Etiket: Ticareti

  • Macaristan Ticareti Bursa’yla Artıracak

    Macaristan’ın Türkiye Başkonsolosu Balazs Hendrich, Türkiye’yle 1.9 milyar dolar olan ticaret hacmini Bursa sanayiiyle iş birliği yaparak 5 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

    Başkonsolos Balazs Hendrich, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Heykel’deki tarihi binada gerçekleşen görüşmede, başkonsolos beraberindeki heyeti Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe adına Başkanvekili Abdullah Karadağ ağırladı. Macaristan Başkonsolosu Balazs Hendrich, yıllık ortalama 19 milyar dolarlık ihracat potansiyeli bulunan Bursa sanayiiyle iş birliği yapmak için kente geldiklerini söyledi. Konuşmasında, Macaristan’la Türkiye’nin aynı soydan geldiğini, Türkiye’de kendilerini evinde gibi hissettiklerini belirten Hendrich, Türkiye ile 1.9 milyar dolar olan yıllık ticaret hacmini orta vadede 5 milyar dolara çıkarmak istediklerini ifade etti. Bu artışta Bursa’yı lokomotif olarak değerlendirmek istediklerini vurgulayan Hendrich, “Onun için Büyükşehir’e geldik. Bursa’nın yön vericisi olduğunuzu biliyoruz. Bu nedenle ticaret hacmimizin gelişmesinde, bize de yol göstereceğinize, destek vereceğinize inanıyoruz” dedi.

    Büyükşehir Belediye Başkanvekili Abdullah Karadağ ise Avrupa ülkeleri arasında Macaristan’ı kardeş olarak gördüklerini ifade ederek, ülkenin gelişmesinde Bursa olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını söyledi. Konuşmasında, şehrin ticaret hacmine değinen, otomotivde tekstilde ve mobilyada Türkiye’nin birinci ili konumunda bulunduğunu söyleyen Başkanvekili Karadağ, “Avrupa Sanayi Atlası’nda Türkiye’den gösterilen tek iliz. Almanya ve Finlandiya ile ticari ve kültürel işbirliğimiz var. Macaristan’la da artı değer üretmek, iki tarafa da kazandırmak için sağlam bir yola gireceğimize inanıyorum. Bunun için Büyükşehir olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız” diye konuştu.

    Karadağ, misafirine İznik çinisinden yapılmış Yeşil Türbe maketi hediye etti.

  • Hatay Sınırında İnsan Ticareti Operasyonu: 13 Gözaltı

    Hatay Valisi Ercan Topaca, Yayladağı ilçesindeki Güveççi köyü bölgesinde insan ticareti yaptıkları iddia edilen şebekelere dün düzenlenen operasyonda 13 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

    Yayladağ ilçesindeki Öğretmenevi’nde düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vali Topaca, sınır kapısı olmayan Güveççi bölgesinde Irak da dahil olmak üzere çok uzak bölgelerden şebeke şeklinde insan ticareti yapan gruplar olduğunu kaydetti. Emniyet ve Jandarma gruplarının dün bu şebekelere operasyon yaptığını belirten Vali Topaca, 13 kişinin gözaltına alındığını ve adli sürecin devam ettiğini açıkladı. İnsan ticaretinin uluslararası bir suç olduğunu hatırlatan Vali Topaca, “Bu tür insan ticaretine bizim izin vermemiz mümkün değil. Kanunlar çerçevesinde bunu takip ediyoruz. Bu operasyon çatışma sebebiyle veya o bölgede son günlerde yaşanan olumsuzluklar sebebiyle kendiliğinden gelenleri kapsamıyor. Ticari maksatla uzak noktalardan buraya insan getiren kişileri kapsıyor” dedi.

    4 gün önce sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle Türk Hava Kuvvetleri tarafından vurulan Rusya uçağının parçalarının Yayladağı’nda 2 kişiyi yaralaması ve çevreye verdiği çeşitli zararları da değerlenen Vali Topaca, şunları kaydetti:

    “PARÇALARIN UÇAĞA AİT OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”

    “Siyasi boyutlarında hükümetimiz gerekli açıklamaları yapıyor. Uçağın düştüğü aynı anda Yayladağı ilçemizdeki çadırkentin olduğu yerde 2 vatandaşımız yaralandı. Biri kulağından biri dizinden. O bölgede park halindeki bazı araçların tekerleri patladı. Kaportalarında çizikler ve çökmeler oldu. Bazı evlerin çatılarında uydu antenlerinde ezilmeler ve delinmeler oldu. Uçağın ilk isabet olduğu bölgeye yakın yerler burası. Tahminimiz, bu parçaları biz laboratuvarlara gönderdik. Adli süreçti bu. Vatandaşlarımızın şikayeti üzerine hastanede tedavileri yapıldı, evlerine gönderildi. Adli süreç olarak da devam ediyor. Laboratuvara gönderdiğimiz parçalardan sonuçlar geldiği zaman bu parçalar uçak parçasıysa, o kesinleşirse kamuoyuyla paylaşacağız. Tahminimiz, ön teknik analize dayanmıyor. Gördüğümüz şekliyle, vatandaşlarımızın bize şikayetlerinin gelişi itibariyle aynı saatlere rastlaması dolayısıyla, topladığımız parçaların uçağa ait olduğunu düşünüyoruz. Ancak bunun kesin sonucunu kesin sonuçlar geldikten sonra sizlerle paylaşacağız.”

  • Hisarcıklıoğlu: “İslam Ülkeleri, Gelir Adaleti Ve Zenginlik İçin Ticareti Artırmak Zorunda”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleştirilen 31’inci İSEDAK Toplantısı’nda konuşan TOBB Başkanı ve İslam Ticaret Sanayi Tarım Odası Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, zenginliği artırmanın ve aradaki bu gelir farkını azaltmanın yolunun İslam ülkelerinde ticareti arttırmak olduğunu vurguladı.

    İslam ülkelerindeki kalkınma konusunu ele alan İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Toplantılarının 31’incisi geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı ve İslam Ticaret Sanayi Tarım Odası Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu yaptığı konuşmada 31’inci İSEDAK toplantısında özel sektöre verilen fırsattan dolayı teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İslam ülkelerinin sorunlarına her zaman büyük bir önem verdiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu Erdoğan’ın başta Filistin olmak üzere, Somali’de, Suriye’de sıkıntı çekenlere, ortak değerlere her zaman sahip çıktığını anlattı.

    Hisarcıklıoğlu, küresel ekonomik krizden bu yana dünyanın, hızlı bir değişim yaşadığına değinirken, “Ekonomik ve siyasi dengeler değişiyor, yeni bir küresel dönemin sancıları yaşanıyor. Bu değişimi okuyabilen, ve bu değişime hazırlık yapanların kazanacağı bir süreci yaşıyoruz. İslam dünyası olarak bizler, dünyayı iyi okumalıyız. Dönüşümü görmeliyiz. Bu yeni küresel döneme hazırlanırken, kendi özeleştirimizi de iyi yapmalıyız” diye konuştu

    TOBB Başkanı ve İslam Ticaret Sanayi Tarım Odası Başkan Yardımcısı M. Rifat Hisarcıklıoğlu İslam ülkeleri olarak çok büyük hazinenin üzerinde oturduklarına işaret ederek şöyle konuştu:

    “SESRIC verilerine göre İslam Coğrafyasının nüfusu, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 23’ü. Dünya petrol rezervlerinin yüzde 69’u, dünya doğalgaz rezervlerinin yüzde 57’si İslam ülkelerinde. Coğrafi olarak da büyük bir avantajımız var. Dünyanın ticaret ve enerji koridorları üzerindeyiz. Hint okyanusunu Akdeniz’e bağlayan Kızıl Deniz ve Süveyş Kanalı; kuzeyi güneye bağlayan İstanbul Boğazı bizim topraklarımızda. Dünya zenginliğinden aldığımız pay sadece yüzde 11. Tek başına ABD dünya zenginliğinin yüzde 19’una, Çin ise yüzde 13’üne sahip. 57 İslam ülkesinin toplamı bu rakama ulaşamıyor. Daha vahimi dünyanın en az gelişmiş 48 ülkesinin 21’i maalesef İslam ülkeleri. Daha vahimi, İslam ülkeleri arasındaki gelir farklılığı çok büyük. En zengin İslam İşbirliği Örgütü üyesiyle en fakirinin kişi başı milli geliri arasında tam 630 kat fark var. Bu durum hepimizi rahatsız ediyor olmalı. Çünkü biz “Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir” diyen bir inancın mensuplarıyız. Zenginliğimizi artırmanın ve aramızdaki bu gelir farkını azaltmanın tek yolu İslam ülkelerinde ticareti arttırmaktır. Özellikle de birbirimizle yaptığımız ticareti arttırmak.

    Asırlarca birbirine düşman olan batı dünyası, birbirleri yaptıkları ticareti arttırarak birlikte zenginleştiler. Bunun en somut örneği yanı başımızda. AB ülkeleri, dış ticaretinin yüzde 70’ini birbirleri ile yapıyor. Batılı ülkeler şimdi, daha fazla işbirliği kuruyor. ABD, Avrupa Birliği ve Asya-Pasifik ülkeleri ile tek bir ekonomik blok haline gelmek için çalışıyor. Yani zaten zengin olan bu ülkeler, daha fazla zenginleşmek için bir araya geliyor. İslam ülkeleri olarak bizlerse dış ticaretimizin sadece yüzde 20’sini birbirimizle yapabiliyoruz. Elbette bu rakamda her yıl kademeli bir artış yaşanıyor. Ama hala potansiyelimizin çok çok altındayız. Bu konuda hızlı davranmak zorundayız”

    “EN ÖNCELİKLİ KONU TERCİHLİ TİCARET ANLAŞMASI”

    En öncelikli konunun İslam ülkeleri arasında ticareti artıracak olan Tercihli Ticaret Anlaşmasının hayata geçirilmesi olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, tercihli ticaret anlaşmasının ekonomik işbirliğinin ilk basamağı olarak görüldüğüne dikkat çekti. Bunun sadece belirli ürünlerde gümrük indiriminin sağlanması anlamına da geldiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, “Ama biz bu adımı bile atmakta zorlanıyoruz. 57 ülkenin 12’si TPS-OIC’i imzaladı, TPS-OIC bu on iki ülke tarafından onaylandı. Ancak taviz listeleri güncellenmediği için TPS-OIC halen uygulamaya geçmedi. İslam ülkelerinin siyasi iradelerinden beklentimiz, anlaşmanın uygulamaya geçmesi için gerekli adımları atmaları, bizlerin önünü açmalarıdır” ifadesini kullandı.

    Diğer önemli konunun da vize uygulamaları olduğunu açıklayan Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “Bizim kültürümüzde kardeşler birbirinin evine vize alıp değil, selam verip girer. Ama biz burada birbirimize engel koymaya devam ediyoruz. Unutmayalım ki insanlar girip çıkarken zorlandıkları ülkeyle değil, rahat ulaşabildikleri ülkeyle ticaret yapar. Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde Türkiye bu alanda çok önemli adımlar attı. Pek çok ülke ile vizesiz geçiş imkanına kavuştuk. Bunun somut faydalarını da kısa sürede gördük. Bu ülkelerle karşılıklı ticaretimiz ve turizm faaliyetimiz ciddi oranda arttı. Türk iş dünyası olarak beklentimiz, İslam ülkelerinin bu konuda topyekün ve kapsayıcı bir politika geliştirmesidir.

    Üçüncü önemli konu da ticari sorunların hızlı çözümüdür. Bizler gecikmiş adaletin bile adaletsizlik olduğunu söyleyen bir dinin mensuplarıyız. Aramızdaki ticareti arttırmak istiyorsak sorunlara hızlı ve adil çözüm üretmeliyiz. Bu kapsamda ticari sorunların karara bağlanacağı ortak bir tahkime sahip olmalı, bu konuda ortak iradeyi ortaya koymalıyız.

    Türkiye olarak biz bu coğrafyada petrol ve doğalgazı olmadan, özel sektöre dayalı olarak zenginleşebilmiş tek ülkeyiz. Türk özel sektörü ve TOBB olarak, girişimcilik tecrübemizi kardeşlerimizle paylaşmaya hazırız. Hali hazırda; hizmet üreten, girişimciliğe destek veren Ticaret ve Sanayi Odası sistemi için, İslam ülkelerine kapasite geliştirme programları uyguluyoruz. Aynı şekilde, yatırım ortamının iyileştirilmesi, organize sanayi bölgeleri, ulaştırma ve modern ticaret borsaları gibi alanlarda tecrübemizi aktardığımız programları gerçekleştiriyoruz. İslam Coğrafyasının birer parçası olan bizler, bildiklerimizi birbirimizle paylaştıkça zenginliğimiz katlanarak artacaktır. Çünkü bizim inancımızda vermek; malı, bilgiyi, tecrübeyi eksiltmez, çoğaltır. Unutmayalım ki, ancak bu şekilde ümmetin refah ve huzurunu artırabiliriz”.