Etiket: Tescilli

  • Vali Nayir: “Kütahya artık dünyada çininin tescilli başkentidir”

    Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) Yaratıcı Şehirler Ağı’na kabul edilen Kütahya, dünyadaki 37 zanaat ve halk sanatı şehrinden biri olarak tescil edildi. Kütahya çinisi böylelikle tescillenmiş oldu.

    Kütahya’nın ‘Zanaat ve Halk Sanatları’ alanında Türkiye’den kabul edilen ilk şehir olduğunu belirten Vali Ahmet Hamdi Nayir, çininin hak ettiği değere ulaşmasında önemli bir başlangıca imza atıldığını söyledi. Vali Nayir, “Bizler Kütahyamızı tanıtırken, Kütahyamızı bir tarih şehri, kültür şehri, şehzadeler şehri, Evliya Çelebi’nin şehri, kaplıcalar şehri, aynı zamanda çininin başkenti olan bir şehir diye tanımlıyoruz. İlimizin bu özelliklerinin hepsini ifade etmeye çalışıyoruz. Bizim ilimize çini büyük bir özellik, güzellik katmış unsur olarak bunu değerlendirmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar çiniden ekmek yiyen binlerce insanımızın bir çini potansiyelinden yeterince istifade edemediği, yeterince kıymetlendiremediği kanaatiyle ilimizdeki merkezi idare, yerel yönetimler, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir çalışma içerisinde bulunarak çiniyi daha iyi nasıl tanıtırız, insanlarımıza daha fazla gelir getirecek, ilimizi daha fazla tanıtacak unsur olarak nasıl değerlendirebiliriz diye projeler hazırlıyoruz. Bu projeler içerisinde Birleşmiş Milletlerin bir teşkilatı olan UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na girerek el sanatları dalında çiniyi tanıtmak, çiniyi ilimizin güzel bir potansiyeli olarak bu alanda da duyurmak gayreti içerisinde olduk” dedi.

    “Kütahya’nın sorumluluğu arttı”

    UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nın sorumlulukları da beraberinde getirdiğini, bu doğrultuda çeşitli projelere başlandığını açıklayan Vali Nayir, el sanatlarıyla uğraşan diğer ülkelerle ilişkilerin de geliştirileceğini söyledi. Büyük bir başarı elde edildiğinin altını çizen Vali Nayir, “Belediyemizin yapmış olduğu müracaata Valiliğimiz, İl Özel İdaremiz, Zafer Kalkınma Ajansımız, Dumlupınar Üniversitemiz ile Kütahya ve Ticaret Sanayi Odamız da destek vererek bu konudaki çalışmaları güzel bir noktaya kadar getirmiş olduk. UNESCO’nun yapmış olduğu son çalışmada bizleri bu Yaratıcı Şehirler Ağına almış oldu. Dolayısıyla bizler için büyük bir sevinç kaynağı olan bu projemizin de başarılması sağlanmış oldu ama bu projeye, bu ağa dahil olmak her şeyin bittiği manasına gelmiyor. Bu ağa dahil olan ülkelerin, şehirlerin sorumlulukları var. Bunların da yerine getirilmesi gerekiyor. Bizden istenen projeler var. Onların en başında kendi çinimize bir kalite standardı getirmek, çiniyle ilgili olarak çalışmaları bir elde toplayıp onları değerli hale getirmek için bir projemiz var. Bu güdümlü projemize de ortaklarımızla birlikte eş finansmanı sağlayan Belediyemiz, Ticaret ve Sanayi Odamızla, Zafer Kalkınma Ajansımızın da desteğiyle yeniden bir start vermiş olacağız. Aynı zamanda bugüne kadar yaptığımız fuar ve festivalleri artırarak çiniyi daha etkin, kullanışlı, verimli hale getirmeye çalışacağız. Yine bu proje kapsamında bizler gibi el sanatlarıyla uğraşan diğer ülkelerle iş birliklerini geliştireceğiz ve bu sanatın kendi ilimizde olduğu gibi uluslararası alanda da tanınmasını sağlamaya çalışacağız. Yolun başındayız dersem doğru bir ifade olur. Henüz bitirmedik, bu ağa dahil olarak büyük bir başarıyı elde etmiş olduk ama daha önümüzde alacağımız uzun bir yol var” şeklinde konuştu.

    “Kütahya için iyi bir başlangıç”

    UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı hakkında bilgiler veren Vali Ahmet Hamdi Nayir, Kütahya’nın iyi bir başlangıç yaptığını, bu başlangıçtan da mutlaka iyi sonuçlar elde edilmesi gerektiğini söyledi. Vali Nayir, “UNESCO, Birleşmiş Milletlerin bilim ve kültür adına 1945 yılında kurulmuş olan bir yapısı. Bu yapı içerisinde ülkelerin kültür ve bilim değerlerini geliştirmeye çalışıyorlar. Yaratıcı Şehirler Ağı da bu amaçla kullanılan en önemli enstrümanlardan biri. Biz müracaat edene kadar 54 ülkeden 116 şehir girmişti. Bu sene değerlendirmede bizler de Kütahya ilimiz olarak el sanatları alanında çiniyle adımızı yazdırmış olduk. İnşallah bu çalışmalar sonucunda ilimizin bu kıymeti, bu değeri daha da bilinecek. Bu ağa dahil olan ülkelerden Amerika, Japonya, İtalya ve Kore’ye yapılan ziyaretlerde ortaya çıktı ki bu ağa dahil olan ülkeler hangi dalda dahil olduysa ona ait değerlerini daha da iyi tanıtmış, daha da verimli hale getirmiş, katma değerlerini daha üst duruma getirmiş olmaktadırlar. Bizim beklentimiz de o. Binlerce insanımız emek verip, kıymet veriyorsa bundan iyi sonuçlar elde etmemiz gerekir. Kütahyamız adına bu iyi bir başlangıç olacak” dedi.

    “Çini Kütahya’nın tüm dinamiklerini bir araya getirdi”

    Vali Nayir, Kütahya’nın UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nda yer alması için ilin tüm dinamiklerinin ortak akılla hareket ettiğini, bu birlikteliğin başarıya yansıdığını ve yansımaya da devam edeceğini söyledi. Vali Nayir, “Bu süreç içerisinde şunu da sevinerek gördüm; bu çalışmaya Kütahya’nın bütün dinamikleri etkin olarak katıldı. Yurt dışında yapılan ziyaretlerimize milletvekillerimiz katılarak destek verdi. UNESCO’ya yapılan ziyaret Valilik olarak biz katıldık, destek verdik ve Kütahya’daki bütün kesimler bunun heyecanını duydu, elde edilen başarıdan da mutluluklarını hep birlikte ifade ettiler. Kütahyamız için birlik ve beraberlik unsurlarından bir tanesi çini oldu. Bizleri bir araya getiren, birlik ve beraberliğimize katkı sağlayan bir unsur oldu. Çininin hammaddesinde toprak gibi çok değişik maddeleri bir araya getiren, boyasıyla ve insan emeğiyle bir birlik ve beraberlik unsuru var. Bizim de bugünlerde gerek il, gerek ülke, gerekse dünya olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz birlik ve beraberlikteki çininin rolünü de bu şekilde görmüş olduk. Temennimiz o ki bu çalışma bizim uygulayacağımız diğer projelerimizle birlikte tamamlanacak. Yüz akıyla Yaratıcı Şehirler Ağı’na katılmanın da sorumluluklarını yerine getirerek daha iyisini yapma gayreti içerisinde olacağız. Başta başvuru sahibi olan Belediyemizi daha sonra bütün Kütahyalıları bu başarıdan dolayı tebrik etmek istiyorum. Daha iyi çalışmalara örnek olacak bu çalışmanın da hayırlısıyla sonuçlanmasını bekliyoruz inşallah” ifadelerini kullandı.

  • Milletvekili Mustafa Şükrü Nazlı: Kütahya artık dünyada çininin tescilli başkentidir

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre ve İçişleri Komisyonu üyesi ve AK Parti Kütahya Milletvekili Mustafa Şükrü Nazlı, Kütahya’nın, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil edilmesini büyük sevinçle karşıladıklarını ifade etti.

    İHA muhabirine konuşan Nazlı, Kütahya’nın dünyada çinin tescilli başkenti olduğunu dile getirdi.

    Milletvekili Nazlı, “Her şeyden önce nefeslerimizi tutarak bekledik bu günkü akşamı. Az önce Kütahya’nın el sanatları alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil edildiği açıklandı. Bu hepimizi gururlandır, çok sevindik. Girişimlerimiz sonucu Kütahya’nın bu ağa katılması Kütahyamızı, dünyada çininin tescilli şehri haline getirmiştir. Buraya 2 yıl süren hazırlıklar sonucu gelindi. Yapılan çalışma ve çabalarımız karşılıksız kalmadı. Türkiye’den UNESCO’ya sadece gastronomi alanında Gaziantep girmişti. UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na ikinci olarak Kütahya girmeyi başarmıştır. Bunun için de ayrıca sevinçliyiz. Artık bütün dünyada çininin başkenti tescilli olarak Kütahya’dır. Bu konuda bizlere destek veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na, milletvekillerimize, belediye başkanımıza ve özellikle Zafer Kalkınma Ajansı’na çok çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. (EFE)

  • Basketbol’un tescilli güzeli Samsun’da

    Türkiye’ye transfer olduğundan beri spor medyasının gündeminden düşmeyen Canik Belediyespor’un yeni oyuncusu Antonija Misura Sandric, Samsun’a geldi.

    Bilyoner.com Bayanlar Basketbol Ligi’nin Samsun temsilcisi Canik Belediyespor, 1988 doğumlu, 1.81 boyunda Hırvatistan Milli Takımı oyuncusu Antonija Mizura Sandric ile bir yıllık anlaşma sağladı. Yapılan anlaşmanın ardından Mizura Sandric’i Samsun Çarşamba Havalimanı’nda Canik Belediyespor Basketbol Kulübü Genel Menajeri Zafer Şimşek ve Kulüp Menajeri Nilüfer Acar çiçeklerle karşıladı.

    Fransa’nın Toulouse takımından transfer edilen ve Canik Belediyespor’a transfer olduğundan beri güzelliğiyle sosyal medyada gündem oluşturan oyun kurucu Misura Sandric, 2009 Akdeniz Olimpiyatları, 2012 Olimpiyatla ve 2013 yılında da Amerikan dergilerinin oylamasıyla ’en güzel sporcu’ seçilmişti.

  • İzmir’in hayalet köyündeki yapılar artık tescilli

    Osmanlı döneminde, askerlerden kaçan eşkıyaların saklandığı köy olarak bilenen ve şimdilerde az sayıda insanın yaşaması sebebiyle hayalet köy olarak alınan İzmir’deki Lübbey bölgesindeki bazı yapılar, İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillendi.

    Ödemiş ilçesindeki tarihi Lübbey bölgesinde önemli bir gelişme yaşandı. Son yıllarda kaderine terk edilen ve özellikle Osmanlı döneminde askerlerden kaçan eşkıyaların saklandığı bölge olması nedeniyle dikkatleri üzerine çeken mahallede, İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından bir çalışma başlatıldı. Çalışmalarla birlikte, bölgedeki cami ile birlikte 54 evi tescilli hale getirildi. Kurulun, önümüzdeki günlerde bölgede harekete geçeceği kaydedildi.

    Köyde az sayıda insanın yaşaması ise herkesin dikkatini çekti. Lübbey’de bir elin parmağını geçmeyecek kadar az sayıda insan yaşarken, köy kısa bir süre öncede hayalet kent olarak anılmaya başlanmıştı. ÇEKÜL Vakfı Batı Anadolu Koordinatörü Emin Başaranbilek, köye en kısa zamanda el atılması gerektiğini söyledi. Başaranbilek, “Ülkemizde kırsal alanlar, değişen yaşam koşulları karşısında çeşitli nedenlerle eski canlılığını yitirmekte, yöreye özgü yapım teknikleri ve mimari doku da giderek yerini betonlaşmaya bırakmaktadır. Temel bir sorun olarak karşımıza çıkan kırsal alanların nüfus kaybetmesi sorunu, bazı köylerin tamamen boşalması ya da terk edilmesi sonucunu ortaya koymaktadır. İnsanlık tarihi açısından kırsal yerleşimlerdeki yaşantının ve özgün mimari dokunun gelecek kuşaklara aktarılması son derece önemlidir. 1930 yılında adı Çamyayla olarak değiştirilen Lübbey’de günümüzde yalnızca 5-10 hane ikamet ediyor. Lübbey gibi, eski Lidya uygarlıklarının kalıntıları olan Datbey ve Neikaia gibi kentlerin de gün yüzüne çıkarılabilmesi için üniversite ve sivil topluk örgütleri ile ortak çalışma yürütülmeli” dedi.

  • Türkiye’nin ilk tescilli dersi

    Gediz Üniversitesi’nde iş dünyasından önde gelen isimlerin girişimcilik eğitimi verdiği ‘Anadolu Kaplanları ve Ege Efeleri’ dersi tescillendi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Yercan, bir ilke imza attıklarını söyledi.

    Gediz Üniversitesi’nde bir dersi, hocalar yerine sektör temsilcileri veriyor. Girişimcilik ve İnovasyon Eğitimi Yüksek Lisans Programı’nda ‘Anadolu Kaplanları ve Ege Efeleri’ dersine sadece iş dünyasından başarılı isimler katılıyor. Sanayiciler ve işadamları nasıl girişimci olduklarını anlatıyor, başarı öyküleriyle öğrencilere ışık tutuyor. Türkiye Patent Esntitüsü, ismi ve içeriğiyle örneği bulunmayan bu dersi tescilledi. Gediz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Yercan, bir ilke imza atıldığına dikkat çekti, “Türkiye’nin ilk marka tescilli dersi Anadolu Kaplanları ve Ege Efeleri oldu” dedi.

    Kısa sürede marka oldu

    Prof. Dr. Yercan, üç yıldır birçok ismin katılımıyla işlenen ders hakkında şunları söyledi:

    “1980 sonrası Anadolu’dan çıkan girişimcilere ‘Anadolu Kaplanları’, Ege’den çıkanlara ise ‘Ege Efeleri’ denilmesi ilham kaynağımız oldu. Bu sıradışı girişimcilik öykülerini ele alarak girişimcilik eğitimi vermeyi amaçladık. Bunu da o başarının sahibinin bizzat öğrencilere aktarmasının etkili olacağını düşündük. Dersimiz ismi ve içeriğiyle hem büyük ilgi çekti hem de Girişimcilik ve İnovasyon Eğitimi Yüksek Lisans Programımıza önemli katkılar sağladı. Ülkemizin ilk marka tescilli dersi olması da bizlere ayrı bir gurur yaşattı.”