Etiket: tepki

  • Palandöken Refah’tan PKK caniliğine sert tepki

    Palandöken Refah’tan PKK caniliğine sert tepki

    Yeniden Refah Partisi Palandöken İlçe Başkanı Yusuf Kızıltaş, terör örgütü PKK’nın alçak bir cinayet örgütü olduğunu söyledi.

    Başkan Kızıltaş, “Savunmasız insanlara kurşun sıkacak kadar canileşen bir örgütle mücadeleden kimse taviz beklemesin. Bu örgüt ne ise, bu örgüte sırt veren, destek olan, onlarla aynı yolda ve istikamette yürüyenler de teröristtir” dedi.

    Türk milletinin bağrına hafta sonunda 13 ayrı ateşin birden düştüğünü hatırlatan Başkan Yusuf Kızıltaş, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun. Şehitlerimizin her birisinin acısını yüreklerimizde ayrı ayrı hissettik. Onları şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu topraklara emanet ettik. Ama onlar her daim yüreğimizde, zihnimizde ve fikrimizde yaşayacak. Yüreğimize bu ateşi düşürenlere ise hesap muhakkak sorulacak. Türkiye Cumhuriyeti bir gecede kurulmuş devlet değildir. Türkiye Cumhuriyeti asırlar öncesine dayanan ruh köklerine sahiptir ve binlerce yıllık devlet geleneği vardır. Bu gelenek haine ve hadsize mutlaka bedel ödetir ve hesap sorar” diye konuştu.

    Yeniden Refah Partisi Palandöken İlçe Başkanı Yusuf Kızıltaş, böyle bir dönemde terör sevicilik peşinde koşanlara da seslenerek, “Böyle dönemler safların netleştiği dönemlerdir. Ülkemize, vatanımıza, milletimize buğzedenler, birlik ve beraberliğimize kast edenler, zannetmesinler ki bu yaptıkları yanlarına kalacak. Dualarımızla yanında olduğumuz Türk Silahlı Kuvvetleri gerekeni yapacak ve şehitlerimizin kanını kesinlikle yerde bırakmayacaktır” dedi.

  • Aydemir’den AİHM’e sert tepki

    Aydemir’den AİHM’e sert tepki

    Ak Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Şehit Sedat Sorgun’u anlattı. Yetimliğine vurgu yaparken gözleri dolan Milletvekili, “Buna kıyanlara sessiz kalanlara isyan ediyoruz” dedi

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, sırf siyaseten ittifaklarına zarar gelmesin diye, HDP’yi üzmemek için sükut eden yapıları kınadığını, lanetlediğini söyledi.

    ‘Hainler ve destekçilerine milyar defa lanet ediyoruz’

    Milletvekili Aydemir, ‘Kurtla yiyip kuşla şivan edenlere milyar defa lanet ediyoruz. Herkes üzerindeki sahte libası, maskeyi çıkarsın. Aksi halde bu vicdansız, imansız yönelme maalesef can almaya devam ediyor.13 masum ve mazlum insanımız. Hiçbir günahı olmayan, silahı olmayan elleri kolları bağlı vaziyette karşılarında duran 13 şehidimiz, 13 insanımız başlarından birer kurşunla katledildiler şehit düştüler. Yöntem çok tanıdık, Ceylanpınar’da iki aslanımızı, yiğidimizi, 20 yaşındaki gencecik polisimizi de böyle katletmişti bu imansızlar 2015’te. Aynı yöntemi Gara’da uyguladılar. ‘ dedi.

    HDP ile kolkola olanlara tepki

    HDP ile kol kola olanların vebal altında olduğuna işaret eden Milletvekili Aydemir, ‘‘Burada şu Parlamentoda, ana muhalefet partisiyim diyen bir yapı bunları dost diye tarif etti maalesef, ne yazık ki. HDP ile kol kola girenler bunların şeriki durumundadırlar. Üzülüyoruz buna. ‘ kaydını düştü.

    Erzurum’daki Mili İrade Tepkisi

    HDP ile aynı safta olanlara milli iradenin tepki gösterdiğini belirten Milletvekili Aydemir, ‘Bakın bir başka resim bu gün Erzurum’da yaşanan bir fotoğraf. Şehidimiz Sedat Sorgun’un cenazesinde yaşandı. Bir muhalefet partisi genel başkanı çelenk gönderiyor törene. Orada bir dadaş yürek isyan ediyor buna. ‘Kaldırın bunu, atın’ diyor. Sebep olarak da, teröristlerle işbirliği halindeler, diye bir suçlama getiriyor. Aslında biz şunu hep söyledik, bunlara kim ki yakın durur, bunlara kim ki kapı açar, bilsin ki bu milletin gazabını, bu milletin gazap oklarını kendisine yöneltir. Bu gün Erzurum Narmanlı Camisinden yükselen feryat budur. O dadaş hacının isyanı bütün bir 84 milyonun isyanıdır.

    Yeter diyor insanımız.’ vurgusunda bulundu

    ‘Terör örgütü kürt kardeşlerimizin düşmanıdır’

    Terör örgütünün kürtlerin düşmanı olduğunun altını çizen Milletvekili Aydemir, ‘Bu milletin bütün kaynaklarını 50 yıla yakındır bu kitapsızlar, bu vicdansız örgüt bu başkalarının maşası örgüt kullanıyor. Ve her zaman her vesile söylüyoruz, bu yapı sadece Türklerin, Türkiye’nin düşmanı değil, asıl kürt kardeşlerimizin düşmanıdır. Kürt kardeşlerimize hizmet gitmesin diye bir gayretleri var bu kitapsızların. Ve şimdi kuzey ıraktaki yapı da bundan mutazarrırdır. Bunlar da gerçek yüzü gördükleri için buna isyan ediyorlar. ‘ dedi.

    Boğaziçi’nde ses çıkaranlar neredesiniz?

    Türk Milletinin topyekun şehit acısı yaşadığı, hainlere karşı ortak bir tepki gösterdiğini kaydeden Milletvekili Aydemir, bazı çevrelerin ise sükut halinde olduklarını aktararak, ‘Bakın Boğaziçi’nde yaşanan rektör atamasından dolayı yaşanan suni gerilimin arkasında feveran edenler, ses çıkaranlar bugün sükut halindedirler dikkat edin! 13 gencimiz, mazlumumuz şehit edildi, bir tanesinden ses çıkmıyor. Nerede bu akademisyenler, nerede bu müzisyenler? -bunlara sanatçı filan demiyorum, sanat bunlara asla yakışmaz, bunlar sanatçı değil. Goygoycu bunlar- Bunlar vicdansız. Bunlar Türkiye düşmanı. Nerede Türkiye’nin aleyhine ses var, oraya mutlaka bunlar ses katarlar. 13 insanımız şehit, yüreğimiz paramparça. Ama onların sesleri çıkmıyor. Buradan bu isyanımızı özellikle dile getiriyorum. Millet adına dile getiriyorum. İnsanlarımız adına isyan ediyorum. Selahattin Demirtaş’a güzelleme yapanlar, Osman Kavala için her gün bir koro halinde dillendirme yapanlar bugün sükut halindedirler. Aslında hepsi bir koronun sesi olduklarını çok aşikar biçimde ortaya koymuş durumdalar. Milletimiz bunu görüyor. ‘ diye konuştu.

    ‘Siyaseten susanlara da yazıklar olsun’

    Aydemir, ‘Sırf siyaseten, ittifaklarına zarar gelmesin diye, hdpyi üzmemek, yormamak için, hışmını çekmemek için, sükut eden yapıları millet adına burada milletin bir temsilcisi olarak kınıyorum, lanetliyorum, yazıklar olsun. ‘ dedi.

    Aydemir’den HDP Milletvekiline ‘Be vicdansız’ tepkisi

    Milletvekili Aydemir, “Bu yaklaşım, Gara’daki 13 şehidin kanında sizi ortak hale getirir. Bir HDP’li milletvekili utanmadan ’efendim bize geldiler, biz bunları kurtarabilirdik’ diyor. Be vicdansız, melun, iki yıldır Diyarbakır anneleri feryat ediyor orada. Bu katledilenlerden altısının annesi oradaydı. Bir kere onların feryadına kulak kabarttınız mı? Diyarbakır annelerinin yanına gitmeyen, onlara kulak kabartmayan bütün siyasetçiler için söylüyorum; yazıklar olsun size, lanet olsun size.” göndermesini yaptı

    Şehit Sedat Sorgun Vurgusu

    Erzurumlu şehit Sedat Sorgun’un babası ve ailesinin kadim dostu olduğunu hatırlatan Milletvekili Aydemir, ‘Bu şehitlerden birinin babasının çok yakın dostu olarak söylüyorum, ailesinin, yakınlarından birisi olarak söylüyorum, benim arkadaşlarım bunlar. Erzurum’da bir kuaför, 5 metrekarelik bir alanda maişet, ekmek derdinde olan bir baba. Kaçırılan evladı için yıllardır feveran ediyordu. Ve Şehidimiz Sedat’ımız yetim büyümüş bir çocuk. Sözleşmeli er pozisyonunda. Buna, 13 gencimize kıyanlar cenabı hakkın elbetteki gazabına uğrayacaklar. Allah’ın izniyle Türk Devleti gereğini zaten yapıyor. Ancak buna kıyanlara sükut edenleredir isyanımız. ‘ ifadesine yer verdi.

    ‘Yetim Sedat’ın Ahı Sizi Yok Edecektir’

    Bu vicdansızlığın ilahi zeminde bir karşılığı olacağını dile getiren Aydemir, “O yetim evladı Sedat’ın yaydığı enerji sizi yok edecektir. Osman Kavala için dizilen methiyelerden, Selahattin Demirtaş için kahvaltı salonu hazırlamaktan bahsedenler, neredesiniz? Yaptıklarınızın karşılığı bu işte.” dedi.

    Aydemir’den AİHM’e Tepki

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yönelik de eleştirilerde bulunan Aydemir, “Buradan onlara sesleniyorum: Siz samimi değilsiniz. Siz Türkiye’nin aleyhinde olanların arkasındasınız. Sizin hiçbir kararınız sahici değil. Sizde vicdan kırıntısı dahi yok. Sesiniz çıksın bunlara. Sizin verdiğiniz kararların yansımasıdır bu olaylar, siz de bu şehitlerimizin katlinde parmağı olanlardansınız.” değerlendirmesini yaptı.

    ‘Bir ölür, bin doğarız’

    ‘Bir ölür milyon doğarız Allahın izniyle.’ Diyen Milletvekili Aydemir, ‘13 şehidimizle beraber 84 milyon insanımız Türkiye düşmanlarına, vatan hainlerine karşı bilendi. Şehitlerimize rahmet diliyorum. Onları hiç unutmayacağız. Onların o mübarek ruhlarını aziz kılmak için bu imansız yapıyı yer ile yeksan edeceğiz. Ve bunların başında bulunanlar kimse, hepsi Allah’ın izniyle bertaraf edilecek ve Türkün kahreden gücüne muhatap olacaklardır. ‘ diye konuştu.

    Türkün Kahreden Gücüne Muhatap Olacaklardır

    Terör örgütünün yer ile yeksan edileceğini, hepsinin bertaraf edileceğini belirten Aydemir, “Bundan milletimiz emin olsun. Çünkü çok yüksek bir liderlik var. Güvenlik güçlerimiz bilenmiş durumda. Yerli ve mili silahlarımızla yapılması gerekenleri yapıyoruz. Nereye sığınırlarsa sığınsınlar Türk’ün kahreden gücüyle kahrolacaklar.” ifadelerini kullandı. Aydemir, toplantının ardından Gara şehitleri için Fatiha okudu.

  • Caner’den değişikliğe tepki

    Caner’den değişikliğe tepki

    Fenerbahçeli futbolcu Caner Erkin, oyundan alınırken saha kenarında bulunan şişeleri tekmeleyerek tepki gösterdi.

    Süper Lig’de oynanan Fatih Karagümrük – Fenerbahçe maçında sarı-lacivertli futbolcu Caner Erkin oyundan alınırken tepki gösterdi. Müsabakanın 82. dakikasında yerini Marcel Tisserand’a bırakan Erkin, saha kenarında bulunan şişeleri tekmeleyerek kenara gelirken tepki verdi.

  • Manisa’da STK’lardan İstanbul Sözleşmesine tepki

    Manisa’da STK’lardan İstanbul Sözleşmesine tepki

    Manisa Sivil dayanışma Platformu (MASİDAP) İstanbul Sözleşmesine tepki gösterdi.

    Manisa’da 54 sivil toplum kuruluşundan oluşan Manisa Sivil Dayanışma Platformu (MASİDAP) adına dönem sözcüsü olarak açıklama yapan Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, “Aileyi dinamitleyen bu kirli anlayış 3 Kasım 1839 tarihinden başlayıp 17 şubat 1926’da İsviçre’nin katolik laik kanunlarını alıp İslam aile hukuku mecelleyi çöpe atarak devam etmiş, 1985’te CEDAW ile başlayan aile yıkım projesi ile zirve yapmıştır, 2011’de imzalanan ve 10 şubat 2012’de Bakanlar Kurulunca onaylanan İstanbul Sözleşmesi ile daha da gelişerek nesilleri yıkım projesine dönüşmüştür” dedi.

    Bugün Boğaziçi Üniversitesinde sapkınca eylemler yapan ve kutsallarımızı ayaklar altına alan gençlerin başka ülkelerde yetişmediğini vurgulayan Öner açıklamalarına şu şekilde devam etti:

    “Bu gençler İstanbul Sözleşmesinin dayattığı normlara göre, Milli Eğitim Bakanlığının her seviyesinde tavizsiz uygulanan Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine uygun müfredatı ile büyüdü. Gördüğümüz şey, sözde Eğitim sisteminin fulbright, cedaw, istsöz lanzarote montessori dayatmalarıyla son seviyedeki ürünleridir. Onları yetiştiren bataklığa dönmüş milli olmayan eğitim yapımızı, yasaları acilen yeniden düzenlemek zorundayız. Görüldüğü gibi hem sapkınlıklar teşvik edilerek yayılıyor, hem de namus gibi, din gibi değerlerimizin kökü derinden kazınıyor. Boğaziçi Üniversitesinde tanık olduğumuz, LGBT güzellemesiyle meşhur sapkınlık hareketi ve İslam dinimizin temel kutsalları arasında yer alan Kabe’i Muazzama’ya karşı yapılan ahlaksız ve seviyesiz saldırılar tesadüf değil, küresel şer güçlerin, planlı programlı insanlığa aileye karşı bir operasyonun sonuçlarıdır. İstanbul sözleşmesini imzalayanlar, savunanalar ve halen korumaya devam edenler ve ülkemizin milli güvenlik meselesine karşı büyük bir vebali yüklenmiştir. Dünyada hüsran ve hezimet, ahirette ise kahır ve gazap ile cezalandırmayı gerektiren bu batıl sözleşmelerden ve yasalarımızdaki etkilerinden, eğitim sistemindeki zehirlerinden, acilen arınmamız gerekiyor.”

    “Kurtuluş ve refah için bindiğimiz gemi batıyor” diyen Öner, “Boğaziçi Üniversitesi su alan yerlerinden sadece birisini ibretle gösteriyor! Yazılı ve görsel medyadan, internetten, kısaca fırsat buldukları her yerden değerlerimize ve nesillerimize saldırmaya devam ediyorlar. Biz Manisa Sivil Dayanışma Platformu (MASİDAP) olarak, etkili ve yetkili makamda olanları acilen tedbirli davranmaya ve bu yarayı sarmaya davet ediyoruz. Çok geç kalınırsa bu yaraların toplumsal yıkıma ve sonsuz etkileri olacak bir zulme dönüşmesinden korkuyoruz. İstanbul sözleşmesinden çekilme konusunda takvim bekliyoruz. Başlatılan çalışmanın kimler tarafından sürdürüldüğünü, çalışmaların hangi merhalede olduğunu ve yol haritalarını bilmek istiyoruz. İstanbul sözleşmesinin sebep olduğu din, mezhep, ahlak, gelenek, tarih, milletimizin alamet-i farikalarına ters olan ve toplumda ciddi çatışma ve sorunlara yol açan uygulamalarına son verilmesi için yasama, yürütme ve yargıyı göreve çağırıyoruz” dedi.

  • Gaziantep protokolünden Toroslar EDAŞ’a sert tepki

    Gaziantep protokolünden Toroslar EDAŞ’a sert tepki

    15 santim kar tutması sonucu elektriğin 15 saat boyunca kesildiği Gaziantep’te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan’ın öncülüğünde düzenlenen “Enerji Yatırımları” konulu toplantıda, kent protokolü Toroslar EDAŞ şirketi yetkililerine tepki gösterdi.

    Gaziantep’te 19 Ocak 2021 tarihinde yağan kar yağışı sonucu 15 santimetrelik kar kalınlığı oluşurken, yağışla birlikte kentte yıkılan ve kırılan ağaçlar nedeniyle elektrik ağı çökerken, kentte 15 saat süren elektrik kesintileri yaşanmıştı. Yaşanan olaylar nedeniyle vatandaşlar, kentteki elektrik dağıtım şirketi Enerjisa Toroslar şirketinin yanı sıra milletvekilleri, belediye başkanları ve protokolü suçlamıştı.

    Yaşananların ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Gaziantep Valisi Davut Gül öncülüğünde, kentteki milletvekilleri, belediye başkanları ve ilgili kurumların yetkililerini bir araya getirdi. Bakan Yardımcısı Tancan öncülüğünde, Vali Gül koordinasyonunda yapılan toplantıda kent protokolü, elektrik dağıtım şirketi Toroslar EDAŞ’a sert tepki gösterdi.

    Bakan Yardımcısı Tancan yaşanan sıkıntılar kadar gerekli iletişimin sağlanamadığını belirterek, ilk sözü Enerjisa Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Süleyman Samsa’ya verdi. Bazı illerde SMS yöntemi ile abonelerine planlı kesinti bilgisi verdiğini hatırlatan Tancan’a, Genel Müdür Samsa, “Abonelerin telefonlarını doğru olarak kaydetmek mümkün olmuyor. Eldeki numaralara gönderdiğiniz zaman başka türlü şikayet geliyor. 3 şirket için yüzde 45 olarak doğru olarak kayıtlı. Yüzde 60 civarındaki mesajlar ise ilgili olmayanlara gidiyor ve tersi şikayet gidiyor” dedi.

    Tancan, ’Sayın abonemiz bugün Gaziler Caddesi’nde saat 10.00 ile 11.00 arasında, planlı bakım çalışmasından dolayı enerji veremeyeceğiz’ tarzında bir mesajdan kimsenin rahatsız olmayacağını vurgulayarak, “Bu kişi Gaziler Caddesi’nde değil de İbrahimli Mahallesi’ne bile taşınsa bu bilgi onu rahatsız etmez. Yani ’Bunu bana niye bildiriyor’ demez insanlar. Mesajla insanları bilgilendirme uygulamasını Gazintep’te de başlatın” diye konuştu.

    “Daha kötüsü iletişimdeki başarısızlıktır”

    Genel Müdür Samsa, “Şu anda güncelleme çalışması yapıyoruz. 2 yıldır devam ediyoruz. Yakında bunu tamamlayacağız. Ondan sonra abonelerimizin tamamına bilgi gönderme şansımız olacak” diyerek, Gaziantep’teki durumu anlatması talebiyle sözü Enerjisa Toroslar Edaş Gaziantep İl Müdürü Mehmet Unsu’ya bıraktı.

    Doğru iletişim konusunda da uyarılarını tekrarlayan Bakan Yardımcısı Tancan, “Aboneler kesintiden şikayet etmede haklılar, daha kötüsü iletişimdeki, başarısızlıktır. İnsanlara hep doğru bilgileri, doğru iletişimle sunabilirseniz, şirket olan güven sağlanmış olur. Sürekli değişen, bilgilerle müşteriye ulaşırsanız, şirketin güvenirliğini sarsar. Bu iletişimin de kuvvetlendirilmesi adına, iletişim bilgilerinin hızla güncellenmesi gerekir. Gaziantep’te birçok şirketin yaptığı uygulamayı, devreye almakta fayda var. İnsan bilince tepkisi farklı oluyor. Hiç bilgi alamayınca haklı olarak daha farklı oluyor” dedi.

    Mehmet Unsu’nun konuşmasında, “Bizler SMS ile bilgi talep eden toplam 5 bin müşterimize planlı kesinti bilgisini veriyor. Müşterilerimiz kendi talepleri olmadan gönderdiğimiz zaman tepki çektiği için şimdilik durdurduk” demesi üzerine ise Tancan, “O zaman bunu müşterilere duyuracaksınız. Bilgi sahibi olmak istiyorsanız, bize bildirin diyeceksiniz, sayıyı artıracaksınız. Tabi bazı vatandaşlar rahatsız edilmek istemeyebilir. Onları rahatsız etmeyelim. Saygı gösterelim. Haberdar olmak isteyenler için ise durumdan haberdar olabilsin, tercihini size ulaştırsın. Siz de daha çok aboneye durumu belirtin” şeklinde konuştu.

    Bakan Yardımcısı Tancan’a destek veren Gaziantep Valisi Gül, “Gelen mesajları almak istemiyorsanız, ’şurayı tıklayın ya da arayın’ diyebilirsiniz. Çok zor bir uygulama değil. Böyle bir uygulamanın hayata geçirilmesi çok faydalı olur” diye konuştu.

    Söz isteyen Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu ise “Yeni aboneler için sözleşmelerin altından bu ibareler rahatlıkla alınabilir. Vatandaşın altına gelmesine de gerek yok. Aplekişiniz var, link açarak, bilgi güncellemesi yapılabilir. Hızlı bir şekilde yapılırsa, hiç kimse elektriğin kesilmesi ile ilgili SMS’e itiraz etmez. Reklama giren iletiler varsa, ondan şikayetçi olabilir. Olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi, bu durum hepimizi rahatlatacaktır” ifadelerini kullandı.

    E-ticaret yasasını hatırlattı

    Bunun üzerine Tancan, “Ben de aynı görüşteyim, hangi vatandaş, elektriğin bir saat kesileceği bilgisinden neden rahatsız olur? Aksine memnun olur” ifadelerine yer verdi.

    Söz alan Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan da 3 yıl önce çıkan e-ticaret ve e-iletişim ile ilgili yasayı hatırlatarak, “Gelen reklam mesajlarına baktığınızda, iletiyi almak istemiyorsanız, şu numaraya girin diyor. Güncellemede bu sistem içerisinde yürür. Yasal bir zorunluluk var. Siz göndermeye devam edin, altına o ibareyi koyarsanız sorun olmaz. Gönderilmesini istenmeyen iletiye böyle bir ibare koyarsanız, yasa bunu kabul ediyor” dedi.

    “Ekipler yetersiz”

    Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, dağıtım şirketinin bakım ve arızaya bakan ekiplerinin de yetersiz olduğunu ifade ederek, “Olay sadece bir SMS meselesi değil. Planlı kesintisi mesajını attınız, saatinde veremezseniz yine olmuyor. Ekiplerin çoğaltılmasını arttırılmasını talep ediyoruz. Planlanan saatte verilmiyorsa, o zaman oturup bunu düzeltmemiz lazım” ifadelerine yer verdi.

    “Zamanında enerji verilemezse cezai yaptırım uygulanır”

    Bakan Yardımcısı Tancan, planlı bakım ve kesintiler için verilen saat aşıldığında dağıtım şirketlerine yaptırım uygulanabildiğini hatırlatarak, “Dağıtım şirketleri, planlı kesinti için verdiği saatte elekiriği vermezse, cezai yaptırım uygulanır” şeklinde konuştu.

    Milletvekili Koçer ise 2 yıldır devam eden iletişim bilgileri güncellemelerine değinerek, “Genel müdür 2 yıldır bir güncellemeden bahsetti. Güncelleme 2 yıl sürüyorsa, bunun oturup, tekrar görüşülmesi lazım. Daha önce konuştuk, bunların çok daha hızlı ve dinamik süreçte halledilmesi lazım. Koca şehirde saatler süren elektir olmuyor. 186’dan arayan vatandaş, söylenen zamanda elektriğin gelmediğini söylüyor. Anons ya da mesaj bir işe yaramaz. Ekiplerin yeniden planlanması lazım. O gün vatandaş telefonlarımızı kitleniyor. Biz şirketi arıyoruz, yeterli bir bilgiyi alamadığımızı söyleyeyim, Daha sonra da bilgilendirilmediğimizi de söyleyeyim. Sonuçta vatandaş bizi arıyor. Daha hassas bir yönetim noktasında olmalıyız” diye konuştu.

    Başkan Şahin’den tepki

    Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de elektrik dağıtım şirketine tepki göstererek, 2014 yılında da yaşanan benzer sorunlar yaşandığını hatırlattı. Dağıtım şirketinde sürdürülebilir ve doğru bir yönetim anlayışı ile hareket etmesi gerektiğini kaydeden Şahin, şöyle devam eti:

    “Şehri iyi okumamız lazım. Türkiye ne kadar büyüyorsa Gaziantep 3 katı büyüyor. Şehre geldiğinde, 2014 yılında elektrikle ilgili korkunç şikayetler vardı. Şehir karanlık, arazılar yapılmıyor, Yapılmış gibi giden bir süreç vardı. Aynen bugünkü gibi. İkincisi de bütçede, yatırımda çok ciddi sorun vardı. EPDK’ya gittiğimizde, büyük toplantıda masayı devirdik biz. Şehrin derdini anlatmamız için masayı devirmemiz gerekiyordu. EPDK Başkanımızın, bakanımızın, milletvekillerimizin destek ve takibi ile çok büyük bir bütçe aldık. Türkiye ortalamasının 20 katını aldık. Ulaşılabilirlik sorunu devam ediyordu. İdari olarak bir zafiyet vardı. O günün şartlarında çok ciddi destek verildi. 2015 yılı itibariyle şikayetlerin azaldığı bir dönem yaşadık. Artık o verilen hızlı desteğin aynı şekilde devam etmesi gerekiyor. Sürdürülebilir ve doğru bir yönetim anlayışı olmadığı için benzeri sorunlarla karşılaşıyoruz. Hala asfaltın yaptıktan sonra doğalgazın, elektrik direklerinin yer altına alındığı Gaziantep’ten ben utanıyorum. Dolayısıyla bunun sürdürülemez ve devam edilemez olduğunu düşünüyorum. Bize düşen ise sorunu doğru tespit etmemiz ve buna göre gereğini yapmamız gerekiyor.”

    Hatların üçte ikisi yer üstünde

    Elektrik ve doğalgaz hatlarının üçte ikisinin hala yer altına alınamadığını kaydeden Başkan Şahin, “İdari ve mali anlamda güçlenmemiz gerektiği kararı alınması gerektiği yönünde kanaat oluştu. En önemli şey güven. Güveni tesis etmek gerekir. Her birinizin bir marka değeri var, bu aşağıya düştüğü zaman biz hiçbir şey yapamayız. Mali sorun olduğunda baştan bana bildirseniz, gereğini yapalım deseniz, işte ekip. Biz bu ekibe söyleyip de yapamadığımız hiçbir şey yok. Birbirimizi idare edelim, diyebileceğimiz durumumuz da yok. Millet soğukta kalırsa, elektrik kesilirse olmaz. Bunlar birbirimizi aldatma olur. Bu hatların üçte biri yer altında. Üçte ikisinin de yer altına alınması gerekiyor. 70’li yıllardaki tahta betonlarla elektrik getiremeyiz. Bizim böyle duruşumuz var, bu şehrin böyle bir beklentisi var. Bu şehrin sanayicisi, insanı, en iyisini hak ediyor. Bir belediyenin en nankör işi alt yapıdır. Bütçenin yarısından çoğunu yer altına gömdük. Yer altına gömdüğümüz hizmet yerine çiçek böcek dikseydim, şu anda Türkiye’nin en başarılı belediye başkanı olurdum. O kadar nankör bir iş ki sağlık gibi. Kaybetmeden anlaşılmıyor. Alt yapıya yaptığımız yatırıma bakın korkunç. Ayakkabısı olmayan bir adamı tiyatroya götüremezsin. Önce ayakkabıyı temin etmelisiniz. Bize bilgi gelir gelmez, iletiyoruz, çözüm üretiyoruz. Vatandaş bize soruyor. Elektrik niye kesiliyor diyor. Belediye başkanlarını ve vekilleri suçluyorlar, hesap soruyorlar. Milletvekili ne yapsın, başkan ne yapsın. Kardeşim bütçem yok deyin, çaresine bakayım. Benim burada idari olarak 24 olan kapasiteyi 4’e düşürdüysen eğer, bu sorun. Niye düşürüyorsun. Bunu 58’e çıkaracaksın” ifadelerini kullandı.

    Başkan Fatma Şahin, konuşmasının son bölümünde Bakan Yardımcısı Tancan’a hitaben, “İyiki varsınız. Siz olmasaydınız, Mustafa Yılmaz başkanımız olmasaydı, bu şehir elektrik de çökmüştü. Bu şehir karanlık, arızalarını yapamayan bir şehir olmuştu. Vekillerimiz ve bakanlar, birebir takip ediyor” dedi.

    Enerji dağıtım şirketlerini uyaran Şahin, “Kurumlar da gereğini yapmak zorundadır. Eğer ki marka değerleri varsa, gereğini yapmak zorundalar. Eğer gereğini yapmıyorsalar biz gereğini yapmak zorundayız” diye konuştu.

    Toplantıya katılan gazeteciler ve siyasetçiler sorularını konunun muhataplarına yöneltirken, yaşanan sıkıntılar ile ilgili sitemlerini de dile getirdi.