Etiket: TL’ye

  • (Özel) Uzmanlar uyardı, sözleşmelerinizi TL’ye çevirmede son gün 12 Ekim

    Resmi Gazete’de yürürlüğe giren gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin Türk Lirası ile yapılması kararlaştırılırken, uzmanlar son başvuru tarihinin 12 Ekim olduğunu belirterek mükellefleri uyardı.

    Resmi Gazete’de 13 Eylül’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda’ değişiklik uyarınca gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin Türk Lirası’yla yapılması kararlaştırıldı.

    Çoğunluğu dolar üzerinden yapılan mevcut sözleşmelerin de 30 gün içerisinde Türk Lirası olarak taraflarca yeniden belirlenmesini öngören kararla ilgili düzenlemeler için son gün 12 Ekim olacak.

    Eski sözleşmelerin para birimlerinin 12 Ekim’e kadar Türk Lirası’na çevrilmesinin zorunlu olduğunu kaydeden Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Serdar Özbek, “Eğer hala ayakta olan, uygulanmakta olan sözleşmeler ise bunların döviz üzerinden olan para birimlerini Türk Lirası’na (TL) çevireceğiz. TL’ye çevirirken hangi tarihteki kur üzerinden çevrileceği kararnamede yazılı değil. İşte bu aşamada her iki tarafında bir uzlaşma sağlaması gerekiyor. Tabii ki menfaat dengesine göre bu tarih önemli. Çünkü sözleşmenin yapıldığı tarihte kur düşüktü. Ama bugün itibariyle kuru dikkate alırsak döviz kuru yükselmiş olduğu için taraflardan birinin lehine olan konu diğerinin aleyhine olabilir. Bu noktada bir uzlaşma gerekiyor. Eğer taraflar aralarında anlaşabiliyor ise mesele yok. Aslında eski sözleşmelerin bir maddesi değiştirilse de yeni sözleşme yapılmış gibi başka maddelere de yer verilebilir” dedi.

    Damga vergisine dikkat

    Bu noktada damga vergisine dikkat etmek gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Özbek, “Bir damga vergisi çıkabilir. Şöyle ki yeni yapılan sözleşmemizde ya da değişiklikte döviz kurunu TL’ye çevirirken, sözleşmeyi ilk yaptığınız güne nazaran bir fark çıkarsa, yani sözleşmedeki bedel yükselirse mükelleflerin aradaki tutar için ilave damga vergisi ödemesi gerekiyor. Bunu unutmamakta fayda var” ifadelerini kullandı.

    “Mahkemede dava açmak yerine tahkime başvurun”

    Taraflar arasında anlaşma sağlanamaması durumunda sözleşmenin uyarlanmasının düşünülmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Özbek, “Sözleşmenin uyarlanması için de en pratik yöntem arabulucuk ve tahkime başvurmaktır. Çünkü eğer bu hususta dava açılırsa çok uzun yıllar bu davalar sürebilir. Bu da sözleşme taraflarının işine gelmez. Arabulucularla tahkim edilmesinin çok büyük faydaları var. Birinci olarak arabulucular girdiği zaman damga vergisi maktul olacak. Çünkü kanunumuzda özel hüküm var; 58 TL’lik bir damga vergisiyle bu konu çözülebilecek. Eğer arabuluculukla anlaşma sağlanamazsa tahkime başvurulması gerekir. Tahkime başvurulduğu takdirde de çok kısa bir süre içerisinde, 2-3 ay gibi kısa sürede bu konuda yetkin uzman hakem atandığı takdirde bir karar verilecektir. Sözleşmenin uyarlanması maksadıyla bir tahkim yargılaması yapılabilir. Yani hakem önünde bir dava başlatılabilir” dedi.

    Tahkim merkezlerindeki ihtisaslaşmış kişilerin uyuşmazlığı çok hızlı ve ucuz bir maliyetle çözdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Özbek, hem gerçek hem de tüzel kişilerin mahkemede dava açmak yerine anlaşma sağlayamadıkları takdirde tahkim yoluna başvurmaların tavsiye ettiklerini söyledi.

    “Tahkim, en ekonomik ve en pratik yöntemdir”

    Vatandaşları mutlaka uzlaşmaya gitmeleri noktasında uyaran Prof. Dr. Özbek, “Öncelikle kendileri uzlaşmaya çalışsınlar. Uzlaşamadıkları takdirde arabuluculuk ve tahkime başvursunlar. Bu konuda kesinlikle mahkemede dava açma yolunu tercih etmesinler. Çünkü bu hem uzun sürecek hem çok masraflı olacak. Bu da sözleşmelerin kesintiye uğramasına yol açar. Büyük zarar görebilirler. O nedenle eğer uyuşmazlık arabuluculuk ve tahkim yolu bu noktada en pratik en ekonomik en yararlı yöntemdir” ifadelerini kullandı.

  • UFRAD Başkanı Aydın: “AVM kiralarının TL’ye dönüşü, Türk markaların rekabet gücünü arttıracak”

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın AVM’lerdeki mağaza kiralarının TL’ye dönmesi gerektiği yönündeki açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden UFRAD Franchising Derneği Genel Başkanı Dr. Mustafa Aydın, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Aydın, AVM kiralarının TL’ye dönmesiyle birlikte Türk markalarının dünya pazarındaki rekabet gücünün daha da artacağını söyledi.

    Türk ekonomisine yapılan baskı karşısında ekonominin yeniden ayağa kaldırılması noktasında herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini ifade eden UFRAD Franchising Derneği Genel Başkanı Dr. Mustafa Aydın AVM sahiplerine çağrıda bulunarak, mağaza kiralarında dövizden TL’ye dönülmesi gerektiğini söyledi. Böylelikle Türk markalarının, dünya pazarındaki diğer markalar ile rekabet edebilmesinin önündeki en büyük engelin de ortadan kalkacağını belirten Aydın, “UFRAD olarak Sayın Bakanımızın konuyla ilgili açıklamalarını memnuniyetle karşıladık ve bütün gücümüzle destekliyoruz” dedi.

    “Mağaza kiralarında bir an önce TL’ye geçilmeli”

    Türk marklarının daha çok büyüyerek dünya pazarında diğer markalar ile rekabet etmesinin Türkiye’ye döviz kazandırıcı en önemli faktör olduğunu belirten Aydın, “AVM’ler Türk markalarının büyüme tarlasıdır. Ancak AVM’lerdeki kiraların döviz üzerinden yapılması markalarımızın gelişimini olumsuz etkiliyor. Onun için hem ticaretin aktif hale dönüşmesi ve markalarımızın daha da güçlenerek büyümeleri için AVM’lerin dövizle kiralama faaliyetlerinden TL’ye dönmeleri hususunda bir talebimiz var. Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi bu düşüncelerin meclise taşınarak, ticaret sahiplerini mağdur etmeyecek ve markalarımızın daha da büyümesini sağlayacak adil kiralama yöntemlerinin sağlanacağına inanıyorum. Mağaza kiralarında bir an önce dolardan TL’ye geçilmesini talep ediyoruz. Bu markalarımızın daha da güçlenmesini sağlayarak, bizlere dünya pazarlarında diğer markalar ile daha güçlü rekabet etme fırsatı sağlayacaktır. Dolayısıyla da Türkiye’ye daha çok döviz girdisi sağlayacaktır. Bu hususta Sayın Bakanımızın, hükümetimizin ve özellikle de AVM sahiplerinin milli ekonomi mücadelesine katkı vermelerini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

    “Yabancı markların döviz ödemesi gibi bir iddiamız yok”

    Yabancı markaların da TL üzerinden kira ödemelerini ve bu konuda yerli markalardan ayrılmamaları gerektiğine de değinen Aydın, “Yerli ve yabancı diye bir ayrım yapmıyoruz. UFRAD olarak bünyemizde yaklaşık 200 büyük marka yer alıyor. Türkiye’deki franchising sektörü 40 milyar dolara yakın bir ticari hacme sahiptir. Dolayısıyla yerli ve yabancı markaların her biri ticari hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Türk ekonomisine katkı sağlayan hiçbir markayı ayırmıyoruz. Yabancı markaların da ekonomimize katkı sağladıklarına inanıyoruz. Aynı kolaylığı onlar için de sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Yerli markaların TL, yabancı markların ise döviz ödemesi gibi bir iddiada bulunmuyoruz. Yabancı markalarda en az yerli marklar kadar ticari hayatımız için oldukça önemlidirler” dedi.

    Konuyla ilgili AVM sahiplerinden aldıkları geri dönüşler hakkında da bilgi veren Aydın, “AVM sahiplerinden bu konu hakkında henüz hiçbir olumsuz tepki almadık. Bazı AVM’lerin bazı mağazalarını TL’ye endekslediklerini biliyoruz. Ancak inanıyorum ki AVM sahipleri de milli ekonominin içinde bulunduğu tehlike karşısında bu çağrılara duyarlılık göstereceklerdir” diye konuştu.

  • İş adamı Turan İlgin’den TL’ye davet çağrısı

    İş adamı Turan İlgin, Diyarbakırlıları Türk Lirası kullanmaya davet ederek, yaptırımlara boyun eğmeyeceklerini söyledi. İş adamı İlgin, kararlılık ve inançla hükümetin ve Türkiye Cumhuriyeti Başkanı RecepTayyip Erdoğan’ın yanında olacaklarını dile getirdi.

    Diyarbakırlıların her daim vatanının ve milletinin yanında dim dik durduğunu belirten İlgin, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da dik durmaya devam edeceklerini söyledi. İş adamı Turan İlgin, “Diyarbakırlılar olarak ekonomik yaptırımlarla devletimize boyun eğdirmeye çalışanlara karşı dün olduğu gibi bugünde aynı kararlılık ve inançla duracağız. Sonuna kadar hükümetimizin yanında olacağız. Bu kutsal vatanda, bu mübarek milletin bir mensubu olarak Türk Lirası kullanmaya davet ediyorum” dedi.

  • Akdeniz meyve sineği ile mücadelede destek 50 TL’den 80 TL’ye çıkıyor

    Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği tarafından Seferihisar’da organize edilen ’Ortak Akıl Toplantısı’nda Akdeniz meyve sineği tuzaklarına verilen 50 TL’lik desteğin 80 TL’ye çıkarılacağı müjdelendi.

    Yaş meyve sektörü, 2023 hedeflerine ulaşmak için güç birliğine gitti. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği tarafından Seferihisar’da organize edilen ’Ortak Akıl Toplantısı’na Tarım ve Orman Bakanlığı, üretici birlikleri, kooperatifler, ihracatçılar, tüccarlar tam kadro katılarak sektörün sorunların çözümü ve ihracatta 2023 hedeflerine ulaşabilmek için yapılması gereken çalışmaları masaya yatırıldı. Türkiye’de mandalina üretiminin önemli merkezlerinden olan Seferihisar ve Gümüldür’den üretici, tüccar ve ihracatçıların yoğun katılım gösterdiği Seferihisar Çağan Irmak Kültür Merkezi’nde, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak’ın açılış konuşmasıyla başlayan ve moderatörlüğünde devam eden toplantıya, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk, Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir İl Müdürü Zekerriya Durmuş, Yüksek Ziraat Mühendisi ve Tarım Danışmanı Hüseyin Gültekin, Köy-Koop Merkez Birliği Başkanı Neptün Soyer ve Seferihisar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Sayarer narenciye üretiminde izlenmesi gereken yolu özetledi.

    Akdeniz meyve sineği ile mücadele desteği 50 TL’den 80 TL’ye çıkıyor

    Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk, hava sıcaklıklarındaki artış nedeniyle narenciye ürünlerinde Akdeniz meyve sineği popülasyonlarında artış olduğunu, Akdeniz meyve sineği tuzaklarına verdikleri 50 TL’lik desteğin 80 TL’ye çıkarılması ile ilgili Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin talimatı olduğunu kısa sürede bu desteğin artacağı müjdesini verdi. İhracata giden ürünlerin geri gelmemesi için doğru mücadele tekniklerinin uygulanması gereğinin altını çizen Selçuk, “Akdeniz meyve sineği ile mücadele konusunda tüm üreticilere siyah poşet dağıtacağız ve üreticilerin vuruktan dolayı ağaç dibine düşen meyveleri bu poşetlere atmalarını istiyoruz. Bu sayede Akdeniz meyve sineği ile etkin bir mücadele gerçekleştireceğiz. Bu yöntem Adana bölgesinde çok olumlu sonuçlar verdi. Feromon tuzağı konusunda TUBİTAK ile bir çalışma yapıyoruz ve yakın dönemde yeni feromon tuzakları ortaya çıkacak” diye konuştu.

    Bakan Pakdemirli’ye teşekkür

    Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak ise mandalina üretim ve ihracatının yoğun olduğu, Seferihisar’da üretimin yoğun olduğu Selçuk, Ahmetbeyli, Özdere, Gümüldür, Ürkmez, Payamlı, Ulamış, Güzelbahçe bölgelerinden gelen üretici ve ihracatçılarla sektörün sorunlarının çözümü için bir araya gelmekten dolayı da mutlu olduklarını kaydetti. Narenciye üretim ve ihracatını tehdit eden Akdeniz meyve sineği ile mücadelede feromon tuzağı desteğinin 50 TL’den 80 TL’ye çıkarılması talimatı veren Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye ve sektörün sorunlarının çözümü için üreticilerle arazide etkin mücadele eden Tarım ve Orman Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatlarına teşekkür eden Uçak, “Dünya genelinde yaşanan ekonomik savaşların yansımasını ülkemizde de hissediyoruz. Ancak ülke olarak göstereceğimiz direnç ile kısa zamanda bu badireyi atlatarak üreticilerimiz ve ihracatçılarımız olarak dimdik ayakta kalacağımızı umuyorum. Hem üreticilerimiz hem de ihracatçılarımız adına tüm yetkili mercilerde gerekli girişimleri yaptığımızı önemle belirtmek istiyorum. Hepimiz aynı gemideyiz, ortak amacımız daha kaliteli üretim yaparak ürünün değerini bulmasını sağlamak. Bizim göreve geldiğimiz günden beri benimsediğimiz bir politikamız var o da üretici ve ihracatçımızın ayağına giderek hem aramızdaki bağı güçlendirmek, hem de sorunlarını dinlemek, çözüm önerileri üreterek ilgili kurum ve kuruluşlara başvuruda bulunmak. Göreve geldiğimizden beri 4 aylık dönemde Kemalpaşa, Alaşehir, Selçuk, Ödemiş ve Ortaca’da üretici ve ihracatçılarımız ile bir araya geldik, sorunlarını dinledik. Bugün de burada güzide ilçemiz Seferihisar’da birikimlerimizi sizinle paylaşmak ve sizlerin sorunlarını dinlemek için buradayız” ifadelerini kullandı.

    “Mandalina sadece dalında para etmemeli”

    Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir İl Müdürü Zekerriya Durmuş, Türk insanında bir kinetik enerji olduğunu, bu enerjiyi harekete geçirerek sorunların çözümünü hedeflediklerini söyledi. Durmuş, İl Müdürlüğü olarak önümüzdeki dönemde üretici eğitimlerine ağırlık vereceklerini dile getirerek, üreticilere toprak analizi yaptırarak üretim, gübreleme, ilaçlama, sulama adımlarını atmaları çağrısında bulundu. Köy-Koop Merkez Birliği Başkanı Neptün Soyer, Seferihisar mandalinasının bir marka olduğunu, mandalinanın daha katma değerli hale gelmesi için kurutulmuş mandalina çalışmaları olduğunu anlattı. Soyer, “Mandalina sadece dalında para etmemeli, kuru mandalina da tüketilmeli, doğu toplumlarında denizden çıkan, topraktan çıkan her şey kurutuluyor ve katma değerli hale getiriliyor. El birliği, güç birliği ile sorunlarımızı çözebiliriz. Seferihisar mandalinası için coğrafi işaret aldık” dedi.

    Sürenin uzatılmasını talep etti

    Yüksek Ziraat Mühendisi ve Tarım Danışmanı Hüseyin Gültekin, Şili’nin 3 yıllık proje ile üzümde salkım güvesi probleminden kurtulduğunu, Narenciyede Akdeniz meyve sineği ile mücadele için yere düşen ürünlerin ayrı kasalarda toplanması gerektiğinin altını çizdi. Gültekin, ilaçlamada da aşırıdan kaçınılması gerektiğini dile getirdi. Seferihisar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Sayarer ise TARSİM’in 15 Aralık’ta sona erdiğini, narenciye rekoltesinin ise 15 Ocak’ta bittiğini ifade ederek, TARSİM’de sürenin 15 Ocak’a kadar uzatılmasını talep etti.

  • Dövizini alan polis TL’ye sahip çıkmak için sıraya girdi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dolar-euro bozduralım çağrısına Cizre Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memurları da destek verdi, döviz bürosu önünde uzun kuyruklar oluştu.

    Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) Türkiye’ye yönelik yaptırımına tepki gösteren Cizre Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memurları ülkelerine destek olmak için döviz bürolarına akın edip yanlarında getirdikleri dolar ve dövizleri TL’ye çevirdi. Döviz bürosu önünde uzun kuyruklar oluşturan polisler yanlarında getirdikleri bütün dövizleri TL’ye çevirdi. Polis memurları ile birlikte döviz bozdurmaya giden Cizre Emniyet Müdür Vekili Alptekin Özgen, ”Amerika’nın ülkemize yapmış olduğu bu tanımadığımız ambargoyu protesto etmek amacı ile devletimizin yanında olduğumuzu göstermek için Cizre Emniyeti olarak bu döviz kampanyasına katılmak istedik. Emniyet müdürlüğündeki personellerimizle birlikte yanımızda olan bütün dövizleri bozdurup TL’ye çevirerek bu ambargoyu protesto edeceğiz“ dedi.

    Cizre Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Mehmet Erkek ise ambargoyu protesto ettiklerini söyledi. Erkek, “ABD’nin ülkemizin üzerinde oynamış olduğu kirli oyuna rağmen ayakta durduğumuzu göstermek amacı ile devletimizin ve ülkemizin yanında olduğumuzu göstermek için Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü olarak dövizlerimizi TL’ye çevirerek bu kirli oyunu ve ambargoyu protesto ediyoruz“ diye konuştu.

    Nur Mahallesi Yafes Caddesi Üzerinde bulunan döviz bürosuna akın eden polis memurları ve mahalle bekçileri yanlarında getirdikleri dövizleri TL’ye çevirdikten sonra görev yerlerine döndü.