Etiket: Topluyor

  • Fedakar üreticiler, pandemide mutfaklar için domates topluyor

    Fedakar üreticiler, pandemide mutfaklar için domates topluyor

    Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında 2021’in ilk 3 günü için getirilen sokağa çıkma yasağı sürüyor. Tedarik zincirinin aksamaması için tarım sektörünün fedakar çalışanları ise çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor.

    Yılda 1 milyon ton domates üretimi yapılan Mersin’de, üretimin yaklaşık 600 bin tonunun gerçekleştiği Erdemli ilçesinde üreticiler piyasaların ihtiyacı olan domatesi karşılamanın çabası içinde.

    Arslan ailesi eylül ayında yetiştirmeye başladıkları mutfakların vazgeçilmezi domatesleri talep miktarınca hasat ediyor.

    Üreticilerden Fatma Arslan, “Pandemi döneminde bağımızda bahçemizde çalışıyoruz. Ülkemiz için kendimiz için fedakarlık yapıyoruz. İnsanlar evde kalsın diye fedakarlığa devam ediyoruz” dedi.

    Ali İhsan Arslan ise, “Eylül ayında başladığımız domates üretimimize ocak ayında da devam ediyoruz. Pandemi sürecinde üretim ve tüketimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Sağlıklı bir şekilde ürettiğimiz ürünleri insanlarda sağlıklı bir şekilde tüketebilir” diye konuştu.

    Açıkta ve serada olmak üzere 12 ay domates üretilebilen erdemli İlçesinde yılın ilk günlerinde domatesin kilo fiyatı ise 3 ila 3.5 liradan alıcı buluyor.

  • Büyükşehir korona virüs mücadelesinde takdir topluyor

    Büyükşehir korona virüs mücadelesinde takdir topluyor

    Büyükşehir Belediyesi’nin Erzurum’da başlattığı Kovid-19 seferberliği son sürat devam ediyor.

    Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı ile Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ekiplerince ortaklaşa yürütülen bir çalışma kapsamında ana ve ara arterler önce köpüklü sularla yıkanıyor, ardından ilaçla dezenfekte ediliyor. Toplamda 185 kişiden oluşan ekipler, kamusal, ticari ve sosyal alanlarda çok geniş kapsamlı bir temizlik ve dezenfeksiyon çalışması yürütürken, söz konusu seferberlik için ULV donanımlı araçlardan vakumlu ve hidrostatik süpürgelere, arazözlerden çöp taksi ve çit yıkama ekipmanlarına varıncaya kadar çeşitli araç-gereçlerden de istifade ediliyor. Cumhuriyet Caddesi’nde start verilen çalışmalar, ara arterler ve sokaklarla devam ederken, sadece dezenfeksiyon çalışmaları için şehir merkezinde 35 kişilik bir ekip görev yapıyor.

    Başkan Sekmen: “200 kişilik ekip sahaya indi”

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum’da korona virüs salgın tehlikesine karşı yürüttükleri dezenfeksiyon çalışmalarının aralıksız devam ettiğini söyledi. Son iki hafta içerisinde Erzurum’da neredeyse dezenfekte edilmeyen bir alan bırakmadıklarını hatırlatan Başkan Sekmen, havaların ısınması ve tabiatın da canlanmaya başlamasıyla birlikte dezenfeksiyon sürecine bahar temizliğini de dahil ettiklerini dile getirdi. Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı ile Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı çalışanlarından oluşan yaklaşık 200 kişilik ekibin sahaya indiğini anlatan Başkan Sekmen, “Her yıl yaptığımız rutin bahar temizliğinin kapsamını bu yıl çok daha geniş hale getirdik ve işin içerisine dezenfeksiyonu da dahil ettik. Temizlik personellerinden oluşan 150 kişilik ekibimiz, vakumlu ve hidrostatik süpürgelerle ve arazözler yardımıyla ana arterleri köpüklü sularla yıkayıp temizliyor. Baştan aşağı yıkanan ana ve ara arterlerde daha sonra dezenfeksiyon işlemine geçiliyor ve 35 kişiden oluşan özel ekibimiz ULV donanımlı araçlarla dört bir tarafı ilaçlayarak dezenfekte ediyor” diye konuştu.

    “Aldığımız tedbirler kadar güçlüyüz”

    Sürecin güvenilir ve kontrol altında tutulabilir olması için tüm imkanların seferber edildiğini vurgulayan Başkan Mehmet Sekmen, “Bilmeliyiz ki, hepimiz korona virüs salgın tehlikesine karşı aldığımız tedbirler kadar güçlüyüz. Bu bakımdan koruma ve korunma tedbirlerini en üst düzeyde tutarak salgın mücadelemizi devam ettireceğiz. İki aşamalı olarak yürüttüğümüz bu çalışmayla hem şehrimizi temiz ve hijyenik bir hale getirmiş, hem de dezenfekte etmiş oluyoruz. Çöp taksilerimizden çit yıkama araçlarına kadar çok geniş bir ekipmanla yürüttüğümüz çalışmalarımıza katılan tüm personelimize teşekkür ediyor, kolaylıklar diliyoruz. Kıymetli hemşehrilerimize de bu mücadele sürecinin çok daha anlamlı hale gelmesi için kişisel tedbirlere özen göstermeleri ve mümkün olduğunca evlerinde kalmaları çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

  • 30 yıldır köy köy gezip antika eşyaları topluyor

    Çorum’un Sungurlu ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Hüseyin Çelik, kendisine ait evini müzeye çevirdi. 30 yıldır köy köy gezip antika eşya topladığını söyleyen Çelik, yaklaşık 2 bin kalem eşyaya şu ana kadar 1 milyon lira harcadığını söyledi. Çelik, kaçırılmayacak bir parça bulduğunda yeri geldi kredi çektiğini ifade etti.

    1988 yılından itibaren biriktirdiği eski eşyalardan oluşan koleksiyonunu evinin birinci katında sergileyen Çelik’in, müzeye dönüştürdüğü evinde Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait 2 bine yakın eser bulunuyor.

    Bahçelievler Mahallesi’nde kendisine ait iki katlı evin birinci katını müzeye çeviren Çelik, öğretmenlikten emekli olduktan sonra eşiyle birlikte köy köy gezerek 30 yılda yaklaşık 2 bin eski eşyayı toplayarak müzeyi oluşturdu. Müzede bulunan eserlerden çoğu 100 yılın üzerinde geçmişe sahip.

    Çelik, geçmiş dönemlere ait eşyalara olan merakının zamanla bir tutku haline geldiğini ifade ederek, “Şu anda elimde birçok müzede bulunmayan eşyalar mevcut. Yaklaşık 30 yıldır gezip gördüğüm yerlerde gözüme çarpan ne kadar eski eşya varsa bir şekilde sahiplendim” diye konuştu.

    Evinde sergilediği eski eşyalar arasında radyodan daktiloya, ütüden telefona, tüfekten kılıca, madeni paradan tapulara, teraziden gaz lambasına, fotoğraf makinesinden, kameraya, dikiş makinesinden kapı kilidine, tahta yayıktan, değirmen taşlarına kadar birçok eşyanın yer aldığını vurgulayan Çelik, “Şu an evimde bulunan eşyaların bir bölümü bazı müzelerde dahi yok” dedi.

    “Anadolu’nun özetini sunuyor”

    Müzelerin ve kültür evlerinin Anadolu’nun özetini sunduğunu söyleyen Çelik, “Koleksiyonda bulunan bakır kaplar, saatler, gramofonlar, basılı evraklar sizi geçmiş zamanda bir yolculuğa, bir yaşanmışlığa, bir nostaljiye götürüyor. Bir gramofonda taş plaktan dinlenen bir eser size ayrı bir zevk tattırıyor. İşte bunlar bunun için Anadolu’nun bir özetidir” şeklinde konuştu.

    “Kültür evi veya etnografya müzesi açmak istiyorum”

    Tek hayalinin evini müzeye çevirmek olduğunu söyleyen Hüseyin Çelik, “Bu hayalimi gerçekleştirdim. Bir hayalim daha var. O da eğer destek bulursam kültür evi veya etnografya müzesi açmak istiyorum” diye konuştu.

    Antikacılık ve koleksiyonculuğun dünyanın en eski mesleklerinden biri olduğunu ve her çağ ve dönemde insanların geçmiş tarihi araştırdıklarına değinen Çelik, “Koleksiyonumdaki eserlerin hepsi tarihimizin, kültürümüzün bir parçasıdır. Antika eserlerin yenisi üretilmediği için ve her geçen gün azaldığından değeri artmaktadır. Gerek ekonomik gerekse sosyal alanda toplumu ayakta tutan da tarih ve kültürüdür. Günümüzde böyle vizyon sahibi bürokratlar ya da seçilmişler şehirlerinde bir kültür evi ya da bir etnografya müzesi açarak ilini, ilçesini marka yapmaktadır” ifadelerini kullandı.

    2 binden fazla eşyaya bugüne kadar 1 milyona yakın para harcadığını açıklayan Çelik, bu koleksiyonun içerisinde 100-150 yıllık parçaların bulunduğunu belirtti. Çelik, evinde bulunan eşyaların kesinlikle satılık olmadığını, bu taleple gelen vatandaşlara da olumsuz cevap verdiğini sözlerine ekledi.

  • Son maaşı ile çiftlik kurdu, koli koli yumurta topluyor

    Antalya’nın Aksu ilçesinde 1 yıl önce asgari ücretle çalıştığı otelden aldığı son maaşı ile 100 tavuk alarak çiftlik kuran 69 yaşındaki 5 çocuk babası girişimci adam, bir yıl içerisinde tavuklarının da büyümesi ile koli koli yumurta topluyor.

    Antalya’nın Aksu ilçesi Macun Mahallesi’nde yaşayan 68 yaşındaki 5 çocuk babası Mehmet Uysal, yazın mevsimlik olarak çalıştığı otellerden kış aylarında sezon kapandığı için ayrıldı. Kışın yaklaşık 6 ay otellere çalışmaya gidemeyen Uysal, kendisine yeni bir ekmek kapısı aradı. 1 yıl önce Kasım ayında çalıştığı otelden ayrılan ve son maaşı olan bin 600 TL’ye internet üzerinden 100 tane cibi tavuk alan Uysal, kendisine orman içerisinde küçük bir çiftlik kurdu. Burada yaklaşık 1 yıldır büyüttüğü tavuklardan günlük yumurta almaya başlayan Uysal, aradan geçen bir yılın ardından tavuklarının da büyümesi ile kümeslerden koli koli yumurta topluyor.

    “Tavuklarımın yumurtasına çok talep var”

    Uysal, kuş bakışı görünüme sahip bir konumda olan çiftliğinden orman ve arazi yangınlarını da anında görerek itfaiyeye haber veriyor. Tavuklarına her gün çocuğu gibi ilgi gösteren Uysal, “Yaz aylarında otelde çalışıyordum. Son maaşıma internet üzerinden tavuk aldım. Başka bir gelirim yok. Orman içerisinde kendime küçük bir çiftlik yaptım. Kimseye zararımız da yok. Bir duman gördüm mü hemen itfaiyeye haber veriyorum. Tavuklarımın yumurtasına çok talep var. Birçok kişi sıraya geçti. Birçok kişi benim yumurtamı dört gözle bekliyor” dedi.

  • 41 yıldır gazete küpürlerini topluyor

    Tokat’ta yaşayan Sadık Özkara, evinin duvarlarını 41 yıldır topladığı gazete küpürleriyle süslüyor.

    Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 75 yaşındaki emekli Sadık Özkara’nın topladığı çeşitli gazete küpürleri evinin duvarlarını süslerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haberleri ise dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 1974 yılında Ankara’da ilk kez bir konvoyda gördüğünü ve bu tarihten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı hayranlık duymaya başladığını belirten Özkara, 1977 yılından itibaren Erdoğan’la ilgili gazetelerde yer alan haber küpürlerini topladığını söyledi. 41 yıldır topladığı haber küpürlerini çerçeveleten Özkara’nın evinin duvarlarında yer alan gazete arşivi görenlerin ilgisini çekiyor.

    En büyük isteği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın misafiri olması

    Sadık Özkara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı 1974 yılında ilk gördüğünde çok sevdiğini belirterek, “Recep Tayyip Erdoğan’ı bu dünyaya gönderip, başımıza amir yapan yüce yaratıcımıza ne kadar şükretsem az. Her sabah duvardaki arşive bakıyorum. Bakmadan duramıyorum ve özlüyorum. Görenler de şaşırıyor. Beni çok duygulandıran anları özellikle seçtim. Hiç unutulmayacak anıları ben burada yaşatıyorum. Erdoğan’ın haberlerini izlemeden duramıyorum. Gazete küpürlerini kestim biriktirdim. Kim ne demiş, ne konuşmuş. Müze haline getirdim. Güney Koreli bir bayan Hacettepe Hastanesinde okumuş, Tayyip Erdoğan’a kürsü yapmış, ’Çok seviyorum, görüşmek isterim’ demişti. Bunları seviyorum. Mesela bileziğini Erdoğan’a veren kızın haberi beni duygulandırıyor. AK Parti’nin kuruluşunu da arşivledim. En büyük isteğim Erdoğan’ı evimde misafir etmek. Ona dua okumak. FETÖ lideri Gülen, 45 yıldır Müslümanları kandırdı. Paralarını Avrupalara gönderdi ve yedi içti. 15 Temmuz darbe girişimini Ankara’da köftecide çalışan oğlum bildirdi. Oğlum elinde bayraklarla meydanlarda o gece patlamada yaralandı. Ben de o gece bayrakları elime alıp meydana gittim hemen” dedi.

    “Erdoğan’ı rüyamda inşaatta çalışırken gördüm”

    Tayyip Erdoğan’ı rüyasında inşaatta çalışıyor olarak gördüğünü anlatan Özkara, “Baktım gidiyor yalnız. Tam yanına gideceğim kayboluyor. Yapılan hizmetleri gördükçe rüyam geliyor aklıma. Eski Türkiye’yi yaşayan bizler, şimdi yapılanların kıymetini daha iyi anlıyoruz” şeklinde konuştu.