilerin umudu oldu.

    Türkiye’de önemli bir sağlık sorunu olan saç dökülmesi ve kellik Antalya’da bir merkez tarafından yapılan protez saç uygulamasıyla tarih oldu. Protez saç uygulamasını gerçekleştiren Aynur Yılmaz, Türkiye’de her 3 erkekten ve her 5 kadından 2’sini saç dökülmesi sorunuyla karşı karşıya kaldığını söyledi.

    Genetik yatkınlığının yanı sıra stres, tiroid hastalıkları, kronik rahatsızlıklar, demir eksikliği, kullanılan bazı ilaçlar, yanlış beslenme ve kalitesiz ürün kullanımı gibi bazı nedenlerle saçların dökülebildiğini aktaran Yılmaz, “Erkekleri ve kadınları mutsuz eden bu durum protez saç uygulaması ile çözüme kavuşuyor” dedi.

    DOĞAL SAÇ GİBİ

    Saçları dökülen kişilerin en büyük sorununun yaşlarının büyük göstermesi olduğunu dile getiren Yılmaz, “Saç sorunu olan kişiyi kendi doğal saçı gibi kullanacağı sistemle saçlarına kavuşturuyoruz. Kişi kendi doğal saçı gibi kullanabileceği protez saç uygulaması yapıyoruz. İlk olarak, doğal saç incelemesi kapsamında santimetrede kaç saç var, kalınlığı, saç şeklini tespit ediyoruz. Ardından dökülmüş yada dökülecek olan bölgeyi belirliyoruz. Çıkartılan kalıba göre, yurt dışında kişinin saçının aynı karakterinde bir kalıp hazırlanıyor” dedi.

    DENİZE GİRİP, SPOR YAPABİLİRSİNİZ

    Gelen protez saçta beyazlık oranının bile aynı olduğunun altını çizen Yılmaz, “Ürünün iki saat içinde uygulaması yapılıyor. Protez saç uzun oluyor, kişinin isteğine göre şekil verebiliyoruz. Kişi bu saçı doğal saçı gibi kullanabilir. Yüzde yüz insan saçıdır. Normal saçta ne yapabiliyorsa aynı işleri yapabilir. Denize gidilebilir, spor yapılabilir, birisi çekebilir. Hiçbir sorun olmaz. Kişi tüm aktivitelerini rahatlıkla yapabilir” diye konuştu.

    UYGUN FİYAT

    Uygulamanın herkesin bütçesine uygun olduğunu kaydeden Yılmaz, “Dökülme oranına göre fiyat değişiyor. Ortalama bin ile 2 bin 500 TL arasında. Protez saç uygulaması yaptığımız kişinin saçlarının periyodik olarak bakımını yapıyoruz” dedi.

    KEMOTERAPİ HASTALARINA OLUMLU KATKI

    Saçları dökülen kemoterapi hastalarına da bu uygulamayı yaptıklarını aktaran Yılmaz, hastalarının tedavisine olumlu bir katkı yaptıklarını dile getirdi.

    Yılda 200 kişiye bu uygulamayı yaptıklarını kaydeden Yılmaz, şu an takiplerinde olan kişi sayısının ise 3 bini geçtiğini belirtti.

    10 yıldır protez saç uygulaması yaptıran 45 yaşındaki Cem Atalay, yaşadığı yaş sorunu ve sosyal ortamlardan kaçma durumunun bu uygulama ile sona erdirdiğini söyledi.

    KENDİNE GÜVENİ GELDİ

    Saçlarını kazanmasıyla birlikte yeniden kendine güveni geldiğini söyleyen Atalay, “25 yaşımdan sonra saçlarım yavaş yavaş dökülmeye başladı. 10 yıl içinde saçlarımın orta kesimi tamamen döküldü. Saç kalmadığı için ektirme işlemlerinin de başarılı olma şansı yoktu. O nedenle uzun süren araştırmanın ardından protez saç uygulamasını buldum. 10 yıldır sağlıklı şekilde protez saç kullanıyorum. Doğal saçımdan farkı yok. Daha önce yapabildiğim etkinliklerin aynısını bu saçımla da yapabiliyorum. Kendime güvenim yeniden geldi. Yaşadığım yaşlılık sorunu ortadan kalktı” dedi.