Etiket: TURU

  • Kıbrıs’a özgü yeni bir örümcek türü keşfedildi

    Yakın Doğu Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Kıbrıs Yaban Hayatı Araştırma Enstitüsü araştırmacıları Yakın Doğu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Koordinasyon Kurulu (BAP) tarafından desteklenen “Kuzey Kıbrıs’ın Örümcekleri” adlı proje kapsamında adanın kuzeyinde yürüttükleri arazi çalışmaları neticesinde yeni bir örümcek türü buldu.

    “Kuzey Kıbrıs’ın Örümcekleri” projesini yürüten araştırmacıların Beşparmak Dağlarında yer alan ormanlık ve çalılık alanlarda yaptıkları arazi çalışması sırasında, örümceklerin yer aldığı “Araneae” takımının “Dysderidae” familyasına ait “Harpactea günselorum” adında yeni bir örümcek türünü keşfettikleri belirtildi. Yeni keşfedilen örümcek türüne “günselorum” ismi verildi.

    Yakın Doğu Üniversitesi’nden Prof. Dr. Salih Gücel ile Doç. Dr. Özge Özden Fuller, Ege Üniversitesinden Prof. Dr. Bayram Göçmen ile Kıbrıs Yaban Hayatı Araştırma Enstitüsü Araknolog Kadir Boğaç Kunt’un yer aldığı projede, keşfedilen yeni örümcek türünün tüm dünyada “günselorum” ismiyle anılacağı ve literatürde yer alacağı belirtildi.

    Kalavaç Köyü ve Alevkayası civarında tespit edildi

    Proje yürütücülerinden Prof. Dr. Salih Yücel, Yakın Doğu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Koordinasyon Kurulu tarafından desteklenen “Kuzey Kıbrıs’ın Örümcekleri” adlı proje kapsamında Beşparmak Dağlarında yer alan ormanlık ve çalılık alanların zemininde bulunan nemli yaprak döküntülerinin içlerini yaşam alanı olarak seçen yeni türü keşfettiklerini söyledi.

    Yeni türün genel olarak Beşparmak Dağlarının hemen hemen tamamında yaygın olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yücel, ilk tespitlerinin Kalavaç Köyü ve Alev Kayası civarından olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Yücel, ‘Harpactea günselorum’un türünün adanın güneyinde, Trodos dağlarında mevcut olup olmadığını ileride yapılacak arazi çalışmaları neticesinde kesinleşeceğini şu an için tahminlerine göre dağılımının Beşparmak Dağları ile sınırlı olduğu yönünde olduğunu söyledi.

    Örümcek familyasında yeni bir tür olarak tescillendi

    Keşfettikleri türün örümceklerin yer aldığı “Araneae” takımının “Dysderidae” familyasına ait olduğunu anlatan Prof. Dr. Salih Yücel, Zoobank’ta yeni bir tür olarak tescillendiğini belirtti. Bu familyaya ait örümceklerin genel olarak Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da dağılım gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Yücel, “Orta Asya, Kuzey Avrupa ve Kafkasya’da yaşayan türleri de olmasına rağmen genel olarak Akdeniz’e yakın coğrafyaları tercih ediyorlar. Familyanın dünya genelinde 24 cinse ait yaşayan 568 türü var” dedi.

    Bilim dünyasına kazandırılan yeni türe “Günsel” adı verildi

    Yeni türün ismini araştırma grubunun ortak kararı olarak “günselorum” koyduklarını belirten Prof. Dr. Yücel, bu ismi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yükseköğretime ve bilimsel çalışmalara destek veren Yakın Doğu Üniversitesi kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel ve ailesine ithafen verdiklerini söyledi. Verilen ismin dünya var oldukça yaşamaya devam edeceğine vurgu yapan Prof. Dr. Yücel, böceğin “Harpactea günselorum” olarak “Serket” dergisinde yayımlandığını aktardı.

    Kıbrıs’a özgü iki tarantula türünün tıpta kullanılması olanakları araştırılıyor

    Yeni türün Kıbrıs adasının canlı çeşitliliği arasında en az çalışılmış olanı örümcekler olduğunu belirten Prof. Dr. Salih Yücel, Yakın Doğu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Koordinasyon Kurulu birimine yaptıkları başvuru sonucu aldıkları kabul sayesinde gerçekleştirdikleri proje ile bilimde bir eksikliği gidermeye başladıklarını kaydetti.

    Gelecekte örümceklerin insan yararına kullanılabilecek özelliklerini araştırmaya devam edeceklerini ifade eden Prof. Dr. Yücel, şu an Kıbrıs’a özgü iki tarantula türünün zehirlerinin tıpta kullanılması olanaklarını araştırdıklarını ayrıca örümcek ağının biyolojik yapıştırıcı veya biyolojik iplik gibi kullanım olanaklarını araştırmayı da planladıklarını sözlerine ekledi.

    Doç. Dr. İrfan S. Günsel: “Bilim dünyasına kazandırılan yeni keşfin heyecanını yaşıyoruz”

    Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan S. Günsel, Yakın Doğu Üniversitesi’nde görev yapan araştırmacıların meslektaşlarıyla birlikte ülkemiz doğasında yaptığı araştırmalar sonucu Kıbrıs’a özgü buldukları yeni örümcek türünü bilim dünyasına kazandırmış olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

    KKTC’nin hayvansal biyolojik çeşitliliğinin bir örneği olarak bu yeni türün dünya literatüründe yerini almasının da gurur verici olduğunu ifade eden Doç. Dr. Günsel, “Ülkemizdeki böcek biyoçeşitliliğini tespit etmek için Yakın Doğu Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Koordinasyon Kurulu tarafından desteklenen projede görev alan tüm araştırmacıları tebrik ediyorum. Bu araştırmalar sahip olunan biyoçeşitliliğin bilinmesini sağlarken, bulunan bu türlerin gelecekte sistematik, ekolojik, tarımsal ve tıbbi olarak kullanılabilir olup olmadıklarını tespit edecek araştırmalara da üniversite olarak desteğimiz sürecektir. Yeni bulunan türe Günsel ailesinin ismi verilmesi de bizim için ayrı bir gurur ve mutluluk kaynağı olmuştur. Dünya standartlarındaki eğitim ve alt yapı olanaklarımızla bilimsel araştırma ve yayınlarla, bölge coğrafyasında bilim üreten bir merkez olmak için çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

  • İsmail Kartal: “Sonuç olarak 1-0 kazanarak turu geçmesini bildik”

    MKE Ankaragücü Teknik Direktörü İsmail Kartal, Erbaaspor maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Sonuç olarak 1-0 kazanarak turu geçmesini bildik” dedi.

    Ziraat Türkiye Kupası 4. Tur eleme maçı mücadelesinde Başkent temsilcisi MKE Ankaragücü, evinde ağırladığı 3. Lig ekibi Erbaaspor’u 1-0 yenerek bir üst tura yükseldi. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Kartal, “Bugünkü maça kadroda çok fazla şans bulamayan oyuncularla başladık. Bu dönemde şanssız sakatlıklar da üst üste gelince kadroda bazı mevkilerde sıkıntı yaşıyoruz. Bugün altyapıdan 5 oyuncu ile sahaya çıktık. Böyle maça çıkarak turu atlamak istedik. Dengeli geçen bir maçtı. Sonuç olarak 1-0 kazanarak turu geçmesini bildik. Bu ligde altyapıdan 5 tane oyuncu oynatan hoca var mıdır bilmiyorum. Ufacık ışık gördüğümüz oyuncuları hemen kadroya alıyoruz. Sahadaki arkadaşlar ellerinden geleni yaptı. Rakip takıma da başarılar dilerim” ifadelerini kullandı.

  • Mutfak Mirası çalışma turu Alanya’da olacak

    Alanya Belediyesi’nin de lisans sahibi olduğu Culinary Heritage Europe (Mutfak Mirası Alanya) sistemi koordinatörleri, 2019 yılı gözden geçirme çalıştayı için Hırvatistan’ın Split kentinde buluştu.

    13 ülkeden 46 şehrin katılımıyla oluşturulan ve onaylanmış işletmelerle şehirdeki yöresel yemekleri, mutfak kültürünü ve tüm tarımsal faaliyetleri uluslararası platforma taşıyan Mutfak Mirası (Culinary Heritage) ağı Koordinatörleri, Hırvatistan’ın Split şehrinde bir araya geldi. Split şehrinde Mutfak Mirası üye işletmeleri ve üreticilerini yerinde ziyaret eden koordinatörler, bölgedeki sistemin işleyişi ve üretim metotları ile ilgili bilgi aldı. Yöresel lezzetlerin hikayelerini dinleyen ve Split’te yetişen ürünleri deneyen koordinatörler; oluşturulan ‘’Ekolojik Köyler’’,‘’Zeytinyağı Müzesi’’,”Eko Garden ve Üretim Merkezleri’’ni ziyaret ettikten sonra 2019 yılı için planlarını gözden geçirdi.

    Alanya ve Gaziantep’in zengin mutfağı dünyaya tanıtılacak

    Kültürel değerlerin yaşatılması ve yeni nesillere aktarılması hassasiyetiyle yerel mutfaktaki çalışmaların diğer ülkelere aktarıldığı toplantıda, Türk mutfağına ve kültürüne olan ilgilerinin artması ile 2019 yılında düzenlenecek bir sonraki buluşmanın Türkiye’de yapılmasına oybirliği ile karar verildi. Ülkemizde ilk kez düzenlenecek olan buluşmanın “Mutfak Mirası Çalışma Turu” konseptinde olması ve Türk Mutfağının zenginliğini ve bereketli topraklarındaki farklı gıda üretim metotlarını aktarabilmek amacıyla rota Alanya ve Gaziantep olarak belirlendi. Şu anda Türkiye’de yerel ürünlerini ve yöresel yemeklerini Mutfak Mirası çatısı altında yürüten 2 başarılı şehir olarak güzel bir işbirliği olması bekleniyor.

    “Alanya’da ilk kez bir gastro tur düzenleyeceğiz”

    Mutfak Mirası Alanya Koordinatörleri olarak toplantıya katılan Alanya Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Sevda Erdoğmuş, “Mutfak Mirası ağında ilk kez bir toplantının Türkiye’de yapılması gündeme gelmiştir. Ancak ülkemiz malumunuz olduğu üzere her bölgesinde ayrı lezzetleri barındırmakta ve bizleri haklı olarak gururlandırmaktadır. Alanya ve Gaziantep’te yapılacak ‘Mutfak Mirası Çalışma Turu’’ sayesinde Türkiye’deki iki üye şehri ziyaret edecek olan Koordinatörler ve yabancı üye işletmeler; Akdeniz’in, Torosların ve Güneydoğu Anadolu’nun eşsiz lezzetlerini ve kadim kültürümüzü daha yakından tanıma imkanı bulacaktır. Bunun yanısıra 2019 yılında Alanya’da ilk kez bir ‘’Gastro Tur’’ düzenleyecek olmamız nedeniyle mutluyuz” dedi.

    “Misafirlerimizi şaşırtacağız”

    Sistem Koordinatörlerinden Gıda Mühendisi Zeynep Kiriş ise; “Bilinen yemeklerimizin yanında Türk mutfağında sizleri bekleyen birçok lezzetimiz var. Her bölgesinde kendine özel yemekleri barındıran mutfağımızı Alanya ve Gaziantep Gastro Turları ile daha yakından tanıyacağınızı umuyoruz. 2019 yılında misafirlerimizi birbirinden farklı ama leziz iki mutfakla şaşırtacağımıza inanıyoruz. Türk mutfağına ilgi gösteren herkesi Mutfak Mirası Ağına üye Türk işletmeleri ziyarete davet ediyoruz.”

  • Van Gölü’nde yeni bir balık türü keşfedildi

    VAN (İHA) – Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nde inci kefali dışında yaşayabilen yeni bir tür balık keşfedildi.

    Dünyanın en büyük sodalı gölü olarak bilinen Van Gölü’nde, yaklaşık 13 metreyi geçen bir mikrobiyalit üzerinde yaşayan 5-6 santimetre boylarında yeni bir balık türü bulundu. Van İl Jandarma Komutanlığı Sualtı Timleri, eğitim dalışları esnasında mikrobiyalit ve bir balık fark etti. Sualtı Timleri, durumu Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş’a bildirdi. Yeni endemik bir tür olduğu düşünülen balık üzerinde 3 aylık bir araştırma yapıldı. Balıkla ilgili araştırmalar sürerken, yaklaşık bir haftadır sualtı fotoğrafçısı Saygun Dura, eğitmen dalgıç Osman Benli, dalgıç Yasemin Dura ve Van İl Jandarma Komutanlığı Sualtı Timi dalgıçları balığın yaşam alanı olan mikrobiyalit alanına yoğun dalışlar yaptı. Böylece balığın yaşam habitatını ve davranışı ilk olarak görüntülendi.

    Açıklamalarda bulunan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, dünya bilim tarihine not düşecek bulgular elde ettiklerini belirtti. Van Gölü suyunun hem tuzlu, hem de sodalı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sarı, “Van Gölü, Karadeniz’den biraz daha tuzludur. Van Gölü çok ekstrem ve farklı bir ortamdır. Bu yönüyle de Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölü olarak biliniyor. Van Gölü hem tatlı sulardan, hem denizlerden çok farklı bir takım ekolojik özelliklere sahiptir. Van Gölü’nün altında dünyanın bilinen en büyük mikrobiyalitleri var. Bu mikrobiyalitler gölün dibindeki çatlaklardan çıkan kalsiyumca zengin suyunda bulunan karbonat, bikarbonatlarla reaksiyona girmesi ve bu reaksiyona biyolojik süreçlerin de katılmasıyla beraber bir çökerme meydana geliyor. Bunun sonuncunda göl dibinde yukarıya doğru yükselen taşlaşmış yapılar ortaya çıkıyor. Bu yapıla ağaç gibi sürekli büyüyor” dedi.

    “Van Gölü’nde yeni bir balık türü tespit ettik”

    Van Gölü’nde bulunan bir mikrobiyalit üzerinde yaşayan yeni bir balık türünü tespit ettiklerine dikkat çeken Sarı, “Van Gölü’nün 0-100 metre derinlikleri arasında 2013 yılından beri mikrobiyalit alanlarını tespit etmeye çalışıyoruz. Şimdiye kadar yapılmış bilimsel çalışmalara göre, Van Gölü’ndeki biyolojik çeşitlilik konusunda şimdiye kadar ‘103 tür bitkisel plankton (fitoplankton), 36 tür hayvansal plankton (zooplankton) ve tek bir tür balık yaşar’ ifadesini kullandık. Ancak bugün itibarıyla artık bu anlatım tarihe karıştı. Çünkü yaptığımız çalışmalar sonucunda Van Gölü’nde yeni bir balık türü tespit etmiş bulunmaktayız. Bir mikrobiyalit üzerinde yaşayan yeni bir balık türünü tespit ettik” diye konuştu.

    “İnci kefaline kardeş geldi”

    Balıkla ilgili bilimsel çalışmalarının devam ettiğini açıklayan Sarı, bilimsel incelemeler tamamlanıp, bulgular bilimsel dergilerde yayımlandıktan sonra yeni balığın tam adı ve türü hakkında ayrıntılı bilgi vereceklerini söyledi.

    Biyolojik olarak bir ateş çemberi içinde yaşam kuran balığın, bu yönüyle dünyada eşine rastlanamayacak bir biyolojik, ekolojik bulguyla karşı karşı karşıya olduklarını ifade eden Sarı, şunları kaydetti:

    “Balığımız, oluşan bu mikro ekosistemde mikrobiyalitin tabanından, tepesine kadar yaklaşık 13 metrelik bir alanda mikrobiyalit üzerinde yaşamını sürdürüyor. Planktonla besleniyor ve boyu oldukça küçük. 5-6 santim boyundaki balığımız bu mikrobiyalit üzerinde izole, mini bir popülasyon oluşturmuş durumda. Bu mikrobiyalit göl tabanında çıkan tatlı su kaynağının çatlağında oluşmuş. Tepesinde halen bol miktarda kalsiyumca zengin tatlı su çıkıyor. Mikrobiyalitin gövdesinden göl suyunu etraf sürekli tatlı su sızıyor. Bu 13 metrelik mikrobiyalitin etrafında mikro tatlı su habitatı oluşmuş durumdadır. Sadece o habitatta yaşayabilen küçük bir balık türüyle karşı karşıyayız. Artık Van Gölü’nde endemik inci kefaline ilave olarak yeni bir balık türümüz daha var. Yani inci kefaline kardeş geldi. Van Gölü’nün 800 bin yıllık ömrü içinde bu balığın ilk karşılaştığı insan bizler olduk.”

  • Özel çocuklar ve aileleri Boğaz turu yaptı

    Akçakoca Belediyesi, Kültür turları kapsamında düzenlediği etkinlikte 63 özel çocuk ve ailesini tekneyle ‘Boğaz Turu’ yaptırdı.

    Akçakoca Belediyesi, 63 çocuk ve ailesini Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünün organizasyonuyla, İstanbul boğaz turuna getirdi. Belediye Başkanı Cüneyt Yemenici, sabah 9.00’da hareket eden otobüslere gelerek çocukları ve aileleriyle tek tek ilgilenip yolcu etti. Başkan Yemenici, tura çıkan ailelere güzel bir boğaz turu havası almalarını diledi.

    Akçakoca’da yola çıkan kafileyi, kendisi de Akçakocalı olan Üsküdar Belediye Başkan yardımcısı Mete Yapıcı karşıladı. Akçakoca’dan gelen misafirlerle tek tek ilgilenen Yapıcı, Üsküdar Belediyesine ait olan gezi teknesinde Akçakoca’dan gelen misafirlere hoş geldiniz konuşması yaptı. Üsküdar Belediyesi tarafından görevlendirilen rehber tarafından İstanbul boğazı gezisi boyunca anlatım yapıldı. Aileler Boğaz’ın eşsiz manzarasını görme imkanı buldu. Ardından ilçeye geri döndüler.