Etiket: terörle mücadele

  • Yılın ilk 9 ayında 970 terörist öldürüldü

    Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı tarafından, 81 ilin TEM Şube Müdürlüğü’nün katılımıyla ‘2012 Yılı Terörle Mücadele Değerlendirme ve Koordinasyon Toplantısı’ yapıldı.

     

    Toplantının yapılış amacı, ‘Merkez ve taşra birimlerinin bilgi ve tecrübelerini paylaşabilmeleri ve daha başarılı operasyonlar için kendi aralarında koordinasyon sağlayabilmeleri’ olarak açıklandı. Toplantıda, terör olaylarının önlenmesi ve etkisizleştirilmesi için yapılan operasyonel çalışmalara ara verilmeden devam edileceği kararı alındı. Ayrıca, terör örgütlerine katılımı önlemek için bilgilendirme ve önleme faaliyetlerinin sürdürüleceği belirtilirken, yapılan toplantının faydalı olduğu ve devam ettirilmesi gerektiği kararlaştırıldı. 2012 yılında meydana gelen terör olayları ve gerçekleştirilen operasyonların genel olarak değerlendirmesinin yapıldığı toplantı ile terör olaylarının engellenmesi için önümüzdeki döneme ait uygulama stratejisinin belirlenmesi amaçlandı.

     

    10 AYDA ŞEHİT SAYISI 123

    Milli Savunma Bakanlığı ‘nın verilerine göre, şehit sayısı 2009’da 56, 2010‘da 88, 2011‘de 99 ve 1 Ocak-31 Ekim 2012 tarihleri arasında 123.

     

    İçişleri Bakanlığı ‘nın verilerine göre ise 2002-2011 yılları arasında ülke genelinde meydana gelen terör olaylarında 81 polis, 734 asker olmak üzere, toplam 815 güvenlik mensubu şehit oldu. Toplam 5 bin 94 asker ve polis de yaralandı. Son 8 ayda terör örgütü 85 vatandaşı kaçırdı, 75’ini serbest bıraktı.

     

    Bakanlığın, 2012 yılındaki terör operasyonlarıyla ilgili raporu ise şöyle:

    “Yılın ilk 9 ayında Türkiye kırsalı ve Kuzey Irak‘ta düzenlenen operasyonlarda 970 terörist öldürüldü, 174’ü teslim oldu. Örgüt üyesi, milis, sempatizan ile örgüte yardım yataklık eden 6 bin 300 kişi PKK /KCK soruşturmalarında gözaltına alındı. Operasyonlarda, toplam 300 kilo RDX (C-4, A-4 plastik patlayıcı) ile 2 ton 900 kilogram el yapımı patlayıcı ele geçirildi.

     

     

    Kara ve hava harekatlarıyla PKK’daki 5 bin 500 – 6 bin dolayında olan eleman sayısı 4 – 4 bin 500’e geriledi.” Şu anda Türkiye kırsalında bin 500 – bin 600 dolayında silahlı teröristin bulunduğu bildirildi. Bordo Bereliler, Jandarma Özel Harekat, Polis Özel Harekat ve komando birliklerince icra edilen operasyonlarda 400 adet Kaleşnikof, M-16 ve Kanas gibi uzun namlulu silah ele geçti, 800 adet el bombası yakalandı. Savunma tipi el bombaların Rusya ve Almanyamenşeli olduğu bildirildi.

  • İşte gerçek kahraman

    İşte gerçek kahraman

    Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi kırsalında 29 Ekim’de mayına basarak sol bacağını kaybeden Komando Başçavuş Polat Katrancı, yaşadıklarını anlattı. Kopan bacağını eline alıp helikopter bekleyen Katrancı, operasyona gitmeden önce Tugay Komutanının söylediği, “İstemeyin benden makber, ağuşunu açmış bekliyor peygamber. Size ölmeyi emrediyorum” sözünü ömrü boyunca unutmayacağını söyledi.

     

    Bilecik‘te yaşayan Polat Katrancı, kendi isteğiyle terör örgütüyle mücadele etmeye gittiğini belirterek, “2012 yılı atamalarıyla komando olarak bölgeye giderek vazife yapmak amacıyla gönüllü olarak tayin istedim. Allah’ıma şükürler olsun ki, Bolu Tugay Komutanımın emri altında doğuya şan ve şerefle görev yapamaya gittik. Hakkıyla, hukukuyla ve layıkıyla terör bölgesindeki göreve kol komutanı olarak katıldım. Hayatımda görev yaptığım en iyi uzman personelle ve en iyi komuta kademesiyle iç güvenlik harekat bölgesinde terörle mücadele faaliyetine katıldım. 14 yaşında askeri okula girdiğimde almış olduğum ve bildiğim risk nihayetinde, 29 Ekim günü takribi olarak saat 12.23 civarında bu olay başımıza geldi ve sol ayağımı kaybettim. İlave olarak kolumda da bazı sakatlıklar oldu ama devletimizin imkanlarıyla şu an düzelme aşamasındayım ve moralim çok iyi, hiç üzülmüyorum” dedi.

     

     

    Katrancı, atalarının da birçok savaşa katıldığını ve bir parçasını vatan toprağında bıraktığı için gurur duyduğunu anlatarak, “Dedemin babasının ilk ağabeyi Çanakkale’de, ikinci ağabeyi Trablusgarp’ta ve üçüncü ağabeyi de Mekke’de savaşmış. Onlar nasıl kanlarını ve naaşlarını oralarda bıraktıysa ben de bir parçamı vatan toprağında bıraktım, bunun için de çok gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.

      “HELİKOPTERİN KISA SÜREDE GELİŞİ HAYATIMI KURTARDI”

    Olayda kendisinden daha önemli kahramanların olduğunu aktaran Katrancı, şöyle devam ett:

    “Kahramanlığı, mayına basıp kendimi yerde bulduktan sonra etrafımdaki diğer personelin bizleri himaye etmesinde, kol komutanı kan revan içerisinde bacağı kucağında beklerken duygularını içeri atıp etraftan gelebilecek tehditlere karşı etrafı gözetleyen profesyonel uzman çavuşlarımıza, diğer metanetli davranan kol komutanlarına lanse etmek daha doğrudur. Ayrıca 20 dakika gibi kısa bir sürede herhangi bir pilotun inmeyi göze alamayacağı tepede, bir tekerini yumruğum kadar taşa, kuyruğunu da iki taşın arasına sokan helikopter pilotu kahramandır. Ben olaydasadece metanetli davranarak gözümü açtığımda etrafımı kontrol ettim. Baktım ki bacağım kucağımda, aklıma gelen ilk şu oldu: Ya bu bacak kesilir ya da ben bu bacakla ölürüm. Ama gördüğünüz gibi protez yardımıyla hayatımı en iyi şekilde devam ettirebileceğim şekilde bacağımı kurtardı. Hayatımı, Şırnak Askeri Hastanesi’ndeki askeri doktorlara, personellerine, ardından ameliyatları gerçekleştiren Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ndeki (GATA) doktorlara ve personellerine borçluyum. Asıl kahraman onlardır.”

     

     

     

      “MAYINA BASTIKTAN SONRA KOPAN SOL BACAĞIMI ELİME ALIP HELİKOPTERİN GELMESİNİ BEKLEDİM”

    Olay anını anlatan Gazi Başçavuş Katrancı, “Alınan bir istihbarat üzerine Beytüşşebap’ın 2-3 kilometre kadar batısında Sinekli Meydan düzü diye bir bölge var. Oranın üzerindeki kum tepede görüntü alındığını bildirip, bir komando birliğinin gidip bölgede arama tarama faaliyeti yapılmasını emrettiler. Almış olduğumuz emirle geceden hareket ettik ve sabah belirtilen bölgeye ulaştık. 4 komando kolu olarak mevzilerimizi aldık ve aramalar yaptık. Öğlene kadar orada durduk. Öğle civarı göremediğim makineli tüfek mevziini kontrol etmeye giderken ayağımın ucuyla mayına bastım. Ama terör örgütü mensubu mayını yerleştirmek için baya uğraşmış çünkü detektörlerle mayını bulamamıştık. Ben sadece bacağımı kucağıma aldım ve görev arkadaşlarıma, ‘Kendinize dikkat edin, size yaklaşmaya çalışıp keskin nişan tüfeğiyle vurabilirler, menzillerinize sahip olun ve etrafı gözetleyin’ dedim. Ardından da bacağımı kucağıma aldım, üzerine yaralı kolumu koydum ve helikopteri beklemeye başladım. Çok şükür ki uzun süre beklemedim. Bu kısa süreli bekleyiş hayatımı kurtardı. Kahramanlık, o anda beni orada bırakmayıp, çünkü patladığım yerde başka birmayın daha olabilirdi, o riski göze alıp beni o bölgeden 5 metre geriye taşıyan 3 uzman çavuşumun yaptığıdır. Kahramanlık, kanı görüp, kucaktaki bacağı görüp, ‘Komutanım iyisin, Allah’a şükürler olsun bizimlesin’ deyip bana ilk müdahaleyi yapan uzman çavuşlarındır. Kahramanlık, Beytüşşebap’ta metanetiyle görev yapan Beytüşşebap Kaymakamınındır ve kahramanlık, bölgedeki birçok olayı, hatta tamamını öngörüsüyle, taktik bilgisiyle ve zekasıyla daha önceden görüp bizi yönlendiren tugay komutanımızındır. Allah onlardan razı olsun. Allah onlara daha iyi yerlerde, daha iyi mertebelerde, daha iyi şekilde görev yapmayı nasip etsin” diye konuştu.

     

     

     

     

      “TUGAY KOMUTANININ SÖZLERİNİ UNUTMAYACAĞIM” 

    Katrancı, tugay komutanının operasyona gitmeden önce sarf ettiği, “İstemeyin benden makber, ağuşunu açmış bekliyor peygamber. Size ölmeyi emrediyorum’ sözlerinin hiç aklından çıkmayacağını kaydederek şöyle konuştu:

    “Komutanım bu lafı dediği zaman, biz komandolar, kendimizi gerçekten komando hissedip tırmanılmaz denen dağları tırmandık. O soğukları sanki Türk hamamında gibi sıcakta geçirdik. Almış olduğumuz tüm vazifeleri yerine getirdik. Kahraman olan tugay komutanıdır. Kahraman, o bölgede görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet personelidir. Devlet çalışanlarıdır. Ben sadece yapılması gerekeni yaptım. Bu bedel ödenebilecek bir bedeldir. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.”

    Katrancı, bu süreçte eşinin kendisine ve çocuklarına çok büyük destek olduğunu anlattı.

    2 çocuğu bulunan Komando Başçavuş Polat Katrancı’nın tedavisinin sürdüğü, kendisini birçok devlet yetkilisinin ziyaret ettiği bildirildi.

  • Hükümlüye 24 saat eşle görüşme odası

    Hükümlüye 24 saat eşle görüşme odası

    Erdoğan, PKK’ya karşı mücadele ile ilgili olarak “Batı bizim bu işi çözmemizi istemiyor. Almanya ve Fransa bize yardımcı olmuyor” dedi

     

    Başbakan ‘nin canlı yayınında SABAH Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas’ın yanı sıra gazeteciler Nermin Yurteli, Nazlı Öztarhan, Erhan Ertürk’ün sorularını yanıtladı. Erdoğan şu mesajları verdi:

     

     

     GÖRÜŞMELERDE ZAMANLAMA ÖNEMLİ: Bu bir enstrümandır elimizde ve gerekli gördüğümüz anda yaparız. İmralı için de yaparız, Oslo için de yaparız. Türkiye’nin istihbaratı bu işin çözümü için kimlerle görüş alışverişinde bulunacaksa bunu yapar. Bu zaman zaman örgütün değişik ayakları olabilir, zaman zaman da bu deneyimi yaşamış ülkelerin teşkilatları olabilir.
     OSLO SOMUT ADIMDI: Operasyonların en düşük olduğu dönem bizim dönemlerimizdir. Silahın susması çözüm değil. Silah elde ise bir tahrik unsurudur. Silahın bırakılması bir çözümdür. Çözüm için arkadaşlarımız İmralı’ya, Oslo’ya gitmişse bunlar çözüm için atılmış en somut adımlardır.
     TERÖRE DERS: Terör örgütünün muhatabı bugüne kadar bireydi. Artık alan hakimiyeti gayreti içine girmiştir. Bu gayretinde başarılı olamamıştır. Askerimiz şu anda ona gereken dersi verdi, hesabı sordu.
     SİYASİ UZANTILAR: Terör ile iç içe olanla ne konuşacağız. Terör örgütü ile mücadele siyasi uzantılarla müzakere dedim. Teröristlerle kucaklaşıyorlar, öpüşüyorlar sonra müzakere diyorlar. Yanak yanağa nasıl olacak teröristle yanak yanağa olan onunla sarmaş dolaş olan eşbaşkanla nasıl konuşacağım. (Haklarında fezleke hazırlanan milletvekilleriyle ilgili olarak) Onların yeri parlamento değildir. Kandil’dir, buyursunlar Kandil’de devam etsinler Biz onlarla parlamentoda aynı çatı altında yürüyemeyiz.
     PARTİ KAPATMAYA KARŞIYIM: Parti kapatılmasına karşıyım. Bu konuda anayasada mücadele ederken yanımızda yer almadılar. 330’u yakalasaydık bugün partilerin kapatılması tarih olacaktı. Suç işleyen kimse bedelini o ödesin.
     BATI BU İŞİ ÇÖZMEMİZİ İSTEMİYOR: Bu işi (terör) bizim çözmemizi istemeyenler olabilir. Birinci derecede Batı. Batı bizim bu işi çözmemizi istemiyor. Açık söylüyorum Almanya Fransa istemiyor ve bize yardımcı olmuyorlar. Tam aksine ülkelerinde terörist başlarına cirit attırıyorlar. Parasal kaynak oralardan. İskandinav ülkeleri tam manasına bu ülkelere yataklık yapıyorlar. Bir tarafta AB’de bu bölücü terör örgütü diyeceksiniz, hem de bunların bütün temsilcisi ülkenizde elini kolunu sallayarak dolaşacak, milyarlarca avro oralardan terörizme kaynak oluşturacaklar. Bunları görüyoruz, kendilerine söylüyoruz ama netice alamıyoruz ve netice aldıracak uluslararası bir kurum da yok.
     BALYOZ CD’LERİ ŞOK ETTİ: (“Türkiye’de balyoz yok muydu” sorusuna) CD’leri dinliyorum şok oluyorum. Ki YAŞ toplantılarında beraber olduğumuz arkadaş. Yolculuklarımızın olduğu arkadaş. İnanın dinlemesem inanmayacağım. Ama CD’yi dinlediğimde şoklara giriyorum. Nasıl olur böyle bir şey diyorum. Türkiye’de halkın milletin demokrasinin kazanması çok önemli.
     KILIÇDAROĞLU’NA DAVA: (CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ABD elçisinin geçtiği kriptoda Amerikalı muhalif generallerle anlaşıldığı iddiasına) Siz inanıyor musunuz buna? Bunların hepsi palavra. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’ndan tazminat almaktan bıktım. Ama o tazminat ödemekten bıkmadı. Bu da yargıya gidecek. Çünkü orada kullandığı bir ifade var. Hain… Bir anamuhalefet lideri veya siyasetçi bu ülkenin başbakanına hain diyemez. Eline wikileaks ile ilgili bir palavra kitap verilmiş, kalkıp Tayyip Erdoğan’ı ve ekibini suçlayacaksın. Eğer siyaseti böyle başarabileceğini sanıyorsa bu millet bunları hiçbir zaman iktidar yapmaz. Biz ne Amerika’ya ne Rusya’ya ne şuraya ne buraya milletimizin hiçbir değerini hiçbir menfaat karşılığında değişmeyiz.
     5 FİRMANIN ANKETİ YÜZDE 52: (Yeni yaptırılan anket) Son gelen önümde beş tane firmanın anket sonucu var. Ortalamasını vereyim isterseniz. Beş araştırma şirketinin. Şu anda biz 52,1’de görünüyoruz. CHP 24,2, MHP 13,3, BDP 6,2’de görünüyor, tablo bu.

     

    Mahkûmlara eş müjdesi
    Başbakan cezaevleriyle ilgili de şöyle dedi: “Yeni dönemde içerideki mahkumlarla ilgili olarak, belki buna tutukluyu da dahil edebiliriz, görüşmelerde belli sürede eşler birbirleri ile belki 24 saat cezaevi dışında belli yerlerde hazırlanan odalarda görüşebilecekler. Türkiye’de böyle bir uygulama yok. İlk defa bu uygulamayı biz başlatacağız. Eşi ile bir araya gelmeye olanak vereceğiz.”

  • Mehmetçik, Lider kadronun peşinde

    Mehmetçik, Lider kadronun peşinde

    Genelkurmay Başkanı Necdet Özel PKK’nın lider kadrosunun peşlerine düştüklerini açıkladı.

     

    KANDİL‘E OPERASYON 

    SORU: Türk Silahlı Kuvvetlerinin, PKK’nın ana üstlenmesinin bulunduğu Kandil’e kalıcı bir operasyon gerçekleştirmesi teknik anlamda mümkün mü?
    CEVAP: Teknik anlamda  mümkündür.
    İSTİHBARAT DESTEĞİ
    SORU: Türk Silahlı Kuvvetleri PKK ile mücadelede ABD‘den istihbarat desteği alıyor mu?
    CEVAP: Sınırlı ölçüde alıyoruz.
    TUTUKLU KOMUTANLAR
    SORU: Çeşitli dava ve soruşturmalarda çok sayıda muvazzaf ve emekli TSK personeli tutuklu yargılanmakta. Bazı çevreler bu durumu PKK terör örgütü ile mücadelede zaaf kaynağı olarak göstermektedir. Bu yorumlara ilişkin düşünceleriniz nedir?
    CEVAP: Söz konusu personelin durumu mutlaka sistemi etkilemektedir. Teröristle yürütülen mücadelede askerî faktörlerin yanı sıra, psikolojik faktörler de önemli rol oynar. Yargı sürecindeki personelimizin durumu bizleri derinden üzmektedir. Ancak, bu üzüntümüzün terörle mücadeledeki kararlılığımızı zaafa düşürmesi söz konusu değildir.
    KONVOYA SALDIRI
    SORU: 18 Eylül’de Bingöl‘de meydana gelen olayda bir istihbarat zaafı var mı? Örgütün asker sevkiyatı hakkındaki istihbaratı nasıl elde ettiği hakkında bilgi söz konusu mu?
    CEVAP: Olay öncesinde, teröristler tarafından bu olaya yönelik somut herhangi bir duyum veya bilgi alınmamıştır. Konvoy bilgisinin sızmasını önlemek için intikal günü, zamanca aldatma tedbiri uygulanarak değiştirilmektedir. Bu olay öncesinde de aldatma uygulanmıştır.
    ———-
    Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Sorularımıza yazılı cevap veren Özel, çok tartışılan Bingöl’deki saldırıdan önce tedbir amaçlı olarak “zaman aldatma” taktiğini uyguladıklarını kaydetti. KCK operasyonlarının PKK ile mücadelede hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Özel, ABD’den alınan istihbarat desteğinin de sınırlı olduğunu ifade etti.  Kandil’e kalıcı bir operasyonun teknik anlamda mümkün olduğunu, örgütün İran ve Suriye’de de kampları bulunduğunu ifade eden Özel, üst düzey yöneticilerinin ise çok sık yer değiştirdiğini ve iyi korunduğunu belirtti. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
    SORU: 2012 yılında terörle mücadelede verilen şehit sayısı ne kadardır? Aynı dönemde kaç örgüt elemanı etkisiz hale getirilmiştir?
    CEVAP: TSK olarak 1 Ocak 2012’den 24 Eylül 2012’ye kadar terörle mücadele kapsamında verdiğimiz şehit sayısı 110’dur. Aynı dönemde 427 terörist ölü, 54 terörist yaralı/sağ olarak ele geçirilmiş, 117 terörist kendiliğinden teslim olmuştur. Etkisiz hale getirilen terörist toplamı 598 olmuştur.
    SORU: Terörle mücadelede görev alan sınır birliklerinde sözleşmeli asker sayısı ne kadardır?
    CEVAP: Şu anda sınır birliklerinde görev yapan sözleşmeli er sayısı 929’dur. Halen eğitimi devam etmekte olan 316 sözleşmeli er, eğitimlerini tamamlamalarını müteakip birliklerine katılacaktır.
    SORU: Dönem dönem çeşitli çevrelerce Olağanüstü Hal‘in yeniden uygulamaya konulması gündeme getiriliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz; sizce OHAL gerekli mi?
    CEVAP: Siyasi bir karardır.
    SORU: Yürürlükte olan yasalar terörle mücadele için yeterli mi? TSK, terörle daha etkin bir mücadele için yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duymakta mıdır?
    CEVAP: İhtiyaç olduğu düşünülmektedir. Konu ile ilgili düşünce ve teklifler yetkili makamlara sunulmuştur.
    SORU: Türkiye 30 yıldır terörle mücadele ediyor. Sadece askeri yöntemlerle terörün bitirilmesi mümkün mü?
    CEVAP: Terörün; siyasi, sosyal, ekonomik yönlerinin olduğu da bilinmektedir. Silahlı örgüt mensuplarıyla (teröristle) mücadele askeri yöntemlerle yapılmalıdır ki, öyle de oluyor.
    SORU: KCK operasyonları PKK ile mücadelede etkin rol oynamakta mıdır?
    CEVAP: Terör örgütünün işbirlikçileriyle mücadele, teröristlerle mücadele kadar önemlidir. Bölgede korku ve şiddet uygulayan, örgüte zorla eleman kazandıran, özellikle silahlı terör eylemlerini ve sivil itaatsizlik türü eylemleri organize eden, halk üzerinde oluşturduğu baskı ile terör örgütüne zorla para temin eden ve halkımızı devlete karşı provoke edenlerin yakalanması; devletimizin bekasının sağlanması, yasaların hâkim kılınması ve halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için hayati önemi haizdir.
    SORU: Örgütün son dönemde özellikle Suriye ve İran tarafından yoğun destek gördüğü sıkça dile getirilmektedir. PKK terör örgütünün söz konusu iki ülkede kampları veya üslenme bölgeleri var mı? Örgütün son dönemde artan saldırılarının iddia edilen bu destekle bağlantısı söz konusu mu?
    CEVAP: Terör örgütünün bahse konu ülkelerde terörist kampları vardır. Bu kamplarda teröristler eğitilmektedir. Hiçbir terör örgütü; siyasi, askeri, mali ve psikolojik destek almadan yaşayamaz.
    SORU: MİT ve Emniyet ile istihbarat paylaşımı konusunda herhangi bir zafiyet var mı?
    CEVAP: Böyle bir zaaf yoktur.
    SORU : Türk Silahlı Kuvvetleri PKK ile mücadelede ABD’den istihbarat desteği alıyor mu?
    CEVAP: Sınırlı ölçüde alıyoruz.
    SORU: PKK terör örgütünün 2012 yılı eylemlerinin önceki dönemlere göre farklılıkları söz konusu mu? Örgütün alan hâkimiyeti kurmak istediğine dair yapılan yorumları nasıl karşılıyorsunuz?
    CEVAP: Örgüt 2012 yılını “Final Yılı” olarak ilan etmiştir. Kendine göre son hamlelerini yapmaktadır, ancak başaramayacaktır. Örgütün “alan hâkimiyeti kurmak istediğine dair” verilen demeçler; yersiz, mesnetsiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına yakışmayan yorumlardır.
    SORU: Türk Silahlı Kuvvetlerinin PKK’nın ana üstlenmesinin bulunduğu Kandil’e kalıcı bir operasyon gerçekleştirmesi sıkça tartışılan bir konu. Böyle bir operasyon teknik anlamda mümkün mü?
    CEVAP: Teknik anlamda mümkündür.
    SORU: Örgütün üst düzey yöneticilerinin nokta operasyonlarla etkisiz hale getirilmesi imkânsız mı?
    CEVAP: Çok iyi korunuyorlar ve çok sık yer değiştiriyorlar. Etkisiz hale getirmek için çalışıyoruz.
    SORU: PKK terör örgütünün elinde füze ve gelişmiş silahların olduğu iddiası doğru mudur?
    CEVAP: Teyide muhtaç bilgiler alıyoruz.
    SORU: Daha önceki açıklamalarınızda Dersim arşivlerinin tasnif edilmeye başlandığını belirtmiştiniz. Arşivlerin açılma tarihi belli mi?
    CEVAP: Çalışma devam ediyor.
    SORU : 35 yılı aşkın askerlik hayatınızda canınızı en çok yakan anınızı bizimle paylaşır mısınız?
    CEVAP: Bu soruya cevap verilmeyecektir.
    SORU: Her şehit haberinden sonra birileri çıkıp “Neden hiç zenginlerin çocukları şehit düşmüyor?” sorusunu yöneltiyor. Bu tür tepkileri nasıl karşılıyorsunuz?
    CEVAP: Askerlik hizmeti Vatan hizmetidir. Zengin fakir ayırımı yapılmaz.
    SORU: Şimdiye kadar çok kez silah arkadaşlarınızın cenazesine katıldınız. Her seferinde bu acıyı tekrar tatmak duygu dünyanızda ne tür değişikliklere neden oluyor?
    CEVAP: Tarifi mümkün olmayan çok acı bir durum. Allah kimseye göstermesin.
    Necdet Özel: Yargılamalar teröre karşı mücadelemizi etkilemezYargı sürecindeki personelimizin durumu bizleri derinden üzmektedir. Ancak, bu üzüntümüzün terörle mücadeledeki kararlılığımızı zaafa düşürmesi söz konusu değildir.
    SORU: Çeşitli dava ve soruşturmalarda çok sayıda muvazzaf ve emekli TSK personeli tutuklu yargılanmaktadır. Bazı çevreler bu durumu PKK terör örgütü ile mücadelede zaaf kaynağı olarak göstermektedir. Bu yorumlara ilişkin düşünceleriniz nedir?
    CEVAP: Söz konusu personelin durumu mutlaka sistemi etkilemektedir. Daha önce de ifade edildiği gibi, tecrübeli personelin tutuklanmaları sebebiyle kadro görevlerinden uzak kalmalarının Türk Silahlı Kuvvetlerinin anayasa ve kanunlar ile üstlenmiş olduğu görevlerin ifasına olumsuz yansımaları olmaması için, imkanlar ölçüsünde gerekli tedbirler alınmıştır. Teröristle yürütülen mücadelede askeri faktörlerin yanı sıra, psikolojik faktörler de önemli rol oynar. Yargı sürecindeki personelimizin durumu bizleri derinden üzmektedir. Ancak, bu üzüntümüzün terörle mücadeledeki kararlılığımızı zaafa düşürmesi söz konusu değildir.
    Sevkiyatlarda güvenlik tedbirleri tam alınıyor 
    SORU: 18 Eylül’de Bingöl’de meydana gelen saldırıda askerlerin toplu halde ve silahsız olarak sevk edildikleri iddia edildi ve bu durum eleştirildi. Söz konusu eleştirileri nasıl yorumluyorsunuz? Personelin izne gidiş dönüşlerinde veya terhislerinde havayolu ile sevkiyat yapılamaz mı?
    CEVAP: Öncelikle eleştiriler, doğru bilgiye dayanıyorsa, yıkıcı değil yapıcı ise değer ifade eder. Bingöl’deki terörist saldırıda intikal esnasında alınan emniyet tedbirlerinin neler olduğu, Bingöl Valiliği’nin 18 Eylül 2012 tarihli açıklamasında da ifade edilmiştir. Sorun, bu alınan tedbirlerin etkinliği ve yeterliliği ile ilgilidir. Olayla ilgili olarak 8’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmıştır.
    Olayda, Elazığ-Bingöl-Muş karayolu güzergâhında konvoy öncesi menfezler dâhil yolun kontrolü yapılmış, 25 ayrı kontrol noktasında yolun emniyeti timlerce alınmış, ayrıca güzergâhta 6 BTR ve 4 shorland zırhlı aracı ile yol emniyet ve kontrol devriyesi icra edilmiştir. Konvoyun önüne ve arkasına zırhlı Kobra araçları, ortasına jammer konularak emniyet artırılmıştır. Olası herhangi bir gelişmeye müdahale etmek üzere silahlı helikopterler Bingöl merkezde hazır bekletilmiştir. Personelin hava yolu ile intikal ettirilmesi kapsamında; mevcut yönetmelik, personel intikallerinin yoğunluk arz ettiği dönemlerde, hava yolundan da istifadeyi mümkün kılmaktadır. Kasım2011‘den itibaren askeri personelimizi, imkanlar ölçüsünde, Hava Kuvvetleri Komutanlığı‘nın uçaklarından ve bölgedeki helikopterlerden istifade ederek hava yoluyla taşıyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar toplam 10.352 personelin havadan intikali sağlanmıştır. Ayrıca konuyla ilgili olarak,Milli Savunma Bakanlığı ile havayolu şirketleri arasındaki görüşmeler devam etmektedir. Ancak her halükârda, uygulamada bütün intikallerin havayolu ile yapılması mümkün olmayabilecektir.
    BİNGÖL’DE İSTİHBARAT ZAAFI YOK
    SORU: 18 Eylül’de Bingöl’de meydana gelen olayda bir istihbarat zaafı var mı? Örgütün asker sevkiyatı hakkındaki istihbaratı nasıl elde ettiği hakkında bilgi söz konusu mu?
    CEVAP: Olay öncesinde, teröristler tarafından bu olaya yönelik somut herhangi bir duyum veya bilgi alınmamıştır. Konvoy bilgisinin sızmasını önlemek için intikal günü, zamanca aldatma tedbiri uygulanarak değiştirilmektedir. Bu olay öncesinde de aldatma uygulanmıştır.
    SORU: Afyon’da meydana gelen patlama ile ilgili sabotaj iddiaları konusunda ne düşünüyorsunuz?
    CEVAP: Konuyla ilgili olarak Askerî Savcılık açıklamasını yapmıştır.