Etiket: Tıp

  • Meram Tıp Fakültesi’nin Kalitesi Bir Kez Daha Tescillendi

    Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesi dört farklı kalite yönetim sistemine sahip Türkiye’deki sayılı üniversite hastanesinden biri olduğunu bir kez daha tescilledi. Ayrıca Meram Tıp Fakültesi Konya’da bu belgelere sahip tek kamu hastanesi olma özelliği taşıyor.

    Konu ile ilgili açıklama yapan Meram Tıp Fakültesi Hastane Başhekimi Prof. Dr. Ahmet Tekin, “Meram Tıp Fakültesi Hastanesi; bölgemizin, Konya’nın en büyük, en köklü hastanesidir. Sadece merkeze değil çevre il ve ilçelere de ciddi hizmetler vermekteyiz. Hastanemiz Konya’da birçok ilki başarmış durumdadır. Son olarak Konya’da başka kamu hastanesinde olmayan Türkiye’de de Üniversite bağlamında sayılı hastanelerde bulunan kalite yönetim sistemleri belgelerini almaya hak kazandık” dedi.

    2007’den beri kalite yönetim sistemlerine önem verdiklerine dikkat çeken Tekin, ISO 2001 TSE Belgesi, 14001 Çevre Yönetim Sistemi, 10002 Müşteri Yönetim Sistemi ve 18001 İş Sağlığı Güvenliği Yönetim Sistemi’ne müracaat ettiklerini ve detaylı incelemenin sonunda 4 belgeyi de almaya hak kazandıklarını söyledi. Tekin bu sayede daha kaliteli hizmetler sunmaya devam edeceklerine dikkat çekti. Personel ve hastalara sıfır riskle hizmet vermeyi amaçladıklarını söyleyen Tekin, bu belgelerin bu amaçlarını başardıklarının bir göstergesi olduğunu anlattı.

    “İYİ SAĞLIK HİZMETİ SUNUMU EKİP İŞİ”

    “Hastanemizin bu hale gelmesinde bu güne kadar emeği geçen tüm yöneticilerimize, tüm çalışanlarımıza, bütün hocalarımıza, üst yöneticilerimize, rektörlüğümüze sonsuz teşekkür ederiz” diyen Prof. Dr. Tekin, hastanede sağlık hizmeti sunumunun bir ekip işi olduğunu hiç kimsenin tek başına bu başarıyı elde edemeyeceğini ifade etti.

    Bütün ekip bir araya geldiklerinde çok ciddi hizmetler sunduklarını ifade eden Prof. Dr. Tekin, Konya’nın sağlık güvencesi olarak hizmet etmeye devam edeceklerini, var güçleriyle çalıştıklarını kaydetti ve Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nin daha iyi günlere geleceğini sözlerine ekledi.

  • Tip 2 Şeker Hastalığının Cerrahi Tedavisi

    Genel Cerrahi, Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Kerim Güzel, tip 2 şeker hastalığı cerrahi ameliyatları ile hastaların besin, kalsiyum ve mineral takviyelerine gerek kalmadan kan şekerinin kontrol altına alınabildiğini söyledi.

    Metabolik cerrahinin, metabolik hastalıkların cerrahi tedavisi olduğunu belirten Büyük Anadolu Çiftlik Hastanesi Genel Cerrahi, Bariatrik ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Kerim Güzel, “Günlük pratikteki kullanımı daha çok tip 2 şeker hastalığının cerrahi tedavisi olarak kullanılmaktadır. Tip 2 şeker hastalığında artık klasik tedavi yöntemlerinin yanında cerrahi yöntemleri de mevcuttur. Önce tip 2 hastalığında klasik tedavi yöntemlerinde diyet, hastanın eğitimi, ilaç tedavisi ve insülin geliyor. Artık günümüzde bu kategoriye cerrahi de girdi. Çünkü klasik yöntemlerle hastanın şekerini kontrol altına almakta zorlanıyoruz. 100 hastadan ancak 20’sini kontrol altına alabiliyoruz. 80’i doktorun dediğine ve öğütlerine uymuyor. Yapılan 3 yıllık çalışmalarda doktorun dediğini yapanlar yüzde 5’i geçememiş. Cerrahi tedavinin de doğuş nedeni budur” dedi.

    Tip 1 şeker hastalığında cerrahi tedavinin olmadığını ifade eden Güzel, “Tip 2 şeker hastalığında cerrahi tedavi vardır. Endejön insülin rezervi dediğimiz bir olay var. Yani bu ameliyatı yapabileceğimiz hastalar mutlaka insülin üreten bir pankreasa sahip olmaları gerekiyor. Biz bu insanların kullanamadığı insülini kullanmasına yardımcı olacak işlemler yapıyoruz. Bu bir obezite ameliyatı değildir. Tip 2 şeker hastalarında obez olanlar da var olmayanlarda var. Bu ameliyatlar ister kilolu olsun, ister olmasın her türlü uygun tip 2 şeker hastalarına yapılabiliyor. Bunların obezite ameliyatlarında farkı da, obez olmayan hastalara da yapılıyor. Bu ameliyatlarda sindirim sisteminin tüm organları eksiksiz sindirim işleminde kullanıldığı için ne bir besin alımında ne de besinin kullanımında kısıtlılık meydana geliyor. Bu ameliyatlar sonrasında biz hastaya ‘şu vitamini veya kalsiyumu kullanacaksın’ demiyoruz. Çünkü bunların çoğunda tip 2 şeker hastalığı ameliyatlarında, metabolik cerrahi ameliyatlarında hastalarda besin takviyesine, kalsiyum takviyesine ve mineral takviyesine gerek kalmaz” diye konuştu.

    Ameliyatların kapalı olarak yapıldığını belirten Güzel, “Bu ameliyatı tip 2 şeker hastalarına, endejön insülini olanları yapıyoruz. Bunun için hastayı biz önceden tetkik ediyoruz, bir takım hormonal değerlere bakıyoruz. Ameliyatları kapalı yapıyoruz. Genelde 3-5 gün arasında hastanemizde kalıyorlar. Ameliyatlar kapalı olarak yapıldığı için hastalar ameliyattan 1 hafta sonra kendiişlerinin başına dönebiliyorlar. Çok fazla ağrıları olmuyor. Her ne kadar kapalı ameliyatlar hekimler için zor olsa da hastalar için büyük bir avantajdır. Ameliyat sonrası hastalara çok fazla perhiz veya diyet önermiyoruz. 1 aylık süreçte yaralar iyileşene kadar bizim dediklerimizin dışına çıkmamalarını istiyoruz. Ama genelde çok fazla perhiz önermiyoruz. Şeker durumu, insülinde kullansa eğer uygun hasta ise hastaneden çıkmadan bile şekerin normale geldiğini görüyoruz. Bu ameliyat güvenle yapılan bir ameliyattır” şeklinde konuştu.

  • Büyükşehir Tıp Merkezi’nde 2015 Yılında 92 Bin Hasta Muayene Edildi

    Sakarya Büyükşehir Tıp Merkezi’nde, 2015 yılı içerisinde yaklaşık 92 bin vatandaşın muayenesinin gerçekleştirildiği öğrenidli

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi Tıp Merkezi’nde 2015 yılı faaliyet raporu açıklandı. Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Uzm. Dr. Aydın Sarı, “Uzman hekim kadrosu, tam donanımlı araç gereçleri ve çok çeşitli çalışmaları ile Sakarya’nın sağlığı Büyükşehir Tıp Merkezi’ne emanet. Bu yıl da herkes için sağlık dedik, yaklaşık 92 bin vatandaşımızın muayenesini gerçekleştirdik. Çalışmalarımız artarak sürecek” diye konuştu.

    Sarı açıklamalarına şöyle devam etti;

    “2015 yılı içerisinde birçok alanda çalışmalarımızı sürdürdük. Hekim, idareci ve teknik kadrodan oluşan 37 personelimiz ile birlikte 7 bin 232 hastamızın pansuman ve enjeksiyonunu gerçekleştirdik. Bin 31 hastamızın elektro kalp grafiği, 6 bin 974 hastamızın da röntgen çekimleri yapıldı. 140 bin 902 adet tahlil işleminin yanı sıra, 531 hastamızın şehir içi ve dışındaki hastanelere nakli gerçekleştirildi. Ayrıca 139 adet de hasta yatağı hanelere teslim edildi.”

    Aydın Sarı, “Koruyucu sağlık hizmetlerimiz çerçevesinde alanında otorite olarak değerlendirilen, Türkiye’nin tanınmış sağlıkçılarını şehrimizde ağırladık. Kendilerini Sakaryalı hemşerilerimizle buluşturduk. Diş taramalarını dönem dönem sürdürerek, ağız ve diş sağlığı konularında öğrencilerimizi bilgilendirdik. Yine eğitsel çalışmalarımız kapsamında vatandaşlarımızın doğal afet, yangın ve günlük yaşamında karşılaşabileceği olası kazalara karşı hazırlıklı olmalarını sağladık” ifadelerini kullandı.

  • Samsun’da Tip 2 Diyabet Sempozyumu

    Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı ve Büyük Anadolu Hastaneleri’nin düzenlediği “Tip 2 Diyabet ve Metabolik Cerrahi Sempozyumu” Samsun’da gerçekleştirildi.

    Sheraton Otel’de yapılan sempozyuma Samsun Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, Samsun Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Uzm. Dr. Dursun M. Mehel, Samsun Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Fatih Özkan, Büyük Anadolu Hastaneleri İcra Kurulu Başkanı Dr. Hakan Taşlı, Büyük Anadolu Samsun Hastaneleri Genel Müdürü Güner Armutlu, konuşmacılar; Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik, Samsun Büyük Anadolu Hastanesi’nden Opr. Dr. Muzaffer Al ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aytekin Oğuz katıldı.

    Selamlama konuşması yapan Büyük Anadolu Hastaneleri İcra Kurulu Başkanı Dr. Hakan Taşlı, “Karadeniz de ilk ve tek özel hastane olma özelliğimizle birlikte insan sağlığı için çalışmalarımızı ve çeşitli faaliyetlerle sürdürüyoruz. Cerrahide yeni gelişmelerin olduğu bir zamanda biz de üzerimize düşen yenilikleri yapıyoruz. Bu anlamda bu sempozyumun herkes için faydalı olmasını diliyorum” dedi.

    METABOLİK CERRAHİ GRUBU İLK AMELİYATININ STARTINI SAMSUN’DA VERDİ

    Sempozyum öncesi Büyük Anadolu Hastanesi’nde gerçekleşen ameliyatta Doç. Dr. Alper Çelik, Opr. Dr. Muzaffer Al ile birlikte ilk canlı ameliyatı gerçekleştirdi. Ameliyat, askerliği döneminde ayağını kaybeden ve gazi unvanına sahip olan Aslan Şahin(36) adındaki bir hastaya uygulandı. 1 saat 50 dakika süren operasyon başarılı bir şekilde tamamlandı ve Şahin, ameliyattan sonra TİP 2 diyabetten erken yaşta kurtulmanın mutluluğunu dile getirdi. Şahin, tek bacak ile hayatına devam ettiğini ama yaşamı sevdiğini fakat şeker hastalığı yüzünden yaşamını ve organlarını kaybetmek istemediğini söyledi. Gazi Şahin, bu ameliyat ile hayata daha sağlıklı tutunacağını belirtti.

    AL: “DÜNYADA 382 MİLYON DİYABET HASTASI VAR”

    Diyabetin güncel durumu hakkında açıklamalarda bulunan Büyük Anadolu Hastanesi’nden Opr. Dr. Muzaffer Al, “Günümüzde tip 2 diyabet artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun başlıca nedenleri; beslenme tarzında değişim, yaşlanma, endüstri olarak sıralanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan rakamlara göre dünyada 382 milyon diyabet hastası olduğu ve bu sayının 2035 yılında 600 milyon civarında olacağı beyan edilmiştir. Ülkemizde erişkin popülasyonun yaklaşık yüzde 18’inin obez olduğu ve aynı popülasyonda yaklaşık yüzde 11-12 tip 2 diyabet hastası olduğu bilinmektedir. Diyabet hastalarında kalp krizi, felç, böbrek hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi hayati fonksiyonlarda ciddi değişimler olmaktadır. Metabolik cerrahi ile tip 2 diyabet hastalarında yüzde 75-98 oranında rezolüsyon sağlandığı gösterilmiştir” şeklinde konuştu.

    OĞUZ: “TIP SEMPOZYUMU 2019’DA SAMSUN’DA”

    18 Mart’ta Çanakkale’de tıp sempozyumu düzenlediklerini söyleyen İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aytekin Oğuz, “Bu sempozyumu 19 Mayıs’ın 100. yılı dolayısıyla 2019’da Samsun’da yapmayı düşünüyoruz. Diyabet 2009 yılında yüzde 13’ken, 2012 yılında yüzde 17’ye gelmiş durumda. Samsun’a baktığımızda yüzde 14-17 gibi bir rakam görüyoruz. Şeker ve şekere eğilim ciddi boyutlarda” diye konuştu.

    ÇELİK: “TÜRKİYE NÜFUSUNUN EN AZ 7 MİLYONU DİYABET HASTASI”

    Türkiye’nin metabolik cerrahi alanında dünyanın en büyük ikinci serisine sahip olduğunu belirten Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik, Tip 2 diyabetin en etkili tedavisi olduğu bilinen ve bu hastalardan elde edilen bilgi ve tecrübelerin diğer hekimlerle paylaşılması gerektiğini ifade etti. Doç. Dr. Çelik konuşmasında, “Bizler girdiğimiz her platformda bilginin paylaşılarak arttığını belirtiyoruz. Bilimsel her çalışmanın temelinde bu davranış esastır. Bildiklerimizi ne kadar çok meslektaşımıza aktarırsak, diyabetle savaş konusunda o kadar çok yol kat edeceğiz. Önceden bu ameliyatlarla ilgili bilgi sahibi olabilmeniz için dünyayı dolaşmanız gerekiyordu. Ama artık bu ameliyatlar Türkiye’de de başarıyla uygulanıyor. Hatta yaptığımız ameliyatlarla şu anda dünyanın en büyük ikinci hasta serisine sahibiz. Dolayısıyla artık metabolik cerrahiye ilgi duyan ve çalışmalarına bu alanda devam etmek isteyen meslektaşlarımızın hiçbir yere gitmesine gerek kalmadı. Metabolik Cerrahi Okulu ile tip 2 diyabetin cerrahi tedavisi adına elde ettiğimiz her bilgiyi ve tecrübeyi hekim arkadaşlarımız ile paylaşıyoruz. Elde ettiğimiz her yeni tecrübeyi Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı çatısı altında toplayıp dünyada bu alanda yapılan bilimsel çalışmalara öncülük ediyoruz. Bu ameliyatların daha ulaşılabilir olması gerekiyor. Resmi rakamlara göre Türkiye nüfusunun en az 7 milyonu diyabet hastası. Etkisi ispat edilmiş tedavileri ne kadar çok lokasyonda uygulayabilirsek o kadar çok hastaya ulaşma imkânımız olacak” ifadelerini kullandı.

    Sempozyum sonunda konuşmacılara plaket takdim edildi.

  • “Karabük Acil Tıp Sempozyumu”

    Karabük Üniversitesi (KBÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen ve iki gün sürecek olan “Karabük Acil Tıp Sempozyumu” başladı.

    KBÜ Eğitim ve Araştırma Hastanenin toplantı salonu’ndaki açılış töreninde konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Sarı, sempozyumu düzenleyenlere teşekkür ederek, “Bir önceki gün Karabük Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne 790 başvuru olmuş. Yani 24 saat içerisinde 790 vatandaşımıza burada hizmet verilmiş. Sağlık hizmetleri çok yoğun çok özveri gerektiriyor. Bu kadar özverinin arasında eğitime ayrılan, bu sempozyuma ayrılan vakit bizler için çok kıymetli. Acil sağlık hizmetleri tüm sağlık çalışanları için ciddi bir stres kaynağı. Bende acil serviste çalıştım” dedi.

    Sarı, sağlık çalışanlarında bilgi ve deneyim artışının güven ve mesleki tatmin duygusu oluşturduğunu kaydederek, “Bu sempozyumda anlatacağımız ’Temel ve ileri yaşam desteği kardiyoversiyon defibrilasyon’ konuları acilin olmazsa olmaz temel konuları. Bu konularda deneyimimiz, bilgi ve birikimimiz arttıkça kendimize güvenimiz, mesleki tatmin duygumuz da zirve yapıyor. Stresi yenmenin en önemli yollarından bir tanesi bilgiyi artırmak, bilgi düzeyini artırmak ve deneyimi artırmak. Bilgi ve deneyim artıkça üzerinizdeki stres daha da azalıyor.” İfadesinde bulundu.

    Eğitim sempozyumuna, KBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Eksik, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op.Dr. İsmail Kara ve Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç.Dr. Alaadin Polat’ta katıldı.