Etiket: TÜMSİAD

  • Türel TÜMSİAD üyeleri ile buluştu

    TÜMSİAD üyeleri ile kahvaltıda buluşan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya’nın değer kazanması için yapılan bütün çalışmaların kendi dönemlerinde yapıldığına dertlerinin Antalya’yı ve Antalyalıyı zenginleştirmek olduğuna dikkat çekti.

    TÜMSİAD Başkanı Hüseyin Demirezen’in ev sahipliği yaptığı kahvaltıya, AK Parti Konyaaltı İlçe Başkanı Ramazan Erçin ve TÜMSİAD üyeleri katıldı. Toplantıda konuşan Başkan Türel, ekonominin yatırımla büyüdüğüne dikkat çekerek, “İstikrarda bunun en önemli anahtarlarından bir tanesi. Bizler en iyiyi arama peşindeyiz. Ama zaman zaman en iyiyi bulacağız derken iyiyi kaybedince eldeki bulgurdan oluyoruz. Antalya’mız şu an dünyanın göz bebeği. Ve rakiplerimiz adete koşa koşa geleceğe ilerliyorken, millet tabiri caizse aya gidiyorken, biz yaya kalamayız. O yüzden Antalya’mızı bir dünya şehri yapacak noktaya yavaş yavaş taşıyoruz” dedi.

    Yatırım işsizliğin ilacıdır

    Antalya’nın 2004 senesinde 2 arıtma tesisine sahip olduğunu hatırlatan Başkan Türel, “Antalya bugün artık 32 arıtma tesisiyle, 640 km sahilde 1 mili metreküp suyu arıtmadan denize göndermiyor. 200’ün üstü mavi bayrakla Türkiye birincisiyiz, dünya ikincisiyiz. Yine konaklamalı gelen turist sayısında Londra, Paris’ten 20-30 milyon geliyor, Antalya bu sene inşallah 14 milyonu yakalayacak. Yakaladığımızda dünya üçüncülüğü gibi önemli bir noktayı daha görmüş olacağız. Bizim derdimiz Antalya’yı zenginleştirmek. Antalyalıyı zenginleştirmek. Antalya’da turizm gelişirse tarım gelişirse Antalya’nın en ücra köşesindeki kardeşimiz bundan istifade eder. Bunların hepsi birlikte olur. Bugün geldiğimiz noktada da Antalya bu başarılı yakalamışsa sizlerin sayesindedir. İş insanların sayesinde. Çünkü ekonomi yatırımla büyür. Yatırım işsizliğin ilacıdır” dedi.

    Antalya’ya değer katan anlayış

    Antalya’da yeni yatırım alanları açacak gayretleri gösterdiklerini belirten Başkan Türel, “Antalya’nın değer kazanması için yapılan bütün adımlar bizim dönemimizde gerçekleşiyor. İşte sahil Antalya yaşam parkı. Gerçekten bir dünya projesi. Ben dünyada eşi benzeri olduğunu da düşünmüyorum. Ve biz burayı yapacağız dediğimizde birileri elele tutuştular insan zincirleri kurdular. Bizi içeri sokmayıp yaptırmayız diye feryat ettiler. Bizim derdimiz Antalya’ya değer katmak. Bilmiyorlar mıydı iyi olacağını ? Bal gibide biliyorlardı. Ama dert başka. Onların derdi Antalya batsın sıra bize gelsin. Bizim derdimizse Antalya kiminle yükselirse yükselsin. Antalya’ya çivi cakanı sırtımızda taşırız. Bizim muradımız bu. İşte bu zihniyet farkı onlara hep engellemeyi yaptırmamayı alışkanlık hale getirmiş. Bizde hep gönlümüze Antalya’ya değer katan anlayışı ortaya koymuşuz” şeklinde konuştu.

    Önce itiraz ediyorlar sonra en çok onlar kullanıyor

    Antalya’nın geçmiş dönemde 15 sene kaybettiğine dikkat çeken Başkan Türel, sözlerine şöyle devam etti. “Boğaçayı’nı yapma dediler. Sudan sebeplerle hiç biri gerçek değil. Birinci etap başladı bitti bitiyor. Daha şimdiden bölgedeki mülkiyet değerleri artıyor. Antalya’ya yeni değer kazandırmaya çalışıyoruz. Birileri bizim eteğimizden çekmeye çalışıyor. Önemli olan memleketin kazanması diyorsak geçmişi unutmayacağız. İlk dönemimde ne yaptıysak bir metre bile üstüne koyamadılar. Katlı kavşakları yaptırmayacağız dediler. Bu kavşaklar trafiği sıkıştırır dediler, üstünü dolduracağız dediler şimdi en çok onlar kullanıyor. Aynısını Konyaaltı’nda yaptılar. En çok onlar kullanıyor. Geçen gün birini çay içerken gördüm. Afiyet olsun dedim. Bize bu yakışır”

    Zafer bizim olacak

    “Biz kaybettiğimizde Antalya kaybediyor” diyen Başkan Türel, “Sizlerin Antalya’ya önemli hizmetleri var. Antalya yerinde sayarsa sizin de hizmetiniz yerinde sayıyor. Bu yüzden omuz omuza emin adımlarla geleceğe yürüyeceğiz. Bugün Türkiye’nin hak ve muasır mücadelesi verdiğinin farkındayız. Bu mücadelede biz küçük meselelere takılmıyoruz. Kişilere takılamayız. Ben kendi adaylığımdan önce de söyledim. Hangi arkadaşımız aday olursa olsun onun peşinden ayrılmam. Fahri danışmanı olarak hizmete hazırım. Kutlu yolculuğu birlikte idrak ediyoruz. Yaptığımız her işin lehte aleyhte Ahir dünyada dahi bir karşılığı olabileceğini unutmadan yaşıyoruz. Bu idraki kaybetmeden yolumuza devam edersek inşallah yine zafer bizim olacak” dedi. Başkan Türel konuşmasının ardından TÜMSİAD üyelerinin sorularını yanıtladı, istek ve önerilerini dinledi.

  • TÜMSİAD Başkanı Gümüş Arapgir’de

    TÜMSİAD Malatya Şube Başkanı Murat Gümüş, Arapgir İlçesinde Kaymakamlık ve Belediyeyi ziyaret ederek istişarelerde bulundu.

    İlk olarak Arapgir Kaymakamı Mehmet Erdem’i makamında ziyaret eden Şube Başkanı Murat Gümüş, görevinde başarılar dilediği Erdem’le ilçe hakkında bir süre görüştü.

    Daha sonra Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu’nu ziyaret eden Gümüş, Mor Reyhan yatırımlarından ve diğer turizim yatırımları hakkında bilgi alış verişinde bulundu.

    Mor Reyhanın katma değeri yüksek bir ürün haline geldiğini belirten Gümüş, turizm noktasında ise dünyanın gözünün Arapgir ilçemizde olduğunu söyledi.

    Önümüzdeki dönemde Arapgir’in çok önemli bir turizm beldesi olacağını da kaydeden Gümüş, “Mor reyhanın peşinde olan çok çiddi ulusal yatırımcıların var olduğunu biliyoruz. Bizde geç kalmadan gerekli incelemeleri yerinde yapmak istedik. Arapgir Belediye Başkan Haluk Cömertoğlu, ilçemizi bir dünyaya markası yapma yolunda çok çiddi işler ve yatırımlar yaptı. Kendilerini yürekten kutluyorum. Bizde iş dünyası olarak gecikmeden yerimizi nasıl alırız diye pozisyon belirleme çalşması yaptık verimli ve güzel bir ziyaret oldu. İş dünyasının belleğinde Arapgirimizin çok farlı bir yeri oldu. Biz de buradaki edindiğimiz bilgileri genel merkezimize rapor olarak sunacağız. Ve enkısa zamanda tekrar yatırımcılarla birlikte Arapgir’de olacağız.” şeklinde konuştu.

  • TÜMSİAD Genel Başkanı Doğan: “Ülkelerin birbirleriyle olan savaşları topla tüfekle değil ekonomiyle ticaretle oluyor”

    İzmir Katip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) ‘Ticaret Savaşları ve Ülke Ekonomisine Etkileri’ konulu panelde konuşan Tüm Sanayici ve İş adamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Yaşar Doğan, “Ülkelerin birbirleriyle olan savaşları topla tüfekle değil ekonomiyle ticaretle oluyor” dedi.

    İKÇÜ Ekonomi Topluluğu tarafından ‘Ticaret Savaşları ve Ülke Ekonomisine Etkileri’ konulu panel düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü İKÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ertuğrul Deliktaş üstlenirken, konuşmacılar ise TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, TÜMSİAD Genel Sekreteri Osman Kurtkan Kapıcıoğlu, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İKÇÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Emine Beyza Satoğlu’dan oluştu.

    Ticaret savaşlarının populize olmaya başladığını kaydeden TÜMSİAD Genel Başkanı Doğan, “Ülkelerin birbirleriyle olan savaşları topla tüfekle değil ekonomiyle ticaretle oluyor. Bu da ülkelerin içinde olan büyük firmalarla, sermayelerle olmaya başladı. Burada ülkelerin bir takım stratejik rolleri var. Aynı zamanda buna entegre olan toplumsal kitlelerin algılarıyla oluşan bir takım problemler var” diye konuştu.

    Doğan ayrıca iş dünyasının sakin ve gergin olmayan ortamları tercih ettiğini, daha riski az olacak şekilde hareket etmeye çalıştığını belirtirken, sermaye ve yatırımın güvenli limanlarda hareket ettiğini belitti.

    “Yerli ve milli yatırımlar güçlenmeli”

    İş dünyası hakkında da değerlendirmede bulunan Doğan, “100 liraya sattığımızı 80 liraya üretiyoruz diye düşünüyoruz ama eğer yarı ham madde gibi bunu dışarıdan alıyorsak, sıkıntı yaşıyoruz. Üniversite proje geliştiriyor, para yok. Dolayısıyla parayı da oluşturabilecek unsurları deşifre etmeliyiz. 2017’de 157 milyar, 2018’de 17 milyar ihracat var ama hedeflerin çok altındayız. Tasarruf etmiyoruz, tasarruf etmeliyiz. Yerli ve milli yatırımlar güçlenmeli. Teknoloji üretmeli, teknolojiyi ticarete dönüştürüp ihracat yapmalıyız, markalar oluşturmalıyız” ifadelerine yer verdi.

    “Türkiye’mizde atacağımız çok adım var”

    İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de dünyada “Ticaret savaşları” denilince genellikle ABD’den sonra baş rolü Çin aldığını, iki ülkenin karşılıklı gümrük duvarlarını yükselttiği bu filmde, dönem dönem AB’yi de sahnede görebildiklerini kaydetti. Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bu savaşlar sönümlendiğinde başrol oyuncularını izleyen bir Türkiye değil, kendini konumlandırmış, hazırlıklarını yapmış ve rekabet üstünlüklerini yeniden biçimlendirmiş bir Türkiye için çaba göstermeliyiz. Başrol potansiyeli olduğu halde figüranlıkla yetinen ülkeleri gözünüzün önüne getirdiğinizde, bunu açıkça görebilirsiniz. Savaşlarda, krizlerde değil; tarihi ve stratejik konumu gereği kalkınmada ana aktör olabilecek, tarihi boyunca hiçbir zaman yan rolleri kabul etmemiş Türkiye’mizde de atacağımız çok adım var. Ticaret savaşlarının ortasında, ateş çemberiyle çevrili bir ülke olarak, bir yandan geleneksel pazarımız AB ile irtibatı koparmadan, öte yandan ABD ile hassas dengeleri gözeterek Çin gibi çok büyük avantajlar barındıran alternatif pazarlarla büyümeliyiz.”

    “Cumhuriyetimizin 100. yılına bir başarı hikayesi taşımalıyız”

    Türkiye’nin 2018 yılı içerisinde birçok ekonomik saldırıya maruz kaldığını hatırlatan Özgener, ancak tansiyonun düştüğünü, ekonomi, üretim ve ihracat için yeniden motive olduğunu belirtti. Enflasyonla Mücadele Programı’nı destekleyen vergi indirimleriyle birlikte piyasalarda ciddi bir rahatlama da yaşandığını vurgulayan Özgener, “Cumhuriyetimizin 100. yılına bir başarı hikayesi taşımalıyız. Bu da yerli ve milli paramızı kullanmaktan, yerli ve milli ürünlere yönelmekten ve ara malı bağımlılığından kurtulacak reçeteler bulmaktan geçiyor. Ortadoğu coğrafyasında küresel bir güç olabilmek, Ulu Önder Atatürk’ün de işaret ettiği gibi ekonomik bağımsızlık şiarından geçiyor. Yerli ürünler tercih edildiği zaman ülkemizde kalan parayla organize sanayilerinin oluşmasına, sanayinin gelişmesine katkı sağlanabilir. Bu sayede üniversiteyi tamamlamış gençlerimiz daha kolay iş bulur. Bu nedenle, toplumumuzda yerli ve milli ürün kullanımı konusunda farkındalık ve bilinç oluşturulması amacıyla toplantıların sayısını artırmalıyız” dedi.

    “Yaşayarak öğreniyoruz”

    Panelde konuşan İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse de “Ekonomi deyince üretim, tüketim, rekabet anlardık. Artık bunun içine ekonomik savaş da girdi. En kötüsü bunu yaşayarak öğreniyoruz, içinde bulunuyoruz. Ekonomik araçlar etkili silah olarak kullanılıyor. Bu dünyanın ciddi bir sorunu” ifadelerini kullandı.

  • TÜMSİAD üyelerine faizsiz sigortacılık anlatıldı

    Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Konya Şubesi üyelerine, faizsiz sigortacılık ile ilgili seminer verildi.

    Dernek binasında düzenlenen seminerde konuşan Dr. Yunus Emre Gürbüz, tekafül sigortacılığı da denilen faizsiz sigortacılığı anlattı. Dr. Gürbüz, “Dünya’da bu ifade kullanılmıyor, sadece Türkiye’de kullanılıyor katılım sigortacılığı yabancı yatırımcılarla bir araya geldiğimizde diyorlar ki, bu nedir? Katılım sigortacılığı 2015-2016 yılında Hazine Müsteşarlığı temel oturtalım dediği zaman çalışmalar yapmaya başladık. 2017 yılı sonunda yayınlanan yönetmelikte önemli katkılarımız oldu. İlk olarak orada geçiyor bu ifade resmi olarak” dedi.

    Dr. Yunus Emre Gürbüz, “Bu dalda Tekafül Corparation diye bir şirketle başlayan bu serüven bugün dünyanın bir çok ülkesinde 200’ü aşkın sigorta şirketi potansiyele ulaşmış vaziyette. Her geçen gün de ehemmiyetinin arttığını görüyoruz. Türkiye’de 2018 yılı Ağustos ayı itibariyle 8 tane katılım sigortası Tekafül işi yapan şirket olduğunu görüyoruz. Tekafül şirketlerinin, katılım sigortası şirketlerinin ulaştığı pay geçen ay itibariyle 3.8 pazar payı. Bu ciddi bir oran. Ciddi bir başarı” ifadelerini kullandı.

    Seminere dernek mensupları ve davetliler katıldı.

  • TÜMSİAD Aydın Şubesi, Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı

    Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Aydın Şubesi, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısı ile bir kutlama mesajı yayınladı.

    Başkan Nusret Ünal, imzalı açıklama şöyle: “Cumhuriyetimizin kuruluşunun 95. yılını yaşamanın haklı kıvanç ve gururu içerisindeyiz. Kadim Osmanlı medeniyetini yok etmek için yüzyıllarca uğraşan iç ve dış düşmanlar geçtiğimiz yüz yılın başlarında büyük ölçüde amaçlarına ulaşmış, milletimizi son yurdu olan Anadolu’dan atmayı planlıyorlardı. Tüm düşmanlarımızın, küresel amaçlarına ulaşmak için vatanımız üzerinde türlü planlar yaptığı bu karanlık dönemin sonunda genç ve dinamik bir devlet olan Türkiye Cumhuriyetini kurmuş bir milletin ahfadıyız. Kıvançlı olduğumuz kadar nasıl bir sorumluluğun altında olduğumuzun bilincindeyiz. O zor şartlar altında Allah (cc)’ın inayetiyle insanüstü gayretlerle çocuk yaşta toprağa düşen Şehitlerimizin ömürlerini sermaye ederek kurdukları bu kutlu devleti dünyada en yüksek seviyeye getirme yükümlülüğü bizler ve bizlerden sonraki nesiller üzerindedir. Milletimizin her ferdi kendi alanında başarılı olmaya çalışmalıdır.

    Bu duygularla asil cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsiyetinde, onunla beraber kurucu ruhu oluşturan silah arkadaşlarına ve yurdun her santimine kanı dökülmüş mübarek şehitlerimize Allah cc tan rahmet diliyoruz. Emanetleri bizdedir canımızdan azizdir”