Son iki yıldır dikkat ediyor musunuz bilmiyorum ama piyasada fırtına gibi esen yeni bir marka var ; Torku .
Torku, şeker kooperatifine bağlı çiftçilerin oluşturduğu bir marka.
Anlamını Türkçenin büyük sözlüğü Divan-ü Lügati’t Türk’ten almış ; ipeksi, ipek gibi sağlam anlamına geliyor.
Doğrudan Konya’ya , Anadoluya bağlı. Sermayesi memleketin içinden yani. Ne kazansa direkt ilk olarak Konya’ya katıyor.
Şeker ve şekerleme- çikolata ürünleri ile çıkış yakalayan firma şimdi neredeyse a’dan z’ye gıda sektörünün içinde.
Erzurum’da yeni yeni yayılsa da Erzincan’ı geçince marketlerde vs. her taraf bir anda Torku’ya dönüşüyor.
Torku sucuk,torku kavurma,torku pastırma,torku süt,torku yağ, torku peynir,torku kek,torku bisküvi .
Torku da Torku yani.
Bu, burada bir dursun.
Bir zamanlar (!) hayvancılığın başkenti olarak geçen Erzurum’da şimdi ne var hiç araştırdık mı?
Erzurum ovasında ve köylerinde tarım ne halde ? Hatta tarım yaşıyor mu, biliyor muyuz?
Fabrikalaşma oranında ülke nerelere koşarken biz neden kaçıyoruz, düşündük mü?
Bu sorular uzar gider işin esasında.
Bugün Erzurum’da ‘’ EBK’’da yani Kombina’da meşhur sucuğumuz üretilmiyor, kavurma yok, pastırma nasıl yapılır bilen yok.
Eti bulabilmek de zor.
Organize Sanayimizin adı var, tadı yok.
Belli başlı üç beş firma , onlarda kendini çeviriyorlar.
Madalyon iki tarafıyla böyleyken , halimiz ortada iken bizim uğraşımız ne peki ?
‘’Tesbih, kadayıf dolması, cağ kebabı’’ üçgeninde sıkışıp kalmış memleketimde, yeni arayışlara hiç mi hiç yer yok. Övündüğümüz muhteşem üçlünün yanında Torku’ya nazire ancak çok güzel türkülerimiz var.
Siyasilerimiz ve bürokrasimiz şehir için niye farklı arayışlar peşindedir ?
Evet, elbette şehrimizin Avm’lere, geniş caddelere, yeşil alanlara, dizilere, filmlere ihtiyacı vardır ama öncelik bu mudur düşünmek lazım.
Erzurum günden güne kan kaybeden, göç veren bir şehir durumunda.Hatta adeta bir zıplama tahtası. Ya işini gücünü yoluna koyan, ya da ortada kalan bu tahtayı sonuna kadar var gücüyle kullanıyor.
Bizler ise bu duruma malesef ki seyirciyiz.
Erzurum’dan bir Torkunun çıkmamasına hiçbir sebep yok.
Büyüklerimiz istişareyi düşünürse bir gün onlara diyeceğim odur ki;
Gelin ön ayak olun da Erzurum’dan bir et markası çıkaralım.Sucuk,salam,kavurma,pastırma Erzurumdan yayılsın.
Yine Erzurum’un peynircilerini birleştirip bir marka oluşturalım.
Hadi bunlar uzun ve yorucu işler.
Erzurum’un geri dönüşüm ürünleri niye Erzurum’da işlenmesin ?
Elin Konyalısı, Malatyalısı buradan ta memleketine karton,şişe, kağıt götürürken biz bu işe niye gözlerimizi kapatalım.
Gelin çok büyük yatırımlara da gerek olmadan üstüne üstlük Belediye eliyle bu işe girişilsin.
Yine çok büyük yatırımlara gerek duyulmadan Erzurum’da pek ala ambalaj sanayi merkezi ortaya çıkabilir.
Erzurumlu ambalaj için yedi memleket öteye gideceğine bizzat Erzurumda bu işi pek ala yaptırabilir.
Yapılabilecek iş çok, yeter ki kararlı ve inançlı olabilelim.
Torku gibi bir rüyayı gerçekleştirenlerden eksiğimiz yok, fazlamız var.
Biraz cesaret, biraz beceri ve en önemlisi de başta milletvekillerimizin ve bakanlarımızın sıkı kulisi ve desteği.
Günü kurtarmak yerine , geleceğe yatırım yapmak eninde sonunda yatırımcıyı da zirveye taşıyacaktır.
Selam ve dua ile.