Etiket: Türk-rus

  • Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: ”Türk-Rus İzleme Merkezi Ağdam’da yer alacak”

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev: ”Türk-Rus İzleme Merkezi Ağdam’da yer alacak”

    Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Karabağ’daki ateşkesi izlemek için kurulacak olan Rus-Türk Ortak İzleme Merkezi’nin Ağdam’da bulunacağını açıkladı.

    Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında 10 Kasım’da imzalanan ateşkes anlaşması gereği Dağlık Karabağ’daki tampon bölgede Rus Barış Gücü birliklerinin konuşlandırılması kararlaştırılmıştı. Rusya, anlaşma gereği tampon bölgeye çok sayıda asker ve askeri araç göndermişti. Türkiye’nin de bölgede Rusya ile beraber ateşkesi izleyeceği ifade edilmişti.

    Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Fransa AGİT Minsk Grubu Eş Başkanı Stefan Visconti, ABD Eş Başkanı Andrew Shaffer, Rusya’nın Azerbaycan Büyükelçisi Mikhail Bocharniko ve AGİT Dönem Başkanı Temsilcisi Andrzej Kasprzyk’in ile görüştüğü belirtildi.

    Görüşmede Azerbaycan’ın Ağdam bölgesinde bir İzleme Merkezi kurma sürecinde olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Aliyev, “Bu konu 10 Kasım’da imzaladığımız açıklamaya da yansıdı. Türk-Rus İzleme Merkezi ateşkesi izleyecek. Bence bu, bölgesel işbirliğinin çok güzel bir tezahürü. Aynı zamanda Türkiye ile Rusya arasındaki işbirliğinin örneğidir. Bu artık gerçekliktir” dedi.

  • MSB: “Türk-Rus 20’inci ortak devriyesi icra edildi”

    MSB: “Türk-Rus 20’inci ortak devriyesi icra edildi”

    Milli Savunma Bakanlığı, İdlib’deki M4 karayolunda kara ve hava unsurlarının katılımıyla 20’nci Türk-Rus Birleşik Kara Devriyesi’nin icra edildiğini açıkladı.

    Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, “Türkiye-Rusya Federasyonu Mutabakatı çerçevesinde, İdlib’deki M4 karayolunda belirlenen Trumbah-Ayn Al Havr güzergâhının tamamında, kara ve hava unsurlarının katılımıyla 20’nci Türk-Rus Birleşik Kara Devriyesi icra edilmiştir.” ifadelerine yer verildi.

  • Turizme ’Türk-Rus Kültür ve Turizm Yılı’ desteği

    Kemer Turizmci ve İş Adamları Derneği (KEMİAD) Başkanı Özgür Kurga, 2018 yılında rekor sayılara ulaşan turist sayısında ilk sırasında yer alan Rus turist sayısının 2019 yılında daha da artmasını beklediklerini belirtti. Kurga, bu artışta 2019’un ’Türk-Rus Kültür ve Turizm Yılı’ olmasının da etkisinin büyük olacağını söyledi.

    KEMİAD Başkanı Özgür Kurga 2018 yılında Kemer’de ziyaretçi sayısının arttığını hatırlattı. Yaklaşık 4 milyonu aşkın turisti Kemer’de ağırladıklarını söyleyen Kurga, “Bu sayının içerisinde liderliği yine Rus turistler aldı. Rus turistler Kemer’in denizini, doğasını ve özellikle misafirperverliğimizi çok seviyorlar. Onlar Kemer’de tatil yapmaktan çok mutlular. 2019 yılında yeni rekorlara imza atacağımızı düşünüyorum. Özellikle Rus misafir sayısı bu yıl çok daha artacak” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2018 yılı Mart ayında gerçekleştirdikleri görüşmede, 2019’un ’Türk-Rus Kültür ve Turizm Yılı’ olacağını açıkladıklarını hatırlatan Özgür Kurga şöyle devam etti:

    “Bu durum hem ülkemiz hem de bölgemiz Kemer açısından oldukça önem taşıyor. Bu arada acentelerden edindiğimiz son verilere göre erken rezervasyonların da çok iyi olduğunu ve özelikle Kemer bölgemiz için İngiltere ve lokomotif pazarımız Almanya’dan yüzde 100’leri bulan erken rezervasyon artışlarının da gözlemlenmekte olduğunu söylemek isterim” dedi.

    2019 ’Türk-Rus Kültür ve Turizm Yılı’ anlaşması kapsamında, yıl boyunca iki ülkede edebiyat alanında konferanslar, sergiler, konserler, sinema, tiyatro, opera, bale gibi kültürel faaliyetler gerçekleştirilecek. Kültürel ilişkilerde atılacak bu adımların, turizme de artı değer katması bekleniyor.

  • İlk “Uluslararası Türk-Rus Dünyası Akademik Araştırmalar Kongresi” Ankara’da yapıldı

    “Uluslararası Türk-Rus Dünyası Akademik Araştırmalar Kongresi”nin ilki Ankara’da gerçekleştirildi.

    Birincisi düzenlenen “Uluslararası Türk-Rus Dünyası Akademik Araştırmalar Kongresi” Ankara’da gerçekleştirildi. Kongrenin Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Osman Köse, “Birincisini ilk defa burada yapıyoruz. Kongrenin adından da anlaşılacağı gibi Türk ve Rus dünyasındaki akademik ve bilimsel araştırma yapan bilim adamlarını bir araya getirmek, sadece Türk ve Rus tarihi olarak düşünmememiz gerekiyor, tarih, edebiyat, coğrafya çok değişik alanlarda çalışan bilim insanlarını bir araya getirmeyi hedefledik ve getirdik. Kongreye 200’ün üzerinde tebliğ müracaatı oldu ve şu anda sunumları yapılıyor. 170-180 civarında da bilim adamı katılıyor. Türkiye’den ve Türkiye dışından, Türk dünyasından, Orta Asya’daki çok değişik ülkelerden ve Rusya’dan bilim insanları var bu kongreye katılan. Türkiye’de neredeyse üniversitelerin tamamından Rusya ile ilgili çalışanlar özellikle tarih, edebiyat, sosyoloji, psikoloji, değişik alanlarda çalışan öğretim üyeleri bu kongreye müracaat ettiler” dedi.

    “Amacımız, ortaya Türk ve Rus dünyasını tanımaya yönelik külliyetli bir eser ortaya çıkarmak”

    Köse, “Kongrede bu kadar bilim insanını bir araya getirmekteki amacımız, ortaya Türk ve Rus dünyasını tanımaya yönelik külliyetli bir eser ortaya çıkarmak. Geçmiş tarihe baktığımız zaman büyük güçlerin büyük işler yaparken yaptıkları şey, gitmiş oldukları coğrafyaları veya ilişkiye girdikleri coğrafyaları, toplumları, milletleri bilimsel anlamda tanımalarıdır” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bugün biz maalesef, Rusya ile komşuyuz ama yeterince birbirimizi tanımıyoruz. 20 veya 30 yıldır Rusya ile bizim yakın bir ilişkimiz oluştu. Özellikle son yıllarda bu biraz ivme kazandı ama ne Türkiye ne de Türkiye etrafındaki ülkeler Ruslarla komşu oldukları halde Rusları, Rus dünyasını, Rus kültürünü, Rus tarihini yeterince tanımıyorlar. Bunu Rusya için de söylemek lazım. İki toplum birbirini tanımıyor. Bu anlamda biz Türkiye’de, Türk dünyasında, Rusya’da ve Rus dünyasında Rusya ile ilgili çalışan edebiyat, tarih, sanat, coğrafya, sosyoloji ve değişik alanlarda çalışan, kalemini bunun için oynatan, emeğini bunun için harcayan, alın terini bunun için döken insanları bir araya getirerek böyle bir kongre yapmayı tasarladık.”

    “Önyargıları kırmamız lazım”

    Köse, öngörülerini ise şu sözlerle açıkladı:

    “Sadece Türkiye ve Rusya’dan ibaret değil, bugün Orta Asya’dan Avrupa’nın ortalarına kadar hem Türkiye’yi hem de Rusya’yı ilgilendiren çok geniş bir coğrafya karşımıza çıkıyor. Bunu Türk dünyası olarak da algılamak lazım. Kamçatka yarımadasından Doğu Avrupa’ya kadar Rus dünyası olarak algılamak gerekiyor. Bu iki dünya var. Önümüze böyle bir bilimsel eser çıkacaktır. Gelecekte Türkiye ve Rusya hem toplum olarak hem de devlet olarak ilişkilerimizi geliştirme, güçlendirme ve geleceğe vizyon oluşturma noktasında bu tür bilimsel yayınların, bilimsel araştırmaların çok büyük katkı sağlayacağını olmuyorum çünkü bilim bir ışıktır. Bu ışık yolunda gidilecektir. Bu tarz kongrelerin yapılması lazım, Rusya’yı tanımamız lazım, Kafkasya’yı tanımamız lazım, Orta Asya’yı tanımamız lazım. Bu insanların kültürel yapısını, ne yediklerini, ne içtiklerini, ne düşündüklerini, tarihte neler yaptıklarını tanımamız lazım. Tanımazsak zaten bilgi sahibi olmayız. Önyargıları kırmamız lazım.”

    Köse, önyargıları ortaya çıkarmanın yolunun bilimsel şeyler yaparak araştırmak ve yayımlamak olduğunu kaydetti ve hedeflerinin bu olduğunu bildirdi.

  • AK Parti Giresun Milletvekili Öztürk Türk-Rus Forumu’nda konuştu

    AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliği, Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin katkılarıyla gerçekleşen, Türkiye-Rusya İlişkileri ve Geleceğinin Şekillendirilmesi konusunu içeren Türk-Rus Toplumsal Forumu Ankara’da düzenlendi.

    İki ülke arasındaki karşılıklı ilişkilerle dostluk köprülerini çoğaltarak bölgede krizlerin çözüme ulaştırılması ve kalıcı istikrar sağlanması amacıyla düzenlenen toplantının açılış konuşmasını KEİPA Türk Grubu Başkanı Giresun Milletvekili Cemal Öztürk yaptı. Öztürk yaptığı konuşmada “Avrasya coğrafyasının güçlü devlet geleneğine sahip iki önemli ülkesi Türkiye ve Rusya’nın ilişkilerinin gelecek perspektifiyle değerlendirilecek bu toplantıya katılmaktan memnuniyet duyuyorum. Cumhurbaşkanımız ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin, İstanbul’da Türk Akım Projesinin deniz kısmının tamamlanması vesilesiyle düzenlenen törende biraraya geldiler.Bu önemli ve stratejik projeyle ilgili töreni ben de büyük bir dikkatle takip ettim. Tören sırasında Sayın Cumhurbaşkanımızın Rusya için kullandığı ’güvenilir dost’ ifadesinin üzerinde durulması gerektiği kanaatindeyim. Sayın Putin de daha önce yaptığı muhtelif açıklamalarda Türkiye’yi ’önemli ve güvenilir bir ortak’ olarak tanımlamıştı. Birlikte yaşadığımız ve paylaştığımız zorlu coğrafyayı göz önünde bulundurduğumuzda ’güvenilirlik’ kavramının ne kadar önemli olduğu daha da fazla ortaya çıkıyor. Türkiye ve Rusya ’karşılıklı güven ve saygı’ temelinde özellikle son 15 yıl içerisinde çok şey başardılar. Ticaretimiz gelişti. Bu alanda son iki yılda yeniden güçlü artış eğilimi görüyoruz. Karşılıklı olarak doğrudan yatırımlarımız 10 milyar doları aştı. Türk müteahhitleri Rusya’nın muhtelif şehirlerinde, bölgelerinde güzel işler başardılar. Çalışmalarına devam ediyorlar. Aynı şekilde, Rus misafirlerimiz son iki yıldır ülkemizi ziyaret eden yabancı ülke vatandaşları arasında ilk sırada yer alıyorlar. Başta Suriye olmak üzere bölgesel konulardaki samimi diyaloğumuz barış ve istikrar için olumlu neticeler doğuruyor. Aslında, ekonomileri birbirini tamamlayan iki komşu ülke arasında olağan görülmesi gereken bu müspet gelişmelerden bazılarının(!) pek de memnun olmadıklarını görüyoruz, biliyoruz. Tam da bu noktada, en üst düzeyde güçlü siyasi irade konularak oluşturulan ’karşılıklı güvenin’ tabana yayılması meselesi ortaya çıkıyor” diye konuştu.

    “Bizler biliyoruz ki Türkiye ve Rusya’nın arası ne zaman iyi olduysa, bundan iki ülke ve halkları istifade etmiştir. Keza, ilişkiler ne zaman bozulduysa, bu iki ülkenin de zararına olmuştur” diyen Öztürk “Dolayısıyla özellikle biz parlamenterlerin bu tarihsel geçmişi dikkate alarak ’karşılıklı güvenin’ tabana yayılmasında rol oynayabileceğimizi düşünüyorum. Bu çerçevede TBMM ile Rusya Federasyonu Federal Meclisi arasında ’Üst Düzeyli Ortak Komisyon’ kurulması tasavvurunu kıymetli buluyorum. Bu vesileyle, yoğun ekonomik, kültürel ve beşeri temas içerisinde olan ülkelerimiz arasındaki vize muafiyet rejiminin yeniden tesisinin gerekliliğini vurgulamak isterim” ifadelerini kullandı.

    Konuşmanın ardından Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Öztürk’e teşekkür plaketi takdim etti.

    İki gün sürmesi beklenen toplantının yarın Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde verilecek kapanış gecesi resepsiyonuyla sona ereceği belirtildi.