Etiket: Uğraşmayın’

  • Bakan Bozdağ: “Milletten korkmayın, anayasa değişikliğinin millete gitmesini engellemek için uğraşmayın”

    Referanduma götürülen Anayasa değişikliğini Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarafından Anayasa Mahkemesine götürülmesinin doğru olmadığını belirten Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Milletten korkmayın anayasa değişikliğinin millete gitmesini engellemek için uğraşmayın” dedi.

    Bir dizi etkinlik için Yozgat’ta gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat Valiliğine ziyarette bulundu. Bakan Bozdağ burada, Cumhuriyet Halk Partisi’nin anayasa değişikliğini, Anayasa Mahkemesine götürmesine yönelik açıklamalarda bulundu.

    Dün itibariyle anayasa değişikliği teklifinin Cumhurbaşkanlığına sunulduğunu hatırlanan Bakan Bozdağ, “Cumhurbaşkanımızın anayasa değişik teklifini referanduma götürme kararı veren onayının Resmi Gazetede yayınlanmasını takip eden 60. günden sonraki ilk Pazar günü yapılacaktır. Dün itibariyle anayasa değişiklik teklifi Cumhurbaşkanlığı makamına sunuldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın incelemesi söz konusu. Burada 15 günlük bir süre var. Bu süreyi doldurur mu doldurmaz mı ne kadar süre sonra bu konuda karar verir onu bilme imkanımız yok. Ancak önümüzdeki takvim 3 aşağı 5 yukarı gözüken bir takvimdir. Önümüzdeki 9-16 Nisan tarihleri daha yakın tarihler olarak görülmektedir. Ancak bunun nihaiyi şekli Cumhurbaşkanımızın onayına göre şekillenecektir” dedi.

    Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Anayasa Mahkemesine gideceğini açıklamasına ise Bakan Bozdağ, “Hem Genel Başkanları hem de parti adına konuşanlar açıkladı. Bu her zamanki yanlışlarını tekrar edeceklerini açıklamaktır. Bu güne kadar halka giden her meseleyi CHP, halka gitmesin diye engellemeye çalışmıştır. 2010 anayasa Değişikliğine ilişkin teklifte CHP tarafından Anayasa Mahkemesine götürüldü. Daha başka çok şey de Anayasa Mahkemesine götürüldü. Aman millete konu gitmesin diye. Hatırlarsanız daha önce Cumhurbaşkanını halk tarafından seçilmesine ilişkin değişiklik o zaman parlamento yapmıştı. O zamanda CHP zihniyeti, Sayın Cumhurbaşkanımızın 367’nin üzerinde kabul oyu almasına rağmen o da halka götürüldü” ifadelerine yer verdi.

    “Şu anda CHP’nin yapması gereken şey Anayasa Mahkemesine gitmemektir, doğru olan budur” diyen Bakan Bozdağ, “Çünkü ortada henüz yapılmış anayasa değişikliği yoktur. Anayasa değişikliğini yapma kararı almış ve bu kararın doğruluğunu bir de millete soralım diyen bir parlamento kararı vardır. Anayasa değişikliği, halk oylaması sonucu milletin kabulü üzerine olacaktır. Şimdi millete giden bir değişikli Anayasa Mahkemesine götürmenin bir anlamı var mı? Yok. CHP maalesef götürüyor. Biz diyoruz ki milletten korkmayın, milletten kaçmayın. Anayasa değişikliğinin millete gitmesini engellemek için uğraşmayın. Milletten kaçmanın, milletten korkmanın demokraside izah edilebilir bir yönü yoktur. Eğer halka inanıyorsanız adınız Halk Partisi inanmanız lazım. O zaman halka güvenmeniz gerekir. O zaman derdinizi gidin halka anlatın halk karar verecektir. Ben CHP’nin halktan bu kadar korkmasını kaçmasını ve meselenin halkın hakemliğine götürülmesinden rahatsız olmasını gerçekten anlamıyorum. Bırakalım halk karar versin halk ne diyorsa biz ona uyacağız. Halkımız Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine evet diyecekse bundan neden korkuyorsunuz neden çekiniyorsunuz? Bu millet neyin hayrına, menfaatine, zararına olduğunu hepimizden çok daha iyi bilecek bir basirete sahiptir” şeklinde konuştu.

    Bakan Bozdağ son olarak ise şu görüşlere yer verdi: “CHP’nin bazı temsilcileri, CHP zihniyetinde olan bazı gazeteciler, bazı çevreler şimdiden Türk halkına hakaret etmeye başlamışlar. Bunlar kendilerini çok akıllı zannediyorlar veya çok bilgili zannediyorlar. Onların cehaletleri bildiklerinden çok daha fazla. Türk milleti onların hepsinden daha akıllı ve geleceği daha iyi gördüklerine yürekten inanıyorum. Ama oturmuşlar, orada burada kendilerini bir yerde, milleti bir yerde görüyorlar. Hakaretin bin bir türünü yapıyorlar. O hakaretlere de milletimiz sandıkta eminim ki en büyük cevabı verecektir ondan da şüphemiz yoktur”

  • Nobel Ödüllü Sancar’dan Gençlere ’Politika İle Uğraşmayın’ Mesajı

    Prof. Dr. Aziz Sancar, kendisinin Atatürk devrimlerinin bir çocuğu olduğunu, aldığı ödülün onların malı olduğu için Anıtkabir’e vereceğini belirtirken, gençlere de ‘Aman gözünüzü seveyim politika ile uğraşmayın, bilim yapın” tavsiyesinde bulundu.

    DNA onarımı mekanizmaları konusundaki çığır açan çalışmaları ile Nobel ödülü kazanmış Prof. Dr. Aziz Sancar, İzmir Uluslar arası Biyotıp ve Genom Endüstrisi’ni ziyaret etti. İBG’nin konferans salonuna adı verildi ve onur ödülü aldı.

    Adının verildiği Aziz Sancar Oditoryumu’nda basın toplantısı düzenleyen Sancar, gazetecilerin de sorularını yanıtladı.

    KANSER HASTALARINA UYGULANACAK SEVİYEYE GELECEK

    DNA onarımının kansere önlemekte önemli bir onarım mekanizması olduğunu ve çalışmalarına devam ettiğini belirten Prof. Dr. Aziz Sancar, “Kanserin en büyük sebebi sigara içmektir. Sigara içerseniz DNA başa çıkamaz. Bunun yanında bizim yaptığımız DNA onarımı birçok kanser ilacının yaptığı DNA onarımını sağlar. Biz kanser hücrelerinde etkili olması için çalışıyoruz. İleride hastalara uygulanacak. Şu anda net seviyeye ulaşmış değil fakat ulaşacağına eminim” dedi.

    “BİLİMİ AVRUPA’DAN, AMERİKA’DAN İTHAL EDEMEYİZ”

    DNA onarımı ile ilgili çalışmalara başladığında kanseri ve çeşitli hastalıkları önleme temelinde başlamadığına işaret eden Sancar, “Her şey temel bilime dayanır. DNA’nın şekli 1953’te keşfedilmişti. Hem temel bilim alanında hem de sağlık bilimleri alanında büyük bir yenilik açtı. Onun üzerinde çalışanlar ‘Ben kanseri tedavi edeceğim’ şeklinde düşünmüyorlar. Ben de DNA üzerinde çalışırken kanser tedavi edeceğim diye başlamadım. ‘DNA nasıl onarılıyor’ çözmeye çalıştım. DNA onarımı kanser tedavisinde önemli olacaktır. Bu her türlü temel bilimlerde öyledir. Tıbbi bilim temel bilimlerde olmaz. Biz bunu Avrupa’dan Amerika’dan ithal edemeyiz. Kendimiz üretmeliyiz” diye konuştu.

    “ŞİMDİ DNA’DA ETKİLİ SİRKEDİYAN SAAT ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR”

    Bilimde sürekli yeni gelişmeler olabileceğini ifade eden Sancar, “DNA onarımının mekanizmasını büyük bir derece çözdükten sonra tabi bilimde hiçbir şey bitmez, sürekli yeni şeyler çıkar. Biz DNA onarımında belli bir düzeye geldik. Ne yapacağımız sorup, ayrıntılar araştırırken; bir baktık DNA onarımı sirkediyan saat ile ilgili. Sirkediyan saat DNA üzerinde nasıl etki ediyor, şimdi onun üzerinde çalışıyoruz. Hücredeki bütün kimyasal reaksiyonlar da birbiriyle ilgili ve birbirini kontrol ediyor. DNA onarımını bir derece çözdük. Ama bütün diğer sistemlerle bağlantılı olduğunu gördük. Sirkediyan saat tarafından kontrol ediliyor. Şimdi o kontrolü kullanarak ‘kanser tedavi edebilir miyiz’ diye onun üzerinde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “BUNDAN ÖTE KİMYA OLMAZ”

    Aldığı ödülün bir kimya ödülü olduğunu belirten Aziz Sancar, “Kimyacı arkadaşları kızdırmayayım ama. Kimya iki molekül arasındaki bağı koparmak demektir. Ben bu karbon bağını yapıp, onu koparmaya nanosaniye ile gözle görüyorum. Bundan öte kimya olmaz. O bakımdan benim yaptığım keşif kimyadır. Nobel veren İsveçliler sağ olsunlar. Öbür onarımı keşfettiğime ödülü verdiler ama bir de bu yönü var. Bundan öte kimya olmaz. Bu aldığımı ödül kimya ödülüdür” dedi.

    Sancar, DNA onarımının hedef alınarak kanser önlemede ve kanser tedavisinde mutlaka gelişme olacağını ifade etti.

    “BU ATATÜRK’ÜN VE CUMHURİYETİN ÖDÜLÜDÜR”

    Nobel sertifikası ve madalyasını Anıtkabir’e verecek olan Aziz Sancar, kendisinin bir Atatürk devrimlerinin ve cumhuriyetin çocuğu olduğunu belirtti. Sancar, şunları söyledi:

    “Ben Atatürk’ün yaptığı devrimlerin ve cumhuriyetin çocuğuyum beni yetiştiren Köy Enstitüsü, Mardin Lisesi ve İstanbul Tıp Fakültesi’dir. Ben onların bir ürünüyüm. Bu ödül Atatürk’ün ve cumhuriyetin ödülüdür. O nedenle oraya vermeye karar verdim. Birinci gün Nobel verildikten sonra tam bir kaostu, düşünecek vakit yoktu. İkinci gün eşimle konuştuk ve Anıtkabir’e konulmasına karar verdik. Çünkü bu onların malıdır.”

    “POLİTİKA İLE UĞRAŞMAYIN, BİLİM YAPIN”

    Gençlere bilim ile uğraşmalarını belirterek, tavsiyelerde bulunan Sancar, “Atatürk hakkında ben çok kitap okudum. Ama Sakarya savaşı ile ilk defa biz Batıyı yendik ve Türkiye’yi kurduk. İstiklal Savaşı’nın ilk günlerinde eğitim üzerinde sıkı tartışmalar oluyordu. O dönem bile eğitime önem veriyordu. Cumhuriyeti kurmak kolay ama, korumak için eğitim lazım. Gençlere ilkokuldan üniversiteye kadar aman gözünüzü seveyim politika ile uğraşmayın ile uğraşmayın, bilim yapın” dedi.