Etiket: tutuklu

  • Tutuklu ve hükümlülerin el emeği ürünleri görücüye çıktı

    Adalet Bakanlığı, Cezaevi ve İnfaz Kurumları Genel Müdürlüğü ile İş Yurtları tarafından Denizli’de düzenlenen ‘Cezaevi Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın açılışı yapıldı. Tutuklu ve hükümlülerin el emeği ürünleri fuarda görücüye çıktı.

    Adalet Bakanlığı ve Cezaevi ve İnfaz Kurumları Genel Müdürlüğü ile İş Yurtları tarafından düzenlenen ‘Cezaevi Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın açılışı Adliye binasının yanındaki alanda yapıldı. Türkiye genelinde 5’incisi, Denizli’de ise ilk defa düzenlenen fuarda 33 cezaevindeki iş yurtlarında hükümlü ve tutukluların yaptığı, ayakkabı, deri giyim ürünleri, telkari sanatı, el işlemeli porselen ve ahşap ürünler, çay, zeytin gibi birçok ürün vatandaşların beğenisine sunuldu. Piyasa göre ürünlerin daha uygun fiyata satıldığı fuar 5 gün boyunca açık olacak.

    Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan fuarda, İzmir Açık Ceza ve İnfaz Koruma memurlarının oluşturduğu koro müzik ziyafeti sundu. Ürünler, fuara gelen vatandaşlar tarafından ilgi ile karşılanırken, Rize Kalkandere Açık Ceza ve İnfaz Kurumunda 25 hükümlünün ürettiği “Sayılı Gün” isimli çaylar kısa sürede tükendi.

    Fuara Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, Adalet Bakanı Müsteşarı Kenan İpek, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, AK Parti Denizli Milletvekilleri, Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz, Antalya, Afyonkarahisar ve Nazilli Cumhuriyet Başsavcıları, HSK Başkan Vekili Mehmet Yılmaz ve üyeleri, savcılar, hakimler, belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı.

    “Üç bin kişi ile başladık şimdi 50 bin kişi üretiyor”

    Fuarda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, fuarın geleneksel hale geldiğini söyledi. Uçar, “Bu fuarı Denizli’de ilk defa açıyoruz. Sizler vasıtasıyla hemşehrilerimiz ve buraya gelen ziyaretçilerimiz cezaevlerinde iş yurtlarında tutuklu ve hükümlülerin neler yaptığını görecekler ve hakikaten çok şaşıracaklar. Çünkü hep şöyle bilinir; işte dört duvar arasında cezasını çeken mahkumlar orada olsa olsa boncuktan tesbih örer, kibrit çöpünden gemi yapar, zamanını öyle öldürür zannedilir. Ama önemli olan cezaevine hasbelkader bir şekilde düşmüş insanları intikam alarak, dört duvar arasına kapatarak, cezasını çektirmek değil. Amaç işlediği suçun karşılığı olarak özgürlüğünü elinden almak ama onu topluma yararlı hale getirmek, tekrar cezaevinden çıktıktan sonra suç işlemesini önlemek, toplum güvenliğini, kamu güvenliğini sağlamak. Baktığınız zaman işsizlik suç işlemede çok büyük bir etken, 1997 yılında kurulan iş yurtları fuarı kademeli olarak her yıl gelişe gelişe bu noktaya geldi. Bugün 287 iş yurtları atölyesi var. Bunun her birini büyük bir fabrika gibi düşünün. Yani bugün küçük atölyelerin dışına taşan binlerce dönüm tarımsal işletmesi olan, büyük mezbahanelerin, kesimhanelerin entegre tesislerin olduğu bir sistem karşımızda var. İlk başladığımızda 3 bin kişi ile başlayan bu iş yurtlarında, çalışan tutuklu hükümlü sayısı geçtiğimiz itibari ile 50 bini buldu” dedi.

    “Festival beş gün açık olacak”

    Hükümlü ve tutuklulara yönelik iş anketleri yaptıkları ve bu konuda mesleğe yönlendirdiklerini belirten Uçar, “Hangi işi yapabilir ondan sonra da burada kendisini çalışmaya yönlendiriyoruz. Orada sigortaları yapılıyor ve aylık ücret alıyorlar. İş kazası olmuyor, güzel bir uyum var. İşte bu da hakikaten ceza infaz sisteminde beklediğimiz insan onuruna yaraşır infaz sistemini gerçekleştiğimizi gösteriyor. Bugün burada tekstilden gıdaya, mobilyadan süs eşyalarına kadar binlerce ürünü sergileyeceğiz. Beş gün boyunca burada açık kalacak. İnsanlar burada alışveriş yapacaklar, dolayısıyla hem bizim bu sistemimizi insanlar tanımış olacaklar hem de ürettiğimiz bu ürünleri insanımız istifadesine sunmuş olacağız” diye konuştu.

    Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz, emekleriyle ürünleri oluşturan tüm hükümlüleri tebrik ederek fuara katılanlara teşekkür etti.

    Ceza infaz sisteminde rehabilitasyon çalışmalarının her gün devam ettiğini belirten Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, cezaevlerinde temel ve mesleki gibi birçok alanda eğitimlerin sürdüğünü kaydetti. Hükümlülerin tüm taraflarıyla topluma hazırlanmasında Ceza İnfaz ve Tevkif Evleri Müdürlüğünün önemli çalışmaları olduğunu kaydeden Yıldırım, ilkokul eğitiminden lisans eğitimine kadar çok kapsamlı bir eğitim verildiğini belirtti.

    “Ceza sonrası bireyler topluma kazandırılıyor”

    Yıldırım, “Bu kapsamda geçtiğimiz yıl 46 bin 795 kişi eğitim imkanında istifade etmiştir yine aile eğitiminden öfke kontrol programına kadar birçok sosyal müdahale programlarına katılan tutuklu ve hükümlü sayısı 21 bini bulmuştur. Alanında uzman psikolog ve sosyal hizmet uzmanları tarafından kurumlarımızdaki hükümlü ve tutuklular bir yıl içerisinde 395 bin bireysel görüşme gerçekleştirmiştir. Ceza infaz kurumlarımızda bulunan tutuklu ve hükümlüklerimizin kurumlarımızda bulundukları süre içerisinde, mesleki yönden eğitilmeleri, meslek kazandırılması tahliye süresinden sonra toplumsal hayata entegre olmaları, iş hayatında kendilerine yer bulmaları yönünden eğitim ve iyileştirmenin en önemli ayaklarından birisi iş ve meslek eğitimidir” şeklinde konuştu.

    Protokol üyeleri konuşmaların ardından açılış kurdelesini keserek stantları gezip ürünler hakkında görevlilerden bilgi aldı.

  • Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek: “Adalet Yürüyüşü FETÖ’den tutuklu 145 bin kişi ve tasfiye edilmiş unsurların tekrar göreve alınması için yapıldı”

    Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapılan ‘Adalet Yürüyüşü’ne ilişkin sert açıklamalarda bulundu. PKK’nın ‘Adalet Yürüyüşü’ne açıkça destek verdiğini söyleyen Perinçek, “Adalet Yürüyüşü FETÖ’den tutuklu 145 bin kişi ve tasfiye edilmiş unsurların tekrar göreve alınması için yapıldı” dedi.

    Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partisi tarafından Denizli’de düzenlenen “Barzani’nin Bölücü Referandumu, Türkiye ve Bölge Ülkelerinin Çözümü” konferansına katıldı. Esnaf Sarayı Toplantı Salonu’ndaki konferansa Perinçek’in yanı sıra, eşi Şule Perinçek, parti yöneticileri, İl Başkanı İbrahim Kasapoğlu ve partililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda il başkanı bir konuşma yaptı.

    Daha sonra kürsüye çıkan Genel Başkan Doğu Perinçek, bölgedeki olaylara ilişkin açıklamalarda bulundu. Amerika’nın Suriye’yi karıştırdığını belirten Perinçek, “Amerika Suriye’yi karıştırdı, bir iç savaş çıkarttı. Savaş ihraç etti ama Suriye aslanlar gibi direndi. Buna rağmen şu anda Amerika’nın himayesinde, Amerikan uçakları tarafından korunan, Amerika’nın silah verdiği, beslediği kantonlar, Suriye’nin kuzeyinde PKK’ya kurduruldu ve himaye ediliyor” dedi.

    15 Temmuz darbe girişimine ilişkin de konuşan Perinçek, “15 Temmuz bir Türk-Amerikan savaşıdır. 24 saat, hatta 16 saat, 12 saatlik bir savaş. Yalnız bu bir darbeye karşı, bir cemaate karşı savaş değil, aynı zamanda genel olarak Türkiye ile Amerika arasında bir savaştır. Tanklarla, helikopterlerle, uçaklarla silah kullanılarak ve Türkiye bu savaşta o gün 249 şehit verdi, 2 bin 148 de yaralı var. Savaşın boyutlarını görüyoruz” diye konuştu.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğla tarafından yapılan ‘Adalet Yürüyüşü’ hakkında da sert açıklamalarda bulunan Perinçek, yürüyüşün tasfiye edilmiş FETÖ’cülerin geri getirilmesi için yapıldığını öne sürdü. Perinçek, “Tutuklulara, gözaltında olan insanlara haksızlığa uğramış mağdurları ve şairleri kurtaracağız diyorlar. Kılıçdaroğlu, hatta rakamlar söyledi, 145 bin kişi FETÖ’den tutuklu olduğu için kamudan tasfiye edilmiş. Bunlar FETÖ’cü olduğu için tasfiye edilmiş unsurların tekrar göreve alınması için yürüdüklerini söyledi. Yürüyüşün başlarında hatta rakamlar bile verdi, 145 bin kişi diye. Yani suçsuzlar falan değil, içeri atılan herkes ve onun üstünde kim var; PKK var, PKK açıkça destek verdi. Mustafa Karasu’nun ağzından resmi bir açıklama yaptı, ‘Bu yürüyüşü destekliyoruz’ dedi. Yürüyüşe kendi adamlarını yolladı. Cemil Bayık, Duran Kalkan falan Kandil’den gelip o yürüyüşte olmaları mümkün değil. Veya Abdullah Öcalan’ın gelipte o yürüyüşte yer alması mümkün değil. Kendi adamlarını yolladı” diye konuştu.

    ‘Adalet Yürüyüşü’ne yönelik eleştirilerini sürdüren Perinçek, “O yürüyüşte CHP lideri bir koluna PKK’lıyı taktı, öbür koluna da FETÖ’cü taktı. FETÖ’nün ve PKK’nın talepleri ile yürüyüş götürüldü. Adalet talebi ‘PKK’ya adalet’, ‘FETÖ’ye adalet’. Ayrıca içerideki PKK’cıları, FETÖ’cüleri dışarı çıkarmak. HDP’nin 11 milletvekili var. 11’i de tahliye edilsin. 145 bin kişi tekrar devletin kurumlarına geri gelsin, oturtulsun. Yani Türkiye Gladio’yu temizliyor, Amerika’nın Türk devletinin içindeki ordusunu, polisi içindeki Gladio’yu temizliyor. CHP de o Gladio’yu geri getirmek, iade etmek, oturtmak için bir yürüyüş yapıyor. Bu yürüyüş budur. Bu yürüyüş, köylerdeki mera davalarını, ticaret hukuku davalarını, icra iflas davalarını, adliyede birikmiş davaları çözmek, çözüm getirmek için değil. Söylüyorlar zaten, içeride bulunan siyasi tutuklular bırakılmalı diyorlar. İsimlerini sayıyorlar; Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Ahmet Altan falan” şeklinde konuştu.

    Amerika’nın Türkiye üzerinde yeni bir hükümet projesi içerisinde olduğunu öne süren Perinçek, “HDP kim, PKK’nın yasal örgütü. Cumhuriyet Halk Partisi, onu 2015 seçimlerinde yüzde 13 oy aldırtıp Meclise soktu. Arkasından 1 Kasım seçimlerinde de Cumhuriyet Halk Partisi tarafından desteklendi. Görüyorsunuz her olayda Meclis toplanıyor kim yok, CHP ve HDP yok. Bir olay oluyor kim karşı, CHP-HDP karşı. Yürüyüş oluyor beraberler. Beraber yürüyenler CHP-HDP. Bir CHP-HDP-PKK ittifakı oluşuyor ve bu ittifak yürüyüş ittifakı değil. Bir hükümet projesi. Amerika’nın CHP, FETÖ, PKK, Meral Akşener, bunları yan yana getirip Türkiye’de tekrar BOP eş başkanlığı döneminin siyasetine dönülmesi için Amerika bu güçleri bir araya getirdi ve bir iktidar projesi içine soktu” açıklamasını yaptı.

  • FETÖ’den tutuklu SAT komandosunun bodrumundan cephanelik çıktı

    İstanbul’da gelen ihbar üzerine harekete geçen emniyet güçleri, FETÖ’den tutuklanan eski SAT komandosu Levent Özcan’ın ikamet ettiği binanın bodrum katında cephanelik ele geçirdi.

    Edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren Ümraniye İlçe Müdürlüğü ekipleri, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gözaltına alınarak tutuklanan eski SAT komandosu Levent Özcan’ın Armağanevler Mahallesi Elif Sokak’ta bulunan evinin bodrumunda aramalarda bulundu. Yapılan aramalarda 2 adet Colt uzun namlulu silah, 2 adet MP5 uzun namlulu silah, 25 adet boş uzun namlulu silah şarjörü, 1 adet boş Sig Sauer şarjör, 4 adet çelik yelek, 2 adet kask, 1 adet askeri postal, 2 adet avcı bıçağı, 1 adet el feneri, 1 adet işaretleyici fener, 2 adet gözlük, 1 adet ilk yardım çantası, 530 adet 5.56*45 dolu fişek, 50 adet 9*19 dolu fişek, çeşitli askeri malzemeler ele geçirildi. Ele geçirilen mühimmatlar kriminal incelemeye gönderildi.

  • İzmir’de uyuşturucu operasyonu: 4 tutuklu

    İzmir’de uyuşturucu madde ticareti yapan şahıslara yönelik düzenlenen eş zamanlı operasyonda 4 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahıslar çıkarıldıkları adli mercilerce tutuklandı.

    İzmir İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Bornova, Karabağlar ve Kemalpaşa ilçelerinde uyuşturucu madde ticareti yapan şahıslara yönelik eş zamanlı operasyon düzenledi. Yapılan aramalar neticesinde 3.88 gram gelen Eroin maddesi, 554 gram Esrar maddesi, 1 adet hassas terazi ile dikili halde 3 kök Hint Keneviri bitkisi ve 24 bin 165 gram srar maddesi ele geçirildi.

    Ayrıca, operasyon kapsamında gözaltına alınan B.K.(40), M.E.(17), M.G.(20) ve F.D.A.(22) çıkarıldıkları adli mercilerce tutuklandı.

  • Aladağ yangın faciasında tutuklu sanıklardan, “Niye çekiyorsunuz, terörist mi var” tepkisi

    Adana’nın Aladağ ilçesinde 11’i öğrenci toplam 12 kişinin hayatını kaybettiği kız yurdu yangını faciasıyla ilgili ikinci duruşma Kozan ilçesinde başladı. Aralarında yurt müdürü ve yurdun bağlı bulunduğu dernek yöneticilerinin de olduğu tutuklu 7 sanık duruşma salonuna getirildi. Sanıklardan birisi kendisini görüntüleyen basın mensuplarına, “Ne çekiyorsunuz, karşınızda terörist mi var? Çekin çekin iyi çekin” diyerek tepki gösterdi.

    29 Kasım 2016’da ortaokulda okuyan kız öğrencilerinin kaldığı özel kız öğrenci yurdunda, elektrik sisteminin kısa devre yapması sonucu yangın çıktı. Yangında 10 öğrenci, 1 çocuk ile 1 eğitmen yaşamını yitirdi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında yurt müdürü Cumali Genç, yurt çalışanı Mahmut Deniz, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç tutuklandı. Sanıkların bazıları ara kararla tahliye edilip, itiraz üzerine tekrar tutuklandı.

    Yangın faciasıyla ilgili ilk duruşma geçen 30 Mayıs tarihinde Kozan Adliyesi’ndeki yer darlığı sebebiyle Kozan Ticaret Odası’nın konferans salonunda görüldü. 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesine karar verilmişti.

    Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşması ailelerin de katılımıyla başladı. Duruşma öncesi tutuklu 7 sanık ise yoğun güvenlik önlemleri altında duruşmanın görüleceği Kozan Ticaret Odası’na getirildi. Bu sırada tutuklu bir sanık ise kendisini görüntüleyen basın mensuplarına, “Ne çekiyorsunuz, karşınızda terörist mi var? Çekin çekin iyi çekin” diyerek tepki gösterdi.

    Mahkemeye Sosyal Haklar Derneği üyeleri ile birlikte ellerinde “Adalet mücadelemiz başka canlar yanmasın diyedir. Aladağ’ı unutma unutturma” pankartı ve yangında hayatını kaybeden çocuklarının isimlerinin bulunduğu dövizleri taşıyarak aileler de katıldı.

    Kozan Adalet Sarayı önünde basın açıklaması düzenleyen, yangında kızı hayatını kaybeden Zeliha Avcı’nın annesi Sultan Avcı, “Sofulu Mahallesi Muhtarı Adem Aktaş bize davamızdan geri çekmemiz için para teklif etti. Dilekçe yazdırın dedi. Güvencemiz yok korkuyoruz. Adalet istiyoruz” diye konuştu. Soma maden faciasında yakınlarını kaybeden Elmas Kaya ise, “Buradaki insanların da benim gibi evlatlarını kaybettikleri için acılarını paylaşmak için Manisa Soma’dan geldim” ifadelerini kullandı.

    Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu da duruşmaya katıldı. Duruşma öncesi açıklamalarda bulunan Fevzioğlu, “Türkiye Barolar Birliği olarak bu davaya sonuna kadar müdahil olacağız. Yangın zaten benzin dökülerek çıkmadı. Fakat çok fazla ihmal var. Biz bunu biliyoruz ve şikayetçiyiz” diye konuştu.