Etiket: Tutacak”

  • Antalya’da marka tarihine ışık tutacak keşif

    Antalya’nın Gazipaşa ilçesi Güney Mahallesinde bulanan, tarihi en az 2 bin yıllık öncesine dayanan, Roma ve Bizans dönemlerine ait Antiocheia Ad Gragum antik 12 yıldan buyana her yıl yaklaşık iki ay süren kazı çalışmalarında bu yıl kentin üretim merkezi olduğunu ve markalaşmaya giden ender kentlerden biri olduğunu kanıtlayan bulgulara rastlandı. Kentteki fırınlarda üretilen çömlek ve mozaik benzeri ürünlerin üzerinde “A.N.T” yazılı damga bulundu.

    Amerika’nın Nebraska Üniversitesinden Prof.Dr. Michael Hoff başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında kazı başkan yardımcısı ve Uşak Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Birol Can, bulguların kendilerini oldukça heyecanlandırdığını söyledi. Kazı çalışmalarının sürdüğü 12 yıllık süreçte çok önemli keşiflere imza attıklarını dile getiren Kazı Başkan Yardımcısı Birol Can, Antiocheia Ad Gragum’un bölgenin nadir kazı alanlarından biri olduğu için elde adilen verilerin çok önemli olduğunu söyledi. Daha önce burada oldukça geniş ve kaliteli mozaiklere rastladıklarını hatırlatan Birol Can, bu yılki kazılarda kentin marka değerinin olduğunu kanıtlayan bulgulara rastladıklarını söyledi. Kentteki fırınlarda üretilen çömlek ve mozaik gibi ürünlerde, kente ait olduğu anlaşılan bir damga olduğunu açıklayan Can, “Özellikle bu yıl ki çalışmalarımızı kentin hamam yapısında yoğunlaştırdık. Hamam kazılarında bu sene hamamın orijinal kullanımına yönelik mimarı bulguların yanısıra daha geç dönemdeki yani hamamın kullanımının tamamlanmasından sonra işlev kazanan seramik fırınları üzerinde yoğunlaştık. Bunlar bizim için çok önemli çünkü bütün Akdeniz’de kendi seramiğini üreten kentler markalaşmayı sağlamış. Bunlardan birisi de Antiocheia ad Cragum’dur. Bunu da bu sene net bir şekilde anladık. Kazılar esnasında bulduğumuz fırınlar oldukça iyi durumda ele geçirilen fırınlardır. Seramik atıkları ve bunların üzerinde kent üretimi olduğunu gösteren mühürler üretimin burada yapıldığını doğruluyor. Belki de burası bütün Akdeniz içinde markalaşmayı sağlayabilmiş önemli üretim merkezlerinden birisi olduğunu gösteriyor. Genelde her kentin kendisine ait bir mührü, tanımlaması ya da kısaltması bulunur. Burada ’A.N.T’ harfleriyle tanımlanan bir mühür kullanılmış. Bu mührü kullanan tek kent burası değil. Antiocheia ismiyle anılan başka kentler de var. Ancak bu seramik fırınları ve diğer üretimi kanıtlayan bulgular mührün bu kente ait bir damga olduğunu gösteriyor” dedi.

    Çalışmalar hakkında bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. Michael Hoff ise antik kentin çok büyük ve zengin bir kent olduğunu söyleyerek, “2005 yılından bu yana kazı çalışmalarını uluslararası bir ekiple sürdürüyoruz. İlk sezonlarda kentin tapınak yapısı üzerinde duruldu ve bu yapının çalışması büyük ölçüde tamamlandı. Şimdi restorasyonlarını projelendirme aşamasındayız. Onu dışında kentin meclis binası açığa çıkarıldı. Bu yıl tamamen kazılmış olacak. Oldukça büyük bir kompleks olduğu için birkaç yıldır kazısı devam ediyor ve belli ki birkaç yıl daha devam edecek. Kent oldukça büyük ,yaklaşık 30 hektarlık bir alana yayılan bir alandan bahsediyoruz. O yüzden şu an sahip olduğumuz imkanlarla düşünürsek herhalde bu kentin kazıları en az 300 yıl sürecek. Ama her sene heyecan verici keşiflerini görebiliyoruz” diye konuştu.

    Kazı ekibini ziyaret eden Gazipaşa Kaymakamı Nurullah Kaya ve Gazipaşa Belediye Başkanı Adil Çelik, Kazı Başkanı Hoff ve Başkan Yardımcısı Can’dan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kaymakam Kaya ekibin kazı evi sorununu çözdüklerini ve çıkan ürünlerin sergilenmesi için küçük bir müzenin ilçeye kazandırılması yönünde girişimlerde bulunduklaranı söyledi. Kaya gelecek yıl kazı çalışmalarının daha hızlı yürütüleceğini sözlerine ekledi.

    Belediye Başkanı Adil Çelik ise en az 2 bin yıllık olan tarihi meclis salonunda temsili bir meclis yürüttü. Meclis salonunu ilgiyle inceleyen Başkan Çelik, “Antiocheia ad Cragum Antik Kenti’ni gelecekte Türkiye’nin ve dünyanın sayılı alanlarından birisi olacağına eminim. Çünkü burada muazzam bir tarih yatmaktadır. Bunları korumak bizlerin görevi ve yeni nesillerin görevidir. İnşallah gelecek yıl Temmuz ya da Ağustos ayındaki meclisimizin birini burada yaparak, Gazipaşa için aldığımız kararları buradan duyurmak istiyoruz. Tarihi zenginliğimizin gözler önüne çıkması ve tüm dünyanın görmesi için inşallah gelecek yaz ayında meclisimizi burada toplayacağız. Bunun müjdesini de şimdiden duyuruyorum” dedi.

  • Bu koleksiyon Bizans tarihine ışık tutacak

    Samsunlu emekli bir öğretmenin, aralarında 16 asırlık mührün de bulunduğu 277 adet son Roma ve Bizans dönemi mühür koleksiyonu hakkında Norveç asıllı sanat tarihçisi tarafından kitap yazılacak. Tarihi belge niteliğindeki koleksiyon, yazılacak kitapla Bizans dönemine ışık tutacak.

    Emekli sınıf öğretmeni olan 55 yaşındaki Adnan Aci, 20 yıldır koleksiyonculuk yapıyor. 7 yıldır da son Roma ve Bizans kurşun mühürlerinin koleksiyonculuğunu yapan Aci’nin elinde imparatorlar, general, bürokrat ve çeşitli meslek gruplarına ait mühürler bulunuyor. Adnan Aci’nin koleksiyonundaki mühürler sadece kendisinin değil, mühür alanında daha önce 2 kitap yazmış 7 dil bilen Sanat Tarihçisi Dr. Vera Bulgurlu’nun da dikkatini çekti. Vera Bulgurlu, bir süredir Adnan Aci’nin mühürlerini incelerken, bir taraftan da bu mühürleri anlatan bir kitap yazıyor.

    “Anadolu’da çıkan tarihi eserler ülkemizde kalmalı”

    Anadolu tarihinin Anadolu’da kalması için koleksiyonculuk yaptığını dile getiren Adnan Aci, “20 yıldır, taşınabilir kültür varlıklarıyla ilgili koleksiyon yapıyorum. Arkeolojiye olan merakım, tarihe olan merakımdan kaynaklandı. İlk mührümü, Vezirköprü’de çalışırken bir köylü getirerek bana vermişti. Oradan bir merak uyandı. Sonra da müzeler müdürlüğüne müracaat ederek belge aldım. Bizim topraklarımızda, Anadolu’da çıkan tarihi eserlerin ülkemizde kalması gerektiğine inanıyorum. Yurt dışına gitmesine engel olmak için böyle bir koleksiyon yapmaya karar verdim. Koleksiyonerliğimin ilk yıllarında bütün eserleri kayıt adlına alıyordum. Daha sonrasında ise mühür merakı beni sardı. Mühürlerin yapımı, hangi amaçla kullanıldığını merak ettiğimden bütün tarihi eserlerimi müzeye devrederek, 2009’dan bu yana mühür koleksiyonerliği yapıyorum. Mühürlerin yüzde 90’ı Anadolu kökenlidir. Bunlar ait oldukları topraklarda kalsın, ülkemizin tarihi zenginlikleri olarak kalsınlar diye böyle bir şey yaptım” dedi.

    “Bizans tarihiyle ilgili çok somut bilgiler içeriyor”

    Mühürleri için kitap yazılacağını anlatan Aci, “Mühürlerim, son Roma dönemi ile Bizans döneminde başlıyor. İlk mührüm 1600 yıllık bir mühür. Daha sonra da İstanbul’un fethine kadar olan çeşitli mühürlere sahibim. Bu mühürler Dr. Vera Bulgurlu tarafından kitap haline de getirilecek. Bu da Türkiye’de mühürler için yazılmış ilk kitap olacak. Koleksiyonumda kurşun mühür olarak 277 adet çeşitli meslek gruplarına ait mühürlerim var. Bu mühürler Bizans tarihi ile ilgili çok somut bilgiler içermektedir. Mühürler devlet, dini ve askeri yapıyla ilgili çok önemli bilgiler vermektedir. Bu mühürler yayınlanacak, bilim ve arkeoloji dünyasına kazandırılacak” diye konuştu.

    “Bizans’ta yazılı kaynak çok az, mühürler tarihi belge niteliğinde”

    Bizans’taki yazılı belge eksikliğinin bu mühürlerle giderilebileceğini ifade eden Norveç asıllı Türk Sanat Tarihçisi Dr. Vera Bulgurlu, “Adnan Bey ile bir tarihçi arkadaşımın vasıtasıyla tanıştım. Adnan Bey, benim ilk kitabımı internetten bularak okumuş ve mühürler adına bilgi sahibi olmaya çalışmış. Sonra ben Samsun’a geldim ve mühürlerine beraber baktık. Şu anda çok değerli mühürleri var. Bizans’ta yazılı kaynak çok azdır. Çünkü çok yangın oldu, savaş oldu yazılı kaynaklar kayboldu. Bu mühürlerde bazen yazılı kaynaklarda hiç olmayan bilgileri bize verebiliyor. Bir komutanın ismi, coğrafi bölgenin ismi, manastır ismi gibi şeyleri öğrenebiliriz” şeklinde konuştu.

    “Koleksiyonda 1600 senelik mühür var”

    Koleksiyonda çok eski ve değerli mühürlerin bulunduğunu belirten Vera Bulgurlu, “Adnan Bey’deki mühürlerden 5. yüzyıla ait tek taraflı mühürde yazılar tek taraflı blog monogram şeklinde yazılmış. Monogramdaki harfleri tek tek yazarak, ismin ne olduğunu bulmaya çalışıyoruz. Bu mühür 1600 senelik bir mühür. 10. yüzyıla ait bir mühürde ise basamak üstüne bir haç, etrafında kısa bir dua yazıyor. ‘Tanrı bana yardımcı ol’ yazısı işlenmiş. Arsakios Vassilikosbataryos diye unvanı ve Stratigos Sebasteas yazıyor. Yani Arsakios Sivas’ta ordunun komutanı olarak görev yapmış. Patrick Antonios yazan mühürde de Patrick mühürlerinde genelde Meryem Ana figürü olur. Kucağında İsa çocuğu tutuyor. Mührün etrafında da ismi yazıyor. Mühürde ‘Meryem, Antonios’a yardımcı ol’ diye dua yazıyor. Mühürlerdeki bu figürleri ve yazıları, o zamanki ustalar tersten yazıyorlar. Dolayısıyla bunlar bir sanat eseri özelliği de taşıyor. Adnan Bey’i tebrik ediyorum, önemli ve güzel bir koleksiyonu var. Bunu 2018 yılının Ocak ayında kitap haline getirip, yayınlayacağım. Aynı zamanda da bir sergi yapacağız” ifadelerini kullandı.

    Adnan Aci’nin mühürleriyle uzun süredir çalışan Sanat Tarihçisi Dr. Vera Bulgurlu, 2018 yılı Ocak basılacak kitabın isminin, “Adnan Aci Bizans Kurşun Mühürleri Özel Koleksiyonu” olacağını sözlerine ekledi.

  • 20 bin vatandaş Suriyelilerin tahliyesi bitene kadar nöbet tutacak

    İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım, Halep’teki insan kıyımına karşı bin 500 yardım tırının akşam saatlerinde bölgeye ulaşacağını ve beraberinde gelen 20 bin kişinin, bölgeden son sivil tahliye edilene kadar nöbet tutacağını bildirdi.

    Rusya rejimi ve destekçisi İran’ın Suriye’nin Halep kentindeki sivillere yönelik saldırıları üzerine ilk günden harekete geçen İHH Başkanı Yıldırım, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na gelerek basın açıklaması yaptı.

    Halep’teki katliam nedeniyle Türkiye’nin birçok şehrinde gösteriler yapıldığını anlatan Başkan Yıldırım, 4 bine yakın otomobil ve bin 500’ü aşkın yardım tırının akşam saatlerinde sınır kapısına ulaşacağını kaydetti.

    Türkiye’de yardım seferberliği başlatıldığına değinen Yıldırım, “İHH olarak gelen yaralıların ve mültecilerin geçişlerinde gözlemci kuruluş olarak görev yapıyoruz. Suriye Kızılayı ve Kızılhaç, Halep içerisinden yaralılar ile mültecileri çıkarıyor biz de kapıda onları karşılayıp kayıt aldıktan sonra Birleşmiş Milletler’e bildiriyoruz onlar da bu bilgileri tüm dünyaya aktarıyor” diye konuştu.

    Halep’te tahliye bekleyen 85 bin sivilin çok azının tahliye edilebildiğine dikkat çeken Yıldırım, tahliye işlemlerinin 20-25 gün sürebileceğini belirterek, tahliye için tahsis edilen araçların çoğaltılması için arabulucu ülkelerden yardım istediklerini ifade etti.

    “Türkiye’nin Rusya’yla görüşmeleri sonuç verdi”

    Ateşkesin 2 kez bozulduğunu ancak Türkiye’nin Rusya ile görüşmesinin sonuç verdiğini ve tahliyelerin sağlıklı bir şekilde devam ettiğini, yaralıların da Türkiye’ye getirildiğini anlatan Yıldırım, AFAD, Kızılay ve İHH işbirliğiyle çadır kentler kurulduğunu kaydetti.

    “Tahliyeler ne kadar sürerse sürsün nöbetteyiz”

    Türkiye’nin ilk defa devlet ve sivil toplum kuruluşları işbirliğiyle net ve kapsamlı bir insani yardım operasyonu gerçekleştirdiğini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

    “İnşallah bu akşam buraya varacak olan insanlar yarına kadar burada bekleyecek. Yarın da burada bir program olacak. 20 bine yakın insanın buraya gelmesini öngörüyoruz çünkü alan o kadar insanı ancak alabilir. Bu tahliyeler bitene kadar burada insani nöbet tutacağız çünkü bu tip tahliyelerde belli insan kitlesi çıktıktan sonra iradeler zayıflayabilir, insanlar yorgunlaşabilir, devletlerin başka işleri olabilir ve bu sebepten dolayı arkada kalan halkın kısmının çıkışında ilk günkü irade gösterilemeyebilir. Bu nedenle insanlar burada sürekli nöbet tutacak ki tahliyeler ne kadar sürerse sürsün, buradaki son fert anlaşmayla dışarı çıkana kadar buradayız.”

    İHH Başkanı Bülent Yıldırım, açıklamalarının ardından incelemelerde bulunmak üzere sınırın Suriye tarafına geçti.

  • Tanrıver, “Şehitler anıtı, 15 Temmuz vatan şehitlerimizin anısını canlı tutacak”

    AK Parti Nevşehir İl Başkanı Mehmet Ali Tanrıver, Nevşehir Belediyesi tarafından 15 Temmuz Vatan şehitleri adına yaptırılan “Vatan Şehitleri Anıtı’nın” gelecek yüzyıllara bırakılacak en önemli miraslardan biri olduğunu belirtti.

    AK Parti Nevşehir İl Başkanı Mehmet Ali Tanrıver, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminde, Türk Milletinin dünyada eşi görülmemiş bir kahramanlık örneği gösterdiğini belirtti.

    AK Parti Nevşehir İl Başkanı Mehmet Ali Tanrıver, 19 Eylül Gaziler Günü kutlamaları kapsamında Nevşehir Belediyesi tarafından Şehitlik Parkı içerisinde hizmete kazandırılan Vatan Şehitleri Anıtı’nın, aziz şehitlerin anısını canlı tutması açısından önemli bir eser olduğunu belirtti.

    Tanrıver, Vatan Şehitleri Anıtı’nda yer alan tüm değerlerin aziz Türk Milleti’nin vatanı uğruna neleri yapabileceğini simgesel olarak ortaya konulması adına da büyük bir önem taşıdığını dile getirerek, Vatan Şehitleri Anıtı’nı Nevşehir’e kazandıran Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver’e ve tüm belediye çalışanlarına teşekkür etti.

  • Açık Fikir Platformunda Gençler, Dünya Tarihine Işık Tutacak

    Çekmeköy Belediyesi tarafından oluşturulan Açık Fikir Platformunda gençler dünya tarihine ışık tutacak. Alanında uzman isimlerle bir araya gelecek öğrenciler, hem sosyal aktivitelere katılacak hem de fikir alışverişinde bulunacak.

    Çekmeköy Belediyesi tarafından oluşturulan Açık Fikir Platformunun tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Hamidiye Kültür Merkezinde yapılan toplantıya Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, Çekmeköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Şahmettin Yüksel ve çok sayıda öğrenci katıldı. Gençleri dünya tarihi ile buluşturacak Açık Fikir Platformu ile ilçede eğitim gören öğrenciler, dünya tarihinde yolculuk yapacak. Öğrenciler organizasyon boyunca, alanında uzman öğretmenler tarafından, dünya tarihinin yanı sıra iletişim yöntemleri hakkında da eğitim alacak. Gençler platformda birçok sosyal aktiviteye katılıp fikir alışverişinde bulunacak.

    “SONUNA KADAR İMKANLARIMIZLA YANINIZDAYIZ”

    Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, yaptığı konuşmada, gençlerin her konuda yanında olduklarını belirterek, “Biz, sizlere okullarımızın dışında belki 5 yılda öğrenebileceğiniz kadar deneyim ve bilgi edinme fırsatı sunuyoruz” dedi.

    Platformun eğitim sürecinin sadece kültür merkezinde değil sosyal ortamlarda da gerçekleşeceğinin altını çizen Poyraz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizinle el ele vereceğiz ve güzel bir gençlik yetiştirmek için gayret edeceğiz. Siz inşallah ülkemizin her noktasında milletimize hizmet edeceksiniz. Biz de, belediye olarak istiyoruz ki, sizlere bir katkımız olsun. Az veya çok. Ne kadar verebilirsek, ne kadar imkanlarımız varsa sonuna kadar bu imkanlarımızla yanınızdayız.”

    ÖĞRENCİLERE TARİH BİLGİSİ

    Projenin yöneticisi Çekmeköy Belediye Başkan Yardımcısı Şahmettin Yüksel de, yaptığı konuşmada platformun çalışma amacına ilişkin bilgi verdi. Yüksel, amacın Çekmeköy’de bulunan gençlerin vatanına, milletine ve bayrağına sahip çıkmasını sağlamak” olduğunu belirterek “Gençlerimizi Açık Fikir Platformunda fikirlerinin ortaya konması ve geleceğimize daha güzel yetiştireceğimiz gençleri çıkarmak için böyle bir fikir platformu başlattık” dedi. Yüksel, öğrencilerin platform sayesinde önemli akademisyenler ile bir araya gelerek tarih bilgisi alacağını söyledi.

    Tanıtım toplantısının sonunda Başkan Poyraz, öğrencilerle birlikte fotoğraf çektirdi.