Etiket: Toplumun

  • Aydemir: Engeliler Toplumun Temel Değerleridir

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, toplumsal sorunlara yalnızca temenniler, eleştiriler ve yorumlarla yaklaşımın algı oluştursa da, sonuç doğurmayacağını belirterek, ‘Meseleleri sahiplenmek hizmet üretmekle olur. AK Dava diğer bütün sosyal problemlere olduğu gibi engellilerin beklenti ve meselelerine ‘çözüm odaklı’ yaklaşarak Cumhuriyet Tarihimizin ilklerini hayata geçirmiştir.’ dedi.

    ÇÖZÜM ODAKLI YAKLAŞIM

    AK Parti hizmet anlayış ve mantalitesinde ‘ötekileştirme ve ayrıştırmanın dışlandığı’, bütünleştirme ve benimseme yaklaşımının sergilendiğini kaydeden Milletvekili Aydemir, ‘Engelli kardeşlerimizin toplumsal hayattaki yeri, önemi ve fonksiyonlarına önem vermek, onlara ‘değerler yaklaşımıyla’ olur. AK Parti iktidarları bu hakikat odağında, engelli sorunlarına rasyonel ve çağdaş çözümler üreten tek siyasi harekettir. AK Dava’nın hayata geçirdiği Engelliler Yasası ve bu çerçevede gerçekleştirdiği yeni ve modern uygulamalar, engellilerin toplumun ayrılmaz bir parçası, gerçeği ve değeri olduğunu ifade bakımından bir ilktir ve Engelli sorunlarına çözüm odağında bir milattır.’ kaydını düştü.

    AYDEMİR’İN DEĞERLENDİRMESİ

    3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla bir değerlendirme yapan AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, ‘Biz engelli Kardeşlerimizin meseleleri, beklentileri bazında, ‘Engelliler Günü’nü’ nü bir takvim olayı olarak değil, onların ufkunu paylaşmak, toplum olarak sergilenen yaklaşımları sorgulamak, empati yaparak ‘küresel ihtiyaçlar’ gerçeğinde yeni hizmetler üretmek fırsatı olarak değerlendiriyoruz. ‘ dedi.

    ENGELLİ SORUNLARI VE POZİTİF AYIRIMCILIK

    Engelli sorunlarına imani bakış ve değerlendirmenin ‘İnsanı yaratılmışların en şereflisi’ olarak çerçevesinde yapılması gerektiğinin altını çizen Milletvekili Aydemir, ‘Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek, noktasında samimi iseniz, eylem söylemin önüne geçer her zaman. AK Parti engellileri ayrı bir kesim olarak görmemiş, toplumun bizatihi kendisi ve hakikati olarak kabul etmiştir. Yaygın ifade ile, dışlamak yerine ‘siyasetin konusu, ülkenin değişmez gündemi’ haline getirmiş ve içselleştirmiş, neticede Engelli Yasası ile başlayan süreçle çözümler üretme adına toplumsal bir beyin fırtınası oluşturmuştur. Eğitim ve Rehabilitasyon merkezleri, evde bakım gibi çağdaş çözümleri hayata geçirmiş, engelli istihdamında ‘pozitif bir ayırımcılık’ başlatarak, onların katma değer üretmesine imkan tanımış ve destek olmuştur.” ifadelerini kullandı.

    ASIL ENGELLİLİK NEDİR?

    ‘AK Dava’nın hizmet ilkeleri milli kültür ve imanımızda esas olan dayanışma, paylaşma, kaynaşma ve bütünleşme eksenindedir’ diyen Milletvekili Aydemir, ‘Bir kez daha vurguluyoruz, asıl engellilik toplumun gerçeklerini, bu bütünün parçaları olan engellilerin endişe, kaygı ve beklentilerini paylaşmamaktır. 3 Aralık’ı yalnızca bir takvim günü olarak görmektir. “ dedi.

    RASYONEL EYLEM SÜRECİ

    Değerlendirmesinde eğitim, sağlık ve istihdam dışında şehircilik perspektifinde de engelliler için rasyonel bir eylem süreci izlendiğine dikkat çeken Milletvekili Aydemir, Belediye hizmetlerinde engellilerin yaşamlarını kolaylaştıracak hizmetlerin AK Parti iktidarları döneminde öncelikli hale geldiğini kaydetti. Milletvekili Aydemir, ‘Tüm engelli kardeşlerimiz emin olmalıdır, ki, biz mensubu bulunduğumuz dava adına her daim, her vesile ve fırsat ile onların hizmetinde olmayı sürdürecek, bu yoldaki kararlılığımızı çağdaş yaklaşımlarla ifade edeceğiz. “ dedi.

  • Hayati İnanç: “Bir Toplumu Yok Etmenin Yolu O Toplumun Lisanını Bozmaktır”

    İhlas Koleji tarafından düzenlenen Edebiyat Söyleşileri’nin konuğu divan edebiyatı aşığı Hayati İnanç oldu. İhlas Koleji Bahçelievler Kampüsü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşide, İnanç, dil kirliliği ve dilin temizlenmesi konusundaki düşüncelerini paylaştı. Dil kirliliğinin varlığının inkar edilemez olduğunu vurgulayan İnanç, “Bir toplumu yok etmenin yolu, o toplumun lisanını bozmaktır” dedi.

    Yıllarca önce katıldığı bir televizyon programında yaşamış olduğu bir anıyı aktaran İnanç, “Programda iki güzel gazel okudum. Sunucumuz eski kelimeleri özellikle mi kullandığımı sordu. Hayır dedim. Ben o kelimeleri gündelik konuşmalarıma koymuyorum. Ama merhum Fatih Sultan Mehmet’ten bir gazel okudum 550 yıl öncesinden. Eğer bunu kastediyorsanız haksızlık ediyorsunuz. Onlar bu zamanda nasıl konuşulacağını nereden bileceklerdi dedim” ifadelerini kullandı.

    “NEDEN ISRARLA STRES KELİMESİ?”

    Programda kullanılan stres kelimesine de atıfta bulunan İnanç, batı dillerinden alınan bir kelimenin her duyguyu ifade etmesine anlam veremediğini söyledi. “Şimdi bakıyorsunuz kaç tane duygu halini tek kelimeye sıkıştırmışız. Ne olursa stres diyoruz. Tuttuğu takım kaybetmiş stresli, yakınının cenazesi var stresli, yağmur yağmış stresli, işi yoğun stresli. Yok artık. Gerilim, melal, inkisar, gam, gussa, keder, ızdırap, kasvet, hüzün, kahır, yeis, efkar, tasa, dert, elem gibi bu 15 kelime varken neden bunların hepsini yok sayıp sadece stres ile yetinelim” diyen İnanç, bu kelimeleri kullanmanın bizim en doğal hakkımız olduğunu vurguladı.

    Programda öğrencilere Fatih Sultan Mehmet, Şeyh Galip, Yahya Kemal, Yozgatlı Fenni, Necip Fazıl ve Nabi gibi birçok isimden gazeller okuyan ve birçok hikaye anlatan İnanç’ın yorumları sık sık alkış aldı. Dilin temizlenmesi için öğrencilere büyük görevler düştüğünü ifade eden İnanç, bunun için de meraklı olunması ve bu davanın peşine düşülmesi gerektiğini söyledi.