Etiket: Türk-İş

  • TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: “Buna muhalefet edeceğimizi kamuoyuna buradan açıklıyorum”

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Ergün Atalay, açıklanan asgari ücrete muhalefet edeceklerini belirterek, “Biz TÜRK-İŞ heyeti olarak bunun bizim için kabul edilir bir tarafının olmadığını ifade ettik” dedi.

    Milyonlarca işçiyi yakından ilgilendiren ve heyecanla beklenen 2018 asgari ücret zam oranı için yapılan görüşme sona erdi. Toplantının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, 2018 asgari ücret zammını açıkladı. Buna göre 2018 asgari ücret brüt olarak 2 bin 29 TL, net olarak bin 603 TL olarak açıklandı. Asgari ücrete yüzde 14,2 zam yapılmış oldu. Bu açıklamanın hemen ardından TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay bir basın açıklaması gerçekleştirdi ve yapılan zamma muhalefet edeceklerini belirterek, kendileri için kabul edilemez olduğunu söyledi.

    “Bin 603 TL’nin bu ülke şartları için az olduğunu ifade ediyoruz”

    Ergün Atalay sözlerine şöyle devam etti:

    “Bir aydır devam eden asgari ücret pazarlığı 2 dakika önce sonuçlandı. Bu dördüncü toplantı. Bin 603 lira net, 2 bin 29 buçuk lira brüt ortalama 14.17’lik bir zam yapıldı. Biz Türk-İş olarak bundan bir ay önce ilk toplantıda dedik ki devletin resmi kurumu olan TÜİK’in rakamı bizim için geçerlidir. TÜİK resmi rakamını bin 893 lira olarak açıkladı. Bizlerde resmi teklifimizi bin 893 lira olduğunu ifade ettik. Bu süreç zarfında Çalışma Bakanı yetkilileriyle görüştük, Bakanla, Başbakan ile defalarca görüşme imkanı bulduk ve dedik ki bizim talebimiz budur. ‘Sizin resim kurumun rakamı budur, bizde onu talep ediyoruz’ dedik. Maalesef geldiğimiz nokta şuanda bin 603 lira. Biz Türk-İş heyeti olarak bunun bizim için kabul edilir bir tarafının olmadığını ifade ettik. Buna muhalefet edeceğimizi kamuoyuna buradan açıklıyorum. Bin 603 lira için hayırlı olsun demekten başka bir şey yok. 5 saatlik uzun bir süre oldu. Her seferinde yarım saatte bitmesi gereken bir pazarlıktı. İş verenin teklifi yüzde 7 civarlarındaydı galiba. Eğer ki yüzde 20 civarlarını bulsaydık oturup konuşabileceğimizi ifade ettik. Fakat maalesef bu 14.17 bizim için yeterli değil. İşverenlerimiz bu ülke şartlarında bizim açıkladığımız rakamın çok fazla olduğunu söylüyordu. Bizde, bin 603 liranın da ülke şartları için az olduğunu ifade ediyoruz. Geçinilebilecek bir rakam olmadığını belirtiyoruz. Keşke mükemmel bir haber verseydik ama maalesef olmadı.”

    “Gönül isterdi ki bu 5’inci olsun maalesef olmadı”

    “40 sene içinde sadece 4 kere işçi, işveren ve hükümet beraber imza atma imkanı bulduk” diyene Atalay, “Gönül isterdi ki bu 5’inci olsun maalesef olmadı. Bununla ilgili kamuoyuna talebimizi açık ve net ifade ettik. Bizim rakamımız uçuk bir rakam değildi. Özellikle örgütü olan iş yerlerinde 100 liralık katkı payının devam etmesini talep etmiştik. Galiba onların 9 aylık bu katkı payının devam edeceği söyleniyor. Bu katkı payı onlara verilmese asgari ücretin üzerine verselerdi olumlu ortak bir netice alabilirdik. Belki onlar için yeterli bir rakam ama bizim için yeterli bir rakam değil” ifadelerini kullandı

    “Hükümet ve işveren için yeterli, bizim için yetersiz”

    Başbakan’ın sözlerine de değinen Atalay, “İki gün önce Başbakan Arabistan’a giderken enflasyonu ezdirmeyeceğiz dedi. Hükümet açısından enflasyonun üzerinde bir rakam açıklandı. Hükümet, Bakanlık ve işverenler için yeterli bir rakam ama bizim için yeterli değil” şeklinde konuştu.

    Taşeronda 1 milyon işçinin kadroya geçtiğini belirten Atalay, “Fakat 50 bin kişi kadroya geçmedi. 1 milyon kişinin kadroya geçmesinde emeği olan herkese teşekkür ediyoruz ama biran önce bu 50 bin kişinin sorununun çözülmesini istiyoruz. 1 milyon insanın mutluluğu, 50 bin kişinin gölgesinde kalmasın” ifadelerine yer verdi.

  • Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, madencilere seslendi

    Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 21 saatlik madenden çıkmama eylemini sonlandıran işçilere Ankara’daki görüşmeleri aktardı. Sendika binasından madencilere seslenen Atalay, “Şu anda TTK sahalarıyla ilgili çıkan 58. Madde kapsam dışında olacak. Bunun içinde olmayacak. Bir sıkıntımız ve problemimiz yok. Özelleşmeyle ilgili bir tedirginliğimiz ve kaygımız yok” diye ifade etti.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı maden ocaklarında çalışan işçiler dün sabah madenden çıkmama kararı aldılar. Eylemin 21 saat sonra sona ermesiyle birlikte madenden çıkan işçiler Genel Maden İşçileri Sendikası’nın yolunu tuttu.

    Ankara’dan Zonguldak’a gelen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, GMİS’in penceresinden alanı dolduran onlarca maden işçisine seslendi. TTK’nın sahalarının torba yasadaki 58. Maddeden çıkartıldığını anlatan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Bu 58. Maddeyle ilgili 15 gündür süren GMİS’in takip ettiği bir süreç vardı. Bu 15 gün süreç zarfında 3-4 kez Türk-İş’e geldiler. Talepleri şuydu, ’58. Madde meclisten geçerse Zonguldak’taki madenler özelleşiyor’ diye bir tedirginlik vardı. O süreç zarfında konuştuğumuz yetkililerin tamamı özelleştirme olmadığını, kimsenin burnunun kanamayacağını söylemelerine rağmen dün sabah kardeşlerimiz madene girdiler ve bir daha çıkmadılar. GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci Ankara’ya geldi. Enerji Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı’nın bütün bürokratları AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş işin içinde herkes işin içindeydi. Bu konuyu beraber tartıştık. Onlar yine bunun problem olmayacağını söylemelerine rağmen sonra bize sordular. ‘Nasıl rahatlarsınız, ne yazalım?’ Biz torba yasaya 58. Maddeye, ‘Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun devlet eliyle işletilen sahaları hariç’ diye bu iki kelimeyi koymalarını istedik. Onlar da ‘Tamam’ dediler. Öyle anlaştık. Oradan da çıkıp buraya geldik. Şu anda TTK sahalarıyla ilgili çıkan 58. Madde kapsam dışında olacak. Bunun içinde olmayacak. Bir sıkıntımız ve problemimiz yok. Özelleşmeyle ilgili bir tedirginliğimiz ve kaygımız yok” ifadelerine yer verdi.

    “Perşembe günü mecliste görüşülecek”

    Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Torba Yasa’nın meclise getirilmesi halinde 58. maddenin sendikanın istediği şekliyle yenileneceğinin altını çizdi. Kentteki kullanılmayan madenlerin de özel şirketler aracılığıyla işletileceğinin de altını çizen Atalay, şöyle devam etti:

    “Bu maddeyle ilgili de Perşembe günü bu yasayı eğer meclise getirirlerse öğleden sonra bir takvimi müzakere yapılacak. Bu madde ilave edilecek. Bizim arzu ettiğimiz gibi olacak. İşin özeti bu. Bunu konuşurken redevanslı sahalar ve kullanılmayan ocaklar var. Onların ifadesi de kısa zamanda buraları büyük firmalar eliyle işletileceğini, insanların buralarda çalışacağını ifade ettiler. Ama bizim için esas ilgilendiren bölüm şu anda TTK’nın kendi sahaları bu kapsam dışında tutulmasıydı. Arkadaşların ve bizim talebimiz oydu.”

    “Karamsarlığa kapılmanın anlamı yok”

    “’Burada Zonguldak’ta özellikle her bir yasa tasarısında gündeme gelen TTK özelleşecek mi?’ sorusu gündeme geliyor. Siz net olarak sordunuz mu? Bakanlığın böyle bir çalışması var mı?” sorusuna ise Genel Başkan Ergün Atalay, “Böyle bir çalışması yok. Böyle bir şey yapmazlar. Böyle bir şey olmaz. Ben buradayım. Allah muhafaza böyle bir çalışma olursa sonra ben kapatırım kendimi aşağıya. Sonra beni çıkartamazsınız. Haberiniz olsun. Bu işin esprisi böyle bir çalışma yok. Problem de yok. Sıkıntı da yok. Karamsarlığa kapılmanın anlamı yok. Özellikle de Enerji ve Çalışma Bakanlığının bürokratlarına teşekkür ediyorum. Samimi söylüyorum bütün bürokratlar elindeki dosyalar ve belgeleriyle sendikacı arkadaşlarımıza bunu ispat ettiler. Arkadaşlarım evine gitsinler dinlensinler” ifadelerine yer verdi.

    Atalay, sendika ziyaretinin ardından Zonguldak’tan ayrıldı. Sendika binasının girişinde çorba ikram edilen işçiler, Atalay’ın açıklamalarının ardından evlerinin yolunu tuttu.

  • Türk-İş Genel Başkanı Atalay: “Taşeronun bu sene biteceğinden umutluyum”

    Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, taşeron işçi sorununun yıl sonuna kadar çözüleceğinden umutlu olduğunu belirterek, “Ama işçilik işi yapanın işçi, memurluk işi yapanın memur olması gerekiyor. Bizim Türk-İş olarak talebimiz bu” dedi.

    Atalay, Demiryol – İş Sendikası Adana Şube Başkanlığını ziyaret etti. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Atalay, taşeron işçi sorunuyla ilgili olarak, “Taşeronun yıl sonuna kadar biteceğini kamuoyu biliyor. 1 milyona yakın ailesiyle birlikte 5 milyon civarında büyük bir kitle var. Bunların sıkıntıları devam ediyor. Bu sene bitmeden bu sıkıntıların çözüleceğiyle ilgili bütün devlet yetkilileri açıklamalar yapıyor. Ben de bu konudan çok umutluyum. Yıl sonuna kadar taşeronun biteceği kanaatindeyim. Ama biterken işçilik işi yapanın işçi, memurluk işi yapanın memur olması gerekiyor. Bizim Türk-İş olarak talebimiz bu” diye konuştu.

    “Taşeronlular, sosyal haklardan mahrum kişiler”

    Taşeron sorununa önceki yıllarda devletin kendisinin şirket kurup insanları orada çalıştırdığından bahseden Atalay, “Taşeron dışında bir çalışmanın boyutunu bilmememize rağmen devlet bir şirket kurup onun altında çalışacaklar diye bir kanaat var Türkiye’de bunu biliyoruz. Devlet taşeron olmuş bunun bir özelliği yok. Bunu düşünüyorlarsa bundan vazgeçsinler. Taşeron işçiler iş yerine giderken huzurlu gitsinler. Bunlar kıdem tazminatından, sosyal haklardan mahrum kişiler. İnşallah sorunlar çözülecek” ifadelerini kullandı.

    Şırnak’taki kömür madeninde 7 işçinin hayatını kaybettiği kazaya da değinen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, şunları kaydetti:

    “Son 8 ayda bin 338 arkadaşımız iş cinayeti ve iş kazasına kurban gitti. İnsanlar Şırnak’ta canlarıyla bedel ödediler. Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü diye bir kurum var Türkiye’de. Bu kurumun görevi kömür ocaklarını kontrol etmek. Türkiye’de 12 civarında ilde kömür var. Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü taşra teşkilatını kurup buralarda işçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili bir yetkili, bir maden mühendisi ve bir jeoloji mühendisi arkadaşlarla bu kazaların önüne geçebiliriz.”

    Düzenlenen toplantıya Demiryol-İş Sendikası üyeleri katıldı.

  • Türk-İş şube başkanları iftar programında bir araya geldi

    Türkiye İşçi Sendikalar Konfederasyonu (Türk-İş), başkanları ve yöneticiler geleneksel iftar yemeğinde bir araya geldi. İftar programında Yol-İş Genel Başkanı ve Türk-İş Mali Sekreteri Ramazan Ağar, taşeron konusunu kamuoyuna gündeme getirenin Yol-İş sendikası olduğu söyledi.

    Bir otelde düzenlen iftar programına, Türkiye Yol Yapı- İnşaat İşçileri Sendikası (Yol-İş) Genel Başkanı ve Türk İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, AK Parti İl Başkanı Fikret Yeni, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, Türk- İş sendika başkanları ve yöneticileri katıldı.

    İftar programının ardından gazetecilerde açıklamada bulunan Yol-iş Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, taşeron konusun kamuoyuna gündeme getiren Yol-İş sendikası olduğunu belirtti. Ağar, “Biz Yol-İş sendikası olarak karayolunda çalışan işçilerimize, sendikamıza üye yaptık. Dolayısıyla karayollarının yaptığı işler taşerona muazara olduğundan dolayı, biz dava açtık. Dava yoluyla bu işçi arkadaşlarımızı kamu işçisi olduğu ispat ettik. Dolayısıyla davaları kazandık. 9917 taşeron işçisini karayolları işçisi yani kamu işçisi yaptık. Ondan sonra taşeron işçiler gündeme geldi” dedi.

    Ağar daha sonra şöyle devam etti:

    “Taşeron durumu mecliste konuşuldu, bütün partiler taşeron işçilerinin kadroya geçmesini hep söylediler. Dolayısıyla komisyon kurulunda görüşmeler yapıldı. Bir ara taşeron işçileri kadro altında, sözleşmeli olarak 720 bin taşeron işçilerini işe alacaklarını kamuoyuna söylediler. Bizde o sistemin doğru olmadığını söyledik. Verilen sözünü yerine gelmediğini gördük. Bu kadro değil sözleşmeli personel, dolayısıyla üç yıllık sözleşmeli. İşçi statüsünde olmayacak, memur statüsünde olacak. Memur sendikasına üye olabilecek, onun getirdiği haklardan faydalanabileceği bir düzenleme yaptılar. Biz Türk- İş olarak uygun görmedik. İşçilik yapan, işçi olsun taşeronlarda, memurluk görevini yapan memur olsun. Fakat oda olmadı belirsiz bir hale geldi, ne olacağı daha belli değil. Taşeron konusu sanki Türkiye’de çözülemeyecek bir hale gelmiş görünümü var. Yine de ümidimizi yitirmiyoruz. Kısa sürede verilen söz yerine getirilsin. Bu taşeronda çalışan işçilerimizi ücretlerini zaten devlet ödüyor. Devletten çıkan para yine devlet kademesinde ödesin diyoruz, yani aracı para kazanmasın diyoruz.”

    “Kıdem tazminatını yok etmeye kimsenin gücü yetmez”

    Kıdem tazminatının 1980 yılı 12 Eylül’den beri sürekli gündeme geldiğini belirten Ağar,” Hiçbir zaman kıdem tazminatını yok etmeye kimsenin gücü yetmemiştir ve yetmeyecektir. Kıdem tazminatı işçinin, tek güvencesi olan tazminattır. Geçmiş yıllarda, 25 yıl çalışan bir işçi kıdem tazminatı aldığı zaman, o almış olduğu tazminat ile ev alıyordu, bir de araba alacak parası kalıyordu. Şuanda 30 yıl çalışan bir işçimiz emekli olduğu zaman aldığı para bir ev parası ediyor. O nedenle biz kıdem tazminatından taviz verme lüksümüz kesinlikle yok” ifadelerini kaydetti.

  • Türk-İş Başkanı Atalay, basın mensuplarıyla bir araya geldi

    İş Genel Başkanı Ergün Atalay Sakarya’da basın mensuplarıyla bir araya geldi.

    Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk-İş’e bağlı sendika temsilcileriyle birlikte basın temsilcileriyle bir araya geldi. Başkan Ergün Atalay yaptığı açıklamada, “Gücümüzün yettiği kadar koşmaya çalışıyoruz. Ben ne bir partinin delegesi oldum ne de üyesi oldum. Bir partiye aday dahi olmadım. Siyasetin içinde de hiçbir zaman olmadım. Cumhurbaşkanımız cenazemde ve mutlu olduğum günlerde hep bana destek oldu. Öyle bir bağımız var. Ben Türk-İş’in 18 yıldır başkanıyım. Türk-İş’i adam gibi yönetirsen güçlü bir kurumdur. 4 milyon üyesi var” dedi.

    “Allah bu ülkeyi muhafaza etti”

    15 Temmuz gecesi Allah ülkeyi koruduğunu belirten Başkan Atalay, “15 Temmuz’u birlikte yaşadık. Bizim o gece 6 tane şehidimiz var. 21 tane işçi yaralımız var. O günden sonra 9 ay geçti. Süreç bitmedi. Süreç devam ediyor. İlk fırsatta bunlar başka işler çıkartırlar. Milli eğitim ve Diyanet mükemmel olursa işler mükemmel olur. Biz bunları neden görmedik. Bunlar PKK ile ortaklaşa iş yaptılar. DEAŞ, PKK, FETÖ bunlar hep aynı yerden besleniyorlar, aynı yerden para alıyorlar. Aynı lokantadan yemek yiyorlar. Hedef aynı bu ülkeyi halletmekti. O akşam Allah onlara imkan vermedi. Allah bu ülkeyi muhafaza etti” diye konuştu.

    “Kıdem tazminatında taviz vermeyiz”

    Kıdem tazminatı konusunda taviz vermeyeceklerini de belirten Atalay, “Türkiye’de sendikacılar 1 Mayıs’ı bekliyor. Orada çıkıp derdini anlatıyorsun. Biz yıllardır Taksim meselesinden dolayı, kavgadan dolayı bir şey konuşamıyorduk. Ben benim başkanlık dönemimde verseniz de gitmiyorum dedim. Bu ayın 20’sinde başkanlarla tespit edeceğiz. Ya İstanbul yada Ankara yapacağız. 6 kere 50 bin kişiye konuşma imkanı buldum. İnşallah bu senede öyle olacak. Biz 1 Mayıs Ankara Tandoğan da yapmayı planlıyoruz. Resmi açıklama ileride yapacağız. Burada özürlüyü, kadını, taşeronu, kıdem tazminatı konuşacağız. Özellikle kıdem tazminatı pişir pişir gündeme geliyor. 15 milyon çalışanız. Onun için hepimizi ilgilendiriyor. 60 milyonuz bu konuda taviz vermeyiz. Almayanlar var hala. Kıdem tazminatı gündeme gelsin Türkiye arkamızda olur” şeklinde konuştu.

    “Tren şehir merkezinden kalksın istiyoruz”

    Sakarya’da treninin şehir merkezinden kalkmasını istediklerini de belirten Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Sakarya’da da birçok mesele var. Tren, hastane, Sakaryaspor meselesi var. Bunlar beni ilgilendirdiği kadar sizleri de ilgilendiriyor. Bizler her yerde varız. CHP’si, MHP’si ve AK Partisi bu şehre hizmet istiyor. Hastanemiz, üniversitemiz yetmiyor. TÜVASAŞ fabrikası Sakarya’ya lazım. Şehrin bu fabrikaya ihtiyacı var. İki bin çalışıyorsa artsın 3 bin kişi çalışsın. Adapazarı’nda 4 geçit var iki kilometre üzerinde. 4 geçit demiryolları yasasına uygun bir geçit değildir. Kapanması lazım. Kapanırsa şehir ne olacak. Ama tren Mithat paşadan kalkarsa vatandaş ilgi göstermeyecek. Eğer tren uygunsa şehir merkezinden kalkmasını isteriz” dedi.

    Soru cevap şeklinde devam eden program toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.