Etiket: tutuklu

  • ‘Öz Yönetim Davası’nda Tutuklu Sanık Kalmadı

    Mardin’de, Nusaybin Belediye Eş Başkanı Sara Kaya’nın da aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 8 kişinin “öz yönetim” ilanı gerekçesiyle yargılandığı davada tüm tutuklu sanıklar serbest bırakıldı.

    Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi`nde saat 15.00’te başlayan duruşma yaklaşık 5 saat sürdü. Duruşmada Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Nusaybin Belediye Eş Başkanı Sara Kaya, HDP Eş Başkanı Sabiha Gündüz, DBP Eş Başkanı Zeynep Algan, Kırıkkale Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Meya-Der Eş Başkanı Salih Cebe, DBP İlçe yöneticisi Erhan Dinç ve Kent Meclisi Sözcüsü Muhsin Aksan ile tutuksuz yargılanan Faysal Dağ duruşmada salonunda hazır bulundu.

    İddianamenin okunmasının ardından söz alan sanıklar, suçlamaları reddetti. Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından tüm tutuklu sanıkları adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.

    10 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYORDU

    Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 6’sı tutuklu 8 kişi hakkında hazırlanan iddianame, 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. İddianamede, tutuklu sanıklar Sara Kaya, Zeynep Alğan, Muhsin Aksan, Salih Cebe, Erhan Dinç, Sabiha Akgündüz ile tutuksuz sanıklardan Ramazan Artan ve Faysal Dağ hakkında, “Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan da 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.

  • Tutuklu Ve Hükümlülerin Fuarı Yarın İzmir’de Açılıyor

    İzmir’de, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından yürütülen 9. İzmir Ürün ve El Sanatları Fuarı yarın açılıyor. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, bugün fuar alanını inceledi.

    Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından yürütülen, eğitim ve iyileştirme faaliyetleri kapsamında 73 farklı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen gıdadan tekstile, mobilyadan hediyelik eşyaya kadar yüzlerce çeşit ürünün sergileneceği ve satışının yapılacağı 9. İzmir Ürün ve El Sanatları Fuarının açılışı yarın saat 10.00’da olacak. Her yıl İzmir Kültürpark içerisindeki Fuar alanında yapılan etkinlik bu yıl ilk defa Gündoğdu meydanında yapılacak. Fuara ayrıca Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü Eğitimden Sorumlu Daire Başkanlığı ile Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı katılacak, bu birimler tarafından ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde yürütülen eğitim ve rehabilitasyon çalışmaları hakkında bilgi verilecek ve elektron izleme uygulamaları ile ilgili çalışma aktarılacak. Fuar 11-18 Kasım tarihleri arasında 10.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

    MORAL VERİCİ VE MOTİVE EDİCİ BİR FUAR OLACAK

    Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, fuarın açılmasına bir gün kala İzmir Başsavcısı Mustafa Doğru ve beraberindeki heyetle fuar alanına gelip son çalışmaları kontrol etti.

    Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, yarın 73 kurumun yaklaşık 113 stantta, hükümlü ve tutuklularımızın el emeği ile üretmiş oldukları ürünü vatandaşlarımızla buluşturacağını belirterek şöyle konuştu: “Buradaki ürünler bizim için son derece anlamlı. Dışarıdaki anlamlarından daha farklı bir anlam ifade ediyor. Bu ürünlerin her birinde tutuklu ve hükümlülerimize uyguladığımız iş eğitimi, üretim konusundaki çalışmaların yansımasını göreceğiz. Hiç şüphesiz, hükümlülerimizin ceza infaz kurumlarımızda, sosyal hayata hazırlanmada özellikle iş eğitimi konusu son derece önemli. Bunun desteklenmesi icap ediyor. Sosyal hayatta ayakta durabilmek için ekonomimizi düzgün bir temele oturtmanız gerekiyor. Yarın için fuarda, bu konuda ceza infaz kurumlarımızın yapmış olduğu çalışmaları sonuçları itibari ile görmüş olacağız. Ben İzmir için çok anlamlı bir fuar olacağını biliyorum. İzmirlilerin etkileneceği bir fuar burada gerçekleşecek. Bu fuarın daha büyük fuarların habercisi olmasını diliyorum. Özellikle tutuklu ve hükümlülerimizin iş eğitim konusundaki çalışmalarımızı moral verici, motive edici bir fuar olacağı düşüncesindeyim.’’

  • Mısır’da 13 Ay Tutuklu Kaldıktan Sonra Memleketlerine Geldiler

    Yaklaşık 13 ay önce Bodrum’dan sipariş edilen yatı Avustralya’ya götürmek için yola çıkan ancak Mısır’ın Port Said limanında yatta yapılan aramada “bildirilmemiş av tüfeği fişeği” bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınarak yaklaşık 13 ay bu ülkede tutuklu kalan 8 kişiden Giray Terzi ve Ayberk Mutlu Trabzon’daki ailelerine kavuştu.

    Yatta stajyer olarak bulunan Ayberk Mutlu ile arkadaşı Giray Terzi, serbest bırakılmalarının ardından ilk kez memleketleri Trabzon’a ayak basarken, Doğu Karadeniz Balıkçı Kooperatif Birliği Başkanı olan Ahmet Mutlu oğlu için evin kapısında iki kurban kesti.

    Yaklaşık 13 aydır sıkıntı çektiklerini belirten Mutlu, oğluna kavuşmanın mutlululuğunu yaşadığını belirterek, “Çocuklarımıza kavuştuk güzel bir olay. Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin. İşin özü Türkiye ile ilişkiler iyi olmadığı için bu iş bu kadar uzadı. Devletler arasındaki ilişkileri normal olarak karşılanması lazım. Bize her türlü yardımı gösteren devlet büyüklerine, herkese teşekkür ediyoruz” dedi.

    Giray Terzi’nin annesi Melek Terzi de duyularını kelime ile ifade edemeyeceğini belirterek oğluna kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.

    Giderek oğlu için umutlarının kaybolduğunu anlatan anne Melek Terzi, “Duygularımı kelime ile ifade edemiyorum. Sonucun böyle olacağını beklemiyorduk. Çünkü bütün umutlarımız kayboldu bitti. Oğlumun sağlıklı göreceğimi hiç düşünemiyordum. Bir daha Giray’ı görebileceğimi düşünemiyordum. Oğlumun 3 yaşından beri ideali gemi kaptanı olmaktı. Hep kaptan olacağım dedi ve oldu. Mesleğini de çok seviyor. Bu yaşadıklarımızdan sonra ben asla denize gitmesin istemiyorum. Benim oğlum da ideallerinden ödün vermez. Onun duygularına saygı duyuyorum” diye konuştu.

    Yatta stajyer olarak bulunduğunu ve stajına kaldığı yerden devam edeceğini belirten Giray Terzi de, “Süreç biraz karmakarışık oldu. Orada tercüman konusunda sıkıntı yaşadık. 13 ay tutuklu kaldık. Suç olmayan bir şey için bizi 13 ay tuttular. Sonucu iyi oldu. Açık denizlere devam. Mesleğimi yapacağım. Bu gemide stajyer olarak gelmiştim. Stajımı tamamlayamadım. Okulum bitti. Allah nasip ederse şimdi stajımı tamamlayacağım” dedi.

  • Tutuklu Eş Başkandan Hakkari Halkına Mektup

    Hakkâri Belediyesinin tutuklu Belediye Eş Başkanı Dilek Hatipoğlu, cezaevinden halka mektup gönderdi.

    Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde bulunan Hakkâri Belediyesi Eş Başkanı Dilek Hatipoğlu, belediye eş başkanı olduğu Hakkâri halkına atfen bir açık mektup kaleme aldı. Eşbaşkan Hatipoğlu’nun mektubu orijinal haliyle halka duyuruldu.

  • Türkiye’de tutuklu ve hükümlü sayısı

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu ’31 Aralık 2012 itibarıyla 373 ceza ve infaz kurumunda 104 bin 313 hükümlü, 31 bin 707 tutuklu bulunuyor’ dedi.

     

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, 31 Aralık 2012 itibarıyla 373 ceza ve infaz kurumunda 104 bin 313 hükümlü, 31 bin 707 tutuklu bulunduğunu belirterek, ”2001’de yüzde 50,4, 2009’da yüzde 34,6 ve şu anda 23,3 tutuklu. Demek ki referandum ve sonrası, AK Parti’nin 2001’den beri yaptığı uygulamalar net şekilde tutukluluk oranlarını indiriyor” dedi.

     

    Bolu Belediyesi’nde gazetecilerle bir araya gelen Soylu, Türkiye’de referandumun ardından büyük adımlar atıldığını söyledi.

    ”31 Aralık 2012 itibarıyla 373 ceza ve infaz kurumunda 104 bin 313 hükümlü, 31 bin 707 tutuklu bulunuyor” diyen Soylu, ”2001’de yüzde 50,4, 2009’da yüzde 34,6 ve şu anda 23,3 tutuklu. Demek ki referandum ve sonrası, AK Parti’nin 2001’den beri yaptığı uygulamalar net şekilde tutukluluk oranlarını indiriyor. Bu, hepimiz açısından önemli bir süreçtir” şeklinde konuştu.

     

    Televizyon dizileriyle ilgili düşüncesinin sorulması üzerine Soylu, ”Dizi işine biz bakmıyoruz, CHP ve Kılıçdaroğlu bakıyor. Siyaset sonradan öğrenilmez. Maalesef CHP lideri de böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya. Karga kekliği taklit ederken kendi yürüyüşüne şaşarmış. Kılıçdaroğlu da ‘AK Parti’yi taklit edeceğim’ derken kendi yürüyüşünü şaşırmış durumda” dedi.

     

    Soylu, İmralı ile görüşmelere ilişkin sürecin sorulması üzerine, meselenin ”çözüm süreci” olarak ve iki ayaklı değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

    ”Maalesef bir takım haber mutfakları, Türkiye’de kasıtlı şekilde insanlarımızın sinir uçlarına dokunabilecek şekilde adlandırmalarda bulunmaktadır” diyen Soylu, ”Bu, yanlıştır. Bu, bir çözüm sürecidir. Bu, yıllardan beri Türkiye’nin kardeşler arasındaki mutabakatın yeniden sağlanmasına yönelik en temel adımlardan bir tanesidir. Türkiye’de bunu yine siyasi irade ortaya koymaktadır” diye konuştu.

     

     

    Sivil toplumun ve iş dünyasının bu konuda görevini yerine getirmediğini savunan Soylu, çözüm sürecinin tamamlanmasıyla Türkiye’de bilimin, zenginliğin, kardeşliğin ve demokrasinin yükseleceğine işaret etti.

     

    -”Bu elmas çözüm sürecinin adıdır”-

    ”Hükümet ve Sayın Başbakan ve AK Parti, cumhuriyet tarihinin en önemli risklerinden birisini almıştır” diyen Soylu, şunları dile getirdi:

    ”Bu riskin karşılığı vardır. Bu riskin karşılığı savaş değildir. Bu riskin karşılığı barış ortamıdır. Bu riskin karşılığı birlik ve beraberlik ortamıdır. Bunun için bu meselenin detaylarından çok, bu meselenin temel fotoğrafına, büyük fotoğrafına bakmanın en temel görevlerimizden birisi olması gerekir. Arzumuz, isteğimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına tabi olan her insanın annesinin, babasının yanında, annesinin, babasının kuzusu olarak durmasıdır. Bu kadar basit. Onun teröre bulaşması, kendi ülkesindeki insanlarla bir mücadeleye girmesi, elbette ki Türkiye’yi bugüne kadar çok önemli bir enerji kaybına uğratmış ve Türkiye’yi büyük bir sıkıntıya sokmuştur.

     

    Önümüzdeki günlerde Türkiye büyük bir bölge sorununu halletmektedir, yani Türkiye’nin ve çevremizdeki ülkelerin başına örülmek istenen büyük bir bölge sorununu çözmeye çalışmakta. Bunun için büyük gayret göstermekte.”

    Söylenecek sözlerin değerli olduğunu ifade eden Soylu, düşünce biçiminin değiştirilmesi gerektiğini bildirdi.

    Türkiye’nin dağı aşmakta olduğunu, dağın arkasında 76 milyon insanın eline alabileceği, Türkiye’yi ve coğrafyayı aydınlatan bir elmas bulunduğunu anlatan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:
    ”Bu elmas çözüm sürecinin, barış sürecinin, barışın, daha doğrusu çözüm sürecinin adıdır. Onun için dünkü kavgalar üzerinden ve dünkü siyaset polemikleri üzerinden bunu yürütmenin BDP’ye de bir faydası olduğu kanaatinde değilim. Sorumlu bakmalılar. Bu meselenin hallinden sonra kendilerine daha geniş siyaset alanı açılacak, bunu düşünmeliler. CHP’ye de daha geniş siyaset alanı açılacak. MHP’ye de daha geniş siyaset alanı açılacak. AK Parti’ye de daha geniş siyaset alanı açılacak. BDP’ye de daha geniş siyaset alanı açılacak. Türkiye, normalleşecek ve normal siyaset yapacağız.

     

    Türkiye’nin kalkınması, zenginleşmesi, gelişmesi üzerine siyaset tavrı ortaya koyacağız. Herhalde bugün Türkiye’nin güneydoğusunda yaşanan problem kimsenin hoşuna gitmiyordur. Hoşuna giden varsa ‘insanlıkla ilgili temel problemi söz konusudur’ diye değerlendirebiliriz.”