Etiket: Tutkunlarını

  • Kahramanmaraş Piazza, otomobil tutkunlarını buluşturacak

    Kahramanmaraşlı otomobil tutkunları, Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde, 12-13 ve 14 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek Auto Show etkinliğinde buluşacak.

    AVM’nin açık otoparkında gerçekleştirilecek Auto Show’un 12 Ekim Cuma günü saat 15.00’da yapılacak açılış töreninde; kırmızı halıda karşılanacak ziyaretçiler, konfeti yağmuruna tutulacak.

    Bu yıl ilk kez düzenlenen Auto Show etkinliğinde otomotiv sektörünün nabzını tutacak. Üç gün boyunca saat 13.00 ile 21.00 arasında ziyaretçilere açık olacak Auto Show’da dünyaca ünlü markaların son model otomobilleri yer alacak.

    Ziyaretçilere özel indirimler ve uygun ödeme seçenekleri ile ayrıcalıklı fırsatlar da sunulacak.

    Çocuklar için trafik parkurunun yer alacağı etkinlik kapsamında, Off-Road Show’da gerçekleştirilecek.

  • ‘Görevimiz Mars’ bilim tutkunlarını bekliyor

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’nde (BTM) sergilenen ve dünya çapında büyük ilgi gören ‘Görevimiz Mars’ sergisinin bilim tutkunlarına yepyeni ufuklar açacağını söyledi.

    Büyükşehir Belediyesi tarafından, geleceğin bilim insanlarını yetiştirmek ve çocukların vizyonlarını geliştirmek adına, kente kazandırılan Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi (BTM), dünyaca ünlü sergilere ev sahipliği yapıyor. Amerika, Kanada, Meksika ve Finlandiya’da büyük ilgi gören ve milyonlarca bilimsever tarafından ziyaret edilen ‘Görevimiz Mars’ sergisi, Bursa’da BTM’de sergileniyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 500 metrekare kapalı alan üzerine kurgulanan, Mars ve uzay deneyimine ilişkin 28 farklı alanda tasarlanan ‘Görevimiz Mars’ sergisini ilgiyle gezdi.

    Bursa Kültür A.Ş. Genel Müdürü ve BTM Genel Koordinatörü Fehim Ferik ile ‘Görevimiz Mars’ sergisini gezen Başkan Aktaş, Mars deneyimini bilim tutkunu öğrencilerle birlikte yaşadı. Sergiyi ziyaret eden Nizam Karasu İmam Hatip Ortaokulu öğrencileriyle keyifle sohbet eden Başkan Aktaş, BTM’nin güzel çalışmalara imza attığını, Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK işbirliği ile Bursa’ya getirilen serginin ise insanoğlunun 100 yılık Mars tecrübesini gözler önüne serdiğini söyledi.

    Mars’ın, uzayın ve gezegenlerin çocuklara çok gizemli geldiğini anlatan Başkan Aktaş, “Dünyada bazı şeyleri hayal edebilirsiniz ancak sadece kitaplardan okunan uzayı ve Mars’ı canlandırmak zordur. Bu özel sergi, Mars’a dair birçok soruya yanıt veriyor. BTM, çocuklarımızın vizyonunu geliştirmek için çok önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Çocuklarımız geleceğimizdir. Büyükşehir Belediyesi olarak, geleceğimizi önemsiyoruz. Öğrencilerimizin ufuklarını açacak uygulamaları burada deneyimlemelerini istiyoruz” diye konuştu.

    Aktaş, öğrencilerin bundan sonraki süreçte de birbirinden farklı aktiviteleri BTM’de bulabileceğini sözlerine ekledi.

    Mars taşı da Bursa’da

    Dünyada büyük ilgi gören sergide, astronotların hazırlık aşamalarından Mars’ta hayat şartlarına, yer çekimsiz ortamda hareket edebilme kabiliyetine kadar birçok konu interaktif düzeneklerle senaryolaştırıldı. Uzayın derinliklerine ilişkin bilinmeyen onlarca tecrübeyi gözler önüne seren sergide, astronotların hareket kabiliyetlerinin sınandığı yürüyüş düzeneği de bulunuyor. Uzay yolculuğuna çıkan bir astronotun ne tür problemlerle karşılaşabileceğine ve yeme içme ihtiyaçlarıyla nasıl başa çıkabileceğine deneysel yanıtlar veren sergi, uzayda tarım ve enerji üretimine, Kızıl Gezegen’deki hayat belirtilerine kadar birçok bilinmeyeni gözler önüne seriyor. Mars yüzeyinden koptuğu tahmin edilen ve atmosferde yandıktan sonra dünyaya düşen ‘Mars Taşı’ da ‘Görevimiz Mars’ta uzay meraklılarını bekliyor.

  • Kadınçayırı doğa tutkunlarını bekliyor

    Kadınçayırı Tabiat Parkı eşsiz güzellikleriyle doğa tutkunlarını bekliyor.

    Çankırı’nın Ilgaz ilçesi sınırlarında bulunan eşsiz güzellikteki Kadınçayırı Tabiat Parkı tabloları aratmayan güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Trafikten, kalabalıktan, gürültü ve patırtıdan uzak bir yer olan Kadınçayırı, yerlilerin özellikle sıcak yaz günlerinde tercih ettiği serin ve yumuşak havasıyla vazgeçilmez bir yer olarak biliniyor. Hafta sonları Çankırılıların mesire alanı olarak da yoğun bir şekilde kullandığı bu yer, bahar aylarında fotoğraf meraklılarının, yaz aylarında ise vatandaşların uğrak yeri halinde.

    Kadınçayırı Tabiat Parkı, bu yıl itibari ile de yenilenen yüzü ve gelişen faaliyet alanlarıyla doğa tutkunlarını da bekliyor.

  • Kırkmerdiven Şelaleleri doğa tutkunlarını cezbediyor

    Tunceli’nin Ovacık ilçesindeki Kırkmerdiven şelaleleri doğa tutkunlarını cezbediyor.

    İlkbaharla birlikte bambaşka bir güzelliğe bürünen Ovacık ilçesindeki Kırkmerdiven bölgesi, ilk ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Tunceli’de yıllardır çeşitli etkinlikler düzenleyerek bölgenin tanıtımına katkı sunan Dağcılık Kulübü (MUDAK) üyeleri, Kırkmerdiven bölgesine doğa gezisi gerçekleştirdi. Geziye katılan doğa tutkunu 20 kişi, Kırkmerdiven bölgesinin Munzur Dağları’nın Mercan Vadisi’ne inen yamaçlarında yer alan şelaleleri, bitki örtüsünü, vadileri ve çeşit çeşit açan çiçeklerini görmek için El Baba köyünden yola çıktı. İki saat süren zorlu ve yorucu bir yürüyüşün ardından Kırkmerdiven bölgesine ulaşan doğa tutkunları, burada ilkbaharla birlikte farklı bir güzelliğe bürünen şelaleleri gezdi.

    Geziye katılanlar arasında bulunanlardan Okan Taylan, Tunceli’de 20 yıldır yaşadığını ve bugüne kadar Kırkmerdiven bölgesindeki şelaleleri göremediğini belirtti. Taylan, doğa yürüyüşleri sayesinde daha önce göremediği doğa güzelliklerini gördüğünü ve şelaleleri görmekten dolayı yaşadığı mutluluğu dile getirdi.

    Doğa güzelliklerinin ve şelalelerin yer aldığı Kırkmerdiven bölgesini muhteşem bir yer olarak değerlendiren Leyla Ataç ise doğanın ve geziye katılan insanların muhteşem olduğunu ifade etti.

    Ataç, “Kırkmerdiven Şelaleleri’ni görmeye iyi ki gelmişim. İyi ki buradayım. Kendimi çok şanlı hissediyorum. Doğanın içerisindeyken kendimi her şey gibi hissedebiliyorum. Kelebek ve kuş gibi. Kendimi çok mutlu hissediyorum. O yüzden şelalelerin bulunduğu alandayım” diye konuştu.

    Kırkmerdiven bölgesindeki doğanın tahrip edilmemesinden dolayı şelalelerde ayrı bir güzellik olduğunu aktaran Umut Karabulut da yaklaşık 8 kilometrelik bir parkurda yürüdüklerini belirterek, “Bu parkur sürecinde, bozulmamış doğanın tahrip edilmemiş güzelliklerini gördük. Bizler, MUDAK ekibi olarak Tunceli merkezden 20 kişiye yakın bir grupla beraber doğa gezilerine çıkıyoruz. Sürekli yaptığımız bir etkinlik ve bugünde Kırkmerdiven şelalesini tercih ettik. Şelalenin güzel bir yapısı var. Dünyanın birçok yerindeki şelaleleri andıran ve onlardan daha güzel bir yapısı var. Çünkü, doğal. Hiçbir şekilde tahrip edilmemiş ve doğallığını korumuş. Bizim de insanlar olarak, doğayı korumamız gerekiyor. Doğaya, sahip çıkmamız gerekiyor” diyerek düşüncelerini aktardı.

  • Yeni düzenleme tekne ve yat tutkunlarını umutlandırdı

    Bursa Yelken Kulübü Asbaşkanı Tayfun Timoçin, bazı olumsuzluklara rağmen yapılan ÖTV ve KDV düzenlemelerinin kendilerini memnun ettiğini söyledi.

    Bakanlar Kurulu kararı ile 3 Şubat 2017 tarihinde, tekne ve yatlarda yüzde 8 olan ÖTV’nin sıfırlanması, KDV’nin ise yüzde 18’den yüzde 1’e düşürülmesini içeren düzenleme Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından tekne ve yat satışlarında artış beklentisi arttı. Bursa Yelken Kulübü Asbaşkanı Tayfun Timoçin, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, bu düzenlemenin tekne ve yat sahiplerini sevindirirken, denizcilik camiasını da umutlandırdığını söyledi.

    Düzenleme ile şu ana kadar ikinci el ve yabancı bayraklı tekne sahibi olmuş kişilere bir olanak geldiğini dile getiren Timoçin, “Bu güzel bir gelişme. Devlet, denizcileri mali kaynak olarak görmek yanlışından dönerek, denizciliği geliştirme doğrusuna döndü. Bu nedenle camia gerçekten mutlu oldu ve umutlandı” şeklinde konuştu.

    Tekne sahibi olmanın bir zenginlik belirtisi olarak algılanmaması gerektiğine vurgu yapan Timoçin, “Pek çok denizsever, bir tekneyle onu daha yakından yaşamak için varını yoğunu bu işe yatırır, elindekini avucundakini satarak veya kredi çekerek bütçesinin yettiği kadarıyla bir tekne sahibi olur. Olanakları kısıtlı insanların uygun fiyata ikinci, üçüncü el tekne alması beklenir. Ülkemizde bu olanak yeterince yok ancak dünyada çok yaygın ve sayıca zengin bir kullanılmış tekne pazarı var ki çok uygun fiyatlara biraz eski ama bir denizseveri tatmin edecek bakımlı tekne bulmak mümkündür” diye konuştu.

    Timoçin, mevzuatta yanlışlık olduğunu söyleyerek şunları belirtti: “Yurtdışından satın alıp getirdiğiniz tekneye kendi bayrağınızı çekemiyorsunuz. Bu düzenlemeye rağmen çekemiyorsunuz. Oysa Türk Ticaret Kanunu önce, ’Türk vatandaşına ait gemi Türk gemisidir’ sonra da ’Her Türk gemisi Türk Bayrağı taşır’ der. Fakat yurtdışından tekne satın alıp bayrak değiştirmeyi bizim mevzuatımız ’ithalat’ olarak görüyor. Oysa kişinin kendi kullanımı için satın aldığı şey ithalat tanımına uymaz. İthalatla ilgisi yoktur bunun”.

    “Türkiye’de yat üretimi yok denecek kadar azaldı”

    Türkiye’de yat üretiminin yok denecek kadar azaldığına da dikkat çeken Timoçin, “Yerli üretici gün geçtikçe azalıyor. Tükenme noktasında diyebiliriz. Yurtdışındaki müşterilere devasa tekneler yapan özel nitelikli Türk tersanelerinden söz etmiyoruz. Halk tipi teknelerden, 10-12 metre boy ortalaması olan teknelerden söz ediyoruz. Oysa yerli üreticiyi koruması öngörülen ve tüketiciyi zora sokan bütün mevzuat bir yana, bir de dünyanın ekonomik koşulları var. Yerli üretici yabancı üreticiyle rekabet edemedi ki nasıl etsin. Her şeyi dolar ve euro ile alan bir sektörde neyi ne kadar imal edebilir ve buna ne kadar dayanabilirsiniz. Tekne dediğiniz şey peynir ekmek gibi satılmazki. İyi bir üretim tezgahınız varsa, yılda 10-15 tekne üretebilirseniz şükretmelisiniz. Bunları satabiliyorsanız dünyanın en mutlu insanısınızdır. Ama ne yazık ki yerli üretici rekabet edemiyor, edemedi. Şu an Türkiye’de yerli seri üretim tekne yapan kaç firma var diye sorarsanız size dört firma sayamam” diyerek sözlerini sonlandırdı.