Etiket: Tüketin

  • Diyetisyen Küçük: “Sütü yağsız tüketin”

    Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Yaşamın her anında süt ve süt ürünlerini tüketmek önemli olduğu gibi özellikle kilo kontrolünde de süt, yoğurt ve ayran çok değerli besinlerdir” dedi.

    Gebze Medical Park Hastanesinden Diyetisyen Aslıhan Küçük, teknolojiden faydalanarak elde edilen light sütün içerik olarak sadece yağ konusunda tam yağlı sütten ayrıldığını ancak tüm besleyiciliğini korumaya devam ettiğini söyledi. Küçük, light mantığında süt ve ürünlerinin içerisindeki toplam yağ miktarının azaltıldığını ve diğer besin ögelerinde hiçbir kayıp olmadığını belirtti.

    “Yağsız süt ürünleri kalp damar sağlığını korur, kilo yönetimini kolaylaştırır”

    Küçük, “Son bilimsel çalışmalar, yağsız süt ve ürünleri ile beslenmenin hem kalp damar sağlığını koruduğunu, hem de kilo yönetimini kolaylaştırdığını belirtiyor. Özellikle beslenme konusunda bilinçli toplumlar, süt ve ürünleri yaygın olarak yağı alınmış veya azaltılmış olarak tüketiyor. Böylece beslenmeni doymuş yağdan arındırıyor, sağlanan bu yağ kazancını faydalı yağ türleri ile kullanarak daha kaliteli bir beslenme profili elde edebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.

    Kalsiyumun hayatın her evresinde çok önemli bir mineral olduğunu belirten Küçük, “Bu nedenle süt tüketimini; hem büyüme ve gelişme çağında hem de yetişkinlik evresinde ve özellikle kadınlarda menopozla gelişen kemik erimesini önlemek için mutlaka öneriyoruz. Her gün en az 2-3 su bardağı süt tüketmeli ve yağsız tercih etmelisiniz. Her 200 ml light süt ile yaklaşık 6 gram yağ kazancın bulunmakta. Bunu da faydalı yağ türlerinden 5-6 adet badem veya 2 tam ceviz veya salatana ekleyeceğin 1 tatlı kaşığı zeytinyağı veya 30 gram avokado ile değerlendirebilirsiniz.” şeklinde konuştu.

  • Kansere karşı hoşaf tüketin

    Yaz aylarında vücudun terleyerek su kaybettiğini belirten Dr. Fevzi Özgönül, sadece su değil, minarel kazanmak için mutlaka hoşaf tüketilmesi gerektiğini söyledi.

    Dr. Fevzi Özgönül, “Özellikle yaz aylarında hava sıcaklığı çok artığı için vücudumuz fazlasıyla terleyerek su kaybeder. Fakat terleme ile sadece su değil, vücudumuzdan bir kısım mineraller de eksilir. Bu su ve mineralleri vücudumuza geri kazandırmak için mutlaka sıvı bir şeyler içmeliyiz” dedi.

    Günümüzde su tüketiminin özellikle kilo problemi yaşayanlar arasında çok az olduğuna dikkat çeken Özgönül, “Bu problemi olan kişilerin sindirim sistemi düzgün çalışmadığı için sindiremedikleri şekeri ya tatlı olarak ya da tadı olan bir içecek tüketerek gidermeye çalışırlar. Aslında su içmek diğer tüm içeceklerden çok daha önemlidir. Çünkü vücudumuzun ihtiyacı sudur. Su içemiyor veya arada su dışında bir başka alternatif arıyorsanız size hoşaf önerelim. Diğer tüm alternatif içecekler ile karşılaştırıldığında hem kendinizin hazırlayabileceği doğal ve en önemlisi içerisinde bol miktarda vitamin ve mineral içerdiği için asırlardır kullanılan hoşafı tekrar hatırlama zamanımız geldi de geçiyor bile. Kimisi taze meyveden yapılana komposto, kuru meyveden yapılana hoşaf dermiş ama bence biz Türk halkı olarak hepsine hoşaf deriz” ifadelerini kullandı.

    Erik hoşafının faydaları

    Özellikle ülkemizde yaygın olan birçok hoşaf tarifi olduğunu, bunlar arasında en yaygın kullanılanın ise erik hoşafı olduğunu söyleyen Özgönül, faydalarını şöyle sıraladı:

    “Kırmızı ve mor erik, içeriklerinde bulundurduğu vitamin ve mineraller sayesinde birçok sağlık sorununa karşı koruyucu rol oynar. Örneğin kansere ve yaşlanmaya karşı korur. Kabızlık ve sindirim sorunlarını rahatlatır. Göğüs kanserini önler, kemik sağlığını iyileştirir. Hafızayı kuvvetlendirir. Bu durumun yanı sıra erik hoşafı sindirim sisteminin hızlanmasına ve kişinin yediklerini çabuk sindirmesine katkıda bulunur. Bu nedenle zayıflamak isteyen ya da kabızlık sorunu yaşayan insanlar sindirim sistemlerini en doğal bir şekilde hızlandırabilirler. Sizlerde sağlık açısından vücuda sayılamayacak kadar çok fayda sağlayan erik hoşafını bolca tüketebilirsiniz” şeklinde konuştu.

  • Diyet Uzmanı Avcı: “Aşırı sıcaklarda süt, ayran ve meyve suyu tüketin”

    Mersin Toros Devlet Hastanesi Diyet Uzmanı Meltem Avcı, aşırı sıcak havalarda terleme olmasa bile deri, solunum, idrar ve dışkı ile normalden fazla su kaybı olduğunu belirterek, vatandaşları özellikle yeterli sıvı alımı ve sağlıklı beslenme konularında uyardı.

    Mersin Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Toros Devlet Hastanesinde görevli Diyet Uzmanı Meltem Avcı, yazılı bir açıklama yaparak, vatandaşları aşırı sıcaklarda beslenmelerine dikkat etmeleri konusunda uyardı. Sağlıklı beslenme konusunda dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin bilgi veren Avcı, sıcak havalarda vücudun en önemli ihtiyacının su olduğunu kaydetti. Sıcak havalarda terleme olmasa bile hava sıcaklığı ve nem ile deri, solunum, idrar ve dışkı ile normalden fazla su kaybı olduğunu vurgulayan Avcı, bu kaybın tansiyon dengesizliği, baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluk yapabileceğini belirtti. Avcı, 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, 4 yaşından küçük çocuklar, hamileler, kronik hastalığı olanlar, özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları gibi sürekli ilaç kullanan kişiler, aşırı kilolular ve oruç tutanların aşırı sıcaklarda mutlaka korunmaları gerektiğinin altını çizdi.

    “Her 1 saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır”

    Günün en sıcak saatleri olan 10.00-16.00 arasında mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamasını isteyen Avcı, “Dışarıda çalışanlar ise mümkün oldukça güneş altında güneş kremi, şapka ve gölgelikle koruma sağlayabilir. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli, geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Güneş ışınlarının dik geldiği 10.00-16.00 saatlerinde denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilip, her 1 saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır” dedi.

    “Kahve ve çay yerine süt, ayran ve meyve suyu tüketin”

    Sıcaklarda beslenme ve sıvı tüketimiyle ilgili alınması gereken önlemler konusunda da bilgi veren Diyet Uzmanı Avcı, sıvı alımında su içmenin esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içeceklerin tercih edilmesi gerektiğini kaydetti.

    Doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanımı söz konusuysa ilgili doktorun önerilerine uyulması gerektiğini de ifade eden Avcı, şöyle devam etti:

    “Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu su ve içecekler tercih edilmemelidir. Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir. Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur, kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketimden kaçınılmalı, yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır.”

    “Bol miktarda sebze ve meyve tüketin”

    Vücut direncini arttırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmesini öneren Avcı, “Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarda sıvı alınmalıdır. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan et, yumurta, süt, balık gibi besinler açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesinde hijyen kurallarına uyulmalıdır. Soğuk çorbalar, ayran, yoğurt, kefir ve cacık, kızartılmadan hazırlanmış her türlü sebze yemeği, ızgarada pişirilmiş tavuk, hindi ve balık çeşitleri, salatalar, soğuk baklagil yemekleri, bulgur, buğday çeşitleri ve kepekli pirinç ile hazırlanmış çok az yağlı ya da yağsız pilavlar tüketilmesi, sıcak havalarda sağlıklı beslenme için doğru tercihlerdir” ifadelerini kullandı.

  • Sıcakta bol sıvı tüketin

    Diyetisyen Duygu Ceyhan Irmak, yaz aylarında doğal maden suyu ile taze sıkılmış veya ambalajlı meyve suyu, limonata veya ayran içilmesinin hem susuzluğu giderme, hem de vücudun kaybettiği mineral ve vitaminlerin yerine konulması açısından faydalı olacağını bildirdi.

    Sıcakların artmasıyla birlikte sıvı kaybının önem kazandığını söyleyen Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Irmak, “Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybı bazı sağlık problemleriyle karşımıza çıkabilir. Bunların yaşanmaması için günde en az 2-2,5 litre (8-10 bardak) su tüketmeliyiz. Aynı zamanda sıvı ihtiyacını karşılamak için farklı alternatif olan ayran, süt, taze meyve suları, maden suyu (tansiyonu olanlar dikkatli olmalı) gibi içecekler tercih edebiliriz. Bitki çayları da tercihlerimiz arasında yer alabilir, ancak fazla tüketimden kaçınmalıyız” dedi.

    Irmak şunları söyledi: “Yaz aylarında dikkat etmemiz gereken diğer bir husus yağlı gıdalar ve hamur işleri. Bu yiyecekleri fazla tüketmek baş ağrısı, yorgunluk, tansiyon gibi sağlık problemlerine yol açabilir. Bunlar yerine bol sebze ve meyve yemeliyiz. Öğünlerimize salata eklemeliyiz. Böylece hem sağlığımızı korumuş, hem de kış aylarında kattığımız kilolara yenilerini eklememiş oluruz. Yazın gelmesiyle kış aylarında kaldığımız kapalı ortamlardan sıyrılıp kendimizi tabiata bırakacağımız günler bizi bekliyor. Bunu fırsat bilip hareketi arttırmalıyız”.

  • Balıkesir İl Sağlık Müdürü Kocaöz: “Ramazan’da Özellikle Bol Sıvı Tüketin”

    Balıkesir İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Servet Kocaöz, yaz dönemine denk gelen Ramazan ayında özellikle oruç tutarken sıvı ihtiyacının karşılanmasının ve iftarın hafif yemeklerle açılmasının önemine dikkat çekti.

    Balıkesir İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Servet Kocaöz, Ramazan’da beslenme ve dikkat edilmesi gereken hususları değerlendirdi. Kocaöz, yeterli miktarda sıvı tüketilmemesi, az miktarda besin alınması veya tam tersi aşırı kalorili gıda tercihlerinin sağlığı bozacağını söyledi. Oruç tutarken sağlığa dikkat edilerek ibadeti yerine getirmek için yeterli ve dengeli beslenme yapılması gerektiğine dikkat çeken Kocaöz, “Ramazan ayının yaz dönemine geldiği sıcak günlerde sıvı kaybı yüksek olduğu için, oruç tutarken sıvı ihtiyacının karşılanması çok daha önemli olacaktır. İftar ve sahurda yeterli sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı sonucu bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilir. Ramazan ayında sıvı ihtiyacını karşılayacak başta su olmak üzere, ayran, taze sıkılmış meyve suları sık sık tüketilmelidir” dedi.

    “İFTARI HAFİF YEMEKLERLE AÇIN”

    İftara kahvaltılıklar ve çorba gibi hafif yemeklerle başlanması gerektiğini söyleyen Kocaöz, “Hafif yemeklerle başlanan iftar yemeğine 10-15 dakika sonra sebze yemeği ya da salata ile devam edilmelidir. İftarda bol kalorili besinler değil, daha rahat sindirilebilen besinler tercih edilmelidir. Beyin doyma emrini yemek yeme işleminden 15-20 dakika sonra verir. Bu nedenle iftarda çok ve hızlı yemek yerine lokmalar çok çiğnenerek yavaş yavaş yenilmelidir. Özellikle haşlama, fırında buğulama gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanan yemekleri tercih edilmelidir. İftarda aşırı şerbetli yağlı ve unlu tatlılar yerine; sütlaç, güllaç, muhallebi türü sütlü tatlılar ya da meyve tercih edilmelidir. Aşırı gıda tüketiminden kaçınılmalıdır. Porsiyonlar küçültülerek beslenilmelidir. Susama hissi olmasa bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir. İftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olur.Kahve gibi kafein içeren içecekler yerine süt, meyve suyu, ayran, ıhlamur ve kuşburnu türü bitki çayları tercih edilmelidir.Eğer kabızlık sorunu yaşanıyorsa, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar, kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebze yenilmelidir. Ara öğünlerde ise ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler ile taze ve kuru meyveler tüketilmelidir” şeklinde konuştu.

    “SAHURA MUHAKKAK KALKILMALI”

    Oruç tutarken vücut dengesini korumak için özellikle sahur öğünün atlanmaması gerektiğini söyleyen Kocaöz, “Sahur yapmamak açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak sağlığın bozulmasına neden olabilir. Sahurda örnek olarak şunları yiyebilirsiniz; kahvaltı tabağı (peynir, zeytin, bal, pekmez), bir adet haşlanmış yumurta, bol domates, salatalık, maydanoz, fındık, ceviz, üç dilim tam buğday ekmeği yenmelidir” dedi.

    Kocaöz açıklamasının devamında şunları söyledi:

    “Sahurda daha tok tutacağı düşünülerek yenilen hamur işleri, tatlılar, kırmızı et, ekmek ve makarna gibi karbonhidrat yönünden zengin besinler yerine bulgur pilavı, tam buğday ekmeği gibi posalı besinler, yoğurt ve süt ürünleri yenilmelidir. Aşırı acıkma problemi olanlar sahurda mercimek, bulgur pilavı yemeyi tercih edebilirler. Aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu besinlerden uzak durulmalıdır.”