Etiket: test

  • (Özel Haber) Yerli Malı İlk Yapay Kan Haziran’da Test Edilecek

    Türk bilim insanları tarafından laboratuar koşullarında üretilen ve tamamen yerli olan yapay kanın haziran ayında hayvanlar üstünde denenmeye başlanacağı bildirildi.

    Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) ve Anadolu Üniversitesi’ndeki değerli bilim insanlarının başını çektiği ve Tübitak’a sunulan Multidisipliner Araştırma Projesi önerisi kapsamında tamamen yerli hemoglobin bazlı yapay kan üretiminde ön çalışmalar başarı ile tamamlanmıştı. Projede yer alan ESOGÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayhancı, üretilen yapay kanı haziran ayında hayvanlarda denemeye başlayacaklarını kaydetti. Ayhancı, “Şuanda yapay kanı üretmiş durumdayız. Haziran ayında deney hayvanlarında denemeye başlayacağız ve etkilerini öğreneceğiz. Büyük olasılıkla deney hayvanları aşamasını 5-6 ay gibi bir sürede tamamlayacağız. Böylece ülkemiz için inşallah iyi şeyler yapmış olacağız” dedi.

    YAPAY KANA ÖDÜL

    Öte yandan yapay kan projesi, Türk Tıp Öğrencileri Birliği tarafından 2015 yılının en iyi yerli bilimsel araştırması seçildi. Ödülü Prof. Dr. Ayhancı aldı. Buna ilişkin de konuşan Ayhancı, şunları aktardı:

    “Birçok üniversiteden olumlu tepkiler aldık. Hatta 4-5 üniversite tarafından konferansa çağırıldım ve gittim. Bunların arasından Koç Üniversitesi, Artuklu Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi yer alıyor. Konferans için Cerrahpaşa Üniversitesi ve birçok yüksekokulda bu konuyla ilgili konferans vermemi istediler. Tabi araştırma henüz tamamlanmadığı için, yüzeysel de olsa bu konun ehemmiyeti hakkında bilim çevrelerini aydınlatmaya çalıştım. Tüm tıp öğrencileri tarafından her sene düzenlenen Tıp Öğrencileri Sempozyumu’nda, ‘yapay kan projemiz’ 2015 yılının en iyi yerli araştırması olarak seçildi ve bu ödülü bize takdim ettiler. Ben bu ödülü, hayatımda çok önemli yeri olan, 17 yıldan beri çok değerli arkadaşım, vazgeçilmezim Dr. Reunion Mycutie’ne ithaf etmek istiyorum. Bu projeyle ilgili değil ama benim bilimsel yaşamımda çok büyük katkıları var. Şuanda Almanya’da Kanser Araştırma Enstitüsü’nde post doktora yapmaktadır, kendisine buradan tekrar çok teşekkür etmek istiyorum.”

  • Bursalılar 4.5g’yi Test Etti

    Uzun zamandır heyecanla beklenen 4.5G hızında internet 1 Nisan’ın ilk dakikalarında vatandaşlar tarafından test edildi. Kullanıcılar 4.5G’yi hızlı ve başarılı buldu.

    Türkiye’de heyecanla beklenen 4.5G dönemi saat 00.01 itibari ile resmen başladı. 4.5G hızını merak eden kullanıcılar hemen telefonlarına sarıldı. Film ve video izleyerek, sosyal medyada gezinerek internet hızlarını test eden Bursalılar 4.5G hızından fazlasıyla memnun kaldıklarını belirtti. 4.5G döneminin ilk saatlerinde kullanıma başlayan Mertcan Bilgilisoy, “Çeşitli sosyal medya platformlarında denedim. Hızı gerçekten 3G’nin 10 katı. Çok memnunuz şuan için. Bugüne kadar gerçekten böyle bir şey yapılması gerekiyordu. 3G’nin hızı yetersizdi. Türkiye’de bugün böyle bir teknolojini kullanılması çok hoşumuza gitti” şeklinde konuştu.

    “KOTALAR YETERSİZ, LİMİTSİZ OLSUN”

    4.5G hızını test ettikten sonra deneyimleri hakkında açıklamalarda bulunan Thor Morningsun, “Gayet hızlı bir teknoloji, memnun kaldım. Neden daha önce geçmedik diye düşündüm. Umarım daha da yaygın bir kapsama ve kullanım alanı olur. Film indirmeyi denedim. Bence internet paketi kotalarının yükselmesi gerekiyor. Şuan ki kotaların asla yetmeyeceğini düşünüyorum. Hız arttıkça bizim kullanım miktarımız artacak. Kotaları yükseltmeleri lazım hatta sınırsız yaparlarsa harika olur” dedi.

    “İNANILMAZ BİR TEKNOLOJİ”

    Yeni internet teknolojisini anında deneyenlerden Mustafa Kağan Çelik, “Hattım uyumlu değildi. Bir süre önce operatörüm aracılığıyla ücretsiz olarak değiştirdim. Yaklaşık bir buçuk hafta önce 4.5G kullanmak için operatörüme talimat mesajı atmıştım. Saat 00.01 itibariyle telefonum 4.5G ile çalışmaya başladı. Hızından inanılmaz memnun kaldım. Bunu bir kaç indirme yaparak test ettim, gerçekten hızlı” dedi.

  • Yerli Otomobilde 30-40 Araçlık Test Filosu Üretilecek

    Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobilde 4 tane prototipi ürettiklerini belirterek, bu yılın sonuna kadar 30-40 araçlık bir test filosu üretip her türlü arazi, iklim ve mevsim şartlarında bu araçların testlerinin yapılacağını ve 2020 yılından önce yerli otomobilin seri üretimine geçileceğini söyledi.

    2016 Yılı Bütçe Kanun Tasarısı yedinci tur görüşmelerinde Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun bütçeleri görüşüldü.

    Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi bütçelerine ilişkin Genel Kurula bilgi veren Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “Türkiye’de 2002’den bugüne kadar hem üretim artışı yaşanıyor hem de bu üretimin kalitesi, niteliği yükseliyor. 2002-2015 yılları arasında küresel ekonomik krize rağmen Türkiye’nin ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 4,7 ama imalat sanayisinin bu dönem içerisindeki büyüme oranı yüzde 5,4. Yani imalat sanayisinin daha az büyüdüğü, ya yeterince büyümediği ifadesi gerçeği yansıtan bir ifade değil. Özellikle 2002’deki 36 milyar dolar olan ihracatımız içerisindeki düşük teknolojili ürünlerin payı yüzde 47 iken bugün yüzde 35 seviyelerine çekildi” dedi.

    Düşük teknolojiden düşük orta teknolojiye ve orta düşük teknolojiden de orta yüksek teknolojili ürünlere doğru bir geçiş yaşanmasının ihracatta önemli rol oynadığını ancak burada durmayacaklarını kaydeden Bakan Işık, “Önümüzdeki dönemde ihracatımızın içinde yüksek teknolojili ürünlerin payını artıracağız. Şu anda yüzde 4 civarında olan bu oranı 2023’te yüzde 15’e çıkarmak istiyoruz. Bununla ilgili çok önemli adımları attık, bundan sonra da atmaya devam ediyoruz. 2 Nisan 2015 tarihinde Sayın Başbakanımızın açıkladığı istihdamı, üretimi ve yatırımı teşvik paketinde yüksek teknolojili ürünlerin üretiminde Türkiye’nin her yeri 5’inci bölge teşviklerinden yararlanıyor. Şimdi, Bakanlık olarak orta yüksek teknolojili ürünlerin de desteklenmesiyle ilgili çalışmayı son aşamaya getirdik, inşallah bu hedefe hep birlikte varacağız. Şunu çok iyi biliyoruz ki yüksek teknolojiye geçiş demek, daha fazla ihracat, daha fazla kâr, daha fazla gelir, daha fazla yatırım ve daha fazla tasarruf demektir” diye konuştu.

    “YIL SONUNA KADAR 30-40 ARAÇLIK TEST FİLOSU ÜRETECEĞİZ”

    Yerli üretimi artırmak için sektörler üzerinde yürütülen projelerin içerisinde en çok ön plana çıkan çalışmanın Yerli Otomobil Projesi olduğunun altını çizen Bakan Işık, “Otomotiv sektöründe dünyanın önemli üretim merkezleri arasında yer alan ülkemizin, artık kendine özgü bir marka oluşturması gerektiğine inanıyoruz. Otomotiv yan sanayimizin stratejik konuma, ortak konuma gelmesi için bunu bir gereklilik olarak görüyoruz. Şu ana kadar dört tane prototipi ürettik. Bu yılın sonuna kadar da, inşallah, 30-40 araçlık bir test filosu üretip her türlü arazi, iklim ve mevsim şartlarında bu araçlarımızın testini yapacağız ve 2020 yılından önce de, inşallah, yerli otomobilin seri üretimine geçeceğiz. Bu projeyle, yerli bir marka oluşturmanın da ötesinde batarya, elektrik motoru, sürücü kontrol ünitesi ve otonom araç sistemleri gibi otomotiv teknolojilerini üreten, geliştiren ve ihraç eden bir ülke hâline gelmeyi hedefliyoruz. Otomotiv sektörü için büyük bir ihtiyaç olan otomotiv test merkezini Bursa-Yenişehir’de kurmak için de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Test merkezini kuracağımız 4 bin 300 dönüm arazinin tahsis ve kamulaştırma işlemlerini tamamladık. Test merkezinin ilk aşaması olan fren test pistinin inşasına, inşallah, bu yıl içerisinde başlayacağız. Yerli dizel motor üretmek amacıyla motor mükemmeliyet merkezi kurma çalışmalarımıza başladık. Bu yıl içerisinde, bu mükemmeliyet merkezimizi kurmuş olacağız. Ayrıca, TÜBİTAK’ta bir otomobil mükemmeliyet merkezini de kuruyoruz” şeklinde konuştu.

  • Fransız Gazeteci Sahte Pasaportla Güvenliği Test Etmeye Kalktı

    Çeşme Deniz Hudut Kapısından Sakız Adasına gitmeye çalışan Fransız gazeteci, güvenlik güçleri tarafından sahte pasaportla yakalanınca sorgusunun ardından sınır dışı edildi.

    Çeşme ilçesine gelen Fransız uyruklu bir gazeteci, Çeşme Deniz Hudut Kapısından Nikoleta adlı Yunan bayraklı özel yatla Yunanistan’ın Sakız Adasına çıkış yapmak istedi. Pasaport kontrol işlemini yaptıran Fransız gazeteci, görevlilere Thomas Steroz adına düzenlenmiş Fransa pasaportunu ibraz etti. Pasaportu dikkatle inceleyen görevli polis memuru, ibraz edilen pasaportun kimlik sayfasının renk tonunun, baskı yönteminin yazı karakterleri ile sayfa köşe kesimlerinin orijinal olmadığını tespit etti.

    SAHTE PASAPORTU İSTANBUL’DAN ALMIŞ

    İhlas Haber Ajansının edindiği bilgiye göre, görevlilere sahte pasaportla yakalanan Fransız gazeteci, hemen ekipler tarafından gözaltına alındı. Sorguya alınan gazeteci, gerçek kimliğini açıklayarak sahte pasaportu İstanbul’dan aldığını itiraf etti. Fransız basın mensubu, sahte pasaport ile hudut kapılarından geçiş yapılabildiğini, sığınmacıların da bu şekilde geçebildiklerini öne sürerek bu konuda haber yapmak istediğini dile getirdi. Gerçek kimliği Guillaume J.L. olan Fransız şahıs ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Fransız gazeteci işlemlerin ardından Çeşme Deniz Hudut Kapısından sınır dışı edildi.

  • Özdemir “Hiç Kimse Türkiye’nin Gücünü Test Etmeye Kalkmasın!’’

    Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, Ak Parti Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Av. Yılmaz Özdemir Türkiye’nin devleti ve milleti ile güçlü bir ülke olduğunu ve güvenliğini tehdit edecek her türlü yapıyı gerek sınırları içerisinde gerekse sınırları dışında bertaraf edebilecek güce sahip olduğunu belirtti.

    Özdemir açıklamalarında “Türkiye Kıbrıs harekâtında olduğu gibi kendi güvenliği ve bölgenin selameti için gerekirse sınır ötesi harekât yapmaktan çekinmeyecektir. Bu manada hiç kimse Türkiye’nin gücünü test etmeye kalkmasın.”dedi.

    KİMSE TÜRKİYE’YE TERÖRLE BOYUN EĞDİREMEZ, İSTİKAMET ÇİZEMEZ

    “Memleketimiz zor günlerden geçiyor. Ne zaman ki Türk milleti devleti ile birlikte ayağa kalksa, Türk milletinin ve devletinin kalkınmasını ve bölgesinde güçlü bir devlet, etkin bir önder olmasını hazmedemeyen şer odakları Türkiye’nin ilerlemesini durdurmak için bir takım kirli ittifaklar ve terör eylemleri ile harekete geçip, Türkiye’ye istikamet çizmeye yelteniyorlar. Tarih boyunca da bu böyle olmuştur. Unutulmamalıdır ki, Türk milleti ve Türk devleti en kötü durumlardan bile birlik ve beraberliği sayesinde bu kirli ittifakların kirli oyunlarından, tuzaklarından başarı ile çıkmayı bilmiştir. Dün olduğu gibi bugünde kimse terör eylemleriyle, terörün içteki ve dıştaki destekçileri eliyle Türkiye’ye istikamet çizemez, yön tayin edemez. Türk milleti ve devleti kimsenin önünde diz çökmez. Türkiye’nin tarihi misyonunu yeniden üstlenmesine hiç kimse engel olamaz. Bugün yaşanan sıkıntılar, çok daha büyük, çok daha güçlü, bölgede öncü konumda olan yeni Türkiye”nin doğum sancılarıdır ve bu sancıların en kısa sürede atlatılacağından kimsenin şüphesi olmasın.”

    PYD BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR

    Özdemir, PYD’nin, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olup, tıpkı PKK gibi ulusal güvenliğimizi ve ülkemizin bölünmez bütünlüğünü tehdit eden bir terör örgüt olduğunu ifade etti. Av. Yılmaz Özdemir açıklamasında “Aynı şekilde PYD’nin silahlı alt kanadı YPG’de eli kanlı bir terör örgütüdür. Bu yapılar gerek Türkiye’de gerekse Irak ve Suriye’de hiç bir zaman ve hiçbir şekilde Kürtlerin temsilcisi olmamışlar ve olamazlar. Bunun yanında milletimiz, sırtını PKK’ya, PYD’ye, YPG’ye dayayanları; PYD’ye terör örgütü diyemeyenleri, milletin selametine çukur kazanları “hendek kazan arkadaşlar” olarak tanımlayanları da asla unutmayacaktır. “dedi.

    TERÖRE KARŞI TEK YÜREK OLUNMALIDIR

    “Milletimiz teröre karşı tek yürek ve tek yumruktur. Aynı hassasiyeti bütün siyasiler de göstermeli, terör karşısında milli bir tavır sergilemelidirler. Ancak maalesef ki bu tavrı bazı siyasi parti ve mensuplarında göremiyoruz. Birileri terörle artık ayırt edilemeyecek kadar aynileşmiş iken, birileri de iktidara gelmenin yolunu terörün daha fazla tahribatına bağlamış durumdadırlar. Bunları da şiddetle kınıyoruz. Her şeye rağmen terör konusunda hassasiyet gösteren ve milli bir tavır gösteren siyasileri de bu millet her zaman alkışlamaktadır.