Etiket: Tepkisi

  • Muğla’da atık su tepkisi

    Muğla’nın Dalaman ilçesinde, çevreciler ve vatandaşlar, ilçedeki bir kağıt fabrikasından geldiği öne sürülen atık suya tepki gösterdi.

    Akçataş Mahallesi’nde çiftlik arazilerinin yanında bulunan kanaldaki suyun rengi ile yayılan kötü koku nedeni ile çevreciler ve mahalle sakinleri ilgililerden yardım talep etti. Dalaman Çevre ve Turizm Derneği Başkanı Süleyman Şahin, yaşanan durumun endişe verici olduğunu ifade etti.

    Atık suyun denize döküldüğünü aktaran Dalaman Çevre ve Turizm Derneği Başkanı Şahin, “Gayet koyu renkli bu ya mürekkep giderme tesislerinden çıkan bir kimyasal yada kağıt boyaları var oradan çıkmış bu şekilde canlı yaşaması mümkün değil. Hiçbir canlı yaşayamaz. Balık yavruları dışarıya atlıyorlar, yaşamaya, oksijen almaya çalışıyor. Oksijende alamaz, ışık alamadığı için hiçbir canlı yaşamaz. Bu şekilde olamaz.” diye konuştu.

    Yetkililerin acilen duruma müdahale etmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, “Muğla Büyükşehir Belediyesi, Dalaman Belediyesi, devlet buraya sahip çıkmalı, çevre müdürlüğü nerede. Gelip ölçüm yaptılar mı, ölçmeye de gerek yok zaten görünüyor. Her şey, canlılar yaşamaya çalışıyorlar. Nefes almaya çalışıyorlar, mümkün değil. Buna mutlaka çare bulunmak zorunda.” şeklinde konuştu.

    – “Suyun görüntüsü ve yayılan koku korkunç”

    Akçataş Mahallesi Muhtarı Şerif Karataş ise kanaldan gelen suyun renginden rahatsız olduklarını söyledi. Renkli suyun yanı sıra zaman zaman kötü kokunun da yayıldığına dikkat çeken Karataş, “Mahalle halkından da bana telefon ederek şikayet edenler oldu. Bu sebeplerden dolayı BİMER’e, Muğla Büyükşehir Belediyesinde ilgili bölüme, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne yazı yazdım. Bana gelen yazıda ise yapılan araştırma sonucu insan sağlığına bir zararı olmadığı bildirildi. Son olarak Dalaman Kaymakamlığına müracaat ettik. Şuanda sonuç ne olacak bekliyoruz.” ifadesini kullandı.

    Suyun zehirli olup olmadığı konusunda bilgileri olmadığını ama mahalle sakinleri olarak durumdan büyük rahatsızlık duyduklarını belirten muhtar Karataş, suyun görüntüsü ve yayılan koku için ise “Korkunç” ifadelerini kullandı.

    Söz konusu kağıt fabrikasındaki arıtma havuzunda sivri sinek yuvası olduğundan şüphelendiklerini de sözlerine ekleyen Karataş, ilgili makamlardan yardım beklediklerini dile getirdi.

  • Fıstıkçılardan baklavacılara fiyat tepkisi

    Son günlerde fıstık fiyatından şikayet eden baklavacılara Gaziantep’ten fıstıkçılar tepki gösterdi.

    Baklavacıların fıstık fiyatının 200 TL olması nedeniyle fıstıklı baklavayı yapmama kararı alması üzerine fıstıkçılar tepki gösterdi. Fıstığın iddia edildiği gibi fiyatının 200 TL olmadığını savunan fıstıkçılar, fıstık fiyatının 150 TL civarında olduğunu söyleyerek tepki gösterdi. Stok iddialarına da tepki gösteren fıstıkçılar, fiyatların yüksek olmasını ise rekoltenin düşük olmasına bağladı.

    Fiyatlar düşecek müjdesi

    Antep Fıstığının bir sene az, bir sene de fazla verim olduğunu hatırlatan fıstıkçılar, bu sene mahsulün çok olacağını ve fiyatlarında düşeceğini söyledi. Fıstıkçı Esnafı Müslüm Yıldırım fiyatın stokçulardan ziyade rekoltenin düşük olmasına bağlı olduğunu belirterek, “Şuanda fıstıkla alakalı baklavacılarla sıkıntılıyız. Baklavacıların fıstıkla alakalı çıkan basın açıklamaları gerçeği yansıtmamaktadır. Şuanda 200 TL’ye herhangi bir baklavacı fıstık almıyor. Özellikle 60 TL’ye alınıyor, 200 TL’ye satılıyor ifadesi yanlıştır. 60 TL’ye kabuklu fıstık işlem görüyor. Zaten bu kabuklu fıstığın 150 TL’ye iç maliyeti vardır. Şuanda 150 ile 170 TL arasındadır. Fıstık fiyatlarımız. Bunun sebebi ise bu sene rekoltenin çok az olmasından kaynaklanıyor. Bu durumu fırsat bilen birkaç kişide bu malı alıp bir birlerine satmakla bu piyasayı belirlemeye çalıştılar. Esnafın fıstığı alıp stokladığı ve tekrar bunu istediği fiyata sattığı kesinlikle doğru değildir. Biz 2018 rekoltesinden büyük beklentimiz var bununla beraber fiyatlarda düşecek. Antep fıstığı bir yıl çok bir yıl az olur. Bu nedenle bu yıl az oldu fiyatlar yüksek geldi” dedi.

    Fıstıkçı esnafı Mustafa Kara ise bazı seneler fıstığın az olduğunu bazı seneler ise çok olduğunu, düşük olduğu dönemlerde de baklavacıların kendi fiyatlarını düşürmediğini ifade etti.

  • Murat Demir’den ‘sosyal algı’ tepkisi

    TBMM’nin 98’inci birleşiminde söz alan AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir, sosyal medya üzerinden yapılan algı operasyonlarına dikkat çekti.

    AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir, sosyal paylaşım siteleri üzerinden kirli algı operasyonları yapıldığına işaret ederek, “Birkaç gündür, Cumhurbaşkanımızın bir sözünden yola çıkılarak kirli bir algı hareketi başlatılmıştır fakat bu sosyal ağdaki mesajların büyük bir bölümünün hileli, bot hesaplar üzerinden ABD’den gönderildiği de belirlenmiştir. Hiç heveslenmeyin, sandıkta başaramadıklarını Twitter’da başarmaya çalışanlara, bu ülkenin gelişimine engel olmak isteyenlere ’mavi kuş’ yardım edemeyecektir. ’Beden ölür, çürür; cana bakın siz/kim kiminle yürür; ona bakın siz/bırakın, dönsün dönme dolaplar/haktan, hakikatten yana bakın siz’ Biz, Batı desteğiyle değil millet desteğiyle şahlanmış bir Türkiye için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yürümeye devam edeceğiz, devam edeceğiz ve devam edeceğiz. Halkta Cumhurbaşkanımızla yürümeye devam edecek” dedi.

  • Erzurum’dan İsrail ve ABD’ye Kudüs tepkisi

    Erzurum’da cuma namazı sonrası sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınmasını protesto etti.

    Lalapaşa Camii önünde toplanan STK temsilcilerine binlerce vatandaş destek verdi. Programda ABD’ye ve İsrail’e karşı sloganlar atıldı. Kutsal kitap Kur’anı Kerim’e yapılan saldırının da protesto edildiği programda ortak basın bildirisini Muhammet Hanefi İspirli okudu. İsrail’in 70 yıldan beri Müslümanları kışkırtmak amacıyla Mescidi Aksa etrafında yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden soykırım yaptığını söyleyen İspirli, Türk milleti olarak sonuna kadar Filistinlilerin yanında olduklarını söyledi.

    İspirli, “Terörist İsrail ve askerleri, kirli postallarla Kıble Camii’nin içinde terör estirip ibadet eden insanlara gaz bombalarıyla ve plastik mermilerle saldırarak, camide bulunan Kur’anı Kerimleri yerlere atıp üstlerine basarak barbarlığa hız kesmeden devam etmektedir. Filistin’e, Gazze’ye uygulanan abluka ve ambargo her geçen gün ağırlaşmaktadır. 70 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları gasp edilen Filistinliler, İsrail zulmü altında hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor. Filistinliler, kadınlarıyla ve çocuklarıyla son bir aydır Büyük Dönüş Yürüyüşü gerçekleştiriyorlar. İşgalci terörist İsrail ise ateş açıp masum insanları, çocukları ve yaşanan olayları dünyaya aktarmak isteyen basın mensuplarını şehit ediyor. Olayların başlangıcından bugüne kadar İsrail askerlerinin kurşunlarıyla ve müdahalesiyle 48 kişi şehit edildi, 8 binin üzerinde kişi de yaralandı. İlk kıblemizin bulunduğu Kudüs ve Filistin, 1948 yılından beri korsan olarak kurulan Siyonist ve terörist İsrail işgali altındadır. Siyonist İsrail, Kudüs’ü hukuksuz bir şekilde tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak başkent yapmak istemektedir. Kim hangi kararı alırsa alsın Kudüs İslam’ındır ve Kudüs bizimdir. Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra, bütün Müslümanların kutsal mekanı olan Mescidi Aksa’ya ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi ilk kıblemize, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Miraç’a yükseldiği o mübarek beldeye sahip çıkma zamanıdır” ifadelerini kullandı.

    ABD’nin ve İsrail’in hukuksuz kararını ve uygulamalarını reddettiklerini aktaran Muhammet Hanefi İspirli, “Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Tüm uluslararası mekanizmaları ve insanlığını kaybetmemiş olan herkesi harekete geçmeye ve terörist İsrail’in attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz” dedi.

    “Kur’anı Kerim’e dil uzatmak kimsenin haddine değildir”

    Muhammet Hanefi İspirli, Kur’anı Kerim’e yapılan saldırıları da sert bir dille kınayarak, “Fransa’da yaşlı bir Yahudi kadının öldürülmesi üzerine ortaya çıkan birtakım tartışmalara bağlı olarak, bazı şer odakları tarafından kutsal kitabımız Kur’anı Kerim’e karşı bir iftira kampanyası başlatıldığı ve haddi aşan provokatif teklifler dile getirildiğini takip etmekteyiz. Fransa’da 300 kişinin bir bildiri hazırlayarak Kur’anı Kerim’den bazı ifadelerin çıkarılmasını istemesi ahlaksız bir tavırdır. Bu terbiyesiz duruma destek olanları en ağır bir şekilde lanetliyoruz. Söz konusu anlayışa sahip bir grup tarafından hadsiz bir tavırla Kur’anı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif etme saygısızlığında bulunulmuştur. Bütün Müslümanların istisnasız ortak inancına göre Kuranı Kerim Allah’ın indirdiği son kitaptır. Bu ilahi kelam, hiçbir harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir, kıyamete kadar da değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir. Kuranı Kerim’e göre inancı ne olursa olsun insan hayatı değerlidir, dokunulmazdır. hatta bir insanın haksız yere öldürülmesi bütün insanların öldürülmesi, bir insanın yaşatılması ise bütün insanlığın yaşatılması gibidir. Bütün bu gerçeklere rağmen münferit ve faili meçhul bir takım olaylar üzerinden algı oluşturarak İslam’a, Müslümanlara ve Kur’anı Kerim’e iftira edilmesi akla, ilme, tarihe, hakka, hukuka ve vicdana aykırıdır. Bu ön yargılı çaba özellikle son zamanlarda Müslümanların temel hak ve hukukunu tehdit eden İslam düşmanlığına hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bütün Müslümanları incitecek bu tür provokatif eylemleri şiddetle lanetliyor, tüm dünya kamuoyunu daha insaflı ve hakkaniyetli olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.

  • Malatya’da ”baz istasyonu” tepkisi

    Malatya’da merkez Yeşilyurt ilçesine bağlı Özalper Mahallesinde bir boş alan kurulmak istene baz istasyonuna vatandaşlar tepki gösterdi.

    Özalper mahallesi hatıra Sokak’ta bulunan bir boş alan, bir GSM firması tarafından kurulmak istenen baz istasyonuna vatandaşlar ve çevrede bulunanlar tepki gösterdi.

    Baz istasyonu kurulacak alan toplanan vatandaşlar, baz istasyonunu istemediklerini ve kaldırılmasını istediklerini ifade ederek yetkilileri duyarlı olmaya davet etti. Baz istasyonu kurulacak alanın evleri ile iç içe olduğunu belirten vatandaşlar, Evlerin çok yakınında insan sağlığına zarar veren bu cihazın buraya kurulmasının dolayı çok üzgünüz. Bunun buradan kaldırılması için yetkililerden yardım bekliyoruz. Evlerimizin çok yakınında. Baz istasyonunun radyasyon yaydığını herkes biliyor.

    Baz istasyonun kansere neden olduğunu savunan mahalleli, “Burası bir mahallenin içi evlere hep iç içe buraya baz istasyonunun kurulmasına fırsat vermeyeceğiz. Yetkililer, sesimizi duysun, bize sahip çıksın” diyerek tepkisini dile getirdi.