Etiket: Tepkisi

  • Üniversiteli öğrencilerin su tepkisi

    Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi kampüsü içerisinde bulunan Fadimana Halisdemir Kız Öğrenci yurdunda kesilen suya yurtta kalan öğrenciler tepki gösterdi.

    Suların kesik olduğunu gören öğrenciler önce camlardan ellerinde bulunan tabak metal eşyalara vurarak protesto ettikten sonra yurt bahçesine indi.

    Öğrenciler, 3 gündür suların düzgün akmadığını, asansörlerin çalışmadığını ileri sürerek ıslıkla protesto etti.

    Konuyla ilgili yurt bahçesinde toplanan öğrencilere açıklama yapan yurt yetkilileri su kesintisinin kendilerinden kaynaklanmadığını, bakım onarım olduğunu söyledi.

    Öğrenciler, yurt yetkililerinin daha önce kesinti yapılacağına dair bilgi verilmediği sık sık bu sorunların yaşandığını dile getirdi.

  • Sosyal medyadan belediyeye hizmet tepkisi

    Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde belediye vatandaşlar, çektikleri video ile hizmet etmediğini ileri sürdüğü belediye yetkililerine ulaşmaya çalıştı.

    Yıllardır altyapı sorunun yaşandığı Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, kış mevsiminin yaklaşmasıyla beraber vatandaşları endişe sardı. Özelikle eski evlerin olduğu cadde ve sokaklar şimdiden toz ve çamurdan geçilmez durumda. Söz verildiği halde bir türlü sokakları yapılmayan vatandaşlarda çektikleri videoları sosyal medyada paylaşarak sesini duyurmaya çalışıyor. Haliliye Mahallesi 26’ncı sokaktan yorumlarıyla beraber çekim yapan bir mahalleliden biri, yetkililerin seslerini duymasını ve bir an önce sokaklarının yapılmasını istedi. Cep telefonuyla çekilen görüntülerde, sokağın su ve çamurdan geçilmediği görülüyor. Mahalleliden biri ise konuşmasında ‘ilerde kış mevsiminin olduğunu belirterek, yağmur yağdığında suların evleri basacağını’ söylüyor. Videoyu çeken vatandaş sokakta bulunan yaşlı kadına Zazaca, “Yetkililere müracaat etmediniz” mi, sorusuna ise kadın,”Ben bir bayanım ne yapabilirim, dün buraya geldiler sorunu söyledim, filim ve fotoğraf çekiyorsunuz ama bir icraat yok, halimize bakın’ dedim, elimizden bir şey gelmiyor, adamlar hizmet etmiyor ne yapabiliriz” diye konuştu.

    Video çekimine devam eden vatandaş, sokağın yapılması için yetkililere tekrar tekrar rica ediyor.

  • CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba’ya “haddini bil” tepkisi

    AK Parti Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin, 10 Ekim Ankara Gar katliamının 3. yıldönümü dolayısıyla CHP’nin hazırladığı Adıyaman raporunu yeniden gündeme getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’ya “Haddini bil” diyerek tepki gösterdi.

    AK Parti İl Başkanın Mehmet Dağtekin, 10 Ekim Ankara Gar katliamını gerçekleştiren teröristlerin Adıyamanlı olduğuna dikkat çeken CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’ya sert tepki göstererek açıklamalarda bulundu.

    Başkan Dağtekin, dışarıdan gelen ve bir süre Adıyaman’da kaldıktan sonra Ankara’da terör eylemini gerçekleştiren teröristleri sürekli olarak Adıyaman ile özdeşleştiren Veli Ağbaba’nın bu tutumunu manidar bulduğunu vurguladı.

    Ağbaba’nın Adıyaman’ı terörle özdeşleştirdiğini belirten Başkan Dağtekin, “Öncelikle bundan 3 yıl önce Ankara gar katliamında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına sabırlar diliyorum. Rabbim bu tür acıları bir daha yaşatmasın. Elbette bu tür terör eylemlerinin tek amacı toplumsal huzur ve barışı hedef almaktır. Tüm ülkemizi acıya boğan terör eylemleri, başta biz siyasiler olmak üzere toplumun tüm katmanlarının kenetlenerek birlik ve beraberliği sağlaması gerekiyor. Ancak ana muhalefet partisinin bazı milletvekillerinin ise terör eylemleri üzerinde propaganda yapması, siyaseti ne derece kerih anlayışla yürüttüğünün bariz bir göstergesidir” dedi.

    Dağtekin şunları söyledi:

    “Son olarak CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın, Ankara’da yaşanan katliamın 3. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamalar, Adıyaman kamuoyunun muhayyilesinde derin yaralar açmıştır. Bilindiği gibi CHP Genel Merkezi kanlı terör örgütü DAEŞ’in terör eylemlerinden dolayı Adıyaman raporu hazırlamıştı. Bu rapora başlı başına Adıyaman raporu denilmesi bile bu zihniyetin toplumu nasıl ayrıştırdığının bir göstergesidir. Başkanımız ve liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi terör nereden gelirse gelsin lanetlenmelidir. Terörün, dini yoktur, ırkı yoktur, milleti milliyeti yoktur, vatanı yoktur. İşte biz bu samimi duruş ve azimle terörle mücadele ediyoruz. Ağbaba’nın ise yaptığı tek şey, terörü illere göre kategorize etmektir. Sürekli olarak Adıyaman Raporu adı altında hazırladıkları dosyayı ısıtıp ısıtıp gündeme getiren Veli Ağbaba’nın bu yaklaşımı kabul edilemez. Elbette ana muhalefet partileri demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarıdır. Her konuda muhalif bir duruş sergileyebilirler. Ancak il dışından gelerek, Adıyaman’da bir süre kaldıktan sonra Ankara’ya giden iki teröristin kanlı eylemi gerçekleştirmesini Adıyaman’a mal etme kimsenin hakkı da değildir, haddi de değildir. Veli Ağbaba’nın her fırsatta bunu gündeme getirmesi özellikle de Adıyaman özelinde bir propaganda yapması çok manidardır. En vahimi ise ülke gündemine Adıyamanımızı Adıyaman raporu adı altında sürekli olarak ilimizi terörle özdeşleştirmesi gayretinde olması hepimizi derinden yaralamaktadır. İşin ilginç tarafı ise söz konusu vekilin Adıyaman ziyaretleri esnasında sanki bizim hemşerimiz, Adıyaman’a sevdalı bir siyasetçi profili çizmesi ikiyüzlülüğün geldiği nokta açısından ibret vericidir. Bir yandan ’Adıyaman Raporu’ adı altında dosya hazırlayarak bulunduğu her platformda Adıyaman’ı terörle ve terörist il olarak lanse edeceksin ama öbür taraftan da Adıyaman’a gelerek sanki hiç bir şey olmamış gibi şovlar yaparak bir aymazlık içerisinde olacaksın.”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’yı tehlikeli söylemlerden vazgeçmeye davet ettiğini söyleyen Başkan Dağtekin, “Özellikle Adıyaman terör bölgesiymiş gibi bir algıya sebep olan Adıyaman raporu dedikleri rapordan hareketle bu ilin güzel insanlarına artık zarar vermemesini umut ediyorum. Bu yanlışlıklar Adıyamanımızın mütedeyyin ve birlik, beraberlik içerinde kardeşçe yaşayan vatandaşlarımızı Ağbaba’nın ayrıştırıcı bir dille sürekli gündeme getirmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Bu söylemlerinden dolayı kendisini AK Parti, şahsım ve tüm Adıyaman kamuoyu adına kınıyorum” diye konuştu.

  • Vatandaşlardan ’doğalgaz’ tepkisi

    Mardin’in merkez Artuklu ilçesinde bir grup vatandaş, doğal gaz borularının havaların serinlemesine rağmen halen döşenmediğini belirterek, söz konusu duruma tepki gösterdi.

    Mardin’in merkez Artuklu ilçesinde bir grup vatandaş, doğal gaz borularının halen döşenmemesi nedeniyle basın açıklaması yaptı. Doğal gaz firması önünde toplanan vatandaşlar adına açıklamayı okuyan

    Rıdvan Sacu, 416 daireli sitenin yüzde 70’inin taşınmış durumda olduğunu kaydederek, firmanın doğal gaz çalışmalarını hızlandırmasını istedi. Firmanın kendilerine, 2018 yılının sonuna kadar doğal gaz hizmetini sunacağını sözünü verdiğini anlatan Sacu, “Bazı komşularımız, ‘Doğal az bağlanacak mı’ diye firmaya sorduğunda sorun yaşanmayacağı yönünde yanıt aldı. Ancak maalesef binamızın önüne borular çekilemedi. Sert bir kış bekliyor bizi. Bu talebimizi iletmek için geldik. Site sakinlerinin öğrencileri, yaşlıları ve yeni doğumlar var. 2023 hedefleri olan bir ülkeyiz ama Mardin Merkezde doğal gaz için toplanmış durumdayız. Biz firmayı da çok eleştirel konuşmak istemiyoruz. Kendince nedenleri vardır. El birliği ile gayet çözüm odaklı görüşelim bu sorunumuzu atlatalım istiyoruz. Muhatap buluyoruz yetkililer gerekli açıklamayı yapıyor. Hızlandırılmasını istiyoruz” dedi.

    “Belirtilen bölgeye doğal gaz verilecek”

    Firmanın Bölge Müdürü Abdurrahman Tuncer ise Mardin genelinde 27 milyon liralık yatırım yaptıklarını belirterek, ihale şartnamesinde yer alan tüm bölgelerde vatandaşların mağdur olmaması için müteahhit firmanın ve doğal gaz firması çalışanlarının gece gündüz çalışarak doğal gaz bağlama çalışmalarının yapıldığını ifade etti. 2018 yılı sonuna kadar belirtilen bölgeye doğal gaz verileceğini anlatan Tuncer, vatandaşların mağdur olamaması ve kaliteli hizmet verebilmek adına bölge çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.

  • İş çevrelerinden bankalara faiz ve kredi tepkisi

    Diyarbakır’da iş çevreleri, bankaların faiz ve kredi uygulamalarına tepki gösterdi. Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Türkiye’deki krizin çözülemeyecek bir kriz olmadığını ama bankaların yaptığı uygulamaların bunu zorlaştırdığını ifade etti. Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) Başkanı Reyhan Aktar ise bankaların uygulamalarının işverenleri illegal yollara ittiğine de dikkat çekti.

    Diyarbakır’da iş çevreleri, bankaların kredi ve yüksek faiz uygulamalarının yatırımcıları ciddi sıkıntılara soktuğuna dikkat çekti. Kentte, kredi borcunu kapatan işverene bile yeniden kredi verilmediği ileri sürüldü. Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulunan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin çözülemeyecek bir kriz olmadığını ama bankaların yaptığı uygulamaların bunu zorlaştırdığını ifade etti. Kaya, “Bunu aşmanın yöntemi birbirimizin omuzuna basarak, birilerini iterek veya batırarak değil aslında tam tersi birbirimizin elinden tutarak nasıl çözebiliriz olmalı. Maalesef bölgedeki bankaların uygulamasına baktığımız zaman tam da dediğimiz ölçekte omuza basarak krizden çıkmaya çalışan bir bankacılık sektörü var. Maalesef bu yanlış bir durum. Çünkü tamamen kredileri kapatmış durumdalar. Faiz oranları gerçek anlamda tefeci faizinin üzerine çıkmış durumda ve insanlar küçük açık hesaplarını kapatmak için bile bankadan kredi kullanamaz durumda. Bu tamamen ‘kendimi kurtarayım, kendimle ilgili hiçbir risk oluşturmayayım. Gerisi ne olursa olsun’ düşüncesi. Aslında bugün bankacılık, iş sektörü, hükümet ve kamu kurumlar işbirliği halinde bu işin üstesinden gelmeye çalışmazsak kesinlikle hiçbirimizin tek başına bu süreçten karlı olarak çıkma şansı yok. Onun için biz burada bankacıların yaptığı uygulama konusunda kamuoyunu duyarlı hale getirmeye çalışıyoruz” dedi.

    “Bu gemiyi birlikte kurtaracağız”

    DTSO Başkanı Kaya, iş insanlarının büyük bir kısmının şu an ki süreçten çok rahatlıkla çıkabilecek bir durumda olduğunu ama bu uygulamaların onları süreç içerisinde batacak duruma getireceğini vurgulayarak, “Biz birlikte bu gemiyi kurtaracağız. Başka şansımız yok. İş insanlarımızın bankalarda hazır kullanılabilir kredi bohçaları var. Yani kapattıkları için açık kalan krediler ama şimdi bankalar bunu kullandırmıyor. Şu da bir gerçek ki hiç kimse öz kaynakları ile bu süreci götüremez. Evet faiz oranı yükselmiş olabilir ama siz kalkıp faiz oranlarını bir yerde mevduat topladığınız puanın iki katı kadar faiz oranı yansıtırsanız ve artı kredi kullandırmadığınız noktada bu, ’Benden alma, git tefeciden al’ demektir. Hiçbir insan tefeciyle ticaret yapmak istemez ama bankaların bu uygulaması tamamen tefeciye yönlendirmektir ki tefeciye bulaşan bir insanın o ticareti yapma olanağı yoktur” diye konuştu.

    “İşverenler illegal yollara itiliyor”

    Diyarbakır İş Kadınları Derneği (DİKAD) Başkanı Reyhan Aktar da bankaların yaptığı uygulamaların işverenleri illegal yollara ittiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

    “Hem bölgede hem de Türkiye genelinde bankacıların işverenlere gerek kredilerini erken kapatmaya yönelik zorlamaları gerekse yeni açmış oldukları kredilerde piyasalarda karşılanamayacak oranda bir faiz oranı belirlemiş olmaları ciddi anlamda sıkıntı. Bu maalesef işverenlerimizi illegal yollarla bir şekilde finans teminine zorlamakta ve bu da kendilerini toparlamaya zaman veremeden durumun çok daha kötüye gitmesine sebep olmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı’nın da Meclis konuşmasında ifade etmiş olduğu tefecilerle ilgili sorun maalesef içinden geçtiğimiz şu günlerde kendini biraz daha baskın olarak göstermiş durumda. Burada kimi firmalara doların artışından kaynaklı kendisini etkilemese bile bu olağanüstü durumdan faydalanarak yapmış olduğu fiyat artışlarına müdahale var ise aynı müdahalenin gerek bankacılık sektörüne gerekse piyasada bu şekilde illegal yollarla tefeci olarak ifade ettiğimiz kişilere yönelik çok ciddi anlamda çalışmaların olması gerektiğini düşünüyorum. Piyasadaki sistem kendini borçlanma üzerine kurmuş bir sistem. İşverenlerimiz borçlanıp finansman akışıyla borçlarını ödüyorlardı ama bu yüksek faiz oranları kredi kullanamamalarına ve aynı zamanda parayı çevirememelerine sebep olmakta. İşte bu durum işvereni iki defa zor durumda bırakmaktadır. O yüzden ciddi anlamda piyasada paranın dolaşımı ile ilgili yaşadığımız sıkıntı zincirleme devam etmektedir.”