Etiket: Tepkisi

  • Alanya’da vatandaşlardan akaryakıt depolama sistemi tepkisi

    Antalya’nın Alanya ve Gazipaşa ilçelerinde dolum ve depolama tesisi bulunan bir akaryakıt dağıtım şirketinin kapasitesini yükselteceği iddialarına ilçe parti başkanları ve bölge halkı tepki gösterdi. Akaryakıt firmasından konuyla ilgili yapılan açıklamada ise firmanın herhangi bir yeni yatırım ya da büyütme kararının bulunmadığı bildirildi.

    Akaryakıt ve LPG depolama tesisleri 25 bin metreküplük beyaz ürün, 20 bin metreküplük LPG olmak üzere 45 bin metreküplük depolama kapasitesi olan ve bu kapasiteyi 100 bin metreküplük kapasiteye yükselteceği iddia edilen Aytemiz Akaryakıt Dağıtım AŞ.’nin ‘Yanasma Dolfeni Tesisinin Kapasite’ projesine tepki göstermek için siyasi parti temsilcileri ve bölge halkı Yeşilöz Mahallesi’ndeki bir restoranda toplandı. Toplantıya MHP Alanya İlçe Başkanı Mustafa Türkdoğan, CHP Alanya İlçe Başkanı Ali Tavakut, MHP 23. Dönem Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız, çok sayıda bölge halkı ve partililer katıldı.

    Burada konuşan katılımcılar, tesisin kapasitesini büyütmesinin turizme, tarıma ve Caretta Caretta türü deniz kaplumbağalarının yuvalama ve yumurtlama alanına etkiyeceğini söyleyerek sert tepki gösterdi.

    Toplantı sonrası açıklama yapan, MHP Alanya İlçe Başkanı Mustafa Türkdoğan, Alanya’nın Yeşilöz ve Uğrak mahallerinde yapılmış olan ve kapasitesini artırmak isteyen dolum tesisi için bir araya geldiklerini söyledi. Türkdoğan, ”Akaryakıt ve LPG depolama tesislerinin kapasitesini artırmasına karşı olduğumuzu bir kez daha beyan etmek üzere bölge haklımız ile bölge muhtarlarımız, siyasi partilerin temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle birlikte bir toplantı yapıldı. Bizlerde MHP Alanya İlçe Teşkilatı olarak bu toplantıya iştirak ettik. Yaklaşık 3 aydır zaten bu tesisin kapasitesinin artırılacağını duyduğumuz an itibariyle biz tepkimizi ortaya koyduk. Bizler partimiz olarak bu tesisin turizm, tarım ile inşaat sektörü gibi birçok sektörlerle ayakta duran bölgemize hiçbir faydası olamayacağını söyledik. Hatta gelecekte Alanya’nın doğasına zarar vereceğini ön gördüğümüz Akaryakıt ve LPG depolama tesisinin kapasitesini artırmasını bir tarafa bırakın Alanya’da derhal kaldırılıp, turizmle alakası olmayan başka bir bölgede yapılmasını buradan beyan ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de her türlü yasal işlemlere başvurmak kaydıyla bölge halkımızın yapacağı organizasyonda yanlarında yer alacağız” dedi.

    “Tesisin büyütülmesi Alanya için bir felaket olacaktır”

    CHP Alanya İlçe Başkanı Ali Takavut da, akaryakıt ve LPG depolama tesislerine tepki için burada olduklarını aktardı. Takavut, ”Bu anda bu tesis faaliyet gösteriyor ve ÇED raporu alınmış ancak ortada söyle bir durumu var. Tesisin büyütülmesi söz konusu ve büyütülmesi demek, turizm, tarım ve inşaat sektörü açısından Alanya için bir felaket olacaktır. Bu tesisin büyümemesi için tüm Alanya’da yaşayan vatandaşlar, STK kuruşları, oda temsilcileri ve siyasi parti temsilcileri hep beraber hareket etmeliyiz” diye konuştu.

    “Alanya’nın kucağını bırakılmış bir canlı bomba”

    MHP 23. Dönem Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız, Türk turizminin yüzde 20’sini yöneten ve 40 bin civarında yabancıya konut satılan bölgede böyle bir tesisin yapılması Alanya’nın kucağına bırakılan bir canlı bomba olduğu söyledi. Yıldız, ”Ne zaman kaza olacağının ebetteki bir garantisi yok. Bu tesisin burada yapılmasını sağlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu konuyu yeniden değerlendirmesi kanaatindeyim. 4 kat büyütülmesiyle alakalı imaj çalışmaları yapıldığını biliyoruz. Biz çevre halkı ve ilgilerle bu tesisin büyütülmemesiyle alakalı tepkilerimizi veriyoruz. Yetkililere de bu konuyu inşallah ileteceğiz” ifadelerinde bulundu.

    Dağıtım firması: ” Herhangi bir yeni yatırımı veya büyütme kararı yok”

    Akaryakıt Dağıtım Firmasından konuyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada Aytemiz Alanya Dolum Tesisleri ile ilgili yapılan toplantıda ilgili tesisin büyütüleceği ve/veya yeni bir tesis yapılacağı konularının gündeme getirildiği belirtilerek ” Tamamı yüzde yüz yerli sermayeli Aytemiz’in, bölgede sahip olduğu dolum tesisleri için alınmış herhangi bir yeni yatırımı ve/veya büyütme kararı olmadığını kamuoyuna saygı ile duyururuz” denildi.

  • Başkan Karael’den yırtık bayrak tepkisi

    Van Demirciler Tornacılar Tamirciler Esnaf ve Sanatkâr Odası Başkanı İdris Karael, bir binaya asılan ve bir kenarı yırtık olan bayrağın değiştirilmemesine sosyal medya hesabından tepki gösterdi.

    Erciş yolu üzerinde bir binaya asılan ve sağ alt kenarı yırtık olan bayrağın tüm ikazlarına rağmen değiştirilmemesine tepki gösteren Van Demirciler Tornacılar Tamirciler Esnaf ve Sanatkâr Odası Başkanı İdris Karael, sosyal medya hesabından yetkililere tepki gösterdi. Karael sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “28 Ekim gününden beridir Halk Sağlığı tarafından asılı bulunan bir kenarı yırtılmış bayrağımızı birçok kez ikaza rağmen yenisi ile değiştirmemekte ısrar eden Halk Sağlığı yetkililerini kınıyorum. Bayrağımıza yapılan bu saygısızlığa yetkililerin el koymasını ve gereğini yapmalarını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

    Konu hakkında İHA muhabirine açıklamada bulunan Başkan Karael, “Sanayi site yolu üzerindeki bir binaya asılan bayrağın yırtık kısmını gören birçok esnaf beni arayıp durumu bildirdi. Bende esnafımızın bu duyarlılığına kayıtsız kalamazdım. Birçok kez yetkilileri uyarmama rağmen bayrağı değiştirmediler. Bende bu nedenle bunlara tepkimi göstermek amacıyla bu yazıyı yazmak zorunda kaldım. İnşallah bu yazımdan sonra bayrağı değiştirirler” dedi.

  • Madencilerden torba yasa tepkisi

    ZONGULDAK (İHA) – Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) tarafından, Torba Yasa Tasarısı’nın madenleri ilgilendiren Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen 58’inci, TBMM Genel Kuruluna sevk edilen metinde 51’inci maddesi ile ilgili basın açıklaması yapıldı.

    Madenci Anıtı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan, CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, siyasi parti temsilcileri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve madenciler katıldı. Program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kitlesel basın açıklamasını ise Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Demirci yaptı. Demirci, terörü kınadıklarını ifade ederek sözlerine başladı. Her fırsatta Zonguldak’ın sorunlarını Ankara’ya aktarmaya çalıştıklarını belirten Demirci, “Paneller, toplantılar düzenledik ve kendi çözüm önerilerimizi anlattık. 14 Temmuz 2016 tarihinde buradan, Madenci Anıtı’ndan hep birlikte seslendik. Ancak 15 Temmuz hain darbe girişimiyle, vatan ve millet olarak daha büyük bir belaya karşı mücadele vermek zorunda kaldık. Bu dönem içinde de her fırsatta TTK ve Zonguldak sorunlarını Ankara’ya aktarmaya çalıştık. Sorunlarımızı Ankara’ya taşıması gereken özellikle iktidar partisi milletvekillerimiz, ne yazık ki başarılı olamadılar. Halktan kopuk siyasetçiler sorunlarımızın Ankara’ya taşınmasını engelliyor. Hatta bazen yanlış bilgiler veriliyor. İşte böyle zamanlarda, biz çeşitli etkinlikler ve eylemler yaparak sesimizi Ankara’ya, siyasi iktidara, Hükümete ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne doğrudan duyurmaya çalışıyoruz. İşte böyle bir dönemde yine buradayız” dedi.

    Torba Yasa tasarısının 58. maddesini hatırlatan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, “58. Madde şöyle diyor; ‘Türkiye Taşkömürü Kurumu ile Türkiye Kömür İşletmeleri, uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkilidir.’ Bakınız yetki TTK Genel Müdürlüğü’ne veriliyor. Ruhsat küçük parçalara bölünüyor ve maden sahaları satılıyor. Yasa metninde “ihale etmek” deniliyor. Birincisi, kurum yönetimi ile işçiler ve sendika karşı karşıya getiriliyor. Bizim kavga etmemiz isteniyor. İkincisi sahalar küçük parçalara bölünüyor.Yani daha küçük şirketlerin alıcı olması isteniyor. Çünkü bizim yıllardır söylediğimiz gibi bu sahaları müessese veya işletme bazında işletebilecek, yeraltı tecrübesi olan ve kurumsal yapısı güçlü maden şirketleri yok.

    Şimdi, özelleştirme için sıradan şirketlerin önü açılıyor. Üçüncüsü, ruhsatlar verildiği için sahalarda TTK’nın hiçbir sorumluluğu kalmıyor. Yani TTK, sahaları ve şirketleri denetleyemeyecek. Devletin başka birimleri, yani bu sahaları hiç tanımayan kurumlar bu şirketleri denetleyecek. TTK ve TKİ gibi kurumlar, şirketleri ve sahaları denetlerken yaşadığımız faciaları düşünün. Şimdi bundan daha kötüsünü yani bize doğrudan ölümü dayatıyorlar” dedi.

    Havzadaki maden kazaları

    2004 yılında taşeron uygulamasına karşı çıktıklarını anlatan GMİS Genel Başkanı Demirci, havzada yaşanan maden kazalarına dikkat çekti. Demirci, “Madencilik tarihinde görülmedik kazalara neden olabilir dedik, eylemler yaptık. Bizi dinlemediler ve zorladılar. İnşaat şirketine madende iş verdiler. 2010 yılında Karadon’da 30, 2013 yılında Kozlu’da 8 arkadaşımızı kaybettik. Mekanları cennet olsun. Yazık, günah değil mi? Hiç olmayacak yerlerde kazalar yaşandı. Sonra Zonguldak’ta büyük bir miting yaptık. Emeğe saygı, taşerona hayır, dedik. Hükümeti uyardık. Biz, TTK’da taşeron faciasından kurtulduk ama Soma’da 301 arkadaşımızı koruyamadık.

    Çünkü bizi dinlemediler ve madencilik sektörü kâr hırsına yenildi. 58’inci Maddeyi tasarıdan çıkartınız. Buradan 550 milletvekiline sesleniyoruz. Lütfen Meclis Genel Kurulu’nda 58’inci maddeyi kabul etmeyiniz.

    Biz üretmek istiyoruz, insanca çalışıp insanca yaşamak istiyoruz. Maden Kanunu’nda daha önce yapılan değişikliklerle en düşük ücreti iki asgari ücrete çıkartan, hafta tatilimizi iki gün yapan ve son sözleşmemizde bize katkı veren Hükümetimize bir kez daha teşekkür ediyoruz. Ama bakınız bunların hiçbir anlamı kalmıyor. 58’inci madde bize ölümü dayatıyor. Kurumsal yapısı güçsüz, zayıf şirketler yerin yüzlerce metre altında gazlı ocaklarda çalışamaz. Ruhsatı ve sahaları bölmeyiniz. Biz, bunun yanlış olduğunu bedel ödeyerek öğrendik. TTK ve TKİ’nin denetimi ve tecrübesine rağmen yaşadığımız kazaları; Karadon-Kozlu-Soma-Ermenek, Şırnak ve diğerlerini unutmayınız. İşte bunun için biz yeraltı maden işletmeciliği devlet eliyle yapılsın diyoruz. Kömürümüze kan bulanmasın, cenazemiz yol kenarlarına, hastane önlerine bırakılmasın” şeklinde sözlerini tamamladı.

    Yaklaşık 2 bin madencinin katıldığı program açıklamanın ardından sona erdi.

  • Madencilerden torba yasa tepkisi

    Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci ve yönetimi torba yasa tasarısında Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) özelleştirilmesinin önünü açan maddenin geri çekilmesi için yarın maden işçileriyle birlikte basın açıklaması yapacaklarını söyledi.

    Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı ve yönetimi Üzülmez Müessesesi, Kozlu Müessesesi, Amasra Müessesesi, Karadon Müessesesi Gelik İşletmesi ve Kilimli İşletmesi’nin TTK Armutçuk Müessesesi’nde çalışan maden işçilerini ziyaret ederek 58’inci madde ilgili işçilere bilgi verdi. Başkan Demirci, 2 Kasım 2017 Perşembe günü saat 16.30’da Madenci Anıtı önünde 58 maddenin geri çekilmesi için kitlesel basın açıklaması yapacaklarını söyledi. Demirci, “Türkiye Taşkömürü Kurumu’na işçi alınması için mücadele veriyoruz. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen torba yasa tasarısının ’TTK ile Türkiye Kömür İşletmeleri, uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkilidir’ şeklindeki 58’inci Madde TBMM Genel Kurulu’na geldiğinde farklı eylemlerimiz olacak. Gözünüz, kulağınız sendikanızda ve temsilci arkadaşlarımızda olsun. Birlik ve beraberlik içerisinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun bir çakıl taşının dahi özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü özelleştirme ölüm demektir. Bu yasa tasarısı derhal geri çekilmelidir. Eğer Hükümet bu sese kulak vermezse madenciler ve bölge halkı olarak tek yürek, tek ses meydanlarda olacağız. Atalarımızın bize emaneti olan maden ocaklarımıza, işimize, aşımıza, ülkemizin ve milletimizin geleceğine sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.

    “Zonguldak’ın sorunlarına kulak verin. Hep beraber, gelin Zonguldak’taki sorunlara Zonguldaklılarla beraber karar verelim” diyen GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu da, şunları kaydetti:

    “Çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Bu zorlu süreçte mücadele azmimizi ortaya koymaktan başka kurtuluş yolumuzun olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Bu mücadele, bu kavga hiç kimsenin şahsi ve siyasi bir kavgası değil. Bizim hiç kimseyle siyasi, ideolojik veya bireysel kavgamız olmadı, olmayacak. Biz kimseye şahsi bir şey söylemiyoruz, Zonguldak’ın gerçeklerini ortaya koyuyoruz. Zonguldak’ın gerçekleriyle yüzleşilmesini istiyoruz. Bütün siyasi ve ideolojik farklılıklarımızı, bütün görüş farklılıklarımızı bir kenara koyalım. Bu mücadelede ortak hareket edelim. Birlikte omuz omuza, dün ağabeylerimizin yaptığı gibi, babalarımızın yaptığı gibi hareket edelim. Birlikte mücadele edelim, çocuklarımıza birlikte aydınlık bir gelecek bırakalım. Önümüzdeki günlerde eğer madde tasarıdan geri çekilmezse, maden işçisi geçmişinden aldığı ışıkla geleceğinde ne yapacağını iyi biliyor. Önümüzdeki günlerde değişik eylem şekillerini ortaya koyacağız.”

  • Irak Türkmenlerinden referandum tepkisi

    Türkiye’de bulunan Irak Türkmenleri, Bursa’da bir araya gelerek yapılan Kuzey Irak’taki referanduma tepki gösterdi.

    Türkiye’de yaşayan Irak Türkmenleri Bursa’da bir araya geldi. Ördekli Kültür Merkezindeki konferansa MHP İl Başkanı Tevfik Topçu, AK Parti Milletvekili Osman Mesten, Bursa Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Eski Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Suat Reşat Hurmuzlu ve Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma derneği Başkanı Mehmet Tütüncü katıldı.

    Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mehmet Tütüncü, “Irak’ta ABD işgalinden beri bölgede bir defakto bir durum oluşturdu. Kürt siyasi partiler tarafından Irak’ta bir oldu bitti ile özellikle Türkmen bölgeleri işgal edilmişti. 16 Ekim itibari ile referandum sonrası Irak ordusunun müdahalesi ile bu oldu bitti ye son verilmiş oldu. Başta Kerkük olmak üzere bütün Türkmeneli üzeri Anayasa’da olduğu gibi olması gerektiği gibi Irak’ın merkezi hükümeti Bağdat’ın inisiyatifine geçti” dedi.

    Eski Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Suat Reşat Hurmuzlu ise, “Kuzey Irakta gayrimeşru bir referandum yapıldı. Bu referanduma en çok şiddetle itiraz edenlerden birisi Türkiye Cumhuriyetiydi. Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin güvenliği tamamen sınırımızın ötesinde olan oluşumdan çok fazla etkilenebilirdi. Ancak Türkiye ile sınırlı kalmadı bu, bütün komşu ülkeler bütün Arap ülkeler, Avrupa ülkeleri ve Birleşmiş Milletler konseyi doğru bir adım olmadığını söyledi. Ancak çok ciddi bir inatla bu referandum yapıldı maalesef biz bunun neticelerini de hükümsüz kabul ediyoruz” dedi.