Etiket: tsk

  • Suriye Uçağını indirdik

    Suriye Uçağını indirdik

    Moskova’dan Şam’a hareket eden Suriye yolcu uçağı, Türkiye havasahasına girdikten sonra, ABD’nin istihbaratıyla ‘askeri kargo’ taşıdığı gerekçesiyle jetler tarafından Esenboğa Havalimanı’na indirildi. Didik didik aranan uçaktaki bazı malzemelere el konuldu.

     

    Türk F-4 keşif jetinin Suriye askerleri tarafından düşürülmesi ve 2 pilotun şehit edilmesinin ardından Türkiye-Suriye ilişkilerinde başgösteren kriz dün yeni bir boyut kazandı. Moskova’dan havalanan Suriye Havayolları’na ait RB-442 sefer sayılı A-320 Airbus tipi yolcu uçağı, taşıdığı askeri kargo nedeniyle Türk F-16’ları tarafından Ankara Esenboğa Havalimanı’na indirildi. Uçakta askeri kargo yer aldığına ilişkin istihbaratın Ankara’ya ABD tarafından verildiği ileri sürülürken, 12 büyük boy koliden oluşan askeri kargo, yolcular uçaktan indirildikten sonra didik didik arandı ve silah ile füze sistemi parçaları olduğu değerlendirilen bazı malzemelere el konuldu.

     

     
    Moskova’dan kalktı
    Türk jetinin Suriye tarafından düşürülmesiyle başgösteren, Akçakale’ye düşen ve 5 kişinin ölümüne yol açan saldırıya karşılık verilmesiyle tırmanan Türkiye-Suriye krizi dün Ankara’nın askeri kargo taşıyan bir sivil Suriye uçağını inişe zorlamasıyla boyutlandı. Moskova’nın VnukovoHavaalanı’ndan dün saat 15.00 sıralarında kalkan, Halep-Şam seferini yapan Suriye Havayolları’na ait RB-442 sefer sayılı A-320 Airbus tipi yolcu uçağının uluslararası havacılık kurallarını ihlal edecek şekilde askeri kargo taşıdığı ve yola çıkarken taşıdığı kargo konusunda “doğru bildirimde” bulunmadığı istihbaratı üzerine Ankara’da çok kritik saatler yaşandı.

     

    İstihbarat ABD’den
    Uçakta askeri teknik araç gereçler, silah ya da mühimmat taşındığı yolundaki istihbaratın ABD’den ve uçak hareket etmeden önce Ankara’ya iletildiği bilgisi kulislere yansıdı. HemenDışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği, Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Genelkurmay Başkanlığı ve İstanbul’da bulunan Başbakan Erdoğan’ın ofisi arasında yoğun bir trafik başladı. Mürettebatla birlikte 37 kişiyi taşıyan uçak Türk hava sahasına girdiği andan itibaren hem Türk jetinin düşürülmesinin ardından değişen TSK angajman kuralları hem de uluslararası hukuk ve BM kararları doğrultusunda izlemeye alındı.

     
    İlgili makamlar arasında alınan karar gereğince, uluslararası hukuk kurallarına aykırı olarak askeri kargo taşıyan sivil uçağın indirilmesi konusunda harekete geçildi. Sivil havacılık kuralları işletilerek uçağa acil iniş yapması yönünde ikazda bulunuldu. Eşzamanlı olarak Ankara Akıncı’daki 4. Ana Jet Üssü’nden kaldırılan iki F-16 savaş jeti havalandı.
    Türk jetleri uçağı 17.15’te Esenboğa Havalimanı’na indirdikten sonra, yolcular bekleme salonuna alındı. Özel harekat timleri, askeri uzmanlar, emniyet ve Dışişleri yetkilileri ile sivil havacılık uzmanları uçağa geldi. Bu sırada, kimyasal ve biyolojik silah araştırması da yapabilen çok sayıda hassas teknik cihaz da uçağın yanına getirildi.

     

    17.15’te indi
    Yolcuların bekleme salonuna geçmesinin ardından uçakta kapsamlı arama başlatıldı. Aramaya, uçağın kargo bölümündeki dev boyutlu mühürlü kolilerden başlanırken, uçaktaki diğer çantalar, kargo ve yolcu bölümleri de hassas cihazlarla didik didik arandı. Bu sırada çevrede geniş kapsamlı güvenlik önlemleri de alındı. Uçaktaki yolcular bekleme salonuna alındıktan sonra kimlikleri öğrenilerek sorgulandı. Yolcuların Suriye Ordusu ya da Suriye Gizli Servisi Muhaberat’la ilişkileri bulunup bulunmadığı araştırıldı.

     

    Silah sistemi parçaları
    Arama sonunda, uçaktan silah, füze sistemi parçaları olduğu değerlendirilen bazı malzemelerle, askeri haberleşme cihazları ve sinyal bozucu cihazlar çıktığı yönünde bilgiler geç saatlerde kamuoyuna yansıdı. Türkiye, cihazlara gece geç saatlerde, uluslararası hukuktan doğan haklar çerçevesinde, detaylı inceleme için el koydu.

     

     

     

    Ruslar da var
    Suriye’ye ait yolcu uçağında Rus yolcuların da bulunduğu iddia edildi. Russia Today’in, RusyaDışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi Başkanı Maria Zakharova’ya dayandırdığı haberinde, uçakta ilk belirlemelere göre, arasında çocukların da bulunduğu 17 Rus vatandaşının olduğunu belirtti.

     

     

     

    Angajman kuralları değişmişti
    Türkiye, bir keşif jetinin 22 Haziran’da uluslararası hava sahasında Suriye tarafından düşürülmesinin ardından angajman kurallarını değiştirmişti. Bu kapsamda Suriye’ye askeri malzeme taşıyan askeri kargo uçaklarının Türk hava sahasını kullanması, malzemelerin sivil halka yöneleceği gerekçesiyle yasaklanmıştı. Bu doğrultuda, söz konusu yolcu uçağı, hem sivil havacılık kuralları doğrultusunda taşıdığı kargonun içeriğini beyan etmediği hem de askeri malzeme taşıdığı gerekçesiyle durduruldu.

     

     

     

    Uluslararası hukuka uygun
    Askeri uzmanlar, sivil uçaklarda askeri kargo taşınmasının hiçbir şekilde mümkün olmadığını, askeri uçaklarla taşınan kargolar için de havasahası kullanılan ülkeden mutlaka bildirimde bulunularak izin alınması gerektiğini belirttiler. Uzmanlar, Suriye krizinin patlamasının ardından Birleşmiş Milletler’in bu konuda spesifik kararlar aldığını ayrıca Türkiye’nin değişen angajman kuralları nedeniyle yaptığı uygulamanın uluslararası hukuka ve hükümranlık haklarına uygun olduğunu vurguladılar.

     

     

     

    Çatışma riski çıktı
    Haber uluslararası basında da geniş yer buldu. AP ajansı haberi, “Olay, Türkiye ile Suriye arasında gerilimin yükseldiği bir ortamda meydana geldi. Türk Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, Suriye’den daha fazla bombalama gelmesi durunda daha güçlü cevap verileceğini söylemişti” diye duyurdu. New York Times’ta da “Türkiye, bir Suriye yolcu uçağını Ankara’ya indirerek Suriye’yle arasındaki gerilimi keskin şekilde yükseltti. Türkiye’nin son adımları, Suriye ile bozulan ilişkilerinde ciddi gerilim yarattı. Çatışma   riski ortaya çıktı” yorumu yer aldı.

     

     

     

    Türk uçaklarına acil bildiri
    Dışişleri Bakanlığı, istihbaratın geldiği saatlerde, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nü “acil” koduyla uyardı.
    Bakanlık, Suriye hava sahasında bulunan Türk uçaklarının Suriye’nin misilleme yapma olasığına karşı derhal geri döndürülmesini istedi. Sivil Havacılık da bu uyarı doğrultusunda, Türk havayolu şirketlerini uyararak, Suriye havasındaki bütün uçakların geri çağrılması ve havasahasına sivil uçak girmemesi gerektiğini bildirdi. Bunun üzerine, Bursa’dan kalkan ve Cidde’ye hac seferi yapan THY uçağı da Suriye hava sahasının kapanması nedeniyle 18.30 sıralarında Adana’ya indi.

     

  • Mehmetçik, Lider kadronun peşinde

    Mehmetçik, Lider kadronun peşinde

    Genelkurmay Başkanı Necdet Özel PKK’nın lider kadrosunun peşlerine düştüklerini açıkladı.

     

    KANDİL‘E OPERASYON 

    SORU: Türk Silahlı Kuvvetlerinin, PKK’nın ana üstlenmesinin bulunduğu Kandil’e kalıcı bir operasyon gerçekleştirmesi teknik anlamda mümkün mü?
    CEVAP: Teknik anlamda  mümkündür.
    İSTİHBARAT DESTEĞİ
    SORU: Türk Silahlı Kuvvetleri PKK ile mücadelede ABD‘den istihbarat desteği alıyor mu?
    CEVAP: Sınırlı ölçüde alıyoruz.
    TUTUKLU KOMUTANLAR
    SORU: Çeşitli dava ve soruşturmalarda çok sayıda muvazzaf ve emekli TSK personeli tutuklu yargılanmakta. Bazı çevreler bu durumu PKK terör örgütü ile mücadelede zaaf kaynağı olarak göstermektedir. Bu yorumlara ilişkin düşünceleriniz nedir?
    CEVAP: Söz konusu personelin durumu mutlaka sistemi etkilemektedir. Teröristle yürütülen mücadelede askerî faktörlerin yanı sıra, psikolojik faktörler de önemli rol oynar. Yargı sürecindeki personelimizin durumu bizleri derinden üzmektedir. Ancak, bu üzüntümüzün terörle mücadeledeki kararlılığımızı zaafa düşürmesi söz konusu değildir.
    KONVOYA SALDIRI
    SORU: 18 Eylül’de Bingöl‘de meydana gelen olayda bir istihbarat zaafı var mı? Örgütün asker sevkiyatı hakkındaki istihbaratı nasıl elde ettiği hakkında bilgi söz konusu mu?
    CEVAP: Olay öncesinde, teröristler tarafından bu olaya yönelik somut herhangi bir duyum veya bilgi alınmamıştır. Konvoy bilgisinin sızmasını önlemek için intikal günü, zamanca aldatma tedbiri uygulanarak değiştirilmektedir. Bu olay öncesinde de aldatma uygulanmıştır.
    ———-
    Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Sorularımıza yazılı cevap veren Özel, çok tartışılan Bingöl’deki saldırıdan önce tedbir amaçlı olarak “zaman aldatma” taktiğini uyguladıklarını kaydetti. KCK operasyonlarının PKK ile mücadelede hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Özel, ABD’den alınan istihbarat desteğinin de sınırlı olduğunu ifade etti.  Kandil’e kalıcı bir operasyonun teknik anlamda mümkün olduğunu, örgütün İran ve Suriye’de de kampları bulunduğunu ifade eden Özel, üst düzey yöneticilerinin ise çok sık yer değiştirdiğini ve iyi korunduğunu belirtti. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
    SORU: 2012 yılında terörle mücadelede verilen şehit sayısı ne kadardır? Aynı dönemde kaç örgüt elemanı etkisiz hale getirilmiştir?
    CEVAP: TSK olarak 1 Ocak 2012’den 24 Eylül 2012’ye kadar terörle mücadele kapsamında verdiğimiz şehit sayısı 110’dur. Aynı dönemde 427 terörist ölü, 54 terörist yaralı/sağ olarak ele geçirilmiş, 117 terörist kendiliğinden teslim olmuştur. Etkisiz hale getirilen terörist toplamı 598 olmuştur.
    SORU: Terörle mücadelede görev alan sınır birliklerinde sözleşmeli asker sayısı ne kadardır?
    CEVAP: Şu anda sınır birliklerinde görev yapan sözleşmeli er sayısı 929’dur. Halen eğitimi devam etmekte olan 316 sözleşmeli er, eğitimlerini tamamlamalarını müteakip birliklerine katılacaktır.
    SORU: Dönem dönem çeşitli çevrelerce Olağanüstü Hal‘in yeniden uygulamaya konulması gündeme getiriliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz; sizce OHAL gerekli mi?
    CEVAP: Siyasi bir karardır.
    SORU: Yürürlükte olan yasalar terörle mücadele için yeterli mi? TSK, terörle daha etkin bir mücadele için yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duymakta mıdır?
    CEVAP: İhtiyaç olduğu düşünülmektedir. Konu ile ilgili düşünce ve teklifler yetkili makamlara sunulmuştur.
    SORU: Türkiye 30 yıldır terörle mücadele ediyor. Sadece askeri yöntemlerle terörün bitirilmesi mümkün mü?
    CEVAP: Terörün; siyasi, sosyal, ekonomik yönlerinin olduğu da bilinmektedir. Silahlı örgüt mensuplarıyla (teröristle) mücadele askeri yöntemlerle yapılmalıdır ki, öyle de oluyor.
    SORU: KCK operasyonları PKK ile mücadelede etkin rol oynamakta mıdır?
    CEVAP: Terör örgütünün işbirlikçileriyle mücadele, teröristlerle mücadele kadar önemlidir. Bölgede korku ve şiddet uygulayan, örgüte zorla eleman kazandıran, özellikle silahlı terör eylemlerini ve sivil itaatsizlik türü eylemleri organize eden, halk üzerinde oluşturduğu baskı ile terör örgütüne zorla para temin eden ve halkımızı devlete karşı provoke edenlerin yakalanması; devletimizin bekasının sağlanması, yasaların hâkim kılınması ve halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için hayati önemi haizdir.
    SORU: Örgütün son dönemde özellikle Suriye ve İran tarafından yoğun destek gördüğü sıkça dile getirilmektedir. PKK terör örgütünün söz konusu iki ülkede kampları veya üslenme bölgeleri var mı? Örgütün son dönemde artan saldırılarının iddia edilen bu destekle bağlantısı söz konusu mu?
    CEVAP: Terör örgütünün bahse konu ülkelerde terörist kampları vardır. Bu kamplarda teröristler eğitilmektedir. Hiçbir terör örgütü; siyasi, askeri, mali ve psikolojik destek almadan yaşayamaz.
    SORU: MİT ve Emniyet ile istihbarat paylaşımı konusunda herhangi bir zafiyet var mı?
    CEVAP: Böyle bir zaaf yoktur.
    SORU : Türk Silahlı Kuvvetleri PKK ile mücadelede ABD’den istihbarat desteği alıyor mu?
    CEVAP: Sınırlı ölçüde alıyoruz.
    SORU: PKK terör örgütünün 2012 yılı eylemlerinin önceki dönemlere göre farklılıkları söz konusu mu? Örgütün alan hâkimiyeti kurmak istediğine dair yapılan yorumları nasıl karşılıyorsunuz?
    CEVAP: Örgüt 2012 yılını “Final Yılı” olarak ilan etmiştir. Kendine göre son hamlelerini yapmaktadır, ancak başaramayacaktır. Örgütün “alan hâkimiyeti kurmak istediğine dair” verilen demeçler; yersiz, mesnetsiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına yakışmayan yorumlardır.
    SORU: Türk Silahlı Kuvvetlerinin PKK’nın ana üstlenmesinin bulunduğu Kandil’e kalıcı bir operasyon gerçekleştirmesi sıkça tartışılan bir konu. Böyle bir operasyon teknik anlamda mümkün mü?
    CEVAP: Teknik anlamda mümkündür.
    SORU: Örgütün üst düzey yöneticilerinin nokta operasyonlarla etkisiz hale getirilmesi imkânsız mı?
    CEVAP: Çok iyi korunuyorlar ve çok sık yer değiştiriyorlar. Etkisiz hale getirmek için çalışıyoruz.
    SORU: PKK terör örgütünün elinde füze ve gelişmiş silahların olduğu iddiası doğru mudur?
    CEVAP: Teyide muhtaç bilgiler alıyoruz.
    SORU: Daha önceki açıklamalarınızda Dersim arşivlerinin tasnif edilmeye başlandığını belirtmiştiniz. Arşivlerin açılma tarihi belli mi?
    CEVAP: Çalışma devam ediyor.
    SORU : 35 yılı aşkın askerlik hayatınızda canınızı en çok yakan anınızı bizimle paylaşır mısınız?
    CEVAP: Bu soruya cevap verilmeyecektir.
    SORU: Her şehit haberinden sonra birileri çıkıp “Neden hiç zenginlerin çocukları şehit düşmüyor?” sorusunu yöneltiyor. Bu tür tepkileri nasıl karşılıyorsunuz?
    CEVAP: Askerlik hizmeti Vatan hizmetidir. Zengin fakir ayırımı yapılmaz.
    SORU: Şimdiye kadar çok kez silah arkadaşlarınızın cenazesine katıldınız. Her seferinde bu acıyı tekrar tatmak duygu dünyanızda ne tür değişikliklere neden oluyor?
    CEVAP: Tarifi mümkün olmayan çok acı bir durum. Allah kimseye göstermesin.
    Necdet Özel: Yargılamalar teröre karşı mücadelemizi etkilemezYargı sürecindeki personelimizin durumu bizleri derinden üzmektedir. Ancak, bu üzüntümüzün terörle mücadeledeki kararlılığımızı zaafa düşürmesi söz konusu değildir.
    SORU: Çeşitli dava ve soruşturmalarda çok sayıda muvazzaf ve emekli TSK personeli tutuklu yargılanmaktadır. Bazı çevreler bu durumu PKK terör örgütü ile mücadelede zaaf kaynağı olarak göstermektedir. Bu yorumlara ilişkin düşünceleriniz nedir?
    CEVAP: Söz konusu personelin durumu mutlaka sistemi etkilemektedir. Daha önce de ifade edildiği gibi, tecrübeli personelin tutuklanmaları sebebiyle kadro görevlerinden uzak kalmalarının Türk Silahlı Kuvvetlerinin anayasa ve kanunlar ile üstlenmiş olduğu görevlerin ifasına olumsuz yansımaları olmaması için, imkanlar ölçüsünde gerekli tedbirler alınmıştır. Teröristle yürütülen mücadelede askeri faktörlerin yanı sıra, psikolojik faktörler de önemli rol oynar. Yargı sürecindeki personelimizin durumu bizleri derinden üzmektedir. Ancak, bu üzüntümüzün terörle mücadeledeki kararlılığımızı zaafa düşürmesi söz konusu değildir.
    Sevkiyatlarda güvenlik tedbirleri tam alınıyor 
    SORU: 18 Eylül’de Bingöl’de meydana gelen saldırıda askerlerin toplu halde ve silahsız olarak sevk edildikleri iddia edildi ve bu durum eleştirildi. Söz konusu eleştirileri nasıl yorumluyorsunuz? Personelin izne gidiş dönüşlerinde veya terhislerinde havayolu ile sevkiyat yapılamaz mı?
    CEVAP: Öncelikle eleştiriler, doğru bilgiye dayanıyorsa, yıkıcı değil yapıcı ise değer ifade eder. Bingöl’deki terörist saldırıda intikal esnasında alınan emniyet tedbirlerinin neler olduğu, Bingöl Valiliği’nin 18 Eylül 2012 tarihli açıklamasında da ifade edilmiştir. Sorun, bu alınan tedbirlerin etkinliği ve yeterliliği ile ilgilidir. Olayla ilgili olarak 8’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmıştır.
    Olayda, Elazığ-Bingöl-Muş karayolu güzergâhında konvoy öncesi menfezler dâhil yolun kontrolü yapılmış, 25 ayrı kontrol noktasında yolun emniyeti timlerce alınmış, ayrıca güzergâhta 6 BTR ve 4 shorland zırhlı aracı ile yol emniyet ve kontrol devriyesi icra edilmiştir. Konvoyun önüne ve arkasına zırhlı Kobra araçları, ortasına jammer konularak emniyet artırılmıştır. Olası herhangi bir gelişmeye müdahale etmek üzere silahlı helikopterler Bingöl merkezde hazır bekletilmiştir. Personelin hava yolu ile intikal ettirilmesi kapsamında; mevcut yönetmelik, personel intikallerinin yoğunluk arz ettiği dönemlerde, hava yolundan da istifadeyi mümkün kılmaktadır. Kasım2011‘den itibaren askeri personelimizi, imkanlar ölçüsünde, Hava Kuvvetleri Komutanlığı‘nın uçaklarından ve bölgedeki helikopterlerden istifade ederek hava yoluyla taşıyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar toplam 10.352 personelin havadan intikali sağlanmıştır. Ayrıca konuyla ilgili olarak,Milli Savunma Bakanlığı ile havayolu şirketleri arasındaki görüşmeler devam etmektedir. Ancak her halükârda, uygulamada bütün intikallerin havayolu ile yapılması mümkün olmayabilecektir.
    BİNGÖL’DE İSTİHBARAT ZAAFI YOK
    SORU: 18 Eylül’de Bingöl’de meydana gelen olayda bir istihbarat zaafı var mı? Örgütün asker sevkiyatı hakkındaki istihbaratı nasıl elde ettiği hakkında bilgi söz konusu mu?
    CEVAP: Olay öncesinde, teröristler tarafından bu olaya yönelik somut herhangi bir duyum veya bilgi alınmamıştır. Konvoy bilgisinin sızmasını önlemek için intikal günü, zamanca aldatma tedbiri uygulanarak değiştirilmektedir. Bu olay öncesinde de aldatma uygulanmıştır.
    SORU: Afyon’da meydana gelen patlama ile ilgili sabotaj iddiaları konusunda ne düşünüyorsunuz?
    CEVAP: Konuyla ilgili olarak Askerî Savcılık açıklamasını yapmıştır.
  • Eşi görülmemiş operasyon başlıyor

    Eşi görülmemiş operasyon başlıyor

    PKK’ya karşı alan hâkimiyetini tamamen sağlamak amacıyla bölge bölge büyük bir temizlik harekâtına başlıyor.

     

    TSKPKK’ya karşı alan hâkimiyetini tamamen sağlamak amacıyla bölge bölge büyük bir temizlik harekâtına başlıyor. Sabit noktada bekleme bitiyor, mutlak hâkimiyet, tam saha pres başlıyor. Başta Hakkâri ve Şırnak kırsalı olmak üzere, terör örgütü grupları ayrı ayrı çembere alınıp, izole edilecek.

     

    Terör örgütü PKK’nın son dönemde artan saldırıları sonrası Ankara, silahlı mücadelede benzeri görülmemiş çapta geniş yeni bir konsept için düğmeye bastı. Genel olarak, sabit noktada beklemenin bırakılarak hareketli hale geçildiği yeni harekat tarzı, “Mutlak hakimiyet, tam pres” diye de adlandırılıyor. Hürriyet gazetesinin haberine göre, buna göre, Türk Silahlı Kuvvetleribölgede, PKK’nın terör faaliyetlerinde üs olarak seçtiği bölgeler başta olmak üzere alan hakimiyetini tamamen sağlamak amacı ile bölge bölge büyük bir temizlik harekâtına başlıyor.

     

    Bunun için bölgede öncelikli 2 il, Hakkâri ve Şırnak kırsalı olmak üzere bölgeler temizlenmeye başlanacak. Ancak bunlar gerçekleşirken her belirlenen bölge ayrı ayrı çembere alınacak. Terör örgütünün gruplarının birbiriyle teması kesilerek, bulundukları yerde izole edilip etkisiz hale getirilmeleri planlanıyor.

     

    Her yerde olunacak

     

    Bir diğer önemli unsur da hareketli birliklerin PKK’nın bölgedeki hareketliliğinin önüne geçmek amacıyla her yerde olması. Bu çerçevede, uzman çavuştan üst rütbeli subaylara dek tecrübeli personel de bizzat harekâtlarda aktif olarak bulunacak.

    Ankara’da bulunan komuta heyetinin bir ayağı da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in talimatıyla sürekli bölgede olacak. Buna harekat bölgesinde fedakarca görev yapan personelin bizzat yanında bulunulması nedeniyle özellikle önem veriliyor. Planlamaya göre, kırsal bölgeler başta olmak üzere şu iller temizlik harekatında ilk aşamada yer alacak: Hakkâri, Şırnak,BatmanVanSiirtBingöl, Muş, TunceliDiyarbakır.

    Ancak ilk adım olarak, Hakkâri’de güneydoğu Irak– İran sınır köşesi Yüksekova– ŞemdinliDağlıca– Çukurca- Geçimli bölgesi ile Şırnak’ta yakın bölge olarak Beytüşşebap– Uludere ekseni 1’inci öncelikli yer alacak.

    Gerekirse sınır ötesi

     

     

    Aynı zamanda ABD’ye de anlık istihbaratın daha etkin hale getirilmesi ve teslimatı geciktirilen Süper Kobra taarruz helikopterleri için bir kez daha resmi girişimde bulunulacak. Harekâtların icrasında deneyimli polis özel harekat birimleriyle MİT istihbarat birimleriyle de koordineli olarak çalışılacak.

     

     

    Yetkililer, bir süreden beri sürekli kamuoyunda konuşulan sınır ötesi harekat için ise, “Hangi adım gerekiyorsa o adım atılacak. Devletin bu işin bitirilmesi konusunda kesin kararlılığı var” şeklinde açık kapı bırakan kritik bir değerlendirmede bulunuyorlar.