Etiket: Topraksız

  • Kayseri’de topraksız tarım

    Kayseri Ticaret Borsası (KTB) topraksız tarım ile ilgili çalışma başlatarak, laboratuvarda demo üretim sistemi oluşturdu.

    Son zamanlarda gerçekleştirdiği çalışmalarla adından söz ettiren KTB, şimdi de topraksız tarım ile üyelerine hizmet vermeyi planlıyor. Topraksız tarımın su ile elde edilen ürünlere verilen isim olduğunu söyleyen KTB Yönetim Kurulu Başkanı Recep Bağlamış, bu sistem ile yılın 12 ayında üretim yapılabildiğini ifade etti. Bu sistem ile katma değeri yüksek ürünler elde edildiği takdirde çiftçilere kazanç sağlayacağını belirten Başkan Bağlamış; “Kayseri Ticaret Borsası olarak laboratuvarımıza topraksız tarımla ilgili bir demo oluşturduk. Çiftçi olan üyelerimize topraksız tarımla ilgili bilgi aktarabilmek, ne işe yaradığını, faydalarının neler olduğunu, ekim ve dikim sisteminin nasıl hareket ettiğini üyelerimize lanse edebilmeyi amaçladık. Bu sistem ilimizde çok yaygın hareket etmiyor ama Kayseri Şeker Fabrikamız buna yakın bir sistemle çalışıyor. Biz de bu sistemi laboratuvarımızda denedik. Ürün alanındaki katsayıya oranla su sisteminde daha fazla ürün elde edilebiliyor. Malum şehrimiz kış mevsiminde olumsuzluklar yaşayan bir şehir olduğundan bu ürünler 12 ay boyunca yetiştirilebiliyor. Biz demomuzu marul üzerinde denedik. Katma değeri yüksek farklı ürünler ekebiliyoruz. Bu ürünlerden verim elde edilirse özellikle çiftçilerimiz bu noktada kazanç sağlayacak. Onun dışında da ülkemize büyük anlamda ekonomik katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

    Laboratuvar Müdürü Kimyager Hakkı Arslan da topraksız tarımda daha fazla meyve ve ticari kalitesi yüksek ürün elde edildiğini kaydederek; “Dünyada ve ülkemizde topraklı tarımın birçok yan etkileri vardır. Bunlar; toprak kaybı, hastalık, toprak yorgunluğu, yer altı kaynaklarının kirlenmesi gibi büyük sorun teşkil etmekte ve bunlara çözüm aranmakta. Çözüm sistemi olarak topraksız tarımı önerebiliriz. Bu sistem ile birim alana dikilen ürün sayısı daha fazladır. 1 yıl boyunca ürün yetiştirme imkanımız vardır. Daha fazla meyve ve ticari kalitesi yüksek ürün sağlanmaktadır. İnşallah üyelerimize ticari ve hobi amaçlı, ziraatla uğraşan bütün halkımıza bu sistemi anlatacağız” diye konuştu.

    Yetkililer, topraksız tarım ile ilgili geniş bilgi almak isteyen herkesi odaya davet etti.

  • Topraksız marulda verim arttı

    Çukurova Üniversitesi’nden bilim insanları küresel ısınmaya karşı su kültüründe kaliteli ve en iyi verimin alınabileceği marul yetiştirdi.

    Topraksız domates, topraksız kavun yetiştiriciliği gibi projelere imza atan Çukurova Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yıldız Daşgan ve yüksek lisans öğrencisi Ozan Deniz, su kültüründe marul yetiştiriciliğinde mevcut hasat süresini kısaltmak üzerine yeni bir proje üzerinde çalışıyor.

    Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Daşgan, topraksız tarımın bir çeşidi olan hidroponik tarımın veya su kültürünün, bitki köklerinin içerisinde mineral besin elementleri bulunan, havalandırılan su içinde yer aldığı bir yetiştiricilik şekli olduğunu söyledi.

    3 kat daha hızlı hasat yapılıyor

    Bu çalışmada, serada su kültüründe marul yetiştiriciliğinde açıkta topraklı yetiştiriciliğe göre 3 kat daha hızlı hasat aşamasına gelen bitkilerin besin çözeltisine hümik ve fülvik asit uygulamaları yapılarak hasat süresinin daha da kısaltılmasının hedeflendiğini vurgulayan Prof. Dr. Daşgan, böylece yıl boyunca üretilen ürün sayısı artacağı gibi erkencilik pazara daha kısa sürede ürün çıkışı sağlayacağını söyledi. Daşgan, “Bitki köklerinin içine daldırıldığı gübreler kullanılarak hazırlanan besin çözeltisi içerisine belli dozlarda ve sıklıklarda uygulanan hümik ve fülvik bileşikler su içerisindeki besin maddelerinden bitkinin faydalanmasını artırmaktadır. Besinlerin alımında etkinlik ve hız artmaktadır. Sonuçta gübre randımanı artarken bitki büyümesi hızlanmakta ve hasat süresi kısalmaktadır. Bilindiği üzere su kültürü yetiştiriciliğinde marul başta olmak üzere ıspanak, tere, roka, fesleğen, maydanoz, nane gibi aromatik sebzelerin yetiştiriciliği oldukça hızlı yaygınlaşan bir tarım sektörü. Bu sektörde ürünün pazara hızlı ve taze sevk edilmesinin yanında fiziksel olarak kaliteli ve aynı zamanda vitaminler, mineraller, fenoller, flavanoidler gibi insan beslenmesine katkıda bulunan ögelerin yüksek oranda olması da çok önemli” dedi.

    “Hastalık olasılığı da azalıyor”

    Su kültüründe yetiştirilen yeşil yapraklı sebzeler ve aromatik sebzelerde en önemli konulardan birinin ürünün topraktan temiz olması olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Daşgan, su kültürü üretiminin, tüketim sırasında yıkama ve ayıklama süresinin kısalmasına oldukça fazla katkıda bulunduğunu söyledi. Su kültüründe hızlı olan hasat süresinin organik bileşikler kullanarak daha kısa sürmesinin sağlandığını belirten Prof. Dr. Daşgan, su kültürünün üretim sırasında bitkilerde olası hastalık ve zararlı ortaya çıkış olasılığını da oldukça azalttığını, bu sayede hiç pestisit kullanmadan tertemiz yaprakların tüketime sunulduğunu ifade etti.

    “20 gün daha erken yetişiyor”

    Yaptıkları araştırmada toprağa göre hasat süresini daha da kısa zamana çekmeyi amaçladıklarını belirten Prof. Dr. Daşgan, temiz hasat ile daha verimli ve kaliteli ürün elde ettiklerini söyledi. Projeyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. H. Yıldız Daşgan, açıklamasında şu bilgileri verdi:

    “Su kültüründe topraksız tarım yöntemiyle kıvırcık marul yetiştiriciliği yapıyoruz. Bu yöntemde topraklı tarıma göre hasat süresi kısalıyor. Böylece yıl içerisindeki ürün sayısı artacak ürünün pazara çıkma süresi kısalacak. Ayrıca toprak olmadığı için yaprak sebzelerin temiz hasat edilmesi çok önemli. Pazara sevk edilirken toprak toz kirlenmesi olmadan ilaçsız üretildiği için direk tüketilebilecek şekilde sunuluyor. Toprakta çeşidine göre kıvırcık marul yetiştirmek 60 günü bulurken biz burada 20 günlük bir erkencilik sağladık.”

  • Sinop’ta topraksız çilek üretiminde yüzde 100 başarı

    Sinop’ta, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü “Bitkisel Üretimi Geliştirme Projesi” kapsamında yürütülen “Topraksız Çilek Yetiştiriciliği Projesi”nde yüzde 100 başarı sağlandı.

    İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Ahmet Tam, Şube Müdürü Yakup Yüzbaşı ve Proje Sorumlusu Necat Demirbaş ve Örnek Çiftçi Ümit Çekirdek’in serasında topraksız çilek projesi tanıtıldı. Sinop’ta ekonomik anlamda çilek üretimi olmayıp ilk defa 2016 yılında Topraksız Çilek Yetiştiriciliği Projesi yapıldı. Bu proje kapsamında Sinop Mertoğlu köyünde Ümit Çekirdek için 100 metrekarelik sera topraksız çilek üretimi yaptırıldı.

    Örnek çiftçi Ümit Çekirdek yaptığı açıklamada, “Bu çileklere çok talep var. Ben bu ürünü yetiştirmekten çok mutluyum. İlk önce internetten gördüm. Daha sonra bu kafama yattı. Sonra bunu yapabilir miyiz yapamaz mıyız diye düşünürken sağ olsunlar aklımdaki düşüncelerimi Nejat abiye aktardım. Biz bunu yapabilir miyiz dediğimde Ümit bir bakalım ne yapabiliriz, ne görebilir sonra zaman içerisinde demirlerini temin ettik. Toprağını, demirlerini, oluğunu yaptık. Bunun Sinop tarımına bir alternatif olacağını düşünüyoruz. Getirisi güzel, bakımı iyi, işçiliği sıfır noktada diyebiliriz. Bu bizim için başarıydı. Bu çilek yetiştirme işini eşimle beraber yapıyoruz. Bu işin dalından birisi de odur. Benim olmadığım zaman eşim ilgileniyor. Eksikler olduğu zaman bana o hatırlatıyor” dedi.

    Topraksız tarımda verim yüksek

    Örnek çiftçi Ümit Çekirdek’e destek veren İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Mühendisi Necat Demirbaş ise yaptığı açıklamada, “Halk arasında yediveren çeşididir, esas ismi albiondur. İlk hasadımızı 2 hafta önce gerçekleştirdik. Şu ana kadar hiçbir ilaç kullanma gereği duymadık. Tamamen biyolojik ve mekanik yönden mücadele yapıyoruz. Bundan sonra da kullanması düşünmüyoruz. Amacımız bunu yaygınlaştırmak. Bunun örnek olmasını istiyoruz. Proje amacına ulaşmış vaziyettedir. Burada 2 şekilde yaptık. Raf sistemi topraksız tarım, diğer tarafta topraklı yerde aynı fideleri aynı zamanda diktik. Verim farkı gözle görülür bir şekilde ortadadır. 240 metrekarelik seranın altına 2 bin fide dikebilirken, topraksız tarımda 6 bin fide dikebiliyoruz. Topraklıyla 6-8 ton ürün alırken, topraksız tarımda 25-30 ton bir ürün alabiliyoruz” diye konuştu.

    Toplam bütçesi yaklaşık 7 bin 500 TL’ye mal olan bu proje ile Sinop’ta ekonomik anlamda çilek yetiştiriciliği için ilk adım atılarak çiftçilere yeni bir gelir kapısı sağlandı. Klasik çilek yetiştiriciliğinde dekara yaklaşık 8-10 ton ürün alınırken, bu projeye verim yaklaşık 20-25 ton civarı olması bekleniyor.

  • (Özel Haber) Topraksız Yetişen Organik Çileklere Büyük İlgi

    Bursa’da topraksız yetiştirilen organik çilekler büyük rağbet görüyor.

    Hiç toprak ve fenni gübre kullanmada ürettiği çileklerin hasadına başlayan Bursalı çiftçi Halil İbrahim Gümüş, yetiştirdiği topraksız çileklerle Bursa’da bir ilki gerçekleştirdi. Gümüş, gelen taleplere yetişemiyor. Siparişlerin ancak yarısını karşılayabilen Gümüş, topraksız çilek üretimini daha da geliştirmeyi hedefliyor. Kestel ilçesinin Dudaklı köyünde gençlik hayali olan topraksız çilek üretimine başlayan Gümüş, çilekleri Hindistan cevizi kabuklarından yapılan özel bölümlerde üretiyor.

    Serada yetiştirdiği topraksız çilekleri normal zamandan daha erken hasat eden Gümüş, ürünlerini iki katı fiyatına pazarlıyor. Yaptığı topraksız üretimle verimi de arttıran üretici, bin 300 metrekare alandan 16 ton çilek elde ediyor. Bu büyüklükte topraktan ancak 5 ton çilek elde edilebiliyor.

    Halil İbrahim Gümüş, “Topraksız çilek üretimini internette gördüm. Toprak yerine kullandığım Hindistan cevizi torf maddesini Hindistan’dan getirttim. Diğer malzemeleri ise ülkemizden temin ettim. Müşterilerimiz çok fazla. Taleplere yetişemiyoruz. 500 kilo isteyen müşterilerimize 200 kilo ancak çilek verebiliyoruz. Ben hayatım boyunca zor projelerle uğraştım. Bu projeleri hayata geçirdiğimde mutlu oluyorum. Bursa’da topraksız çilek üretimini ilk ben gerçekleştirdim. Ürettiğim topraksız çileklerin normal çileklerden farkı yok. Çileklerin üzerinde herhangi bir leke ve toprak yok. Bu çileğin bir diğer özelliği de diğer çileklerden daha tatlı olması. Diğer çilekleri üzerine şeker döküp yersin, benim yetiştirdiğim çilekler o kadar tatlı ki, üzerine tuz döküp yenir. Yetiştirdiğim topraksız çilekleri toptan 5 liradan satıyorum. Bundan sonra yetiştirme alanlarını geliştirerek daha çok üretim yapmayı hedefliyorum” dedi.

  • Simav’daki Seralarda Topraksız Tarım Alanı 100 Dönüme Ulaştı

    Kütahya’nın Simav ilçesindeki Eynal kaplıcaları sera alanlarında topraksız tarım ile üretimde 100 dekara ulaşıldı.

    Topraklı tarım yapılarak bir dönümden 20 ton domates alınırken, topraksız tarım yapıldığında üretim 30 tona çıkıyor. Üreticilerin yoğun ilgisini çeken topraksız tarım çalışmasının ekonomiye önemli katkıları olduğu belirtiliyor. Simav Eynal 4 Eylül Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Bekir Kurt, yaklaşık 350 dönüm sera alanı üzerinde, 108 ortakla tarımsal üretim yaptıklarını belirterek, “Bir yılda 6 ile 7 bin ton domates ve salatalık üretiyoruz, toplam kazancımız 10 milyon TL dir. Topraklı ve topraksız olarak yapılan tarım ürünlerimiz Bursa, Eskişehir, Balıkesir ve Ankara’ya gönderilmektedir. Simav pazarında da yer alan tarım ürünlerimizin kalitesi tescillidir. Organize seracılığa geçildiğinde, tarımda üretim artışı olacak ve çalışma alanları genişleyecektir“ dedi

    Kooperatif başkanı Kurt, topraksız seracılıkta üretim harcamalarının düşük olduğunu, tarımsal ilaç kullanımının daha az olduğunu, ortam sterilizasyonu gerekmediğini veya kolaylaştığını anlattı. Kurt, bu üretimle birim alanda bitki sıklığının fazla olabildiğini, ürünlerde kanserojen nitrat birikiminin olmadığını, yabancı ot sorununun olmadığını, sulamanın kolaylaştığını ve bitkilerin su stresi yaşamadığını belirtti.

    Kooperatifi ortaklarından Cihangir Sarı ise “Topraksız seradan daha sağlıklı ürün elde ediliyor. Topraklı serada toprak yorulduğu için ürünlerimizde çok çeşitli hastalıklar görülebiliyor yüzde 30 verim kaybı oluyor. Bu bakımdan topraksız sera üretimine geçtik. Arı ile aşılama yapıyoruz. Ürünlerimiz kesinlikle hormonsuzdur“ dedi.