Etiket: Tepkisi

  • Memur Sen’den Toplu sözleşme tepkisi

    Memur Sen’den Toplu sözleşme tepkisi

    Erzurum Memur Sen İl Başkanı Mustafa Karataş, 5. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde; Kamu İşverenin toplu sözleşme masasına sunduğu ve kamuoyuna duyurduğu teklifin vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip olduğunu söyledi.

    Bugün sendika temsilcileri ile il binasında basın açıklaması yapan Memur Sen İl Bakanı Mustafa Karataş, “5. dönem toplu sözleşme görüşmeleri malumun 1 Ağustos günü gerçekleştirilen ilk oturumla başladı. 16 Ağustos’ta yani dün itibariyle de Kamu İşveren Heyeti, masaya ilk teklifini sundu. Kamu İşvereni, görüşmelerin 16 gününde, bizim tekliflerimizin kendisine iletilmesinden tam 22 gün sonra masaya teklif sundu. Kamu İşverenin toplu sözleşme masasına sunduğu ve kamuoyuna duyurduğu teklif; gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip” dedi.

    Kamu İşvereninin teklifinin; “teklif gecikti” siteminin ve tepkisinin ötesinde “teklif geçiştirildi”, “masa önemsizleştirildi” ve“alın terimiz değersizleştirildi” tespitlerini ifade etmeyi ve buna dayalı tepkileri hayata geçirmeyi hem gerekli hem de haklı hale getirdiğini anlatan Karataş, “Toplu sözleşme sürecine dair sitem ve tepki cümlelerinin sayısının ve dozunun yükselmesi; Kamu İşvereninin masaya geç teklif sunma gayretinin ve sunduğu teklifin garabetinin semeresi olarak görülmelidir.

    Kamu İşveren Heyetinin geç kalmış ve geçiştirmeye odaklanmış teklifinin içeriğinde; bize teklif edilmesi bir tarafa masanın çevresinde dahi terennüm edilmemesi gereken oranlar ve rakamlar yer alıyor. Hükümetin masaya sunduğu ilk teklif; “Güçlü Türkiye imkansız”, “Büyük Türkiye anlamsız” ve “Yeni Türkiye gereksiz” fikri sabitinde debelenenler dışında hiç kimsenin aklına yatmaz, gönlünü rahatlatmaz. Hükümet; bu teklifin, Yeni, Büyük ve Güçlü Türkiye hedeflerini ve gerçeklerini yok sayanlara can suyu vermek, kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeme kararından da açıkça vazgeçmek olduğunu görmelidir, Daha da önemlisi Hükümet, kalkınmayı önemsediğine, adaleti öncelediğine dair ispatı ve icraatı, toplu sözleşme masasına sunduğu yeni teklifle hem teyit hem de tescil etmelidir” diye konuştu.

    Memur-Sen Konfederasyonunun ve yetkili sendikaların toplu sözleşme tekliflerinin; teşkilat üyeleri ve kamu görevlileri tarafından duruma uygun, çözüme matuf, içeriği makbul, maliyeti ve mahiyeti makul teklifler olarak kabul gördüğünü dile getiren Karataş, “Bu kabule rağmen, Kamu İşvereninin 24 Temmuz’da sanki kendisine hiç teklif sunulmamış, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına, demokratik ve sendikal haklarına, özlük hakları ve çalışma şartlarına dair tekliflerinden bihaber kalmış bir profil çizmesini ne kabul edilir ne de anlaşılır bir tutumdur. Hükümetin masaya sunduğu 2020 ve 2021 yıllarında maaş ve ücretlere yansıtılacak artışlara ilişkin teklifini hatırlayalım; 2020 için % 3,5 + %3 ve 2021 için %3 + % 2,5 Bu oranlar; Hükümetin açıkladığı ekonomik hedeflerle uyumlu değil. Bu oranlar, Hükümet tarafından deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun değil. Hükümetin teklifi, faiz oranlarındaki düşmeyi, kurdaki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğalgaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi doğrulamıyor ve aksine yok sayıyor.

    5. Dönem Toplu Sözleşme masasına dün itibariyle sunulan Kamu İşvereni teklifi; “kamu görevlilerine büyümeden pay vermeme haksızlığı” sona ermesi gerekirken aksine “kamu görevlilerine bütçeden pay vermeme hastalığı” eklenme çabası olarak da görülebilir. Siyasi irade, toplu pazarlık masasına, kamu görevlilerini refaha kavuşturma değil cefayla buluşturma teklifi sunduğu görmeli, teklifin eksiklerini ve hatalarını da bir an önce gidermelidir. Emek kesimi için toplu pazarlık masasının anlamı; evdeki bulguru kaybetme kaygısı olmaksızın Dimyata pirince gitmektir.Kamu İşvereni, hem Dimyata pirince gitmemize engel olmak hem de evdeki bulgurun değerini azaltmak gayretindedir. Buna seyirci olmamız da kayıtsız kalmamız da beklenmesin. 5. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Kamu İşvereninden gelen ilk teklifin anlamı; 2020 için yıllık toplamda %6.60, 2021 için yıllık toplamda %5.57 oranın da zam yapılması, iki yıllık toplamda ise %12,54 oranında maaş ve ücretlere artış yansıtılmasını teklif etmektir. Bu durumda kamu görevlilerine ve onların yetkili temsilcisi konumunda konfederasyona ve sendikalara şu denilmektedir; ”2020’de maaş ve ücretlerinize enflasyon beklentisinden daha düşük oranda zam yapılmasını kabul edin. Şekere, elektriğe, doğalgaza tek seferde %15 zam yapıldı fakat maaş ve ücretlerinize dört seferde %12’nin biraz üzerinde zam yapılmasını normal kabul edin. Yetmez, “gecikme zammı aylık %2,5, yıllık %30 iken maaş zammınızın yıllık %6’lar ve iki yıllık toplamda %12’ler seviyesinde olmasına aldırış etmeyin” deniyor. Merkez Bankasının 2020 ve 2021 için enflasyon hedefi %5, aynı yıllara ait enflasyon tahminleri ise %9,5 ve %5,9 iken aynı yıllara ait beklenti anketlerinin sonucu ise sırasıyla %13,9 ve %11,5 olarak kayıt altına alınmış. Bu rakamların yanına da son 10 yıllık süreçte enflasyon hedef ve tahminleri ile gerçekleşen enflasyon arasında zaman zaman

    2 kata kadar farklılıklar oluştuğu bilgisini de paylaşmak gerekiyor. Diğer taraftan 2019 yılında uygulanan yeniden değerleme oranının %23’ün üzerinde olduğunu ve mevcuttaki tutumu devam ederse 2020 yılında uygulanacak yeniden değerleme oranının da %27-%30 bandında olacağı gerçekleri de gün gibi ortadır. Bir başka ifadeyle, kamu tarafı bazı harçlara ve ücretlere gelecek yıl yaklaşık %27 oranında zam yapılacaktır. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte Hükümetin bütçe teklifinin Meclis tarafından kabul edilmemesi halinde “bir önceki yılın bütçesinin ilgili yıldaki yeniden değerleme oranı kadar artırılması” uygulamasına geçilmiştir. Buna bağlı olarak, 2020 yılı bütçe teklifi Meclis tarafından kabul edilmemesi halinde 2019 bütçesinin 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranı kadar artırılması söz konusu olacak. Böyle bir durum gerçekleşirse; 2020 yılında Hükümetin bütçesine yaklaşık %27 civarında zam yapılırken kamu görevlilerinin maaşlarına ise %3,5+%3 zam yapılması gibi bir garabet ortaya çıkacaktır. Bütün bu veriler üzerinden şunu söylemek gerekir ki; “Memuru enflasyona ezdirmeyiz” vaadi Hükümet tarafından öncelikle teklif bandında korunması gerekir. Bir başka anlatımla Hükümetin ilk teklifinin 2020 ve 2021 için sırasıyla Merkez Bankasının beklenti anketindeki %13,9 ve %9,5 oranları dikkate alınarak şekillendirilmesi ve masaya getirilmesi gerekirdi. Diğer taraftan, toplu pazarlık masası sadece maaş ve ücret zamlarıyla sınırlı bir pazarlık masası değil. Masada, haklar, sosyal hak ve yardımlar, özlük hakları ve çalışma şartları da pazarlığın kapsamında değerlendiriliyor” diye konuştu.

    “Hükümetin masaya sunduğu ilk teklifte; ek göstergeden, kademe derece sınırlamasının kaldırılmasına, teklifimizde yer alan taban aylığa seyyanen zamdan, refah payına sözleşmeli personelin kadroya geçmesinden, kılık-kıyafet yasağının kaldırılmasına, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından dayanışma aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesine, yerel yönetim seçimleri sonrası iş güvencesine ve sendikal haklara yönelik saldırılardan keyfi ve eziyet edici geçici görevlendirmeye genel toplu sözleşme kapsamındaki bir çok konu başlığı hiçbir şekilde dikkate alınmamış ve bunlarla ilgili teklif içeriğine yer verilmemiştir” diyen Karataş açıklamasını şöyle sürdürdü; “Benzer şekilde hizmet kollarındaki yetkili sendikalar tarafından sunulan teklif metinleri üzerinden bir değerlendirme yapılarak hizmet kollarına yönelik bir teklif içeriği de oluşturulmamıştır. Bu bakımdan Kamu İşvereninin teklifi sonrasında “ne makul ne de makbul bir teklif var sadece malul bir teklif var” dedik. Zira bu teklif içerdiği oranlar boyutuyla yetersizlikle ve adaletsizlikle maluldür.

    Bu teklif, Yeni Türkiye’yi görme, Büyük Türkiye’yi yansıtma, Güçlü Türkiye’yi yaşatma noktasında maluldür. Bu teklif, refahı tabana yayma, gelir dağılımında adaleti sağlama açısından maluldür. Bu teklif, “Türkiye’nin kamu görevlilerinin beklentilerini karşılayacak cüssesi, alın terinin hakkını teslim edecek bütçesi yok” cümlesine inanmamızı beklemek nedeniyle fikren, ilmen, ahlaken maluldür. Bizler, kamu görevlilerinin standardını yükseltecek, dertlerini küçültüp bitirecek teklif beklerken karşımıza çıkan teklif “vaat ettiği standart düşük, ürettiği skandal büyük” niteliktedir.

    Biz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin ilk toplu sözleşmesinin, imzaya çağıran bir içerikle yürütülmesini beklerken, nizaya ve sahaya çağıran bir teklifle karşılaştık. Bu teklifin tamamlanmaya, ilavelerle zenginleştirilmeye ihtiyacı var. İşveren ve emek kesimini birbirinden uzaklaştıracak bu teklifi bir kenara koyup uzlaşmayı sağlayacak yeni bir teklif için yeterli zaman, bu teklifin maliyetini karşılayacak bütçede imkan var olduğuna inanıyoruz. Biz, eski Türkiye’nin vehimlerinden beslenen değil Yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif istiyoruz. Türkiye’nin gücüne bizim kadar inanılırsa, Türkiye’nin büyüklüğüne bizim kadar itibar edilirse, Türkiye’nin yeni paradigmal çerçevesi bizim gibi anlaşılırsa; anlaşmamızda, adil paylaşmamızda, birlikte ve huzur içerisinde yaşamamızda çok daha kolay karşılanacaktır. Biz, örgütlü gücümüzü yetersiz tekliflere tepki vermekten kaçınmayız. Fakat biz örgütlü gücümüzü için değil hak ettiğimizi bize teslim edecek teklifleri takdir etmek için kullanmak istiyoruz. Yeni bir teklif ve yeni bir eşik bekliyoruz. Türkiye’ye inanıyor ve Türkiye’nin gücüne itibar ediyoruz.

    Memur-Sen Erzurum İl temsilciliği olarak ilimizdeki Memur-Sen teşkilatlarıyla birlikte toplu sözleşme sürecini yakından takip etmeye, bizleri memnun edecek her konuda destek, üzecek ve gerecek her konuda tepki vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Diğer taraftan ilimizdeki parti yöneticilerinin, belediye başkanlarının özellikle iktidar partisine mensup milletvekillerinin toplu sözleşme noktasında sorumluluk almalarını Hükümet kanadına yönelik baskı ve beklenti iradesi oluşturmak noktasında bizlerle birlikte hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Emeğin hakkının verilmesi noktasındaki niyet ve gayretlerimizde bereket, irade ve çalışmalarımızda örgütlü güçten neşet eden kudret temenni ediyoruz.”

  • Validen arsa tepkisi

    Validen arsa tepkisi

    Ordu Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) olağan genel kurul toplantısı yapıldı. Toplantıda OSB’lerin arsa spekülatörlüğü yapılacak yerler olmadığını belirten Vali Seddar Yavuz, “Fatsa OSB’de maliyetimiz metrekaresi 200 TL’ye yaklaşıyor. Fatsa OSB’de bir dönüm yerin bedeli 1 milyon TL’dir. Biz eğer sanayiciye, üretime destek vermeyeceksek, arsa spekülatörlerine destek vereceksek, bunu başta kararlaştırmalıyız” dedi.

    Ordu Kültür Sanat Merkezi’nde yapılan Ordu OSB Genel Kurul toplantısına, Vali Seddar Yavuz, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, Ordu OSB Başkan Vekili Murat Şimşek ve Ordu OSB’de faaliyet gösteren iş adamları katıldı. Genel kurulda konuşan Vali Yavuz, “Ordu, Fatsa ve Ünye OSB ile ilgili olarak şu ana kadar önemli gelişmeler meydana geldi. Ünye OSB’yi büyük ölçüde bu yıl içinde ihaleye çıkarabilecek bir noktaya getirdik. Fatsa OSB ise elimizdeki parselleri dikkatli kullanmak şartıyla ve diğer imar planını da yaparak şu anda genişlemeye devam ediyoruz. Arsa tahsislerine başladık. 12 parsel oluşturduk ve tahsislerini gerçekleştirdik. Buradan elde ettiğimiz gelirlerle 50 dönüm civarında yeni bir alan daha açmış olacağız. Bize gelen talepleri Fatsa OSB’de karşılar noktada olmayı hedefliyoruz” dedi.

    Vali Yavuz, “Yeni OSB’lere 30 milyon civarında kamulaştırma parası ödedik. Ordu OSB’de de önemli ödemeler yaptık. Buradaki ikinci OSB ile ilgili olarak da çalışmaya ihtiyacımız var. Gerek valiliklerin, gerek büyükşehir belediye başkanlıklarının OSB yönetiminde olmasının bize faydası yok. Yönetimde olma gibi bir arzumuz da yok. Ancak, vali ve büyükşehir belediye başkanının olmadığı bir OSB’nin de size çok ciddi katkısı olmaz” diye konuştu.

    “OSB’leri daha etkin kullanmalıyız”

    Vali Yavuz, ”Bizim OSB’leri daha etkin kullanmamız lazım. Ünye OSB için talepleri topladık. Ciddi yatırımcıları dikkate aldık. OSB’ler arsa spekülatörlüğü yapılacak yerler değildir. Fatsa OSB de maliyetimiz, metrekaresi 200 TL’ye yaklaşıyor. Fatsa OSB’de bir dönüm yerin bedeli 1 milyon TL’dir. Biz eğer sanayiciye, üretime destek vermeyeceksek, arsa spekülatörlerine destek vereceksek, bunu başta kararlaştırmalıyız. Bu konuyu hep beraber tartışıp konuşmamız, gerçek üreticiyi, sanayiciyi destekliyor olmamız gerekir. Sayın Bakanımızın bilgi ve tecrübesiyle hep birlikte yola çıkabiliriz. Bu yol daha başarılı yol olabilir. Yüksek teknoloji, katma değeri yüksek ürünleri Ordu’da üretebilirsek, bizim yolumuz daha açık olur. Bugüne kadar Ordu’nun istihdamına, ekonomisine katkı sunmuş siz değerli iş adamlarına, bugüne kadar OSB’ye hizmet etmiş Valilerimize, İl Genel Meclis Üyelerimize, Belediye Başkanlarımıza teşekkür ediyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

    Hilmi Güler: ”OSB’ler depo değildir”

    Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler ise belediyenin asfalt, çöp, kaldırım gibi görevlerinin yanında esas ekonomik kalkınmayı sağlamak, işsizliğe önlem almak, istihdam meselesini çözmek, katma değeri yüksek ürünlere geçmek gibi önemli görevleri bulunduğunu ifade ederek, ”Ordu’yu bütün olarak Sayın Valimiz başta olmak üzere sizlerle birlikte geliştireceğiz. Bunun içinde yeni dönemi birlikte yürütelim istiyorum. Katma değeri yüksek ürünlere geçebiliriz. Bununla ilgili organize sanayi bölgeleri temel unsurlardan bir tanesidir. Ordu’da yer yok, yatırımcı yer bulamıyor gibi ifadeler çok kullanılır. Bu söylemlerin sözkonusu olmaması lazım. Madem ki niyetimiz var bunla ilgili mevcut şartları da zorlayıp yeni sahalar bulabiliriz. Benim çalışmam oldu. Ordu’nun yer çözümüne katkım olacak yeni yaklaşım uygun zamanda sizlerle paylaşacağım” dedi.

    OSB’lerin depo olarak değil, sanayi olarak kullanılması gerektiğinin altını çizen Güler, “Burası mevcut yatırımcılara hizmet etmeli. Yer sıkıntısı çekilen bir yerde mevcut yerleri çok verimli kullanmamız lazım. Ünye’nin sorunu çözülüyor. Fatsa ile birlikte Karaağaç köyündeki çalışmalarda yürüyor. Burada öyle bir görev bölümü yapalım ki, yükte hafif, değeri pahalı yatırımlara ağırlık verelim. Başta Çinliler olmak üzere buraya ilgi duyan yatırımcılar var. Ayın 20’ sinde önemli Çinli yatırımcı grup elçi ile birlikte gelecek. Singapur Büyükelçisi de Ordu’ya gelecek. Kafamızdaki soruları çözüp görüş birliğine varalım. Ordulu iş adamlarının iş konusunda net görüşü olsun” şeklinde konuştu.

    Ordu OSB Başkan Vekili Murat Şimşek de, dönem içerisinde yapılan çalışmalarla ilgili genel kurul üyelerine bilgi verdi. Konuşmaların ardından genel kurul gündeminde yer alan konular görüşüldü.

  • Pamuk üreticisinden prim tepkisi

    Pamuk üreticisinden prim tepkisi

    Ceyhan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Savaş Öztürk, pamukta dönüm başına 600-650 kilogram aralığında verim alan üreticilerin prim desteğinin 430-500 kilograma düşürüldüğünü bu nedenle çiftçinin yüzde 30 oranında gelir kaybına uğrayacağını söyledi.

    Öztürk, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında, çiftçilerin bankaya, esnafa olan borç ödemelerini alacağı prim desteğine göre planladığını belirterek, “Alınan bu kararla çiftçilerimiz yüzde 30 daha fazla borçlu olarak 2019 yılı üretim sezonuna girecek ve çiftçimizin bu durum bankaların ve tefecilerin eline düşürülmesine neden olacaktır. Çiftçi, yüzde 100 artan maliyetlerden dolayı zaten mazot, gübre, tohum ve zirai ilaç alımlarında zorlanmaktadır. Bir de anlamakta güçlük çektiğimiz diğer bir konu yağlı tohumlardan 2018 yılı dönüme verimde her hangi bir verim düşüklüğüne gidilmemiştir. Bu durumda çiftçilerimiz pamuk ekiminden vazgeçecektir. 2019 yılı pamuk ekim alanlarında 2018 yılına göre yüzde 35-40 oranında düşüş yaşanacaktır. Tekstil sanayisinin ham maddesi olan pamukta dışa bağlılığımız artacak. Bu da ülkemiz için yüksek oranda döviz kaybı olacaktır” dedi.

  • Aydemir’den islamofobi tepkisi

    Aydemir’den islamofobi tepkisi

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Yeni Zelanda’da Cuma namazı sırasında Müslümanlara yönelik menfur saldırıyı lanetleyerek, İslam Dünyasına başsağlığı diledi. ‘Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.’ ilahi hükmünü hatırlatan Milletvekili Aydemir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali’ye yoldaş olan şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.’ dedi.

    İSLAM DİNİ, SEVGİ DİNİDİR

    İslam Dininin hoşgörü, sevgi dini olduğu, bu ilahi muhabbetin önünü kesmeye çalışan küresel şer odaklarının İslamofobi illetine tutularak, dünyanın çeşitli yerlerinde Müslümanlara karşı hain saldırılar gerçekleştirdiğine işaret eden Milletvekili Aydemir, İslam Alemine metanet dileyerek, ‘Yüce dinimizin emri olan hoşgörümüzü sürdürmeli, birlik ve beraberlik içinde sevgi mesajları vererek, şer odaklarının hain çabalarını böylelikle telin etmeliyiz’ değerlendirmesinde bulundu.

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN VURGUSU

    Milletvekili Aydemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘“Müslümanlar olarak asla baş eğmeyeceğiz, ama asla bu alçakların seviyesine de düşmeyeceğiz. Kökeni, inancı, meşrebi ne olursa olsun günahsız her masum insanın ölümüne karşı aynı ilkeli duruşu sergileyeceğiz. Yeni Zelanda’da, Filistin’de, Myanmar’da katledilen masum Müslümanlara hangi hassasiyeti gösteriyorsak, diğer insanlara da aynı şekilde yaklaşacağız” ifadesini paylaşarak, sayın Cumhurbaşkanımızın vurguladığı gibi, bizim farkımız yaradılanı yaratandan ötürü sevmektir. ‘ dedi.

    AYDEMİR’DEN OLTU BULUŞMASI

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir 31 mart süreci kapsamında Oltulu dadaşlarla buluştu. AK Parti ilçe Başkanı Ahmet Efdal Gülcü ve yönetim kurulu üyeleri, AK Parti Belediye Başkan adayı Celal Çelebi, MHP ilçe yöneticileri, Kadın Kolları yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Oltu merkez, Ayvalı, Gökçedere mahallelerini ziyaret ederek istişarede bulundu. Kanaat önderi Hafız Ali Ağırman’ı ziyaret eden Milletvekili Aydemir ve beraberindekiler, hayır duası aldı.

    YENİ ZELANDA’DAKİ MENFUR SALDIRI

    Oltu’da gerçekleştirilen çalışmalara Yeni Zelanda’da meydana gelen menfur saldırı damga vurdu. Ziyaretlerinde İslam Aleminin acısını paylaştıklarını kaydeden Milletvekili Aydemir, Avrupa başta olarak dünyada yayılmaya çalışılan İslamofobi’ye karşı Müslümanların feraset ve basiretle yaklaşmaları, birlik ve beraberlik içinde bulunmaları gerektiğini vurguladı.

    ‘ALLAH BİZE YETER’

    Yeni Zelanda’da meydana gelen alçak saldırı karşısında üzüntü içinde bulunan Oltulu dadaşlarla yaptığı sohbette Ali imran Suresi 173’üncü ayetinde yer alan, ‘Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun” dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” dediler. ‘ ayetini hatırlatan Milletvekili Aydemir, ‘Biz Müslümanca duruşumuzu sürdürmeli, insanı eşrefi mahlukat olarak gören dinimizin gereği olarak muhabbet ve hoşgörümüzü her zaman ortaya koymalıyız. Unutmamalıdır ki, Milli şairimiz Mehmet Akif’in kaydıyla, ‘Şehâmet dini, gayret dini ancak Müslümanlık’tır/

    Hakiki Müslümanlık en büyük bir kahramanlıktır.’ Bize düşen metanet ve basirettir.’ dedi.

    AYDEMİR CUMHUR İTTİFAKININ MANASINI PAYLAŞTI

    Milletvekili Aydemir ve beraberindeki heyet Ayvalı ve Gökçedere’de Oltulu dadaşlarla bir araya geldi. Meşverette ‘Cumhur ittifakının yalnızca ülke içinde değil küresel boyutta da özel bir mana içerdiğine değinen Milletvekili Aydemir, ‘Cumhur ittifakı milli bir duruştur. Bu ittifak, öngörüleri, tespitleri ve vizyonuyla, cihana milli iradenin birlik ve beraberliğini gösteren bir ittifaktır.’ dedi.

    ‘OLTULU DADAŞLAR YİNE FERASET SERGİLEYECEK’

    Belediye Başkan adayı Celal Çelebi, Ak Parti ve MHP yöneticileriyle birlikte Oltu esnafını ziyaret eden Milletvekili Aydemir, ilçede ev ziyaretleri gerçekleştirdi. Önceliği milli beka olan Cumhur İttifakının 31 marttan zaferle çıkmasının küresel boyutta da bir mesaj olacağının altını çizen Aydemir, ‘Oltulu dadaşların ferasetlerinden şüphemiz yok. ‘kaydını düştü.

    AYDEMİR AĞIRMAN HOCAEFENDİNİN NİYAZINI PAYLAŞTI

    Oltu ziyaretinde ruh mimarlarımızdan, kanaat önderi Hafız Ali Ağırman Hocaefendiyi ziyaret eden Milletvekili Aydemir, Ağırman hocaefendinin nasihatlerini aldı, ümmeti Muhammed için hayır niyazlarına ortak oldu. Aydemir ve beraberindekiler daha sonra 22 yaşında dar-ı bekaya göçen Oltulu Batuhan Kara ve Oltu Gökçedere’nin sevilen siması Gültekin Bektaş’ın ailelerine taziye verdi.

  • AK Parti Milletvekili Öztürk’ten çöp tepkisi

    Giresun’un Görele ilçesinde düzenlenen muhtarlar toplantısında konuşan AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, Çavuşlu beldesindeki Katı Atık Bertaraf Tesisi’nin rezalet olduğunu söyledi.

    Çavuşlu beldesindeki Katı Atık Bertaraf Tesisi sorununun çözülmesi gerektiğini söyleyen Milletvekili Cemal Öztürk, “Bu çöp konusu benim içimde bir ukdedir. Çöp tesisi alanına gittim, gördüm. Giresun Çevre ve Şehircilik İl Müdürü kusura bakmayın ama ’ben dünyanın hiçbir yerinde böyle bir rezalet görmedim’ böyle bir çöp tesisi olmaz. Adam gibi orayı işletin ya da Giresun çözümünü bulsun. Giresun’dan 70-80 kilometreden çöp getiriyorsun buraya döküp gidiyorsun olmaz böyle şey. Çavuşlu kan ağlıyor biliyorum. O yörenin insanına da yazık. Şu anda hava soğuk olduğu için kokmuyor doğru ama ilk sıcaklarda rüzgarla birlikte çok kötü bir koku olacak. Burası adam gibi işletilsin bir sürü sıkıntımız var ama Giresun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kusura bakmayın geçen bu konuyu Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile görüştüm en sonunda alıp geleceğim buraya. Yani Giresun bu çöp işini Giresun Belediyesi büyük bir belediye çözüm bulsunlar, bulmak zorunda. Bu işin iktidarı, muhalefeti yok. Giresun merkezde çözüm bulmamış, Aksu da perişan. Ben muhalefet belediyesi diye söylemiyorum. Bu işi çözmemiz lazım. Çöp tesisi yapıldığı zamanda ben milletvekili değildim açık söylüyorum ben o dönemde milletvekili olsaydım o çöp tesisini oraya yaptırmazdım. Çöp bir gerçeğimiz. Sürekli çöp üretiyoruz işte naylon poşet diyorsunuz çevreye çok büyük zararı var. Naylon Avrupa’da yasaklanmış. Gezdiğim gelişmiş yabancı ülkelerde yerlerde sigara izmariti atıldığını görmedim. Ama onlar da sigara içiyorlar demek ki onlar bu konuyu halletmişler. Her ne olursa olsun bu çöp sorununu bir şekilde çözmemiz lazım çünkü Giresun’da ne kadar sorun varsa hepsini biz çözeceğiz” dedi.