Etiket: TÜP

  • Afganların yaşadığı evde tüp patladı: 2 yaralı

    Afganların yaşadığı evde tüp patladı: 2 yaralı

    Erzurum’da Afganların yaşadığı evde mutfak tüpünün patlaması sonucu 2 kişi yaralandı.

    Olay, bugün saat 14.30 sıralarında Yakutiye ilçesine bağlı Rabia Ana Mahallesi’ndeki 3 katlı binanın 3. katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Afganistanlı çift mutfakta yemek yaptığı sırada mutfak tüpünün gaz kaçırması sonrasında eve gaz yayıldı. Bu sırada ocağın yakılması sırasında parlama ve patlama meydana geldiği bildirildi. O sırada mutfakta bulunan Afganistan uyruklu A.K ve Z.A yaralandı.

    Evden gelen patlama sesi sonrasında vatandaşlar durumu Erzurum Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekiplerine haber verdi. Yaralanan A.K ve Z.A 112 ekipleri tarafından ambulansla Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Yaralıların durumlarının iyi olduğu bildirildi.

  • Tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler

    Tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler

    Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Meltem Aksu Sönmezer, tüp bebek tedavisinin çiftler için sabır isteyen ve her türlü sonuca hazırlıklı olmayı gerektiren zorlu bir süreç olduğunu belirtti. Op. Dr. Meltem Aksu Sönmezer, tedavinin fiziki olarak asla kişiyi zorlamadığını aksine beklenenden daha kolay ve zahmetsiz olduğunu çoğu çiftin kabul ettiğini ifade ederek, “Ancak, olumlu bir ruh hali ile tedaviye başlanmadığı takdirde çiftleri çok yoran ve yıpratan bir süreç haline gelebilmektedir. Tedaviye başlamadan önce hastanın kendisini bu tedavi süreci ve sonuçlarına karşı psikolojik olarak hazırlaması gerekir. Stresi azaltmak için bazı aktivitelerde bulunmak, düzenli egzersiz ve doğa yürüyüşleri yapmak, doğru beslenmek, negatif etki yaratabilecek kişilerden ve ortamlardan uzak durmak , zihinsel ve fiziksel olarak pozitif ve hazır hissetmek tedavide başarı şansını artıran etkenlerdir” diye konuştu.

    Tüp bebek tedavi yöntemini doğal bir gebelik süreci olarak kabul etmek gerektiğini dile getiren Op. Dr. Meltem Aksu Sönmezer, “Çünkü bu yöntemle gebe kalan kadınlar da normal bir hamilelik dönemi geçirmektedir. Çiftin kendi sperm ve yumurtası ile oluşan ve dünyaya gelen bebek diğer bebeklerden farksızdır. Beslenme her konuda olduğu gibi tüp bebek tedavisi sürecinde de çok önemlidir. Çünkü; tedavide başarıyı artıran etkenlerden biri de ideal kiloda olmaktır. Tedaviye başlamadan önce ideal kiloyu yakalamak için diyetisyen yardımı alınabilir” diye konuştu.

    Tüp bebek tedavisi sürecinde bol sıvı almak gerektiğini, kola, çay, maden suyu yerine günde en az 2-3 litre su tüketilmesini öneren Op. Dr. Meltem Aksu Sönmezer açıklamasını şöyle sürdürdü; “Nohut, kuru fasulye, barbunya gibi baklagiller sofralardan eksik edilmemelidir. Haftalık yemek programında en az 2 gün kuru baklagiller olmalıdır.

    Protein, mineral ve omega3 bakımından en zengin olan besin balıktır. Haftada en az iki kez balık tüketmek, tedavi başarısını olumlu etkiler.

    Kızartma, ızgara gibi pişirme yöntemleri yerine; haşlama, buğulama, fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Ayrıca makarna ve sebzeler çok fazla haşlanmamalıdır.

    Folik asit bakımından zengin yeşil yapraklı sebzeler, fındık ve badem gibi kuruyemişler tercih edilmelidir.

    Şeker tatlı ve tatlandırıcırılardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.”

  • Tüp bebek tedavisinde dikkat

    Gelişen teknoloji ile birlikte tüp bebek tedavisindeki başarı şansının da arttığını belirten Op. Dr. Alaaddin Balcı, tüp bebek tedavisinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

    Samsun Liman Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Doktorlarından Tüp Bebek Uzmanı Op.Dr. Alaaddin Balcı, “Dünyada ilk tüp bebek 1983 yılında, Türkiye’de ise 1994 yılında Ege Üniversitesinde yapılmış ve ilk canlı doğum sağlanmıştır. Başarı oranları da ilerleyen teknolojik gelişmelere paralel artış göstermiştir. Halen ülkemizde 120 civarında tüp bebek merkezi bulunmakta ve bunların başarı oranları da ciddi farklılıklar göstermektedir” dedi.

    Bu konuda ülke genelinde çok başarılı merkezler olup, yurt dışından ve özellikle Avrupa’dan hastaların yoğun ilgi gösterdiğini belirten Dr. Balcı, “Başarı oranlarındaki bu farkın oluşmasında en önemli etkenler merkezi yöneten ekibin tecrübesi, merkezin laboratuvar koşulları ve ekipmanı, ticari kaygıların bir kenara bırakılarak hastaya yaklaşım, teknolojik gelişmelerin takibi ve merkezin kendi çalışmalarını ekspertiz etmesi ve sonuçlarını iyi değerlendirmesidir” diye konuştu.

    Op.Dr. Balcı, “Tüp bebek seçimlerinde çok titiz davranmak, iyi bir araştırma yapmak merkezlerin başarı oranlarını hasta yaklaşımlarını iyi etüt emek ve ona göre karar vermek gerekir. Bütün bunların dışında tüp bebek başarısını etkileyen tıbbi tedavideki standartlarda çok önemlidir. Merkezlerde uygulanan tedaviler birbirine benzer olmakla birlikte hekimlerin tercihleri ve tedavi detayları da başarı oranlarını etkilemektedir. Ülkemizde başarı oranları açısından hastanın yaşı ve özelliklerine göre değişmek üzere, yüzde 30 ile yüzde 80 arasında başarılı sonuçlar alınmaktadır” ifadelerini kullandı.

    Op.Dr. Balcı, tüp bebek başarısını etkileyen faktörler hakkında ise şu bilgileri verdi:

    “Kan sulandırıcılar kullanılması, anne babaya genetik analiz yaptırması, rahim içi ve kanallarının iyi değerlendirilmesi, rahim filmi ve histereskopi yapılması, rahim perdelerinin ve sorunlu ise kanalların çıkarılması, düşük doz ilaç tedavisi ile yumurta kalitesinin artırılması, geç embriyo transferi (5. ya da 6.gün), embriyolara genetik analiz yapılması (pgd), 4 cm. üzerindeki myom’ların ve döl yatağına baskı yapan tüm polip ve kitlelerin çıkarılması, troid hastalığı, diyabet, kansızlık, B12, D vitamini, folik asit eksikliklerin tedavi edilmesi, sigara alkol alınmaması ve fazla kiloların verilerek sağlıklı beslenme, spor yapılması gibi koşullar tüp bebek başarısını etkileyen faktörler arasındadır.”

  • Tüp bebek tedavisiyle ilgili bilgilendirme semineri yapıldı

    Eskişehir’de, tüp bebek tedavisi konusunda bilgi almak isteyen vatandaşlara bilgilendirme semineri verildi.

    Özel bir otelde gerçekleşen etkinlik; Eskişehir Barosunun da destekleri ile, bir sivil toplum kuruluşu olan ‘Boyalı Parmaklar’ tarafından organize edildi. ‘Tüp bebek tedavisinde başarı arttıran son gelişmeler ve psikolojik desteğin önemi’ temalı programda Doç. Dr. Sabri Cavkaytar ve Uzman Psikolog Asena Akın sunumlar yaparak bilgilendirmelerde bulundu.

    “Farkındalık oluşturma hedefiyle böyle bir etkinlik yaptık”

    Organizasyonu düzenleyen ‘Boyalı Parmaklar’ın kurucusu Sema Şirvan, “Biz sanat dersleri veriyoruz. Çocuklarla ve onların ailelerle yaptığımız bir çok etkinliğimiz var. 5 yıldan beri çocuklarla bir çok sergi açtık. Bunlar arasında sosyal sorumluluk projelerine de yer veriyoruz. Bugün sanatla sağlığı bir araya getirdik. Konumuz tüp bebek tedavisiydi. Farkındalık oluşturma hedefiyle böyle bir etkinlik yaptık. Eskişehir Barosu’na destekleri için çok teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

    “Tüp bebek tedavisi, gelişen teknoloji sebebiyle sürekli güncellenen bir alan”

    Etkinliğe katılan ve bilgilendirmelerde bulunan Doç. Dr. Sabri Cavkaytar da çocuk sahibi olamayan çiftlere tavsiyelerde bulunarak, şunları kaydetti:

    “Ben Eskişehir doğumluyum. Bu etkinlik sebebiyle memleketime geldim. Tüp bebekteki son gelişmeleri katılımcılara aktardım. Tüp bebek tedavisi, gelişen teknoloji sebebiyle sürekli güncellenen bir alan. Bunları anlattık. Bazı önerilerde bulunduk. Örneğin; 35 yaşın üstündeki evli çiftler 6 ay içinde çocuk sahibi olamıyorlarsa mutlaka bir hekime başvurmaları gerekir. 35 yaşın altındaki çiftler için de bu süre 1 yıldır. Bu kişilere mutlaka doktora başvurmalarını tavsiye ediyoruz. Bu ve benzeri konular hakkında bilgilendirmelerimizi yaptık.”

  • Dere yatağında binlerce tüp fidanı atan işçiler jandarmadan kaçamadı

    Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Arifegazili köyünde, dere yatağında binlerce tüp karaçam ve sedir fidanını atan şahıslar jandarma ekiplerinin yaptığı titiz çalışmalar sonucu tespit edilerek, haklarında soruşturma açıldı.

    Olay, 28 Kasım’da meydana geldi. Edinilen bilgiye göre olay, Arifegazili köyü Beylice yolu üzerinde meydana geldi. Dere yatağına atılmış fidanları fark eden köy muhtarı Şükrü Yadigar durumu jandarma ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine köye gelen jandarma ekipleri olayla ilgili soruşturma başlatırken, durumu Orman İşletme Müdürlüğü’ne bildirdi. Olay yerine gelen Çorum Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri yaptığı inceleme neticesinde dere yatağına atılan fidanların 5 bin tüp karaçam ve sedir fidanı olduğunu belirledi.

    Olayın ardından İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, fidanlarının hangi kurum ve sahaya ait olduğu ne tür araçla getirilip atıldığını tespit etmek için çalışma başlattı.

    20 Kasım’da Sungurlu istikametinden gelen beyaz renkli arkasında tenteli römork bulunan bir minibüsün Beylice köyü yolu üzerinde bulun köprünün üzerine gelerek 8 dakika beklediği ve minibüsün köprünün altında bulunan dere yatağına geri geri gelerek burada da 14 dakika beklediği tespit edildi. Minibüsün Boğazkale İlçe Jandarma Komutanlığı önünde Sungurlu istikametine doğru gittiği, plakasının 06 NDF 81 olduğu ve arkasında tenteli römorkun olduğu belirlendi. Yapılan incelemede Yozgat’a giden araçta bulunan şahısların Mehmet K., Kahraman D., Mehmet Şirin D. olduğu, şahısların Yozgat Orman İşletme Müdürlüğünün fidan dikiminde yevmiye usulü çalışan mevsimlik işçiler oldukları tespit edildi.

    Jandarma ekipleri tarafından konu ile ilgili Yozgat Orman İşletme Müdürlüğüne bilgi verilirken, dere yatağına bin 305 adet tüplü sedir 4 bin adet tüpsüz açık vaziyette telize sarılı karaçam ve 50 adet mahlep olmak üzere toplamda 5 bin 355 adet fidanın Yozgat Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait olduğu öğrenildi.

    Binlerce adet tüp fidanı atan şahıslar hakkında soruşturma açıldı.