Etiket: Tekrarlayan

  • Prof. Dr. Lenk: “Tekrarlayan İshal Ve Kusma Rota Virüsü Belirtisi Olabilir”

    Ailelerin korkulu rüyası olan Rota virüsü, yılda 1 milyondan fazla çocuğun ölümünden sorumlu olarak biliniyor. Acıbadem Ankara Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, antibiyotiğin tedavide yeri olmadığını belirterek, anne-babalara önemli uyarı ve önerilerde bulundu.

    Acıbadem Ankara Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk, her yıl dünyada ortalama 500 bin bebeğin ishalin neden olduğu su kaybından hayatını kaybettiğine ve her 50 çocuktan birinin ishal ve su kaybından hastaneye yattığına dikkat çekerek, “Dünyada durum böyle iken Türkiye’de ise her yıl ortalama 20-25 çocuk ishal ve sonrasında oluşan su kaybından hayatını kaybetmektedir. Rota virüsüne bağlı enfeksiyon her yaşta görülse de en sık ilk 5 yaş altındaki çocuklarda ortaya çıkıyor” dedi.

    Özellikle 6-15 ay arasının en sık görülen ve daha ağır seyredebilen dönemi oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Lenk, “Bebek ve çocuklarda aşırı su kaybına neden olan ishaller, hava sıcaklıklarının düşmesi ile birlikte çocuklarda ağız yolu ile bulaşan ve salgınlara neden olabilen bu tip ishal ile seyreden olgular, gerekli önlemler alınmadığında ölümcül olabiliyor” ifadesini kullandı.

    “TEKRARLAYAN KUSMA VE İSHAL BELİRTİLER ARASINDA YER ALIYOR”

    Rota virüsün neden olduğu mide ve bağırsakları tutan, kusma ve ishalle seyreden bu tip enfeksiyonların son derece bulaşıcı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Koray Lenk şunları dedi:

    “Bu enfeksiyonların tüm dünyada bu kadar sık görülmesinin en önemli nedenlerinden birisi de dışkı, ağız ve solunum yolu ile çok çabuk bulaşma özelliğinde olmasıdır. Rota virüse bağlı ishaller ılıman iklimlerde ve daha çok kış aylarında görülmektedir. Kuluçka süresi ortalama 1-3 gündür. Hastalığa neden olan Rota virüs ishalin ortaya çıkmasından günler önce ve hastalık bulguları kendini göstermesinden 15 gün sonrasına kadar dışkıda bulunabilmektedir. İshal ortalama 6-7 gün daha devam eder. Dışkı çok sık ve suludur. Ağır bir ishal durumu söz konusu olduğunda ciddi sıvı kayıpları oluşur ve hastaneye yatış gerektirir. Hastalığın tanısı dışkıda etken olan Rota virüs antikorlarının gösterilmesi ile mümkün olmaktadır.”

    TOPLU YAŞAM BÖLGELERİNDE HİJYENE DİKKAT

    Bulaşmanın ağız-dışkı yolu ile olurken, sıklıkla kreş ve okul gibi toplu yaşanan yerlerde salgınlara yol açtığını belirten Lenk, şu uyarılarda bulundu:

    “Hastalığın bulaşmasında Rota virüsünün üzerine yapıştığı iç çamaşırları, giysiler, oyuncak ve yatak çarşafları önemli rol oynamaktadır. Çocukları böyle salgınlardan korumak için özellikle el temizliğine dikkat edilmesi gerekiyor. Çocuk yeniden Rota virüsüne maruz kaldığında yeniden hastalanabilmekte ancak bulgular daha hafif seyretmektedir. Anneden geçen antikorların koruyuculuğu nedeni ile anne sütü ile beslenen yenidoğanlar, bebekler ve özellikle 3 ayın altındaki bebekler daha az hasta olmaktadır.”

    ROTA VİRÜSÜ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

    Prof. Dr. Lenk, tedavide ishal durdurucu ilaçların kesinlikle kullanılmayacağını vurgulayarak şunları kaydetti:

    “Tedavide amaç kaybedilen su, tuz ve şekeri yerine koymaktır. Kusması olmayan çocuklarda öğünler az az ve sık sık verilmeye özen gösterilir. Ağızdan özel olarak hazırlanmış tuzlu şekerli su karışımlarından verilerek yağsız yiyecekler tercih edilmelidir. Yoğurt, pirinçli yoğurt çorbaları, patates ve muz gibi ishale uygun besin maddeleri, bebeklerde anne sütü ve özel ishal mamaları öncelikle verilmelidir. Su kaybı olan ve kusan bebek ve çocuklar hastaneye yatırılarak damardan sıvı desteği yapılmalıdır. Hastalıktan korunmak için hijyen kurallarına dikkat etmek gerekmektedir. Çocukların el temizliğine büyük önem verilmeli ve kreş, anaokulu öğrencileri hasta olduklarında okula gönderilmemelidir. Ev içi bulaşmaları önlemek için ortak kullanılan oyuncak ve benzeri eşyaların temizliğine özen gösterilmelidir. Emziren anneler, bebeğin altını temizledikten sonra ellerini yıkamadan bebeğe temas etmemelidir.”

    Prof. Dr. Lenk, korunmada hastalık için geliştirilen Rota virüs aşılarının uygulanmasının çok önemli olduğunu ifade ederek “2 ayın üzerindeki bebeklere ilk dozu 2 aylıkken başlamak üzere ağız yolu ile 2 veya 3 dozda aşılama Rota virüs ishallerinin önlenmesinde önem kazanmaktadır” dedi.

  • Tekrarlayan Düşüklerin Yeni Tedavi Yöntemi Mikroçip

    Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, tekrarlayan düşüklerde yeni tedavi yönteminin mikroçip olduğunu söyledi.

    Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, tekrarlayan düşüklerle ilgili yaptığı araştırmada gebe adayları ve düşük yapanlar için yeni tedavi yöntemi olduğunu tespit etti. 3 veya 4 düşük gerçekleştirenlere tekrarlayan düşük dendiğini ifade eden Doç. Dr. Çoksüer, “Toplumda çok sık görülen bir durumdur. Tekrarlayan düşüklerin büyük sebebi genetik yani kromozomal bozukluktur. Diğer faktörler ise kronik hastalıklar ve rahimle ilgili şekil bozukluklarından kaynaklanıyor. Fakat genetik bozukluklara baktığımızda sperm veya yumurta kaynaklı yapısından olduğunu görüyoruz. Buda hem tüp bebek başarısını olumsuz olarak etkilemektedir. Ayrıca tekrarlayan düşüklere neden olmaktadır” dedi.

    “MİKROÇİP SAĞLAM VE SAĞLAM OLMAYAN SPERMLERİN SÜZGEÇ VAZİFESİNİ GÖRÜR”

    Mikroçip yönteminin belli başlı tüp bebek merkezlerinde kullanıldığına dikkat çeken Çoksüer, mikroçipin mantığının ise sağlam olan sperm ile sağlam olmayan spermlere bir süzgeç vazifesi görmesi olduğunu söyledi. Doç. Dr. Çoksüer, “Yani esası sağlam olan spermin seçimine yardım eder. Genetik olarak sağlam sperm seçilmişse bu tüp bebek başarısını ciddi anlamda etkilemektedir. Düşüklere neden kromozomal bozukluklarını da azaltabilmektedir. Bizde kendi kliniğimizde tüp bebek başarısında erkek faktörü kısırı olanlarda ve tekrarlayan düşükleri olanlarda biz bu yöntemi kullanıyoruz. Bu yöntem sayesinde hem gebelik oranları anlamlı derecede artırmaktayız ve düşük oranlarını da azalttığını görmekteyiz. Kendi deneyimlerimize baktığımızda ise olumlu yönde olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

  • Ağızda Ve Genital Bölgede Tekrarlayan Yaralara Dikkat

    Antalya’da gerçekleştirilen 16’ncı Ulusal Romatoloji Kongresi’nde Behçet ve gut hastalığı ele alındı. Prof. Dr. Vedat Hamuryudan, “Behçet hastalığı aynı anda birçok hastalığı tutabilen bir hastalıktır. En belirgin özelliği ise ağızda tekrarlayan yaralardır” dedi.

    16’ncı Ulusal Romatoloji Kongresi’nde konuşan Prof. Dr. Sedat Kiraz, gut hastalığı hakkında bilgiler verdi. Onkoloji ilaçlarının ve onkoloji hastalarının artmasını gut hastalıklarının görülmesine neden olan etkenlerden biri olduğuna değinen Kiraz, “Onkoloji ilaçlarının ve onkoloji hastalarının artması da ürik asit yüksekliği ve gut hastalığının görülmesinin en önemli nedenlerinden birisidir. Sadece ürik asit yüksekliği eklem şikayetine sebep olmuyor, damarın içindeki endotel dediğimiz hücrelerin yapısını da bozarak hipertansiyona ve erken ölümlere kadar giden bir takım ürik asit yüksekliğine sebep olan hastalıklara sebep olabiliyor. Yine ilk atak olduktan sonra hiçbir şey yapılmasa dahi Behçet hastalığında olduğu gibi iyileşiyor. Hastaların yüzde 97’si ikinci bir atakla karşılaşıyor” dedi.

    NASIL TEDAVİ EDİLİR?

    Gut hastalığının tedavisinde özellikle beslenme şekillerinin değiştirilmesi gerektiğine değinen Prof. Kiraz, “Bir defa beslenme şeklini değiştirmek gerekiyor. Proteinden fakir gıdalar vermek gerekiyor. Alkol alımını kısıtlamak gerekiyor. Süt ve süt ürünleri, peynir gibi kullanımı daha rahat olan proteinler ama hayvansal gıdalar özellikle sakatat, kabuklu deniz ürünleri bunlardan biraz daha uzak durmak gerekiyor ama şunu da unutmamak gerekiyor; ne kadar sıkı diyet yapılırsa yapılsın ürik asiti en fazla bir birim düşürebiliyorsunuz eğer çok yüksek değerler varsa ki üründen fakir diyet dediğimiz bir diyet onu yapmak çokta kolay bir şey değil, onun için gerekiyorsa ürik asiti düşürücü tedavi vermekten de geç kalmamak lazım” diye konuştu.

    AĞIZDA TEKRARLAYAN YARALARA DİKKAT

    Prof. Dr. Vedat Hamuryudan ise özellikle Anadolu’ya özgü hastalıklardan biri olan Behçet hastalığı hakkında bilgi verdi. Behçet hastalığının aynı anda birçok hastalığı tutabilen bir hastalık olduğunu ifade eden Hamuryudan, “Bu topraklara has diğer bir hastalık ise Behçet hastalığıdır. Diğeri ise Ailesel Akdeniz Ateşi’dir. Behçet hastalığı aynı anda birçok hastalığı tutabilen bir hastalıktır. En belirgin özelliği ise ağızda tekrarlayan yaralardır. Diğer belirtileri ise genital bölgede de, göğüste çıkan ve tekrarlayan yaralardır. Bir taraftan yaptığı bu belirtilerle yaşam kalitesini bozuyor, hastayı rahatsız ediyor ama bir taraftan da gözünüz veya beyniniz tutuluyorsa o zaman sakatlık veya ölüm de var bu işin içinde. Yani herhangi bir organda çeşitli derecelerde rahatsızlıklara yol açan bir hastalıktır. Erken tanı ve zamanında tedavi yapıldığı takdirde organ bozuklukları ve daha ciddi rahatsızlıkların hafifletilip önlenmesi mümkün olabiliyor” dedi.