Etiket: terörüne

  • Buca Zabıtası gıda terörüne geçit vermedi

    İzmir’de, Suriye uyruklu bir kişi tarafından işletilen bakkaliyede denetim yapan Buca Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, peynir, tereyağı, yoğurt gibi hassas saklama koşulları gerektiren yaklaşık 238 kilo gıda maddesine el koydu.

    Buca Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, halk sağlını hiçe sayarak sağlıksız koşullarda üretilmiş gıda ürünü satanlara göz açtırmıyor. Buca Belediyesi ve Buca İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerinin vatandaşlardan gelen ihbar üzerine Buca Göksu Mahallesi’ndeki bir bakkaliyeye yaptığı şok operasyonda üretim bilgisi bulunmayan ve sağlıksız koşullarda saklanan yaklaşık 238 kilo gıda maddesi yakaladı. Suriye uyruklu A.Ş. tarafından işletilen bakkaliyede denetim yapan Buca Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, peynir, tereyağı, yoğurt gibi hassas saklama koşulları gerektiren yaklaşık 238 kilo gıda maddesine el koydu. İşletmenin sağlıksız ürünlerine el koyup imha eden ekipler, firma yetkilisi ve iş yeri hakkında işlem başlattı.

    Suriye uyruklu A.Ş. tarafından işletilen bakkaliyede detaylı inceleme yapan zabıta ekipleri üretim etiketi bulunmayan ve sağlıksız koşullarda muhafaza edilen 25 kilo yoğurt, 17 kilo tereyağı, 97 kilo peynir, 34 kilo salça 20 kilo un, 30 kilo bakliyat ve 14 kilo kuru pasta ve kurabiyeye el koydu. Bakkaliyenin çalışma ruhsatı da bulunmadığını tespit eden zabıta ekipleri işletme hakkında yasal işlem başlattı. Temizlik ve hijyen koşullarını sağlamadan ruhsatsız olarak satış yapılan, insan sağlığı ve gıda güvenliği açısından tehlike oluşturan ürünlere el koyan Buca Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ve Buca İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri, sağlıksız ürünleri imha ederek vatandaşların sofralarına ulaşmasını engelledi.

  • Çocuklarda gece terörüne dikkat

    Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikologu Hilal Aktaş, “Gece Terörü” olarak bilinen kâbustan çok farklı olan uyku bozukluğu ile ilgili bilinmeyenleri anlattı.

    Evde herkes huzurlu bir şekilde uyurken, birden çocuğunuzun odasından gelen bir çığlık sesi ve ağlamalar duyuyorsunuz. Çocuğunuz yatağının üstüne oturmuş, ter içinde, hızlı bir şekilde nefes alıp veriyor, kalbi hızlı hızlı çarpıyor, göz bebekleri büyümüş öylece oturuyor ama aynı zamanda hala uyuduğunu hissediyorsunuz. Sizi tanıyamıyor. Yüzünde korku ve panik ifadeleri görüyorsunuz, vücudunda kızarıklıklar mevcut. Çocuğunuzu sakinleştirmek, onunla konuşmak ya da onu kollarınıza sarmak mümkün olmuyor. Birkaç dakika sonra kendiliğinden sakinleşiyor ve tekrar uykuya dalıyor. Ertesi gün, çocuğunuz hiç bir şey hatırlamıyor. Bu durumun pek çok çocukta yaşandığını belirten Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikologu Hilal Aktaş, ‘Gece terörü olan uyku bozukluğunun nedenlerini ve çocuklara nasıl davranılması gerektiğini aktardı.

    “Gece terörü derin uykuda ortaya çıkar”

    Gece terörünün kimlerde göründüğünü söyleyerek sözlerine başlayan Uzman Psikolog Aktaş, “Gece terörü genellikle 2 ile 6 yaşları arasındaki çocuklarda görülür. İlkokula başlayan çocuklarda daha nadirdir fakat 12 yaşından sonra zaman zaman tekrar kendini gösterebilir. Tüm uyku bozukluklarında olduğu gibi genetik etkenler belirgindir. Ayrıca uyku düzensizliği, gün içinde yaşanan stres, günlük yaşamda değişiklikler gece terörünü arttırabilecek nedenlerdir. Gece terörü derin uykuda ortaya çıkar, uykuya daldıktan 2-3 saat sonra ve gece tek bir defa yaşanır. Gece terörü yaşayan çocuk uyanmaz, uyandıktan sonra ise hiçbir şey hatırlamaz. Kabus REM uykuda meydana gelir. Kâbus gören çocuk uyanır ve tekrar uyumadan önce ona güven aşılanmasına ihtiyacı vardır. Ertesi gün, uyandığında gördüğü kâbusu hatırlayabilir” dedi.

    “Çocuğunuzu uyandırmayın”

    Gece terörü denilen uyku bozukluğu yaşayan çocuğa nasıl davranılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikologu Hilal Aktaş şunları dile getirdi:

    “Gece terörü 3-4 dakika sürebilir. Çocuğunuzu o halde birkaç dakika boyunca görmek aileleri endişelendirecektir fakat müdahale etmeyin. Zor olsa bile, sakin olamaya çalışın. Telaşlanmayın, çocuğunuzu uyandırmayın. Çocuğunuzu kollarınıza almayı denedin, reddederse, sakin olun, zorlamayın. Odasının kapısından onu gözlemleyin. Genellikle, çocuklar kendiliğinden sakinleşirler. Ertesi gün, gece terörü hakkında çocuğunuza hiçbir şey sormayın. Hatırlamayacağı için, bu onu endişelendirebilir. Fakat gece teröründen bahsetmeden “Her şey yolunda mı? Seni tedirgin eden, endişelendiren bir şeyler var mı?” şeklinde ona soru yöneltebilirsiniz. Eğer çocuğunuz haftada 2 defa ve daha fazla gece terörü yaşıyorsa, eğer 6 yaşından sonra yaşanıyorsa mutlaka bir uzman yardımı alın.”

  • Sosyal medya terörüne dikkat çekildi

    Basın Danışmanları Platformu toplantısında konuşan Sosyal Medya Uzmanı Ümit Sanlav, her bir sosyal medya kullanıcısının birer yayıncı olduğuna dikkat çekerek sorumlulukları konusunda uyarılarda bulundu.

    Basın Danışmaları Platformu üyeleri, Marmara Belediyeler Birliği tarafından organize edilen eğitim toplantısında bir araya geldi. Afyon Sandıklı’da düzenlenen eğitimde, GENAR Araştırma Şirketi Başkanı İhsan Aktaş ’Türkiye Sosyolojisi ve Yerel Yönetimlerde Algı Yönetimi’; Sosyal Medya Uzmanı Ümit Sanlav ise ’Etkili Sosyal Medya Yönetimi’ konularındaki bilgi ve birikimlerini basın danışmanları ile paylaştılar.

    Basın Danışmanları Platformu Başkanı Abdurrahman Fidancı ile ev sahibi belediye olan Sandıklı Belediyesi’nin Başkanı Mustafa Çöl’ün açılış konuşmaları ile başlayan toplantıda GENAR Başkanı İhsan Aktaş, danışmanlara ve araştırmacılara daha çok müracaat eden yöneticilerin daha fazla yol aldığını belirtti. Aktaş “En doğru iletişim, doğru işi yapmaktır” dedi. Sosyal medyada algı yönetimine değinen Sosyal Medya Uzmanı Ümit Sanlav, ’Etkin Sosyal Medya Yönetimi’ sunumunda özellikle içerik yönetiminin önemine değindi. Sunumun ardından basın danışmanlarının gündeme dair sorunlarını yanıtlayan Sanlav, sosyal medyada terör yapılanması ve özellikle son terör olaylarının ardından gerçekleştirilmeye çalışılan algı yönetimi hakkında bilgi verdi.

    “Terör sadece bomba patlatmak değil”

    Sosyal medyanın algı yönetiminde bir numaralı iletişim kanalı olduğunun altını çizen ’Sosyal Medya Savaşları’ kitabının yazarı Ümit Sanlav “Doğrudan suç organizasyonunda iletişim kanalı olarak kullanılan sosyal medya mecralarının yanı sıra, Twitter, İnstagram, Facebook gibi popüler mecralardan da algı yönetimi yapılarak terör destekleniyor” dedi. Sanlav şu şekilde konuştu: “Terör sadece bomba patlatmak masum insanları katletmek değildir. Öncesi var, sonrası var. Yaptığı eylemin ses getirmesi, korku salması ve ekonomiden, sosyal hayata kadar tüm yaşam alanlarını sabote etmesi asıl hedeftir. Bu anlamda sosyal medya en etkili iletişim aracıdır. Eylemlerin öncesinde “Doğuda masum halk, çocuklar devlet eliyle zarar görüyor” yalanı ile yapılacak eylemlere zemin hazırlandı. Eylemlerden sonra ise kendilerini bebek katili, vatan haini olmaktan öte, meşru savaşçılar gibi gösterme konusunda algı operasyonu amaçlı paylaşımlar yapıldı. Ayrıca terörist eylemlere dair paylaşımlar çoğaltılarak, korku ve endişe provokatörlüğü yapıldı. Bu paylaşımlar şu şekilde yapılıyor.

    Bot hesaplara dikkat

    Tek bilgisayar tarafından yönetilen yüzlerce hesap var. Yani aslında tek kullanıcı tarafından girilen veriyi, yüzlerce hesaptan aynı anda paylaşan, beğenen ya da retweet eden bir sistem. Algı oluşturmada en fazla bu yol kullanılmakta. Bu konuda vatandaşa bilinçli olmak ve sorumlu davranmak konusunda önemli iş düşüyor. Kasıtlı olarak terör örgütünü destekleyen vatan hainleri olduğu gibi farkında olmadan, buna alet olan bir çok sosyal medya kullanıcısı da var.

    Her sosyal medya kullanıcısı birer yayıncıdır

    Sosyal medyanın etkinliğinin artması ile birlikte, yayıncılığın sadece yüksek tirajlı gazeteler, reytingi olan kanallardan ibaret olmadığı anlaşılmıştır. Her bir sosyal medya kullanıcısı bir yayıncıdır. Dolayısıyla tüm sosyal medya kullanıcıları bu sorumluluk dahilinde hareket etmeli ve bu durumun kanuni müeyyidelerini de bilmelidir. Herhangi bir paylaşım yaparken bu paylaşımın neye hizmet ettiğini, herhangi bir paylaşımı rt ederken yada güncel bir TT çalışmasına destek verirken, ilgili hasthag’in (#) kim tarafından, hangi amaçla açıldığını sorgulaması gerekmektedir.

    Vatandaşların üzerine düşen önemli görevlerden biri de; sosyal medyada rastladıkları terör örgütünü destekleyen, terör propagandası yapan ve terör sempatizanı hesapları, siber@egm.gov.tr, siber.ankara@egm.gov.tr ve siber.istanbul@egm.gov.tr adreslerine ihbar etmeleridir”.

  • Diyarbakır Lice’de narkotik terörüne büyük darbe

    Diyarbakır Lice’ye bağlı Uçarlı köyünde gerçekleştirilen Narko-Terör operasyonunda, 2 buçuk ton esrar maddesi, 10 bin kök kenevir bitkisi, 5 adet tabanca ve PKK/KCK’ya ait örgütsel doküman ele geçirildi.

    Edinilen bilgiye göre, Emniyet Genel Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma unsurlarınca 14 Ekim 2016 günü Diyarbakır Lice’ye bağlı Uçarlı köyüne Narko-Terör operasyonu gerçekleştirildi. Operasyonun sonucunda 2 buçuk ton esrar maddesi, 10 bin kök kenevir bitkisi, 5 adet tabanca ve PKK/KCK’ya ait örgütsel doküman ele geçirildi.

    Operasyon kapsamında örgüt ile bağlantılı olduğu tespit edilen 4 şüpheli gözaltına alındı. Soruşturmanın PKK/KCK terör örgütünün uyuşturucu finansmanının deşifresi kapsamında çok yönlü olarak devam ettiği kaydedildi. Ayrıca ele geçirilen uyuşturucunun piyasa değeri 20 milyon TL olarak açıklandı.

  • Başkent’teki Elazığlılardan PKK terörüne tepki

    ANKARA (İHA) – Ankara’da yaşayan Elazığlı vatandaşlar bölücü terör örgütü PKK tarafından Elazığ Emniyet Müdürlüğü’ne düzenlenen bombalı saldırıyı protesto etti.

    Hain saldırıyı protesto etmek isteyen Elazığ Kültür Derneği, Elazığ Harput Derneği, Elazığ Vakfı, Ağın Derneği, Baskil Kültür Derneği ve Maden Derneği üyesi çok sayıda vatandaş Türk bayraklarıyla Güvenpark’ta toplandı. Grup, “şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları attı. Grup adına basın açıklaması yapan Elazığ Kültür Derneği Başkanı Haşim Çakırbay, Elazığ’da yaşanan hain terör saldırısını lanetlemek için toplandıklarını belirterek, “Esareti kabul etmeyen bir milletin önemli bir beldesidir Elazığ. Teröre geçit vermeyen bu beldede huzursuzluk yapmak isteyen ihanet şebekesi milletimizin sağduyusuyla hedefine ulaşamayacaktır” ifadelerini kullandı.

    “FETÖ, PKK, DAEŞ hiçbiri fark etmiyor hedefleri aynıdır”

    Elazığlı Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Şuay Alpay da, “15 Temmuz’da FETÖ terör örgütünün bu milletin varlığına yönelik alçakça bir darbe teşebbüsüyle baş başa kaldık. Bununla birlikte milletin asil duruşu ve kahramanlığı bu saldırıyı bertaraf etti. FETÖ, PKK, DAEŞ hiçbiri fark etmiyor hedefleri aynıdır. Birlikte hareket ediyorlar ve birbirlerini destekliyorlar. 15 Temmuz saldırısını Elazığ’da düzenlenen saldırıdan farklı göremeyiz. Elazığ’ı cezalandırmak için nöbeti birbirinden devralan terör örgütleriyle karşı karşıyayız. Kimsenin tereddüdü olmasın 15 Temmuzda nasıl tek yürek olduysak bundan sonrada aynı hedefe doğru daha kararlılıkla yürüyeceğiz. Bundan daha fazla kardeşlik doğacaktır kimsenin tereddüdü olmasın” dedi.

    Grup basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı.