Rusya’nın Soçi kentinden havalanan ve içinde 91 insanın bulunduğu uçak düştü.
Soçi’den havalanıp Suriye’nin Lazkiye kentine gitmekte olan Tupolev Tu-154 tipi uçakla iletişim kesildi. Bir süre sonra ise 8’i görevli 91 kişiyi taşıyan uçağın düştüğü açıklandı. Uçakta bakanlık personelinin bulunduğunu açıklayan Rusya Savunma Bakanlığı, uçağın enkazının Soçi’nin 1.5 kilometre açığında, denizde bulunduğunu duyurdu.
Rus basını ise, kazadan kurtulan olmadığını ileri sürdü.
Diyarbakır’da düşen F-16 savaş uçağının pilotu Yüzbaşı Şefika Burcu Arpacı’nın 2 Eylül 2014 tarihinde de iniş yaparken düşen uçaktan paraşütle atlayarak kurtulduğu ortaya çıktı.
Diyarbakır’ın Çarıklı Tavşantepe mevkiinde akşam saatlerinde F-16 uçağı düştü. Düşen uçakta bulunan Yüzbaşı Pilot Şefika Arpacı paraşütle atlayarak sağ kurtuldu.
2 Eylül 2014 tarihinde de Diyarbakır 8’inci Ana Jet Üssünde eğitim uçuşu yapan bir F-16 savaş uçağı inişe geçtiği sırada elektrik direğine çarparak düşmüştü. Elektrik tellerine takılarak düşen savaş uçağında bulunan Pilot Yüzbaşı Şefika Burcu Arpacı, fırlatma koltuğunu kullanarak paraşütle atlayıp sağ kurtulmuştu. Bugün düşen uçakta da aynı pilotun bulunduğu ve paraşütle atlayarak kurtulduğu ortaya çıktı.
Diyarbakır’da F-16 savaş uçağı düştü. Gelen ilk bilgilere göre pilotun düşen uçaktan sağ kurtulduğu belirtildi.
Edinilen ilk bilgilere göre, Diyarbakır 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı 8. Ana Jet Üssünden eğitim amaçlı havalanan F-16 savaş uçağı düştü. Uçağın Çarıklı Yeşildere mevkiinde düştüğü tahmin ediliyor. Güvenlik kaynaklarından yapılan açıklamada, “12.12.2016 günü saat 19.32 sıralarında ilimiz Mardin yolu Çarıklı Tavşantepe mevkiinde jandarma bölgesinde F-16 uçağımızın düştüğü tespit edilmiş, uçak pilotunun sağ ve sağlık durumunun iyi olduğu ve paraşütle atlayarak kurtulduğu, yapılan mülakatta uçağın saldırı sonucu düşürüldüğünü beyan etmiş” denildi.
Cumhuriyet dönemi havacılık tarihi üzerine araştırmaları ile tanınan ve ‘Türk Havacılık Sanayiinde Kayseri Uçak Fabrikasının Yeri’ kitabının yazarı Emre Uçar, Kayseri’de gömülü olduğu iddia edilen uçaklarla ilgili, “Uçaklara dair iz olmaması, gömüldüğünün kanıtı ” dedi.
AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel de, 50 savaş uçağının toprak altında bulunduğu iddialarına ilişkin olarak, “Toprağın altında çeşitli metal unsurların tespit edildiğini öğrendik” dedi.
Kayseri Uçak Fabrikası üzerine hazırladığı tezi, ‘Türk Havacılık Sanayiinde Kayseri Uçak Fabrikasının Yeri’ adı ile kitaplaştıran ve Cumhuriyet sonrası Türk havacılık tarihine dair araştırmaları ile tanınan Emre Uçar, Kayseri Hava İkmal Bakım Merkezinin arazisinde gömülü olduğu iddia edilen 50 adet Alman Focke Wulf 190A uçağına dair açıklamalarda bulundu.
1948 yılında Kayseri’de Askeri Havaalanı (şimdiki Hava İkmal Bakım Merkezi)’nda asteğmenlik yapan bir kişinin anlattığı bir olayın, daha sonra havacılık tarihine dair araştırmaları ile bilinen Uluhan Hasdal’ın kulağına gitmesi ile gömülü uçaklara dair araştırmaların başladığını belirten Araştırmacı Emre Uçar, “Anlatan kişi, Bursa’dan Kayseri’ye 50’ye yakın Focke Wulf 190A uçağının geldiğini, bir gün sonra emir üzerine, uçakların kanatlarını gövdelerinden ayırdıklarını, bunları yağlı bezlere sardıklarını ve zemine nizami biçimde gömdüklerini ifade ediyor. Uluhan Hasdal, 1983 yılında duyduğu bu hikayenin peşine düşüyor. 1987-88 yıllarında Kayseri’ye gelerek, bir üsteğmen yardımı ile mayın dedektörü ile birlikte bölgede araştırma yapıyorlar. Bölgede çok ciddi, hurdalık addedemeyeceğimiz biçimde ağır metal sinyalleri alıyorlar. O dönemin şartları el vermediği için üzerine gidilemiyor” diye konuştu.
“1948’de gelen 50 uçak nerede?”
Daha sonraki süreçte ne uçaklara ne de parçalarına dair herhangi bir iz bulunamadığını kaydeden Emre Uçar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“1948’de gelen 50 uçak kayıp. Uçakların kaybolma şansı yoktur aslında. Parçaları dağıtılır, yedek parça olarak kullanılır. Envanterden silinir ama mutlaka hurdacı, bir parçası bir yerde vardır. Bu uçakların hiçbir şeyi yok. Tamamen buhar olmuş gibi görünüyor. Bir yere satılsa satış belgesi olur. Ancak hiçbir şekilde iz yok. Bu da güçlü bir kanıt. Uçakları Bursa’dan getirenler de, en son pilot astsubaylar. Bu da işi orijinal kılıyor. Bir de o dönemde Focke Wulf 190A ‘lar şimdinin F16’larına denk. O dönemin şartlarına göre gayet faal, aktif savaş uçağıdır bunlar. Alüminyum gövdelidir. Bu durum işi daha da ilginç hale getiriyor.”
Türkiye’de havacılık tarihine dair ciddi bir müze oluşturulabilir
Uçakların çıkarılması durumunda, Türkiye’de dünya havacılık tarihine ışık tutacak yeni bir müze oluşturulabileceğini dile getiren Emre Uçar, ”Bunlar aliminyum gövdeli olduğu için ciddi biçimde korozyona uğradığını düşünmüyorum, faal duruma getirilebilir. Bu durum da dünya havacılık tarihinde sansasyon yaratır. Çünkü Focke Wulf 190A, envanterden silinmiş ve görme şansımız yok günümüzde. Bunların ortaya çıkarılması Türk ve dünya havacılık tarihi açısından ciddi bir olaydır. Bunlar çıkarıldığı zaman çeşitli restorasyonlardan geçecek, Kayseri’de ya da başka bir kentte müzede sergilenebilir. Bu da dünyada bu işin meraklılarının Türkiye’ye gelmesi ve ülkenin adının duyurulmasında önemlidir diye düşünüyorum. Çeşitli iş insanları bu konuda adımlar atıyorlar. Bu tür haberlerin medya yolu ile yayılması da bu konuda çalışmalar olduğunu kanıtlar niteliktedir. Bundan sonraki süreçte yapılan girişimlerle Milli Savunma Bakanlığının bu konuda çalışma yapıp olayın gerçekliğini ortaya çıkaracağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Emrah Karayel de, il binasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kayseri’de eski havaalanının olduğu bölgede toprak altında 50 savaş uçağının bulunduğu iddiasını değerlediren Karayel, şunları söyledi:
“Resmi açıklamaların yapılmasını bekliyoruz. Aldığımız ilk bilgiler toprağın altında metal çeşitli unsurların tespit edildiğidir. Bizim bildiğimiz kadarıyla çıkarılma işlemi gerçekleşmedi. Bu süreci takip ediyoruz. Eğer böyle birşey varsa ülkemizin nasıl geri bırakıldığının en önemli göstergelerinden birisi olarak birkaç tanesi müzede sergilenecektir. Eğer ortaya çıkarsa Kayseri’mizde belki dünyada hiç olmayan savaş uçağı sahibi olacak. Onları gördükçe yeni nesillerde aslında ne yapabildiğimizi, neleri yaptığımızı ve nasıl geride bırakıldığımızı görecekler. Biz Türkiye olarak başkalarından daha az zeki değiliz. En az onlar kadar zekiyiz. Bilimde onlar kadar ilerdeydik ve daha da ileri olacağız. Kendi uçağımızı ve arabamızı daha önce nasıl yaptıysak 2023 vizyonu çerçevesinde yine yapacağız.”
Türk hava sahasını ihlal ettikten sonra düşürülen Rus uçağına ait kara kutu, Moskova’da düzenlenen basın toplantısında açıldı. Yarın özel laboratuvarda başlatılacak kara kutu incelemelerinde elde edilen ilk veriler 21 Aralık’ta paylaşılacak.
Rusya Savunma Bakanlığı, 24 Kasım’da Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağı ile ilgili basın toplantısı düzenlendi. Uçağa ait kara kutu basın mensuplarının önünde açılırken, kara kutu incelemelerinin özel bir laboratuvarda yapılacağı bildirildi. Rusya Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Sergey Dronov da açıklamalarda bulundu. Dronov, kara kutunun zarar gördüğünü ve çözümleme işleminin özel ekipmanlarla yapılacağını ifade ederek, “Kara kutu zarar görmüş. Uçuş bilgilerinin çözümlenmesi için özel ekipmanlar kullanılacak. Şu ana kadar kara kutuda herhangi bir işlem yapılmadı. Kara kutu halen, kaza alanında bulduğumuz gibi” dedi.
Dronov, Çin ve İngiltere’den uzmanların soruşturmaya dahil olunması konusunda hemfikir olduklarını bildirerek, “En fazla şeffaflık ve açıklığın sağlanması için 14 ülkeden uzmanları davet ettik. Ancak, Çin’den Liu Chang Wei ve İngiltere’den Jonathan Gillespie dışında çok sayıda uzman çeşitli nedenlerle davetimizi reddetti” ifadelerini kullandı. Sergey Dronov, ABD’li Del Gandio ve Ron Schleed’in de bu çalışmalarda yer alacağını belirtti.
Uçuş Güvenliği Birimi Başkan Yardımcısı Sergay Baynetov ise verilerin incelenmesi çalışmalara yarın başlanacağını ve ilk verilerin 21 Aralık’ta açıklanacağını söyledi.