Etiket: Tereyağı

  • (Özel) 15 yaşındaki çocuğu ‘tereyağı’ hırsızlığıyla suçlayan market görevlilerine 27 yıl hapis istemi

    Türkiye’nin önde gelen hipermarketler zincirinden birisinde 15 yaşındaki çocuğu, tereyağı hırsızlığı ile suçlayan 2 market çalışanı hakkında 27’şer yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, küçük çocuğun hırsızlık yaptığına ilişkin görüntü olmadığı kaydedilirken hakim karşısına çıkan sanıklar, “Elinde tereyağı vardı. Cebine koyunca ofis bölümüne götürdük. Çocuğun fotoğrafını çekip rencide etmedik” diyerek suçlamaları reddetti.

    Türkiye’nin önde gelen hipermarketler zincirinden birisinde gerçekleşen dava konusu olay iddialara göre şöyle gelişti. 15 yaşındaki Ege H. 23 Kasım 2017 tarihinde anneannesinin marketten tereyağı alması için verdiği cüzdanla markete gitti. Reyondan bir adet tereyağı alan Ege H., anneannesinin verdiği cüzdanını cebinden çıkarmak için elini cebine atarak çikolata reyonlarının olduğu bölüme doğru yöneldi. Bu sırada market çalışanı Hüseyin Y., çocuğun kolundan tutarak marketin alt tarafındaki depoya götürdü. Market çalışanı, Ege H.’yi bir sandalyeye oturtarak, “Neden böle bir şey yaptın” diyerek hırsızlıkla suçladı.

    “Eline tereyağını tutuşturarak fotoğrafını çekti”

    Hırsızlık yapmadığını, parasını ödeyeceğini söylemesine rağmen Hüseyin Y. elindeki telefonla Ege H.’nın eline tereyağını tutuşturarak fotoğrafını çekti. Ege H., “Ne yapıyorsunuz?” deyince market çalışanı da “Bu fotoğrafları diğer mağazalara hırsızlık yapıyor” diye göndereceğini söyledi. Bu sırada diğer market çalışanı Hülya D. de küçük çocuğun elindeki cüzdanı alarak paraları sayıp kontrol etti. İki market çalışanı daha sonra “Söylediklerimizi bu kağıda yazacaksın” diyerek Ege H.’ye kağıt verdi. Ege H.’ye, “23 Kasım 2017 günü Bayrampaşa mahallesi şubesi içindeki şüpheli hareketlerimden dolayı gereğinin yapılmasını arz ederim” şeklinde zorla kağıda yazı yazdırılıp imza attırıldı. İki market çalışanı tereyağının parasını alıp küçük çocuğun serbest bıraktı.

    27’şer yıla kadar hapsi istendi

    Çocuğun yaşadığı olayı ailesine anlatması üzerine, babası avukat Muhammed Metin Çağlar, aracılığıyla market çalışanlarından şikayetçi oldu. Yapılan şikayet üzerine soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 2 market çalışanı hakkında, iddianame hazırlandı. Marketin kamera kayıtları incelendiğinde Ege H.’nin hırsızlık yaptığına ilişkin herhangi bir olumsuzluğun görüntülerde olmadığı aktarılan iddianamede 2 market görevlisinin “Nitelikli yağma ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmek” suçlarından 12 yıl 6 aydan 27’şer yıla kadar hapsi istendi.

    Market görevlileri hakkında açılan davanın görülmesine geçtiğimiz günlerde başlandı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına mağdur Ege H.’nin avukatı Muhammed Emin Çağlar ile sanıklar Hülya D. ile Hüseyin D. katıldı.

    “Elini tereyağı ile birlikte cebine koyduğunu gördüm”

    Savunma yapan sanıklardan Hülya D ., “Sevkiyat yapılıyordu, kapının önündeydim. Hüseyin bana durumu anlattı. Kamera kayıtlarına baktık. Kayıtta elini cebine koyuyordu. Bunu neden yaptın diye sordum. “Refleks olarak koydum” dedi. Fotoğrafını çekmedik. Tereyağın parasını ödedi. Zorlama yaptırmadık, herhangi bir yazı da yazdırmadık” diyerek hakkında suçlamaları reddetti.

    Duruşmada hakkındaki suçlamaları reddeden diğer sanık Hüseyin Y. de, “Elinde tereyağı vardı. Elini tereyağı ile birlikte cebine koyduğunu gördüm. Çocuğun rencide olmaması için ofis bölümüne geçtik. Fotoğraf çekip yazı yazdırmadık. Suçlamayı kabul etmem” dedi. Sanık ifadelerinin ardından mahkeme heyeti eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

  • Trabzon’dan Ankara’ya 250 ton tereyağı geldi

    Trabzon Valiliği ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Trabzon Tanıtım Günleri’nde yöresel ürünlerin satıldığı stantlarda satılmak üzere toplam 250 tona yakın tereyağının Trabzon’dan Ankara’ya getirildiği belirtildi.

    6 Mayıs tarihine kadar açık olacak fuarda yöresel ürünlerin satıldığı stantlardaki tereyağından peynirine tüm yöresel ürünler büyük ilgi görüyor. Trabzon’dan Ankara’ya toplam 250 ton tereyağın yanı sıra 150 ton civarında da peynir getirildiği öğrenilirken, gurbetteki Trabzonlular’ın ve stantları ziyaret eden Ankaralılar’ın en büyük ilgiyi kuymaklık tereyağı ve kuymaklık peynire gösterdiği dikkat çekiyor.

  • Tonya’da hayvancılık ve tereyağı sempozyumu

    Trabzon Valiliğince Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Jersey Süt Sığırı Yetiştiriciliği Tereyağı ve Süt Üretimini Geliştirme’ konulu sempozyum, Trabzon’da tereyağının merkezi olarak kabul edilen Tonya’da yapıldı.

    Sempozyuma Tonya Kaymakamı Halit Mengi, AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, Tonya Belediye Başkanı Osman Beşel, Orman Bölge Müdürü Mümin Döngez, Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürü Cahit Gülbay ve davetliler hazır bulundu.

    Sempozyumun açılışında konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Cahit Gülbay, Trabzon’da büyükbaş hayvancılığın daha çok süt üretimi için yapıldığını ve son zamanlarda et üretimine dönük besicilik kültürünün de yaygınlaşmaya başlandığına dikkat çekti. Gülbay, Trabzon’un coğrafik yapısı nedeniyle diğer maliyetler dikkate alındığında, sığır yetiştiriciliğinin aile tipi süt sığırcılığı işletmesinin sürdürülebilir olduğu ve birçok avantajlarından dolayı da jersey ırkı ile çalışıldığını ifade etti.

    Tonya tereyağının başkenti

    Tonya Belediye Başkanı Osman Beşel de, sempozyumun Tonya’da yapılmasının önemine değinerek, Osmanlı salnamelerine konu olan tereyağının merkezinin Tonya olduğuna vurgu yaptı.

    Başkan Beşel “Ticaretteki acımasız yarış ne yazık ki Tonya tereyağını da vurmaya çalıştı. Belki Tonya, tereyağı ve süt üretimi konusunda kapasitesini büyütemedi ama kalitesi de asla küçülmedi. Bu önemli. Esas olan o kaliteyi muhafaza ettik. Belgesini de, bundan iki ay evvel yapılan ve ülke genelinden 360 tereyağının katıldığı yarışmada Tonya tereyağı birinci seçilerek almıştır. Her ne kadar ekonomik gelişmeler ve dünyadaki ekonomik alandaki bu yarışta yerimizi alamamış olsak da, kalitede yerimizi aldık diye düşünüyorum. Tonya’da süt ve tereyağı üretiminin büyük işletmeler, holdingler şeklinde değil de, önceden gelen geleneksel aile işletmeciliğinin geliştirilmesi en azından muhafaza edilmesi için mutlaka tedbirler alınmalı” dedi.

    Trabzon Milletvekili Salih Cora da önemli bir sempozyumun tereyağının merkezi olan Tonya’da yapılmasından mutluluk duyduğunu, buradan çıkacak sonuçların ileride rapor haline getirilerek gerekli mercilere ulaştırılacağını kaydetti. Cora “Bu sürecin takipçisi olacağız ve sonuç olarak da bu sempozyumdan olumlu sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Tonya tereyağı saf tereyağıdır. Tereyağının içerisinden hiçbir şey çıkmaz. Katıksız saf tereyağıdır. Ama bu tereyağı üretimi ile birlikte Tonya’dan çok değerli eğitimciler, bürokratlar, hukukçular, siyasetçiler ve işadamları yetişmiştir. Herkesin büyüyüp gelişmesinde ve yetişmesinde Tonya tereyağının katkısı ve emeği yadsınamaz” diye konuştu.

    Cora, Trabzon ve Tonya’nın süt ve süt ürünleri ile özellikle tereyağı ile adını duyurduğuna da dikkat çekerek “Bölgemize ait tereyağının özelliği ilimizde bulunan jersey sığır ırkından kaynaklanmaktadır. Jersey ırkı ilimize ilk olarak 1968 yılında merhum milletvekilimiz Ahmet Şener’in katkılarıyla getirilmiştir. Jersey sığırı küçük yapısı ve bölgenin kıt yem kaynaklarına uyum sağlamış, yerli ırkı da ıslah ederek bugünlere gelinmiştir. İnsanlarımız ve çiftçilerimiz de bu ırkın kaliteli ve yağlı sütü sayesinde tereyağı üreterek satmış, gelir elde etmiştir. İlimizden diğer illere özellikle Karadeniz Bölgesi’ne damızlık hayvan satışı yapılarak bu illerde de yaygınlaşması sağlanmış, tereyağının önemi daha ortaya çıkmıştır. Bu sebeple bölgemiz için Trabzon tereyağına özelliğini jersey sığır ırkının değeri ve kalitesi tartışılmazdır” şeklinde konuştu.

  • Türkiye’nin ’tereyağı lideri’ Trabzon’dan çıktı

    Türkiye’nin tereyağında lider, süt ürünleri pazarında da zirvedeki markaları arasında yer alan Kebir, Türkiye’nin 7 bölgesindeki bayilerini Antalya’da bir otelde ağırladı.

    2016 yılının değerlendirildiği ve 2017 yılı ile ilgili istişare sağlandığı toplantıda Kebir Genel Müdürü Yılmaz Karadeniz dünya üzerinde artan rekabet ortamında başarının takım çalışmasıyla mümkün olacağını ifade etti.

    170 bayi temsilcisi ve davetlinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantı şehitlerimize saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.

    Toplantıya Karadeniz Kardeşler Yönetim Kurulu üyelerinden Yılmaz Karadeniz, Metin Ali Karedeniz, Mehmet Karadeniz, Adem Ahmet Karadeniz, Genel Müdür Yardımcısı Utku Karadeniz, Kebir tesisleri idari amirleri ve bölge bayilerinin temsilcileri katıldı.

    Helal yatırıma vurgu

    Kebir tanıtım videosunun izlenilmesinin ardından Karadeniz Kardeşler Genel Müdürü Yılmaz Karadeniz, ‘Türkiye Vizyonu ve Yeni Yatırımlar’ başlıklı konuşmasında Türkiye’nin geçtiği bu zor dönemde helal yatırıma vurgu yaparak disiplinli, özverili ve müşteri memnuniyeti odaklı çalışmaların her zaman başarı ile sonuçlandığını ifade etti.

    Yılmaz Karadeniz dünya üzerinde artan rekabetin ancak takım çalışmasıyla yakalanacağının altını çizerek, “Bu takımda bize düşen rol, doğru vizyon ve stratejilerle büyük Karadeniz Kardeşler ailesini yönlendirmektir. Satış cephesinde ön safları tutan tüketici ile doğrudan bağı olan bir kesim olarak siz bayilerimize düşen rol ise, devamlı üreten bir inisiyatif ile hareket etmek ve müşteri yelpazenizi geliştirmeye çalışmaktır. Aynı tempoyu yakaladığımız taktirde başarı katsayımız artacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Belirsizlik korkutuyor”

    Karadeniz, ileriye yönelik hedefler ve Türkiye’nin içinde bulunduğu bu sancılı döneme de dikkat çekerek, “Geçtiğimiz yıl gerek ülkemizde gerekse uluslararası arenada yaşanan hareketlilik, savaşlar ve siyasi istikrarsızlıklar ekonomimize doğrudan etki etmiş, bu kısır döngü büyük küçük birçok yatırımcının önüne taş koymuştur. Piyasalardaki bu belirsizlik yatırımcının gözünü korkutmuyor değil. Ama geçmişten aldığımız tecrübelerimiz gösterdi ki; krizlerle ancak hep birlikte mücadele ile baş etmek mümkün olabiliyor. Bu süreçte bizler gelecek planlarımızı iyi bir şekilde yaparak faiz ve krediye yönelmeden çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. İstikrarlı ve sağlıklı büyüme için yıllık gelirimizin yüzde 50’sini döner sermayeye yüzde 50’sini ise işletme yatırımlarına kullanarak doğru hamlelerde bulunmalıyız. Yanlış işletme ve yatırımlarla kredi ve faize yönelenler kısa vadede kendilerini kurtarmış gibi gözükseler de uzun vadede hiçte iç açıcı durumlar doğmamaktadır. Bizler şartlar ne olursa olsun faiz ve krediden uzak durarak, helalinden kazanmaya helal ortaklıklar ve birliktelikler kurmaya gayret göstermeliyiz. Karadeniz Kardeşler olarak vizyonumuz Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında nasıl yer almaksa, ülke olarak vizyonumuzda dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında yer almak olmalıdır. Bizim için hedef tek, yöntem bellidir. Çok çalışıp, her anlamda, eksikliklerini gidermiş, genç ve dinamik kadromuzla, büyümemizin önünde Allah’ın izniyle herhangi bir engel kalmayacaktır. Hep söylediğimiz gibi ülkemiz ve şirketimiz adına başarılı gelecek için, inançla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

    “Türkiye’de tereyağı lideriyiz”

    Yılmaz Karadeniz’in ardından Genel Müdür Yardımcısı Utku Karadeniz de kategori bazında satış, performanslar, hedefler ve ürünler konularında katılımcıları bilgilendirdi ve yeni ürünlerle ilgili müjdeler verdi. Kebir’in son 5 yılda büyüme hedeflerini aşarak Türkiye’nin 7 bölgesinde emin adımlarla yoluna devam ettiğini, Türkiye’de tereyağında lider marka olmanın haklı gururunu yaşadığını ifade etti.

    Başarılı olan İstanbul, Malatya, İzmit, İzmir, Trabzon, Rize, Giresun, Ankara, bayilere verilen plaket ve ödüllerin ardından program illüzyonist Aref’in tüm misafirleri şaşkına çeviren gösterisi ile son buldu.

  • Tereyağının Memleketinden Sahte Tereyağı Uyarısı

    Türkiye genelinde Trabzon Tereyağı olarak satışa sunulan tereyağların yüzde 90’ının sahte Trabzon tereyağı olduğu belirtildi.

    Trabzon’un tereyağı ile ünlü ilçesi Tonya’da yıllardır yöredeki ineklerin ürettiği sütlerden yapılan tereyağı gerek rengi gerekse aroması ve tadı ile farklılık gösteriyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Tonya Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Süt Fabrikası’nın Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Tonya, sahte tereyağlarına karşı vatandaşları uyardı.

    GERÇEK TEREYAĞINI NASIL ANLARIZ?

    Gerçek tereyağını sahtelerinden ayırt etmenin yöntemini de anlatan Tonya, “Önceden renkten dolayı sahte tereyağını anlardık. Ancak onun da çaresini buldular. Rayihasından anlardık, onun da çaresini türlü sahtekarlıklarla buldular. Ama ben en son şunu diyorum bir tereyağını sıcak bir yere (35-36 derece) konulduğu zaman eğer yağdan sarı sarı boyalar akıyorsa boya katkılıdır. Eğer çok geç erime yapıyorsa bu bitkisel katkılıdır ancak buralardan anlaşılabilir. Biz fiyatımızı yüksek tutuyoruz. Ancak bu kez markalarını kullanarak bu kez onlar da tereyağını pahalı satıyorlar. Biz tereyağı kaliteli diyoruz gerçek fiyatı 30-40 TL arası olmalı diyoruz, bu sefer sahte yağcılara rant sağlıyoruz. Onlar da yüksek fiyattan satma peşine gidiyorlar ve satıyorlar da. Vatandaşlarımız yüzde yüz emin olmadıkları yerden tereyağı almasınlar” dedi.

    “TRABZON’DAKİ GERÇEK TEREYAĞI ÜRETİMİ TÜRKİYE’NİN BİNDE 10-20’SİNİ ANCAK KARŞILAR”

    Türkiye geneline bakıldığı zaman gerçek tereyağı üretimine vurgu yapan Tonya “Gerçek tereyağında Trabzon’u ele alırsak biz 20 ton süt işliyoruz, 300 kilogram civarında bir tereyağı çıkarıyoruz. Trabzon’un genelinde 100 ton süt üretimi olduğunu tahmin ediyoruz, yaklaşık olarak buradan da gerçek tereyağı 2-3 ton çıktığını varsayarsak, bu tereyağını sadece Trabzon’a bile yetmeyeceğini, yetemeyeceğini düşünüyorum. Buna göre Türkiye genellemesini yapacak olursak bu binde 10-20’lere tekabül ediyor. Yani biz Türkiye tereyağının ancak binde 10-20’lerini ancak karşılayabiliriz. Türkiye geneline bakıldığında Trabzon tereyağı denilen yağların yüzde 90’ının çakma Trabzon tereyağı olduğu ortaya çıkıyor” diye konuştu.

    “KATKILI TEREYAĞLARI HASTALIK HABERCİSİ”

    Tonya, özellikle markasız tereyağı almaktan vatandaşların kaçınmasını isteyerek “Aldıkları markaların da üzerlerini okusunlar. Markalı ürünlerin üzerinde ne kadar bitkisel ne kadar gerçek tereyağı kullanıldığı mutlaka yazacaktır. Ve üzülerek söylüyorum bu katkı dediğimiz bitkisel margarin yağların ilerleyen senelerde çok kötü hastalıklara sebebiyet vereceğinden endişeliyiz, korkuyoruz. İnşallah korktuğumuz gibi olmaz. Ayrıca vatandaşlarımız emin olmadığı hiçbir yağı almasınlar gerekirse yağsız yemek yesinler. Üzerinde etiket olmayan yağları bence yemesinler. Yağsız yemek yesinler bence daha sağlıklı yaşayacakları kanaatindeyim” şeklinde konuştu.

    GERÇEK TEREYAĞI SAĞLIK DEPOSU

    Gerçek tereyağı üretiminin önemine vurgu yapan Tonya “Geçtiğimiz yıllarda tereyağının zararlı olduğu, kolestrole ve kalbe zarar verdiği anlatılmış ve bununla ilgili yüzlerce haber çıkmıştı. Ancak dünyanın farklı yerlerinde bilim adamlarının şimdilerde yaptıkları araştırmalar ise gerçeğin böyle olmadığını gerçek tereyağının faydalı olduğu anlatılıyor veya ispatlanıyor. Tereyağının şimdi kolesterolü düşürdüğü, şeker hastalığı ve obeziteyi tedavisine yardımcı olduğu yazılıyor. Biz hiçbir zaman kulaktan dolma yaşamadık. Eskilerimiz tereyağını sabah öğle akşam kaşıklarla yiyordu. Tereyağının sağlığa çok yararlı olduğunu söylüyordular. Sonradan yapılana araştırmalarda gerecek tereyağının ama üzerine basarak söylüyorum gerçek tereyağının vücuttaki 36 derecede erime yaptığı ve bunu niçin hiçbir hastalığa sebep olmadığının bilimsel araştırmalarda bunu gösteriyor. Gerçek olmayan yağlar 40-42 derecede erime yaptığından dolayı hastalıklara sebebiyet veriyor. Bir vücut ısısı 39-40 derecede komaya sokar insanı, 40 dereceye de çıkamayacağına göre direk vücutta damar sertliğine kalp rahatsızlığına sebebiyet veriyor” ifadelerini kullandı.