Etiket: Ülkeyi

  • Hisarcıklıoğlu: “Bu ülkeyi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokacağız”

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin geleceğinden umutlu olduğunu, hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadığını belirterek, “Bu ülkeyi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokacağız” dedi.

    Mersin’de, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun katılımı ile “Mersin İli Oda ve Borsaları Müşterek Toplantısı” düzenlendi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MTSO) gerçekleştirilen toplantıya Mersin iş dünyası yoğun ilgi gösterdi. MTSO Başkanı Şerafettin Aşut’un ev sahipliğinde yapılan toplantıda konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmesinin yolunun, ötekileştirmeden uzak durmaktan geçtiğini söyledi.

    “Mersin, sanayide, organize sanayi bölgeleri ve serbest bölgesi ile Akdeniz’in üretim üssü”

    Konuşmasının büyük bölümünü Mersin’e ayıran ve Mersin’in turizm, sanayi, lojistik, ticaret, tarım ve eğitimi barındıran nadir illerden biri olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de Mersin’in hüviyetini taşıyan şehirlerin çok az olduğunun altını çizdi. Mersin’in çok önemli bir kent olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Turizmde Allah öyle bir sahil vermiş ki, 321 kilometre sahiliniz var. Bunun 108 kilometresi doğal kumsal. Böyle bir coğrafya yok, haberiniz olsun. 10 tane mavi bayraklı plajınız var. Mersin hudutları içinde, deniz turizmi yanında inanç ve kültür turizmi açısından da müthiş potansiyel var. Turizm pastasından Mersin potansiyelinden daha az pay alıyor. Buraya yerli ve yabancı turisti daha çok çekiyor olmalısınız. Projeler var. İnşallah bu projelerin realize olması bir başka ivme getirecek. Mersin, sanayide, organize sanayi bölgeleri ve serbest bölgesi ile Akdeniz’in üretim üssü. 10 sene önce Türkiye’nin en büyük bin kuruluşu içinde Mersinli şirket sayısı 6’ydı, bu 10’a çıktı. İstanbul gibi şehirler sanayiyi kaybederken Mersin 10’a çıktı. Lojistikte İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun dünyaya açılan kapısı. Bu sayede Mersin Limanı Türkiye’nin en büyük ikinci limanı, dünyanın da en büyük 91’nci limanı. Konya-Mersin Demiryolu Projesi lojistik açısından çok önemli. Özellikle İç Anadolu’yu bir başka açıdan limanla, denizle buluşturacak bir proje bu. Çukurova Bölgesel Havalimanı Mersin’in lojistik gücüne güç katacak. Ticarette tarım ürünlerinin ihraç edildiği, tarım ve ticaret merkezi Mersin. Tarımda öyle bir coğrafya vermiş ki, bitkisel üretiminde 3 il arasındayız. Muzun yüzde 72’si, limonun yüzde 70’i, çileğin yüzde 40’ı burada üretiliyor ve bu üç üründe Türkiye birincisi. Eğitimde 3 üniversite var. Rekabet gücü açısından yüksek bir şehir. Potansiyeli nadir illerden biri” dedi.

    “Başarı hepimizin ama başarısızlık var ise o benimdir”

    Mersin iş dünyasının, Mersin’in ve bu ülkenin geleceğine yatırım yapmaya devam ettiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, Mersin’in aynı zamanda birliği ve beraberliği ile Türkiye’ye örnek bir şehir olduğunu kaydetti. Mersin’deki odaların biri hariç tamamının akredite olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “Yani 5 yıldızlı oda borsa statüsünde. Bu yıldızlama sistemini ben yapmıyorum. Mersin’in tüm odaları uluslararası kuruluşlar tarafından verilen 5 yıldıza sahip. Mersin’deki oda ve borsalar Londra, Paris ve Berlin gibi oda ve borsalar ile en az aynı konumda. Bu Mersin için mi kazanç, ülke için mi kazanç? TOBB başarılıysa, başarıların arkasında 365 oda, borsa başkanı var, çünkü evin içinde huzur var. Evin içinde huzur olunca bize çalışmak düşüyor. Başarı hepimizin ama başarısızlık var ise o benimdir” diye konuştu.

    “TOBB artık siyasetin merkezi değil. Biz bir siyasi kurum değiliz”

    Tüm sıkıntıları oda ve borsa başkanlarıyla hep birlikte çözdüklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Kavga ile sorun çıkartarak sıkıntı çözemezsin. TOBB artık siyasetin merkezi değil. Biz bir siyasi kurum değiliz. Bizim içimizde her fikirden, inanıştan insan var. Bizim işimiz ne? Üyenin hak, hukuk, menfaatini koru. Biz çözüm yeri, mekanizması değiliz. Biz sıkıntılarımızı yerelde belediyeye, valiliğe, milletvekillerine, genelde de cumhurbaşkanına, başbakana, bakanlara anlatıyoruz. Ortak akıl ve diyalog ile çözmeye çalışıyoruz. Bunları da tüm oda ve borsa başkanlarımız ile beraber yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Ben ülkemin geleceğinden umutluyum”

    Hala çok sıkıntıları olduğunu, ancak bunları tek tek ele aldıklarını söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Ben ülkemin geleceğinden umutluyum. Hiçbir zaman da umutsuzluğa düşmedim. Bu ülkeyi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına sokacağız. Hiç kimseyi fikrinden, zikrinden, dininden, etnik kökeninden dolayı ötekileştirmeyin. Birbirinizi sevin. Sizin sizden başka dostunuz yok. 80 milyon, bunun dini, mezhebi, siyasi görüşü şu dedikçe ayrışırız. Allah hepimizi ayrı yaratmış zaten. Zor olan bir araya gelmek. Bir araya geldiğimizde başarırız. Allah bizim birliğimizi beraberliğimiz bozmasın. Zaten zenginliğimiz burada. Ortak akılda birleştikten sonra, ‘ben onu dememiştim’ demeye başladık mı yine kaybetmeye başlıyoruz. Toplumun ortak aklında buluşursak kazanan biz oluruz. Bireysel oynarsak hepimiz kaybederiz. Tarihinizden ders alın. Gelin birbirimiz sahip çıkalım. Hata ararsanız hatasız insan olmaz. Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz” şeklinde konuştu.

  • Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci: “Türkiye, ABD ve Japonya gibi birçok ülkeyi geride bırakmayı başardı”

    SAKARYA (İHA) – Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 2017 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5,2 büyüyen Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekte de 5,1 gibi bir rakamla hızlı büyüyen ekonomilerden birisi olduğunu belirterek “Baktığımız zaman ikinci çeyrek itibarı ile ülkemiz Çin ve Hindistan’ın ardından 3. sırada yer alırken ABD ve Japonya gibi birçok ülkeyi geride bırakmayı başardı” dedi.

    Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasının (SATSO) 100. yıl kutlaması geniş katılımla gerçekleşti. Sakarya Atatürk Spor Salonundaki programa Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, AK Parti Sakarya Milletvekilleri Mustafa İsen, Ali İhsan Yavuz, Şaban Dişli, Recep Uncuoğlu, CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Sakarya Üniversitesi Rektörü Muzaffer Elmas, belediye başkanları ve davetliler katıldı.

    “100 yıldır faaliyet gösteren odaya üye olmak onur verici”

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Sakarya’nın 5 ya da 6 yıl içinde bölgenin parlayan yıldızı olacağına inandığını vurgulayarak “Güçlü altyapısı ile ulaşım ağları ile katma değeri, limanları, lojistik konumuyla Sakarya kendi farkını Türkiye’de hissettirecek. Oluşturulan OSB’lerin faaliyete geçmesiyle bunun meyvelerini alacaksınız inşallah. Kısa zamanda Sakarya çok farklı bir yere gelecek. Sakarya’ya da doğrusu bu yakışır. 100. yılı kutlamak her odaya nasip olmuyor, özellikle SATSO’nun 100. yılını kutlamak ve 100 yıldır faaliyet gösteren bir odaya üye olmak gerçekten onur verici. 2017 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5,2 büyüyen ülkemiz, ikinci çeyrekte de 5,1 gibi en hızlı büyüyen ekonomilerden birisi oldu. Baktığımız zaman ikinci çeyrek itibarı ile de ülkemiz Çin ve Hindistan’ın ardından 3. sırada yer alırken ABD, Japonya gibi birçok ülkeyi geride bırakmayı başardı” diye konuştu.

    “Türkiye’de terzi usulü teşvikler getirdik”

    Bakan Tüfenkci, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bizim amacımız sizin işinizi büyütmek, aşınızı büyütmek, gençlere iş bulmak, aş bulmak. İnsanımızın refah düzeyini büyütmek istiyoruz, esnafımızın ekmeğini büyütmek istiyoruz, işini büyütmek istiyoruz. Sanayide çarklar dönsün istiyoruz, esnafımız büyüsün tüccar olsun istiyoruz. Siz üretin, siz çalışın biz önünüzü açalım. Siz Türkiye için ‘şu proje önemlidir’ deyin, biz o projeyi uygulamaya sokalım. Başbakanımızın da ifade ettiği gibi artık Türkiye’de terzi usulü teşvikler getirdik. Ve biz cari açığı azaltacak stratejik öneme sahip projelerin yüzde 80-90’ına kadar destekleyebiliyoruz. Oturuyoruz nerede, ne teşvik vermemiz gerekirse, ne tedbirleri almamız gerekirse bunu yatırımcımızla beraber planlıyoruz” şeklinde konuştu.

    “4 buçuk milyon dolar civarında olan ihracat ikiye katlanacak”

    SATSO Başkanı Mahmut Kösemusul, “Tüm farklılıklarımızla, değerleri koruyabilen bu zenginliği ile hamdolsun Türkiye’nin özeti olan örnek bir şehirde yaşıyoruz” ifadesini kullanarak şunları kaydetti: “Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası olarak tarihimizi bilmek örnek alarak zamanın ruhu ile geleceğe tasarlamak için çalışıyoruz. Çok sevdiğimiz Sakaryamızın potansiyelini değerlendirip projeleri hayata geçirmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Şehrimizin ekonomik ve sosyal gelişimine en yüksek oranda katkı vermekle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülkemizin 100. Yılı olan 2023’te Sakaryamızı lokomatif şehir sıfatına kavuşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Milli tank ve milli tren savunma sanayi üretimleri, sıfır hata ile üretim yapan otomobil sanayisine ev sahibi olan bir Sakaryamız var. Türkiye’de örnek alınacak 3+1 ve 7+1 hayat boyu eğitim gibi uyguladığımız örnek projelerimiz var. Yerli oto rekabetinde öne çıkan bir Sakarya’mız var. İhracatta 13. Sıralardan 7. Sıralara geldik. Hedefimiz ilk 5 içinde olmak. Göreve geldiğimiz 2013’te 2 milyar 250 milyon dolar ihracat yapan şehrimiz, 4 yıl sonra bu yılın sonunda en az 4 buçuk milyon dolar civarında şehrimizin ihracatını inşallah ikiye katlanacak”

    Konuşmalar sonrasında ünlü sanatçı Işın Karaca sahneye çıkarak konser verdi.

  • Darbeciler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı rehin alamayınca ülkeyi yerle bir edecekmiş

    FETÖ’nün darbe girişimi gecesi Kara Havacılık Komutanlığındaki olaylara ilişkin iddianamede, darbeci askerlerce yapılan toplantılarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rehin alınamaması halinde, Hava Kuvvetlerinin ülkeyi yerle bir edeceği kararının alındığı vurgulandı.

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Kara Havacılık Komutanlığında darbe girişimi sırasında meydana gelen olaylara ilişkin 155 şüpheli hakkında iddianame hazırlanarak Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. İddianamede, FETÖ mensuplarınca askeri darbe girişiminin nasıl gerçekleştirileceği, bu darbe girişiminde Kara Havacılık Komutanlığının operasyonel araçlarından olan helikopterlerin nasıl kullanılacağına ilişkin çalışma ve hazırlıkların Mayıs 2016’da başladığının, şüpheli Deniz Aldemir’in ifadesinden anlaşıldığı belirtildi. Deniz Aldemir’in ifadesinde, “2016 Mayıs içerisinde görev yaptığım Güvercinlik üssünde Yarbay Mehmet Şahin, Yarbay Halil Gül, Yarbay Özcan Karacan isimli rütbeliler konuştukları esnada Güvercinlik ve Genelkurmaya saldırı olacağını ve bizim görevimizin de hava araçları olan helikopterleri güvenli bir şeklinde Akıncı Üssüne götüreceğimizi konuşuyordular” dediği kaydedildi.

    8 Temmuz’dan itibaren darbeci pilotları hazırlamışlar

    İddianamede, darbe planlanması toplantıları devam ederken Kara Havacılık Komutanlığında görevli şüphelilerin askeri darbe kapsamında uçuş gerçekleştirmesi planlanan pilotları 8 Temmuz’dan itibaren arayarak, 15 Temmuz günü için Ankara’da bulunmaları gerektiğini söyledikleri bildirildi. 12 Temmuz 2016 tarihinde askeri darbe planlarının örgüt lideri Fetullah Gülen tarafından onaylanması üzerine Kara Havacılık Komutanlığındaki askeri darbeyi yönetecek şüpheliler tarafından hazırlıkların tamamlanmasına yönelik çalışmaların başlatıldığı vurgulanan iddianamede, “Askeri darbe girişiminde Kara Havacılık Komutanlığı Güvercinlik Kışlasının kontrolünün sağlanması, bu kapsamda 15.07.2016 tarihine ilişkin nöbet listelerinin gözden geçirilip kimi nöbetçilerin nöbetlerinin değiştirilmesi, darbe faaliyeti kapsamında helikopterlerde uçacak pilotların, yine helikopterlerde ve hangarlarda görev yapacak teknisyenlerin, Güvercinlik Kışlasının kontrolünü sağlayacak personelin belirlenmesi, helikopterlerde kullanılacak mühimmat ile askerlerin kullanılacakları mühimmatın temin edilmesi gibi darbe hazırlığı faaliyetlerine hız verilmiştir. Bu hazırlıklar yapılırken bunların rutin bir askeri faaliyet olarak algılanması için azami derecede gayret gösterilmiştir” denildi.

    FETÖ’cülerden 13-14 Temmuz tarihlerinde evde darbe planı

    Darbe girişiminin Kara Havacılık Komutanlığı ile ilgili kısımlarının planlama toplantılarının şüphelilere ait Güvercinlik Kışlasında bulunan odalar ile şüphelilerden Muhammet Baran’a ait Yenimahalle’deki bir evde yapıldığı bildirildi. 13-14 Temmuz tarihlerinde yapılan toplantılara şüpheliler eski Yarbay Halil Gül, eski Yarbay Özcan Karacan, eski Yarbay Erdal Başlar, eski Pilot Yüzbaşı Taha Fatih Çelik, eski Yarbay Murat Bolat, eski Yarbay İlkay Ateş, eski Yüzbaşı Deniz Okan Kocakurt ve eski Binbaşı Sadullah Abra’nın katıldığının belirlendiği ifade edildi.

    Gece yarılarına kadar darbe planı yapmışlar

    Şüphelilerin Kara Havacılık Komutanlığında bulunan odalarında da toplantıları yaptığı kaydedilen iddianamede, şüphelilerin her zaman açık olan kapılarını toplantı esnasında kapattıkları, muhtemel bir teknik takibe karşı önlem alarak telefonlarını oda dışında bıraktıkları ve odada bulunan televizyonun sesini açarak görüştükleri bildirildi. Toplantıların kimi zaman gece yarılarına kadar devam ettiğine dikkat çekilerek, bu toplantılara şüpheliler eski Güvercinlik Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral Ünsal Coşkun, eski Yarbay Mehmet Şahin, eski Yarbay Murat Bolat, eski Yarbay İlkay Ateş, eski Pilot Yüzbaşı Taha Fatih Çelik, eski Binbaşı Sadullah Abra, eski Binbaşı Rafet Kalaycı, eski Pilot Binbaşı Deniz Aldemir, eski Albay Oğuz Yalçın, eski Yarbay Sezgin Uyanık, eski Albay Mustafa Durmuş, eski Albay Muzaffer Kartopu, eski Binbaşı Gökhan Çiçek, eski Yarbay Yücel Ersüren, eski Albay Hakan Cafer Arslan, eski Pilot Yarbay Mehmet Demirhisar, eski Pilot Yarbay Ümran Taş, eski Astsubay Fatih Karagöz, eski Binbaşı Okan Kocakurt, eski Yarbay Özcan Karacan ve eski Yarbay Halil Gül’ün de aralarında bulunduğu şüphelilerin katıldığının belirlendiği ifade edildi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı rehin alamama halinde ülkeyi yerle bir etme talimatı

    Darbeciler tarafından yapılan toplantılarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da rehin alınmasının planlandığı, rehin alacak SAT/SAS komandolarından oluşan ekibin belirlendiği, ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’e gitmesi nedeniyle bu planın değiştirildiği belirtildi. 3 Skorsky, 6 Cougar helikopter ile 80-90 kişilik bir gücün bulunacağı bir filonun oluşturulması kararının alındığı vurgulanarak, bu ekibin Marmaris’e Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı rehin almaya gideceği bildirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerinin tespit edilememesi halinde gerekirse Amerikalılardan yer tespiti ve net konut tespiti ile ilgili olarak yardım alınacağı, 3-4 kişilik sivil kıyafetli bir ekibin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı takip ettiği ifade edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı taşıyacak Skorsky helikopterin yakıt ikmalinin Milas’da yapılacağı, karşı bir operasyon olması durumunda rehin alan ekibin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı öldüreceği kararının alındığı iddianamede yer aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rehin alınamaması durumunda ise Hava Kuvvetlerinin ülkeyi yerle bir edeceği kararının bu toplantılarda alındığı vurgulandı.

    İşte o hain helikopter pilotları

    Askeri darbe planlamaları kapsamında, Kara Havacılık Komutanlığına ait taarruz helikopterler pilot ve teknisyenlerinin planlanması işini şüphelilerden Özcan Karacan’ın yaptığı, Genel Maksat helikopterleri olan Skorsky S-70 helikopterlerinin planlamasını ise şüpheli Mehmet Şamcı’nın gerçekleştirdiği bilgisi iddianamede yer aldı. İddianemede, “Bu kapsamda; AH-1P Kobra tipi helikopter pilotları olarak şüpheliler Sadullah Abra, Hakan Sandık, Murat Karakaş, Rafet Kalaycı, İzzet Çakan, AH-1W Süperkobra tipi helikopter pilotları olarak şüpheliler İlkay Ateş, Ali Ercan, Taha Fatih Çelik, Cebrail Sert, Atak helikopter pilotları olarak şüpheliler Erdal Başlar, Eyüp Ünal, Hakan Erol, Muhsin Yiğit Özdamar, İrfan Kantarcı, Memduh Karagöl, Skorsky S-70 tipi helikopter pilotu olarak şüpheliler Vedat Seven, İsmail Yolcu, Yücel Ersüren, Osman Çayır, Mehmet Fatih Armağan, Uğur Kapan, Yakup Yayla, Temür Aydın, Ahmet Sereyim, Gürçay Baylar, Mustafa Çin, Erdoğan Erdem, Gökhan Lütfü Reyhan, Tekin Taşdemir, Muzaffer Kartopu, Ümran Taş, Gökhan Çiçek, Mehmet Demirhisar, Osman Karacan, Abdullah Ateştemur, AS-532 Cougar tipi helikopter pilotu olarak şüpheliler Sezgin Uyanık, Deniz Aldemir, Rıza Akıncı ve Zafer Dolu planlama kapsamında önceden belirlenmişlerdir. Erkan Çetin, Ergün Yakut, Engin Göz, Talat Ural, Yusuf Orhan, Yusuf Özcan, Ertan Derin, Serkan Navruz, Ahmet Yengil, Kadir Bayram, Ömer Kızılova, Korkmaz Gülal, Süleyman Nazif Türkoğlu, Engin Sarıtaş, Ömer Güler, Resul Bardakkaya, Ümit Alpar, Mustafa Ormantepe, Tamer Öğüt, Volkan Türkkorkmaz, Ömer Sezen, Mutlu Açıkgöz gibi şüpheliler bu helikopterlerde teknisyenlik yapacak personel olarak yine planlama kapsamında önceden belirlenmişlerdir” ifadelerine yer verildi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bundan sonra bu ülkeyi bölemeyeceklerinden dolayı rahatsız oluyorlar”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hizmeti yapmaksa ha başbakan olarak yaparsın, ha cumhurbaşkanı olarak yaparsın. Mesele yok. Dert başka. Bundan sonra bu ülkeyi bölemeyeceklerinden dolayı rahatsız oluyorlar” dedi.

    Evet Platformu tarafından Çorum’da düzenlenen mitingde halka hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliğine yönelik eleştirileri değerlendirdi. Tek adam tartışmalarını da değerlendiren Erdoğan, “Tutturmuşlar bir ’tek adam, tek adam, tek adam.’ Ne tek adamı? Ne alakası var?” diye konuştu.

    “Gazi Mustafa Kemal CHP’nin genel başkanıyken aynı zamanda cumhurbaşkanı mıydı? İnönü, CHP’nin genel başkanıyken aynı zamanda cumhurbaşkanı mıydı?” diyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun kendi partisinin geçmişini de bilmediğini ifade etti. Dünyada devlet başkanlarının aynı zamanda partisinin lideri konumunda olduğuna, bununla ilgili birçok örnek bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Örneğin Amerika’da Obama, şu anda Trump partisinin doğal lideridir. Rusya öyle. Latin Amerika ülkeleri öyle. Ama bunların dünyada ne oluyor bitiyor haberleri yok. Kaldı ki onu da geç başbakanlar partinin genel başkanı değil mi? Aynı zamanda yürütmenin de başında değil mi? O olunca tarafsız mı oluyor? Hizmeti yapmaksa ha başbakan olarak yaparsın, ha cumhurbaşkanı olarak yaparsın. Mesele yok. Dert başka. Bundan sonra bu ülkeyi bölemeyeceklerinden dolayı rahatsız oluyorlar” dedi.

    Anayasa değişikliğinin köklerinin çok eskiye giden bir millet ve memleket projesi olduğunu kaydeden Erdoğan, “Tarihimize baktığımızda merhum Özal’dan Erbakan’a, Demirel’den Türkeş’e, Yazıcıoğlu’na kadar tüm liderler, Türkiye’de kalıcı istikrarın anahtarını başkanlık sisteminde görmüşlerdir. Çünkü onlar da sağlam ağaca kurt yürümeyeceğini biliyorlardı” şeklinde konuştu.

    Siyasetin milletin menfaatleri söz konusu olduğunda tüm farklılıkları bir tarafa koyarak uzlaşmayı, ortak hareket etmeyi gerektirdiğini anlatan Erdoğan, “Siyasi rekabet asla iş birliğine, müşterek çalışmaya mani değildir. Bilhassa milli meselelerde kavga olmaz, rekabet, çekişme, didişme olmaz. Ülkenin istiklalini, milletin geleceğini ilgilendiren hususlarda siyasetçiden beklenen güç birliği yapmasıdır. Bu konularda aslolan beraberliktir, dayanışmadır, kenetlenmedir. Terörle mücadele böyle bir meseledir. Darbe teşebbüsüne direnmek, milletin emanetine sahip çıkmak böyle bir konudur. Ülkenin önünü açacak bir yönetim modelinde uzlaşmak da böyledir. Biz isterdik ki parlamentodaki tüm partiler bir olsunlar, beraber olsunlar. Ama olmadı. 16 Nisan’da milletin takdirine sunulacak anayasa değişikliği, asla bir şahsın veya partinin projesi değildir. Bu ülkenin geleceği ile ilgili bir reformdur” ifadelerini kullandı.

    ’Evet’ diyenleri denize dökeceğiz’ diyen CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un sözlerini de sert dille eleştiren Erdoğan, “Evet diyenleri İzmir’de denize dökmekten bahsediyorlar. Dün İzmir’de idik. Yüzbinler meydandaydı. Bekledim denize dökerler diye. Ama gelen giden olmadı. Neyi denize döküyorsun. Haddini bil. Bunlar terbiyeden muaf. Öbürü yine İzmir milletvekili, seçim otobüsünün üzerinden oradaki polise ağza alınmayacak hareketlerde bulunuyor. Bunu Hollandalı yapıyor, atını itini köpekleriyle beraber oradaki evladımızın üzerine salıyor. Onu orada ciddi manada yaralıyor. Sen burada bunu nasıl yapıyorsun. Evet diyenlere nasıl bir Yunan gözüyle bakıyorsun. Bunlar edep tarlasında hiç otlamamışlar. 16 Nisan’da bu hadsizlere haddini bildiriyor muyuz. 16 Nisan’da millet düşmanlarına anladıkları dildin konuşuyor mu? Çorum 16 Nisan’da darbe heveslilerini toprağa gömüyor mu?” dedi.

  • AK Parti Milletvekili Uzer: “2002-2007 yılları arasında bu ülkeyi nasıl yönettik, gelin bize sorun”

    Gaziantep’te halı fabrikasında çalışan işçilerle bir araya gelen AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, kendisinin de milletvekili olduğu Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanlığını hatırlatarak, “2002-2007 yılları arasında bu ülkeyi nasıl yönettik gelin bize sorun. Çünkü Ahmet Necdet Sezer gibi bir Cumhurbaşkanı vardı” dedi.

    AK Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, Şahinbey Mehmet Tahmazoğlu, belediye meclis üyeleri ile birlikte 16 Nisan referandumu çalışmaları kapsamında Gaziantep organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren bir halı fabrikasında çalışan işçilerle buluştu. Yemekte işçilere hitaben konuşan Milletvekili Uzer, “Türkiye’de şuanda bir problem yok. Cumhurbaşkanımız bizim kurucu liderimiz, Eski Genel Başkanımız, bizim insanımız. Başbakan’da AK Partinin Genel Başkanı ve bizim liderimiz. Şu anda problem yok. Yani Cumhurbaşkanı ile Başbakan aynı pencereden bakıp, karar veriyorsa problem yok. Aralarında uyum var ise problem yok ama yarın ilerde 2019 da Başbakan’dan ve Cumhurbaşkanı’ndan herhangi biri farklı görüşlerden olursa bu ülkeyi yönetmek imkansız hale gelir. Bunu biz görüyoruz ve bunun için bu fırsat düştüğünde bu teklifi sizlerin huzuruna getirdik. 2002 yılında tek başımıza iktidar olduk. Bende 2002’de Gaziantep’ten Milletvekili seçildim, Ankara’ya gittik. Siz gelin 2002 ile 2007 arasında bu ülkeyi nasıl yönettik bize sorun. Çünkü Ahmet Nejdet Sezer bir Cumhurbaşkanı vardı. İnan bize kan kusturdu, çok sesimiz de çıkmadı. Çıkamadı. Niye uzlaşmak zorundayız. Ülkeyi yönetebilmek için onla kavga etmemek zorundayız. Eğer o gün Ahmet Nejdet Sezer değil de Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olsaydı, biz 2002 2007 arasında Türkiye’yi uçururduk. Her şeyimizi engelledi, her şeyimize müdahale etti. Zaten biliyorsunuz, o Çankaya köşkünden de dışarıya çıkmadı. 7 yıl görev yaptı, bir kez yurt dışı seyahatine gidip de Türkiye’yi temsil etmedi. Ben 5 yıl Milletvekilliği yaptım. Çankaya köşkünü Ahmet Nejdet Sezer Cumhurbaşkanı iken görmedim .Cumhuriyet Halk Partili milletvekillilerini eşi ile çağırır. Bizi çağırmazdı. Eşimiz başörtülü diye. Böyle ayrımcılık yapan ve bu memlekete nifak tohumların eken bir adamdı. Ülke yönetiminde keyfiyet olmaz ama O yaptı. 2007 yılında O da gitti. Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı seçildi. Türkiye derin bir nefes aldı ve Türkiye’deki vesayetler bir bir bitti” ifadelerini kullandı.