Etiket: Tepkisi

  • Bakan Akar’dan, ABD’ye, “Suriye sınırında oluşturulması planlanan gözlem noktası” tepkisi

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD tarafından Suriye sınırında oluşturulması planlanan gözlem noktaları konusunda ABD Genelkurmay Başkanı Josehp Dunford ile görüştüğünü belirterek, “Görüşmeler sırasında hem askeri hem sivil muhataplarımıza çeşitli şekillerde rahatsızlığımızı tekrar tekrar ifade ettik” dedi.

    Milli Savunma Bakanı Akar, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Milli Savunma Üniversitesinde görevli askeri öğretmenleri kabul etti. Bakanlıktaki görüşmede, geleceğin sağlam temeller üzerine inşasında en önemli unsurun eğitim olduğunu vurgulayan Akar, eğitim sisteminin en temel öğelerinden birinin de öğretmenler olduğunu kaydetti. Akar, yarınların teminatı genç nesillerin milli ve manevi değerlerine bağlı, sürekli araştıran ve sorgulayan, ülkesi için azimle çalışan, çağının gerektirdiği niteliklere sahip özgüveni yüksek bireyler olarak yetiştirilmesinde öğretmenlere önemli sorumluluklar düştüğünü dile getirdi.

    Akar, kabulün ardından ABD tarafından Suriye sınırında oluşturulması planlanan gözlem noktalarına ilişkin bir soru üzerine, bu konunun Kanada’da ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford ile yaptığı görüşmede de konuşulduğunu bildirdi. ABD askerleri tarafından Suriye sınırına kurulacak gözlem noktalarının Türkiye’deki algıyı son derece olumsuz etkileyeceğini Dunford’a ilettiğini belirten Akar, “Burada ’ABD askerlerinin bir şekilde terörist YPG’lileri koruyor, onları perdeliyor’ şeklinde bir algıya sebep olabileceğini görüşmelerimiz sırasında söyledim. Görüşmeler sırasında hem askeri hem sivil muhataplarımıza çeşitli şekillerde rahatsızlığımızı tekrar tekrar ifade ettik. Bu tür uygulamaların bölgedeki karmaşık durumu çok daha karmaşık hale getireceğini düşünüyorum. Dolayısıyla bunlara gerek olmadığını da ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

    Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sınırlarının ötesinden gelebilecek her türlü risk ve tehdide karşı gerekli tedbirleri alacağından hiçkimsenin şüphesi olmaması gerektiğini vurgulayarak, “ABD’li müttefiklerimizin PKK’dan hiçbir farkı olmayan terörist YPG’lilerle ilişkilerini bir an önce kesmesini bekliyoruz” dedi.

  • AK Parti’li Şengül’den ’yaşam tarzına müdahale’ tepkisi

    İzmir’de yıllar önce AK Parti ile ilgili ’yaşam tarzına müdahale’ algısı oluşturulduğunu ancak bugün İzmirlilerin böyle düşünmediğini belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, “AK Parti’nin ‘yaşam tarzına müdahale etme’ gibi bir kaygısı neden İzmir’i alarak olsun ki? Bugün İstanbul, Ankara, Antalya gibi birçok büyükşehir belediyemiz var. İnsanların orada yaşam tarzına müdahale mi edilmiş, istedikleri gibi yaşayamıyorlar mı, gezemiyorlar mı?” dedi.

    Türkiye 2019 Mart ayında yapılacak seçimlere odaklanmışken, anket çalışmaları ile de yerel seçim nabzı tutulmaya başladı. Anket çalışmalarında yanılma payı az olarak görülen Adil Gür’ün geçtiğimiz gün yaptığı seçim değerlendirmesinde, AK Parti’ye göre CHP’nin İzmir’de seçimi daha rahat geçireceği paylaşılırken, AK Parti’nin İzmir’de seçimi kazanması halinde yaşam tarzına etkileri olacağı görüşünün hakim olduğu yer aldı. AK Parti’nin İzmir’de yaşam tarzına müdahale algısının seçimlerde AK Parti’yi zorlayabileceği yorumlarını, AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül değerlendirdi. Şengül, bunun yıllar önce birileri tarafından oluşturulan bir algı olduğunu, İzmirlilerin aslında durumun böyle olmadığını bildiğini ifade etti.

    “Müdahale için büyükşehiri almamıza gerek yok ki”

    AK Parti’nin İzmir’de yaşam tarzına ve özgürlüklere müdahale etmeyeceğini ve bunun birileri tarafından oluşturulan bir algı olduğunu vurgulayan AK Parti İl Başkanı Aydın Şengül, “Yaşam tarzına müdahale olmayacağını İzmirliler iyi biliyor. AK Parti’nin böyle bir derdinin olmayacağını da biliyorlar. Bunu kimler söylüyor? Her siyasi partinin bir tabanı var. Belki o kendi tabanını kaybetmemek için bunu özellikle vurgulayıp ön plana çıkarıyor. AK Parti’nin ‘yaşam tarzına müdahale etme’ gibi bir kaygısı neden İzmir’i alarak olsun ki? Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Bursa, birçok büyükşehir belediyelerimiz var. Yani insanların orada yaşam tarzına müdahale mi edilmiş, istedikleri gibi yaşayamıyorlar mı, gezemiyorlar mı? İzmirlilerin yaşam tarzına müdahale etmek için bizim İzmir Büyükşehir Belediyesini almamıza gerek yok ki. Biz iktidardayız, meclisteyiz. Mecliste bir yasa, kanun çıkarırsınız bütün yerel yönetimlerin üzerinde, her türlü müdahale edersiniz” diye konuştu.

    Kampanyalarda dürüstlük ve samimiyet argümanı

    Yaşam tarzına müdahale gibi yıllar önce bir algı oluşturulduğunu ifade eden Şengül, “Ben şunu görüyorum; İzmir’in bazı kesiminde 10-15 yıl önce bir AK Parti imajı oluşturulmuş ve öyle kalmış. Gerçek anlamda onun kafasındaki AK Parti ile gerçek AK Parti bir değil, onu bilmiyor. Bunda da o vatandaşımız da suç yok o suç da bizim. O algıyı değiştirmek için söyleyerek değil, ‘Biz böyle değiliz’ diyerek değil, bunu icraatlarla ortaya koymamız lazım. Belki önümüzdeki kampanya sürecimizde özellikle bunları vurgulayacağız” şeklinde konuştu.

    “İzmir’i AK Parti cezalandırmıyor, İzmir’i CHP cezalandırıyor”

    Sahadaki çalışmalarında dürüstlük ve samimiyet argümanlarını kullanacaklarını dile getiren Şengül, “Biz sahaya çıktığımızda iki önemli argüman olacak elimizde; dürüstlük ve samimiyet. Biz sırf oy almak için kendimizi olmadığımız şekilde göstermeyeceğiz, herkesi kucaklayacak şekilde onlara şunu diyeceğiz; ‘Biz İzmir’iz, beraber İzmir’iz. Biz bu kentte yaşıyoruz, bu kent için kaygılarımız var. Sizin iyi niyetinizi suistimal ediyorlar, kullanıyorlar. Uzun süredir iyi niyetinizi suistimal edip, korkutarak İzmir’e haksızlık yapıyorlar, İzmir’i cezalandırıyorlar. İzmir’i AK Parti cezalandırmıyor, İzmir’i CHP cezalandırıyor. İlçelere ve büyükşehire o kadar kötü adaylar, o kadar kötü yöneticiler getirildi ki İzmir kendi kaynaklarını yeterince kullanamıyor” ifadelerini kullandı.

    “Kendimi Aziz Bey’in yerine koydum, takip ediyorum”

    Cumhuriyete Halk Partisi’ni ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu eleştiren Başkan Şengül, “Hemen ‘hükümet çalışmalarımız engelliyor’ diyorlar. Geçen Aziz Bey hangi projeleri var engelleniyor, gidip birebir takip ettim ve ediyorum da. Kendimi Aziz Bey’in yerine koydum; bu projelerin bakanlıkla çözülmesi için ne gerekiyorsa onların gıyabında sonradan ben onları takip ediyorum. Büyük bir kısmı çözüldü bir iki konu kaldı; onlar da inanıyorum ki bir iki ay içerisinde çözülecek. Artık Aziz Bey, ‘Benim bakanlıkta şu projem var, çözülmedi’ diyemeyecek; çünkü gerçekten öyle bir şey yok” dedi.

  • Akçadağ’da yol tepkisi

    Malatya’nın Akçadağ ilçesi’nde bir kısmı yapılan yolun tamamlanmamasına tepki.

    Akçadağ İlçesine bağlı Başpınar Mahallesi’nde bir süre önce başlayan yol çalışmalarının tamamlanmadığını ileri süren mahalle sakinleri duruma tepki göstererek yarım bırakılan yol çalışmalarının tamamlanması için yetkililerden yardım istedi.

    Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Mahalle Muhtarı Mehmet Önal, “Bir süre önce mahallemizde asfaltlama çalışmasına başlandı.Bir kısım yapılan yolların diğer bir kısmında çalışmalar bırakılarak çalışmalar başka bölgelere kaydırıldı.Malum kış mevsimindeyiz, az miktarda da olsa oluşan bir yağışta çamurdan geçilmiyor.Yetkilerden yarım bırakılan çalışmaların tamamlanmasını bekliyoruz” diye konuştu

  • CHP’li Özel’den alternatif yürüyüşte güzergah tepkisi

    Manisa’da Cumhuriyet Halk Partisi tarafından alternatif olarak düzenlenen Cumhuriyet Bayramı yürüyüşünde Valiliğin kendilerine şehrin en tenha yolunu güzergah olarak belirlediğini ileri süren CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, partililerin yönünü ana yola çevirerek, şehrin en işlek caddesinden yürüdü.

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa İl Başkanlığı tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına alternatif tören düzenlendi. Yürüyüş öncesi partililerin önüne geçen CHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Manisa Valiliğinin belirlediği güzergahın dışına çıkarak partilileri şehrin en işlek caddesine yönlendirdi. Sultan Camii’nden başlayan yürüyüş Cumhuriyet Caddesi üzerinden Merkez Kavşağı ve Atatürk Caddesi üzerinden de Cumhuriyet Meydanı’nda son buldu. Şehrin en işlek caddesinde marşlar eşliğinde yürüyüşe geçen CHP’liler, yaklaşık 3 kilometrelik yürüyüşün ardından Cumhuriyet Meydanı’na ulaştı. Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Milli Egemenlik ve Atatürk Anıtına CHP İl Başkanlığı ve sivil toplum kuruluşları çelenk sunulmasının ardından, hep birlikte ’Öğrenci Andı’ okundu.

    CHP Grup Başkan Vekili Özel, konuşmasında en tenha güzergahın kendilerine kasıtlı olarak verildiğini ileri sürdü. Duruma tepki gösteren Özel, “Yıllar önce söyledik. Her türlü gösteriye, her türlü yürüyüşe açık olan mesir karma törenlerinde faytonların, at arabalarının, atlıların geçtiği yol, Cumhuriyet’i kurmuş partinin Cumhuriyet Bayramı yürüyüşüne kapatılamaz. Kapattırmayız. Bu konuda geçmişte çok sayıda yöneticimiz ve biz yargılandık, yargılanmaya da devam ediyoruz” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından partililer meydandan ayrıldı.

    Yürüyüşe CHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHP İl Başkanı Semih Balaban, ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve partililer katıldı.

  • Bingöl’de öğrenci andı tepkisi

    Bingöl’de Danıştay 8. Dairesinin and kararına tepki gösterildi.

    Türkiye genelinde olduğu gibi Bingöl’de de Danıştay 8. Dairesinin ilköğretim okullarında uygulanan öğrenci andını kaldıran yönetmelik hükmünü iptal edilmesine tepki gösterildi. Merkez Dörtyol saat kulesi önünde bir araya gelen İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu adına Yusuf Boğatekin açıklamada bulundu.

    Boğatekin, “Bir dizi yasal kılıfla sarmalanmış bu Danıştay kararının özeti, uzun bir döneme yayılan ve zorlu bir mücadeleyle geriletilmiş, zayıflatılmış bulunan Kemalist bürokratik oligarşinin son dönemde gelişen ortamdan da cesaret bularak varlığını yeniden hissettirme çabasıdır. Danıştay söz konusu kararıyla Kemalist resmi ideolojinin muhafızlığı rolünü üstlenmiş bürokratik mekanizmanın sistem üzerinde vesayet anlayışından vazgeçmediğini, vazgeçmeyeceğini, fırsat bulduğunda eski işleyişi hortlatmaktan geri durmayacağını göstermiştir” dedi.

    Kararın ırkçılık içerdiğini belirten Boğatekin, “Danıştay aldığı kararla bu ülkede yaşayan insanların resmi ideolojiye boyun eğmek ve itaatle mükellef olduğunu, hukuk ve özgürlük alanının bu çerçeveyle sınırlandırılması, daraltılması gerektiğini haykırmaktadır. Bu tutum açık bir dayatma ve inancımıza, onurumuza doğrudan bir saldırıdır. Okullarda çocuklara, gençlere dayatılan ant inancımızla çelişen cahili-tağuti bir zulümdür. Dolaysız, net bir ırkçılık içermektedir. Kişi tapınmasına, putlaştırmasına yönelik mesajıyla tam bir sapkın dini ritüel mahiyeti taşımaktadır”ifadelerini kullandı.

    Basın açıklaması için bir araya gelen kalabalık, slogan atarak dağıldı.