Etiket: Üç

  • Erzincan’da bir günde üç yangın

    Erzincan’da bir günde üç yangın

    Erzincan’da bir günde meydana gelen üç ayrı yangın, itfaiye ekiplerince söndürüldü.

    İlk yangın olayı, saat 12.35’te İzzetpaşa Mahallesi 823. Sokak üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, arazi içerisinde bulunan ahşap inşaat malzemeleri henüz bilinmeyen bir nedenle yanmaya başladı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını kısa sürede kontrol altına aldı. Soğutma işlemi yapan itfaiye ekipleri, yangında ahşap inşaat malzemeleri ile meyve ağaçlarının yandığını belirtti.

    İkinci yangın olayı ise Mengücek Mahallesi 1327. Sokak’ta saat 14.25’te meydana geldi. Bir apartmanın 1. katında çıkan yangın, kısa süre içerisinde olay yerine gelen itfaiye ekiplerince söndürüldü. Yangında dumanın kapladığı apartmandan kadınların kaçışları ise kameralara yansıdı.

    İzzetpaşa Mahallesi’nde gece saatlerinde çıkan yangında da bir depo alev alev yandı. Erzincan İtfaiye Müdürlüğü iletişim birimine gelen yangın ihbarı üzerine ekipler, kısa sürede olay yerine sevk edildi. Yangına müdahale eden itfaiye ekipleri, alevlerin depo içerisindeki diğer malzemelere sirayet etmesini önledi. Yangın yarım saat süren çalışma sonucu kontrol altına alınarak, soğutma işlemi yapıldı.

    Yangınlarla ilgili tahkikat başlatıldı.

  • Ataşehir’de üç katlı apartmanın çatısı alev alev yandı

    Ataşehir’de üç katlı apartmanın çatısı alev alev yandı

    İSTANBUL (İHA) – Ataşehir’de üç katlı binanın çatısında çıkan yangın korku dolu anlar yaşattı. Çatı alev alev yanarken, dumandan etkilenen bir kişiye sağlık ekipleri müdahale etti.

    Alınan bilgiye göre, Ataşehir Örnek Mahallesi’nde yer alan Lalegül Sokak’ta zemini dükkan olarak kullanılan 3 katlı apartmanın çatısında akşam saatlerinde henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangına çevre ilçelerden de gelen çok sayıda itfaiye ekibi müdahale etti. Alevlerin tamamen sardığı çatıya merdivenlerle müdahale eden ekipler yangını uzun uğraşlar sonucu kontrol altına alırken bina içerisinde yaşayanlar kendi imkanlarıyla dumanların sardığı binadan çıktı. Bina içerisine oksijen tüpleri ile giren itfaiye erleri içeride mahsur kalan vatandaşın olmadığını duyurması üzerine çevredeki meraklı vatandaşlar rahat bir nefes aldı. Olay yerine tedbir amacıyla gelen sağlık ekipleri bina sakinlerinden bir kadının dumandan etkilenmesi üzerine ambulans içinde müdahale etti. Olay yerinde polisin geniş güvenlik önlemi almasına rağmen meraklı vatandaşlar bölgeden uzaklaşmadı.

  • Aşkale’den sanayinin devler listesine üç marka

    Aşkale’den sanayinin devler listesine üç marka

    İstanbul Sanayi Odası (İSO), ’Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nın 2018 yılı sıralama sonuçlarını açıkladı. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içinde ilk yüze girmeyi kendine hedef koyan Aşkale Çimento, sahibi olduğu SANÇİM ve KAVÇİM markalarıyla, ’Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nda yer aldı. Geçtiğimiz ay açıklanan ’Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nda Aşkale Çimento olarak 290’ıncı sırada alan Aşkale Çimento, böylece 3 markasıyla Türkiye ekonomisinin devler liginde yoluna devam ediyor.

    “EN İYİSİNİ YAPMANIN PEŞİNDEYİZ”

    Aşkale Çimento, Van Çimento, Erzincan Çimento, Gümüşhane Çimento, Trabzon Çimento, Bilecik SANÇİM ve Samsun KAVÇİM markalarıyla Türkiye ekonomisinin devler liginde ilk yüzü hedeflediklerini belirten ERÇİMSAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, “Bunu önemli biçimde yakaladığımıza inanıyoruz. Çimento fabrikalarımızın yanında hazır beton tesislerimizle ülkemizin önemli bir kısmında kaliteli üretim yapıyoruz. Üretim aşamaları ve kurumsal yapımızın her aşamasında “en iyi işi yapma” düşüncesiyle hareket ediyoruz. İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan ’Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nın 2018 yılı sonuçlarında Bilecik’te bulunan SANÇİM 182’inci ve Samsun’da bulunan KAVÇİM’in 486’ıncı sırada yer alması bizleri gururlandırmıştır. Katkısı, emeği ve desteği olan tüm arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Allah izin verirse Aşkale Çimento ile birlikte her iki markamızı da önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin en büyük 500 listesinde görmeyi umut ediyoruz.” diye konuştu.

    “HEDEFLERE DOĞRU EMİN ADIMLAR”

    Türkiye’ye değer katmanın kendileri için adeta vazgeçilmez bir tutku olduğunu ifade eden Yücelik, “Ülkemizin neredeyse her köşesinde yüz binlerce evin, binlerce iş yerinin, köprü, tünel, baraj, otoyol, havalimanı gibi milyonlarca insanın kullandığı yapıların harcında ERÇİMSAN Holding’e ait tesislerde üretilen kaliteli çimento ve hazır betonun kullanılması yolumuzun doğruluğunu teyit etmektedir. “İşimiz bir, geleceğimiz bir, amacımız bir” vizyonuyla tüm paydaşları için sadece bir ticari kurumdan ibaret olmayan şirketimiz, hedeflerini gerçekleştirme noktasında da emin adımlar atmaktadır. 1992 yılında 300 bin olan yıllık çimento üretimi kapasitemizin bu gün 14 milyon tonun üzerine çıkmış olması bunun önemli bir göstergesidir. Bu haliyle sektörümüzün en önemli aktörlerinden biri haline geldik. Öncüsü olduğumuz bir çok yenilik, uygulama ve yatırım da sektördeki gücümüze güç kattı.” şeklinde konuştu.

  • Üç kutsal mescit bir arada

    Üç kutsal mescit bir arada

    Tarihi ve özgün eserler maket sanatçısı Doğan Hattatoğlu, üç kutsal mescidin birebir ölçeklerle küçülterek hazırladığı maketini Erzurum Ulu Cami’de sergiliyor.

    İnsanların içerisinde kıvılcım uyandırabilmeyi amaçlayan ve bu sebeple manevi değerler üzerinden maket çalışmalarını sürdüren maket sanatçısı Doğan Hattatoğlu, üç kutsal mekan olan Kabe-i Muazzama, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’nın maketlerini birebir ölçeklerle hazırladı. Hattatoğlu, maketleri gerçek topraklarıyla Erzurum Ulu Cami’de ziyaretçiler için sergiliyor.

    Erzurum’u yansıtan 40’a yakın eseri Büyükşehir Belediye binasında sergileyen Doğan Hattatoğlu, “Sigara kullanan bir insanın harcamış olduğu parayı kumbaramda biriktiririm kendime malzemeler alırım” diyerek yola çıktığını anlattı. “Diğer insanlar dumanlarını havaya üflediğinde ben yeteneğimi sanata üfledim” diyen Hattatoğlu, sanatçının sadece sanatıyla değil, ilettiği mesajlarla da değerli olacağını ifade etti. Soyadlarından da belli olduğu üzere yeteneklerinin genetik olduğunu dile getiren Hattatoğlu, şehit olan dedelerinin hattat oluşundan bu soyadı aldıklarını belirtti. Doğan Hattatoğlu, Erzurum’da İbrahim Paşa Camii’nin kapısındaki yazıların hattat dedesi tarafından yazıldığını ve tüm kardeşlerinin sanatın bir dalıyla mutlaka iç içe olduğunu söyledi. Daha önce Karayolları Genel Müdürlüğünde teknik ressam olarak çalışmasından dolayı minyatürde zorlanmadığını dile getiren Hattatoğlu, “Becerinin yanında bu işin matematiğini de tekniğini de iyi bilmek gerekiyor. Bu iş sabır işi, öğrenciler kafelerde vakit geçirmek yerine üretici olup, topluma faydalı olmalı. Sizden sonra gelecek nesillere birer katkınız olmalı” dedi.

    Öğrenci yetişmediğinden yakınan Hattatoğlu, “Maket çalışmasının uzun vadeye ve sabra dayanır. Mutlaka ve mutlaka insanın kendisini branşına adaması gerekli. Yalnızca üniversite diploması almak kafi değil, keşke öğrenciler gelse beni dahi geçse. Bu sanatı devam ettiren insanlar olsun çok isterim. Güzel Sanatlar Fakültesinden bu işi merak edip gelen öğrenciler günümüzün uğraşı telefonla çok vakit harcadıkları için konsantre olmayıp gelmemeye başladılar. Öğrencilerden biri çok kabiliyetli olmasına rağmen arkadaş birliği ve para önceliği nedeniyle sanatı daha yolun başındayken bıraktı. Bu güne kadar kimsenin yetişmemesinden dolayı üzgünüm. Hanımların el işindeki inceliği ve dikkati nedeniyle sanata olan ilgileri, becerileri daha fazla. Hat sanatı ve tezhip üzerine özveriyle çalışıyorlar ama maket sanatında da olmalarını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Hattatoğlu, “Necmettin Nursaçan hoca Erzurum’a geldiğinde maket çalışmamızı gördüğünde bana ‘Şuanda Mescid-i Nebevi’de yürüyorum’ demesi üzerine demek ki bir şeyleri başarabilmişim o istediğim etkiyi oluşturabilmişim. Maketlerin bittikten sonraki mutluluğu çok önemli, yapım aşamasındayken maketin bitişini hayal ederseniz, ortaya çıkan eser daha mükemmel olur” diye konuştu.

    Yapmış olduğu maketlerin önemini anlatan Hattatoğlu, “Kudüs ilk kıblemiz, miraca çıkılan yer. Ruhlar alemindeki tüm peygamberlerin saf tutup namaz kıldığı bir mekan. Dünyanın kuruluşunun başladığı ve tatlı suların çıktığı ilk mekan burası. Üç mescit işaret edilmiş, Kabe-i Muazzama, Mescidi Nebevi ve Mescid-i Aksa. Dünyada bir ilke tanıklık eden Erzurum Ulu Cami’de üç kutsal mescit bir arada bulunuyor. 5 senelik emek sonucu ortaya çıktı. Mescid-i Aksa bir buçuk sene, Kabe bir buçuk sene, Mescidi Nebevi ise 2 sene sürdü. 2 bin 540 tane penceresi tek tek oyularak yapıldığı için Mescid-i Nebevi biraz daha uzun sürdü. Mecidi Nebevi; Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) kabristanının bulunduğu ve kendi evinin bulunduğu bir yer. Kabristanın bulunduğu yer ise ’Benim cennet bahçem’ diye nitelediği bir alan. Bilal Habeşi’nin ilk ezan okuduğu kubbe de burada mevcut. Günümüzde kubbelerde bulunan ray sistemi sayesinde açık havada namaz kılıyormuş hissine sahip oluyorsunuz. Osmanlı bu alanlara çok önem vermiş, hatta Kabe’nin üzerinde bulunan altın oluğun yönü bize doğru dönüktür. Bizim secdemizin yönündedir” diye konuştu.

    Sahabelerin olduğu Beyt-ül Baki mezarlığının maketinde gösteren ve beraber umre için gittiklerinde kaybettiği kayınpederinin mezarını belirtmek için maketinde beyaz bir taş kullandığını anlatan Hattatoğlu, kendi maneviyatını da eserine işleyerek, eserlerini hem kendi maneviyatı hem ziyaretçilerin maneviyatıyla yoğuruyor. Şuanda Erzurum’un eski görünümünü günümüze taşımak için maketler hazırlayan Doğan Hattatoğlu, “Hiç boş durmam, akıl akıldan üstündür, ne kadar çok öğrenirsem o kadar iyidir. Yaptığım bütün çalışmalarda ölçüyü almadan çalışmayı yapmıyorum. Gittiğim yerden dokümanlarla geliyorum, kaç bölü ölçek ile yapacağımı belirliyorum, eğer ölçek kaçarsa işin hiçbir estetiği kalmaz. Osmanlı dönemi Erzurum’unun maketini kurduğum atölyemde belkide yaklaşık 3 sene sürecek bir eser bırakacağım ardımda, eskiyi günümüze taşıyacağım” dedi.

    Ulu Cami’ye gelen ziyaretçiler, maketlerin birebir küçültülerek yapıldığını ve kullanılan toprakların gerçek mescitlerin toprakları olduğunu öğrendiklerinde gözleri dolarak, Hattatoğlu’na “Kudüs’ü ayağımıza kadar getirmiş” diyerek teşekkür ediyorlar.

  • KARDEMİR, üç yatırımın startını eş zamanlı verdi

    KARDEMİR, üç yatırımın startını eş zamanlı verdi

    Kapasitesini 3,5 milyon tona çıkarmayı hedefleyen KARABÜK Demir ve Çelik İşletmeleri (KARDEMİR) AŞ., üç yatırımın startını eş zamanlı verdi. Şirketin 4. No’lu Yüksek Fırını, revartman için bugün durduruldu. Çelikhanede bulunan 2. No’lu konverter kapasitesi 120 tona, 1 No’lu Kireç Fabrikası da kapasitesi 425 tona çıkarılmak üzere bugün durdurularak revartmana alındı.

    Eş zamanlı başlatılan üç yatırımla ilgili değerlendirmelerde bulunan KARDEMİR Genel Müdürü Dr. Hüseyin Soykan, şirketin ana hedeflerinden birinin üretim kapasitelerini 3,5 milyon tona çıkarılması olduğunu söyledi.

    Soykan bu kapsamda, bu hedefe yönelik birçok yatırımı tamamlayarak işletmeye aldıklarını da ifade ederek, “Bugün, şirketimizi 3,5 milyon ton hedefine bir adım daha yaklaştıracak olan yatırımlarımızın da startını verdik. Bu kapsamda revantman zamanı gelen 4 numaralı Yüksek Fırınımızı durdurduk. Revartman planımız 106 gün sonra Yüksek Fırını yenileyerek tekrar ateşlemek. Yine, çelikhane ünitemizde 90 tonluk konverterlerimizinden birini daha 120 tona çıkarmak üzere bugün yenilemeye aldık. Bu yatırımlara eş zamanlı olarak 260 ton/gün kapasiteli kireç fabrikamızı da 425 ton/gün kapasiteye çıkartacağız. Bu bölgedeki yatırımlarımız da 124 günde tamamlanmış olacak ve tüm çevre teknolojileri ile birlikte devreye alınacak. Halen montaj çalışmaları devam eden 4. Sürekli Döküm Makinesini ise 15 Ekim’de işletmeye almayı planlıyoruz. 2018 yılında 2 milyon 413 bin ton sıvı çelik üretimi gerçekleştirmiştik. Başlatılan bu yatırımların tamamlanmasından sonra sıvı çelik üretim altyapımız 2 milyon 900 bin ton seviyelerine ulaşmış olacak ve hem bölgemize kütük tedarikimiz hem de diğer haddehanelerimizdeki nihai ürün miktarımız artacak” dedi.