Etiket: Uğradığı

  • Eker; “Çocukların uğradığı saldırıların vebali hepimize ait”

    Muğla’nın Fethiye ilçesinde, 2015 yılında yaşanan cinsel istismar olayının üzerinin örtüldüğü şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirten Cumhuriyet Başsavcısı Kurtca Eker, “Çocukların uğradığı saldırıların vebali hepimize ait” dedi.

    Cumhuriyet Başsavcısı Eker, 2015 yılında yaşanan olayla ilgili adli sürecin yapıldığını, dosya kapsamında bir kişinin tutuklandığını bildirdi. Eker, “Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden bir akademisyenin olayla ilgili hazırladığı raporu adli makamlara bildirmediğine karar verilmiş, konuyla alakalı daha sonra mağdurlarla görüşüp rapor hazırlanmış, bu rapor adli merciler yerine basına servis edilmiştir. Dava dosyasına yansımayan kısımlarıyla, rapordaki iddialar hakkında da araştırma başlatıldı. Raporu yetkili mercilere bildirmeyen kişiyle de alakalı tahkikat başlattık. Bir mağduriyet söz konusuyla bu giderilir. Kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Çocukların uğradığı saldırıların vebali hepimize ait” dedi.

    Cumhuriyet Başsavcısı Eker, 2015’te yaşanan olayla ilgili geniş çaplı araştırmanın deva ettiğini, dosya ilgili verilen kararında da istinaf aşamasında olduğunu belirtti.

  • Adana’da bir kişi evinin avlusunda uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti

    Adana’da bir kişi evinin avlusunda uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti.

    Olay, Yüreğir İlçesi 19 Mayıs Mahallesi 1131 sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 33 yaşındaki İbrahim Taşkıran evinin avlusunda oturduğu sırada, cezaevinden yeni çıktığı öğrenilen Mert S. tarafından silahlı saldırıya uğradı. Av tüfeğiyle göğüsünden vurulan Taşkıran, kanlar içinde yere yığıldı. Taşkıran’ı vuran Mert S. ise olay yerinden kaçarak izini kaybettirdi. Aile yakınları durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Taşkıran’ın öldüğünü belirledi. Taşkıran’ın öldüğü öğrenen aile yakınları sinir krizi geçirdi. Olay yeri inceleme polislerinin çalışmalarının ardından Taşkıran’ın cenazesi otopsisi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

    Polis Mert S.’yi yakalama çalışmaları başlattı.

  • (Özel Haber) Işıklarda duran sürücünün yumruklu saldırıya uğradığı o anlar kamerada

    Gaziosmanpaşa’da kırmızı ışıkta duran bir aracın sürücüsü 3 kişinin yumruklu saldırısına uğradı. Trafikte yaşanan yumruklu kavga , yoldan geçen bir motosiklet sürücüsünün kask kamerasına saniye sainye yansıdı.

    Olay, geçtiğimiz günlerde Gaziosmanpaşa’da meydana geldi. Trafikte kırmızı ışıkta bekleyen bir aracın sürücüsü, 3 kişinin yumruklu saldırısına uğradı. Sürücüyü dakikalarca açık olan camdan yumruklayan trafik magandalarına yoldan geçen bir motosikletli engel olmaya çalıştı. Yaşanan saldırı anı motosikletini yol kenarına çekerek saldırganları sakinleştirmeye çalışan motosikletlinin kask kamerasına yansıdı.

    Kask kamerasına yansıyan görüntülerde bir şahsın, kırmızı ışıkta duran bir minibüs sürücüsününü açık olan camdan darp ettiği görülüyor. Bir süre sürücüyü yumruklayan şahsı gören motosikletlinin saldırgan şahsı konuşarak sakinleştirmeye çalıştığı görülüyor. Birinci saldırganın araçtan uzaklaştığı sırada iki şahsın daha hızla araca doğru geldikleri görülüyor. Gelen iki şahsın da bir süre açık olan camdan sürücüyü yumrukladığı görülürken bu sırada motosikletli şahsın da saldırganlara engel olmaya çalıştığı görülüyor. Görüntülerde diğer sürücülerin araçların olayı izledikleri görülürken saldırgan şahsıların bir süre sonra olay yerinden uzaklaştıkları görülüyor.

  • Başkan Büyükerşen uğradığı saldırı sonrası bugün Eskişehirlilerle buluştu

    Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, dün akşam saatlerinde uğradığı saldırı sonrası bugün Eskişehir halkı ile buluştu. Büyükerşen, olayın rant kaynaklı olduğunu belirterek, “Beni muhatap alanlar ve efradı, ayda 30 bin liraya Devlet Demiryollarından kiralıyor, Eskişehir’in ikinci alt kiracıya 60 bin liraya yakın kiraya veriyor” dedi.

    Dün saat 17.30 sularında Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in Basın Danışmanı Kemal Aydoğmuş ile birlikte Hat Boyu üzerinde bulunan büfelerin önünden geçtiği sırada masa ve sandalyelerin kaldırılması yönünde talimatı üzerine tartışma çıkmıştı. Daha sonra Başkan Büyükerşen ve Basın Danışmanı Aydoğmuş darp edilip, ardından silah çekilmişti. Yaşanan olay sonrası bugün yüzlerce Eskişehirli, Büyükerşen’e destek için belediye binası önünde geldi. Çeşitli sloganlar atan vatandaşlar, Eskişehir’in namı diğer ‘Hocası’ Yılmaz Büyükerşen ile bir araya geldi.

    Açılan afişin arkasında halka seslenen Başkan Büyükerşen, dünkü olaydan ders alınması gerektiğini belirterek, “Dünkü olay dünde kaldı ama bu olay bize yine ders alınacak bir sonuç ortaya koydu. Şimdi bu olay aslında bir rant kavgasıdır. Çünkü inşaatlarla, yatırımlarla her şey çok güzel de, doğan yatırımın kentlerin gelişememiş kısımlarına ve oralardaki mülk sahiplerine imkan sağlaması lazım. Her yerde bu böyle olur. Dün bu olaydan sonra Sayın Genel Başkanımız başta olmak üzere Başbakanımız, bakanlar dahil geçmiş olsun dileklerini ilettiler ama bizim bu olaydan çıkardığımız ders, bu doğan ranttan kanunsuz şekilde yararlanmak isteyenler var. Yani pay almak istiyorlar o rantlardan, kanunsuz bir şekilde bu olay da aslında temelinde böyle bir arzu ile şehirlerde baş gösteren rant çeteleşmesi, rant için mafya bozuntuluğunun bir örneğidir. Küçük mafyalar, küçük çeteler oluştu. Gazetelerde kimler olduğunu, ne yaptıklarını, ne ettiklerini gördünüz. Bu ve bunların bana yaptıkları saldırının hiç önemi yok. Önemli olan hepimizin el birliğiyle hangi partiden olursa olsun, iktidar olsun muhalefet partileri olsun, halkımız olsun el birliğiyle bu türlü şehirlerde çeteleşme, mafyalaşmanın önüne geçmek için tabloya bakmamız lazım. Bunlar nereden besleniyorlar, nasıl doğuyorlar. O meşhur bizim trenin yerin altına alınmasıyla ortaya çıkan büyük hat, 1,5-2 kilometrelik bir hat. Orası sadece bizim Devlet Demiryolları Genel Müdürü ve yardımcılarıyla imza altına aldığımız yeşil alan diye imar planında geçirdiğimiz ve yürüyüş yolu olan, Devlet Demiryollarının bize müracaatıyla oranın temizliği, bakımı için de bir gelir kaynağı oluşturmak amacıyla 100 metrelik mesafelerde 5 tane 20 metrekarelik büfeler yaptılar betondan. O büfeleri kiraya veriyor. Kiraya verince o dünkü saldırının muhatabı olan, daha doğrusu beni muhatap alanlar ve efradı, ayda 30 bin liraya Devlet Demiryollarından kiralıyor. Eskişehir’in ikinci alt kiracıya 60 bin liraya yakın bir paraya kiraya veriyor. Görüyorsunuz rantlar aradan nasıl çıkarılıyor. Bu çok açık ve çıplak. Büfede ne satılır? Su, meyve suyu, bisküvi, sakız satılır değil mi. Devlet Demiryollarının isteği de makuldü, biz de numarataj verdik. Tepebaşı Belediyemiz de ruhsat verdi. Büfe ruhsatı verdi ama orayı hepiniz gördünüz kilometrelerce masa, sandalye, hatta görmeyenler için yapılan değnekle takip edilen yol izlerinin üstüne dahi masa ve sandalyeler yığılmak suretiyle açık kahvehaneler, hangar gibi çadırlar, şimdi buraya gelirken gördüm söküyorlar. Sandalyeleri filan da apar topar topluyorlar. Kanunsuzluğun farkındalar veya toplattırılıyorlar” ifadelerini kullandı.

    “Bir yumruk ile ve bir tehditle gördüm ki apar topar kaldırılıyor”

    Büyükerşen, büfe ruhsatının da iptal edildiğini belirterek, “Bu olayda büfe diye aldıkları ruhsatın da iptal edilmesini sağlayan Ahmet Ataç kardeşime teşekkür ediyorum. 15 süreyle tahliye süresi vermişti ama bugün gördük ki bizim yediğimiz bir yumruk ile ve bir tehditle gördüm ki apar topar kaldırılıyor. Ne yapalım Türkiye burası, oluyor böyle şeyler ama ben sizlere güveniyorum. ‘Korumasız neden geziyorsun’ diyorlar, beni Eskişehirliler korur diyorum 18 senedir. Nitekim dün de öyle oldu. Hepinize çok teşekkür ediyorum, gözlerinizden öpüyorum” şeklinde konuştu.

    Büyükerşen’in ardından konuşma yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, olayın takipçisi olacaklarını ifade ederek, “Eskişehirimiz bir kültür kenti, Eskişehirimiz bizim ülkemizin gözbebeği ve ilklerin yaşandığı kent. Çocukların parklarda rahatça oynayabildiği, gençlerimizin gezebildiği bir üniversite kenti Eskişehirimiz ve hiç kimse Eskişehirimizin huzurunu bozmaya çalışmasın. Buna gücü yetmez, çünkü Eskişehirliler buna izin vermez. Olayı kınıyoruz, suçluların da bir an önce cezalandırılmasının takipçisiyiz” dedi.

    Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da olayın yaşandığı yerin kendi bölgeleri olduğunu söyleyerek, “Peşimizde olduğunuz sürece biz bu doğru işlere devam edeceğiz. Ben tabi hocama büyük geçmiş olsun diyorum. Dün baya bir sıkıntılı günümüzdü ama Allah’a çok şükür bugün neşemiz yerinde. Hep beraber olduk ve bundan sonra bu ortak yürüyüşümüz devam edecek” ifadelerini kullandı.

    Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise, Türkiye’nin Büyükerşen’e sahip çıktığını kaydederek, “Adaletin olduğu yerde kaos olmaz. Bir yerde kaos varsa, kargaşa varsa adalet yoktur. Eskişehir’de kaos olmaz, hiç kimse kendi infazını kendi yapmaya kalkmamalı. Hepimiz hocaya sahip çıkmalıyız, hepimiz adalete sahip çıkmalıyız. Türkiye dün Yılmaz Büyükerşen’e sahip çıktı. Sürekli de çıkacaktır, buna inanıyorum” dedi.

    CHP Eskişehir İl Teşkilatı, CHP Eskişehir milletvekilleri, belediye başkanları ve vatandaşların katıldığı buluşma konuşmaların ardından sona erdi.

  • Tacize uğradığı iddia edilen ve daha sonra ölen küçük kızla ilgili o rapor açıklandı

    İzmir’in Bornova ilçesinde, torununun arkadaşı 9 yaşındaki Yağmur K.’yı taciz ettiği suçlamasıyla hakkında çocuğa cinsel istismarda bulunmaktan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan tutuklu sanık Tuncay Ç.’nin yargılanmasına devam edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesinden gelen raporda, Yağmur K.’nın uğradığı cinsel istismar olayı ile ölümü arasında illiyet bağı kurulamadığı belirtildi.

    Bornova ilçesinde, torununun arkadaşı 9 yaşındaki Yağmur K.’yı taciz ettiği iddia edilen ve ardından kızın ölümüyle sonuçlanan olayda Tuncay Ç. hakim karşısına çıktı. İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinde 4. celsesi görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Tuncay Ç., sanık avukatı Hüseyin Karaboğa ölen Yağmur K.’nın ailesinin avukatı Sinan Sayman, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan, avukatlar İlke Erol ve Bedriye Kurtuluş ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği adına Sanem Deniz Kural katıldı. Mahkeme başkanı, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesinden gelen raporda, küçük kızın uğradığı cinsel istismar olayı ile ölümü arasında illiyet bağı kurulamadığını belirtti.

    “Ölümü kanaatimce bu olayla ilintilidir diye düşünüyorum”

    Sanık avukatı Hüseyin Karaboğa, gelen rapora bir diyeceklerinin olmadığını söyledi. Ölen Yağmur K.’nın ailesinin avukatı Sinan Sayman ise “Her ne kadar raporda illiyet bağının bulunmadığı belirtilmiş ise de duruşmadan iki gün önce mağdurenin ölümü kanaatimce bu olayla ilintilidir diye düşünüyorum. Davaya ilişkin tek delil bu rapor değildir. Ölen kişi herhangi bir husumet olmadan ve çocuk yaşına rağmen bilmemesi doğal karşılanacak cinsel bir olayla ilgili açıklamada bulunmuştur. Bizce bu tatminkar bir beyandır; ayrıca sanık ve tanık olarak dinlenen torununun beyanları arasında olayın süreci ile ilgili çelişkiler mevcuttur. İtibar edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Sanık duruşmada olayın şova dönüştürüldüğünü, tiyatro oynandığını, medyanın bu olay üzerinde durduğunu belirtmiştir. Sonrasında ölümün olduğu bir olayı tiyatro olarak nitelendirilmesini kabul etmiyoruz. Mevcut delil durumu,yüklenen suçun katalog suçlardan olması gözetilerek sanığın tutuklanmasını talep ediyorum” dedi.

    Sanık Tuncay Ç.’nin avukatı Hüseyin Karaboğa, “Katılan tarafın raporu kabul etmeyerek tevsi tahkikat talebinde bulunmaları, duruşmayı uzatmaya yöneliktir. Kamuoyunun da yakından takip ettiği bu davanın daha fazla uzamamasını istiyoruz. İstanbul Adli Tıp Kurumunun ölüm nedenine ilişkin raporu bilimseldir.Yeniden rapor aldırılmasına ilişkin taleplerinin reddine karar verilsin ” diye konuştu.

    Yağmur’u tedavi eden doktorlar tanık olarak dinlenecek

    Duruşma savcısı Zafer Sercan Yetişer, sanığın tutuklanma isteminin reddine, tanık olarak dinlenen sanığın torunu G.A.’nın dosyada bulunan görüntülü ifadelerinin de eklenerek, tanık ve mağdurun yaşları, olayı anlatış biçimleri, ifadelerine ne derece itibar edilip edilmeyeceği hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumundan ayrıntılı rapor aldırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesinde pskiyatri tedavisi gören Yağmur K.’nın tedavisin yapan doktorların tanık olarak dinlenmesine, raporun tanıkların dinlenmesinden sonra alınıp alınmamasına ve sanığın tutuklanma istemenin reddine karar verip, duruşmayı eylül ayına erteledi.

    Olayın geçmişi

    Olay, Kızılay Mahallesi’nde geçen 29 Temmuz akşamı meydana geldi. İlkokul öğrencisi Yağmur K., babasından izin alıp komşularının kızı G.A. ile balkonlarında oynamaya başladı. Oyunda yaşadıkları tartışma sırasında arkadaşı küsüp yanından ayrıldı. Bunun üzerine tek kalan Yağmur K.’nın yanına gelen arkadaşının dedesi Tuncay Ç. iddiaya göre bebek alacağı vaadiyle küçük kızı torununun odasına götürdü. Hem bu odada, hem de evin salonunda torunu olmadığı sırada Tuncay Ç.’nin tacizine uğradığı öne sürülen Yağmur K., bu durumdan rahatsız olup dışarı çıkarak karşıdaki evlerine gitti. Yaşadıklarını annesine anlatması üzerine ailesi polise şikayette bulundu. Gözaltına alınan Tuncay Ç., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılık soruşturmasından sonra da Tuncay Ç., hakkında İzmir 7’inci Ağır Ceza Mahkemesinde ’çocuğa cinsel istismarda bulunmak’tan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Yağmur K., iddiaya göre ilk duruşmada tacizcisiyle karşılaşacağı için yaşadığı stres ve korkuya minik kalbinin dayanmaması sonucu davadan iki gün önce geçtiğimiz 21 Kasım’da kalp krizinden hayatını kaybetti. Mahkeme heyeti, ikinci duruşmaya avukatı ile birlikte gelen sanık Tuncay Ç., tutukladı. Mart ayında yapılan üçüncü celsede Adli Tıp Kurumundan gelen rapora göre küçük kızın kalp krizinden öldüğünün belirtilmesi üzerine sanık tahliye edilmişti.