Etiket: Tms

  • TMS Kapaklı Şubesi 1. Olağan Genel Kurulu yapıldı

    TMS Kapaklı Şubesi 1. Olağan Genel Kurulu yapıldı

    Türk Metal Sendikası (TMS) Kapaklı Şubesi, 1. Olağan Genel Kurulunu yaptı.

    Geçtiğimiz günlerde Kapaklı’da şube açan Türk Metal Sendikası, yeni şubesinde ilk kongresini gerçekleştirdi. İlk Olağan Genel Kurul Toplantısına TMS Genel Başkanı Pevrul Kavlak da katıldı. Kurul gündemine geçilmeden önce bir konuşma gerçekleştiren Kavlak, “Bir sendikacının, öncelikli iki görevi vardır. Bunlardan ilki, örgütlenerek emekçileri birleştirmek, ikincisi de üyeleri için, en iyi toplu sözleşmeyi imzalamaktır. Ben kendi sendikal geçmişime baktığımda çok şükür ki, bu iki görevin de üstesinden geldiğimi düşünüyorum. Türk Metal’in büyüklüğünden de attığım imzalardan da gurur duyuyorum. Ama ben bunu elbette ki kendi başıma yapmadım. Yanımda hep güvendiğim mangal yürekli delikanlılar, özü sözü bir mert kadınlar vardı. Gözü pek, inancı tam, yiğit Türk Metalciler vardı. Yani, sizler vardınız değerli dostlarım, sizler vardınız” dedi.

    Sendikanın geçtiğimiz günlerde Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile yaşadığı anlaşmazlık sürecinden bahseden Genel Başkan Kavlak, 64 maddede ve 2 yönetmelikte uzlaşma sağlayamadıklarını anlatarak, “Bütün iyi niyetimize ve çabamıza rağmen, MESS’le uzlaşamadık. Oysa bizim amacımız masada uzlaşmak bu işi orada bitirmekti. Ancak muhatabımızdan aynı yaklaşımı göremedik” diye konuştu.

    İşte yeni yönetim

    Kavlak’ın konuşmasının ardından kurul gündemine geçildi. Faaliyet raporları okunarak delegeler tarafından onaylandı. Tek liste ile seçime giden Kurucu Şube Başkanı Günay Özden, delegelerin onayı ile yeniden TMS Kapaklı Şube Başkanlığı görevine layık görüldü. Özden başkanlığında kurulan yeni yönetimde ’Salih Gündür, Yılmaz İnce, Veli Bal, Nurten Yüksek’ yer aldı.

    “Onur ve gurur duyuyoruz”

    Ardından bir teşekkür konuşması gerçekleştiren Başkan Özden, “Kuruluşundan bugüne kadar vermiş olduğu, hak ve demokrasi mücadelesiyle Türkiye’de ve dünyada saygın bir yer edinen sendikamızın bayrağının, Kapaklı şubesi olarak daima bir ileri noktaya taşınması için ve bölgemizde sendikasız çalışan tek metal emekçisi kalmayana dek mücadelemiz sürecektir” dedi.

    Dilek ve temenniler kısmının ardından TMS Kapaklı 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı tamamlandı ve katılımcılara yemek ikramında bulunuldu.

  • Tms Tedavisi Yüz Güldürüyor

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Bahadır, felçli hastalarda TMS tedavisinin yüz güldürdüğünü söyledi.

    TMS tedavisinin beynin belli bölümlerinin kafatası dışından manyetik olarak uyarılması esasına dayandığını anlatan Prof. Dr. Cengiz Bahadır, “Bu yöntem ile ilgili ilk çalışmalar yaklaşık 200 yıl önce başlamıştır. Yaklaışk 40 yıl kadar önce insanda ilk deneyler gerçekleştirilmiştir. Bu tedavi manyetik stimulasyon cihazına bağlı bir özel elektrod (koil) kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Bu koiller uygunacak beyin bölümüne göre değişik şekillerde olabilmektedir (yuvarlak, sekiz şeklinde vs) .Bu uyarıcı koil içinden yüksek akım geçirilirken akımın yönü aniden değiştirlimekte ve bu koil etrafında manyetik bir alan yaratmaktadır. Bu manyetik alan beynin ilgili bölümüne doğru bir açı ile uygulandığında beynin korteks denilen dış tabakasındaki sinir hücrelerini (nöronları) uyarmaktadır” dedi.

    FELÇLİ HASTADA TMS TEDAVİSİ

    TMS tedavisinin gerek araştırma gerek tedavi amaçlı olarak en sık felçli hastalarda (beyin felci, hemipleji, inme) kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Cengiz Bahadır, “Bu güne kadar bu konuda binlerce araştırılma yapılmıştır. Felçler genelde beyne giden bir damarın tıkanması ya da kanaması sonucu o beyin bölümündeki hücrelerin ölmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Başlangıçta hastaların bir tarafında kol ve bacaklarında değişen derecede güçsüzlük ortay çıkar. Zamanla önce bacakta daha sonrada kol ve elde kısmen düzelme ortaya çıkar. Ama hastaların çoğunda değişen derecede sekel dediğimiz hareket kayıpları kalmaktadır. Bu özellikle elde belirgin olmaktadır. Yine bu hastalarda hasta tarafın kaslarında spastisite olarak adlandırılan aşırı kas gerginliği ortaya çıkmaktadır. Bu da istemli hareketlerin ortaya çıkışını baskılamaktadır. Felçli hastalarda istemli hareketin yeniden başlamasını önleyen diğer önemli bir etkende sağlam beyin yarısının hasta tarafın aktivitesini baskılamasıdır. TMS tedavisi bu ikinci etki üzerinde etkili olmaktadır. TMS aslında bir uyarıcı tedavi olmakla beraber uygulanan manyetik alanın frekansına göre (saniyediki atım sayısı) beynin ilgili bölümünde uyarıcı yada baskılayıcı etki ortaya çıkarmaktadır. Bu tedavi ile beynin hasta bölümünü uyarmak yada hasta tarafı baskılayan sağlam beyin bölümünü baskılamak mümkün olmaktadır. Genelde felçli hastaların sağlam beyin yarısına düşük frekanslı uyarım verilerek tedavi terch edilmektedir. Bu yöntem hasta tarafı uyarıcı tedaviye göre biraz daha etkili bulunmuştur. Her iki yöntemde de sonuç olarak hasta beyin yarısındaki nöronların uyarılabilirliği artarak istemli hareketin ortaya çıkışı kolaylaştırılmaktadır. Bu sayede hasta, özellikle el-kol bölgesinde daha önce yapamadığı hareketleri daha rahat yapmaya başlamakta ve daha önce hiç yapamadığı hareketleri de yapabilir hale gelmetedir. Bu tedavinin etkinliği yapılan çok sayıda araştırmada gösterilmiştir.” diye konuştu.

    TMS tedavisine başlamadan önce kişiye özel olan ve motor eşik denen uyarı şiddetinin belirlendiğini anlatan Prof. Dr. Cengiz Bahadır, “Bu basit testde hastanın beynini uyararak elinde hareket çıkarabilen en düşük uyarım şiddeti belirlenir (motor korteks). Tespit edilen bu motor eşik değeri üzerinden hastalığa göre uygulanacak akım şiddeti belirlenir. Hastanın başı sabitlenir, uyarı verecek koil de en doğru pozisyonda konumlandırılarak sabitlenir. Genellikle motor eşik değerinin biraz altında bir uyarı şiddetinde 1200 uyarı verilir. Bu tedavi yaklaşık 20 dakika sürer. TMS tedavisinin yan etkileri yok denecek kadar azdır. Güvenlik rehberlerine göre tedavi uygulanmaktadır ve bu limitler dahilinde %5-10 vakada hafif baş boyun ağrısı dışında ciddi bir yan etkisi gözlenmemiştir. Bu tedavi sırasında hasta herhangi bir acı duymaz. TMS tedavisi oldukça yeni bir tedavi yöntemidir. Tedavi protokolleri de halen geliştirilme aşamasındadır. Felçli hastalarda genellikle hafta içi 5’er gün olmak üzere 10 seans tedavi protokolü uygulanmaktadır.10 seans sonunda tedavi bitirilebilir yada sonra idame tedavisi denilen ve arası açılan tedavi protokolleri ile devam edilebilir. Burada hastanın tedaviye verdiği cevap esasdır. TMS tedavisi geleneksel rehabilitasyon yöntemleri ile beraber kullanıldığında daha etkili olmaktadır” diye konuştu.

    Prof. Dr. Cengiz Bahadır, TMS tedavisi tıbbın bugüne kadar çaresiz kaldığı felçli hastalarda özellikle el ve kolda yeniden hareket çıkarma konusunda yeni bir umut ışığı olduğunu belirterek, “TMS tedavisi felçli hastaların tedavisinde daha sık kullanılır hale gelmiş ve yakın gelecekte rutin bir tedavi haline gelmesi beklenmektedir. TMS tedavisi felçli hastalarda konuşma tedavisinde, depresyonda, tedaviye dirençli beyin kaynaklı ağrılarda da başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.” dedi.

  • Beyin Felcinde Yeni Umut “Tms Tedavisi“

    Beyin felcinde Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) tedavisi, hastalar için yeni bir yöntem olarak umut oldu.

    Bu yöntemde beyinin istenilen bölgesi manyetik dalgalarla uyarılarak tedavi uygulanıyor. TMS tedavisi özellikle beyin felçli hastaların kullanılamadıkları el ve ayaklarındaki aşırı kas gerginliğini azaltıp belirli hareketleri yapmasını sağlayabiliyor. Bu yöntem felçli hastalarda konuşma bozukluklarının giderilebilmesini de olanak sağlıyor. TMS yöntemi genellikle tek seansta 20 dakika olmak üzere toplamda 10 seanslık bir tedavi yöntemi olarak dikkat çekiyor. Yan etkisi çok az olan bu tedavi yöntemi sayesinde beyin felçli hastaların ve ilaca dirençli depresyon hastalarının tedavisine yeni bir soluk getiriliyor.

    Prof. Dr. Cengiz Bahadır, TMS tedavi yöntemini anlatarak, “TMS tedavisi, beynin bazı bölgelerinde özellikle korteks dediğimiz dış tabakasının manyetik alanla uyarılmasına dayanan özel bir yöntemdir. Özellikle son 5-10 yıldır yavaş yavaş klinik kullanıma giren bir yöntem. Oldukça zararsız acısız bir şekilde, beynin istediğimiz bölgesini uyararak kullandığımız oldukça gelişmiş bir tedavi türü” dedi.

    “FELÇ VE DEPRESYON TEDAVİSİNDE DE KULLANILIYOR”

    Prof. Dr. Bahadır, TMS tedavisinin özellikle Nörolojik hastalıklarda kullanıldığını ifade ederek, “Bunların başında, özellikle felçli hastalıklar geliyor. Felçli hastalarda, beyin korteksinden yapılan uyarımla hastaların kullanamadığı felçli elinde hareket çıkarabiliyoruz. Kullanamadıkları elindeki aşırı kas gerginliğini çözebiliyoruz. Aynı şekilde felçli ayaklar içinde tedavi uygulayabiliyoruz. Bunun dışında felçli hastalardaki konuşma bozukluklarında da son derece etkin bir şekilde kullanabiliyoruz. İkinci en sık kullanım alanlarından birisi de özellikle depresyon tedavisi. Özellikle ilaca dirençli depresyon olduğu veya hastaların ilaca yanıtları düşük olduğu zaman bu tedaviyi sıklıkla ve güvenli bir şekilde kullanabiliyoruz. Ayrıca ilaç tedavilerine yanıtsız başka nörolojik hastalıklarda, bunların başında aşırı kontrolsüz kas kasılmaları, distoniler, tedaviye dirençli kulak çınlamaları, nörolojik hareket bozuklukları, beyin-omurilik kaynaklı ağrılar, parkinson hastalığıdaki kas gerginliklerini azaltmak için de kullanabiliyoruz” diye konuştu.

    KAÇ SEANS SÜRÜYOR?

    TMS tedavisinin pratik kullanımına dikkat çeken Bahadır, “Hastalığa göre değişmekle birlikte tedavi seansları genel olarak 20 dakika sürüyor. Her gün bu tedaviye yapıyoruz ve ortalama 10 günlük bir tedavi programı yeterli olabiliyor. Daha sonra duruma göre tedavi kesilebiliyor yada tedavi seanslarının arası giderek açılarak uzun süre devam edebiliyoruz”diye konuştu.

    “AĞRISIZ SIZISIZ TEDAVİ YÖNTEMİ”

    Prof. Dr. Cengiz Bahadır: “TMS tedavisinin en önemli özelliklerinden birisi ilaçlarından farklı olarak yan etkisi neredeyse yok gibi. Çok güvenilir bir tedavi, özellikle güvenlik rehberlerine uygun olarak yapıldığında yan etkisi hemen hemen yok diyebiliriz. Ağrısız, sızısız bir tedavi yöntemidir. Burada yöntemi mucize gibi algılamamaya dikkat etmek gerekli. Yöntem felçli hastaların tedavisine yardımcı olan bir yöntem. Felçli hastanın elini tamamen eski haline getirmiyor ama hareketlerini kolaylaştırıp kaslarını gevşetiyor. Olmayan hareketleri çıkartabiliyor. Normal sağlıklı bir insan haline getirmeyebilir ama sonuçta felçli hastalar için küçük hareketler de oldukça önemli. Hastanın elinde hiç olmayan bir kavrama hareketini çıkarabiliyorsunuz veya kas gerginliğinden dolayı elini kullanamayan bir hastanın kaslarını gevşetip oldukça başarılı bir tedavi elde edip bunu diğer tedavilerle kombine edebiliyorsunuz” şeklinde konuştu.

    “PARKİNSON ALANINDA KULLANMA VAR”

    Parkinson hastalığının çok yönlü bir hastalık olduğunu kaydeden Bahadır, “TMS ’nin parkinson alanında da kullanımı var. Parkinson hastalığının tüm semptomlarını olmasa da bazı semptomları için TMS tedavisini uyguluyoruz. Bu hastalarda aşırı kas gerginliklerini azaltabiliyor, hareketi kolaylaştırıyor, yürümesini kısmen de olsa düzeltebiliyoruz. Felçli ve ilaçla tedavisi mümkün olmayan nörolojik hastalıklarda, tedaviye yanıtsız depresyon vakalarında yeni bir umut TMS tedavisi. Özellikle depresyon vakalarında son derece etkin kullanılıyor. Henüz Türkiye’de bu kadar yaygın değil ama gelecek 5 – 10 yıl içinde de Türkiye’de de oldukça sık kullanılacağını düşünüyoruz” dedi.

  • Felce Bağlı Konuşma Bozukluklarına Tms Tedavisi

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Bahadır, felce bağlı olarak ortaya çıkan konuşma bozukluğuna TMS tedavisini önerdi.

    Dr. Bahadır, tek taraflı felcin beyni besleyen atardamarların tıkanması veya kanaması sonucu o bölgedeki beyin hücrelerinin zarar görmesine bağlı olarak ortaya çıktığını belirterek, “Bu durumda hasar gören beynin karşı vücut yarısında felç görülür. Bu felcin derecesi genellikle beyindeki zarar gören bölümün büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Beynin sol yarısı etkilendiğinde konuşma merkezinin bu bölümde olması nedeni ile hastada sağ taraf felcine ek olarak genelde konuşma da bozulur. Bu bozulma hiçbir şey söyleyememe halinden hafif bozuk konuşmaya kadar değişen derecelerde ortaya çıkabilir. Sıklıkla hasta konuşmak istediği zaman doğru kelimeleri kullanamaz, objeleri adlandırmada zorluk yaşar. Afazi olarak adlandırılan bu durum felç dolayısıyla zaten sağ tarafını düzgün kullanamayan hastada bir de istediklerini sözle ifade edememeye yol açtığından psikolojik sorunlara sebep olabilmektedir. Felcin iyileşme döneminde etkilenen tarafta hareketler yavaş yavaş ortaya çıkarken konuşmada yavaş yavaş düzelmeye başlar. Hafif vakalar da genelde tam düzelme olur ama orta ve ağır vakalarda konuşma bozukluğu az ya da çok kalabilir” diye konuştu.

    Yıllardır bu gibi hastaların tedavisi için konuşma terapisi uygulandığını kaydeden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Bahadır, “Bu iş için eğitim almış tıbbi personel tarafından gerçekleştirilen konuşma terapisi ile felcin iyileşme döneminde kısmen de olsa ek bir iyileşme sağlanabilmektedir. Konuşma terapisi hasta ve uygulayan için zahmetli ve uzun seanslar yapılması gereken bir tedavi uygulamasıdır. Son yıllarda felce bağlı konuşma bozukluklarında bu geleneksel yönteme ek olarak beyne dışarıdan müdahale etmeyi mümkün kılan transkraniyel manyetik stimulasyon (TMS) tedavisi kullanılmaktadır. Henüz rutin bir tedavi yöntemi olarak onaylanmamış olsa da bu konuda yapılmış yüzlerce çalışmada etkinliği gösterilmiştir. Felçli hastalarda konuşma terapisi ile uygulandığında sonuçlar daha da iyi olmaktadır. TMS tedavisi uygulandığı bölgedeki beyin hücrelerinin aktivitesini artırabilmekte ya da baskılayabilmektedir. Bu yöntemde beynin konuşma merkezi ağrısız ve zararsız bir şekilde uyarılabilmektedir. Bu tedavi sol beyindeki konuşma merkezinin yüksek frekansla uyarılması yada karşı tarafın düşük frekansla baskılanması şeklinde yapılmaktadır. Karşı sağlam tarafa yapılan baskılama ile hasta tarafın felç ile kaybettiği konuşma yeteneğinin geri kazanması kolaylaşmaktadır. TMS ile afazi tedavisinde öncelikle beyni uyaran en düşük manyetik akım şiddeti belirlenir ve buna göre hastanın durumuna en uygun olan şiddette tedavi gerçekleştirilir. Genelde sağ beyin yarımının konuşma merkezine 1000-1200 uyarı verilir. Tedavi süresi hastanın durumuna göre genelde 10-30 dakika arasında değişir ve 10-15 seans kadar sürer. Yan etkisi yok son derece az ve ağrısız olan TMS tedavisi felce bağlı konuşma bozukluklarının tedavisinde umut vaat eden bir tedavi olmuştur” şeklinde konuştu.

  • Felce Bağlı Konuşma Bozukluklarına Tms Tedavisi

    Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Bahadır, felce bağlı konuşma bozukluklarının TMS ile tedavi edilebildiğini söyledi.

    Prof. Dr. Cengiz Bahadır, tek taraflı felçlerin beyni besleyen atardamarların tıkanması veya kanaması sonucu o bölgedeki beyin hücrelerinin zarar görmesine bağlı olarak ortaya çıktığını belirtti. Bu durumda hasar gören beynin karşı vücut yarısında felç görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Bahadır, “Bu felcin derecesi genellikle beyindeki zarar gören bölümün büyüklüğü ile doğru orantılıdır. Beynin sol yarısı etkilendiğinde konuşma merkezinin bu bölümde olması nedeni ile hastada sağ taraf felcine ek olarak genelde konuşma da bozulur. Bu bozulma hiçbir sey söyleyememe halinden hafif bozuk konuşmaya kadar değişen derecelerde ortaya çıkabilir. Sıklıkla hasta konuşmak istediği zaman doğru kelimeleri kullanamaz, objeleri adlandırmada zorluk yaşar. Afazi olarak adlandırılan bu durum felç dolayısıyla zaten sağ tarafını düzgün kullanamayan hastada bir de istediklerini sözle ifade edememeye yol açtığından psikolojik sorunlara sebep olabilmektedir. Felcin iyileşme döneminde etkilenen tarafta hareketler yavaş yavaş ortaya çıkarken konuşma da yavaş yavaş düzelmeye başlar. Hafif vakalarda genelde tam düzelme olur ama orta ve ağır vakalarda konuşma bozukluğu az ya da çok kalabilir” dedi.

    Yıllardır bu gibi hastaların tedavisi için konuşma terapisi uygulandığını anlatan Prof. Dr. Cengiz Bahadır, “Bu iş için eğitim almış tıbbi personel tarafından gerçekleştirilen konuşma terapisi ile felcin iyileşme döneminde kısmen de olsa ek bir iyileşme sağlanabilmektedir. Konuşma terapisi hasta ve uygulayan için zahmetli ve uzun seanslar yapılması gereken bir tedavi uygulamasıdır. Son yıllarda felce bağlı konuşma bozukluklarında bu geleneksel yönteme ek olarak beyne dışarıdan müdahale etmeyi mümkün kılan Transkraniyel Manyetik Stimulasyon (TMS) tedavisi kullanılmaktadır. Henüz rutin bir tedavi yöntemi olarak onaylanmamış olsa da bu konuda yapılmış yüzlerce çalışmada etkinliği gösterilmiştir. Felçli hastalarda konuşma terapisi ile uygulandığında sonuçlar daha da iyi olmaktadır” diye konuştu.

    Prof. Dr. Cengiz Bahadır, TMS tedavisinin, uygulandığı bölgedeki beyin hücrelerinin aktivitesini arttırdığını ya da baskılayabildiğini belirterek, “Bu yöntemde beynin konuşma merkezi ağrısız ve zararsız bir şekilde uyarılabilmektedir. Bu tedavi sol beyindeki konuşma merkezinin yüksek frekansla uyarılması ya da karşı tarafın düşük frekansla baskılanması şeklinde yapılmaktadır. Karşı sağlam tarafa yapılan baskılama ile hasta tarafın felç ile kaybettiği konuşma yeteneğinin geri kazanması kolaylaşmaktadır. TMS ile afazi tedavisinde öncelikle beyni uyaran en düşük manyetik akım şiddeti belirlenir ve buna göre hastanın durumuna en uygun olan şiddette tedavi gerçekleştirilir. Genelde sağ beyin yarımının konuşma merkezine bin- bin 200 uyarı verilir. Tedavi süresi hastanın durumuna göre genelde 10-30 dakika arasında değişir ve 10-15 seans kadar sürer. Yan etkisi yok. Son derece az ve ağrısız olan TMS tedavisi felce bağlı konuşma bozukluklarının tedavisinde umut vaad eden bir tedavi olmuştur” şeklinde konuştu.