Etiket: test

  • Koçarlı Belediye Başkanı Öztürk test sürüşünde yaralandı

    CHP’li Koçarlı Belediye Başkanı Mutlu Öztürk, kızı için aldığı motosiklet ile test sürüşü yaparken geçirdiği kazada yaralandı.

    Edinilen bilgileri göre; Koçarlı Belediye Başkanı Mutlu Öztürk (39), kızı için almış olduğu motosiklet ile ilçeye bağlı Çulhalar Mahallesi yakınlarında deneme sürüşü yaparken aniden dengesini kaybederek düştü. Kazada yaralanan Başkan Öztürk, hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavisi yapılan Öztürk’ün kaburgasında çatlak ve ayak liflerinde kopma olduğu belirlendi.

    Önümüzdeki günlerde ameliyat olacağı öğrenilen Başkan Öztürk’ün sağlık durumunun iyi olduğu, taburcu edilmesinin ardından evinde istirahat ettiği bilfirildi.

  • 15 bin çiftçi tarla günlerinde yeni model traktörleri test edecek

    AGCO’nun dünyaca ünlü markası Massey Ferguson’un geleneksel hale gelen tarla günleri etkinlikleri bu yıl 26 ilde gerçekleşecek. 17 Ağustos’ta başlayan, 15 bin çiftçinin katılması beklenen ’MF Tarla Günleri’ ve ’MF 2600 Serisi Tarla Günleri’nde MF’in yeni modellerin dışında uydu sistemli traktörü de test edilecek.

    Massey Ferguson’un geleneksel hale gelen tarla günleri etkinliklerinin bu yıl 26 ilde gerçekleşeceği bilgisi verilirken, 17 Ağustos’ta başlayan, 15 bin çiftçinin katılması beklenen ’MF Tarla Günleri’ ve ’MF 2600 Serisi Tarla Günleri’nde MF’in yeni modellerin dışında uydu sistemli traktörü de test edileceği bildirildi. AGCO Türkiye Pazarlama Müdürü Özlem Aşcı, yapılacak etkinlikler hakkında bilgiler verdi.

    Konu hakkında bilgi veren AGCO Türkiye Pazarlama Müdürü Özlem Aşcı, ’’Her yıl düzenli olarak yaptığımız, çiftçilerle buluştuğumuz, ürünlerimizi deneme şansı verdiğimiz tarla günlerini bu yıl iki farklı etkinlik serisi ile gerçekleştireceğiz. ’MF Tarla Günleri’ 10 ilde, diğer etkinliğimiz ’MF 2600 Serisi Tarla Günleri’ ise toplamda 16 ilde gerçekleşecek. Toplam 26 ilde gerçekleşecek etkinliklerimize 15 bin çiftçinin katılmasını bekliyoruz’’ dedi.

    Uydu sistemli, hassas tarım teknolojisini deneme şansı

    Massey Ferguson, Gaspardo, Lassa, APV, ve Valagro markalarının iş ortaklığı ile birlikte yürüteceği MF Tarla Günleri programının toplam 10 farklı ilde gerçekleşeceğini söyleyen Aşcı ’’17 Ağustos’ta başlayan ve 16 Eylül’de bitecek bu programda MF markası tüm traktör modelleri ile katılacak. Manisa üretimi MF2600 serimiz ve tamamen yeni tasarım olan Global serimizin yanında üst beygir gücünde teknoloji üssü olarak tanımlanan Fransa’da bulunan Beauvais Fabrikası’nda üretilen MF5700SL, MF6700S, MF7700 ve MF8700 model traktörlerde uygun ekipmanlarla denenme fırsatı sunacak. Son yıllarda Türkiye’de yüksek beygir güçlü traktörlere ilginin arttığını gözlemliyoruz, biz de traktör firması olarak 400 beygir gücüne kadar çiftçilerimizin tüm ihtiyaçlarına cevap verip ve teknolojinin de desteğiyle verimliliklerini arttırıyoruz’’ şeklinde konuştu.

    Çiftçiler için verimli ve kesintisiz iş sezonu

    Teknolojinin tarım ekipmanlarında da çok etkili olduğunu görüyoruz diyen Aşçı, ’’Uydu sistemli traktör modelleriyle, otomatik dümenleme ile operatör müdahalesine gerek kalmadan (eller serbest) traktörün tarlada kullanılması sağlanacak. Hassas tarım veya uydu destekli tarıma verilen önem ve artan talep karşısında MF olarak bizim de buna uygun uygulamalarımız, sistemlerimiz ve tarım makinelerimiz bulunmaktadır. Bu amaçla kullanılan sistem sayesinde, tarlada üst-üste binmeler azaltılarak, traktör yakıt sarfiyatından tasarruf edilirken, tarlada geçirilen zamanın daha da azaltılması sağlanmaktadır. Farklı hassasiyet sinyaline sahip bu ürün sayesinde +/- 2 cm hassasiyete kadar tarlada uygulama yapılabilmektedir. Bu sebepten çiftçilerin ilgisini çeken ve geleceğin vazgeçilmezi olan bu ürünleri de etkinliklerimize özellikle dahil ediyoruz’’ açıklamasında bulundu.

    ’MF 2600 Serisi Tarla Günleri’nin toplam 16 farklı ilde, 36 gün sürecek etkinliklerle yapılacağını belirten Aşcı, ’’Bu etkinlik serimize ise 15 bin civarında katılımcı bekliyoruz. Traktörlerin tarlada denenebiliyor olması traktör seçimi için en sağlıklı yol. Özellikle vurgulamak istediğimiz ise her kırmızının Massey Ferguson olmadığı. Traktör olarak en eski ve ilk akla gelen markalardan biri. Bunun da etkisi ile benzer model isimli farklı markalarda Massey Ferguson görünümlü ve aynı model isimli traktörlerle maalesef karşılaşabiliyor. Markamız sadece satış aşamasında değil, satış sonrasındaki parça ve servis hizmetlerini de içeren tüm ülkeye yayılmış 3S bayi ağı ile her zaman olduğu gibi üreticilerimizin yanında olacaktır. Tarla günleri çiftçilerimize yeni modellerini tarlada deneme imkanı vermek üzere 50-75 BG arası MF 2600 serisine ait traktör modelleri ile katıldı. Traktörlerimizin tarlada denenmesinin yanında gün boyunca süren eğlenceli ve eğitici programlar da hazırladık’’ diye konuştu.

    Özlem Aşcı sözlerine şöyle devam etti: ’’Türkiye, firmamız için kilit öneme sahip ülke; markanın Avrupa, Afrika ve Ortadoğu bölgesindeki en büyük satış pazarını temsil ediyor. Şu anda parkta kullanılan her üç traktörün birinden fazlası firmamıza ait. Bunun yanında bu yıl açılışı yapılan Gebze’deki tesisimiz 45 bin çeşit malzeme stoklama kapasitesi olan bölgesel yedek parça depomuzu ve bölgesel eğitim merkezimizi de içinde barındırıyor. Eğitim merkezimizde hem kullanıcı eğitimleri hem de Türkiye çapındaki servislere verilen eğitimlerin yapıldığı bir yer. Türkiye çapındaki servislere traktörlerin ve hasat makinelerinin servis ve satış sonrası bakımları ile ilgili eğitimler de burada veriliyor. Bu bölgesel tesis 35 milyon TL’lik bir yatırımın sonucu’’.

    MF Tarla Günleri tarihleri ve yerleri şöyle:

    17.08.2017 Adıyaman

    19.08.2017 Kayseri

    22.08.2017 Sivas

    24.08.2017 Tokat

    26.08.2017 Yozgat

    07.08.2017 Ankara

    09.09.2017 Konya

    12.09.2017 Afyon

    14.09.2017 Eskişehir

    16.09.2017 Tekirdağ

    MF 2600 Serisi Tarla Günleri tarihleri ve yerleri şöyle:

    14-15.08.2017 Mersin

    17-20.08.2017 Hatay

    22-23.08.2017 Gaziantep/Islahiye

    25-26.08.2017 Mardin

    28-29.08.2017 Diyarbakır

    08-10.09.2017 Kars

    13-15.09.2017 Erzincan

    18-19.09.2017 Yozgat

    21-22.09.2017 Amasya

    25-26.09.2017 Kastamonu

    28-29.09.2017 Sakarya

    02-03.10.2017 Çanakkale

    05-06.10.2017 Manisa

    09-10.10.2017 İzmir

    12-13.10.2017 Denizli

    16-17.10.2017 Antalya

  • Diş implantları Çorum’da test edilecek

    Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) ile kısa adı HÜBTUAM olan Hitit Üniversitesi Bilimsel Teknik Uygulama ve Araştırma Merkezi arasında tıbbi cihazların testlerinin yapılması üzerine geçtiğimiz yıl Ekim ayında imzalanan protokol gereği “yetkilendirme” süreci tamamlandı.

    TİTCK ve Hitit Üniversitesi arasında yapılan protokol kapsamında diş implantlarının testleri artık Çorum’da yapılacak.

    Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, ülkemizdeki tıbbi cihazların sadece yüzde 15’lik bir kısmı yerli imalat olduğu, yüzde 85’lik büyük kısım tamamen ithal ürünlerden oluştuğunu belirterek, “Biz bu tabloyu tersine çevirmek için yerli ve milli üretime önem vereceğiz. Bu konuda sanayicilerimizle görüşmelerimizi sürdürüyoruz” dedi.

    Laboratuvar hizmetlerinin kritik bir öneme sahip olduğunu dile getiren Gürsöz, “İlaçların ve tıbbi cihazların güvenli bir şekilde halka arz edilmesinde kurumumuzun laboratuvar altyapısının önemi büyük. O nedenle HÜBTUAM’a verdiğimiz yetkilendirme belgesi çok önem taşıyor. 10 ay önce yaptığımız protokol sonrasında HÜBTUAM’ın bize bu konuda destek olacağı kanaatine ulaştık. Bundan böyle bazı cihazların uygun olup olmadığını artık HÜBTUAM laboratuvarlarında belirlemiş olacağız. İlk olarak diş implantlarıyla başlayacağımız uygunluk testlerini önümüzdeki süreçte şeker ölçüm cihazıyla sürdürmek ve daha da çeşitlendirmek arzusundayız” diye konuştu.

    “Kan plazmasından yerli ilaç üreteceğiz”

    TİTCK Başkanı Hakkı Gürsöz, kan ürünlerini işleme ve kan plazmasından “yerli ilaç” üretimi konusunda ciddi adımlar attıklarını belirterek, üretilecek olan ilaçların Müslüman devletlere de satılacağını açıkladı.

    Türkiye’de geçtiğimiz yıl 2 milyar 600 milyon kutu ilaç tüketildiğini ve tıbbi cihaz sayısının 5.5 milyona ulaştığını kaydeden Dr. Gürsöz, “Bütün bunların uygunluğunu kurumumuz denetliyor. Ülkemizdeki tıbbi cihazların sadece yüzde 15’lik bir kısmı yerli imalat olduğu hâlde yüzde 85’lik büyük kısım tamamen ithal ürünlerden oluşuyor. Biz bu tabloyu tersine çevirmek için yerli ve milli üretime önem vereceğiz. Bu konuda sanayicilerimizle görüşmelerimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.

    Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, laboratuvar hizmetleri konusunda TİTCK ile yapılan anlaşmanın ve elde edilen yetkilendirme belgesinin önemine değinerek, “Bizler teknolojiyi sadece kullanan değil, aynı zamanda üreten de olmalıyız. Kamu üniversitelerinin bu konuda ciddi anlamda birbirleriyle yarışması, öğrencilere farklı şeyler sunabilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

    Üniversitelerin klâsik eğitim anlayışı dışında da görevleri olduğuna vurgulayan Rektör Alkan, “Üniversiteler tüm kurumların üstünde yer alır. Çünkü valiyi de rektörü de üniversiteler yetiştirir. Üniversitelerin kurulmasındaki başlıca amaç o şehirdeki esnafa yeni bir gelir kapısı olmak değil, bilim üretmektir. Bu nedenle üniversitelerimiz katma değeri ve Ar-Ge değeri yüksek işlere girmesi gerekiyor. İşte biz yeni bir üniversite olmamıza rağmen farklı bir üniversite olmanın peşinde koşuyoruz. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’yla yaptığımız anlaşma da bunun bir göstergesidir.” ifadelerini kullandı.

    Konuşmalarını ardından TİTCK Başkanı Hakkı Gürsöz, Rektör Alkan’a yetkilendirme belgesini teslim etti.

    HÜBTUAM Seydi Mebet Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen belge ve plaket törenine, Çorum Valisi Necmeddin Kılıç, AK Parti Milletvekilleri Ahmet Sami Ceylan ve Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, AK Parti İl Başkanı Mehmet Karadağ, İl Sağlık Müdürü Metin Öztürk, İl Halk Sağlığı Müdürü Ahmet Barış, Çorum Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Ömer Sobacı, TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal ve çok sayıda akademisyen katıldı.

    TİTCK Başkanı Gürsöz tören sonunda uygunluk testleri yapılmak üzere getirdiği diş implantlarını, HÜBTUAM Müdürü İrfan Kurtbaş’a verdi.

  • Güçlüer: “Çin ve Amerika birbirinin gücünü test ediyor”

    Amerika ve Kuzey Kore arasındaki krizin kontrolden çıkma eğilimi göstermeye başladığını vurgulayan Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi ve ASAM Terör Uzmanı Dr. Eray Güçlüer, Çin ve Amerika birbirinin gücünü test ettiğini söyledi.

    Kuzey Kore üzerinden yürütülen bu krizin aslında Çin tarafından kontrollü bir şekilde ilerletilmeye çalışıldığını dile getiren Dr. Eray Güçlüer önemli açıklamalarda bulunarak muhtemel durumları ele aldı. “Bugün Kuzey Kore gerilimini anlayabilmek için çok daha geniş ve küresel bir perspektiften bakmak gerekiyor” diye değerlendiren Eray Güçlüer şu şekilde devam etti:

    “Bugün yaşanan krize, Amerika egemenliğinde kurulmaya çalışılan yeni küresel nizama karşı askeri tehdit oluşturan küçük bir devletin meselesi gibi bakmamak lazım. Daha büyük bir perspektifte Çin olgusunu da dahil ederek düşünmek gerekir. Zira bugün Çin deyince aklımıza gelen birkaç husus gözümüze çarpıyor.

    Bunlardan birincisi Çin’in ekonomik büyümesinin artık hem Amerika’yı hem de Avrupa’yı tehdit etmesi. Yani ucuz iş gücü ve mal üretiminde zorlanan bir dünya var karşılarında. İkincisi de Çin’in nükleer kapasitenin artmış olması ve bu bağlamda yine Çin’in uzay teknolojisindeki ilerlemeleri. Asıl mesele bu ilerlemelerin Çin’e sağlamış olduğu küresel politik avantaj. Bu nedenle de ortaya çıkan kriz aslında Çin’in arka plandaki büyümesine bağlı olarak gelişen bir kriz. Trump ‘Başa geldiğimde Çin mallarına yüzde 45 vergi koyacağım.’ demişti. Trump’un önem verdiği diğer bir konu da nükleer kapasitesinin artırılması ve modernleştirilmesi üzerineydi. Çünkü nükleer güç üstünlüğünün Çin üzerinde bir avantaj oluşturacağını düşünüyor.”

    Güçlüer aynı zamanda, “Japonya burada gizli ama önemli bir aktördür. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Japonya’nın üzerine uygulanan askeri kısıtlamaların çok büyük bir kısmı kalktı. Yani bu bölgede Çin ile Kore’nin dışında Japonya’nın da Çin’le etkin mücadele edebilmesinin önü açıldı. Japonya’nın teknolojisini ve gücünü küçümsememek lazım. Bir diğer husus da Amerika’nın Hindistan, Vietnam, Filipinler, Japonya ve Güney Kore ile yani Çin’i çevreleyen devletlerle yakın ve somut işbirlikleri tesis etmesi. Böyle baktığınız zaman olayın aslında sadece Kuzey Kore olmadığı da ortaya çıkıyor” diye konuştu.

    “Arka planda bir de silah lobisi var”

    Kuzey Kore ile olan krizin tırmandırılmasının arkasında bir de Amerika’daki silah lobisi baskısı olduğuna da değinen Güçlüer, “Bu kriz sayesinde başta ABD olmak üzere yeni geliştirilmiş olan özellikle hava-deniz muharebelerine yönelik en son teknoloji ürünü silah sistemlerinin bölge ülkelerine hatta Çin’e bile satılmasının amaçlandığını belirtti. Bu yüzden sonuç olarak aslında kriz suni bir krizdir” şeklinde konuştu.

    “Asıl hedef Çin ama Amerika Kuzey Kore ile oyalanıyor”

    “Çin’i bertaraf etmeye ne Amerika ne de Avrupa hazır değil, o yüzden Çin’in ne kadar güçlü olduğunu görmek için şuan Kuzey Kore ile oyalanılıyor.” diyerek sözlerine devam eden Güçlüer:“İlk başta Kore üzerinden Çin’e yükleniyorlardı. Güney Çin’deki adalara tacize varacak kadar Çin – Amerika gerilimi vardı. Fakat şimdi baktı ki; Amerika tek başına Çin ile baş edemiyor ve bunun üzerine Çin ile anlaşarak Kore’yi etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Yalnız bunun çok tutarlı olacağını söylemek mümkün değil. Şuan bir takım öfke söylemleri var ama bunun çok fazla başarılı olabileceğini, bir krizin ötesine geçeceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

    “Guma adasına nükleer silah kullanılırsa kriz sıcak çatışmaya dönüşebilir”

    Guma Adası’na ya da benzer bir durumdaki her hangi bir yere yapılacak olan herhangi bir nükleer saldırının olayı sıcak çatışmaya dönüştürebileceğine dikkat çeken Güçlüer, “Amerika 2016 yılında anlaştığı Thaad füzesavar sistemini henüz kurmadı. Gerçi şuana kadar Kuzey Kore’nin füzeleri çok büyük oranda başarısız oldu. Fakat Kuzey Kore Amerika, Japonya ya da diğer ülkelere yönelik bir çılgınlık yaparsa buna karşılık verilir ama bunun olma ihtimali özellikle Çin bağlamında zor. Neticede Çin”in bölgede adeta kontrollü bir kriz yönettiğini söylemek de mümkün” dedi.

    “Çin, ordusunu bazı noktalarda en yüksek alarm seviyesine geçirdi”

    Çin’in nükleer ve silah gücünün kapasitesinin de bu vesile ile test edildiğini söyleyen Güçlüer, “Bu kriz nedeniyle Çin Genel Kurmay Başkanı, Çin ordusunun beş ayrı noktadaki birliklerini en yüksek alarm seviyesine geçirdi. Bu durum silahların artık atış moduna geçilmesi halidir. Bu durumda da siz yapacağınız gözetlemelerle Çin’in ya da herhangi bir ülkenin nasıl bir silah kapasitesi var bunu anlarsınız. Yani bu kriz durumunu aynı zamanda tarafların birbirini test ettiği bir ortam şeklinde de değerlendirmek daha mantıklı bir yaklaşım olacaktır.” diye konuştu.

  • Turkcell, yerli 4.5G anteni şebekesinde test ediyor

    Turkcell, ASELSAN’ın geliştirdiği yerli 4.5G anteni çalışan şebekesi üzerinde test etmeye başladığını bildirdi.

    Turkcell, ASELSAN’ın geliştirdiği Türkiye’nin ilk yerli 4.5G baz istasyonu antenini mevcut çalışan şebekesinde test eden ilk operatör olduğunu açıkladı. Şirket açıklamasına göre Turkcell girişimleri ile gündeme gelen, çalışmalarına başlanan yerli antenler Turkcell’in İstanbul ve Ankara’daki canlı şebekeleri üzerinde test ediliyor. Hazırlık aşaması yaklaşık bir yıl süren ve mühendislerin de geliştirilme safhalarında görev aldığı yerli anten projesiyle teknolojideki dışa bağımlılığın azaltılarak bu alandaki yerliliğin artırılması hedefleniyor. Yerli antenlerin seri üretimine geçilmesiyle birlikte önemli miktarda maddi kaynağın da yurt içinde kalması sağlanacak. ASELSAN’ın geliştirdiği yerli anten, yerli baz istasyonunun da en önemli parçalarından biri olacak.

    “Turkcell şebekesini milli hale getiriyoruz”

    Konuyla ilgili açıklamada görüşleri bulunan Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, “Milli teknolojilerin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi konusunda üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmak için çalışıyoruz. Bu anlamda yerli teknoloji üretimine en fazla yatırım yapan şirketlerden birisi olarak, 4.5G ve 5G teknolojilerini de çok önemli bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Daha 4.5G altyapı kurulumları devam ederken ULAK yerli baz istasyonu geliştirme projesine ilk günden destek vermeye başladık. Bu desteğimizin bir karşılığı olarak yerli baz istasyonunu gerçek şebekemizde test etmeyi sürdürüyoruz. Yine bu çalışmalarımızın sonucu olarak ASELSAN’la yaptığımız anlaşma kapsamında yerli anteni de şebekesinde canlı olarak deneyimleyen ilk mobil operatör olmanın gururunu yaşıyoruz. Her iki ürünün geliştirilmesi ve ürünlerin test sürecinde de en aktif rolü oynayan operatör konumundayız. Yerli 4.5G anteni test süreçleri bittiğinde de şebekemizde ilk biz kullanacağız. ASELSAN’la aynı zamanda yerli 5G teknolojileri geliştirmek için birlikte çalışıyoruz” dedi.

    Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın da yardımlarıyla projeyi daha önce bin 799 köyü mobil iletişim altyapısıyla buluşturan Turkcell, aynı köylere götüreceği 4.5G hizmeti için kuracağı altyapıda da yerli ürün kullanacak.