Etiket: Turizminin

  • Çeşme turizminin sorunları masaya yatırıldı

    Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB), Çeşme turizminin ve sorunlarının değerlendirildiği bir toplantı düzenledi.

    Ilıca Otel’de ÇEŞTOB Başkanı Veysi Öncel’in ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Çeşme Kaymakamı Mustafa Erkayıran, Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, İlçe Jandarma Komutan Vekili Teğmen Ahmet Çalışkan, İlçe Emniyet Müdürü Vekili İsmail Kenar, Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü, Çeşme Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkan Vekili Mahmut Kuytu, Çeşme Kent Konseyi Başkanı Hakan Kerman, ilgili kurum amirleri ve sektör temsilcileri katıldı. Toplantının açılışında konuşan ÇEŞTOB Başkanı Veysi Öncel, toplantıda geride kalan turizm sezonunun bir değerlendirilmesinin yapılacağını ifade ederek, “Geçtiğimiz sezon ile ilgili sıkıntıları ve gelecek sezon için neler yapılması gerektiğini konuşacağız. Öncelikle satır başlarıyla sorunları tespit etmek istiyoruz” dedi.

    Sektör temsilcileri, sıkıntıları geride kalan sezonda öne çıkan sorunları, elektrik ve su kesintileri, gürültü kirliliği, kanalizasyon ve koku, sığınmacılar, otopark, ulaşım, çevre düzenlemesi, RES’ler ve balık çiftliklerinin oluşturduğu deniz kirliliği, bazı beach cluplarda ölümlere kadar varan organize suç örgütü olarak dile getirdi. Toplantıda sığınmacı sorununun rahatsız edici boyuta ulaştığının dile getirilmesi üzerine söz alan Çeşme Kaymakamı Mustafa Erkayıran, Çeşme’nin bir geçiş ilçesi olduğuna dikkat çekerek, “Sığınmacıların Çeşme’ye gelme nedenleri Sakız Adası’na geçmek. Deniz uygun olmadığı takdirde, kavşaklarda dilencilik yapıyorlar. Tüm vatandaşlarımdan rica ediyorum, bu çirkin görüntüye son vermek için onlara para vermeyin. Sığınmacı sorunu sadece Çeşme’nin sorunu değil, ülkemizin sorunu. Ama Çeşme, bir turizm beldesi. Çeşme’nin göçmen, mülteci, sığınmacı adıyla anılması hoş olmuyor. Sığınmacıların Çeşme’de yarattığı olumsuzluk başka bölgelerden fazla. Son günlerdeki sığınmacı artışı nedeniyle geçen kış valimize sunarak uygulamak istediğimiz geri kabul anlaşmasının uygulanması nedeniyle gerek kalmayan sığınmacıların ilçemize giriş yasağını yine gündeme getirebiliriz. Bu yasak benim yetkimde değil, valimizin yetkisinde. Artış devam ederse sayın valimize arz ederiz” diye konuştu.

    Gürültü kirliliği sorunu hakkında da bilgi veren Kaymakam Erkayıran, Ayayorgi, Alaçatı Port ve Alaçatı bölgesinden çok sayıda şikayet aldıklarını belirterek, “Ayayorgi’de işimiz kolay oldu. İşletmelerle yaptığımız görüşmeler sonucunda yaptıkları yatırımlarla ve aldıkları önlemlerle sorun kalmadı diyebilirim. Daha fazlası da beklenmemeli. Çeşme, huzur evi değil. Alaçatı’da durum biraz daha farklı. Alaçatı’da işletmelerle evler iç içe. Sesi kıstırdık. Yine çözüm olmadı. Canlı yayın belgesi olmayanlardan almalarını istedik. Müzik yayın saatlerini belirledik. Ağustos ayının ilk haftası bu yetki Büyükşehir’e devredildi. Şu anda gürültü denetim yetkisi Büyükşehir’de. Gelen öneri gibi Çeşme dışında ’Eğlence Adası’ yapılırsa bu iş kökten çözülür. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüz yer konusunda çalışma yapıyor. Belirlenirse ilgili kurumlar toplanacak. İşletmelerin de görüşünü alacağız. Bu sorunu bu yıl içinde bitirmeyi hedefliyoruz. STK’lar olarak da sizler de bu işi takip ederseniz bu sorun daha çabuk çözülür” şeklinde konuştu.

    Gürültü sorunu ve “Eğlence Adası” önerisi hakkında da görüşlerini belirten Dalgıç, “Eğer çözüm buysa, bundan sonra ruhsat vermeyiz. Amacımızın Çeşme’yi 6 ay, 9 ay nasıl doldurabiliriz olması gerekir. Ben ilk günden beri söylüyorum. Turizm tanıtım konusunda, turizm fuarlarında belediye olarak üzerimize ne düşerse biz varız diyorum. Olabildiğince yapmaya çalışıyoruz. Her toplantıda da söylüyorum, işi profesyoneller yapmalı. Turizmin de profesyonelleri sizlersiniz. Eğlence Adası diyorsunuz. Bakın söz veriyorum, Bakanlıktan geçtikten sonra, Büyükşehir’den bir günde geçireceğim. Bunu sözünü veriyorum” diye konuştu.

    Şifne’de Yat Limanı yapılacağından söz edildiğini hatırlatan Başkan Dalgıç, “Ortada plan yok. İmar Planı hala askıda, kavun gibi. Alaçatı Havaalanı. Gerekli bize. Ama bakanın açıklamaları beni heyecanlandırmadı. 1994’ten beri aynı sözleri dinliyorum. Sayın Bakan, ’Yapacağım’ dedi. Havalanını yapacaksınız da hangi yolla bağlayacaksınız? Orada yol yok. Yol yapmak için insanların tarlasından geçemezsin. Plan olması gerekir. Bunları bilerek konuşmak zorundayız. Bakın Ilıca’da termal ile ilgili yatırım yapmaya çalışıyoruz. Burnumuzdan geldi. 8,5 yıldır uğraşıyoruz. Yıldız Burnu’nda da aynı sorun var. Denizin içinde termal su var. Müdahale edemiyoruz. Kullanımı belediyenin değil. Otopark sorunu var diyorsunuz. Milli Emlak tahsis etsin, önümüzdeki yaz bitireyim. Golf sahası sorunu. Taleplerimiz var zaten. Bugün tahsisleri versinler, seneye golf sahasını bitireyim. Bütün bunlar Çeşme olarak bize çıta atlattıracak yatırımlar” dedi.

    Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkanı Veysi Öncel, Çeşme ruhunun yaşaması gerektiğine dikkat çekerek, “Burada bulunan herkes Çeşme ruhunu yaşatmak için mücadele vermeli. Her geçen yıl Çeşme’nin kalitesinin düştüğünü söylemeye başladılar. Bize, ’Bodrum, Kuşadası gibi olmaya başladınız’ diyorlar. Buna izin vermemeliyiz. Başka Çeşme yok. Gelecek sezon daha iyi, daha güzel bir Çeşme için el ele vermeliyiz” diye konuştu.

    Toplantı konuşmaların ardından sona erdi.

  • Doğu Karadeniz turizminin hedefleri

    Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, DOKA’nın gerçekleştirdiği tanıtım faaliyetleri sonucunda 2010 yılında Doğu Karadeniz’e gelen yabancı turist sayısının 30 binden yıllık ortalama yüzde 75 artış ile 2015 yılında 350 bin kişiye ulaştığını belirterek son 5 yılda yapılan turizm yatırımlarına bakıldığında sadece konaklama alanında 950 milyon değerinde 146 turizm yatırımının hayata geçtiğini söyledi.

    2010 yılından itibaren DOKA tarafından turizm sektöründen imalat sanayine, Ar-Ge faaliyetlerinden eğitim faaliyetlerine kadar birçok alanda toplam bütçesi 200 milyon TL’den fazla olan bini aşkın projeye destek verildiğini kaydeden Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, “Bunun yanında, finansmanı hibe yöntemiyle Ajansımız tarafından karşılanan ve toplam bütçesi 20 milyon TL’yi bulan, uygulama aşamasındaki Ordu Fındık & Çikolata Park ve Trabzon Biyo-İnovasyon Merkezi projeleri ile hazırlık aşamasındaki Rize Çay Park ve Gümüşhane Organik Tarım Enstitüsü projeleri de bölgemize kazandırılmıştır” dedi.

    Proje odaklı kalkınma yaklaşımını benimseyen DOKA tarafından AB fonları ile yürütülecek olan 8,5 milyon Avro bütçeli Gümüşhane İŞGEM Projesi ile 3,5 milyon Avro bütçeli Hazır Giyim İmalatına Yönelik Mesleki Eğitim ve Girişimcilik Projesi geliştirildiğini ifade eden Kaldırım, “9,5 milyon Avro bütçeli ‘Fırtına Vadisi ve Kaçkar Dağları Milli Parkının BROP kapsamında Sürdürülebilir Turizm Uygulamaları ve Turizm Altyapısının Geliştirilmesi Projesi’ ise IPA 1’de kabul edilmiş olmasına rağmen süreçlerin yetişmemesi nedeniyle IPA II’ye yeniden sunulacaktır” ifadelerini kullandı.

    Trabzon’a düzenlenen 138 charter ve direkt seferleriyle toplam 21 bin turist geldi

    2016 yılında Arap ülkelerinin sosyal medya fenomenlerine tanıtım organizasyonu gerçekleştirildiğini belirten Kaldırım, tanıtma fonuna Doğu Karadeniz’in Körfez Ülkelerinde tanıtımı için proje başvurusu yapıldığını ve özellikle Arap turistler için sosyal medyada Heavenly DOKA platformu oluşturulduğunu vurguladı.

    DOKA’nın gerçekleştirdiği tanıtım faaliyetleri sonucunda DOKA’nın faaliyetlerine başladığı 2010 yılında Doğu Karadeniz’e gelen yabancı turist sayısının 30 binden yıllık ortalama yüzde 75 artış ile 2015 yılında 350 bin kişiye ulaştığını söyleyen Kaldırım, “Bölge ayrıca Körfez Bölgesi turistleri tarafından en çok tercih edilen destinasyon (İstanbul hariç) haline gelmiş durumdadır. Geçen yıl, bölgemizde bine yakın konutun körfez ülkeleri vatandaşlarınca satın alınmış olması bunun en önemli göstergelerinden biridir. DOKA tarafından, turizm sektörünün gelişimi için ulaşım imkanları ve erişilebilirliğin en önemli unsur olduğunun bilinciyle, körfez ülkelerinden charter ve tarifeli seferlerin başlaması için büyük bir çaba gösterilmiştir. Bu çabalar sayesinde; 2015 yılında Suudi Arabistan’dan (Riyad, Kasım, Cidde, Medine) Trabzon’a düzenlenen toplam 138 charter ve direkt seferlerle toplam 21 bin turist gelmiştir. 2015 yılının Temmuz ayında Kuveyt-Trabzon, 2016 yılının Mart ayında ise Riyad-Trabzon Cidde-Trabzon tarifeli uçak seferleri başlamıştır. Ayrıca 2016 yılında Suudi Arabistan’ın sekiz farklı şehrinden Trabzon’a, 400’den fazla charter seferi düzenlenmesi planlanmaktadır” şeklinde konuştu.

    950 milyon değerinde 146 turizm yatırımı hayata geçti

    Artan turist sayısı artışının bir sonucu olarak konaklama tesisi ihtiyacını karşılamak amacıyla DOKA ve diğer kuruluşlar tarafından verilen destekler sayesinde de bölgedeki konaklama kapasitesinin büyük ölçüde arttığını kaydeden Kaldırım, “Marka oteller bölgemizde yer almaya başlamıştır. Turizm aynı zamanda Körfez ülkelerinden bölgemize yönelik değişik sektörlerden de ciddi yatırımcı ilgisi ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu yatırımların da hayata geçmesi bölgemize önemli bir katma değer sağlayacaktır. Son 5 yılda yapılan turizm yatırımlarına baktığımızda sadece konaklama alanında yapılan 950 milyon değerinde 146 turizm yatırımı hayata geçmiştir” diye konuştu.

    Turizmin geliştirilmesi için üç hedef

    DOKA olarak bölgedeki turizmin geliştirilmesi için üç temel hedef üzerine yoğunlaştıklarını belirten Kaldırım, “2 milyon Arap turist, turizm sezonunun 12 aya yayılması, turizmin bölge geneline yaygınlaştırılması. Bu hedefler doğrultusunda kış turizmi başta olmak üzere, kültür turizmi, sağlık turizmi, eko turizm, macera turizmi gibi alanları geliştirmenin ve öne çıkan destinasyonların sayısının artırılması için çeşitli proje önerileri ortaya çıkarılmakta ve çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Yine bu doğrultuda 2015 yılında Ajans koordinasyonunda Artvin’in Şavşat ilçesinin sakin şehir olarak tescillenmesi sağlanmış, 2016 yılında da Giresun’un Tirebolu ilçesinin de CİTTA SLOW başvuru sürecinin başlatılmasına destek olunmuştur. Verdiği mali desteklerin yanı sıra bölge paydaşlarıyla işbirliği ve turizm alanında bölgenin tanıtımında yaptığı faaliyetler neticesinde bölgeye kazandırılan yatırım tutarı 350 milyon TL’nin, bu yatırımlar sayesinde oluşturulan istihdam da 3 binin üzerine çıkmıştır. Bununla birlikte yatırım destek ofislerimizin yapmış olduğu yönlendirmeler neticesinde belirli sektörlerde firmaların kümelenerek rekabet güçlerini artırması da sağlanmıştır” dedi.

  • Bölge turizminin son durumunu değerlendirdiler

    Trabzon’da bölge turizminin son durumunun değerlendirildiği bir toplantı düzenlendi. Darbe girişimine rağmen bazı iptaller olsa da Arap turistlerin Doğu Karadeniz’den vazgeçmediğini belirten TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, “Hatta bazı Arap turistler ‘böyle bir darbe girişimini bir gecede atlatan bir ülkeye güvenimiz tam’ diyerek bölgeden konut alıyorlar” dedi.

    Trabzon’da bir otelde düzenlenen toplantıya Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu’nun yanı sıra, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Bölge Yürütme Kurulu Başkanı Suat Gürkök, Doğu Karadeniz Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Mustafa Yılmaz, Doğu Karadeniz Turizmciler Derneği Başkanı Yusuf Altıntaş, Uzungöl Turizm Derneği Başkanı Mustafa Akyüz, Trabzon Diş Hekimleri Odası Başkanı Önder Taşan ve turizm acentesi temsilcileri katıldı.

    TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, turizm sezonu başlar başlamaz önce İstanbul’daki terör eylemi, ardından 15 Temmuz olaylarının meydana geldiğini, ancak bölge turizminin bu iki olayın etkilerini üzerinden çok çabuk atmaya başladığını vurgulayarak, “Böyle iki olayın ardından bazı sıkıntıların olması normaldir. Fakat bölge turizmi bu etkiyi üzerinden çabuk atacağa benziyor. Bazı iptaller olsa da bölgeye Arap turistlerin ilgisi sürüyor. Rezervasyonlar yeniden hareketleniyor. Hatta bazı turizmci arkadaşlarımızın anlattığı bir anekdot, Arapların bölgeye ve ülkeye bakışı açısından da çok önemli. Arap turistler, ‘böyle bir darbe girişimini bir gecede atlatan bir ülkeye güvenimiz tam’ diyerek yaklaşık 100 bin dolar ödeyip konut yatırımı yapıyor. Gelecek yıl için yapılacak işler ve alınacak önlemleri görüşmek için toplandık. Aksaklıklar belli. En çok üzerinde durulan konu, çeşitli internet sitelerinden pazarlanan kayıt dışı daireler. Bunların sayısı 400’ü geçiyor. Şehrimizi nasıl daha geniş alana tanıtırız ve daha fazla turisti nasıl getiririz konusunu ele alıyoruz. Turistin rahat etmesi çok önemli. Tanıtım ve turist sayısını artırmak için çalışmalarımız sürecek. Yeterli sayıda tesisimiz ve yatak kapasitemiz var. Şehrimizde çok iyi acentelerimiz doğmaya başladı. Gittikçe büyüyor, uluslararası çalışıyorlar. Trabzon’un turizm merkezi olmasını, uçakların buraya gelmesini istiyorduk bu gerçekleşti. Amacımız daha fazla turist getirmek. Önümüzdeki zaman içinde tanıtımlara hızlıca devam edeceğiz. En büyük handikaplardan biri de THY’nin uyguladığı fiyat politikasıdır. Bu sorunu sayın bakanımıza da ilettik. THY’nin daha iyimser bir fiyat politikası izlemesi ve fiyatlarını özel sektör seviyesine çekmesi halinde sorunumuz kalmayacaktır. Arzumuz daha fazla ve uygun fiyatlı uçak seferi koyulması. Özellikle kış aylarında batılı turistlerin kültür turlarına gelmesi konusunda hazırlıklarımız tamamlandı. Trabzon’un turizmi daha da gelişecek. Arap turistlere yönelik bir memnuniyet anketine başlayacağız. Amacımız hatalarımızı bir daha görmekti. Bunları da paylaşacağız” dedi.

    Kaldırım: “Sektör olarak birlikte hareket etmemiz gerekiyor”

    Toplantıya katılan Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, sektörün birlikte hareket etmesi gerektiğini belirterek, “Bize pazar olan tüm ülkelerde güven tazeleme yönünde çok hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Sektör olarak, acenteler, oteller olarak hızlı hareket etmeliyiz. Yaptığımız paylaşımlarda, konuşmalarda, toplantılarda, sosyal medyada lütfen olumsuzluklardan uzak duralım. Sürekli olumlu sinyaller gönderelim ki iyi bir algı oluşsun. Trabzon olarak gerçekten güvenli bir bölgedeyiz. Bu bölgeyi, doğal güzellikleri ve insan yapısının yanı sıra güvenli buldukları için geliyorlar. İnsanların bir yere giderken kafasını kurcalayan en önemli konu güvenlik. Trabzon da hem dünyanın hem Türkiye’nin en güvenli bölgesi. Bu açıdan vereceğimiz mesajlarımız çok önemli. Körfez pazarında zaten destinasyon olarak 1 numara olduk. Yapacağımız çalışmalarla bunu pekiştireceğiz” ifadelerini kullandı.

    Gürkök: “Bugüne kadar 10 çalışıyorsak, bugün 20 çalışacağız”

    TÜRSAB Bölge Yürütme Kurulu Başkanı Suat Gürkök ise, bu süreci sektör olarak el birliğiyle aşacaklarını ifade ederek, “Türkiye’nin, Karadeniz Bölgesi’nin güvenli olduğu yönünde gelen turistlerle kısa röportajlar yapılıp sosyal medyada yayınlanması için çalışmalar yapılıyor. Yaşanan süreç nedeniyle kamu çalışanlarından dolayı iç turizmde düşüş oldu. Bir duraklama devresinden sonra Körfez ülkelerinden tekrar rezervasyonlar gelmeye başladı. Direkt uçuşlar yapılmaya devam edilmesi, Türkiye’nin hala güvenli ülke olduğunun somut delilidir. Sektör olarak, birlik ve beraberlik içinde, üyelerimizle sivil toplum örgütlerimizle birlikte çalışmalıyız. Herkes üzerine düşen görevi yapacak. Bugüne kadar 10 çalışıyorsak, bugün 20 çalışacağız. Sezon gelmeden turizmciler yatırım yaptılar, otel kiraladılar, transfer araçları satın alarak büyük bir borcun içine girdiler. Ama hiçbir zaman karamsar olmadılar. Bu işin içinden çalışarak kalkacağımızı iddia ediyorum. Bakanlıktan da bazı destek ve teşviklerin çıkacağına inanıyorum. Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmayın” şeklinde konuştu.

  • Deniz turizminin başkenti Muğla

    Dokuz deniz gümrük kapısı, iki uluslararası havalimanı ve bin 484 kilometre kıyı uzunluğu ile yıllık 4 milyon yerli ve 3 milyon yabancı turisti ağırlayan Muğla’nın deniz turizminde Türkiye’nin en önemli kenti olduğu açıklandı.

    Muğla’nın her türlü deniz sporlarına uygun koyları ve plajları ile önemli bir destinasyon olduğunu belirten Kültür ve Turizm Müdürü Veli Çelik, “Muğla deniz turizmi açısından Türkiye’nin bir numaralı kentidir. Gerek bin 484 kilometre kıyı uzunluğu ile 130’un üzerinde temiz koyu olması, 6-7 bin tekneye ev sahipliği yapması, günübirlik gezi tekneleri ile 25-30 bin kişinin taşınması Muğla’nın önemli avantajları. Bunun yanında Muğla’nın çevre iller ile olan bağlantı yollarının düzenli olması, iki uluslararası havalimanımız var, 9 deniz gümrük kapımız ile bütün bunları üst üste koyduğumuzda deniz turizmi açısından deniz turizminin başkenti Muğla’dır. Vatandaşlarımızın Muğla’yı tercih etmelerine neden olan haklı nedenleri bu saydığımız kategoriler” dedi.

    “Yıl sonunda kötümser bir tablo ortaya çıkmaz”

    Turizm sektörünün son yaşanan gelişmeler ışığında beklenenin aksine kötümser tablonun ortaya çıkmayacağı kanaatinde olduğunu belirten Çelik, “Bu benim şahsi düşüncem. Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi ilçelerimizi dolaşıyoruz. Sektörün temsilcileri ile görüşüyoruz. Bodrum’da bir Rus vatandaşı ile yaptığım sohbette bana ‘Rusya’da sonbaharda seçimler var. Eğer Putin seçimi alacak ise Rus halkının tatil alışkanlığı taleplerini karşılamalı’ dedi. Şu anda devletler arası ilişkilerde bir yumuşama var. Bu da bizim için genel pazar içinde yüzde 10’luk bir pay demek. Bizim ana pazarımız Avrupa. 2016 yılı sonu itibari ile çok da karamsar değiliz. İyimser bir tablonun ortaya çıkacağını bekliyoruz. Bahsedilen gibi çok büyük düşüşler, çok büyük kayıplar olmayacağını kanaatindeyim. Şu anda bir belirsizlik var. Bu belirsizlikten kaynaklanan bir takım yorumlar oluyor. Bunun uluslararası boyutu var, siyasi boyutu var. Mesela Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler konusunda bizim bir müdahale şansımız yok. Bizim müdahale edebileceğimiz konu Muğla’ya tatil için gelen bu insanları hizmet kalitesinden ödün vermeyelim fakat fırsatçılık da yapmamalıyız. Gelen insanlar Muğla’dan iyi anılar ile ayrılmalı. Biz bunu yaptığımız zaman kısa vadede hizmetimizi yapmış oluruz. Orta vadede de deniz turizmini daha üst seviyelere çıkaracak şekilde planlamalıyız” diye konuştu.

  • Kuşadası Körfezi Dalış Turizminin Merkezi Olacak

    Kuşadası’nan dünya dalış turizminin önemli merkezlerinden biri olması için ilk adım atıldı. Aydın Büyükşehir Belediyesi, Kuşadası’nda dalış turizminin gelişmesi için Airbus A30 tipi dev uçağı Kuşadası Körfezi’nde batırmak için çalışmalara başladı.

    Kuşadası’nı dünya su altı turizminde önemli bir noktaya taşıyacak çalışma Aydın Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye Sualtısporları Federasyonu işbirliğiyle yürütülüyor. Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınan 54 metre uzunluk ve 44 metre kanat genişliği bulunan Airbus A 300 Tipi uçak, İstanbul’da söküldükten sonra 5 TIR’a yüklenerek ve yol güvenliği sağlanarak hafta sonu Kuşadası’na getirilmişti. Güzelçamlı’da milli park yakınlarında tırlardan indirilen uçağın parçalarının montajı bugün Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçiioğlu’nun da katılımıyla başladı. Uzmanlar tarafından iki ay boyunca montajı yürütülecek olan yolcu uçağı iki aylık bir süreç sonunda 28 Mayıs’ta da törenle Kuşadası Körfezi’nde Suhan 360 Otel açıklarında denize batırılacak.

    BAŞKAN ÇERÇİOĞLU MONTAJ ÇALIŞMALARINI İNCELEDİ

    Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Kuşadası’na bağlı Güzelçamlı’da montaj çalışmalarına başlanan ve su altı turizmini dünya markası yapmak amacıyla batırılacak olan A300 uçağının tanıtımını yaptı. 600 bin TL’ye mal olan uçağın 28 Mayıs’ta batırılmasıyla birlikte Kuşadası’nın dünyanın önemli su altı dalış merkezlerinden biri haline geleceğini kaydeden Başkan Çerçioğlu, “Kuşadası’nda turizmin çeşitlendirilmesi ve 12 aya yayılması en büyük hedefimiz. Bu amaçla yıllardır değerlendirilmeyen su altı ve dalış turizmindeki potansiyelin ortaya çıkarılması ve Kuşadası’nın bir dünya markası haline gelmesi için Türkiye’deki batık uçaklar içerisinde en büyüğü olan A300 uçağı projesini Denizcilik Daire Başkanlığı ile birlikte tasarladık ve uygulamaya koyduk. Kuşadası Körfezi en güzel denize sahip. Bu denizin içinde doğal güzellikleri de turistlerin hizmetine sunmamız gerekiyor. Bu büyük projemiz buna imkan sağlayacak. Yerli ve yabancı turistlere şimdiden çağrı yapıyorum. Sualtı ve dalış turizm meraklıları, Kuşadası’ndaki otellerde yerlerinizi şimdiden ayırdın çünkü montajına başlanan uçak 28 Mayıs’ta batırılacak” dedi.

    Türkiye Sualtısporları Federasyonu Aydın İl Temsilcisi Levent Ayvaz ise 20 yıldan beri Kuşadası Körfezi’nde böyle bir proje için çalıştıklarını belirterek, “Nihayet bu imkanı Aydın Büyükşehir Belediyesi sayesinde yakaladık. Sadece bu uçağı buraya batırmak değil, buraya kadar getirmek, montajlamak ve suyun altına batırmak adeta bir belgesel gibi oldu. Bu proje adeta bizi yoktan var edecektir. Şu anki turizmin geldiği noktada artık Kuşadası’nda dalışın olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor. Sualtı ve dalış turizmindeki hareket Kuşadası turizmine önemli bir ivme sağlayacak” diye konuştu.

    BATIRILAN UÇAKLARIN EN BÜYÜĞÜ

    Bir uçağın ’dalış turizmi’ için denize batırılması Türkiye’de bir ilk değil. Ne var ki bugüne kadar Antalya, Kaş ve Kemer’de 2009 yılından bu yana bu amaçla denize batırılan sadece üç küçük uçak var. İlki iki kişilik Türk Hava Kurumu, bir diğeri askeri nakliye uçağı, sonuncusu ise 10 kişilik yine pervaneli bir uçak. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Kuşadası açıklarında batırılacak Airbus A300 Tipi uçağın, bu boyutta resif amaçlı batırılacak en büyük ve bir ilk olacağını belirterek, “Yaptığımız araştırmalarda bu boyutta resif amaçlı denize bugüne kadar hep küçük ölçekli uçaklar batırılmış. Kuşadası’nda Dünya Dalış Turizmine hizmet edecek olan Airbus A300 Tipi uçak hem Türkiye’de hem de Avrupa kıtasında bir ilk olacaktır“ dedi.

    UÇAK NASIL BATIRILACAK

    Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınan Airbus A300 Tipi uçak önce İstanbul’da parçalandı. 5 TIR’a yüklenerek, titizlikle alınan yol güvenliği ile montaj iççin Kuşadası’na bağlı Güzelçamlı’ya getirildi. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu tarafından bugün törenle start verilen Airbus A300 Tipi yolcu uçağının montajı özel bir ekip tarafından iki aylık süre içinde tamamlanacak. Kuyruk, flap gibi parçaları çıkarılan uçak, denize dev vinçlerle indirilecek. Vinçlerle ön tarafından tutulan uçağın yerdeki kontrolünde bir büyük iş makinesi daha kullanılacak. Altına yüzer balonlar bağlanarak yüzdürülecek olan AIRBUS A300 Tipi uçak yüzer vince bağlanarak yine büyük bir römorkor tarafından kıyıdan çekilecek ve batırılacağı Kuşadası Körfezi’ndeki Sühan 360 Oteli’n karşısında bölgeye getirecek. Uçak 20-25 metre derinliğe gövdesinin üzerine indirilecek. Bu işlemler profesyonel su altı adamları tarafından yapılacak ve yaklaşık 2.5 saat kadar sürecek.