Etiket: Tetikliyor

  • Çürük diş kalp hastalıklarını tetikliyor

    Diş Hekimi Zafer Kazak, çürük dişin kalp sağlığını etkilediğini söyledi.

    Diş Hekimi Zafer Kazak, “Diş sağlığı genel anlamda herkes için önemli olmakla birlikte özellikle doğumsal kalp hastalığı olan çocuklarda ve kalp kapak rahatsızlığı olan erişkinlerde çok daha büyük önem kazanmaktadır. Çürük dişlere yapılacak olan müdahale sırasında oluşacak bakteriyemi, endokardit adını verdiğimiz kalp ve damarların iç yüzeyini örten tabakanın enfeksiyonuna neden olabilir. Endokardit, uzun süreli hastanede yatarak antibiyotik tedavisi gerektiren ve ölüm riski taşıyan son derece ciddi bir klinik tablodur” dedi.

    “Çürük diş, kalp enfeksiyonuna neden oluyor”

    Diş sağlığına dikkat edilmediği takdirde oluşan çürük dişlerin dolgu ya da çekimi sırasında hatta bazen sadece diş fırçalama sırasındaki oluşan kanamalarla kan dolaşımına karışan enfeksiyon etkenlerin kalpteki sorunlu bölgeye ulaşıp burada çoğalarak ciddi bir kalp enfeksiyonuna sebep olabildiğini ifade eden Diş Hekimi Kazak, “Endokardit adı verilen bu tehlikeli klinik tablodan korunmak için, riskli kabul edilen ve kalp hastalığı olan bireylere diş tedavileri öncesinde enfeksiyondan koruyucu antibiyotik verilmektedir. Ancak elbetteki en ideali, ağız ve diş bakımının çok iyi yapılıp diş çürümelerinin ve dişeti hastalıklarının önlenmesidir. Bu nedenle endokardit riski taşıyan (Kalp ameliyatı geçirmiş olsun ya da olmasın) doğuştan kalp hastalığı olan çocuklara ve kalp kapak hastalığı bulunan (özellikle de yapay kalp kapağı takılan) erişkinlere ağız ve diş bakımının kalp sağlıkları açısından da ne kadar önemli olduğu anlatılmaktadır” açıklamalarında bulundu.

  • A vitamini eksikliği saç dökülmesini tetikliyor

    Dermatoloji Uzmanı Doktor Fulya Tezel, A vitamini eksikliğinin saç dökülmesini tetiklediğini belirtti.

    Vitamin eksikliğinin insanda pek çok sorunları beraberinde getirebildiğini kaydeden Doktor Fulya Tezel, “Bunlardan birisi de saç dökülmeleriyle ilgili diyebiliriz. Çünkü yeteri düzeyde bir vitamin vücudunuzda yok ise saç dökülmeleri oluyor. İstenmeyen saç dökülmeleriyle karşı karşıya kalınıyor. Genelde saç dökülmesini tetikleyen vitaminler arasında A vitamini ön plana çıkıyor. Hem hamilelik hem de diyet dönemlerinde bu tür sorunlar baş gösterebiliyor. Protein eksikliğine engel olabilmeniz adına mutlaka et, balık ve yumurta, süt ürünlerini çok fazla tüketmeniz gerekiyor. Bu sayede vücudunuzdaki vitamin eksikliğini giderirken, saçın da aynı şekilde beslenmesini sağlamış oluyorsunuz. Vitamin demişken doktorların son zamanda en çok önerdiği önemli dermatolojik uygulamalar içerisinde saç mezoterapisi yer alıyor. Saç mezoterapisi, saçınızın ihtiyacı olan pek çok vitamini saçlı derinize enjekte edecek işlemlerden birisidir. Böylelikle vitamin, mineral eksikliğinizi bu yola başvurarak sorunsuz şekilde gidermeniz mümkün hale dönüşüyor. Direkt deri altına enjekte edildiğinden dolayı son derece etkili işlemlerden biri olmayı başarıyor. Dışarıdan sürülen ürünlere oranla daha etkili ve sağlıklıdır. Bu yüzden böyle bir sorununuz var ise saç mezoterapisi yöntemine başvurmanız etkili bir çözüm yolu gibi gözüküyor.” diye konuştu.

    Dermatoloji Uzmanı Doktor Fulya Tezel, genetik faktörlere bağlı saç dökülmeleri hakkında da şu bilgileri verdi:

    “Saç dökülmesi genetik faktörlere bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Kimi zaman tomak tomak diyebileceğimiz saç dökülmeleriyle karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Her ne kadar saç bakımları dökülmeleri engellemek adına yapılsa da çoğu zaman engel olunamıyor. Genetik kaynaklı bir problem olsa bile saç mezoterapisi uygulamasından yararlanabilirsiniz. Bu yöntem her yaş grubuna ait kişilere sorunsuz şekilde uygulanabiliyor. Küçük yaştaki kişilere de ihtiyacı olursa uygulanabilir. Fakat saç mezoterapisi yapılmadan önce ilk olarak saç yapısı incelenip araştırma altına alınmaktadır. Saçın vitamin gereksinimine bağlı olarak hafta da bir yahut iki defa olmak kaydıyla uygulanabiliyor. Eğer aşırı derece de bir vitamin eksikliği söz konusu ise o zaman seansta bir iyileştirme durumu söz konusu olabiliyor.

    Kadınlarda olduğu gibi bu işlem erkekte de rahatlıkla uygulamaya konuluyor. Böylelikle erkeklerde çok sık rastlanan kellik durumu tamamen ortadan kalkmış oluyor. İstediğiniz gür ve hacimli saçlara anında sahip olmaya başlıyorsunuz. Saç mezoterapisinin saçınızın yapısına zararı yoktur. Bu yüzden gönül rahatlığı ile bu işlemden yararlanma şansına sahip olmaya başlayabilirsiniz. Bu sayede hayalini kurmuş olduğunuz saçlara kavuşabilirsiniz. Çünkü saçınızın vitamin kaybını tamamlayarak uzun ve gür saçlara yeniden kavuşmanızı sağlıyor.”

  • Hava kirliliği kanseri tetikliyor

    Kış aylarının gelmesiyle birlikte hava kirliliği, toplum sağlığını tehdit ediyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Başak Burgazlıoğlu, dünyada her gün 20 bin kişinin hava kirliliği yüzünden hayatını kaybettiğini söyledi.

    Kış aylarında solunum yolu enfeksiyonu, astım ve KOAH’ta artış olduğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Başak Burgazlıoğlu, Türkiye’deki hava kirliliği değerlerinin Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği standartların üzerinde olduğuna dikkat çekti. Dünyada her gün 20 bin kişinin hava kirliliği yüzünden hayatını kaybettiğinin altını çizen Burgazlıoğlu, “Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), 2050 yılında hava kirliliğinin dünya genelinde birinci ölüm sebebi olacağını öngörmektedir. Hava kirliliğine bağlı gelişen ölümlerin yaklaşık yarısı trafik kirliliği, kömürlü termik santraller, ısınma, orman yangınları, hafriyat kazıları ve çöl kumları gibi dış ortam hava kirliliğinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca hava kirliliği kansere sebebiyet veriyor” dedi.

    “Iğdır, Batman, Afyon, Osmaniye, Gaziantep ve Siirt, Türkiye’nin en kirli 6 ili”

    Burgazlıoğlu, “Türkiye’de hava kirliliği değerleri, Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün sağlığın korunması için belirlediği standart sınır değerlerin oldukça üzerindedir. Verilere göre, Avrupa’da hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin en yüksek oranda olduğu ülkelerden biri Türkiye. Avrupa Çevre Ajansı (EEA) verilerine göre, Türkiye’de şehirlerde yaşayan nüfusun yüzde 97,2’si sınır değerlerin üzerinde partikül maddeye (PM) maruz kalmaktadır ve 2010 yılında Türkiye’de dış ortamda partikül madde ve ozona maruz kalma sebebiyle yaklaşık 28 bin kişi hayatını kaybetmiştir. Iğdır, Batman, Afyon, Osmaniye, Gaziantep ve Siirt, Türkiye’nin en kirli 6 ili olarak dikkat çekiyor” diye konuştu.

    Hava kirliliğinin insan sağlığına değişik derecelerde zarar verdiğini ifade eden Burgazlıoğlu, “Solunum, kalp ve dolaşım, üreme, sinir sistemi üzerine tesiri bulunmaktadır. Solunum sistemi üzerine olan etkilerine bakıldığında hava yolu tahrişi, akciğer fonksiyonlarında azalma, üst ve alt solunum yolları enfeksiyonları, astım ve KOAH dikkati çekiyor. Bu kronik hastalıklar sebebiyle hastaneye başvurular, hastanede yatışlar ve akciğer kanseri riskinde artış var” şeklinde konuştu.

  • Diş çürüğü diğer hastalıkları tetikliyor

    Diş Hekimi Zafer Kazak, diş çürüğünün diğer hastalıkları tetiklediğini söyledi.

    Medicadent Diş Klinikleri Kurucusu ve Global Diş Hekimleri Derneği Başkanı Diş Hekimi Zafer Kazak, “Diş çürüğü direk olarak başka hastalıklara yol açmaz ancak endirekt olarak yol açabilir. Vücudun bir yerinde oluşan enfeksiyon diğer bölgeleri de etkileyecektir. Bu kaçınılmazdır. En basitinden vücudun direnç mekanizması düşecektir. Bir yerde bir iltihap oluşunca vücut savunma düzenini ağırlıklı olarak o bölgeye verecektir. Öte yandan çapraz enfeksiyonlar söz konusudur. Örneğin bir diş çürüğünün meydana getirdiği bir bakteri gidip böbreğe yerleşip böbrekte kötü oluşumlara yol açabilir. Ya da kalbe yerleşip miyokard enfeksiyonlarına yol açabilir. Bunlar çok kanıtlanmış enfeksiyonlar değildir ancak kalp krizi geçiren ya da böbrek enfeksiyonu geçiren hastalarda yapılan incelemelerde ağız içinde bir fokal enfeksiyon odağı yani apse tespit edilmiştir. Yüzde 100 bağlantılı olmasa da ağızdaki enfeksiyon başka bir hastalığa neden olabilir” dedi.

    Ağız ve diş sağlığı geri plana atılıyor

    Diş çürüğünün kanserle direk ilişkisinin tespit edilemediğini dile getiren Dt. Kazak, “Ancak şu da unutulmamalıdır ki kansere neden olan sebepler de tam olarak belirlenememiştir. Bir bütün olan vücutta sağlığı tehdit eden bir bölge diğer alanları da etkileyecektir. En azından bağışıklık sisteminin düşmesine neden olacaktır. Kanser de bağışıklık sistemi düşük olduğu zaman ortaya çıkan bir hastalıktır” diye konuştu.

    Ağız bakımının alışkanlık olduğunu ifade eden Dt. Zafer Kazak, “Türkiye’de insanların yaklaşık yüzde 60’ının ağzında çürük var. İnsanların yüzde 80’inin de ağzında eksik diş var. Ağız ve diş sağlığı geri plana atılıyor. Diş bakımı eğitimle doğru orantılıdır. Çürüksüz nesillere sahip olmayı umuyoruz” şeklinde konuştu.

  • Susam fiyatlarını döviz kuru ve Uzak Doğu tetikliyor

    Susam fiyatlarındaki hızlı yükseliş nedeniyle simitçiler üretimin durma noktasına gelmesinden yakınırken, İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği Başkanı İlker Önel, bu yükselişte döviz kurlarındaki tırmanışın ve sezon sonu itibariyle yurt dışında stokların azalmasının etkili olduğunu dile getirdi.

    İstanbul Tüccarlar Kulübü Derneği ve Galata Susam ve Tahin Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı İlker Önel, susam fiyatlarındaki tırmanışın hammadde fiyatları ve kurlardaki yükselişten kaynaklandığını açıkladı. Arz ve talepteki gelişmeler nedeniyle fiyatı değişkenlik gösteren susamın, iç piyasada stoklarda bekletilmesinin söz konusu olmadığını ifade eden Önel, “Zaten şu an üretim rekoltesi olarak düşük bir sezondayız. Hammadde ve kurlardaki yükselişin yanı sıra Çin’in yoğun talebi de dünya genelinde susam fiyatlarını tırmandırıyor” dedi.

    Susamın bir ticari emtia olduğunu belirten İlker Önel, “Susamın da, altın, gümüş bakır, petrol gibi bir borsası olup günlük arz ve talebe göre fiyatları belirleniyor. Dünyada en fazla üretim 650 bin ton ile ilk sırada Çin, Hindistan, Nijerya, Sudan ve Etiyopya geliyor. Çin başta olmak üzere en fazla tüketim Uzak Doğu’da. Çünkü yemeklerde de susam yağını tercih ediyorlar. Çin, ürettiği 650 bin tonun yanı sıra yine 650 bin ton da ithalat yapıyor. Dolayısıyla Çin’in yoğun talebi dünya genelinde susam fiyatlarını da etkiliyor” diye konuştu.

    Türkiye’de ise Akdeniz kıyı şeridinde üretilen ve yıllık 15 bin ton civarında olan yerli üretimin, yıllık 120 bin ton civarındaki tüketimi karşılamadığına değinen İlker Önel, şunları söyledi:

    “Dolar ve petroldeki yükseliş etkili”

    “Harran Ovası’ndan Manavgat, Fethiye kıyı şeridinde susam üretimi yapılmaktadır. Yıllık tüketimimiz ise 120 bin ton civarındadır. Ekmek ve simit olmak üzere unlu mamul ile tahinde kullanıldığı için 12 ay boyunca talep görüyor. Doğal olarak üretim yetersiz kalınca ithalat yoluna gidiliyor. Son dönemde susam fiyatlarındaki tırmanışta etkili olan en önemli faktör dolar TL kurundaki gelişmeler olmuştur. Yılbaşından bu yana TL dolar karşısında yüzde 25-27 arasında değer kaybettiği için fiyatlara en büyük etkiyi kurlar yapmıştır. Aralık ayında kilosu 9 TL civarında olan simitlik susam şu an 11,50-12 TL civarındadır.

    Enflasyon sebebiyle artan enerji fiyatları, finansman giderleri, vergi ve benzeri maliyetler imalatçının yüzde 15 civarında giderlerini yükseltmiştir. Diğer taraftan petrol fiyatlarının 50 dolar civarından 80 dolar civarına gelmesi, uluslararası lojistik maliyetlerini de etkilediği için gemi taşıma maliyetlerini arttırmış. Bu da navlun fiyatlarına yansımıştır.

    Ayrıca; iklim koşullarındaki değişiklikler, sel gibi doğal felaketler, ithal edilen ülkelerdeki iç karışıklıklar ve güvenlik endişeleri de susamın maliyetini etkileyen en önemli faktörler arasında yer alıyor”.